Ziraat Mühendisi Gözde Ateş Ersoy "Kadınların güçlenmesi sektörün sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor."
Haber Giriş Tarihi: 06.12.2024 19:49
Haber Güncellenme Tarihi: 06.12.2024 21:08
Muhabir:
ELİF KUŞ BEŞİK
Tarımda Kadınların Rolü: Ziraat Mühendisi Gözde Ateş Ersoy ile Röportaj**
Tarım sektörü, dünyanın en eski ve en önemli sektörlerinden biri olmasına rağmen, zaman içinde kadınların bu alandaki rolü genellikle göz ardı edilmiştir. Oysa ki, tarımda kadınların katkıları her geçen gün artmakta ve bu süreç, sektördeki üretim ve verimlilik üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Ziraat Mühendisi Gözde Ateş Ersoy, hem kadın ziraat mühendislerinin hem de kadın çiftçilerin tarımdaki rolünü derinlemesine ele alarak, bu alanda yaşanan değişimlere ışık tutuyor.
Muhabir: Gözde Hanım, tarım sektöründeki kadınların rolü geçmiş yıllara göre nasıl bir değişim gösterdi?
Gözde Ateş Ersoy: Tarımda kadınların rolü, geçmişte genellikle “evde iş yapan” veya “aile çiftliğiyle ilgilenen” kadınlar olarak tanımlanıyordu. Ancak günümüzde bu algı büyük ölçüde değişti. Tarım sektörü, kadınlar için önemli bir istihdam alanı haline gelmeye başladı. Kadınlar artık sadece tarımsal üretimin bir parçası olmakla kalmıyor, aynı zamanda çiftçi, ziraat mühendisi, tarım danışmanı, girişimci, kooperatif lideri gibi farklı alanlarda da aktif rol alıyorlar. Bu değişim, eğitim seviyesinin yükselmesi, kadınlara yönelik teşviklerin artması ve tarımda dijitalleşmenin etkisiyle hızlandı. Kadınlar, tarımda verimliliği artıran, çevre dostu uygulamaları benimseyen ve yenilikçi çözümler geliştiren önemli aktörler haline geldi.
Muhabir: Tarımda kadınların güçlenmesi, sektöre ne gibi yenilikçi katkılar sağladı?
Gözde Ateş Ersoy: Kadınlar, tarımda genellikle daha sürdürülebilir ve verimli yöntemleri tercih etme eğilimindeler. Bu, hem çevre dostu hem de ekonomik açıdan uzun vadeli faydalar sağlıyor. Kadınların tarıma katkıları, özellikle organik tarım, yerel gıda üretimi ve gıda güvenliği gibi alanlarda belirginleşiyor. Ayrıca, kadınların liderliğindeki kooperatifler ve girişimler, yerel üreticiler arasında daha güçlü bir dayanışma yaratıyor ve kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını sağlıyor. Tarımda kadınların yaratıcı çözümler ve inovasyonlar geliştirme konusundaki katkıları, sektördeki verimliliği artırıyor ve toplumda farkındalık oluşturuyor.
Muhabir: Türkiye'deki kadın çiftçilerin karşılaştığı en büyük zorluklar nelerdir?
Gözde Ateş Ersoy: Kadın çiftçiler, tarım sektöründe hala pek çok zorlukla karşılaşıyor. En büyük sorunlardan biri, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadınların karar alma mekanizmalarında yeterince yer almamaları. Tarımsal alanda genellikle erkekler ön planda olduğu için kadınların iş gücü ve katkıları çoğu zaman göz ardı ediliyor. Ayrıca, kadınların tarımsal kaynaklara erişimde sıkça zorluk yaşadığını da gözlemliyoruz. Eğitim ve finansal destek eksiklikleri, kadınların üretim süreçlerine etkin bir şekilde katılmalarını engelliyor. Bunun yanı sıra, kadın çiftçilerin teknolojik yeniliklerden yeterince faydalanamaması, tarımda verimliliklerini düşüren bir başka önemli faktör.
Muhabir: Kadınların tarımda daha güçlü bir yer edinmesi için hangi adımlar atılmalı?
