Hava Durumu

#Amerika

Yeni Marmara Gazetesi - Amerika haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Amerika haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Deprem Bölgesi Adıyaman’dan Amerika’ya 100 Bin Adet Şapka Haber

Deprem Bölgesi Adıyaman’dan Amerika’ya 100 Bin Adet Şapka

Deprem bölgesi Adıyaman’dan Amerika’daki seçimlerde kullanılmak üzere Başkan Adayı Donald Trump için 100 bin adet şapka yaptırılarak ABD’ye gönderildi.  Türkiye’deki seçimlerde siyasi partilerin şapka siparişlerini karşılayan Adıyamanlı firma, gözünü kasımdaki ABD seçimlerine çevirdi. Adıyaman’ın Gölbaşı Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Zirve Şapka Promosyon fabrikasında işçiler yaklaşık 1 haftalık çalışma ile Kasım ayında ABD başkanlık seçimlerine aday olan Donald Trump için 100 bin adet şapka üretimi yaptı. ‘Made in Türkiye’ imzasını taşıyan ve üzerinde ‘Amerika’yı tekrar harika yapın’ yazılı şapkalar tamamlanarak karayoluyla yaklaşık 10 bin 700 kilometre mesafede bulunan ABD’ye gönderildi.  ABD seçimleri için Donald Trump’a şapka üreten firmanın aynı zamanda daha önceden de Ukrayna gibi ülkeler için de askeri şapka üretimi gerçekleştirdiği belirtildi.  Gergerli Yücetürk ailesinin kurup işlettiği firmanın Fabrika Müdürü ve üretim sorumlusu olan İsmail Samsama, yaptıkları üretimlerle ilgili açıklamalarda bulundu.  Sadece Türkiye’den değil dünyanın her ülkesinden siparişler aldıklarını ve üretimler gerçekleştirdiklerini vurgulayan İsmail Samsama, “Trump’ın 100 bin şapkası burada üretildi. Bu üretim, Türkiye ekonomisine, Adıyaman’ın Gölbaşı halkına katkı oldu. Burada üretilen şapkaları yurt dışına gönderdik. Bu şapkaları Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesindeki Zirve Şapkanın personelleri bu üretimi yaptı. Türkiye insanları her zaman Çin ve Mısır’ı örnek alıyorlardı, bizim onlardan neyimiz eksik diyerekten bizlerde fabrikamızı burada kurduk. Çin ve Mısır’ın yaptığını bizler şimdi burada kendimiz üretiyoruz. Ülke ekonomisine faydalı olduğumuzu düşünüyorum. Kurumsal olsun, promosyon olsun, bütün şapkaları üretiyoruz. Yurt dışına da üretip gönderiyoruz. Üretimlerimiz hız kesmeden devam ediyor, dünyanın her bir ülkesine ürün gönderiyoruz. İyi ki Türkiye’miz var” diye konuştu. 

