Olay, Kestel ilçesi Çataltepe Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Recep Arı (31) 24 Şubat günü eşi Selma Arı ile tartıştıktan sonra av tüfeğini yanına alarak kendisine ait 16 ATD 714 plakalı kamyonete binip ortadan kaybolmuştu. Yakınları genç adamdan bir daha haber alamayarak kayıp başvurusunda bulundu. Jandarma, Arı'yla ilgili kayıp çalışması başlatırken, köyüler Recep Arı'nın cansız bedenini evine 5 kilometre uzaklıkta Burhaniye Mahallesi'ne bağlı ormanlık alanda vurulmuş halde buldu. Köylüler durumu hemen jandarmaya bildirirken, Arı'nın cansız bedeni savcılık incelemesinin ardından Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Arı'nın cebinde 4 bin 500 TL para olduğu tespit edilirken, cüzdanı ve cep telefonunu ise bulunamadı. Olaydan hemen sonra soruşturma başlatan jandarma ekipleri, cinayetin şüphelisi olarak Recep Arı'nın eşi Selma Arı ve arkadaşı Kadir Ilgız’ı (22) gözaltına aldı.
"EŞİYLE İLİŞKİM OLDUĞUNU ÖĞRENDİKTEN SONRA ÇIKAN TARTIŞMADA OLDU" Kadir Ilgız ile Selma Arı'nın, Jandarma Komutanlığı'nda sorgusunda bir süre boyunca susma haklarını kullandıkları ve daha sonra Kadir Ilgız’ın suçunu itiraf ettiği öğrenildi. Selma Arı ile ilişkisi olduğunu söyleyen Kadir Ilgız, Recep Arı'nın öğrenmesiyle birlikte çıkan tartışmada olayın gerçekleştirdiğini söylediği öğrenildi. Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından Recep Arı'nın cenazesi ailesine teslim edilirken, helallik alınması için Çataltepe Mahallesi'ndeki baba ocağına getirildi. Ardından Recep Arı'nın cenazesi, Çataltepe Mezarlığı'nda kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında toprağa verildi. Olayla ilgili açılan davanın ilk duruşması Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Kadir Ilgız, tutuksuz sanık Selma Arı, maktulün yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan Selma Arı eşinin dışarıda farklı hayatı olduğunu belirterek, "Eşimin öldürülmesiyle ilgim alakam yok. Tarım işiyle uğraşıyoruz kazandığımız parayı eşim alkollü mekanlara veriyordu. Aradığımız zaman ulaşamıyorduk dışarıda farklı hayatları vardı. Sürekli dayak diyordum. Sabahlara kadar eve gelmeyince ailesine söylüyordum arayın bulun diye. Kadir sürekli bizim işlerimizi yapan destek olan biriydi. Kadir'le sadece telefondan konuştuk. Olay günü annemlerdeyim Kadir'le mesajlaşıyorduk. Günün nasıl geçti ne yapıyorsun diye. Eşim geldi silahla vücuduma vurdu ardından beni korkutmak için tavana ateş etti. 'Önce Kadir’i öldüreceğim sonra seni öldüreceğim' dedi. Eşim eve geldiği zaman oğlum aşağı kaçıyordu. Çocuğumu aldım kadın sığınma evine gittim. Birkaç gün sonra jandarma bana 'kocan kayıp' dedi. Eşimin öldürülmesiyle alakalı bir suçum yok sadece beddua ediyordum. Kadir'le mesajlaşmamızda eşimin sinirleneceği bir şey yoktu. Sinirleneceği bir şey olsa tavana değil kafama sıkardı" dedi.