#Bursa Ovası

Yeni Marmara Gazetesi - Bursa Ovası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bursa Ovası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa'da Deprem Kısa Süreli Paniğe Sebep Oldu Haber

Bursa'da Deprem Kısa Süreli Paniğe Sebep Oldu

Bursa'da dün öğle saatlerinde 4.0 büyüklüğündeki deprem kısa süreli paniğe sebep oldu. BUÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şenkaya, gerçekleşen depremin Kayapa-Yenişehir fay hattı üzerinde meydana geldiğini belirterek , bu fay hattı hakkında daha fazla çalışma yürütülmeye ihtiyaç olduğunu ifade etti.   Deprem sonrasın basın açıklaması gerçekleştiren BUÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şenkaya, depremin Kayapa-Yenişehir fay hattı üzerinde gerçekleşmesine dikkat çekti. Kayapa-Yenişehir fay hattı hakkında yapılan çalışmaların önemli olduğunu söyleyen Şenkaya, Bursa Ovası’na sismometreler kurularak çalışmaların hız kazanması gerektiği kaydetti.  “Bursa Ovasına sismometreler konulmalı”  BUÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şenkaya, “Gerçekleşen deprem Bursa’nın Nilüfer ilçesi Üçevler Mahallesi’ne denk geliyor. Büyüklüğü 4.0 şeklinde, aslında çok büyük bir deprem değil. Kategori olarak küçük bir deprem ve oluşturduğu ivmeler de gayet küçük. Ancak depremin hem olduğu yer hem de oluş mekanizmasından önem arz ediyor. Depremin olduğu yerin MTA diri fayların üzerinde değil yeni önerilen Kayapa-Yenişehir fay hattının üzerinde olduğu görülüyor. Kayapa-Yenişehir fay hattını daha detaylı çalışmamız gerekiyor. Bunun için de büyün Bursa ovası üzerine sismometrelerimizi kurup, fayın bize verdiği tepkileri 27 Ocaktaki deprem gibi her tepkiyi dinleyip, çözümleyip buradaki fayın şehrimiz için tehlikeli olup olmadığını anlamamız gerekiyor” şeklinde konuştu.  “Depremin nerede nasıl hissedileceğine odaklanmalıyız”  Muhtemel depremlerin Bursa’da nerede ve nasıl hissedileceğine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Şenkaya, “Depremi hisseden vatandaşlarımız bir sallantı değil de alttan bir vuruş şeklinde seyrettiğini söylüyordu. Bunun böyle olmasının çok önemli bir nedeni var. Depremler gerçekleştiğinde ortaya farklı türde dalgalar çıkıyor. Verileri karşılaştırdığımızda düşey birleşenin yatay birleşenden daha büyük olduğunu görüyoruz. Depremde sallanmamamızın alttan vurup geçmesinin nedeni de buradaki düşey birleşenin fazlalığı. Bir diğer önemli noktamız. Belirttiğim gibi deprem küçük bir depremdi. İvmeleri yapıya hasar vermeyecekti ancak farklı mahallelerde depremi hisseden vatandaşlarımızın farklı şekilde sallandığını öğrendik. Dolayısıyla bu kadar küçük bir depremde böyle farklı ivmelerin çıktığını hissedebiliyorsak büyük bir depremde bu daha fazla olacak. Bu ortaya çıkan farklılık da kimi yerlerde yapıların hasa görmesine neden olurken kimi yerlerde görmemesine neden olacak. Dolayısıyla biz aslında Bursa’da ve çevresinde nerede ve ne zaman deprem olacağından ziyade bir deprem olduğunda nerede nasıl hissedileceğine odaklanmalıyız. Kayapa-Yenişehir fay hattı özelinde daha fazla çalışmalar yapmamız gerekiyor” dedi. 

Nilüfer Çayından Zehir Akıyor Haber

Nilüfer Çayından Zehir Akıyor

Uludağ'ın güneyinden akan ve Bursa ovasını tek başına besleyen Nilüfer Çayı zehir saçıyor. Yılın belirli dönemlerinde balık ölümlerinin de yaşandığı çaydan alınan numune suyun görüntüsü petrolü andırıyor. Bölge sakinleri 30-40 yıldır sanayileşmenin artmasıyla aynı sıkıntının yaşandığını dile getirirken, her gelen yerel yöneticinin söz verdiğini ancak çözüm üretilemediğine dikkat çekiyor.  Bursa'nın önemli su ihtiyacını karşılayan Nilüfer Çayı'nın rengi, sanayileşme nedeniyle adeta katrana döndü. Kilometrelerce uzunluğuyla tarım alanlarının vazgeçilmez su kaynağı olan çayda bazı zamanlarda toplu balık ölümleri görülüyor. Geçtiği güzergah boyunca çok sayıda fabrikanın kimyasal ve boya atıklarıyla kirlenen Nilüfer Çayı'nın suyu Bursa ovasını suluyor. Simsiyah suyla tarımsal sulama yapılması milyonlarca insanın sağlığını tehlikeye atıyor.  “80'lerde 9 kilogramlık yayın balıkları yaşardı, şimdi kurbağa bile yok”  Karacabey İlçesi İnkaya Mahallesi Muhtarı Hayrettin Başaran, “Bu sorun sadece biz köylülerin sorunu değil, tüm Türkiye'nin sorunu. Çünkü bu köylerden çıkan mahsullerin hepsi zehirli. 2016 yılında çevrecilerle bir kez daha eylem yapmıştık. Maalesef hiç kimseye sesimizi duyuramadık. Akan su resmen zehir. Bu zehirle sulanan mahsul tüketene de üretene de zarar. Ben çocukken 80'li yıllarda burada tutulan yayın balığının 9 buçuk kilogram geldiğini biliyorum. Ama şu an bu çayda bir tane kurbağa yaşamıyor. Bu canlıların tekrar bu çayda yaşayıp, bu insanların da bu zevki yaşaması en büyük hakkıdır” şeklinde konuştu.  Longoz ormanları tehlikede  İlhan Güven, “Nilüfer Çayı, ileriki tarihlerde longoz ormanlarının kurumasına sebep olacak. Bunu yetkililer duyar da el atarsa, longoz ormanlarını da kurtarmış oluruz. Görüntüsü petrolü andırıyor, yağmur yağdığında temiz gibi görünse de pislik yine akmaya devam ediyor. Yaz aylarında köylerde kokudan durulmuyor. Eylül, ekim aylarında burada çok fazla balık ölümü gerçekleşti. Derede balık avlamak yasak deniliyor ama toplu ölümlere gelince kimse sesini çıkarmıyor” ifadelerini kullandı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.