Sezen Elitaş: "Küresel ısınmanın başlıca nedeni sera gazları"
Sezen Elitaş: "Küresel ısınmanın başlıca nedeni sera gazları"
Çevre mühendisi Sezen Elitaş ile sera gazları ve iklim değişikliği hakkında yapılan röportajda, sera gazlarının artışının çevre ve iklim için taşıdığı riskler ve önlemler tartışıldı. Bireysel düzeyde alınabilecek önlemler ve küresel politikaların önemi vurgulandı.
Haber Giriş Tarihi: 23.11.2024 21:29
Haber Güncellenme Tarihi: 23.11.2024 21:34
Muhabir:
ELİF KUŞ BEŞİK
Çevre mühendisi Sezen Elitaş ile sera gazları hakkında konuşmak için buluştuk.
Muhabir: Bugün, çevre mühendisliği alanında uzmanlaşmış Sayın [Mühendis Adı] ile sera gazlarının çevre ve iklim üzerindeki etkileri hakkında konuşacağız. Öncelikle, sera gazlarını ve bu gazların atmosferdeki rolünü bizimle paylaşır mısınız?
Sezen Elitaş: Tabii, sera gazları, atmosferdeki gazlardır ve güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasını engellemeksizin geçmesine izin verirken, yeryüzünden yansıyan ısıyı tutarlar. Bu gazlar, doğal olarak atmosferde bulunurlar ve iklimin düzenli bir şekilde işlemesini sağlarlar. Ancak, insan faaliyetleri sonucu bu gazların miktarı arttı. Başlıca sera gazları arasında karbondioksit (CO2), metan (CH4), azot oksitleri (N2O) ve florlu gazlar yer alır. Bu gazlar, atmosferde ısının birikmesine yol açarak küresel ısınmaya neden olurlar.
Muhabir: Peki, sera gazlarının artışı çevremiz ve iklimimiz için ne gibi riskler taşıyor?
Sezen Elitaş: Sera gazlarının artışı, küresel ısınmanın başlıca nedenidir. Bu da iklim değişikliklerine yol açar. Artan sıcaklıklar, kutup buzullarının erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesi, aşırı hava olaylarının (fırtınalar, kuraklıklar, sel) daha sık ve şiddetli hale gelmesi gibi sonuçlar doğurur. Tarım, su kaynakları ve biyolojik çeşitlilik de bu değişikliklerden etkilenir. Ayrıca, insan sağlığı açısından da sıcak hava dalgaları, hava kirliliği ve hastalıkların yayılma riski artar.
Muhabir: Peki, sera gazlarının salınımını azaltmak için ne tür önlemler alınabilir?
Sezen Elitaş: Sera gazlarının salınımını azaltmak için çok yönlü bir yaklaşım gerekiyor. Öncelikle, fosil yakıtların kullanımını azaltmalıyız. Yenilenebilir enerji kaynaklarına, özellikle güneş, rüzgar ve hidroelektrik enerjilerine yönelmek büyük bir adım olur. Ayrıca, enerji verimliliğini artırmak ve düşük karbonlu ulaşım sistemlerini benimsemek de etkili çözümler arasında yer alır. Ayrıca, endüstriyel süreçlerde kullanılan teknoloji ve üretim yöntemlerinin daha çevre dostu hale getirilmesi gerekiyor. Bir diğer önemli alan ise ormanların korunması ve yeniden ağaçlandırma çalışmaları. Ağaçlar, karbondioksiti emerek atmosferdeki sera gazı miktarını azaltmada önemli bir rol oynuyor.
Muhabir: İnsanların günlük yaşamlarında sera gazlarının salınımını azaltmak için alabilecekleri bireysel önlemler hakkında ne söylemek istersiniz?
