Hava Durumu

#Bahar

Yeni Marmara Gazetesi - Bahar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bahar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bahar Ayları Beraberinde Alerjiyi De Getiriyor Haber

Bahar Ayları Beraberinde Alerjiyi De Getiriyor

 Bahar aylarında havaların ısınması, çiçeklerin açması ve ağaçların yeşermesi beraberinde alerjiyi de getiriyor.   Saman nezlesi ya da alerjik rinit olarak da bilinen bahar alerjisi en çok çayır, çiçek ve ağaç polenlerinden kaynaklanıyor. Tedavi edilmediğinde astıma dönüşebilen bahar alerjisine karşı alınacak önlemler ise hastalığın daha hafif geçmesine yardımcı oluyor. Bahar aylarında burun akıntısı, hapşırma, göz kızarması, öksürük, nefes tıkanması ve cilt kaşınmasından yakınanların sayısı artıyor. Medicana Bursa Hastanesi KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hüsamettin Olgun, "Şehirlerde görülen polen miktarları yılda yüzde 3 oranında artış göstermektedir. Bunun sebebi ise hava sahasındaki karbondioksit oranına bağlanmaktadır. Karbondioksit, hava ve iklim ısınmasına sebep olduğu için çiçekler her yıl daha erken açmaya başlamakta ve buna bağlı olarak polenler daha erken ve daha uzun süreli uçuşmaktadır. Halk arasında saman nezlesi olarak da bilinen polen alerjisi, daha çok 5 ile 40 yaş grubu arasındakileri etkilemektedir. Polen alerjisi olan kişiler, özellikle temizliğe önem vermelidir. Ağır kokulardan ve tütün dumanından da uzak durmalıdırlar" dedi.  Gerekli tedbirler alınmadığı sürece ya da yeterli tedavinin uygulanmaması durumunda hastalığın astıma dönüşme ihtimali bulunduğunu belirten Op. Dr. Hüsamettin Olgun, "Birçok insan öncelikle üşüttüğünü düşünürken, alerjik unsurlar gözden kaçmaktadır. Bu alerjilere uygulanabilecek tedavi yöntemleri çok geniş değildir. Anti alerjik burun spreyleri, göz damlaları veya ilaçlar kullanılabilmektedir. Belli gruplara aşı tedavisi de uygulanabilmektedir. Ancak aşı tedavisi Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre uygulanmalıdır" diye konuştu.  Op. Dr. Olgun, alınabilecek bazı tedbirleri ise şu şekilde sıraladı:  "Hasta mümkün olduğunca sokağa çıkmamalıdır. Dışarı çıktığında ise polen maskesi kullanmalıdır. Polen mevsiminde açık havada spor yapmak doğru değildir. Evi sabah değil öğle sonrası havalandırmalıdır. Araba ve evlerin pencereleri kapalı tutulmalıdır. Polenler daha çok sabah saat 05.00 ile 10.00 arasında yayılmaktadır. Ev ve arabadaki klimaların polen filtreleri sık sık değiştirilmelidir. Ev içi hava temizleyiciler eve giren polenlerin ortadan kaldırılmasında faydalı olabilir. Dışarıdan gelindiğinde duş almakta fayda vardır. Çamaşırlar dışarıda kurutulmamalıdır. Kedi ve köpek uzun süre oturma ve yatak odasında bulundurulmamalı." 

Prof. Dr. Nurhan Köksal: "Alerjik rinit, solunum güçlüğüne neden olabilir" Haber

Prof. Dr. Nurhan Köksal: "Alerjik rinit, solunum güçlüğüne neden olabilir"

