Hava Durumu

#Bakan

Yeni Marmara Gazetesi - Bakan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bakan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Murat Kurum: "Konut fiyatlarını düşürecek devrim niteliğinde adımlar atıyoruz" Haber

Bakan Murat Kurum: "Konut fiyatlarını düşürecek devrim niteliğinde adımlar atıyoruz"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep'te bin 427 sosyal konut ile iş yerinin temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Bakan Murat Kurum, yıl sonuna kadar 251 bin konut/köy evi ve iş yerini teslim edeceklerini vurgulayarak, "CHP’nin hayal dahi edemeyeceği bu eserleri yapmaya devam edeceğiz, deprem bölgesinden asla ayrılmayacağız" dedi.  Bir dizi programa katılmak üzere Gaziantep'te bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazikonut destekleriyle yapılacak olan bin 427 konutun temel atma törenine katıldı. Güneyşehir'deki temel atma törenine Bakan Kurum'un yanı sıra AK Parti Grup Başkanvekili Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, AK Parti Gaziantep Milletvekili Bünyamin Bozgeyik, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, kent protokolü ve vatandaşlar katıldı.  "Bin 427 yeni yuva ve iş yerimizin hayırlı olmasını diliyorum"  Törende konuşan ve Gaziantep’te bin 427 konut ile iş yerinin temellerini attıklarını söyleyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Bugün güzel insanların, yiğit kadınların, mert gençlerin şehri Gaziantep’teyiz. Hatırlayın, iki ay önce, yine burada, Güneyşehir’de buluşmuştuk. 5 bin 113 yeni yuvamızın anahtarlarını sizlere sunmuş, mutluluğunuza şahit olmuştuk. Bugün de Cenab-ı Allah bize bir kez daha, Antep’imize verdiğimiz sözü yerine getirmenin, ‘Güneyşehir Sosyal Konutlarımızın’ temellerini hep birlikte atmanın heyecanını yaşatıyor. Birazdan dualarla harcını karacağımız bin 427 yeni yuva ve iş yerimizin Gaziantep’imiz için, tüm deprem bölgesi için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.  "11 ilimizde, 4 bin 333 köyümüzde, 174 ayrı alanda, 3 bin 481 şantiyemizde çalışmalar devam ediyor"  Deprem bölgesinde ilk günden beri çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirten Bakan Murat Kurum, "Kimsenin altından kalkamayacağı bu ürkütücü tablo karşısında asla ümitsizliğe kapılanlardan olmadık. ‘Umut yolcusu yorulmaz’ dedik. Tam 650 bin personel ve gönüllü kardeşimizle yılmadan yorulmadan çalıştık. Milletimize o en karanlık anda verdiğimiz sözleri tek tek yerine getirdik, getiriyoruz. Ne mutlu bize ki yüzbinlerce yeni yuva kurduk; yepyeni şehirler inşa ettik. Gündüz iş makinelerimiz hummalı bir şekilde çalıştı. Gece olunca kule vinçlerin ışıkları yandı, çalışmalar devam etti. Yani bize, bu devlete, bu millete ne gecenin karanlığı engel olabildi, ne de kışın ayazı bu gayreti durdurabildi. Şu anda halen 11 ilimizde, 4 bin 333 köyümüzdeyiz. Tam 174 ayrı alanda, 3 bin 481 şantiyemizdeyiz" ifadelerini kullandı.  "Kalan 251 bin konut/köy evi ve iş yerini Allah’ın izniyle bitireceğiz, evine kavuşmayan tek bir kardeşimizi bırakmayacağız"  Yıl sonuna kadar 251 bin konut/köy evi ve iş yerini teslim etmiş olacaklarını da ifade eden Bakan Kurum, şöyle konuştu:  "Bu kararlılıkla teslim ettiğimiz yuva sayısını Eylül’de 100 bine çıkardık. Ekim’de 130 bine, Kasım’da 155 bine ulaştırdık. Ve nihayet Ocak’ta 201 bin sayısına eriştik. Bunların 22 bin 475’ini Gaziantep’imizde inşa ettik. Tabi hep söylediğimiz gibi; 'bizde çalışmanın sınırı yoktur, biz de başarının hududu yoktur.' Daha çok çalışacağız. Yıl sonuna kadar 29 bin 500 ev ve iş yerimizi Gaziantep’imize sunacağız. Tüm deprem bölgesinde kalan 251 bin konut/köy evi ve iş yerini Allah’ın izniyle bitireceğiz. Afet bölgesinde evine kavuşmayan tek bir kardeşimizi bırakmayacağız. Hep dua ediyoruz. Bize bu sözleri verdiren, sonra da başımızı yere eğdirmeyen, bizi sizlere mahcup etmeyen Allah’a şükürler olsun. Bir ülke büyüklüğü alanın her yerinde, alnımızdaki son tere kadar çalıştık. Yarım milyon sıcak yuvayı tamamlayıp bu milletin yüzünü güldürdük. Bundan daha büyük bir mutluluk olamaz. Bundan daha büyük bir şeref olamaz. Bundan daha büyük bir huzur olamaz."  "Konut fiyatlarını düşürecek devrim niteliğinde adımlar atıyoruz"  Ülke genelinde konut fiyatlarını düşürmek için devrim niteliğinde kararlar aldıklarını ve sosyal konut projeleri hayata geçirdiklerini söyleyen Bakan Kurum, "Şu anda önünde durduğumuz bu alanda yapılacak tüm yuvalar, sosyal konuttur. Sosyal konut, ev almakta güçlük çeken her bir kardeşimize uzanan şefkat elidir, kardeşlik elidir. Cumhur İttifakı olarak cumhura, milletin adamları olarak sizlere bir söz verdik. ‘Türkiye’de ev sahibi olmayan tek bir kardeşimiz kalmayıncaya kadar çalışacağız’ dedik. Dile kolay, 1 milyon 481 bin sosyal konut inşa ettik. 5 milyon dar gelirli vatandaşımıza yeni yuva sunduk. 312 bin sosyal konutumuzu da hızla yapıyoruz. Şunun da altını çiziyorum. Bu çalışmalarla sadece sizlere yuva sunmuyor, vatandaşımızı sıkıntıya sokan konut/kira problemine de neşter vuruyoruz. Milli Emlak Genel Müdürlüğümüzle arsa maliyetlerini düşürecek çalışmalar yürütüyor, konut fiyatlarını düşürecek devrim niteliğinde adımlar atıyoruz. Bir yandan Emlak Konut’la başlattığımız yeni konut kampanyasıyla; orta gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapıyor, diğer yandan hazırlığını sürdürdüğümüz yeni sosyal konut kampanyamızla dar gelirli vatandaşlarımıza yuva imkânları sağlıyoruz. İşte Güneyşehir’deki Gazi Konut Projemizle üreteceğimiz bin 427 bağımsız bölüm de bu gayretin bir sonucudur. Projemiz annelerimizin huzurla yaşayacağı, büyüklerimizin bereketli bir ömür süreceği, yavrularımızın neşe içinde büyüyeceği, parkları, dinlenme alanları, yeşil alanları, peyzajı ve yollarıyla hakikaten muhteşem bir eser olacak. Ve inşallah bu eserimiz, 12 ay içerisinde tamamlanacak. Ben tekrar Gaziantep Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyor, hayırlı, uğurlu olsun diyorum" şeklinde konuştu.  "Biz, depremin tüm acı izlerini silmeye çalışırken, birileri de yalanla, dolanla gayreti gölgelemeye çalışıyor"  Deprem bölgesindeki acıların izlerini silmeye çalışırken muhalefetin yalan dolanla yollarına taş koymaya çalıştığını da belirten Bakan Murat Kurum, "Şunu asla unutmayalım. Biz, insanımızın yarınları için 'daimi bir seferberlik' şuuruyla çalışıyoruz. Seferberlik demek birlik demek, dirlik demek, beraber yol yürümek demek. Biz, devlet-millet el ele çocuklarımızın gözlerinden depremin tüm acı izlerini silmeye çalışırken, birileri de her zamanki gibi yalanla, dolanla buradaki gayreti gölgelemeye, birliğimizi bozmaya çalışıyor. Ne yazık, ne acı bir durum. Depremin ilk günlerinde bile siyasi menfaat peşinde koştular. 'İlk iş olarak, devlet nerede korosu' kurdular. Ve hala yalanla, dolanla, hakaretle dolu bestelerini yapmaya, aynı türküleri çağırmaya devam ediyorlar. Allah’ınızı severseniz, siz, bunların ayakkabılarında hiç şantiye çamuru gördünüz mü? Siz, şu deprem bölgesinde bunların tek bir eserini, tek bir hizmetini gördünüz mü? Şimdi bunlara sorsanız 'en sosyal demokrat, en emekçi' bunlar değil mi. Ama inanın, bunlarda ne alın terine, ne de emeğe zerre kadar saygı yoktur. Sorsanız 'gelecek bizde' derler. Ama bunlarda afetzede kardeşlerimizin hayallerine, umutlarına, ümitlerine zerre kadar katkı yoktur. Onlar sanıyorlar ki biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Biz evelallah ne susarız, ne de bunların çürümüş zihniyetinin hizasında dururuz. Bizi hiç kimse bu çok konuşanların, bu boş konuşanların yanında bulamaz. Çünkü biz tüm benliğimizle, kurulan yuvaların temellerindeyiz. Bizi hiç kimse bu her işe kulp takanların, her güzele çirkin diyenlerin kıyısında bulamaz. Çünkü biz tüm ruhumuzla, kurduğumuz ekmek teknelerinin eşiğindeyiz. Bizi hiç kimse millete verdiği söze ihanet edenlerin, millete sırtını dönenlerin, devletine parmak sallayanların safında bulamaz. Çünkü biz yeni odasında ilk adımlarını atan Antepli Betül bebeğin yanındayız. Çünkü biz, yeni okuluna masmavi çantasıyla koşan Hataylı Ali’nin yanındayız. Çünkü biz, yeni yaptığımız dükkânında helal ekmeğini kazanan Maraşlı Ayşe ablanın, Adıyamanlı Ahmet abinin yanındayız" dedi.  "CHP’nin hayal dahi edemeyeceği bu eserleri yapmaya devam edeceğiz, deprem bölgesinden asla ayrılmayacağız"  Deprem bölgesindeki çalışmalara devam edeceklerini söyleyen Bakan Kurum, "Deprem bölgesinin tüm Alilerine, Ayşelerine, Ahmetlerine sözüm olsun, ahdim olsun. CHP’nin hayal dahi edemeyeceği bu eserleri yapmaya devam edeceğiz. Deprem bölgesinden asla ayrılmayacağız. Sizin elinizi bir an bile bırakmayacağız. Bu annelerin vefalı evlatları olmaya, bu gençlerin gayretli kardeşleri olmaya devam edeceğiz. Ne mutlu, güzel günlere inananlara. Ne mutlu Antep’e hizmet edenlere. Ne mutlu, deprem bölgesine eser verenlere. Ne mutlu, size kardeş, size yoldaş, size evlat olanlara. İyi ki varsınız, iyi ki Antep'imiz var. Ben hepinize teşekkür ediyorum. Bu eserleri inşa edecek Gaziantep Büyükşehir Belediye’mize ve mesai arkadaşlarıma başarılar diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyor, Allah’a emanet ediyorum" diye konuştu.  Konuşmaların ve okunan duaların ardından Güneyşehir bölgesinde yapılacak olan bin 427 sosyal konut ile iş yerinin temel atma töreni gerçekleştirildi. 