Kostümlerle İsrail ve Amerika'yı Protesto Etti Haber

Kostümlerle İsrail ve Amerika'yı Protesto Etti

Bursa'da birbirinden farklı hayvan kostümleri giyen tiyatro sanatçısı, eline pankart alarak trafik ışıklarında İsrail ve Amerika'yı protesto etti.   Bursa'da yaşayan ve birçok sosyal sorumluluk projelerine imza atan tiyatro sanatçısı Bahtiyar Keskin, bu kez çeşitli hayvan kostümleri giyerek İsrail ve Amerika'nın Filistin'e uyguladığı zulmü protesto etti. Bir ay boyunca trafik lambalarında eline 'Şeytan Amerika Kahrol, İsrail Kahrol' pankartı alarak vatandaşlara Filistin halkına uygulanan insanlık suçunu anlatan Keskin, "Eylemi gerçekleştirme maksadım tüm halkı İsrail'in Filistin'de yaptığı zulmü insanlığa duyurabilmek" dedi. Geyik, karınca, timsah, kaplumbağa, arı gibi kostümleriyle insanların dikkatini çeken Keskin, savaş bitene kadar eylemlere devam edeceğini söyledi.  “Nemrut'u sinek öldürdü, ben de arı olarak Amerika'yı bitireceğim”  Amerika ve İsrail'in işlediği insanlık suçuna sessiz kalamadığını aktaran tiyatro sanatçısı Bahtiyar Keskin, “Bu eylemi 1 aydır farklı hayvan kostümleri giyerek gerçekleştiriyorum. Eylemi gerçekleştirme maksadım tüm halkı İsrail'in Filistin'de yaptığı zulüm hakkında bilinçlendirmek. İsrail'in Amerika'yı karakol olarak kullanıp bizlere suçlu değiliz gibisinden Amerika, şeytanca bir oyun oynuyor. İsrail'e gizlice gemi ve uçak gönderip halkı ateşkes yapmak istiyoruz diye kandırıyor. Netanyahu, Amerika'dan güç aldığı için sürekli kadın ve çocukları öldürüyor. Netanyahu, sıkıyorsa Hamas'ın askerlerine saldırın. Amerika, senin gücü sadece çocuklara ve kadınlara mı yetiyor, bu mu Amerika'nın gücü. Amerika'nın büyük bir İslam düşmanlığı var. İslam düşmanlığı olmasaydı, Müslümanlara bu şekilde zulüm uygulamazsın. Bu kadar Filistinliye zulüm yapılıyor. Filistinlileri çadırlarda toplayıp toplu vuruyorsun. Nemrut o kadar güçlü olmasına rağmen burnuna sinek girdi. Ondan sonra Nemrut kafasını duvara vura vura öldü. Ben de burada arı adam olarak Amerika'nın burnundan sokup zehirleyeceğim” diye konuştu. 

Bilişim Uzmanı Aşıcı: 'Amerika'dan Paris Olimpiyatları'na Kadar Her Yer Etkilendi Haber

Bilişim Uzmanı Aşıcı: 'Amerika'dan Paris Olimpiyatları'na Kadar Her Yer Etkilendi

