Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, F-16 tedarik ve modernizasyonu süreci devam ederken üzerinde durdukları ve en iyi alternatif olarak gördükleri uçağın Eurofighter olduğunu belirtti. Milli Savunma Bakanlığı tarafından 2023 yılında gerçekleştirilen faaliyetler hakkında basın bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ise sunumunu gerçekleştirdikten sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı. Güler, terör örgütü mensuplarının, paramotor kullanarak geçiş faaliyetlerini engellemek için gerekli tedbirlerin alındığını ifade ederek, “Günümüz muharebelerinin en önemli kuvvet çarpanlarından biri hava savunma sistemleridir. Bu kapsamda, yurt savunmasını gerek hudutlarımızda gerekse hudutlarımızın ötesinde tespit edip etkisiz hale getirecek imkan ve kabiliyetimizi sürekli olarak geliştirmekteyiz. Yerli ve milli savunma sanayimiz, silah-radar sistemleri de dahil artık her türlü tedbiri geliştirecek seviyededir” diye konuştu. “Bir müttefikimizin bir terör örgütüyle temasta olması bile kabul edilebilecek bir şey değildir” Bir gazetecinin ABD’nin terör örgütü PKK/YPG ile tatbikat yapmasıyla ilgili sorusu üzerine Güler, “Bir müttefikimizin bir terör örgütüyle temasta olması bile kabul edilebilecek bir şey değildir. Sonuçta biz NATO’da müttefikiz. Bizim kimseden çekincemiz yok. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere NATO ve benzeri toplantılarda söyleyeceklerimizi açıkça dile getiriyoruz. Müttefiklerimizin Suriye’de yaptıklarının kabul edilemez olduğunu her ortamda vurguluyoruz. Kimse bizim zekamızla alay etmesin. YPG’li teröristlerle yaptıkları hiçbir faaliyet kabul edilemez. Daha önce teröristlere helikopter kullanma eğitimi veriyorlar dedim. Yine geçtiğimiz hafta içinde tatbikat yaptılar teröristlerle. Her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Bu durumun kabul edilebilir tarafı yoktur” cevabını verdi. “2-3 yıl içerisinde hava savunma konusunda hiçbir ihtiyacımız olmaksızın tamamen yerli ve millî sistemlerimizle hava sahamızı savunuyor olacağız” SİPER Ürün-1 ve HİSAR Projelerinin hava savunma sistemine yönelik ne gibi katkı sağlayacağının sorulması üzerine Bakan Güler, "Günümüzde bir ülkenin hava savunma sistemlerindeki başarısı caydırıcılığının en önemli göstergesidir. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak birinci önceliğimiz caydırıcılığımızı en üst seviyeye çıkarmaktır. Bu kapsamda; hem alçak irtifa hem orta irtifa hem de yüksek irtifada sistemlerimizin hepsinin prototipleri tamamlandı. İnşallah önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde hava savunma konusunda hiçbir ihtiyacımız olmaksızın tamamen yerli ve milli sistemlerimizle hava sahamızı savunuyor olacağız” açıklamasında bulundu. “(F-16)Süreç uzarsa savunma ve güvenliğimiz için gerekli her türlü tedbiri gecikmeksizin alırız” F-16’ların tedarik ve modernizasyon sürecinin uzaması sonucu Türk Silahlı Kuvvetleri’nde zafiyete neden olup olmayacağı sorulması üzerine Güler, şunları söyledi: “Türk Silahlı