Antakya Haberleri - Son Dakika Antakya Haber Güncel Gelişmeler

1,5 Metrelik Döner Yarışması: Sergen Cingöz'ün İmkansızı Başarma Mücadelesi!

Hatay'ın Antakya ilçesinde yaşayan ve sosyal medyada binlerce takipçisi bulunan Abdullah Gencer, depremin yıktığı memleketinde çektiği görüntüler ve yaptığı paylaşımlarla hemşerilerine moral oluyor. Gencer, sosyal medya üzerinden Hatay'ın meşhur dönerinin tanıtımı amacıyla "1,5 metre döneri kim yiyebilir?" isimli bir yarışma başlattı. Gencer'in başlattığı yarışmaya ilk katılansa 160 kilogramlık Sergen Cingöz oldu. Birçok kişi tarafından imkansız olarak görülen yeme yarışmasında kendine güvenen Cingöz, kameraların önünde hazırlanan ve ölçümü yapılan 1 buçuk metrelik Hatay dönerini yemeye başladı. Sosyal medya fenomeni Abdullah Gencer'in başlattığı bin TL ödüllü yarışmanın ilk katılımcısı olan Sergen Cingöz, dönerin 1 metrelik kısmını yemeyi başardı. “Normal bir insan asla yiyemez” İmkansızı başarmak için çıktığı yolda dönerin 1 metresini yiyen Sergen Cingöz, “Döner yedim, yemeye çalıştım. Döner 1,5 metreydi. Ben 1 metresini yedim geriye 50 santimetre kaldı. İlk başta yemeye başlayınca zor olduğunu anladım. 1 metresini yemiştim ve geriye 50 santimetre bir şey kalmıştı. Başlangıç çok iyiydi. Sonlara doğru bitirme hissi ve isteği vardı ama artık gitmiyordu. Normal bir insan asla yiyemez. Bence imkansızdı. Son ana kadar bunu bitirme hissi var ama insan vücudunun sınırını kendisini bilmeli. Evet geniş olabilirim ama sınırımızı bilmek iyidir. O yüzden durdum ve yiyemedim. Yoksa devam etme isteği halen var. Bayağı kilom var. Güzel bir kilomuz var” dedi. “Bunda yiyebilecek cüsse var diye düşündüm” 120 kiloluk Cingöz'de devasa döneri yiyebilecek kapasiteyi gördüğünü fakat sonucun olumsuz sonuçlandığını dile getiren Abdullah Gencer, “Ben sosyal medyada bir yarışma başlattım. 1,5 metre döner yaptık. Bunu yiyebilecek arkadaşlar yoruma gelsin dedim. Yorumdan seçeceğim ve yorumlardan baktım. Arkadaşı gördüm. Ben de bu arkadaş yiyebilir diye seçtim. Bunda yiyebilecek cüsse var diye düşündüm. İlk başta güzel başladı. Güzel yedi. Sonrasında biraz tıkanmaya başladı ve zorlandı. Ondan sonrasında ortalara doğru falan böyle biraz yalpaladı ama sonrasında yemeyeceğini anladı 1,5 metreydi ve 1 metresini yemişti” ifadelerini kullandı.

6 Katlı Bina Yerle Bir Oldu

Hatay’ın Antakya ilçesinde 6 katlı bir bina, iş makinesinin darbesiyle yerle bir oldu, o anlar cep telefonu kamerasına yansıdı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay’da mahkeme süreci tamamlanan binaların yıkımları devam ediyor. Depremin yok ettiği Antakya ilçesi Emek Mahallesi’nde mahkeme süreci tamamlanan 6 katlı bina, iş makinesiyle kontrollü olarak yıkıldı. 6 katlı binanın kontrollü yıkılma anı cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Yıkım sırasında herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı.

Çocuklarının arayıp sormadığı kadın, 5 yıldır kocasıyla çöp evde yaşıyor

Antakya’nın Sofular Mahallesi’nde oturan Perihan Aşkaroğlu, kocası Muti Aşkaroğlu ile yaklaşık 5 yıldır çöp evde hayata tutunmaya çalışıyor. 4 çocuğu olan Aşkaroğlu, çocuklarını zorluklar içinde büyütmesine rağmen kendilerini arayıp sormadığını söyledi. Astım hastası olan Aşkaroğlu’nun yaşadığı ev, yıllar geçtikçe çöp eve dönüştü. Yeğen Mehmet Aşkaroğlu, "Bazen yengemin astım krizleri tutuyor. Yengemin kimliği çocuklarında olduğu için hastanelerde işlem yapılamıyor. Bu yüzden yengem çok zor durumda kalıyor. İki oğlu ve iki kızı var. Amcam Muti Aşkaroğlu eskiden kebapçıydı ama uzun zamandır işsiz. 5 yıldır evde, bu durumla yaşıyorlar" dedi. "Çocuklarım böyle olduktan sonra ne söyleyeceğim" Çocuklarının arayıp sormadığı anlatan Perihan Aşkaroğlu, "Derdimi görüyorsunuz. Çocuklarım bazen bakıyorlar bazen bakmıyorlar. Çocuklarıma bir şey söylemeyeceğim. Astım beni yoruyor yoksa iyiyim. Kocamın iş yok. Allah büyük" ifadelerini kullandı.

