Hava Durumu

#Ab

Yeni Marmara Gazetesi - Ab haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ab haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

AB’den Suriyeli Mültecilere Destek Taahhüdü Haber

AB’den Suriyeli Mültecilere Destek Taahhüdü

Avrupa Birliği (AB), Belçika’nın başkenti Brüksel’de gerçekleştirilen 8. Suriye ve Bölgenin Geleceğine Destek Konferansı’nda Suriyeli mültecilere yaklaşık 2 milyar euro destek taahhüdünde bulundu. Taahhüt edilen desteğin 1 milyar eurosu Türkiye’ye ayrıldı.   Belçika’nın başkenti Brüksel’de 8. Suriye ve Bölgenin Geleceğine Destek Konferansı düzenlendi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB’nin Suriyeli mültecilere yaklaşık 2 milyar euro destek taahhüdünde bulunduğunu belirterek, desteğin 2024 ve 2025’te 560 milyon eurosunun Suriye, Lübnan, Irak ve Ürdün’deki mültecilere, 1 milyar eurosunun ise Türkiye’deki mültecilere ayrıldığını açıkladı. Konferansın başında bölgedeki Suriyeli mültecilere finansal yardım taahhütlerinin yeterli olmadığını ve Avrupa Birliği’nin Suriye krizine siyasi çözüm için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini vurgulayan Borrell, “Avrupa Birliği, tüm mülteciler için her zaman ve her yerde eve dönüşün gerçek bir seçenek olmasını dilerdi ancak şu anda Suriye’ye güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönüş için şartların mevcut olmadığı hususunda Birleşmiş Milletler ile hemfikiriz” dedi.  Avrupa ve Arap ülkelerinden bakanları bir araya getiren konferansta Borrell, “Ortaklarımızdan uluslararası hukuka, özellikle de geri gönderilmeme ilkesine uymalarını, zorla sınır dışı etme uygulamalarını kınamalarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.  Lübnan Dışişleri Bakanı Bouhabib’ten kriz uyarısı  Konferansta konuşan Lübnan Dışişleri Bakanı Abdallah Bouhabib, Lübnan’ın Suriyeli mülteciler nedeniyle bir krizle karşı karşıya olduğunu ve böyle bir krizin yaşanmasının bölge ülkelerini de etkileyebileceği uyarısında bulundu. Lübnan’da mülteciler konusunda mevcut durumu muhafaza etmenin ülke için varoluşsal bir tehdit oluşturacağı konusunda mutabık olduklarını vurgulayan Bouhabib, Lübnan parlamentosunun tavsiyesiyle katılımlarının amacının “Lübnan yasaları tarafından koruma altına alınan özel durumlar haricinde Suriyeli mültecilerin geri dönüşü için ayrıntılı ve programlı bir plan hazırlamak” olduğunu açıkladı. Bouhabib, Lübnan’ın yerinden edilmiş kişilere ev sahipliği yapma külfetini daha fazla taşıyamayacağını ve başka ülkelerin sınır muhafızlığı görevini üstlenemeyeceğini söyledi.  “Yardım sağlanmadığı takdirde mültecilere yönelik hizmetlerimiz azalacak ve mülteciler daha fazla acı çekecek”  Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ise, ülkesinin Suriyeli mülteciler için elinden geleni yapmaya devam edeceğini vurgulayarak, “Fakat yardım sağlanmadığı ve uluslararası toplum sorumluluk üstlenmediği takdirde mültecilere yönelik hizmetlerimiz azalacak ve mülteciler daha fazla acı çekecek” dedi.  Ülkelerindeki Suriyeli mülteci varlığına karşı olan bir grup Lübnanlı gösterici, Brüksel’deki Suriye Konferansı sırasında protesto gösterisi yaptı.

