Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin kendi geliştirdiği ilk milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın uzaya fırlatılacağı tarihi duyurdu. Bakan Kacır, 8 Temmuz haftasını işaret ederek, Türkiye'nin uzaydaki varlığını güçlendirecek bu önemli adımın detaylarını paylaştı. Türksat 6A, Türksat ve TUSAŞ'ın işbirliğiyle hayata geçirilen bir proje olup, Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi (USET) bünyesinde geliştirildi.
Türkiye'nin 1984'ten beri sürdürdüğü uzay teknolojileri serüveninde, Turgut Özal döneminde atılan adımların bugüne dek uzandığını hatırlatan Kacır, Türkiye'nin bu alandaki gelişimine vurgu yaptı. Türkiye'nin artık yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydularını kendi imkanlarıyla geliştirebilen ülkeler arasında olduğunu belirtti.
Türksat 6A'nın, Türkiye'nin ilk milli haberleşme uydusu olma özelliğini taşıdığını ve proje kapsamında gerçekleştirilen 396 çevresel ve fonksiyonel testin başarıyla tamamlandığını açıkladı. Uydu, yüzde 81,4 yerlilik oranıyla üretildi ve 84 farklı yerli ekipmanı bünyesinde barındırıyor. Fırlatma işleminin SpaceX ile işbirliği içinde gerçekleştirileceğini ve bu sürecin Türkiye'nin Ay Projesi için de yeni deneyimler kazandıracağını ifade etti.
Türksat 6A, ağırlığı ve kapasitesi itibarıyla Türkiye'nin daha önce geliştirdiği uydulardan çok daha büyük ve sofistike. Bakan Kacır, uydu sayesinde Türkiye'nin haberleşme kapasitesinin artacağını ve dünya nüfusunun yarısından fazlasına hizmet verebilecek duruma geleceğini belirtti. Türksat 6A ile Endonezya, Malezya ve Hindistan gibi ülkelerin de dahil edilmesiyle, Türkiye'nin erişim alanının genişleyeceğini vurguladı.
Bu gelişme, Türkiye'nin uzay alanındaki millileşme ve yerlileşme çabalarının bir parçası olarak, savunma sanayisindeki başarılara paralel bir şekilde ilerlemekte olduğunu gösteriyor. Kacır, projede emeği geçen TÜBİTAK, TUSAŞ, ASELSAN, CTech ekipleri ve 400'e yakın çalışanın katkılarından bahsederek, Türkiye'nin bu alandaki iddiasını ve geleceğe yönelik planlarını dile getirdi.
Bu önemli gelişme, Türkiye'nin uzay yolculuğundaki kararlı adımlarını ve küresel düzeyde rekabetçi olma hedefini bir kez daha ortaya koyuyor.