Sudanlı Bakan, Türk yatırımcıları ülkesine davet etti Haber

Sudanlı Bakan, Türk yatırımcıları ülkesine davet etti

   Sudan Yatırım ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Sabel, Sudan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Osama Mahjoub Hassan Dirar ve Sudan Serbest Bölgeler Genel Müdürü Montaser Khalid Elsiddig, DEİK Türkiye-Sudan İş Konseyi Başkanı Serdar Yıldızgörer eşliğinde MTSO'yu ziyaret etti. MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Bucuge’nin ağırladığı Sudan heyetinde Bakan Sabel, Türkiye’deki serbest bölgelerde incelemeler yapmak üzere geldiklerini ifade ederek, Mersin’i de bu kapsamda ziyaret ettiklerini belirtti. Sudan’da savaşın bitmek üzere olduğuna işaret eden Sabel, artık yapılanma döneminin başlayacağını ve bu süreçte Türkiye’yi önemli fırsatların beklediğini kaydetti. İnşaattan tarım ve hayvancılığa, madencilikten enerjiye, medikalden altyapıya birçok alanda birlikte çalışmaya açık olduklarını vurgulayan Sabel, yatırım noktasında her türlü yasal destek ve kolaylığı da sağlayabileceklerini belirtti. Bir kısmı dış dünyaya kapalı 7 komşu ülkesi ve Kızıldeniz’deki limanlarıyla serbest bölge açısından da büyük avantajlara sahip olduklarına işaret eden Sabel, her türlü iş birliğine açık olduklarını kaydetti.      Mersin ile Sudan arası ticari ilişkilerin istenen noktada olmadığını dile getiren MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bucuge de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki ülke arasında belirlediği 10 milyar dolarlık ticaret hedefini hatırlatarak, bu rakamların yakalanması adına Mersin olarak her türlü iş birliğine açık olduklarını söyledi. Mersin'in ekonomik verilerinin paylaşıldığı ziyarette, karşılıklı iş heyeti görüşmeleri yapılması noktasında prensip anlaşması yapıldı. 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: "Depremden nüfusun yüzde 16'sı doğrudan etkilendi, 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti" Haber

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: "Depremden nüfusun yüzde 16'sı doğrudan etkilendi, 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti"