Bakan Kacır'dan AB'ye Gümrük Birliği ve vize serbestisi mesajı Haber

Bakan Kacır'dan AB'ye Gümrük Birliği ve vize serbestisi mesajı

Kacır, Brüksel temasları çerçevesinde AB Komisyonu'nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova, Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ve İç Pazardan Sorumlu Üyesi Thierry Breton ile yaptığı görüşmelerinin ardından açıklama yaptı. AB Komisyonunun 3 üyesiyle bugün Brüksel'de görüşmeler gerçekleştirdiğini dile getiren Kacır, Araştırma ve Yenilikten Sorumlu Komisyon Üyesi Ivanova ile Türkiye'nin AR-GE ve inovasyon alanlarında AB ile işbirliği yürüttüğü programları ele aldıklarını belirtti. Kacır, "Hali hazırda Ufuk Avrupa programında Türkiye çok önemli bir paydaş olarak rol üstleniyor. Ufuk 2020 programının da ötesinde bir başarıyı Ufuk Avrupa'da hali hazırda Türkiye araştırma ve yenilik ekosistemi elde etmiş oldu. Türk araştırmacılarımız, firmalarımız, girişimcilerimiz Ufuk Avrupa'da 3 yıl içerisinde Ufuk 2020'de 7 yılda elde ettiklerine yakın bir netice elde etti." dedi. Bu başarıda Türkiye'nin özellikle son 20 yılda gerçekleştirdiği AR-GE yatırımlarının etkisi olduğuna işaret eden Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye muazzam bir araştırma ve yenilik ekosistemi inşa etti. Sayıları 100'ü aşan teknoparkalarımızda 10 bine yakın firmamız, 1600'den fazla AR-GE ve tasarım merkezimiz, sayıları 200'ü aşan üniversitelerimiz, 23 araştırma üniversitemiz, 3 bine yakın teknoparkımızda yer alan startuplarımızla muazzam bir yenilik ve AR-GE ekosistemi inşa ettik. Bu ekosistem AB programlarında bugün pek çok araştırma geliştirme projesine öncülük eder hale geldi. Önümüzdeki dönemde bu programlarda daha güçlü şekilde var olabilmek, AB-Türkiye ilişkilerini bu perspektifte geliştirebilmek bizim için çok değerli olacak." AB ile Türkiye'de yüksek düzeyli diyalog toplantısı yapılacak Bakan Kacır, Ivanova ile yakın zamanda yüksek düzeyli diyalog mekanizmasının bir sonraki toplantısını Türkiye'de gerçekleştirmeyi planladıklarını belirterek, "Önümüzdeki aylarda Türkiye'de bu toplantıyı gerçekleştirmiş olacağız." dedi. Yapılacak toplantıda özellikle yüksek teknoloji alanlarında Türkiye-AB işbirliklerini güçlendirmeye yönelik ekosistem paydaşlarını bir araya getireceklerini anlatan Kacır, "Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin Avrupa'nın parlayan bir teknoloji ülkesi; araştırma, geliştirme ve yenilik ülkesi olmasını sağlayacak adımlar atmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. Kacır, Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Varhelyi ile de bir toplantı yaptığına değinerek,"Önümüzde AB Zirvesi var. Varhelyi'nin (AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep) Borrell ile birlikte yürüttüğü çalışmalar özellikle bu zirvede Türkiye'nin AB üyelik sürecine önemli katkılar sunacak. Bu konuda ümit ediyorum ki çok iyi bir noktaya yaklaşıyoruz." şeklinde konuştu.  "Türkiye'nin kattığı değer hissediliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, AB'nin, her geçen gün Türkiye'nin Avrupa'ya ve AB'ye kattığı değeri daha güçlü şekilde fark ettiğini ve hissettiğini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu: "Türkiye her ne kadar henüz AB üyesi olmasa da Avrupa'nın tabii bir üyesi ve Avrupa ailesinin aslında bir parçası. Biz, Avrupa değer zincirlerinde çok önemli bir rol ve sorumluluk üstleniyoruz. Bugün pek çok ürünün üretim süreçlerinde Türk firmaları çok kritik roller üstleniyor. Bazı alanlarda Avrupa'nın üretim üssüyüz. Demir, çelik, düz cam, güneş paneli gibi alanlarda Avrupa'da en büyük üretim ülkesi Türkiye. Beyaz eşya, çimento gibi