Kuvvetlerinin şu anda envanterinde bulunan uçakları yeterlidir. Ancak biz geleceği düşünmek ve planlamak durumundayız. ABD’den 40 adet F-16 Blok 70 Viper alımı ile 79 adet modernizasyon kiti talep ettiğimiz süreci takip ediyoruz. Mevcut F-16’larımızı modernize etmek istiyoruz. Türkiye’nin etrafındaki hiçbir ülkede TUSAŞ gibi bir kuruluş yok. F-16 modernizasyonunu çok rahat kendimizin yapabileceğini düşünüyoruz. Şu an sorun görmüyoruz, ancak süreç uzarsa savunma ve güvenliğimiz için gerekli her türlü tedbiri gecikmeksizin alırız.” “En iyi alternatif olarak gördüğümüz uçak Eurofighter” Bakan Güler, Türkiye’nin Eurofighter Typhoon savaş uçağı alımına ilişkin soru üzerine, F-16’lara en iyi alternatif olarak gördükleri uçağın Eurofighter olduğunu vurgulayarak, “Biz ilk aşamada 20 daha sonra 20 olmak üzere en üst versiyon Eurofighter almak istediğimizi ilettik. Daha önce ifade ettiğimiz gibi İngiltere ve İspanya bu talebe olumlu bakıyor. Bir ülke müttefikliğe aykırı bir şekilde buna karşı çıkıyor. Biz müttefiklerin birbirlerine yaptırım uygulamasını müttefiklik ruhuna aykırı buluyoruz. Biliyorsunuz asıl hedefimiz 5'inci nesil millî muharip uçağımız KAAN’ı Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine almaktır. O döneme kadar Eurofighter alma konusunda bir gelişme olmazsa ve süreç uzarsa zaten böyle bir ihtiyaç da kalmamış olacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Öte yandan Güler, Türkiye’nin müttefiklerinin de kullandı Eurofighter’ların iyi bir uçak olduğunu ve Hava Kuvvetleri tarafından sorunsuz bir şekilde kullanabileceğini değerlendirdiklerini söyledi. “Bizler müttefiklerimizle ilişkilerimizde hiçbir zaman ‘sen bunu yaparsan ben de bunu yaparım’ gibi tutum ve yaklaşımda bulunmadık” Güler, İsveç’in NATO üyeliğine onayı için F-16 satışının şart olarak sunulup sunulmayacağı sorusuna da, “Bizler müttefiklerimizle ilişkilerimizde hiçbir zaman ‘sen bunu yaparsan ben de bunu yaparım’ gibi tutum ve yaklaşımda bulunmadık. Cumhurbaşkanımız İsveç’in NATO üyeliği konusunu parlamentoma göndereceğim dedi ve sözünü tuttu. Beklentimiz F-16 konusunda da bizim yaptığımız gibi karşı tarafın sözünü tutması ve somut adımlar atmasıdır” yanıtını verdi. “Sadece F-35’lere sahip olmakla 85 milyonluk Türkiye’ye herhangi bir tehdit oluşmaz” Yunanistan’ın F-35’e sahip olacak olmasının Türkiye adına olumsuz güç dengesine neden olup olamayacağı sorusuna ilişkin ise Güler, “Biz gerçek anlamda Yunanistan ile iyi komşuluk ilişkilerini kurmak istiyoruz. Sadece F-35’lere sahip olmakla 85 milyonluk Türkiye’ye herhangi bir tehdit oluşmaz. Önemli olan caydırıcı bir güce sahip olmaktır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde caydırıcı gücümüzü artırmayı ve komşularımızla iyi ilişkileri sürdürmeyi devam ettireceğiz” dedi. “(Tuzla Piyade Okulu) Bu olayla ilgili mahkeme ve Yüksek Disiplin Kurulu’nda verilecek kararları duyuracağız” Tuzla Piyade Okulu’na ilişkin iddiaların sorulması üzerine Bakan Güler, olayın 10 Kasım’da meydana geldiğini dile