Asrın felaketinin 2. yıldönümünde Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde temaslarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, deprem sırasında ve sonrasında yapılan yatırımlar ile deprem davaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Yılmaz Tunç, "Deprem sonrası 3 bin 522 dosyada 248 kişi tutuklandı, bin 36 kişi hakkında adli kontrol uygulandı. Bin 491 kovuşturma dosyasından 149'unda da karar verilmiş ve 118 kişi çeşitli sürelerde hapis cezaları almıştır" dedi.  Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kahramanmaraş merkezli depremlerin 2. yıldönümünde afetten en çok etkilenen noktalardan biri olan Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde temaslarda bulundu. İlk olarak kalıcı konutlara yerleşen depremzedeleri ziyaret eden Bakan Yılmaz Tunç, daha sonrasında ise ilçe merkezinde bulunan deprem şehitliğinde hayatını kaybedenlerin mezarına karanfil bırakarak okunan dualara eşlik etti. Bakan Yılmaz Tunç, Nurdağı temaslarının son kısmında ise devam eden ve sonuçlanan deprem davaları ile ilgili verileri paylaştı.  "Rabbim bir daha ülkemize, milletimize böyle acılar yaşatmasın"  Yaşanan afette hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyen ve geride kalanlara da sabır ve başsağlığı dileğinde bulunan Bakan Yılmaz Tunç, "11 vilayetimizde depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Rabbim bir daha ülkemize, milletimize böyle acılar yaşatmasın" dedi.  "Depremden nüfusun yüzde 16'sı doğrudan etkilendi, 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti"  Depremin bilançosu ile ilgili verileri tekrar hatırlatan ve nüfusun yüzde 16'sının afetten doğrudan etkilendiğini belirten Bakan Yılmaz Tunç, "6 Şubat depremlerinde 11 ilimizde yaşayan 14 milyon vatandaşımız, yani nüfusumuzun yaklaşık yüzde 16'sı bu yıkımdan doğrudan etkilendi. 11 ilimiz, 124 ilçemiz, 6 bin 929 köy ve mahallemiz depreme maruz kaldı. Toplam 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti. Adalet teşkilatımız içinde de 113 vatandaşımızı depremde kaybettik" ifadelerini kullandı.  "Bölgenin yeniden ayağa kaldırılması için 75 milyar dolar yani 2.6 trilyon lirayı aşan dev bir yatırım gerçekleştirdik"  Deprem sonrası yapılan yatırımların bilançosu ile ilgili rakamları da paylaşan Bakan Tunç, "Deprem bölgesinde yaklaşık 1 milyon bağımsız birim hasar gördü. Bölgedeki yapı stokunun altıda biri yıkılmış ya da ağır hasarlı durumdaydı. Depremin ilk anından itibaren bir seferberlik ruhuyla gece gündüz demeden çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz. Şu ana kadar bölgenin yeniden ayağa kaldırılması için 75 milyar doları yani 2.6 trilyon lirayı aşan dev bir yatırımı gerçekleştirdik. Gaziantep'in yeniden inşa ve ihyası için de 5 Milyar 563 milyon liralık kaynak sağlandı. 2025 yılı bütçemizde de yine 584 milyar liralık yatırımı, kaynağı deprem bölgesinin ihyası için tahsis ettik" şeklinde konuştu.  "Ocak ayı itibarıyla 201 bin 580 konut ve iş yerinin teslimi yapıldı"  Deprem bölgesinde 201 bin 580 konut teslimi yapıldığını vurgulayan Tunç, "Deprem bölgesinde yürütülen çalışmalar kapsamında 2025 Ocak ayı itibarıyla 201 bin 580 konut ve iş yerinin teslimi yapıldı. 2025 yılı sonunda 452 bin 983 konut ve iş yerinin teslimini tamamlayacağız. Hak sahibi olan bütün vatandaşlarımızın konutlarını ve iş yerlerini teslim edeceğiz. Nitekim Gaziantep'te de 22 bin 475 konut teslim edildi. Yıl sonuna kadar toplamda 29 bin 500 konut ve iş yeri teslim edilmiş olacak" ifadelerine yer verdi.  "Tarihi camiler ve yapıları medeniyetimize yakışır bir şekilde imar ve inşa ediyoruz"  Depremin etkilediği tarihi yapılara ilişkin konuşan ve pek çok yapının yeniden ihya ve inşa edildiğini aktaran Bakan Tunç, "Sadece konut ve iş yerlerini değil şehirleri de yeniden imar ediyoruz. Bu doğrultuda Kahramanmaraş'ta Ulu Cami, Taş Köprü ve Maraş Kalemizi, Malatya'mızda ecdat yadigarı Söğütlü Camimizi, tarihi Bakırcılar Çarşımızı, Kent Meydanımızı, Hatay'da tarihi Meclis Binamızı, Uzun Çarşımızı, Dünyada ilk aydınlatılmış cadde olan Kurtuluş Caddemizi, Anadolunun ilk camisi Habibi Neccar'ı, İskenderun sahilini, Kahramanmaraş'ta Toptancılar Sitesini, Kapalı Çarşıyı, Adıyaman'da mazisi 500 yıla dayanan Ulu camimizi, tarihi Meydan projemizi, Gaziantep Kalemizi ve tarihi camilerimizi medeniyetimize yakışır bir şekilde imar ve inşa ediyoruz" dedi.  Bakan Tunç, deprem bölgesinde yapılan adli hizmetlerle ilgili verileri paylaştı  Deprem bölgesinde yapılan adalet hizmetleriyle ilgili de verileri paylaşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Deprem bölgesinde 15 adliyemiz (2'si müstakil, 2'si kiralık) ve 11 cezaevimiz ağır hasar gördü. Depremin ilk anından itibaren adalet hizmetlerinin kesintisiz sürdürülmesi amacıyla çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürdük. Bu kapsamda 120 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında 'Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi' ile hak kayıplarına uğranılmasının önüne geçildi. Adalet Bakanlığı bünyesinde 7/24 görev yapan bir kriz merkezi oluşturduk. Depremden etkilenen her ilimiz için koordinatör başsavcılarımızı görevlendirdik. HSK tarafından bölgede yaklaşık bine yakın hâkim ve Cumhuriyet savcısı, Bakanlığımız tarafından ise yaklaşık 9 bin personel görevlendirildi. Bölgeye mimar, inşaat mühendisi ve jeoloji mühendislerinden oluşan toplam 984 bilirkişi görevlendirildi. Böylece Deprem Bölgesindeki deliller hızlıca toplanarak soruşturmaların titizlikle yürütülmesini sağladık. Adliyelerimizde başsavcılıklarımız bünyesinde deprem soruşturma bürolarını kurduk. Bölgede vefat eden vatandaşlarımızın kimlik tespiti ve DNA işlemleri için toplam 538 adli tıp uzmanımız görevlendirdik. 'Kardeş Adliye' uygulamasıyla deprem felaketine maruz kalan bölgedeki adliyeler ile diğer adliyeler eşleştirilerek karşılıklı yardımlaşmayı ve iletişimi sağladık. 12 bin 638 hükümlü ve tutuklunun ceza infaz kurumlarında nakil işlemlerini yaptık. Ceza infaz kurumu personelimizden oluşan CEKUT 41 vatandaşımızı sağ olarak enkazdan çıkardı. Deprem nedeniyle oluşan iş yükünü karşılamak amacıyla gerekli tedbirleri aldık ve bölgede 654 adli, 28 idari olmak üzere toplam 682 ilk derece mahkemesi kurduk. 10 Bölge Adliye Mahkemesi dairesi ve 5 Bölge İdare Mahkemesi dava dairesi olmak üzere toplam 15 istinaf dairesi kurduk. Deprem bölgesindeki bazı idari davaların daha hızlı sonuçlandırılmasına yönelik yeni ve hızlı bir usul ihdas eden düzenlemeyi hayata geçirdik" şeklinde konuştu.  "Deprem sonrası 3 bin 522 dosyada 248 kişi tutuklandı, bin 36 kişi hakkında adli kontrol uygulandı"  Bakan Yılmaz Tunç, depremde yıkılan binalara ilişkin ihmallere yönelik soruşturmalarla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Yılmaz Tunç, "Deprem bölgesinde yıkılan ya da üzerinde imara aykırı değişiklik yapılan binalarla ilgili yürütülen adli süreçlerde 2 bin 31 soruşturma, bin 491 kovuşturma aşamasında olmak üzere toplam 3 bin 522 dosyada 248 kişi tutuklu bulunmaktadır. Bin 36 kişi hakkında adli kontrol uygulanmıştır" dedi.  "Bin 491 kovuşturma dosyasından 149'unda karar verilmiş ve 118 kişi çeşitli sürelerde hapis cezaları almıştır"  Depremle ilgili kovuşturma dosyalarına ilişkin verileri de paylaşan Bakan Tunç, "Bin 491 kovuşturma dosyasından 149'unda mahkemece karar verilmiştir. Bu davalarda 118 kişi hakkında çeşitli sürelerde hapis cezaları verilmiştir. İdari yargıda ise toplam 105 bin 933 dava açılmış 65 bin 826 dosyada karar verilmiştir" ifadelerini kullandı.  "Deprem bölgesindeki personel sayısını arttırdık"  Depremin ardından bölgeye atanan personel sayıları ile ilgili verileri de paylaşan Bakan Tunç, "Depremden etkilenen 11 ilimizde yargısal süreçlerin aksamadan yürümesini sağlamak amacıyla idari yargı ilk derece ve istinafta 246 hakim görev yapmaktayken yüzde 57 oranında artışla 386'ya çıkardık. Adli yargı ilk derece ve istinafta 2 bin 890 hakim ve savcı görev yapmaktayken yüzde 17 oranında artışla 3 bin 373'e çıkardık. Toplamda deprem öncesi 3 bin 136 hakim ve savcı görev yapmaktayken bu sayıyı yüzde 20 artışla 3 bin 759'a çıkarmış olduk. Bölgeye toplam 3 bin 456 personelin atamasını gerçekleştirdik. Ceza infaz kurumlarında bin 460 infaz personelinin göreve başlamasını sağladık" dedi.  Deprem bölgesine 2025 yılında yapılacak yatırımlar  Bakanlık olarak deprem bölgesine 2025 yılında yapılacak yatırımlarla ilgili program hakkında da konuşan Bakan Tunç, "2025 yılı yatırım programında deprem bölgesinde 21 adliye hizmet binası (8'i inşaat aşamasında, 13'ü inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor), 12 ceza infaz kurumu (2'si inşaat aşamasında, 10'u inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor), 3 adli tıp hizmet binası (2'si inşaat aşamasında, 1'i inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor), 1 personel eğitim merkezi (inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor), 82 mahalde kamu personel konutu (11'i inşaat aşamasında, 71'i inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor) yer almaktadır" diye konuştu.  Bakan Yılmaz Tunç'a AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Gaziantep Milletvekili ve Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, milletvekilleri, belediye başkanları ile kent protokolü eşlik etti. 

Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mehmet Fatih Kacır:  "Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya’yı afet sonrası ihya illeri olarak belirledik" Haber

Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mehmet Fatih Kacır: "Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya’yı afet sonrası ihya illeri olarak belirledik"

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ikinci yıldönümünde Kahramanmaraş'ta bulunan Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mehmet Fatih Kacıır, "Afetten en çok etkilenen beş ilimiz; Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya’yı afet sonrası ihya illeri olarak belirledik. Bu illerimizin ekonomik ve sosyal toparlanma süreçlerinin hızlandırılması ile ekonomik ve sosyal gelişmişlikte afet öncesinden daha iyi noktalara ulaşmaları önümüzdeki dönemde yürüteceğimiz bölgesel kalkınma çalışmalarımızın öncelikli hedefi olacak" dedi.  'Asrın Felaketi'nin ikinci yıldönümünde depremlerin merkez üssü olan Kahramanmaraş'ta temaslarda bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Azerbaycan Mahallesi'nde açıklamalarda bulundu. Bakan Kacır, "Devlet-millet sırt sırta verdik. Sabır, umut, metanet, dayanışma, yardımlaşma ve fedakarlıkla; milletçe yek vücut olarak, bu ağır yıkımın altından kalktık. Yaşadığımız bu elim facianın ilk anından itibaren, cumhurbaşkanımızın liderliğinde, yaraları hızlıca sarmak adına devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Önceliğimiz depremzedelerimizin yaralarının sarılması oldu. Bakanlık olarak; AFAD, Kızılay ve diğer kurumlarımızın öncelikli ihtiyaçlarını karşılamak üzere, sanayicilerimizle deprem bölgesi arasında adeta bir köprü kurduk. Arama-kurtarma çalışmalarının tamamlanması sonrasında; sanayi bölgeleri ve fabrikaları yeniden inşa edecek, bölgedeki mevcut yatırımları muhafaza ederken yeni yatırımlar çekecek, KOBİ’lerimize, bölgesel kalkınmaya can suyu olacak müdahale planını hayata geçirdik. Organize sanayi bölgelerinden KOSGEB desteklerine, yatırım teşviklerinden kalkınma ajansı ve TÜBİTAK desteklerine deprem bölgemizin çok yönlü çalışmalarla yanında yer aldık. Cazibe Merkezleri Programı kapsamında, depremden yoğun olarak etkilenen 65 ilçede gerçekleştirilecek yatırımları, en üst seviyedeki yatırım teşvikleriyle destekliyoruz. 65 ilçemizde gerçekleştirilen yatırımlara kurumlar vergisi indirimi, SGK primi işveren ve işçi payı desteği, KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti, faiz veya kar payı desteği sağlıyoruz" dedi.  "Cumhurbaşkanımızın kararıyla, geçtiğimiz hafta 31 Aralık 2025 tarihine kadar uzatılan programın sunduğu kapsamlı teşviklerden; bugüne kadar 204 milyar lira yatırım tutarına sahip ve 50 binden fazla vatandaşımıza istihdam sağlayacak bin 116 yatırım projesi yararlandı" diyen Bakan Kacır, "Bu yatırımların 110 milyar liralık kısmı Maraş’ta gerçekleştirilmesi planlanan yatırımlar. Depremin hemen ardından yürüttüğümüz çalışmaların önemli bir parçasını da sanayi işletmelerimizin, en kısa sürede üretime yeniden başlayabilmesini sağlamak adına attığımız adımlar oluşturdu. Bu kapsamda; OSB ve Sanayi Sitelerinin bakanlığımıza olan borçlarını bir yıl erteledik. Depremden etkilenen 11 şehrimizde 15 OSB ve 17 sanayi sitesi projesi için 14,7 milyar lira kaynak sağladık. OSB’lerden ve Bölgeden gelen sanayicimizin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda toplam 9 bin 125 hektar büyüklüğünde 34 sanayi alanı ilan ettik. Bu sanayi alanlarını, depremde işyerleri zarar gören sanayicilerimize yeni işyerlerinin sağlanması ve bölgemize yeni yatırımların çekilmesi için değerlendiriyoruz. Planlı sanayi alanları yoluyla, sanayi sitelerinin yerinde dönüşümü ve yeni sanayi sitelerinin kurulması amacıyla bugüne kadar 6,4 milyar lira harcama gerçekleştirdik. Depremden zarar gören sanayi işletmelerinin hasarlarının giderilmesi amacıyla 2025 yılı için yaklaşık 3 milyar lira ödenek tahsis ettik. Kahramanmaraş’ta, Pazarcık Sanayi Sitesinde 142 işyerinin yapımını tamamladık. Urumoğlu ve Göksun Sanayi Sitelerinde 203 işyerinin yapımını ve Altınşehir Kuyumculuk İhtisas Küçük Sanayi Sitesi Güçlendirmesini gerçekleştiriyoruz. Dünya Bankası ve Bakanlığımız arasında yürütülen 'Türkiye Küçük Sanayi Sitelerinin Yeniden İmarı ve Bölgesel Ekonomik İyileşme Projesi' kapsamında, önümüzdeki dönemde dönüşüm ve yeniden imar çalışmalarına hız kazandırarak deprem bölgemizde bin 600 yeni işyerinin daha imarını gerçekleştireceğiz. Yeniden ihya ve inşa çalışmalarımızın bir diğer odak noktası da KOBİ’lerimiz. Depremde iş yerleri hasar gören ve zorlu şartlara rağmen işlerine devam eden KOBİ'lerimizi de yalnız bırakmadık. KOBİ’lerimizin acil ihtiyaçlarına yönelik 1 yılı geri ödemesiz, 3 yıl vadeli ve sıfır faizli destek sunan KOSGEB Acil Destek Kredisi Programı ile; 7 bin 437 KOBİ için 5,4 milyar lira kredi hacmi oluşturduk. 11 ilimizdeki işletmelere bulundukları şehre, ölçeklerine ve hasar durumlarına göre 750 bin liraya kadar destek sunan Deprem Sonrası Canlanma Destek Programı kapsamında 60 bin 673 KOBİ’ye KOSGEB eliyle 37,3 milyar lira kaynak sağladık. İlk 24 ayı geri ödemesiz, toplam 3 yıl vadeli bu programdan Maraş’tan 14 bin 433 KOBİ’miz yararlandı. Milli araştırma kurumumuz TÜBİTAK aracılığıyla deprem bölgesinde 448 Ar-Ge projesine 772 milyon lira destek, 2.500’e yakın öğrenci ve araştırmacıya 672 milyon lira burs verdik. Hayata geçirdiğimiz yeni finansman mekanizmalarıyla, deprem bölgemizin yeniden yapılanma süreçlerinde yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.  Kadim kültürü, verimli toprakları, doğal kaynakları ve nitelikli insan gücüyle, deprem bölgesi şehirlerinin tarih boyunca üretimin ve ticaretin merkezi olduğunu vurgulayan Bakan Kacır, "Elbette şehirlerimizin yeniden ihyası ve inşası kadar, kendine özgü tarihi ve kültürel kimliklerinin korunmasını da güçlü ve sürdürülebilir bir kalkınmanın temel taşları olarak görüyoruz. Deprem sonrası süratle, topyekûn bir bölgesel kalkınma sağlayacak stratejilerimizi bu doğrultuda belirledik. Kalkınma ajanslarımız; şehirlerimizde altyapının ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, ekonomik toparlanmanın hızlanması ile sosyal ve kültürel canlanmanın sağlanmasında aktif rol üstlenmeye devam ediyor. Kalkınma ajanslarımız eliyle; afet illerimizde bin 655 projeye 3 milyar lira, bölge kalkınma idarelerimiz ile 132 projeye 1,1 milyar lira kaynak aktararak bölgesel kalkınma amaçlı projelerimizi hayata geçirdik. Aktarılan bu kaynak ile bin 585 işyeri inşa ettik, 607 işyeri ve üretim tesisinin bakım onarımını gerçekleştirdik. Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP), Üreten Şehirler Programı ve Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı (CMDP) kapsamında 43 projeye 690 milyon TL destek sağladık. Geçtiğimiz yıl Aralık ayında, cumhurbaşkanımızın onayıyla yürürlüğe giren ve bölgesel kalkınma politikalarında beş yıllık yol haritamızı belirleyen Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisinde; afetten en çok etkilenen beş ilimiz; Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya’yı afet sonrası ihya illeri olarak belirledik. Bu illerimizin ekonomik ve sosyal toparlanma süreçlerinin hızlandırılması ile ekonomik ve sosyal gelişmişlikte afet öncesinden daha iyi noktalara ulaşmaları önümüzdeki dönemde yürüteceğimiz bölgesel kalkınma çalışmalarımızın öncelikli hedefi olacak. Bizler felaketten etkilenen 11 ilimiz için, milletimiz için durmadan, duraksamadan çalışmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. 

