Anaokulu öğretmeni Gökçe Demir ile 3 yaş çocukları ve eğitim üzerine yapılan sohbette, çocukların 3 yaşında duygusal ve sosyal gelişimlerine odaklanılıyor. Çocukların öğrenme süreçlerinde oyunun etkili olduğu vurgulanıyor. Ailelere çocuklarıyla iletişimde sabırlı olmaları ve kaliteli vakit geçirmeleri öneriliyor. Gökçe Demir, 3 yaş çocuklarıyla çalışmanın sabır, empati ve esneklik kazandırdığını da belirtiyor.
Anaokulu Öğretmeni Gökçe Demir ile 3 Yaş Çocukları ve Eğitim Üzerine sohbet ettik.
Muhabir: Gökçe Hanım, bize kendinizden ve eğitim geçmişinizden bahseder misiniz?
Gökçe Demir: Tabii! Ben Gökçe Demir, 6 yıldır anaokulunda öğretmenlik yapıyorum. Eğitimimi çocuk gelişimi alanında tamamladım ve çeşitli okullarda farklı yaş gruplarıyla çalıştım. Şu anda 3 yaş grubu çocuklarla çalışıyorum. Bu yaş grubuyla çalışmak benim için çok özel çünkü çocukların ilk sosyal deneyimlerini kazandığı, öğrenmeye en açık oldukları bir dönem.
Muhabir: 3 yaş çocuklarıyla çalışmanın zorlukları ve keyifli yönleri nelerdir?
Gökçe Demir: 3 yaş, gerçekten çok kıymetli bir dönem çünkü çocuklar bu yaşta bağımsızlıklarını kazanmaya başlıyorlar, ama aynı zamanda duygusal olarak da çok hassaslar. Bu dönemde çocuklar, duygularını ve düşüncelerini ifade etmeyi öğreniyorlar, ama bunu bazen kelimelerle yapmaları zor olabiliyor. Bu yüzden empati kurmak çok önemli. Zorlukları arasında ise dikkat sürelerinin kısa olması, yeni alışkanlıklara adapte olmalarının zaman alması var. Ama bir o kadar da keyifli çünkü her gün yeni bir şey keşfediyorlar ve bu gelişimlerini görmek, öğretmen olarak çok tatmin edici.
Muhabir: 3 yaş çocuklarının öğrenme süreçlerinde en etkili yöntemler neler?
Gökçe Demir: Bu yaş grubundaki çocukların öğrenme biçimi genellikle oyun yoluyla olur. Oyun, çocukların dünyayı anlamalarını sağlayan en doğal araçtır. Bu yüzden dersleri oyunla birleştirerek, onların ilgisini çekmeye çalışıyoruz. Ayrıca çok fazla görsel ve fiziksel aktivite kullanıyoruz. Çünkü 3 yaşındaki bir çocuk, duyusal keşif yaparak öğrenmeye daha yatkındır. Renkli materyaller, hareketli etkinlikler ve şarkılar gibi öğeler öğrenme sürecini hem daha eğlenceli hem de etkili kılıyor.
Muhabir: 3 yaş çocuklarının sosyal gelişiminde hangi beceriler ön plana çıkar?
Gökçe Demir: Sosyal gelişim açısından 3 yaş çok önemli bir yaş çünkü çocuklar bu dönemde grup içinde nasıl davranacaklarını öğrenmeye başlarlar. Paylaşma, sıra bekleme, birlikte oyun oynama gibi beceriler gelişir. Bunun yanında duygusal düzenleme, yani öfke kontrolü veya hayal kırıklığı ile başa çıkabilme gibi beceriler de bu dönemde şekillenir. Tabii ki bu süreçte öğretmen olarak onlara rehberlik etmek çok önemli. Çocuklar sosyal becerilerini oyunlar ve grup aktiviteleri aracılığıyla geliştirirler.
Muhabir: Peki, 3 yaşındaki bir çocuğun gelişimini nasıl takip ediyorsunuz?
Gökçe Demir: Gelişim takibi, bireysel gözlemler ve gözlem günlüğüyle yapılır. Her çocuk farklı hızda gelişir, bu yüzden her bir çocuğun bireysel gelişimini izlemek çok önemlidir. Örneğin, bazı çocuklar konuşma becerilerini erken geliştirebilirken, bazıları motor becerilerde daha hızlı ilerleyebilir. Biz de bu süreci düzenli aralıklarla değerlendirecek şekilde gözlemler yapıyoruz. Ayrıca ailelerle iş birliği içinde olmayı da çok önemsiyoruz. Ailelerin evdeki gözlemleri ve bizim okulda yaptığımız gözlemler birbirini tamamlayarak, çocuğun genel gelişiminden daha sağlıklı bir resim çıkarmamıza yardımcı olur.
Muhabir: Ailelere, 3 yaş çocuklarının gelişimine katkı sağlamak için hangi önerilerde bulunursunuz?
Gökçe Demir: Ailelere en önemli önerim, çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmeleri ve onlarla iletişim kurarken sabırlı olmalarıdır. Çocuklar bu yaşlarda pek çok şeyi anlamaya çalışırken, bazen kelimelerle ifade etmekte zorlanabilirler. Ailelerin, çocuklarının duygusal ihtiyaçlarına duyarlı olmaları çok önemli. Ayrıca evde oyun oynamak, birlikte kitap okumak, basit el sanatları etkinlikleri yapmak gibi şeyler çocukların hem sosyal hem de bilişsel gelişimlerine katkı sağlar. Ayrıca çocuklar çok meraklıdırlar, bu yüzden onların sorularına sabırla cevap vermek, meraklarını desteklemek gelişimlerini olumlu şekilde etkiler.
Muhabir: Son olarak, 3 yaş çocuklarıyla çalışmanın size kattığı en büyük şey nedir?
Gökçe Demir: Bu yaş grubuyla çalışmak bana sabır, empati ve esneklik kazandırdı. Her gün farklı bir macera, farklı bir öğrenme süreci. Çocukların saf bakış açıları ve sürekli merak etme halleri, aslında biz yetişkinlere çok şey öğretiyor. Onlardan öğrendiğim en büyük şey, dünyaya çocukların gözünden bakabilmek ve her şeyin öğrenilebilir olduğunu hatırlamak. 3 yaş çocuklarıyla çalışmak, sürekli bir yenilik ve heyecan içinde olmak demek.
Muhabir: Röportaj için teşekkür ederim, Gökçe Hanım. Verdiğiniz bilgiler, çocuk gelişimi ve eğitimine dair önemli bir bakış açısı sundu.
Gökçe Demir: Ben teşekkür ederim, bu fırsatı verdiğiniz için. Çocuklarla çalışmak gerçekten büyülü bir şey ve bu süreci anlamak için daha çok konuşulması gerektiğini düşünüyorum.