getirerek, “Bir tane öğrenci subayımız, yakasına takması gereken fotoğrafı takmıyor ve ‘toplu iğnem yok onun için takamadım’ gibi bir gerekçe ortaya sürüyor. Ona tepki gösteren başka öğrencilerle aralarında tartışma yaşanıyor. Bu olay sonucu hepsi geçici olarak görevden uzaklaştırıldı. Bu olayla ilgili mahkeme ve Yüksek Disiplin Kurulu’nda verilecek kararları duyuracağız. Sorumlu görülen yöneticiler de görevden uzaklaştırıldı. Bu aşamada olayı yanlış yerlere götürecek yorumlardan kaçınmalı ve adli sürecin sonuçlanması beklenmelidir” diye konuştu. “Bütün komşularımızla iyi ilişkileri sürdürmek, kurmak ve onu devam ettirmek amacındayız” Suriye ile ilgili olan ilişki düzeyini değerlendiren Bakan Güler, “Biz bütün komşularımızla iyi ilişkileri sürdürmek, kurmak ve onu devam ettirmek amacındayız. Suriye’de dörtlü toplantılar başlamıştı. Rejimin, BM’nin kendisine yüklediği sorumlulukları var; anayasanın kabulü, halkın onayına sunulması, seçimlerin yapılması gibi Bu şartlar yerine getirildikten sonra biz de herkes gibi gereğini yapacağız. Biz Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları başlamadan önce çok şey yaşadık. Suriye’den ne kadar tehdit almışız, ne kadar roket saldırısına maruz kalmışız ona bakmak lazım. 600 vatandaşımızı şehit vermişiz. Sadece Zeytin Dalı Harekatı’nda 54 şehidimiz var. Şimdi 'Suriye’de ne işimiz var' diye soruyorlar. 600’ün üzerinde vatandaşımızı kaybetmişiz böyle bir şey sorulabilir mi? Anayasa ve seçimler yapıldıktan sonra ve hudutlarımızın güvenliği sağlandıktan sonra gerekeni yapacağız. Ama sınırlarımızın güvenliği sağlanmadan, rejimin verdiği sözler yerine gelmeden kimse bizden bunu beklemesin” açıklamasında bulundu. “Kıbrıs’a sık sık gemilerimiz gidiyor” Kıbrıs’ta bir üstten ziyade gemileri bağlamak için eski bir limanı yenilemek istediklerini söyleyen Bakan Güler, “Oraya sık sık gemilerimiz gidiyor, tatbikatlara katılıyoruz, ziyaretler yapıyoruz ama yarın TCG ANADOLU oraya gitse bağlanacağı iskele yok. Orada eski bir iskele var onu yeniliyoruz” dedi. “Mayın tarama gemilerimiz Romanya’nın sınırlarının bittiği yere kadar sürekli devriye yapacak” Karadeniz'de Türkiye, Romanya ve Bulgaristan ile ‘Mayın Karşı Tedbirleri İşbirliği’ni kurduklarını dile getiren Güler şu ifadelere yer verdi: “Buradaki amaç hem Rusya, hem Ukrayna limanlarından sürüklenen mayınları tespit ederek boğazlarımıza gelmeden imha etmek. Mayınları bugüne kadar tespit ettikçe imha ettik. Karadeniz’de deniz karakol uçaklarımızla, gemilerimizle mayın tespit çalışmaları yapıyoruz. Son zamanlarda biraz fazla mayınlar gelmeye başlayınca böyle üçlü bir yapı kurduk. Mayın tarama gemilerimiz Romanya’nın sınırlarının bittiği yere kadar sürekli devriye yapacak.” “Şuandaki hedefimiz, yüzde 50 yükümlü, yüzde 50 de profesyonel asker” Bedelli Askerlik hakkında sorulan soruları yanıtlayan Güler, “2019’da bir kanun çıktı, artık buna herkes uyacak. Bundan geri adım atmamız söz konusu değil. Toplumun her kesimi destek verdi ve meclisin onayıyla çıktı. Bizim