Bakan Işıkhan: "Şehirlerimiz eskisinden daha güçlü hale geliyor" Haber

Bakan Işıkhan: "Şehirlerimiz eskisinden daha güçlü hale geliyor"

Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlerin ikinci yıldönümünde Azerbaycan Mahallesi'nde açıklamalarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Deprem bölgesinin her köşesinde hayat yeniden canlanıyor, istihdam artıyor, şehirlerimiz eskisinden daha güçlü hale geliyor" dedi.   'Asrın felaketi'nin ikinci yıldönümünde Kahramanmaraş'taki programlara katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, inşası devam eden Azerbaycan Mahallesi'nde açıklamalarda bulundu. "Bu büyük acının içinde bizi ayakta tutan en önemli şey, milletimizin eşsiz dayanışması oldu. Adeta yüzyılın dayanışması haline geldi" diyen Bakan Işıkhan, "Devletimiz cumhurbaşkanımızın liderliğinde ilk andan itibaren tüm imkanlarını seferber etti. Türk milleti, tek yürek oldu; bakanlıklarımız ve ilgili kurumların yanı sıra belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, gönüllülerimiz, devletimizin tüm kurumları büyük bir seferberlik başlattı. O kara günde millet olarak nasıl tek vücut olduysak, bugün de aynı birlik ve beraberlik ruhuyla şehirlerimizi ve hayatı yeniden inşa etmek üzere yolumuza devam ediyoruz. Deprem bölgesi hükümetimizin öncelikli gündemlerinden biri oldu, olmaya devam edecek. Bizler, şehirlerimizi sadece binalarla değil, ekonomisiyle, istihdamıyla, sosyal yaşamıyla eskisinden daha güçlü bir şekilde ayağa kaldırmak için hep burada olduk. Her bakanlığımız, her kurumumuz gibi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak deprem bölgesi için önemli çalışmalar yaptık, önemli adımlar attık" dedi.  Deprem bölgesinde yapılan çalışmaları aktaran Bakan Işıkhan, "TYP kapsamında depremden etkilenen illerde 77 binden fazla kişiye iş imkânı sağlandı ve bu programlara toplam 15 milyar lira kaynak ayrıldı. Deprem nedeniyle başka illere taşınan vatandaşlarımızın TYP’den öncelikli yararlanması sağlandı. Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) ile 111 binden fazla çalışanımıza toplam 1 milyar TL ödeme yapıldı. Nakdi Ücret Desteği kapsamında 82 bin kişiye yaklaşık 700 milyon TL destek sağlandı. İstihdama Dönüş Programı hayata geçirildi ve 33 bin vatandaşımıza işbaşı eğitim ve mesleki eğitim kursları verildi. Tüm bu çalışmaların neticesinde depremden en çok etkilenen 11 ilde toplam işçi sigortalı sayısı, deprem öncesi ile karşılaştırıldığında 2022 yılı Aralık ayında 1 milyon 888 bin 625 iken 2024 yılı Kasım verilerine göre 1 milyon 936 bin 412 olarak gerçekleşti. İşçi sayısının, deprem öncesi işçi sigortalı sayısının da üstüne çıkıldığı görülmektedir" dedi.  Çalışma hayatı boyutunun dışında sosyal güvenlikte de önemli adımlar atıldığını kaydeden Bakan Işıkhan, "Depremzede vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanması sağlandı. Genel sağlık sigortası kapsamında ilaç ve muayene katılım payları kaldırıldı. Depremden etkilenen vatandaşlarımızın tıbbi malzeme katkı payları alınmadan sağlık hizmetlerine erişimi sağlandı. Deprem bölgelerinde mücbir sebep hali uzatılarak, işverenler ve sigortalılar için ek kolaylıklar sağlandı. Deprem bölgesindeki işverenlerin ve sigortalı çalışanların SGK borçları ertelendi, faizsiz olarak 24 aya kadar taksitlendirildi. Yapılandırma başvuruları 1 Eylül 2025 tarihine, ilk taksit ödemesi ise 30 Eylül 2025 tarihine kadar uzatıldı. Deprem bölgesi için mücbir sebep hali zor durumdaki işverenlerimiz ve sigortalılarımız için 31 Mayıs 2025 tarihine kadar uzatıldı. Deprem bölgesinin her köşesinde hayat yeniden canlanıyor, istihdam artıyor, şehirlerimiz eskisinden daha güçlü hale geliyor" ifadelerini kullandı.  "Güvenli şehirler bırakmak hepimizin görevi"  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde deprem bölgesinin geleceğe taşındığını belirten Bakan Işıkhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:  "Ancak bu acıyı umuda dönüştürmek, yaşadıklarımızdan ders almak; gelecek nesillere daha sağlam bir toplum ve güvenli şehirler bırakmak hepimizin görevi. Bugün bir anma günü olmasının yanı sıra, ayağa kalkışımızı ve birlikteliğimizi gösterme günüdür. Hiçbir vatandaşımız sahipsiz değildir. Hiçbir depremzede kardeşimiz unutulmamıştır. Bu zor günleri birlikte atlattık, birbirimize omuz vererek yeniden ayağa kalktık. Bugün geldiğimiz nokta, devlet-millet birlikteliğinin, dayanışmanın ve azmin bir göstergesidir. Devletimiz, kısa bir süreliğine değil, hayat tamamen normale dönene kadar bu bölgede olmaya devam edecektir. Allah, bir daha böyle felaketleri ülkemize, milletimize yaşatmasın."