 Bilişim ve Yazılım Uzmanı Melih Aşıcı, Microsoft'tan kaynaklanan sorunu değerlendirerek, “Bugün baktığımızda Amerika'dan tutun Paris Olimpiyatlarına ve Japonya'ya hatta Türkiye ‘de Türk Hava Yollarına kadar bunun sıkıntılarını yaşadı. Birçok sistem bu durumdan etkilendi” dedi. ABD'li teknoloji devi Microsoft'un 365 uygulamalarında dünya genelinde yaşanan arıza nedeniyle birçok sektörde aksamalar yaşandı. Microsoft firması bazı hizmetlerinde kesintiler yaşandığını kabul etti. Ancak kesintinin nedeni açıklanmadı. Sıkıntılar ABD, İngiltere, İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan ve Japonya gibi birçok ülkede görülürken, bu ülkelerde havacılık ve bankacılık alanlarında etkili oldu. Bu çerçevede Berlin Havalimanı da sorunlar yaşandığı duyurusunu yaptı. İspanya'da tüm havalimanlarında teknik sıkıntı yaşandığı bildirildi. İsrail Merkez Bankası, CrowdStrike sorununun bankaları etkilediğini açıkladı ve Türk Havayolları da check-in, biletleme ve rezervasyon işlemlerinde sıkıntılar olduğu mesajını paylaştı. Microsoft'tan kaynaklanan sorunlar kapsamında konuşan Bilişim ve Yazılım Uzmanı Melih Aşıcı, İhlas Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu. Aşıcı, sorunun Microsoft'un siber yazılımını yapan bir firmadan kaynaklandığını belirterek, “Microsoft servislerini ve işletim servislerini kullanan tüm sistemler kısa süreli de olsa bir çökme yaşadı. Bu sıkıntı bankacılık, ulaştırma, havacılık gibi birçok alanda ve devlet kurumlarının da birçok kolunu etkiledi” diye konuştu. “Amerika'dan tutun Paris Olimpiyatlarına kadar her yer etkilendi” Aşıcı, dünyadaki çoğu kurumum dijital sistem ve bilgisayar üzerine işlemler yaptığını vurgulayarak, “Havacılık ve bankacılık tamamen bu sistemlere bağlı. Yaşanan sıkıntı, bu sistemlerin çökmesine ve gecikmelerin yaşanmasına neden oldu. Ayrıca havacılık sistemlerinin de aksamasına neden oldu. Bugün baktığımızda Amerika'dan tutun Paris Olimpiyatlarına ve Japonya'ya hatta Türkiye ‘de Türk Hava Yollarına kadar bunun sıkıntılarını yaşadı. Birçok sistem bu durumdan etkilendi. Bir siber saldırı olmadığı söylendi. Fakat siber saldırı olmasa da bir güncellemeden kaynaklı bir hatadan kaynaklı gerçekleşen bir sorun anladığımız kadarıyla” açıklamasında bulundu. “Sorun çözüldü” Sorunun temelde çözüldüğünü dile getiren Aşıcı, “Bu geçici bir durum, sorun çözüldü fakat yaşanan gecikmelerle tabii ki bu sistemlerin tekrar ayağa kaldırılması kolay bir durum değil. Bununla iliği kısa sürede önemler alındı ve çeşitli çalışmalar yapıldı. BTK'da bunun için bir açıklama yaptı. Fakat bu sistemlerde yaşananlar daha önce de yaşandı ve bugün de yaşanıyor. Bu bize ulusal çapta tek bir elde olan bir sistem ne dersek diyelim çok güvenli değildir. Bunun için alternatif çözümler üretmemiz gerekiyor” diye konuştu. “Suudi Arabistan'dan tutun Avrupa'nın birçok ülkesine kadar havacılık sistemi etkilendi” Yaşanan sıkıntının ilk olarak ulaştırma konusunda gündeme geldiğine dikkati çeken Aşıcı, “Bugün baktığımızda gecikmeler, havacılıkta chek-in yapamama durumu, uçakların kalkış yapamaması gibi havacılıkla ilgili tüm konularda sıkıntılar yaşandı. Benzer şekilde bankacılık sistemlerine ulaşılamama, para transferi konularında sıkıntılar yaşandı. Burada önemli olan bir konu da veri kaybının olmaması. Bir mağduriyet olmayacağı da belirtildi. Fakat yaşanan bir gecikme de olsa bir çok şeyi etkileyebiliyor. Bu sistem bizimle birlikte Suudi Arabistan'dan tutun Avrupa'nın birçok ülkesine, Amerika'ya kadar birçok ülkede havacılık sistemi başta olmak üzere etkiledi” değerlendirmesinde bulundu. “Yerli ve milli yazılım çok önemli” Aşıcı, Microsoft'un uluslararası bir şirket olduğunu ve dolayısıyla Türkiye'de de hizmet verdiğinin altını çizerek, “Bu tip sistemlerin bir noktada yedeğini geliştirip daha sonra da bunu yerlileştirerek bu sitemlerin temelini geliştirmemiz gerekiyor. Yazılım sistemi tabii ki saldırıya açık bir sistem. Bankacılık sistemlerinin kitlendiğini gördük. Daha uzun süreli kitlemeler de olabiliyor. Ulusal bir saldırı tüm dünyayı etkileyebiliyor. Bu da tabii siber saldırılara açık bir durum. Ülkesel olarak kendi yazılımlarımızı ve sistemlerimizi yaptığımızda uluslararası bir saldırıda olabildiğince kendimizi filtreleyebilmiş oluruz. O yüzden yerli ve milli yazılım çok önemli” şeklinde konuştu.