Bin 103 km uzaktan kutlama! Sevgi köprüsüne imza attı

Belediye Başkanı Aydın, Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında Antakya'daki öğretmenleri unutmadı. Aydın'ın, çiçek gönderdiği öğretmenlere yazdığı mektup ülkenin duygularına tercüman oldu. Orhangazi Belediyesi Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında deprem bölgesindeki öğretmenleri de unutmadı. Orhangazi ilçesinde emekli öğretmenleri evlerinde ziyaret eden Belediye Başkanı Bekir Aydın, görevli öğretmenleri de okullarında ziyaret etti. Deprem bölgesinden Orhangazi’ye gelen öğretmenleri de evlerinde ziyaret eden Aydın, deprem acısının yaşandığı Antakya’da da duygulandıran bir çalışmaya imza attı. BİN 103 KM UZAKTAN KUTLAMA Orhangazi Belediyesi Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamındaki faaliyetlerini Antakya’da da sürdürdü. İlçeden Bin 103 kilometre mesafedeki deprem bölgesi Antakya’da görev yapan öğretmenlere çiçek yollayan Belediye Başkanı Bekir Aydın, gönderdiği mektupla da ‘Sizi unutmadık’ mesajı verdi. Aydın’ın kutlaması duygusal anlar yaşanmasına neden oldu. YARALAR HIZLA SARILIYOR Türkiye’de asrın felaketi olarak adlandırılan depremden sonra Türk halkı tüm imkanları ile yardım seferberliği başlattı. Depremden etkilenen illerde yaralar hızla sarılırken başta çocuklar olmak üzere halkın normal hayatına dönebilmesi için de olağanüstü çalışmalar yürütülüyor. Bursa gibi birçok belediyenin yanı sıra özel kuruluşlar da deprem bölgesindeki normalleşme çalışmalarına katkı sağlıyor. DUYGULANDIRAN KUTLAMA Öğretmenler Günü’nde deprem bölgesini unutmayan kuruluşlardan birisi de Orhangazi Belediyesi oldu. Belediye Başkanı Bekir Aydın’ın imzası ile Antakya’daki okullarda görev yapan öğretmenlerin Öğretmenler Günü kutlandı. Orhangazi’den bin 103 kilometre mesafeye kurulan sevgi köprüsünde öğretmenlere çiçek hediye edip günlerini kutlayan Başkan Aydın, duygularını anlatan bir de mektup yazdı. Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın mektubunda şu ifadelere yer verdi; SEVGİLİ KARDEŞİM, Haber aldığımız ilk saatler itibariyle elimizden gelen tüm imkanları seferber etmiş, sizler için dualar etmiş olsak da yaşadığınız felaketi sizler kadar anlamak elbette mümkün değil. Bizlerin sıcak evlerinde yürekleri parçalanırken, betonların altında kalan sevdikleriniz, anılarınız, hikayelerinizle sizlerin neler hissettiğini tarif bile edemeyiz. Yine de 1999 Gölcük depremini hemen yanı başında yaşamış bir şehir olarak yaşadıklarınızı tüm samimiyetimizle hissetmenin derin ağırlığını hissettik. Depremin üzerinden 10 ay geçti. Hafızalarınızdan asla silinmeyeceğini biliyoruz. Ancak acılarınızı birazda olsa perdelemek, yüzünüzde küçücük bir tebessüm bırakmak için yanınızda olduğumuzu, yüzlerce kilometre uzaktaki kardeşlerinizin kalplerinin sizin için attığını bilmenizi isterim. Biliyoruz ki; oradaki tüm kardeşlerimiz, ilim ve bilim ışığı olan siz değerli öğretmenlerimiz sayesinde, ikinci evleri olan okullarında hayata yeniden tutunuyor, yeniden doğuyorlar. Emekleriniz, katkılarınız için sizlere binlerce kez teşekkür ediyoruz. Rabbim tekrarını yaşatmasın, Devletimizin seferber ettiği imkanları ile yıkılan kentlerimizin en yakın zamanda yenilenmesini, yeni hikayeler, yeni anılar biriktirmenizi temenni eder, selam ve saygılarımı sunarım. Öğretmenler Gününüz kutlu olsun"