Dışişleri Bakanı Fidan:"Uluslararası toplum Suriye'ye gerekli siyasi desteği ve insani yardımı sağlamalıdır" Haber

Dışişleri Bakanı Fidan:"Uluslararası toplum Suriye'ye gerekli siyasi desteği ve insani yardımı sağlamalıdır"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün'de düzenlenen "Suriye" konulu toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında, “Önümüzdeki günler kolay olmayabilir. Ancak Türkiye olarak Suriye halkıyla omuz omuza duracağız” dedi.   Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün'ün Akabe kentinde Suriye'deki siyasi geçişi ele almak üzere düzenlenen dışişleri bakanları toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Fidan, Irak Dışişleri Bakanı Fuat Hüseyin, Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Mısır Dışişleri, Göç ve Yurtdışı Mısırlılar Bakanı Badr Abdellaty ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas’ın da katıldığı ortak basın toplantısında, “Suriye halkı da bizler gibi yaşamayı hak ediyor: Güvenli, özgür ve müreffeh. Suriye'nin istikrarı bölge ve ötesi için de önemlidir. Hepimizin düzenli, kapsayıcı ve Suriye liderliğinde bir geçiş sürecine ihtiyacı var. Geçiş sürecinde devlet kurumları korunmalı ve gerekirse reforme edilmelidir” dedi.  Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin her durumda korunması gerektiğine vurgu yapan Fidan, “Suriye'nin zengin sosyal dokusu korunmalıdır. Tüm azınlıklara saygı gösterilmelidir. Buradan Suriyeli kardeşlerimize bir mesaj vermek istiyorum: Bu dönemde birlik, karşılıklı uzlaşı ve uyanıklık gösterilmelidir. Uluslararası toplum tüm bu konularda Suriye'ye gerekli siyasi desteği ve insani yardımı sağlamalıdır” şeklinde konuştu.  Terörizmin geçiş döneminden faydalanmasına asla izin vermeyeceklerini kaydeden Fidan, “Çabalarımızı koordine etmeli ve geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarmalıyız. Herhangi bir yanlış adım düzensiz göç akışına ve İsrail'in daha fazla saldırganlaşmasına yol açabilir. Önümüzdeki günler kolay olmayabilir. Ancak Türkiye olarak Suriye halkıyla omuz omuza duracağız” ifadelerini kullandı.  Toplantıda Türkiye’nin güney sınırları ile ilişkin soru üzerine Fidan, “Tabii ki Türkiye sınır ötesi terörizm tehditleriyle karşı karşıya kalıyor. Irak ve Suriye topraklarından bir tehdit altındayız. Son 10 yılda PKK bu kaos ortamından, Suriye’deki kaos ortamından faydalanmaya çalışıyor. Kendilerini STF örgütü içerisinde yeniden yapılandırmaya çalışıyorlar. Biz onları oradan çıkarıp, nerede olurlarsa olsunlar PKK terörizmiyle mücadele etmeye devam ediyoruz” diye konuştu.  Bugün bölgesel ve uluslararası ortaklar ile birlikte bütün bu konulara nasıl değinmeleri gerektiğini konuştuklarını belirten Fidan, “Türkiye, özellikle şunun altını çizmek istiyorum, Suriye Kürtlerinin haklarına saygı duyan bir ülkedir. Dolayısıyla Suriye'deki Kürtleri PKK'dan ayırmak ve Suriye Kürtlerinin meşru temsilcilerinin Suriye halkı içerisinde Suriye Kürtlerinin haklarını Şam'da savunmasını destekliyoruz. Bizim hedefimiz budur” dedi. 

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak: "Türk sporunun kalitesinin ve vizyonunun artmasını istiyoruz" Haber

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak: "Türk sporunun kalitesinin ve vizyonunun artmasını istiyoruz"

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, A Milli Futbol Takımı'nın 2026 FIFA Dünya Kupası'na gitmesini çok istediklerini söyleyerek, "Bu milleti sevindirmek istiyoruz. TFF'ye destek vermek için hazırız" dedi.   Turkuvaz Medya Spor Zirvesi, Turkuvaz Medya Merkezi'nde gerçekleşiyor. Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak da zirveye katılım sağladı. Burada bir konuşma yapan Bakan Bak, Türkiye'nin futbolda önemli başarılar elde edecek güçte olduğuna inandığını belirterek, "2026 FIFA Dünya Kupası'na gidip güzel işler yapmak istiyoruz. Bu milleti sevindirmek istiyoruz. TFF'ye destek vermek için hazırız. Finansal sorunların çözümü için kulüplerimizle konuşuyoruz. Futbolda pozitif gündemi kazanmalıyız. Yöneticilerin söylemlerinde daha dikkatli olması lazım. Futbolda daha fazla diyaloğa ve birlikteliğe ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.  "Türk sporunun kalitesinin ve vizyonunun artmasını istiyoruz"  Hayata geçirdikleri projelerle Türkiye'de spor devrimi yaşandığını vurgulayan Bakan Bak, şunları dile getirdi:  "Yakın zamanda Basketbol Gelişim Merkezi'ni açtık. Böyle bir tesis Avrupa'da yok. Türk sporunun kalitesinin ve vizyonunun artmasını istiyoruz. Altyapı yatırımlarını yapmaya devam ediyoruz. Statları ve tesisleri yapmayı sürdürüyoruz. Birçok uluslararası organizasyonu başarıyla düzenledik. Spor ülkesi olma yolunda ilerleyen Türkiye inşa ediliyor. Artık uluslararası arenadaki başarıları arttırmamız gerekiyor. Yaptığımız yatırımların karşılığını almalıyız. Antrenörlerimizin daha kaliteli eğitime ihtiyacı var. Özellikle futbol kulüplerinin altyapıya yatırım yapması lazım."  Osman Aşkın Bak'a konuşmasının ardından Turkuvaz Medya Onur Ödülü takdim edildi. 

