Hava Durumu

#Aşı

Yeni Marmara Gazetesi - Aşı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Aşı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursalı Avukat Aşıya Teşvik Ettiği İçin Profesör Hakkında Suç Duyurusunda Bulundu Haber

Bursalı Avukat Aşıya Teşvik Ettiği İçin Profesör Hakkında Suç Duyurusunda Bulundu

Bursa Barosu avukatlarından Cüneyt Bülent Şeker, Türk Ceza Kanunu'nun 213., 214., 216 ve 217. maddesine göre halkı korkutucu açıklamalar yaptığı ve aşıya teşvik ettiği gerekçesiyle Prof. Dr. Mehmet Ceyhan hakkında suç duyurusunda bulundu. Bülent Şeker, "Türkiye'de bir tane vaka görülmüyor ancak Profesör Ceyhan bu hastalığın su çiçeği ve alerjiyle karıştırılabileceğini söylüyor. Amerikan ve Batı ilaçları ile aşılarına halkı yönlendirmeye çalışıyor" dedi.  Avukat Cüneyt Bülent Şeker, Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'ın geçtiğimiz günlerde maymun çiçeği aşısı hakkında yaptığı açıklamalar yüzünden savcılığa suç duyurusunda bulundu. Av. Şeker, Prof. Dr. Ceyhan'ın Sağlık Bakanlığı tarafından bir tane bile vaka tespit edilmemesine rağmen yaptığı açıklamalarla insanları tedirgin ettiğini savunarak, 'insanların aşı olmak zorunda olduklarını ve aşı karşıtlarının devlet tarafından susturulması gerektiğini' söylemesinin insanların kişisel özgürlüklerinin kısıtlanması anlamına geldiğini söyledi.  Av. Şeker; Prof. Dr. Ceyhan'ın yaptığı açıklamalar hakkında, "Türkiye'de bir tane dahi vakaya rastlanmadığı biliniyor ama Mehmet Ceyhan, bu hastalığın su çiçeği ve alerjiyle karıştırılabileceğini, belirtilerinin çok net olmadığını söylüyor. Bu hastalık gibi yüzlerce hastalık çeşidi var. Sen ne yapıyorsun da bunun gibi bir sürü hastalık varken ortaya böyle bir şey çıkarıyorsun. Bizim bu hastalıkta kullandığımız ilaçların eski olduğunu ve bu hastalığın ilacının sadece Amerika'da olduğunu, bizim de diğer ülkeler gibi onlardan alıp stoklamamız gerektiğini söylüyorsun. Amerikan aşıları ne kadar güvenli olabilir. Bizim şu anda zaten Amerika ve Batı ile ciddi sorunlarımız var. Amerika'ya bu konuda güvenmenin mümkün olmadığı halde bunu adres gösteriyorsun. Mehmet Ceyhan çıktı, Sağlık Bakanlığı'nı yalanlayan ondan sonra bunun doğru olmadığını söyleyen, bunun büyüyeceğini, ondan sonra büyük bir pandemi haline gelebileceğini söyleyerek insanları öldürücülükle korkutan açıklamalar yapmaya başladı. İnsanlar artık bu yalanlara doydu. COVID 19 zamanında insanlar böyle bir şey görmemişti. Bu kadar fazla anlamamışlardı. Küçük bir azınlık vardı. Onlar büyük sıkıntı çektiler ama artık aşı olanlar da, koştura koştura aşıya gidenler de hem kendi üzerindeki hem de başkası üzerindeki etkilerden görüyorlar. Tabi bu aşılar lisanslı aşılar değildi. Biontech'in acil kullanım izni dahi yoktu o yüzden bunun bir kısmı etkilenirken bir kısmı etkilenmedi. Ancak bu etkilenmeyecekleri anlamına gelmiyor. Yani özellikle 3. doz biontech kullananlar bunun etkilerini hissettiler" şeklinde konuştu.  Prof. Dr. Ceyhan'ın açıklamalarının insanları aşı olmaya zorladığını belirten Şeker, "Zaten pandemi deyince insanlar ekonomik kriz, aşı baskısı, eve kapanma, kavga, dövüş, sıkıntı anlıyor. Sadece bir söylem bile insanlardaki ekonomiyi bozmaya, sıkıntıya sokmaya yeter. Mehmet Ceyhan kalkıyor, pandemi aşılarından dolayı sıkıntılar olunca Almanya'da bir sürü dava kazanılıp da bu konudaki Türkiye'deki davalar da başlayınca işte 'bunu devlet yaptı', 'bunu Sağlık Bakanlığı yaptı' falan diyor. Evet Sağlık Bakanlığı'nın suçu vardır ama sayın Cumhurbaşkanı, 'aşıda gönüllülük esası vardır' dedi. Bunlar o kadar büyük bir propaganda yaptılar ki insanlar korku içerisinde aşılara koştular, aşıları talep eder hale geldiler. Şimdi hangi hükümet olsa bu kadar talep olduktan sonra aşıları getirir, zararlarını ortaya koyar ve şunu yapardı, 'evet serbestsiniz ama aşı olmak istemeyene de zorunlu değil' denilirdi. Ama algı operasyonuyla bunlar gibi yurt dışına bağlı oradan güç alan insanların oluşturduğu algıyla bir kısım hukukçu da buna katılıp aşı olmamanın suç olduğu gibi saçma sapan şeyler söylediler. 'Aşı olmayan vatan hainidir.', aşı olmayanın zorla yere yatırılıp aşılanabileceğini söylediler. Böyle bir şey bütün insan haklarının yerle bir edilmesi demek. Zorunlu aşı, zorunlu tıbbi müdahale, zorunlu topuk kanı alınması demek insanın hayvan seviyesine hatta daha aşağı konuma düşmesi demektir. İnsanın en önemli özelliği vücut dokunulmazlığı vücut bütünlüğünün korunabilmesidir. İnsandan izinsiz böyle sudan sebeplerle aşı yapmaya kalkarsanız insan bir hiç durumuna düşer. Bu çok rahat bir şekilde kötüye kullanılabilir. Çünkü bu aşılar dışarıdan alınıyor ve bizde aşıları inceleyecek doğru düzgün laboratuvar bile yok" ifadelerini kullandı. 

