Hava Durumu

#Bursahaberleri

Yeni Marmara Gazetesi - Bursahaberleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bursahaberleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

3 İlde Eş Zamanlı Operasyon! Haber

3 İlde Eş Zamanlı Operasyon!

Bursa'da sahte bilezik üreterek kuyumcuların korkulu rüyası olan 'Sahte altın çetesi' Bursa merkezli İstanbul ve Gaziantep'te şafak vakti düzenlenen operasyonla çökertildi. Çok sayıda sahte altın ve sahte altın yapmaya yarayan malzeme ele geçirdi. Gözaltına alınan 12 şüpheliden 3'ü adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken 9 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.   Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı Mali Suçlar Büro Amirliği ekipleri, sahte bilezik satışlarının yaşanması üzerine soruşturma başlattı. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla olayların yaşandığı kuyumcu dükkanlarının yakınlarında detaylı şekilde güvenlik kamerası incelemeleri yapıldı.   Yapılan soruşturmada; karışımlı sahte bilezik ve ziynet eşyaların şebeke üyeleri tarafından temin edilerek kuyumculara satıldığı tespit edildi. Toplam 7 sahte altın olayının faili olduğu tespit edilen şüphelileri yakalamak için ekipler operasyona start verdi.  3 ilde eş zamanlı operasyon  Ekipler, Bursa merkezli İstanbul ve Gaziantep illerinde toplam da 15 ev, 1 kuyumcu atölyesi ve sahte bilezik yapımı için atölyeye çevrilen ikamete özel hareket polislerinin desteğiyle şafak vakti operasyon düzenledi. Yapılan aramalarda 16 tane sahte bilezik, 1 adet sahte bileklik, sahte tam altın, sahte kolye ve kolye ucu, 6 adet küpe, 1 adet sahte altın üretiminde kullanılan rodaj makinası, 2 adet altın suyu, pürmüz, kesilmiş plakalar halinde altın parçaları, 5 adet sahte 100 Euro, 1 adet 6.35 çapında tabanca ve tabancaya ait 6 adet mermi, altın yapımında kullanılan çeşitli el aletleri ele geçirildi.  Sahte altın çetesine ait 12 şüpheli yakalandı  Operasyonda 23 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Y.Y. (53), şebeke üyeleri B.T(44), S.G(32), H.O(22), S.K(43), S.Y(40), Ş.K(43), N.G(61), H.K(51), E.Y(51), A.B(36), T.A(37) isimli şüpheliler gözaltına aldı.  Emniyetteki işlemleri tamamlanan 12 şüpheliden E.Y(51), A.B(36), T.A(37), adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken B.T(44) , S.G(32), H.O(22), S.K(43), S.Y(40), Y.Y(53) Ş.K(43), N.G(61), H.K(51) tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

Atık ve iklim değişikliğinin önemi anlatıldı Haber

Atık ve iklim değişikliğinin önemi anlatıldı

Osmangazi Belediyesi, liselerde verdiği eğitimlerle doğal kaynakların ve çevre sağlığının korunması, iklim değişikliği ve sıfır atık konusunda öğrencilerin daha duyarlı olmasını sağlıyor. Yıl boyunca ilçedeki çeşitli okullarda yasa ve yönetmelikler çerçevesinde geri dönüşümü mümkün olan bitkisel atık yağ, atık pil, ambalaj atıkları, atık elektronik eşyalar ve diğer atıkların toplanması, çevre yönetim sistemlerinin oluşturulması, geliştirilmesi, plastik poşet kullanımının sınırlandırılması, iklim değişikliği ve enerji yönetimi konularında eğitimler veren Osmangazi Belediyesi, bu eğitimlerden birini Engin Ağaç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde verdi. Osmangazi Belediyesi, öğrencilerin geri dönüşüm konusunda ilçelerdeki okullarda eğitim sezonu boyunca eğitimler vermeye devam edecek. Yaptığı çalışmaların daha temiz ve çevreci dünya için olduğunu ifade eden Osmangazi Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Lütfiye Dilek Yosun, “Osmangazi Belediyesi olarak sıfır atık mevzuatımız çerçevesinde, geri dönüşebilen nitelikte atıkların ülke ekonomisine kazandırılması çevreye olumlu etkileri konusunda eğitim ve öğretim yılımızın başladığı andan itibaren okullarımızda bu eğitimleri müdürlüğümüz bünyesindeki arkadaşlarımızla veriyoruz. Verdiğimiz eğitimlerin sonucunda öğrencilerden güzel geri dönüşler alıyoruz. Öğrencilerin çevreye karşı daha duyarlı olduğunu gözlemliyoruz. Verdiğimiz eğitimlerin güzel sonuçlar verdiğini görmek bizleri mutlu ediyor” dedi.