Gözde Ateş Ersoy: Kadınların tarımda daha güçlü bir yer edinmesi için öncelikle eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı. Tarımda kadınların karşılaştığı zorluklar ve çözüm önerileri konusunda farkındalık yaratmak, çok önemli bir adım olacaktır. Ayrıca, kadın çiftçilere yönelik finansal desteklerin ve kredilerin artırılması, onların işlerini büyütmeleri için önemli bir fırsat sunacaktır. Tarımda dijitalleşmeye geçiş ve modern tarım teknolojilerinin kadınlar için erişilebilir kılınması da kritik bir diğer alan. Son olarak, kadınların tarım politikalarına dahil edilmesi, onların sesinin duyulmasını ve karar alma süreçlerinde etkin bir rol almalarını sağlayacaktır. Devletin ve özel sektörün iş birliği yaparak kadınların tarımda liderlik pozisyonlarında daha fazla yer alması için fırsatlar yaratması büyük bir önem taşıyor.
Muhabir: Gözde Hanım, kadın ziraat mühendisleri sektörde nasıl bir etki yaratıyor?
Gözde Ateş Ersoy: Kadın ziraat mühendisleri, sektörde önemli bir değişim yaratıyorlar. Tarım mühendisliği, teknik bilgi ve yenilikçilik gerektiren bir alan ve kadınlar, bu alanda giderek daha fazla söz sahibi oluyorlar. Kadın mühendisler, özellikle sürdürülebilir tarım, gıda güvenliği ve organik tarım gibi konularda oldukça etkin çalışmalar yapıyorlar. Bunun yanı sıra, kadın ziraat mühendisleri, yerel üreticilere eğitimler vererek ve onlara tarımsal danışmanlık hizmetleri sunarak, tarımda verimliliğin artırılmasına katkıda bulunuyorlar. Ayrıca, kadın mühendisler arasında oluşan dayanışma ve ağlar, sektördeki kadınların daha güçlü bir şekilde seslerini duyurabilmesini sağlıyor. Bu etkiler, tarımın modernleşmesi ve daha eşit bir sektöre dönüşmesi açısından çok kıymetli.
Muhabir: Tarımda kadınların liderliğini nasıl destekleyebiliriz?
Gözde Ateş Ersoy: Kadınların liderliğini desteklemek için öncelikle onların eğitimi ve kapasite gelişimi üzerine yoğunlaşmak gerekiyor. Tarım sektöründe liderlik becerileri geliştirebilecek programlar ve mentorluk imkanları sunulmalı. Ayrıca, kadınların girişimcilik alanında daha fazla yer alabilmesi için finansal kaynaklara erişimlerinin artırılması çok önemli. Kadın kooperatiflerinin ve tarımsal iş birliklerinin güçlendirilmesi de bu anlamda büyük bir rol oynar. Kadınların liderlik becerilerini sergileyebileceği alanlar yaratmak, onlara fırsatlar tanımak ve bu fırsatları cesaretlendiren bir toplum yapısı oluşturmak, tarımda kadınların daha fazla söz sahibi olmasını sağlayacaktır.
Muhabir: Tarımda kadınların geleceği hakkında nasıl bir tablo görüyorsunuz?
Gözde Ateş Ersoy: Tarımda kadınların geleceği oldukça parlak. Artan eğitim, daha fazla fırsat ve teknolojinin daha erişilebilir hale gelmesi, kadınların tarım sektöründe daha güçlü bir yer edinmelerini sağlıyor. Kadınlar, sadece üretimle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda tarımsal inovasyon ve sürdürülebilirlik gibi konularda liderlik yapacaklar. Bu süreçte, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kalkması, kadınların güçlenmesi ve tarım sektörünün daha adil ve verimli hale gelmesi adına önemli bir adım olacak. Kadınların tarımda daha çok yer alması, sektörü daha modern, verimli ve sürdürülebilir hale getirecek. Bu nedenle, tarımda kadınların rolü giderek daha kritik bir hale geliyor ve önümüzdeki yıllarda bu rolün çok daha güçleneceğini düşünüyorum.
Sonuç:
Gözde Ateş Ersoy'un da belirttiği gibi, tarımda kadınların rolü sadece üretimle sınırlı değil; kadınlar, sektörün geleceği için büyük bir potansiyel taşıyor. Kadın ziraat mühendislerinin, çiftçilerin ve tarım girişimcilerinin katkılarıyla, tarım sektörü daha sürdürülebilir, verimli ve eşitlikçi bir hale geliyor. Kadınların tarımda daha güçlü bir yer edinmesi için atılacak her adım, hem sektörün gelişimine hem de toplumsal eşitsizliğin ortadan kaldırılmasına önemli katkılar sağlayacak.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gözde Ateş Ersoy ile Tarımda Kadınların Rolü
Ziraat Mühendisi Gözde Ateş Ersoy "Kadınların güçlenmesi sektörün sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor."