Bursa'da Hava Kalitesi Günden Günden Azalıyor Haber

Bursa'da Hava Kalitesi Günden Günden Azalıyor

Türkiye'nin önemli sanayi şehirlerinden biri olan Bursa'da Kestel ilçesinde fabrika bacalarından çıkan dumanlar adeta Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombası sonrası gökyüzüne dağılan dumanlara benzetildi. Bacalardan metrelerce yüksekliğe çıkan kapkara dumanlar Bursa'nın hava kalitesini düşürürken insan sağlığına da ciddi zarar veriyor. Doğa Dernekleri 7 gün 24 saat denetim takip ve denetim yapılması gerektiğine dikkat çekilirken, bölge sakinleri de Kestel Belediyesi'nin 24 saat zamanlı denetim yapmasını istiyor.  Türkiye'nin en önemli sanayi şehirlerinden biri olan Bursa'da hava kalitesi günden güne azalıyor. 17 Organize Sanayi Bölgesi'ne (OSB) ev sahipliği yapan Bursa'da fabrika bacalarından metrelerce yüksekliğe çıkan kapkara dumanlar, Amerika'nın Japonya'nın Hiroşima şehrine attığı atom bombası sonrası ortaya çıkan dumanı andırıyor. Sanayi çevresindeki vatandaşlardan alınan bilgilere göre hafta içi mesai saatleri sonrası ve hafta sonları bacalardan çıkan dumanlar daha da artıyor. Sanayi bölgelerini bir kara bulut gibi saran dumanları gören vatandaşlar, hava kirliğinden dolayı tedirgin olduklarını ifade etti.  Bacalı sanayide 7-24 takip şart  Hava kirliğini önlemek amacıyla bakanlık tarafından baca emisyonlarının sürekli takip edilmesini ifade eden DOĞADER Başkanı Murat Demir, “Başta Kestel, Yıldırım, olmak üzere bölgedeki sanayi Bursa'nın ciddi bir şekilde havasını kirletmektedir. Baca emisyonları takip edilse , kontrol edilse Bursa'daki hava kalitesi ciddi manada değişecektir. Bursa'da insan yaşantısı ve sanayi iç içe geçmiş. Bu Bursa ovasına zarar verdiği kadar insan sağlığına da tehdit ediyor. Ağırlıklı olarak bacalı sanayi var, uzaktan baktığımızda birçok yerden dumanlar çıkıyor. Bacalı sanayide olmazsa olmaz olan tek şey filtredir. Bacalı fabrikalarda filtre olmak zorunda ve takip edilmek zorundadır. Bakanlığın bu konuda çalışmaları var fakat daha çok ağır sanayide takip ettikleri bacalar var. Bütün bacalı sanayi kuruluşlarında bu sistemi getirmeleri gerekiyor. 7-24 online bir şekilde bacaları takip etmeleri gerekiyor. Özellikle hafta içi mesai bitiminden sonra ve hafta sonları buradaki sanayiler daha bir kontrolsüz çalışıyor. O gün ve o saatlerde denetlemeye tabi olmadığı için ‘nasıl olsa kimse gelmeyecek' diye daha pervasız çalışıyor. Takip edilse, filtreyi kullanmayanlara yaptırım uygulansa bu sanayiler burada filtre kullanmak zorunda kalacak, daha dikkatli olmak zorunda kalacaklar” şeklinde konuştu.  “Sanayiye karşı değiliz ama”  Avrupa'daki sanayileşmeden örnek veren Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez, “Biz sanayiye karşı değiliz, sanayi de bu ülkenin olmazsa olmazı ama sanayici tarıma, çiftçiler de sanayiciye zarar vermemelidir. Avrupa'ya gittiğinizde sanayinin şehrin içinde olduğunu görürsünüz. Şehrin içinde sanayi var ama bacasında filtre var, baca emisyonunu ölçüyorsunuz en ufak bir kimyasal yok. Kontroller ve takipler var, vatandaşlar da duyarlı. Demek ki böyle bir çalışma şekli olabiliyor” dedi.  Öte yandan Kestel Belediyesi de denetim konusunda bakanlıktan yetki istedi. Bölge sakinleri Kestel Belediyesi'nden seçim öncesi verdiği sözleri tutmasını 24 saat denetime bir an önce başlaması gerektiğini dile getirdiler.