Sezen Elitaş: Bireysel düzeyde de yapabileceğimiz birçok şey var. Örneğin, toplu taşıma kullanmak, araç paylaşımına gitmek veya bisiklet gibi çevre dostu ulaşım seçeneklerini tercih etmek, karbon salınımını azaltmada etkili olabilir. Ayrıca, enerji tasarrufu sağlamak için evde enerji verimli cihazlar kullanmak, gereksiz elektrik tüketiminden kaçınmak da önemli. Beslenme alışkanlıkları da etkilidir; özellikle et ve süt ürünlerinin üretimi büyük miktarda sera gazı salınımına yol açar. Bu nedenle, bitki bazlı gıdaların tercih edilmesi iklim üzerinde olumlu bir etki yaratabilir. Son olarak, geri dönüşüm ve atık yönetimi konularına dikkat etmek de çevresel etkileri azaltmada yardımcı olacaktır.
Muhabir: Son olarak, sera gazlarıyla mücadelede küresel ölçekteki politikaların önemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sezen Elitaş: Küresel ölçekteki politikalar, sera gazı salınımını azaltmak için kritik bir rol oynuyor. Uluslararası anlaşmalar, örneğin Paris Anlaşması, ülkeler arasında iş birliği sağlamayı amaçlıyor. Ancak, bu tür anlaşmaların etkinliği, ülkelerin taahhütlerini yerine getirmeleriyle doğrudan ilişkili. Hükümetler, daha güçlü çevre yasaları ve teşvikler oluşturmalı, çevre dostu teknolojilere yatırım yapmalı ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemelidir. Ayrıca, halkı bilinçlendirme ve eğitme çalışmaları da çok önemli. Çünkü yalnızca devletler değil, tüm toplumlar bir arada hareket ederse, sera gazı salınımını önemli ölçüde azaltabiliriz.
Muhabir: Çok teşekkür ederim, değerli bilgileriniz için. Sera gazları ve iklim değişikliği ile mücadele konusunda daha bilinçli bir toplum oluşturma yolunda bu tür röportajlar çok faydalı olacaktır.
Sezen Elitaş: Ben de teşekkür ederim. Umuyorum ki, her birimiz üzerimize düşeni yaparak bu küresel sorunun üstesinden gelebiliriz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sezen Elitaş: "Küresel ısınmanın başlıca nedeni sera gazları"
Çevre mühendisi Sezen Elitaş ile sera gazları ve iklim değişikliği hakkında yapılan röportajda, sera gazlarının artışının çevre ve iklim için taşıdığı riskler ve önlemler tartışıldı. Bireysel düzeyde alınabilecek önlemler ve küresel politikaların önemi vurgulandı.
Çevre mühendisi Sezen Elitaş ile sera gazları hakkında konuşmak için buluştuk.
Muhabir: Bugün, çevre mühendisliği alanında uzmanlaşmış Sayın [Mühendis Adı] ile sera gazlarının çevre ve iklim üzerindeki etkileri hakkında konuşacağız. Öncelikle, sera gazlarını ve bu gazların atmosferdeki rolünü bizimle paylaşır mısınız?
Sezen Elitaş: Tabii, sera gazları, atmosferdeki gazlardır ve güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasını engellemeksizin geçmesine izin verirken, yeryüzünden yansıyan ısıyı tutarlar. Bu gazlar, doğal olarak atmosferde bulunurlar ve iklimin düzenli bir şekilde işlemesini sağlarlar. Ancak, insan faaliyetleri sonucu bu gazların miktarı arttı. Başlıca sera gazları arasında karbondioksit (CO2), metan (CH4), azot oksitleri (N2O) ve florlu gazlar yer alır. Bu gazlar, atmosferde ısının birikmesine yol açarak küresel ısınmaya neden olurlar.
Muhabir: Peki, sera gazlarının artışı çevremiz ve iklimimiz için ne gibi riskler taşıyor?