Tarımda Kadınların Rolü: Ziraat Mühendisi Gözde Ateş Ersoy ile Röportaj**
Tarım sektörü, dünyanın en eski ve en önemli sektörlerinden biri olmasına rağmen, zaman içinde kadınların bu alandaki rolü genellikle göz ardı edilmiştir. Oysa ki, tarımda kadınların katkıları her geçen gün artmakta ve bu süreç, sektördeki üretim ve verimlilik üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Ziraat Mühendisi Gözde Ateş Ersoy, hem kadın ziraat mühendislerinin hem de kadın çiftçilerin tarımdaki rolünü derinlemesine ele alarak, bu alanda yaşanan değişimlere ışık tutuyor.
Muhabir: Gözde Hanım, tarım sektöründeki kadınların rolü geçmiş yıllara göre nasıl bir değişim gösterdi?
Gözde Ateş Ersoy: Tarımda kadınların rolü, geçmişte genellikle “evde iş yapan” veya “aile çiftliğiyle ilgilenen” kadınlar olarak tanımlanıyordu. Ancak günümüzde bu algı büyük ölçüde değişti. Tarım sektörü, kadınlar için önemli bir istihdam alanı haline gelmeye başladı. Kadınlar artık sadece tarımsal üretimin bir parçası olmakla kalmıyor, aynı zamanda çiftçi, ziraat mühendisi, tarım danışmanı, girişimci, kooperatif lideri gibi farklı alanlarda da aktif rol alıyorlar. Bu değişim, eğitim seviyesinin yükselmesi, kadınlara yönelik teşviklerin artması ve tarımda dijitalleşmenin etkisiyle hızlandı. Kadınlar, tarımda verimliliği artıran, çevre dostu uygulamaları benimseyen ve yenilikçi çözümler geliştiren önemli aktörler haline geldi.
Muhabir: Tarımda kadınların güçlenmesi, sektöre ne gibi yenilikçi katkılar sağladı?
Gözde Ateş Ersoy: Kadınlar, tarımda genellikle daha sürdürülebilir ve verimli yöntemleri tercih etme eğilimindeler. Bu, hem çevre dostu hem de ekonomik açıdan uzun vadeli faydalar sağlıyor. Kadınların tarıma katkıları, özellikle organik tarım, yerel gıda üretimi ve gıda güvenliği gibi alanlarda belirginleşiyor. Ayrıca, kadınların liderliğindeki kooperatifler ve girişimler, yerel üreticiler arasında daha güçlü bir dayanışma yaratıyor ve kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını sağlıyor. Tarımda kadınların yaratıcı çözümler ve inovasyonlar geliştirme konusundaki katkıları, sektördeki verimliliği artırıyor ve toplumda farkındalık oluşturuyor.
Muhabir: Türkiye'deki kadın çiftçilerin karşılaştığı en büyük zorluklar nelerdir?
Gözde Ateş Ersoy: Kadın çiftçiler, tarım sektöründe hala pek çok zorlukla karşılaşıyor. En büyük sorunlardan biri, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadınların karar alma mekanizmalarında yeterince yer almamaları. Tarımsal alanda genellikle erkekler ön planda olduğu için kadınların iş gücü ve katkıları çoğu zaman göz ardı ediliyor. Ayrıca, kadınların tarımsal kaynaklara erişimde sıkça zorluk yaşadığını da gözlemliyoruz. Eğitim ve finansal destek eksiklikleri, kadınların üretim süreçlerine etkin bir şekilde katılmalarını engelliyor. Bunun yanı sıra, kadın çiftçilerin teknolojik yeniliklerden yeterince faydalanamaması, tarımda verimliliklerini düşüren bir başka önemli faktör.
Muhabir: Kadınların tarımda daha güçlü bir yer edinmesi için hangi adımlar atılmalı?