Mustafa Varank: "Bursa, Türkiye'nin ekonomik anlamda en önemli şehirlerinden bir tanesi" Haber

Mustafa Varank: "Bursa, Türkiye'nin ekonomik anlamda en önemli şehirlerinden bir tanesi"

TEKNOSAB Kavşağı açılışında konuşan AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, "Bursa, Türkiye'nin ekonomik anlamda en önemli şehirlerinden bir tanesi. Bugün bu kavşakla sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın en önemli üretim üslerinden bir tanesi olan TEKNOSAB'ı doğrudan otoyola bağlamış olacağız" dedi.   Bursa'nın ticaret ulaşımını kolaylaştıracak olan TEKNOSAB Kavşağı düzenlenen törenle hizmete açıldı. Törende konuşan AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, "Bursa, Türkiye'nin ekonomik anlamda en önemli şehirlerinden bir tanesi. Tarım, turizm ve sanayisiyle ülkemize değer katan, kalkınma hamlesine ciddi katkılar sağlayan bir şehrimiz. Bu şehrin en önemli altyapıları, sanayide ülkemize katkı sağlayan altyapılar. Bugün bu kavşakla sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın en önemli üretim üslerinden bir tanesi olan TEKNOSAB'ı doğrudan otoyola bağlamış olacağız. Bu yatırım sayesinde üreticilerimiz, sanayicilerimiz ve çok daha hızlı, konforlu ve rahat bir şekilde işlerini yapabilecekler. Ülkemizde kendi beceriksizliklerini, iş bilmezliklerini farklı modellerle anlatmaya çalışan belediye başkanları var. Biz inanıyoruz ki yol medeniyettir. Eğer trafikten kurtulmak istiyorsanız yol mu yapmak zorundasınız? Eğer bu anlayışla hareket edersek herhalde, Cumhuriyet Halk Partili Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı 'hiç otomobil olmasaydı hiç trafik olmazdı' da diyebilir. Biz bu anlayışın kendi iş bilmezliklerini kapatmaya çalıştığının farkındayız. Biz yol yapmaya devam edeceğiz. Biz ülkemize yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bugün geldiğimiz noktada üretim üstlerinin tek tek açılmasıyla ve bu bağlantı yollarının yapılmasıyla farklı bir yatırımı, önemli bir yatırımı Bursa'ya kazandırmış olduk" dedi.  BTSO Başkanı İbrahim Burkay ise, "Bu bağlantı kavşağı sadece ulaşım ile alakalı bir konu değil. Türkiye'nin ikinci yüzyılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu vizyonla, Türkiye'nin üretimde ve ihracatta önünde koyduğu hedefleri yakalamadaki dönüm noktalarından bir tanesi. Otoyol, köprü ve birçok altyapı yatırımları, Türkiye'nin dünya rekabetindeki gücünü her geçen gün arttırmakta. 4 yıl gibi kısa bir zamanda başta kamulaştırma olmak üzere, altyapı yatırımları dahil olmak üzere Türkiye'nin en hızlı yatırımlarından biri olan TEKNOSAB'da bugün bu bağlantı kavşağıyla özellikle dünya pazarlarına olan ulaşımda TEKNOSAB'daki yatırımcılarımızın ciddi anlamda lojistik imkanlarını genişletmiş olduk. 11 tane firmamız üretime başladı. Şu ana kadar 40 milyar liranın üzerinde yatırım yapıldı. İnşallah 2025'in ikinci çeyreğinde 37 büyük ölçekli firmamız burada üretime başlamış olacak. Allah'ın izniyle 2027 yılı sonunu bulmadan TEKNOSAB'daki tüm parsellerimizde üretime geçilmiş olacak. Bu aynı zamanda Türkiye'nin ihracat hedeflerini yakalamada özellikle Bursa'nın 40 milyar dolarlık ihracat hedefinde başta TEKNOSAB olmak üzere Bursa sanayisi bu ihracatı en büyük katkıyı koyacak şehirlerden bir tanesi. Muratlı Kavşağı'na kadar olan bağlantının bir an önce tamamlanması sözü aldık. Burada yaklaşık 40 binin üzerinde çalışanımız olacak. Burada 160 bine yakın nüfus planlamasını düşünüyoruz. Bütün bunların sirkülasyonu inşallah otoban üzerinden olacak. Özellikle batı kavşağı çıkışında TEKNOSAB girişine kadar olan bölümün ücretsiz olması gerçekten önemli" şeklinde konuştu. 

Bakan Bayraktar:''Türkiye’yi madenler alanında net ihracatçı konuma getireceğiz'' Haber

Bakan Bayraktar:''Türkiye’yi madenler alanında net ihracatçı konuma getireceğiz''