Erzincan'da evcil hayvanlar ücretsiz olarak yıl boyunca aşılanıyor Haber

Erzincan'da evcil hayvanlar ücretsiz olarak yıl boyunca aşılanıyor

 Hayvanlardan insanlara geçebilen zoonoz bir hastalık olan kuduz hastalığına karşı kedi, köpek gibi evcil hayvanlar aşılanmaya devam ediyor. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü müracaatta bulunan vatandaşların evcil hayvanlarını ücretsiz olarak yıl boyunca aşılıyor.   Evlerinde kedi ve köpek besleyen vatandaşların müracaat etmeleri halinde Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Yetiştiriciliği ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü tarafından kuduz aşıları ücretsiz olarak yapılıyor.  Kuduz, insanları ve bütün sıcakkanlı hayvanları etkileyen şuur kaybı, huzursuzluk ve felçlerle kendini gösteren bulaşıcı ve ölümcül bir hastalık. Hastalık, kuduz bir hayvanın diğer bir hayvanı ısırması veya meydana gelmiş kesik ve benzeri yaralara kuduz hayvanın salyasının bulaşması ile şekilleniyor. Ülkemizde kuduz hastalığı köpekler ve son yıllarda da tilkiler vasıtası ile yayılıyor.  Kuduzun hayvanlardaki klinik göstergeleri, virüsün beyin üzerindeki etkisine bağlı olarak değişiyor. Ani davranış değişiklikleri, gittikçe ilerleyen ve ölümle sonuçlanan felç tipik göstergeler arasında. Bununla beraber, bazı durumlarda hayvan açık klinik göstergeler göstermeksizin hızlı bir şekilde ölebiliyor.  Ülke genelinde kuduz hastalığına karşı kararlı bir kampanya yürüten Tarım ve Orman Bakanlığı ekipleri, aşılama kampanyasını yıl boyunca sürdürüyor.  Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin, hastalığın önlenmesi ve kontrol edilebilmesi için evcil hayvanların düzenli olarak aşılanması ve hayvanların şüpheli hareketlerin il ve ilçe tarım müdürlüklerine bildirilmesi gerektiğini kaydetti.  İl Müdürü Murat Şahin açıklamasında, "Kuduz, eski çağlardan beri süregelen ve halk sağlığını tehdit eden önemli bir zoonoz bir hastalık olarak biliniyor. Halk sağlığı açısından büyük önem taşıyan kuduz hastalığı, insan, evcil ve vahşi hayvanlarda görülen ve hayvanlardan insanlara geçen (zoonoz) viral bir hastalıktır. Virus, tilki, kurt, çakal gibi yabani memeliler ve köpek, kedi, inek, koyun, keçi gibi tüm sıcakkanlı hayvanları enfekte edebilmektedir. Kuduzdan korunmanın en iyi yolu kedi ve köpek gibi evcil hayvanların düzenli olarak aşılanması ve şüpheli durumlarda ne yakın tarım il ve ilçe müdürlüğüne durumun bildirilmesidir. Kuduz aşılarla önlenebilen bir hastalıktır" dedi.  Kuduz aşılamalarının il ve ilçe müdürlüklerince ücretsiz olarak uygulandığını kaydeden İl Müdürü Murat Şahin, aşılamaların hayat kurtardığına dikkat çekti. 