Fatih Erbakan Sokak Köpekleri İle İlgili Ne Söyledi? Haber

Fatih Erbakan Sokak Köpekleri İle İlgili Ne Söyledi?

Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Sokak hayvanlarını toplayalım ama öldürmek yerine kısırlaştırıp en güzel şartlarda yaşatalım” dedi.  Bir dizi program için Kayseri’ye gelen Erbakan, Filistin’de yaşananları 2 milyar Müslüman’ın film izler gibi izlediğini ve tarihin en büyük soykırımı ile vahşeti yaşanırken elden gelenin yapılamasının gerektiğini belirterek, “Siyonist terör devletinin, terör rejiminin yapmış olduğu katliamlar gündemin önemli bir maddesidir. Siyonizmin nasıl bir mikrop olduğunu rahmetli Erbakan hocamız yıllarca milletimize anlattı. Bundan 30, 40, 50 sene evvel bu gerçeklere işaret etti ve “İnsanlığın çektiği maddi ve manevi sıkıntılara neden olan bir mikrop vardır. Bu mikrop da Siyonizm mikrobudur” dedi. Bugün Gazze’de, Refah’ta bunu çok daha açık bir şekilde görüyoruz. Yıllarca Erbakan hocamız İslam Birliği dedi, İslam dinarı dedi, yeniden büyük Türkiye dedi ve şimdi neden böyle çırpındığını bu manzarayı gördüğümüz zaman çok daha iyi anlıyoruz. Çünkü o hedeflere ulaşamadığımız için bugün 2 milyar Müslüman bu vahşeti maalesef film izler gibi televizyondan izliyor. Oradaki insanların halini görünce gece yastığa başınızı koyamıyorsunuz, uyku uyuyamıyorsunuz. Korkunç bir vahşet, korkunç bir katliam. Bugün Cumhurbaşkanı da Amerika’ya tepki gösteriyor ve diyor ki “Ey Amerika sen de bu katliamdan sorumlusun. Sen de bu işin içindesin” biz de zaten bunu söylüyorduk. Öyleyse bu katliama bu desteği veren Amerika’nın İncirlik Üssü’nü kapatalım. Adana’da hala bu üssün ne işi var? Cumhurbaşkanı İsrail’e tepki gösteriyor. Öyleyse Malatya’daki Kürecik Radar Üssü’nü kapatalım. Şu vahşet karşısında ne yapabiliyorsak yapmamız lazım. Tarihin en büyük soykırımı ve vahşeti yaşanırken elimizden ne geliyorsa yapmamız lazım” dedi.  “Hayvanları toplayalım ama hayatlarına son vermeyelim”  Erbakan sokak hayvanlarının toplatılıp hayatına son verilmesi yerine kısırlaştırıp yaşatılması gerektiğini belirterek, “Gündemdeki diğer önemli bir konu da sokak hayvanlarıyla ilgili konudur. Burada bizim yaklaşımımız peygamberimizin hadis-i şerifi var, 'Merhamet etmeyene merhamet edilmez' buyuruyor Peygamberimiz. Evet sokaklarda bir tane başıboş köpek kalmasın. Bunu zaten biz bir proje olarak söyledik. Bunların hepsini toplayalım ama bunları en gelişmiş, en modern alanlarda ki Yozgat Belediyemiz bir tanesini kurmaya başladı ‘Evcil Kent’ adı altında. Buralarda en güzel şartlarda yaşatalım. Kısırlaştıralım ve yaşatalım, onların hayatına son vermeyelim. Çünkü bizim inancımızın temeli bütün mahlukata şefkattir. Müslüman olsun ya da olmasın bütün insanlara şefkat ve aynı zamanda bütün mahlukata şefkat ve merhamettir. Böyle merhametsiz bir yaklaşımı Yeniden Refah Partisi olarak kabul etmiyoruz. Bu hayvanların elbette toplanması lazım, insanların yaşam alanından uzaklaştırılması lazım ama orada veterinerler gözetiminde, uzmanlar gözetiminde en iyi şartlarda yaşamaya devam etmesi lazım. Bununla ilgili az öncede dediğim gibi belediyelerimiz gereken adımları atıyor. Veterinerlerin, uzmanların gözetiminde bir toplama kampı, ölüm kampı değil hayvanların en güzel şekilde yaşamına devam edebileceği evcil kent projemiz var. Biz bu canlara kıyamayız ve bu canları öldüremeyiz. Bunların yaşatılması çok büyük maliyet oluyor deniyor. Kamuda 1 ayda 1 milyon 400 bin TL maaş alan bir müdürümüz 1 milyon maaş alsın. 800 bin TL maaş alan bürokratımız 300 bin TL alsın da bu hayvanlara bir kaynak bulalım. İmtiyazlı holdinglere 128 kez vergi muafiyeti çıkaracağımıza 28 kere çıkaralım da buradan bu hayvanlara bir kaynak bulalım. Bu kadar israfa, faize ve bu kadar imtiyazlı holdinglere trilyonlar aktarırken bu hayvanları yaşatacak kadar paramız yok mu” ifadelerini kullandı.  Fatih Erbakan konuşmanın ardından AK Parti’den Yeniden Refah Partisi’ne geçen yeni üyelerine parti rozetlerini taktı.