askerlik sistemimiz Türkiye’nin garantisidir. Biz hiçbir zaman tamamen profesyonel orduyu istemiyoruz ve düşünmüyoruz. Bunu vatandaşımız da istemiyor. Bizim şuanda ki hedefimiz, yüzde 50 yükümlü, yüzde 50 de profesyonel asker” ifadelerine yer verdi. Bakan Güler, Suriye’de herhangi bir tehlikenin öngörüldüğü takdirde operasyon yapılması gerekiyorsa bu operasyonun yapılacağını dile getirdi. “Irak kuzeyindeki Pençe-Kilit bölgesinde az bir işimiz kaldı” Kuzey Irak’ta yapılan operasyonlar hakkındaki soruları yanıtlayan Bakan Güler, “Artık biz bu terör belasını kesip atmak istiyoruz. Türkiye’nin önümüzdeki 10-20-30 yıl daha buna tahammülü yok. Ülkemizi ve milletimizi bu beladan kurtarmak istiyoruz ve bununla ilgili de kesin sonuçlu iş yapıyoruz. Yapılan operasyonların sınırlarımıza etkisi var mı? 5-6 senedir sınırlarımızda bir tehdit yok. Şırnak’a, Hakkari’ye gidip geliyoruz ve emniyetli olduğunu görüyoruz. Bizim şuanda Irak kuzeyindeki Pençe-Kilit bölgesinde az bir işimiz kaldı. Teröristlerin “kale” diye kazdıkları yerler onların mezarı oluyor. Bir kaç yer daha var ve oraları da onların mezarına çevireceğiz” açıklamasında bulundu. “Projeler ve ürünlerle ilgili güvenlik zafiyeti oluşturabilecek bilgileri paylaşan kişileri mahkemeye vereceğiz” Savunma sanayinde yapılan haberlerin güvenlik zaafiyeti oluşturabileceğine dikkati çeken Bakan Güler, “Savunma Sanayii’ndeki faaliyetlerimiz ile ilgili haberlerde çok fazla detay paylaşılıyor. Arkadaşlar burada bahsedilen detayları kimi ilgilendirebilir. Bunu niye yazıyoruz biz? Bunu size biri veriyor, alan da bütün detaylarına kadar yazıyor. Biz kendimiz de çok dikkat edeceğiz ama sizlerden de istirham ediyorum. Bu konuda biz de tedbir alacağız. Projeler ve ürünlerle ilgili güvenlik zafiyeti oluşturabilecek bilgileri paylaşan kişi ve firmaları mahkemeye vereceğimizi ifade ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu. “S400’leri kullanmakta tereddüt etmeyeceğiz” Bakan Güler, S400'ün ne kadar sürede aktive olduğu sorusuna, "Bu bir savunma silahı. Bize taarruz eden birisi var da savunma silahını kullanmadık mı? Bugün bir ülke ‘2 saat sonra taarruz ediyorum’ diyerek başka bir ülkeye saldırmıyor. Bir savaş durumunda yığınak yapacaksınız, uçaklarınızı kaydıracaksınız, yüzlerce tren, vagon çalışacak, seferberlik vesaire ilan edilecek. Yani kimsenin haberi olmadan bir ülke başka bir ülkeye hava saldırısı yapması çok zor. Biz de ihtiyaç hasıl olduğunda S400’leri kullanmakta tereddüt etmeyeceğimizi defalarca dile getirdik” dedi. “Bizim yüzde 100 aleyhimize dahi olsa her olayı sizlerle paylaşacağız” Bakan Güler, tüm gelişmeleri basın mensuplarıyla paylaşacaklarını belirterek, “Bizim yüzde 100 aleyhimize dahi olsa her olayı sizlerle paylaşacağız. Hiçbir şekilde bundan geri adım atmayacağız. Bugün ne Türkiye’de ne de dünyanın herhangi bir ülkesinde hiçbir şeyi saklayamazsınız. Biz medya ile samimi olarak her şeyi şeffaflıkla paylaşmaya ve sonuçlarına katlanmaya hazırız. Hiç bir şeyi saklamayacağız” diye konuştu.