Kanser aşısına geri sayım başladı Haber

Kanser aşısına geri sayım başladı

mRNA teknolojisi, son bir kaç yılda tıpta adeta devrim yarattı. Bu teknoloji, koronavirüs pandemisi sırasında birkaç ay gibi kısa bir süre zarfında SARS-CoV-2'ye karşı aşı geliştirilmesini sağladı. Virüs daha agresif mutasyonlar geliştirse bile mRNA teknolojisi ile yeni varyantlara karşı etkili aşılar güncellendi. Nobel Tıp Ödülü'ne layık görülen bu teknoloji çok daha fazlasını başarabilir. Zira mRNA, kanser ile mücadele araştırmalarına yeni ivme kazandırdı. Nobel Tıp Ödülü'nü, Macar asıllı Katalin Karikó ile ABD'li Drew Weissman, COVID-19'a karşı mRNA aşılarının geliştirilmesini sağlayan keşifleri nedeniyle kazandı. KANSER AŞISINA NE KADAR ZAMAN KALDI? Biyoteknoloji şirketi Curevac'ın CEO'su Alexander Zehnder, en geç beş yıl içinde mRNA teknolojisiyle geliştirilmiş kanser aşısını piyasaya sürmeyi hedefliyor. Belirli kanser türlerine karşı etkili olacak aşıların geliştirilmesi, insanlık için önemli bir dönüm noktası olabilir.  Bild am Sonntag gazetesine konuşan Zehnder, 20 yıldır kanser aşıları için araştırmalar yürütüldüğünü, son dönemde kaydedilen ilerlemenin ise "devasa boyutta" olduğunu söyledi. Zehnder, pandemi sırasında çok deneyim kazandıklarını, yapay zekanın da artık mRNA'nın programlamasında yaşanan sıkıntıların çözümlenmesini sağlayacak boyutta geliştiğini anlattı. KANSER AŞISININ YARATACAĞI FARK NE? Kanser aşıları bağışıklık sistemini uyararak vücudun kendi savunma sisteminin özellikle tümör hücreleriyle savaşmasını sağlıyor. Alexander Zehnder, aşıların etsini "Kanserle ilgili ölümcül olan şey büyümeye devam ediyor olması. Kanser aşısı, kanser çoktan metastaz yapmış olsa bile büyümeyi durdurmayı amaçlamaktadır. Böylece kanser, on yıllarca birlikte yaşamaya devam edebileceğiniz kronik bir hastalık haline gelecektir. Kanser artık bir ölüm cezası olmaktan çıkacak" sözleriyle aktardı. AŞI GELİŞTİRME YARIŞI Curevac gibi bir diğer biyoteknoloji şirketi BioNTech de kansere karşı aşı geliştirmek için zamanla yarışıyor. Ekim 2023'ün başında BioNTech, devam eden bir klinik araştırmanın çok umut verici ara sonuçlarını yayımladı. Bu klinik çalışmada, BioNTech'in mRNA kanser aşısı CARVac'ın deneklerde ne ölçüde etkili olduğu test ediliyor. BioNTech CEO'su Uğur Şahin, bu sonuçlar ışığında, kanser aşılarının önümüzdeki yıllarda kullanıma sunulacağı konusunda iyimser olduğunu söyledi. Şahin Der Spiegel'e verdiği bir röportajda "2030'dan önce hastalar için büyük ölçekte bu imkanın sağlanabileceğine inanıyoruz" dedi. Kanser