alanlarda da aynı şekilde ve pek çok alanda, değer zincirinde Türkiye çok kritik bir rol üstleniyor." Kacır, Türkiye ve AB arasında hali hazırda toplam 200 milyar dolara yakın yıllık dış ticaret olduğunu anımsatarak, "100 milyar dolara yakın ihracatımızı AB'ye gerçekleştiriyoruz ki toplam ihracatımız içerisinde Avrupa'ya ihracat yüzde 41 düzeyinde. AB bizim için önemli ama biz de AB için çok önemliyiz." diye konuştu. Türkiye, Dijital Avrupa Programı'na resmen katıldı Bakan Kacır, gelecek dönemde, AB-Türkiye ilişkilerinin Türkiye'nin üyeliği konusunda daha olumlu bir perspektifte ilerlemesini beklediğini belirterek, AB Komisyonu'nda üçüncü görüşmesini de İç Pazar'dan Sorumlu Komisyon Üyesi Breton ile gerçekleştirdiğini anlattı. Breton'un görev alanının aynı zamanda Dijital Avrupa Programlarını yönlendirmek olduğunu hatırlatan Kacır, "7,5 milyar avroluk Dijital Avrupa programının hayata geçmesinde onun önemli bir sorumluluğu ve rolü var. Biz Dijital Avrupa Programına geçtiğimiz aylarda katıldığımızı duyurmuştuk. Buna ilişkin resmi dokümanı da bugün Breton'a elden teslim etmiş olduk." diye konuştu. Kacır, Breton ile Türkiye'nin kritik teknolojilerde AB ile birlikte yürütebileceği çalışmaları ele aldıklarını kaydederek, "Kendisini Türkiye'ye davet ettim. Türkiye'deki yüksek teknoloji altyapılarını birlikte ziyaret etmeyi kendisine teklif ettim. Ümit ederim önümüzdeki aylarda kendisi de ülkemizi ziyaret edecek ve başta Dijital Avrupa Programı olmak üzere AB programları kapsamında Türkiye-AB ilişkilerini daha ileri noktalara taşımak adına birlikte çalışacağız." açıklamasını yaptı. Türkiye, AB değer zincirinin vazgeçilmez parçası Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, "Bütün bu çalışmalar aslında içinde bulunduğumuz konjonktürde Türkiye'nin Avrupa'ya kattığı değerin fark edilmesi sayesinde hızlanıyor. Türkiye, kritik teknoloji alanlarında çok muazzam bir etkinlik elde etti. İnsan kaynağıyla, teknolojik altyapısıyla, girişimci ekosistemiyle, sanayi üretim kabiliyetleriyle Türkiye, AB değer zincirinin vazgeçilmez bir parçası." diye konuştu. AB Komisyonu Üyesi Varhelyi ile Gümrük Birliği yenilenme sürecini ve vize serbestisi sürecini de konuştuğuna işaret eden Kacır, "Bu iki konuda özellikle önümüzdeki ay AB Zirvesi'nde olumlu bir perspektifin oluşmasını bekliyoruz. Gümrük Birliği revizyonu hem Türkiye'ye hem AB'ye kazandıracaktır. Türkiye, hali hazırda Gümrük Birliği vesilesiyle Avrupa'nın tedarik zincirlerinde bir değer oluşturmaktadır. Ama bunu özellikle yenilikçi alanlarda, dijital hizmetlerde de gerçekleştirebiliyor olmamız lazım." değerlendirmesini yaptı. AB'ye Gümrük Birliği ve vize serbestisi çağrısında bulunan Kacır, şöyle konuştu: "Nasıl ürünlerin serbest hareketini konuşuyorsak mutlaka bu ürünleri taşıyan araçların, bu araçları kullanan insanların serbest hareketini de mümkün kılabilmemiz lazım. Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne ilişkin karar süreçlerinde aktif olarak rol almasını sağlayabilmemiz lazım. Bütün dijital alanları kapsayacak şekilde önümüzdeki dönemde Gümrük Birliği'nde önemli adımlar atmamız lazım. AB nihayetinde bu alanlarda başka bölgelerle ve ülkelerle rekabet etmektedir ve Türkiye hali hazırda AB değer zincirinde oynadığı rolle bu rekabette AB'ye önemli güç katmaktadır. Gümrük Birliği revizyonu hem Türkiye'ye hem AB'ye bu anlamda kazanç getirecektir." Kacır, vize serbestisi konusuna da değinerek, sözlerini, "Vize serbestisi de artık milletimizin önemli bir beklentisidir. Bu konuda Türkiye'nin daha adil bir yaklaşıma muhatap olması gerekir. Bunu da AB'deki paydaşlarımızdan bekliyoruz." diye tamamladı.