Bahar aylarında alerjik hastalıklara dikkat edilmesinin altını çizen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhan Köksal, "Mevsimsel alerjik rinit ve astım, genellikle bahar ve yaz aylarında polen gibi çevresel alerjenlere karşı bağışıklık sisteminin aşırı reaksiyon göstermesiyle ortaya çıkan solunum yolu hastalıklarıdır. Alerjik rinit burun mukozasının inflamasyonu ile karakterize edilirken, astım bronşların daralmasıyla solunum güçlüğüne neden olur. Bu iki durum sık sık birlikte görülebilir ve hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler ve bozar" dedi.  Liv Hospital Samsun Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Prof. Dr. Nurhan Köksal, mevsimsel alerjik rinit (saman nezlesi) hakkında açıklamalarda bulundu. Saman nezlesine polenlerin neden olabileceğine değinen Prof. Dr. Köksal, "Mevsimsel alerjik rinit (saman nezlesi) ve astım, genellikle bahar ve yaz aylarında polen gibi çevresel alerjenlere karşı bağışıklık sisteminin aşırı reaksiyon göstermesiyle ortaya çıkan solunum yolu hastalıklarıdır. Alerjik rinit burun mukozasının inflamasyonu ile karakterize edilirken, astım bronşların daralmasıyla solunum güçlüğüne neden olur. Bu iki durum sık sık birlikte görülebilir ve hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler ve bozar" diye konuştu.  "Bağışıklık sistemi poleni zararlı tehdit gibi algılıyor"  Temel nedenin, bağışıklık sisteminin polen gibi çevresel alerjenleri zararlı bir tehdit olarak algılaması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Köksal, "Polen bitki kaynaklı havada dolaşan ve protein tabiatında olan bileşiklerdir. Bu bileşiklere (alerjenlere) maruz kalındığında, bağışıklık sistemi histamin ve lökotrien gibi kimyasal maddeler salgılayarak inflamatuar bir yanıt oluşturur. Polen alerjisi genellikle ilkbahar ve yaz aylarında ağaç, çayır ve yabani ot polenlerinin havada yoğun olduğu dönemlerde şiddetlenir. Ayrıca genetik yatkınlık, hava kirliliği ve sigara dumanı gibi çevresel faktörler de hastalığın gelişiminde rol oynar. Burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, gözlerde sulanma ve kaşıntı yer alır. Astım belirtileri ise nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüste sıkışma hissi ve öksürük şeklinde ortaya çıkar. Tanı koymak için hastanın öyküsü, fizik muayene ve alerji testleri (deri prick testi veya kan testi ile spesifik IgE ölçümü) yapılır. Astım tanısı için ise solunum fonksiyon testleri (spirometri) ve bronş provokasyon testleri kullanılabilir" şeklinde konuştu.  "Tedavide alerjenlerden kaçınılmalıdır"  Mevsimsel alerjik rinit ve astımın tedavisinde alerjenlerden kaçınmanın temel prensip olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Köksal, "Polen seviyelerinin yüksek olduğu dönemlerde dışarı çıkmamak, pencere ve kapıları kapalı tutmak, hava filtreleri kullanmak faydalıdır. İlaç tedavisinde antihistaminikler, kortikosteroid burun spreyleri ve lökotrien reseptör antagonistleri gibi ilaçlar kullanılır. Astım kontrolü için ise inhale kortikosteroidler, bronkodilatörler ve alerjen immünoterapisi (aşı tedavisi) önerilebilir. Şiddetli vakalarda biyolojik ajanlar gibi ileri tedavi seçenekleri de mevcuttur. Bu hastalıkların yönetimi için düzenli doktor kontrolü ve bireysel tedavi planı büyük önem taşır" ifadelerini kullandı. 

Kadın Doğum Uzmanı Bahar Yüksel, çikolata kisti olarak bilinen endometriozisi anlattı Haber

Kadın Doğum Uzmanı Bahar Yüksel, çikolata kisti olarak bilinen endometriozisi anlattı

Endometriozisi, sıklıkla ağrılı ilerleyen bir hastalık olarak biliniyor. Halk arasında çikolata kisti olarak anılan bu hastalıkla ilgili önemli noktaları Kadın Doğum Uzmanı Doç. Dr. Bahar Yüksel'e sorduk. Çikolata kisti hastalığı Ensonhaber yayınına katılan Yüksel, belirgin bir karın ağrısı ile kendisini gösteren hastalık için "Buz dağının görünen kısmı." ifadesini kullandı. Başka organların da bundan etkilenebileceğini söyleyen Yüksel, hastalığın belirtilerini ve tedavi yöntemlerini anlattı. "Ulaşabildiği her organa yapışabiliyor" Karın ağrısının en sık görülen belirti olduğuna işaret eden Yüksel, şöyle devam etti: Bütün sistemleri etkileyebiliyor. Aslında bir doku hastalığı. Rahim içerisinde bir doku var. Bu doku her ay adet kanıyla beraber dışarıya atılıyor. Ama bazı insanlarda bazı genetik yatkınlıklardan dolayı bu doku bir şekilde karın içerisine geçmeye başlıyor. Ulaşabildiği her organa yapışabiliyor. Çikolata kistinin tedavi yöntemleri Doç. Dr. Bahar Yüksel, tedavi yöntemlerinden de bahsetti: Tamamen kişisel. Hangi organınız tutulduysa, nasıl ki şikayetiniz farklı oluyorsa, o organa yönelik tedavi yapmak zorundayız. Bazen birtakım ilaçlardan faydalanabiliyoruz. Yanına mutlaka destekleyici tedaviler eklemek zorundayız. Bunların yetişmediği durumlarda mutlaka ameliyatlara başvurmak zorundayız

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.