Türk Şirketleri için Amerika Pazarına yönelik önemli anlaşma Haber

Türk Şirketleri için Amerika Pazarına yönelik önemli anlaşma

Stratejik ve prestijli bir lokasyonda kurulan ofis ile potansiyel müşteri eşleştirmesinden ticarileşmeye kadar şirketler, geniş bir yelpazede desteklenecek.  Girişimcilere ve iş insanlarına yönelik açılan Chicago ofisi için YTÜ Yıldız Teknopark ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret Merkezleri arasında iş birliği protokolü imzalandı. YTÜ Yıldız Teknopark Davutpaşa Kampüsü'nde düzenlenen etkinliğe; TOBB Ticaret Merkezleri Genel Müdürü Volkan Palaz, YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, çok sayıda davetli ve firma temsilcileri katıldı. İmzalanan anlaşma, inovasyon, ticarileştirme, kuluçka merkezi iş birlikleri ile şirketlerin BT ve teknoloji sektöründen Chicago aracılığıyla Amerika pazarına doğru genişlemesini kapsıyor. Türkiye ihracatının arttırılması yönünde atılan bu adım, Amerika pazarına açılmak isteyen şirketleri ve iş insanlarını destekleyecek. Fortune 500 listesinde yer alan 300 firmanın Genel Müdürlüklerinin ve dağıtım merkezlerinin yer aldığı Chicago bölgesinde, start-up ekosistemindeki firmaların özellikle yatırım turuna başladığında ilk noktalarından birisi olarak gösteriliyor.  “Şirketlerimiz TOBB ve Yıldız Teknopark iş birliğiyle Amerika üzerinden dünyaya açılacak”  Etkinlikte açılış konuşmasını gerçekleştiren YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, TOBB ile kapsamlı gerçekleştirildiğini söyleyerek; “TOBB'un ticaret anlamında Türkiye'de üstlendiği rolü hepimiz biliyoruz. Diğer yandan bizler de Teknopark olarak 3 yıldır ülke teknolojilerini dünyaya ulaştırabilmek için Türkiye'nin ilk Uluslararası Teknoloji Pazarlama Ofisi'ni (UTPO) Dubai'de açmıştık. Bu bizim için ciddi bir staj oldu. Orada Türk teknolojisinin dünyadaki yerini ve bundan sonra nasıl ilerleyeceğini görme imkanına ulaşarak ciddi bir kültürün oluşmasını sağladık. Ülkemizde şirketlerimizi kuruyoruz, teknolojimizi geliştiriyoruz ama bu gelişmeyi özellikle globalde sürdürmeyi önemsiyoruz. Türkiye'de 3 yıl üst üste birinci olmak yeterli değil, globalde de bu başarıyı yakalamayı hedefledik. Şimdi ise TOBB'la bir yola çıkıyoruz. Amerika teknolojinin en büyük pazarı. Amerika'da varsanız ve buradan bir iddia ortaya koyabiliyorsanız dünya üzerinde bu çok anlamlı bir adım. Bizler Amerika, Dubai, Özbekistan ve Londra'da ofislerimizle global faaliyetlerimizi yürütüyoruz ve çok yakında farklı lokasyonlarımızı da duyuracağız. Hedefimiz, Türk bilgi birikimini TOBB'un da iş birliği ile büyüterek dünyaya açmak. Devamında da Türk teknoloji şirketleri, TOBB ve Yıldız Teknopark iş birliğiyle dünya pazarına Amerika üzerinden açılmaya devam edecek. 