Gözde Ateş Ersoy: Kadınların tarımda daha güçlü bir yer edinmesi için öncelikle eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı. Tarımda kadınların karşılaştığı zorluklar ve çözüm önerileri konusunda farkındalık yaratmak, çok önemli bir adım olacaktır. Ayrıca, kadın çiftçilere yönelik finansal desteklerin ve kredilerin artırılması, onların işlerini büyütmeleri için önemli bir fırsat sunacaktır. Tarımda dijitalleşmeye geçiş ve modern tarım teknolojilerinin kadınlar için erişilebilir kılınması da kritik bir diğer alan. Son olarak, kadınların tarım politikalarına dahil edilmesi, onların sesinin duyulmasını ve karar alma süreçlerinde etkin bir rol almalarını sağlayacaktır. Devletin ve özel sektörün iş birliği yaparak kadınların tarımda liderlik pozisyonlarında daha fazla yer alması için fırsatlar yaratması büyük bir önem taşıyor.
Muhabir: Gözde Hanım, kadın ziraat mühendisleri sektörde nasıl bir etki yaratıyor?
Gözde Ateş Ersoy: Kadın ziraat mühendisleri, sektörde önemli bir değişim yaratıyorlar. Tarım mühendisliği, teknik bilgi ve yenilikçilik gerektiren bir alan ve kadınlar, bu alanda giderek daha fazla söz sahibi oluyorlar. Kadın mühendisler, özellikle sürdürülebilir tarım, gıda güvenliği ve organik tarım gibi konularda oldukça etkin çalışmalar yapıyorlar. Bunun yanı sıra, kadın ziraat mühendisleri, yerel üreticilere eğitimler vererek ve onlara tarımsal danışmanlık hizmetleri sunarak, tarımda verimliliğin artırılmasına katkıda bulunuyorlar. Ayrıca, kadın mühendisler arasında oluşan dayanışma ve ağlar, sektördeki kadınların daha güçlü bir şekilde seslerini duyurabilmesini sağlıyor. Bu etkiler, tarımın modernleşmesi ve daha eşit bir sektöre dönüşmesi açısından çok kıymetli.
Muhabir: Tarımda kadınların liderliğini nasıl destekleyebiliriz?
Gözde Ateş Ersoy: Kadınların liderliğini desteklemek için öncelikle onların eğitimi ve kapasite gelişimi üzerine yoğunlaşmak gerekiyor. Tarım sektöründe liderlik becerileri geliştirebilecek programlar ve mentorluk imkanları sunulmalı. Ayrıca, kadınların girişimcilik alanında daha fazla yer alabilmesi için finansal kaynaklara erişimlerinin artırılması çok önemli. Kadın kooperatiflerinin ve tarımsal iş birliklerinin güçlendirilmesi de bu anlamda büyük bir rol oynar. Kadınların liderlik becerilerini sergileyebileceği alanlar yaratmak, onlara fırsatlar tanımak ve bu fırsatları cesaretlendiren bir toplum yapısı oluşturmak, tarımda kadınların daha fazla söz sahibi olmasını sağlayacaktır.
Muhabir: Tarımda kadınların geleceği hakkında nasıl bir tablo görüyorsunuz?
Gözde Ateş Ersoy: Tarımda kadınların geleceği oldukça parlak. Artan eğitim, daha fazla fırsat ve teknolojinin daha erişilebilir hale gelmesi, kadınların tarım sektöründe daha güçlü bir yer edinmelerini sağlıyor. Kadınlar, sadece üretimle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda tarımsal inovasyon ve sürdürülebilirlik gibi konularda liderlik yapacaklar. Bu süreçte, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kalkması, kadınların güçlenmesi ve tarım sektörünün daha adil ve verimli hale gelmesi adına önemli bir adım olacak. Kadınların tarımda daha çok yer alması, sektörü daha modern, verimli ve sürdürülebilir hale getirecek. Bu nedenle, tarımda kadınların rolü giderek daha kritik bir hale geliyor ve önümüzdeki yıllarda bu rolün çok daha güçleneceğini düşünüyorum.
Sonuç:
Gözde Ateş Ersoy'un da belirttiği gibi, tarımda kadınların rolü sadece üretimle sınırlı değil; kadınlar, sektörün geleceği için büyük bir potansiyel taşıyor. Kadın ziraat mühendislerinin, çiftçilerin ve tarım girişimcilerinin katkılarıyla, tarım sektörü daha sürdürülebilir, verimli ve eşitlikçi bir hale geliyor. Kadınların tarımda daha güçlü bir yer edinmesi için atılacak her adım, hem sektörün gelişimine hem de toplumsal eşitsizliğin ortadan kaldırılmasına önemli katkılar sağlayacak.
Kaynak: ELİF KUŞ BEŞİK
En Çok Okunan Haberler