aşılarının uzun vadede geleneksel kanser tedavilerinin yerini alması bekleniyor. Radyasyon ve kemoterapinin kanser hastaları için son derece zor süreçler olduğu dikkate alındığında bu çok önemli bir fark yaratabilir. Curevac'ın CEO'su Alexander Zehnder, kemoterapi ve radyasyonun sadece tümörü değil aynı zamanda sağlıklı dokuları da hedef aldığını ve bu nedenle yan etkileri olduğunu anlatırken "mRNA'da ise bağışıklık sistemi somut olarak tek başına kanserle savaşmak üzere uyarılıyor" bilgisini aktardı. KANSER AŞILARI NASIL ÇALIŞIYOR? T hücreleri, hastalıklı hücreleri yok ederek veya diğer bağışıklık hücrelerini saldırıya teşvik ederek vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı oluyor. Ancak T hücreleri kanser hücrelerini tanımakta çok güçlük çekiyor. CAR T hücreleri ise bunu yapabiliyor. Avrupa'da CAR T Hücre tedavisine 2018 yılında onay verildi ve şimdilik sadece Lösemi, yani kan kanseri tedavisinde uygulanabiliyor. Ama bu tedavi yöntemi karşılanamayacak kadar maliyetli. Alman Kanser Araştırmaları Merkezi'ne göre üreticiler bir hasta için bağışıklık hücresi üretimi için 320 bin euroya kadar ücret talep ediyor. Bu tedavide, hastanın beyaz kan hücrelerinden, yani enfeksiyona karşı vücudu savunmakla görevli lökositlerden, T hücreleri filtrelenerek alınıyor. T hücrelerinin genetiği değiştirilerek yüzeylerinde kimerik antijen reseptörleri (CAR) adı verilen özel yapılar oluşması sağlanıyor, böylelikle kanseri tanıyan ve onlarla savaşan hücrelere dönüştürülüyorlar. Bu yolla elde edilen CAT T hücreleri hastalara yeniden verildiğinde doğrudan kanserli hücrelere saldırıyorlar. Yani bağışıklık sistemi uyarılıyor, tümör hücreleriyle savaşıyor. Aşılar, CAR T hücreleri tümör hücrelerini bulamadıklarında ya da çok zayıf olduklarında bu süreci destekleyebilir. Burada sadece kanser olunduğunda söz konusu olan Claudin-6 proteini yardımcı oluyor. mRNA teknolojisinin yardımıyla Claudin-6'nın genetik bilgisi kanser hücresine ekleniyor. Bu, tümör hücresinin yüzeyine kenetlenen bir antijen oluşturuyor. Bu da CAR-T hücrelerinin tümör hücrelerini tanımasını ve savaşmasını kolaylaştırıyor. Bugüne kadar modifiye edilen T hücreleri sadece kan kanseri türleri ile mücadele ediyordu. Ancak mRNA teknolojisindeki hızlı ilerleme, löseminin yanı sıra diğer kanser türleri için de etkili ve daha korunaklı tedavilerin gelecekte mümkün olabileceği umudunu güçlendiriyor. Bunlar arasında cilt kanseri, akciğer kanseri, meme kanseri ve pankreas kanserine karşı etkili olması umut edilen aşı çalışmaları yer alıyor.