'Suratsız doktor' davası! Yargıtay o kararı bozdu Haber

'Suratsız doktor' davası! Yargıtay o kararı bozdu

Yüksek Mahkeme kararında; sanığın, doktora söylediği 'İlla yüzüne mi hapşırmam lazım, suratsız doktor, bu ne biçim doktor'' biçimindeki sözlerin hakaret suçunu oluşturmayacağına vurgu yapıldı. Ayağındaki rahatsızlık sebebiyle aile hekimine giden B.L., iddiaya göre, doktordan grip için de ilaç yazmasını istedi. Bunun üzerine aile hekimi, muayene etmeden ilaç yazamayınca olanlar oldu. Öfkelenen hasta B.L., "İlla yüzüne mi hapşırmam lazım, suratsız doktor." dedi. Sinirlerine hakim olamayan hasta, koridora çıkarak "Bu ne biçim doktor.’" şeklinde sözler sarf etti. Doktorun şikayeti üzerine B.L. hakkında Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Hakaret' suçlamasıyla dava açıldı. Mahkeme; sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, anılan maddenin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 7 bin TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Kararı sanık avukatı temyiz edince devreye Yargıtay 4. Ceza Dairesi girdi. Oy birliği ile alınan kararda; sanığın 'suratsız doktor' ifadesinin hakaret olmadığı vurgulandı. Kararda şu ifadelere yer verildi: "Sanığın katılan doktora ayağındaki rahatsızlık nedeniyle muayene olduğu muayene sonucunda katılanın kendisine reçetesini yazdığı ortadadır. Ancak sanığın daha sonradan doktordan grip ilaçlarını yazmasını da istediği, bunun üzerine doktorun kendisini muayene etmesi gerektiğini söylemesine rağmen 'İlla yüzüne mi hapşırmam lazım, suratsız doktor.' dediği ardından da koridora çıkarak 'Bu ne biçim doktor.' şeklinde sözlerine devam ettiği böylece üzerine atılı suçu işlediği mahkemece kabul edilmiştir. Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın, katılana söylediği kabul edilen sözlerinin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve dolayısıyla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, hukuka aykırıdır."