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ''Bu yılın ilk 11 ayında 5,5 milyar dolara ulaşan maden ihracatımızın yılsonunda 6 milyar doları aşacağına inanıyorum. Son 22 yılda madenciliğimizin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını binde 6’lardan yüzde 1,4’e kadar çıkardık. Nihai hedefimiz bu oranı yüzde 5'lere yükseltmek’’ dedi.   Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye Maden Zirvesi’ne katıldı. Zirvenin açılışında konuşan Bakan Bayraktar, Türkiye’nin maden zenginliği ve çeşitliliği açısından dünya çapında önemli bir konumda olduğunu vurgulayarak, üretilen madenlerin çeşitliliği bakımından Türkiye’nin dünyada 7’nci sırada yer aldığını ifade etti.  Bakan Bayraktar, Türkiye’nin bor, soda külü, alçı taşı ve krom üretiminde dünyada ilk 5 içinde yer aldığını ifade ederek, bu başarının Türkiye’yi madencilik sektöründe uluslararası arenada önemli bir merkez haline geldiğini belirtti.  “2023 yılı itibarıyla sektörümüzün toplam ekonomik büyüklüğü 270 milyar liraya ulaştı”  Madencilik sektörünün doğrudan 150 bin kişiye istihdam sağladığını belirten Bakan Bayraktar, “Dünyadaki 90 civarındaki madenin 70’i ülkemizde bulunuyor. 2023 yılı itibarıyla sektörümüzün toplam ekonomik büyüklüğü 270 milyar liraya ulaşarak Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 1’ini oluşturmuştur. Yine geçen yıl madencilik sektörümüz, 5 milyar 748 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek ülkemizin ekonomisine önemli katkıda bulunmuştur” şeklinde konuştu.  “Maden ihracatımızın yılsonunda 6 milyar doları aşacağına inanıyorum”  Bayraktar, “Bu yılın ilk 11 ayında 5,5 milyar dolara ulaşan maden ihracatımızın yılsonunda 6 milyar doları aşacağına inanıyorum. Son 22 yılda madenciliğimizin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını binde 6’lardan yüzde 1,4’e kadar çıkardık. Nihai hedefimiz bu oranı yüzde 5'lere yükseltmek. Elbette bunun için yerli kömürden altına, diğer metalik madenlerden nadir toprak elementlerine ve bor madenine kadar her alanda yatırımı, üretimi, istihdam ve ihracatı artırmamız gerekiyor. Ülkemizin sahip olduğu zengin kaynakları katma değerli bir şekilde işleyerek ekonomimize kazandıracak ve Türkiye’yi madenler alanında net ihracatçı konuma getireceğiz. Böylece ekonomimiz çok daha güçlü olacak. Daha müreffeh çok daha büyük bir ülke haline geleceğiz” ifadelerini kullandı.  “Madencilik sektörü köklü bir değişim ve dönüşümle karşı karşıya”  Madencilik sektöründeki değişime dikkat çeken Bakan Bayraktar, “Artık dijitalleşme ve yapay zekâ madencilik sektörüne yoğun bir şekilde girmeye başladı. Otonom araçlar ve robotlar, maden sahalarında operasyonları daha güvenli ve verimli hale getiriyor. Yapay zekâ sayesinde, büyük veri analiziyle daha doğru jeolojik tahminler yapılıyor ve enerji tüketimi optimize ediliyor. Makinelerden gerçek zamanlı veri toplayarak arızaların önlenmesine ve üretim süreçlerinin iyileştirilmesine olanak tanıyor. Sürdürülebilirlik de artık sektörümüzün vazgeçilmez bir unsuru haline geldi. Karbon ayak izimizi azaltmak için yenilenebilir enerji kaynakları maden sahalarına entegre ediliyor. Döngüsel ekonomi yaklaşımıyla, atıkların geri dönüşümü sağlanarak doğal kaynak tüketimi azaltılıyor. Yeni teknolojiler, su ve enerji kullanımını minimize ederek çevre dostu bir üretim süreci oluşturuyor. Ayrıca, maden işletmelerinin kendi elektriğini üretmesiyle enerji maliyetleri düşüyor ve sürdürülebilir bir üretim modeli oluşturuluyor” ifadelerini kullandı.  “Orta ve Batı Karadeniz bölgesinde önemli bakır rezervlerine ulaştık”  Keşfedilen bakır rezervlerine değinen Bakan Bayraktar, “Son yıllarda artan sondaj ve arama çalışmalarımız sonucunda yeni maden yatakları keşfettik. Özellikle Orta ve Batı Karadeniz bölgesinde önemli bakır rezervlerine ulaştık. Benzer şekilde aramacılığın devam ettiği diğer sahalarda, molibden, bakır, altın ve kritik minerallerin bulunduğu yeni alanlar, Türkiye’nin zengin maden potansiyelini ortaya koymaktadır. Enerjide gerçekleşmekte olan yeşil dönüşüm ve sıfır karbon hedefleri, başta bakır olmak üzere diğer metalik madenlere ve nadir toprak elementlerine olan talebi arttırarak devam ettirecek. Dolayısıyla bu alanlarda gelecek yıllarda yeni rezervlerin tespit edilerek ekonomiye kazandırılması için çalışmalarımız yoğun bir biçimde devam edecek. Ham madde arz güvenliği kapsamında sadece ülkemizde değil Asya'dan Afrika’ya kadar farklı coğrafyalarda da faaliyet yürütüyoruz. Bu çerçevede, Nijer'de arama çalışmaları yaptığımız altın sahalarından birinde MTA IC ile 2025 yılında ilk üretime başlamayı planlıyoruz” dedi.  “Bor madeninde liderliğimiz devam ediyor”  Türkiye’nin dünyadaki bor madeni rezervinin yüzde 73’üne sahip olduğunu aktaran Bakan Bayraktar, “Dünyadaki rezervin yüzde 73'üne sahip olduğumuz bor madeninde yüzde 60'ın üzerinde küresel pazar payıyla liderliğimizi sürdürüyoruz. Bu çerçevede, 2024 yılında 2,5 milyon ton bor ürünleri satışı karşılığında, yüzde 97'si ihracat olmak üzere 1,3 milyar dolar satış gerçekleştirerek bir rekor kıracağız. Bor madenini sadece ham madde olarak değil katma değerli hale getirerek ara ürün ve uç ürün olarak satmak en büyük hedefimiz. Bu doğrultuda; savunma sanayisinde ve aşınmaya dayanıklı makine parçalarının üretiminde kullanılan bor karbür üretimi için kurduğumuz Balıkesir/Bandırma’da yıllık bin ton kapasiteli tesisimizde üretim faaliyetleri devam ediyor. Çelik üretimi ve neodiyum mıknatıs başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan ve yine Balıkesir/Bandırma’da yapımına başladığımız 800 ton/yıl kapasiteli Ferrobor Üretim Tesisi’ni de önümüzdeki günlerde açacağız” ifadelerini kullandı.  “690 milyon tonluk dünyanın tek sahada en büyük ikinci NTE rezervini keşfettik”  690 milyon tonluk NTE rezervinin keşfedildiği bilgisini veren Bakan Bayraktar, “Nadir Toprak Elementleri (NTE) enerjiyi, sanayiyi, üretimi dolayısıyla ekonomiyi geliştirecek en stratejik alanlardan biri. Ülkemiz, NTE alanında çok büyük bir potansiyele sahip. Hepinizin malumu Eskişehir Beylikova’da 690 milyon tonluk dünyanın tek sahada en büyük ikinci NTE rezervini keşfettik. Rezervin bulunduğu alanda Florit, Barit ve Nadir Toprak Elementleri İşletme Tesisi, pilot tesis olarak faaliyete başladı. NTE’lerini saflaştırarak nihai ham maddeye dönüştürecek endüstriyel tesisin kurulumu konusunda farklı ülkelerle işbirliği görüşmelerimiz devam ediyor. Bu alana yapacağımız yatırımlarla birlikte ülkemizi dünyada nadir toprak elementleri üretebilen 5 ülkeden biri haline getireceğiz” şeklinde konuştu.  “Sektörde çalışan 150 bin işçimiz, alın terliyle evlerine ekmek götürüyor”  Sektörde 150 bin işçinin çalıştığını belirten Bakan Bayraktar, “2023 yılında kömür ve altın dâhil, ara ve uç ürünler hariç olmak üzere toplam madencilik ithalatımız yaklaşık 40 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dünyanın ve bölgemizin içinden geçtiği bu dönemde birçok farklı kriz ve sınama ile karşı karşıyayız. Bu durum madenlerin mümkün mertebe yerli kaynaklardan temin edilmesi mecburiyetini bir kez daha ortaya koyuyor. Onun için biz Enerjide olduğu gibi madenlerde de bağımsızlığı ülkemizin bağımsızlığından ayrı düşünmüyor bu meseleyi ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. "Önce İnsan, Sonra Çevre ve Sonra Katma Değerli Madencilik" vizyonuyla hareket ediyoruz. Doğrudan bu sektörde çalışan 150 bin işçimiz, alın terliyle evlerine ekmek götürüyor.  Onların sağlığı; evlerine, ailelerine, sevenlerine sağ salim kavuşmaları en önemli önceliğimizdir. Bu nedenle sıkı ve etkin bir şekilde madenlerde denetim yapıyoruz. 2023 yılında 8 bin 828, 2024 Aralık ayı başı itibarıyla ise 8 bin 546 saha denetimi yaptık. Bu yılsonuna kadar yaklaşık 9 bin saha denetim sayısına ulaşacağız. Söz konusu denetimlerde radar, sonar, drone, elektronik takip ve dijital uyarı sistemleri gibi teknolojileri de kullanıyoruz. Madencilerimize verdiğimiz değerin; üretimi ve istihdamı artıracağının farkındayız. Burada şuna da belirtmek isterim ki; iş sağlığı ve güvenliği konusunda en önemli görev maden işletmecilerine düşüyor. Bu alandan kesinlikle taviz vermeden, tek bir emekçimizi riske etmeden işletmelerin çalıştırılması gerekiyor” açıklamasında bulundu. 

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.