Ergenlerin yaşadığı zorluklar ve gelişimsel ihtiyaçlar, profesyonel bir rehberlik gerektirir. Ergen psikolojisi üzerine uzmanlaşmış psikolojik danışman Kübra Kırçiçek, bu kritik dönemi daha iyi anlayabilmemiz adına bize önemli bilgiler sundu.
Muhabir: Kübra Hanım, öncelikle ergenlik dönemi hakkında bize genel bir bakış açısı sunabilir misiniz? Bu dönemdeki en belirgin psikolojik değişiklikler neler oluyor?
Kübra Kırçiçek: Ergenlik dönemi, bireyin fiziksel, duygusal ve psikolojik olarak büyük değişim yaşadığı bir süreçtir. Bu dönemde, gençler kimliklerini keşfetmeye başlarlar. Hem ailelerinden hem de toplumsal normlardan bağımsızlıklarını ilan etmeye çalışırken, aynı zamanda kendilerini keşfetmeye ve değerlerini belirlemeye çalışırlar. Fiziksel değişimlerle birlikte hormonlar da devreye girer, bu da duygusal dalgalanmalara yol açabilir. Ergenlerin en belirgin psikolojik değişikliklerinden biri de "kimlik karmaşası"dır. Kendini ifade etme, grup kimliği, değerler ve bireysel tercihler gibi konularda birçok içsel sorgulama yaşarlar.
Muhabir: Ergenlerin yaşadığı bu kimlik arayışı, aile ve çevreyle ilişkilerini nasıl etkiliyor?
Kübra Kırçiçek: Ergenlik dönemi, aileyle olan ilişkinin yeniden şekillendiği bir zamandır. Gençler, bağımsızlıklarını kazanmak isterken, aynı zamanda ailelerinin rehberliğine ihtiyaç duyarlar. Bu süreç bazen çatışmalara yol açabilir çünkü gençler, kendi sınırlarını test etmek isterken ebeveynleri de onları koruma içgüdüsüyle hareket eder. Aile üyeleri arasındaki iletişim, bu dönemde son derece önemlidir. Ergenler, genellikle daha fazla özgürlük talep ederler, ancak bu özgürlüğün sınırlarının belirlenmesi çok hassastır. Aileler, ergenlerin duygusal ve zihinsel gelişimini anlayarak, onlara destek olmalı ve dengeli bir iletişim kurmalıdır.
Muhabir: Ergenlerin duygusal iniş çıkışları çok yaygın. Bu tür duygusal dalgalanmalar, ergenlerin psikolojik sağlığını nasıl etkiler?
Kübra Kırçiçek: Ergenlik, duygusal yoğunluğun zirveye çıkabileceği bir dönemdir. Hormonlardaki değişiklikler, stresle baş etme biçimi ve çevresel faktörler, ergenlerin duygu durumlarını etkileyebilir. Aşk, arkadaşlıklar, okul başarıları ve toplumsal kabul görme gibi faktörler, ergenin duygusal sağlığını doğrudan etkileyebilir. Ancak bu duygusal dalgalanmalar genellikle geçici olup, ergenin gelişimsel sürecinin bir parçasıdır. Yine de, uzun süreli depresyon, aşırı kaygı, öfke patlamaları gibi durumlar psikolojik destek gerektirebilir. Bu tür belirtiler gözlemlendiğinde, bir psikolojik danışman ile görüşmek, ergenin sağlıklı bir şekilde bu duygusal zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olabilir.
Muhabir: Ergenlere yönelik nasıl bir psikolojik destek sağlanmalı? Ailelerin ve danışmanların bu süreçteki rolü nedir?
Kübra Kırçiçek: Ergenlere yönelik psikolojik destek, onların kendilerini ifade etmelerine olanak tanıyacak şekilde yapılandırılmalıdır. Bu dönemde ergenin söyledikleri, duygusal dünyalarını yansıtmak açısından son derece önemli. Aileler, ergenlerinin duygusal ihtiyaçlarını anlamaya çalışmalı ve empatik bir yaklaşım sergilemelidir. Aynı zamanda sınır koymak da gereklidir; bu, ergenin güvenli bir ortamda büyümesini sağlar. Danışmanlar olarak bizler, ergenlere duygusal düzenleme becerileri kazandırmaya, sağlıklı iletişim yolları öğretmeye ve kimlik arayışlarında onlara rehberlik etmeye çalışıyoruz. Ergenin kendi değerlerini keşfetmesine, zorluklarla başa çıkmasına ve sağlıklı kararlar almasına yardımcı olmak, psikolojik danışmanın temel amacıdır.
Muhabir: Peki, dijital dünyadaki değişiklikler ve sosyal medya, ergenlerin psikolojik gelişimini nasıl etkiliyor?
Kübra Kırçiçek: Sosyal medya, ergenlerin hayatının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak bu durum, hem olumlu hem de olumsuz etkiler yaratabiliyor. Sosyal medya, ergenlere kendilerini ifade etme, arkadaşlık kurma ve sosyal bağlantılar kurma fırsatı verirken, aynı zamanda özgüven sorunları, siber zorbalık ve gerçeklikten uzak beklentiler yaratabilir. Ergenler, sosyal medyada paylaşılan mükemmel yaşam standartlarıyla karşılaştıklarında, kendi hayatlarıyla karşılaştırarak kaygı yaşayabilirler. Danışmanlar ve aileler, ergenlerin sosyal medyayı sağlıklı bir şekilde kullanmalarına yardımcı olmalı, dijital dünyadaki olumsuz etkiler hakkında onları bilinçlendirmelidir.
Muhabir: Son olarak, ergenlerin psikolojik destek aramaları konusunda ne gibi engellerle karşılaştıklarını düşünüyorsunuz?
Kübra Kırçiçek: Ergenlerin psikolojik destek arama konusunda en büyük engel, genellikle sosyal damgalanma ve utanma duygusudur. Psikolojik yardıma ihtiyaç duyduklarını kabul etmek, bazı gençler için zorlu bir adım olabilir. Ayrıca, ailelerin de bazen ergenlerin duygusal zorluklarını küçümsemesi veya görmezden gelmesi, bu süreci zorlaştırabilir. Ancak, psikolojik danışmanlık, ergenler için bir güçlendirme süreci olmalıdır. Onlara bu sürecin bir "yardım alma" durumu olduğunun anlatılması ve desteklenmeleri, psikolojik yardımı kabul etmelerini kolaylaştırabilir.
Muhabir: Çok değerli bilgiler paylaştınız, Kübra Hanım. Ergen psikolojisi hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için önerileriniz var mı?
Kübra Kırçiçek: Elbette. Ergen psikolojisi üzerine okumalar yapmak, bilimsel kaynakları takip etmek ve ergenlerin gelişimsel özelliklerini anlamak çok önemlidir. Ayrıca, ergenlerle sağlıklı iletişim kurmayı öğrenmek, onlara empatik bir yaklaşım geliştirmek büyük bir fark yaratabilir. Ailelerin, okulların ve psikolojik danışmanların birlikte hareket etmesi, ergenlerin sağlıklı gelişimini desteklemek için kritik bir faktördür.
Muhabir: Bu değerli görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim, Kübra Hanım.
Kübra Kırçiçek: Ben teşekkür ederim. Umarım bu sohbet, ergenlerin ve onların ailelerinin bu önemli dönemi daha iyi anlamalarına yardımcı olur.