11. Cumhurbaşkanı Gül: Haber

11. Cumhurbaşkanı Gül:

Türkiye Cumhuriyeti 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kayseri’de kendi ismini taşıyan Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) tarafından Cumhuriyet’in 100. Yılı Etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen ‘Cumhuriyet’in İkinci Yüzyılında Sürdürülebilir Kalkınma Sürecinde Türkiye’ konulu panele katıldı. Panelde konuşan Gül, “Eğer sadece yaptıklarımızla kalırsak, gelecek yüzyılı değerlendiremeyiz” dedi.   AGÜ Konferans Salonu’nda düzenlenen panele Türkiye Cumhuriyeti 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AGÜ Rektörü Prof. Dr. Cengiz Yılmaz, protokol üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.  Bu zamana kadar yapılan işlerle kalınırsa gelecek yüzyılın değerlendirilemeyeceğini söyleyen Tütkiye Cumhuriyeti 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Tabi 100. Yıl, olağanüstü bir dönem. Bir asrın bittiğinden bahsediyoruz. Övüneceğimiz, gurur duyacağımız hedefler gerçekleştirildi, çok büyük başarılarımız da var bu 100 yıl içerisinde. Yapılan barajlar, yollar, köprüler bunların bazıları dünya klasmanında dikkat çeken, ön sıralarda olan büyük projeler. Özellikle son yıllarda yapılan büyük yollar, köprüler, tüneller, havaalanları bütün bunlar çok gurur duyacağımız ve Türkiye’nin bütün dünyada dikkat çektiği ve çok övündüğümüz başarılar, değişmeler. Bunları tabi bir yana koyup hakkını verdikten sonra şunu söylemek isterim; gerçek başarıyı nasıl ölçeriz? Bunu ölçmemiz lazım. Gerçek başarıyı mukayese ederek ölçeriz. Mukayeseli bir çalışma ortaya konulursa, bize benzeyen memleketler nereden nereye geldi? Onlar neler yaptı, biz neler yaptık? Bu bir mukayese ile ortaya konulursa. Son zamanlarda biraz şapkamızı önümüze koyup, ciddi ciddi düşünmemiz gerekiyor. Yoksa biraz önce dediğim gibi övüneceğimiz, gurur duyacağımız samimi olarak söylüyorum çok şey var. Eğer bunlarla kalırsak o zaman gelecek yüzyılı değerlendiremeyiz. Önce mukayeseli bir çalışma yapmamız gerekir. Acaba bu 100 yıl içerisinde neler yapsaydık da nereye gelebilirdik? Alternatifler neler olabilirdi? Bunları ciddi insanların düşünmesi ve çalışması gerekir” dedi.  Gül, diğer ülkelere göre Türkiye’nin performansının daha iyi olması gerektiğini söyleyerek, “Hüzün verici tabi, Cumhuriyetimizi hala gelişmiş bir demokrasi ile taçlandıramadık. Bunu hepimiz söylüyoruz. Demokrasi tabi ki var Türkiye’de ama söylediğim ileri ve gelişmiş bir demokrasi ve bununla neyi kastedildiği gayet iyi biliniyor. Hala orta gelirli bir ülkeyiz. Yani refah devletleri arasında ne yazık ki zikredilemiyoruz. Dünya bankasının, uluslararası kuruluşların analizlerini