Bakan Koca'dan çocukluk çağı aşıları uyarısı! Haber

Bakan Koca'dan çocukluk çağı aşıları uyarısı!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Koca, Kovid-19 aşısıyla ilgili açıklamalarda bulundu.  'Aşı karşıtlığı konusu en son bize yakıştırılabilir' diyen Bakan Koca sözlerini şöyle sürdürdü: "AŞI KARŞITI DEĞİLİM" "Bu süreçte Türkiye, bağışıklama programında bulunan çocukluk çağı aşılarında, yüzde 95'in üzerinde, aşılama oranına sahip olmuş durumda. Bakanlığımıza bağlı konularda tüm süreçleri bilim kurulları ile birlikte yürütüyoruz. Dolayısıyla bizim bilime, akla, mantığa karşı olmamız söz konusu dahi olamaz. Aşı karşıtlığının mantıklı hiçbir yanı yoktur. Bizim de aşıya karşı olmak gibi bir durumumuz asla söz konusu olamaz. Bazı açıklamalarımın hekim ve bilim insanlarına yönelik olduğuna dair yorumlar yapanlar oldu. Onları hedef göstermekle itham ettiler. Açıklamamdan böyle bir sonuç çıkarılması kesinlikle mümkün değil. Bu açıklamalar, hekimlerimizin önlüğünün beyazına, leke gelmemesi ve onları muhafaza etmek adına yapılmış açıklamalardı. Dolayısıyla çocukluk çağı aşı programı konusunda tüm vatandaşlarımız son derece hassasiyetle hareket etmeli ve çocukluk çağı aşılarının yaptırılmasını temin etmeli. Aşı programındaki aşılarından eksikleri olan çocuklarımızın aşılarını çocuklarına özenle yaptırmalılar"  "KOVİD-19 MEVSİMSEL HALE DÖNEBİLİR" 'Mevsimsel grip aşılarının Kovid-19'a karşı da koruyucu hale gelmesi mümkün mü? sorusunu yanıtlayan Koca şu ifadeleri kullandı: "Grip aşısı için, kendisine aşı tanımlanmış olan herkes mevsimsel grip aşılarını yaptırmalı. Kovid-19, mevsimsel hale geldiğinde, belki grip aşısındaki mevsimsel suşlara ilave edilerek mevsimsel grip aşısı şekline dönebilir. Mevsimsel hale gelmesi önümüzdeki süreçte gerçekleşebilir. Dolayısıyla bu anlamda bir endişemiz yok. Bakın aşılama konusundaki hassasiyetimi çocukluk çağı aşıları ve grip aşıları üzerinde ısrarla gündeme getiriyorum. Bu söylemler aşı karşıtlığı ile örtüşebilir mi?" 22. ŞEHİR HASTANESİ AÇILDI Şehir Hastanleri ile son durum değerlendirmesi yapan Koca 22. hastanenin açıldığını belirterek; "Bugün Gaziantep Şehir Hastanemiz hasta kabulüne başladı. Böylelikle 22. Şehir Hastanemiz açılmış oldu. Bir iki hafta içerisinde İzmir Şehir Hastanemizde de hasta kabulüne başlayacağız. Bütün büyük şehirlerimizde Şehir Hastanesi yapmak üzere bir planlama yapıldı. Kimisinin projesi tamamlanırken kimisinin de yapımı devam ediyor. İnşaatı devam edenlerle birlikte toplam 37'ye yakın Şehir Hastanemiz tamamlanmış olacak" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.