Enkaz kentin sokak hayvanları onu sesinden tanıyor

Asrın felaketinin yerle bir ettiği Hatay’da sokak hayvanları da adeta kimsesiz kalmıştı. Antakya ilçesinin merkezi noktalarında nüfusun azalmasıyla birlikte kediler, yiyecek bulmakta güçlük çekmeye başlamıştı. Sokak hayvanlarını unutmayan devlet kurumları ve hayvansever vatandaşlar oldu. Antakya’da bulunan tarihi Uzun Çarşı’da esnaflık yapan Emine Çayırcık da bu hayvanseverlerden birisi ve günlük 50 kediyi besliyor. Eline ciğeri almasıyla ’pisi pisi’ diyerek onlarca kediyi başına toplayan Çayırcık, yaptığıyla da görenlerin dikkatini çekiyor. “Günlük yaklaşık 50 tane kedi besliyorum, görünce şaşıranlar oluyor” Sokak hayvanlarını yaklaşık 4 yıldır hayırseverlerin destekleriyle beslediğini belirten Emine Çayırcık, “Antakya merkez Uzun Çarşı’da esnafım. Depremden önce başlamıştım bakmaya yaklaşık 4 yıldır bakıyorum. Hayırseverler maddi ve manevi destek oluyorlar. Kuru mama, yaş mama ve ciğer alıyoruz. Gün içerisinde sürekli bakıyorum. Beni artık tanıyorlar, sesimden tanıyorlar. Sadece pisi pisi demem yeterli. Başkası çağırsa bu kadar gitmezler. Günlük yaklaşık 50 tane kedi besliyorum, görünce şaşıranlar oluyor. Kedileri gördükleri zaman, kedi mahallesi diyenler oluyor” ifadelerini kullandı.

6 Şubat depremlerinin üzerinden 8 ay geçti!

Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay'da yaklaşık 25 bin vatandaş hayatını kaybetmiş ve binlerce vatandaş yaralanmıştı. Depremin yıkıcı etkisinin kendi gösterdiği Hatay'da 10 binlerce konut da zarar görmüştü. Enkaz kaldırma çalışmalarının büyük çoğunluğunun tamamlandığı Antakya ilçesi adeta tanınmaz hale geldi. Tarih kent meydanında deprem öncesi ve deprem sonrası drone ile çekilen fotoğraflarda adeta depremin yıkıcı etkisini ortaya çıkardı. "İÇİMİZ ACIYARAK GEÇİYORUZ" Depremin tarihi yapılarda oluşturduğu yıkıma dikkat çeken Hatice Temli, "Tarihi binalarımızın bir an önce tamir edilmesini istiyoruz. Bizim en büyük yaralarımızdan birisi tarihi yerlerimiz. Her gün buradan geçerken içimiz acıyarak geçiyoruz. Buraları böyle göreceğimizi ummuyorduk. Tarihi yerleri tadilata da pek fazla gelmediler. Her geçtiğimizde içimiz acıyarak geçiyoruz." dedi. "HER GÜN ÖLÜP ÖLÜP DİRİLİYORUZ" Doğma büyüme Antakyalı olan Hasan Zümre, memleketini enkaz bir halde görmenin hüznünü her an yaşadığını ifade ederek, "Memleketimizi bu halde görmek bizi gerçekten çok üzüyor. Şu anda herkes başka bir yerde, dağılmış halde. Antakya'da günlerimiz çok şahane geçiyordu; dostluk ve arkadaşlık vardı. Yüreğimizin parçalanmasını bir yana biz her gün ölüp ölüp diriliyoruz. Bu enkazı görmek kolay değil. Buralarda hep evler vardı. Bizim için buranın havası bile farklı, buradan başka yerde yaşayamadık. Antalya, İstanbul, Denizli, Bursa hangi şehre nereye gidersek gidelim yaşayamıyoruz. Buranın havası hepimizi çekiyor." dedi. "ANTAKYA SOKAKLARINI TANIYAMIYORUM" Yıllarca esnaflık yaptığı sokakları tanıyamadığına dikkat çeken Mehmet Ali Zobo, "Gittiğim yerleri, yılarca esnaflık yaptığım eski Antakya sokaklarını tanıyamıyorum. Enkaz kaldırımından sonra gittiğim zaman tanıyamadım. Nerede olduğumu bile algılayamadım." ifadelerini kullandı. "YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUZ" İnsanların depremin yıkıcı etkisini görmek için Hatay'a gelmeleri gerektiğinde dikkat çeken Fatmanur Alkan, "Daha çok genciz; yaşayacak çok günümüz var ama burada çok şey yaşadık. Küçüklüğümüzden beri buradayız; yuvamız, ailemiz ve herkes burada yaşadı. Çoğu yakınımızı burada kaybettik. Hala kaybedilen birçok insanı arıyoruz, çoğu yok. Yaşamaya çalışıyoruz, herkesin gelip burayı görmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

#Antakya