Hava Durumu

#Antikor

Yeni Marmara Gazetesi - Antikor haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Antikor haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uzun Yaşamanın Sırrı Kan Grubunda Saklı! Haber

Uzun Yaşamanın Sırrı Kan Grubunda Saklı!

Kan Grupları ve Özellikleri: Kan grubu, bir kişinin kırmızı kan hücrelerinde bulunan belirli proteinler ve antijenlerin kombinasyonunu tanımlar. İnsanlar genellikle A, B, AB veya O olmak üzere dört temel kan grubuna sahiptir. Bu gruplar, ABO kan grubu sistemine göre belirlenir: - Kan Grubu A: A antijeni bulunan ve anti-B antikorlarına sahip olan kişilerdir. - Kan Grubu B:B antijeni bulunan ve anti-A antikorlarına sahip olan kişilerdir. - Kan Grubu AB: Hem A hem de B antijenlerine sahip olan, ancak anti-A ve anti-B antikorları bulunmayan kişilerdir. Bu nedenle, AB kan grubu evrensel alıcı olarak bilinir. - Kan Grubu O: Ne A ne de B antijenine sahip olan, ancak her iki antikor tipine karşı da antikorlara sahip olan kişilerdir. O kan grubu evrensel verici olarak bilinir. Kan grupları, kan transfüzyonları, organ nakilleri ve bazı genetik hastalıkların tedavisinde önemli bir rol oynar. Ayrıca, acil durumlarda uygun kan bulunmasına yardımcı olur.  Araştırmanın Bulguları: İngiltere'de uzun süredir yapılan bir araştırma, kan grupları ile uzun yaşam arasındaki bağlantıyı inceledi. Araştırmanın sonuçlarına göre, 100 yaşına kadar yaşayan uzun ömürlü kişilerin belirli bir kan grubuna sahip olduğu ortaya çıktı. Bu bulgu, kan gruplarının yaşam süresi üzerinde belirleyici bir faktör olabileceğini gösteriyor. Bilim insanları, kan grubunun yaşam süresi üzerindeki etkisinin uzun zamandır ilgi çektiğini ve son araştırmaların bu konuda önemli ipuçları sunduğunu belirtiyor. Özellikle belirli kan gruplarına sahip kişilerin daha uzun yaşadığı gözlemlendi. Uzun Yaşamın Sırrı Kan Grubunda mı? Bu araştırmanın sonuçları, kan grubunun yaşam süresi üzerinde etkili olabileceğini ortaya koyarak, uzun yaşamın sırrının kan grubunda saklı olabileceğini düşündürüyor. Bilim insanları, bu konudaki araştırmalarını derinleştirerek, kan gruplarının sağlık üzerindeki diğer potansiyel etkilerini de incelemeyi planlıyor.

Korona aşısı olan anabilim başkanı antikor sonuçlarını paylaştı, gören sıraya girdi Haber

Korona aşısı olan anabilim başkanı antikor sonuçlarını paylaştı, gören sıraya girdi

Bursa Uludağ Üniversitesi KBB Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Basut, Çin merkezli Sinovac şirketinin geliştirdiği korona virüs aşısının 2'inci dozunu aldıktan sonra yaptırdığı antikor testini paylaştı. Bu zamana kadar hiç korona virüse yakalanmayan Basut'un ikinci aşıyı vurulduktan sonra antikor testi 52 çıktı. Basut'un paylaşımından sonra aşı vurulmakta çekingen davranan tanıdıkları aşı vurulmak için sıraya girdi. Hiçbir yan etki göstermeyen ve antikor oranını 52'ye çıkaran aşı konusunda Prof. Dr. Basut, herkese tavsiyelerde bulundu. Bu zamana kadar hiç korona virüse yakalanmadığını ifade eden Prof. Dr. Oğuz Basut, "İlk korona virüs aşımı Türkiye'ye ilk aşılar geldiğinde oldum. Aşıyı olurken tereddüt etmedim. Çin merkezli Sinovac şirketinin geliştirdiği aşı uzun yıllardır bilinen teknolojiyle üretildi. Bu aşı benim için en güvenilir aşıydı. Hiç düşünmeden bu aşıyı yaptırdım. Aşıyı olduktan sonra en ufak bir yan etki oluşmadı. Birinci aşılamadan 28 gün sonra ikinci aşımı oldum. İkinci aşıyı olduktan sonra da hiçbir yan etki olmadı. İkinci aşıyı olduktan 2 hafta sonra kendim merak ettiğim için antikor testi yaptırdım. Yapılan testte antikor oranımın 52 olduğunu gördüm. 52 oldukça iyi bir düzey, ben hiç korona virüse yakalanmadım. İşim gereği sürekli test yaptırdım. Hiç pozitif çıkmadı. Bu antikor beni ne kadar koruyacak bilmiyorum. Bildiğim ve kanıtlanmış şu var; antikor düzeyi yükselen kişilerde ağır ve ölümcül hastalık geçirme ihtimali sıfır. Ben bundan sonra korona hastalığına yakalanacak olsam bile bunu hafif geçireceğim kesin gibi duruyor. Ben aşı oldum diye kendimi korumayı bırakmayacağım. Aşı olunca kendimizi rahat bırakmamamız gerekiyor. Korunmaya, mesafeye ve hijyene dikkat etmemiz gerekiyor. Bu toplumun yüzde 60'ı aşılanmadan ya da bağışıklık sistemi yükselmeden bizim bu işin üstesinden gelmemiz zor. Türkiye alabileceği en iyi aşıyı aldı. Bütün aşıları benim önüme koysalar, hangisini tercih edersiniz deseler düşünmeden bu aşıyı tercih ederdim. Hiçbir zararı yok, uzun yıllardır bildiğimiz teknolojiyle üretilen aşı" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.