700'den fazla şirketi olan ama 1000'den fazla firmaya dokunabilen bir yapıdayız. Bu yolculuğumuzla beraber Türkiye'nin bilişim ve teknoloji ihracatı için önemli bir kapıyı beraber açmış olacağız” ifadelerini kullandı.  “İhracat yapmak isteyen her firmayı destekliyoruz”  Programda sunum yapan TOBB Ticaret Merkezleri Genel Müdürü Volkan Palaz, Amerika'da ofis açmanın ve orada iş birliği yapabilmenin birtakım zorluklarının olduğunun altını çizerek şöyle devam etti; “Chicago ofisinin ilk Teknoparkı, YTÜ Yıldız Teknopark oldu. Türkiye'nin sanayisini ve ticaretini temsil eden önemli bir kurumuz. Sektörde bağımsız ihracat yapmak isteyen her firmayı destekliyoruz. Bizler teşviklerimizle bu sistemi ve girişimcilerimizi desteklemek için kullanacağız. Amerika gibi rekabetçi pazarda kendi gücümüze dayanarak ayaklarımız üzerinde durmamız gerekiyor. Biz şu anda konumumuzu bunun üzerinden oluşturduk. Geleceğin güçlü mühendisinin, ekonomistinin, iş adamının ve girişimcisinin Amerika'da başarılı olarak ilerlemesini önemsiyoruz.”  TOBB Trade Center ile Türkiye'den Amerika'da faaliyet göstermek isteyen iş insanlarını ve firmaları desteklediklerini ifade eden Palaz son olarak şunları söyledi; “TOBB Trade Center Chicago projesi, ‘Türkiye'nin ihracatını nasıl arttırılabiliriz' düşüncesi ile oluşturulmuş bir proje ve bunun içerisinde çeşitli bacaklar var. Ankara'da TOBB kuleleri Türk Ticaret Merkezleri olarak ofisimiz varken, Chicago'da TOBB Trade Center ile 10 bin metrekarenin üzerinde bir alanda kurulu depomuz, showroomumuz ve ofislerimizle havalimanının yanında konumlandığımız çok güçlü bir yapımız bulunuyor. Amerika'da ana merkezimiz Chicago'da depolama başta olmak üzere birtakım hizmetler sunuyoruz. 12 adet depolama merkezine sahibiz ve farklı eyaletlerde de varız. Buralar da cep depo ve anlaşmalı depolarımız üzerinden operasyonlarımızı yürütüyoruz. Amerika'nın fırsatlar sunduğu kadar dikkat edilmesi yönleri de bulunuyor. Biz de her sektöre farklı stratejiler geliştirerek ilerlemeye gayret ediyoruz. Chicago ulaşım ağlarına baktığımızda önemli bir merkez olarak karşımıza çıkıyor. Amerika'daki başarılarımızı da dünyanın diğer coğrafyalarında da gerçekleştireceğiz.”