ve raporlarını aldığınızda ve baktığınızda Türkiye’nin yeri nere dediğinizde refah toplumlarının olduğu yerde görülemiyoruz hala. Uluslararası endeksten, ekonomiden eğitime, mutluluktan sağlığa bütün buralarda tabi değerlendirmeler yapıyorlar ve bu endekslerde mukayese edilen başka bütün ülkelerin başarılarını sıraladıklarında bizim performansımızın daha iyi olması gerektiğini hepimiz üzülerek görüyoruz. Evrensel standartlarda temel hak ve özgürlükleri esas alan, hukukun üstünlüğüne dayalı ileri bir demokrasi gerçekleştirmeliyiz. Şunu da unutmayalım ki sürdürülebilir bir kalkınmanın zemini de budur. Böyle bir zemin olmadan gerçek anlamda kalkınma da gerçekleşmez. Demokrasinin esasen bir mükemmelleşme süreci olduğunu düşünürsek geç de olsa kararlı bir siyasi irade ve vizyonla bütün bunlar gerçekleştirilebilir. Bu bağlamda Avrupa Birliği üyelik sürecinin bize yardımcı olabileceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.  “AB’nin önyargılı siyasi kararlarına takılıp kalmamak gerek”  Avrupa Birliği’nin (AB) siyasi kararlarına takılı kalınmaması gerektiğini söyleyen Gül, sözlerine şu şekilde devam etti:  “Avrupa Birliği’nin önyargılı birçok siyasi kararlarına takılıp orada kalmamak gerekir. Onları gerekirse şöyle bir kenara koyup, ilgili bu fasılları biz kendi irademizle açıp, kendi irademizle kapatıp Türkiye standartlarını yükseltebiliriz. Bu aslında çok da onurlu olacak bir iştir. Bunun için siyasi iradenin çok kararlı olması gerekiyor. Unutmayalım ki bunları yaptığımızda Türkiye siyasi ve ekonomik olarak dirençli ve güçlü bir ülke olacaktır ve Türkiye’nin cazibesi de çok artacaktır. Zaten bunlara Ankara kriterleri dediğimizi de unutmamak gerekir. Dolayısıyla bunları hep yapabiliriz. Türkiye’nin içinde bulunduğu orta gelir tuzağından çıkıp refah toplumu olabilmesi için kaliteli ve istikrarlı bir büyümeyi sürdürülebilir bir şekilde sağlamak gerekiyor. Bunun için denenmiş ve neticeleri görülmüş rasyonel, bilimsel, ekonomik ve mali politikaları günlük siyasi konjüktörlerin üzerinde kararlılıkla uygulanması gerekmektedir. Anlamsız denemeler hem milleti yorar hem de Türkiye’ye sadece vakit kaybettirir. Büyük emeklerle hazırlanan 5 yıllık kalkınma planlarımızın çerçevesine, temel ilkelerine ve stratejilerine baktığımızda hepsinde bu rasyonel yol haritasını görürüz. Üzücü olan uygulamalarda bu planların, yani yasal olarak bağlayıcı da olan bu planların uygulamalarda rafa kaldırılması ve onlar sanki yokmuş gibi davranılmasıdır. Umarım 2019 yılında 15 yıllık bir perspektifle hazırlanan ve Türkiye’yi topyekun her alanda geliştirmek isteyen 11. 5 yıllık kalkınma planına uygun şekilde hükümet uygulamaları olur.”