Sezen Elitaş: Sera gazlarının artışı, küresel ısınmanın başlıca nedenidir. Bu da iklim değişikliklerine yol açar. Artan sıcaklıklar, kutup buzullarının erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesi, aşırı hava olaylarının (fırtınalar, kuraklıklar, sel) daha sık ve şiddetli hale gelmesi gibi sonuçlar doğurur. Tarım, su kaynakları ve biyolojik çeşitlilik de bu değişikliklerden etkilenir. Ayrıca, insan sağlığı açısından da sıcak hava dalgaları, hava kirliliği ve hastalıkların yayılma riski artar.
Muhabir: Peki, sera gazlarının salınımını azaltmak için ne tür önlemler alınabilir?
Sezen Elitaş: Sera gazlarının salınımını azaltmak için çok yönlü bir yaklaşım gerekiyor. Öncelikle, fosil yakıtların kullanımını azaltmalıyız. Yenilenebilir enerji kaynaklarına, özellikle güneş, rüzgar ve hidroelektrik enerjilerine yönelmek büyük bir adım olur. Ayrıca, enerji verimliliğini artırmak ve düşük karbonlu ulaşım sistemlerini benimsemek de etkili çözümler arasında yer alır. Ayrıca, endüstriyel süreçlerde kullanılan teknoloji ve üretim yöntemlerinin daha çevre dostu hale getirilmesi gerekiyor. Bir diğer önemli alan ise ormanların korunması ve yeniden ağaçlandırma çalışmaları. Ağaçlar, karbondioksiti emerek atmosferdeki sera gazı miktarını azaltmada önemli bir rol oynuyor.
Muhabir: İnsanların günlük yaşamlarında sera gazlarının salınımını azaltmak için alabilecekleri bireysel önlemler hakkında ne söylemek istersiniz?
Sezen Elitaş: Bireysel düzeyde de yapabileceğimiz birçok şey var. Örneğin, toplu taşıma kullanmak, araç paylaşımına gitmek veya bisiklet gibi çevre dostu ulaşım seçeneklerini tercih etmek, karbon salınımını azaltmada etkili olabilir. Ayrıca, enerji tasarrufu sağlamak için evde enerji verimli cihazlar kullanmak, gereksiz elektrik tüketiminden kaçınmak da önemli. Beslenme alışkanlıkları da etkilidir; özellikle et ve süt ürünlerinin üretimi büyük miktarda sera gazı salınımına yol açar. Bu nedenle, bitki bazlı gıdaların tercih edilmesi iklim üzerinde olumlu bir etki yaratabilir. Son olarak, geri dönüşüm ve atık yönetimi konularına dikkat etmek de çevresel etkileri azaltmada yardımcı olacaktır.
Muhabir: Son olarak, sera gazlarıyla mücadelede küresel ölçekteki politikaların önemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sezen Elitaş: Küresel ölçekteki politikalar, sera gazı salınımını azaltmak için kritik bir rol oynuyor. Uluslararası anlaşmalar, örneğin Paris Anlaşması, ülkeler arasında iş birliği sağlamayı amaçlıyor. Ancak, bu tür anlaşmaların etkinliği, ülkelerin taahhütlerini yerine getirmeleriyle doğrudan ilişkili. Hükümetler, daha güçlü çevre yasaları ve teşvikler oluşturmalı, çevre dostu teknolojilere yatırım yapmalı ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemelidir. Ayrıca, halkı bilinçlendirme ve eğitme çalışmaları da çok önemli. Çünkü yalnızca devletler değil, tüm toplumlar bir arada hareket ederse, sera gazı salınımını önemli ölçüde azaltabiliriz.
Muhabir: Çok teşekkür ederim, değerli bilgileriniz için. Sera gazları ve iklim değişikliği ile mücadele konusunda daha bilinçli bir toplum oluşturma yolunda bu tür röportajlar çok faydalı olacaktır.
Sezen Elitaş: Ben de teşekkür ederim. Umuyorum ki, her birimiz üzerimize düşeni yaparak bu küresel sorunun üstesinden gelebiliriz.
Kaynak: ELİF KUŞ BEŞİK
En Çok Okunan Haberler