5 yıldır Mısır’ın en büyük ihracatçısı Haber

5 yıldır Mısır’ın en büyük ihracatçısı

Türkiye’de doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağlayan Yeşim Grup’un Amerika pazarına üretim yapmak üzere 2008 yılında Mısır’da üretim yolculuğuna başladığı markası Jade Tekstil, kuruluşunun 15. yılını kutluyor. Mısır’ın İskenderiye kentinde 2008 yılında devreye aldığı ilk tesisin ardından Kahire’de ve son olarak 2019 yılında İsmailiye’de üçüncü üretim tesisini devreye alan Jade Tekstil; üretimi, istihdamı ve ihracatı ile Mısır ekonomisinin önemli oyuncuları arasına girmeyi başardı. Jade Tekstil’in kuruluşunun 15. yılını kutlamak üzere firmayı ziyaret eden Mısır Başbakanı Dr. Mostafa Madbouly, Sanayi Bakanı Ahmet Samir ile Yatırım ve Serbest Bölgeler Genel Otoritesi CEO’su Hossam Heiba, Yeşim Grup Co-CEO’su Selim Şankaya ve Grup şirketlerinin liderleri ile bir araya geldi. JADE TEKSTİL MISIR EKONOMİSİNE KATMA DEĞER SAĞLIYOR Jade Tekstil’in 10 Ramazan şehrindeki fabrikasında gerçekleşen ziyarette konuşan Mısır Başbakanı Dr. Mostafa Madbouly Yeşim Grup’un ülkedeki yatırımlarından övgüyle bahsetti. Başbakan Madbouly, Jade Tekstil’in Mısır’ın üç farklı bölgesindeki fabrikalarında toplam 9 bin işçiyle ülke istihdamına önemli katkı sağladığını söyledi. Başbakan Dr. Madbouly, Yeşim Grup’un Mısır’da önemli bir üretim hacmine sahip olduğuna vurgu yapararak, Jade Tekstil’in 6 yıl içinde 20 bin kişilik istihdama ve yıllık 500 milyon dolar değerinde ihracat hedefine ulaşacağını ifade etti. Dr. Madbouly ayrıca Yeşim Grup’un en iyi uluslararası ürünleri imal ettiğini sözlerine ekledi. 5 YILDIR MISIR’IN EN BÜYÜK İHRACATÇISI Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Yeşim Grup Co-CEO’su Selim Şankaya ise Mısır’ın yatırım imkanlarıyla Yeşim Grup’un gelecek hedefleri için önemli fırsatlar sunduğunu ifade etti. Şankaya, 2008 yılında Mısır’da başladıkları üretim yolculuklarının büyüyerek ve başarılı bir şekilde 15. yılına ulaşmasından mutluluk duyduklarını söyledi. Yeşim Grup’un Türkiye’deki tesislerinin yanı sıra Mısır ve Moldova olmak üzere 2 farklı ülkede daha üretim yaptığını hatırlatan Şankaya, “2008 yılında Mısır’da başladığımız yolculuğumuzu başarılı bir şekilde sürdürüyoruz. Burası bizim için stratejik bir yatırım oldu. Mısır’daki tesislerimizden başta Nike ve Under Armour markaları olmak üzere Amerika pazarına hazır giyim ürünlerimizi gönderiyoruz. Şu anda istihdamımız yaklaşık 9 bin 500 seviyesine ulaştı. Böylece bir Türk şirketinin yurt dışında tek çatı altında sağladığı en büyük istihdamlardan biri haline geldik” dedi. Jade Tekstil’in hazır giyim sektöründe bölgenin en önde gelen üreticileri arasında olduğunun altını çizen Selim Şankaya, “Son 5 yılda üst üste Mısır’ın ‘En büyük hazır giyim - konfeksiyon ihracatçısı’ olma başarısını elde ettik. Önümüzdeki dönemde de bu bölgedeki büyüme hedeflerimiz doğrultusunda yatırımlarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.