COŞKUNÖZ HOLDİNG’İN AB PROJESİ TÜBİTAK’TA BAŞARI HİKÂYESİ OLDU Haber

COŞKUNÖZ HOLDİNG’İN AB PROJESİ TÜBİTAK’TA BAŞARI HİKÂYESİ OLDU

Coşkunöz Holding, Avrupa Birliği’nin bilimsel ve uygulamalı araştırma, geliştirme ve inovasyon projelerine destek olmak üzere oluşturduğu Araştırma ve İnovasyon Çerçeve Programı kapsamında yürüttüğü Friction Harmonics projesi ile TÜBİTAK’ın başarı hikâyeleri arasında yer aldı. 2020 yılı içerisinde tamamlanacak proje ile özel bir kaynak metodu olan sürtünme karıştırma kaynağının birleştirme kusurlarını tespit edebilecek cihazın geliştirilmesi ve dağıtım ağının kurulması hedefleniyor. Mevcut pazarda hâli hazırda yüzde 100 çözümü bulunmayan 'kissing bond' hatasının tespit edilmesini sağlayacak cihazın uzay, havacılık ve otomotiv sektörlerinde kullanılması öngörülüyor.Coşkunöz Holding’in kurumsal stratejileri doğrultusunda oluşturulan teknoloji yol haritaları ve bu kapsamda seçilen Ar-Ge projeleri uluslararası alanda karşılık bulmaya devam ediyor. Holding’in HORIZON/UFUK 2020 kapsamındaki Friction Harmonics projesi, TÜBİTAK’ın başarı hikayesi sayfasında geniş yer buldu.Coşkunöz Holding Ar-Ge Direktörü Volkan Akıncı, HORIZON 2020 ve Friction Harmonics projesi hakkında bilgi vererek, 'HORIZON 2020, Avrupa Birliği’nin bilimsel ve uygulamalı araştırma, geliştirme ve inovasyon projelerine destek olmak üzere oluşturduğu bir hîbe programı. Biz de 2017 yılı itibarıyla ortaklı projelerdeki odağımızı Avrupa Birliği fonlarına yönelttik. Ekibimizin network oluşturma konusundaki fedakârca çalışmaları ve geçmişte yapılan projelere ait çıktıların uluslararası alanda karşılık bulması sonucunda da iki HORIZON 2020 ve üç Eureka projesine bütün tasarım ve üretim süreçlerinde görev alacak şekilde dâhil olmayı başardık. Bu sayede 2019 yılında, HORIZON 2020 programında Türkiye’nin diğer sayılı firmalarının da içinde olduğu en başarılı10 firma arasına girmeyi başardık. Bu projeler arasında yer alan Friction Harmonics’te ciddi ilerlemeler kaydetmiş durumdayız. 2018’de başladığımız ve bu yıl Ekim ayında bitirmeyi öngördüğümüz projemizin TÜBİTAK’ta başarı hikayesi olarak yer alması bizlere büyük gurur verdi' dedi.Pazarda çözümü olmayan hatayı yüzde 100 tespit edecek cihazFriction Harmonics projesi Coşkunöz Holding, TWI (İngiltere), RISE (İsveç), Vermon (Fransa) ve IKH (Yunanistan) konsorsiyumu ile yürütülüyor. Proje ile başta ürün/kazanım sürtünme karıştırma kaynağında oluşan hatâların yüzde 100 kontrolünü sağlayacak bir cihaz üretilmesi hedefleniyor. Özellikle mevcut pazarda hâli hazırda bir çözümü bulunmayan 'kissing bond' hatasının tespit edilmesini sağlayacak cihaz; uzay, havacılık ve otomotiv sektörlerinde kullanılabilecek. Son montajı da Coşkunöz tarafından yapılacak cihazın, Avrupa ve Amerika pazarlarına yönelik ihracatta da olumlu bir etki bırakacağı öngörülüyor.Çalışanlarının mesleki gelişim ve donanımlarına büyük önem veren Coşkunöz Holding ayrıca, cihazın üretim, sertifikasyon ve doğrulama süreçlerinde yetiştirilecek personeller ile bilginin daha hızlı yayılmasını ve kalifiye insan kaynağı potansiyeline değer katmayı hedefliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.