Günde 12 saat çalışıyor, akşam 20 kilometre koşuyor Haber

Günde 12 saat çalışıyor, akşam 20 kilometre koşuyor

17 yıl önce yaşadığı rahatsızlıktan dolayı günde 2 paket içtiği sigarayı bırakıp fizik tedavi aldıktan sonra hayatını spora adadığını söyleyen Koç’un Türkiye ve birçok ülkede maraton derecesi bulunuyor. Bursa’nın merkezindeki tarihi çarşıda esnaflık yapan Enver Koç, 2006 yılında bir rahatsızlık geçirdi. Günde 2 paket içtiği sigarayı bırakıp fizik tedaviye başlayan Koç, tedavisinin bitmesinin ardından sağlıklı yaşama yöneldi. Her gün dükkanında 10 saat çalışarak geçimini sağlayan Koç, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine dükkanını kapattıktan sonra evine koşarak gitmeye başladı. Avrasya Maratonu ile birlikte spor hayatına başlayan Koç kendini daha da geliştirdikten sonra dünyanın birçok ülkesinde maraton koşusuna katılarak dereceler yaptı. Spor ile birlikte yeniden doğduğunu söyleyen Enver Koç, “Spor sağlıktır. Bazen bakıyorum evde kaldığım zamanlarda yattığımız zaman bir işe gitmediğim zaman kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Ama insanlar kendini dışarı attığı zaman kendini daha iyi sağlıklı hissediyor. Bütün insanlara sporu tavsiye ediyorum” diye konuştu. GÜNDE 12 SAAT ÇALIŞIYOR, AKŞAM 20 KİLOMETRE KOŞUYOR Sabah saat 9’da açtığı dükkanında 10 saat çalışıp akşam iş çıkışında 20 kilometre koşarak evine gittiğini söyleyen Enver Koç, “Hayatımızın yarısı çalışmakla geçiyor. Sabah 9’da geliyorum akşam 7 gibi mağazayı kapatıyorum. Mağazadan çıkıp 20 kilometre her akşam evime koşarak gidiyorum. Spor sağlıktır. Bazen bakıyorum evde kaldığım zamanlarda yattığımız zaman bir işe gitmediğim zaman kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Ama insanlar kendini dışarı attığı zaman kendini daha iyi sağlıklı hissediyor. Bütün insanlara sporu tavsiye ediyorum” diye konuştu. BİRÇOK ÜLKEDE MARATON KOŞTU, DERECELER YAPTI Hayatını spora adamasıyla birlikte Türkiye ve birçok ülkede maraton koşan Enver Koç, dereceler yaptı. Yarışların hayatına anlam kattığını belirten Koç, “2006 yılında günde 2 paket sigara içiyordum. Sigaranın kendimde zararlı olduğunu hissettim kollarımda uyuşmalar oldu ve fizyoterapiste başvurdum. Rahatsızlığımı yenmek için kendime ‘spor hayatıyla tanışmam lazım’ dedim. Hava düzelince spora başlayacağım dedim. Spora başlamam ile sigarayı bırakmam bir oldu. Güzel insanlarla tanıştım. Arkadaşımın tavsiyesiyle Avrasya Maratonu’na katıldım, 15 kilometre koştum. Maraton’da yaşlı insanlar beni geçti. Onlar beni sollayıp gittiği zaman kendime ‘gör halini sen busun’ dedim. 2006’dan bu zamana kadar kendimi sporun içinde buldum. Birçok ülkede yarışlara katıldım madalyalarım var. Paris’te 2 defa maraton koştum, Polonya’da koştum, Bulgaristan’da defalarca koştum, Macaristan’da koştum. Adını sayamadığım bir sürü Avrupa ülkesinde koştum. Şimdi Allah nasip ederse bu yıl 3’üncü maratonumu Kıbrıs’ta koşacağım. Hedeflerim var Belgrad’ta, Sırbistan’da koşacağım. Bu hedefler beni koşuya adapte ediyor. Bunları kendime adapte etmesem spor hayatımın pek anlamı olmuyor” ifadelerini kullandı. EGZOZ DUMANINDAN KAÇMAK İÇİN YOLU UZATIYOR Evine 10 kilometre koşarak gidebileceği mesafeyi akşam trafiği ve egzoz dumanından kaçarak yolu uzattığını söyleyen Koç, "Evime dönüş yolunda daha sakin rotalar takip ediyorum. Evim 10 kilometre mesafede. 35-40 dakikada yarış temposunda değil de normal tempoda gidiyorum. Ama yarış olduğu zaman daha da düşük derecelerde koşuyorum. Genelde 20-25 kilometre her akşam koşumu uzatıyorum. Başka parkurlardan gidiyorum, başka yerlerde daha fazla dönüyorum. Isınma hareketlerimi yapıp kilometre yapıyorum, sonra evime gidip dinlenmeye çekiliyorum. Akşamları buradan çıktığım zaman belirli parkurlarım var genelde evime gitmek için daha kısa mesafede de gidebilirim ben egzoz dumanlarından kaçmayı tercih ediyorum. Egzoz dumanları ve sobalarda kömür yakanlar var onların kokularından kaçmak için daha sakin yerlerden dumansız yerleri tercih ediyorum. Yolumu uzatıyorum. 10 kilometrelik yolumu 20-25 kilometreye çıkartıp öyle evime gidiyorum” şeklinde konuştu. .

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.