Hava Durumu

#Dağlıca

Yeni Marmara Gazetesi - Dağlıca haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dağlıca haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

2'si Yarbay 32 Askerin Şehit Verildiği Bölge Teknolojik Cihazlarla 24 Saat Korunuyor Haber

2'si Yarbay 32 Askerin Şehit Verildiği Bölge Teknolojik Cihazlarla 24 Saat Korunuyor

Sık sık yaşanan çatışmalarla gündemden düşmeyen ve Türkiye tarihinde 2 yarbayın şehit düştüğü tek bölge olan Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca bölgesi, hudut kartallarının kahramanlık destanı sayesinde huzurlu günlerini yaşıyor.   PKK terör örgütü tarafından özellikle 2007 ve 2015 yıllarında düzenlenen hain saldırılarda çok sayıda şehit veren Dağlıca bölgesi, 2 yarbayın şehit verildiği tek bölge olarak da Türkiye tarihine geçti. Tarih 6 Eylül 2015'i gösterdiğinde, Dağlıca'dan gelen acı haber herkesin yüreğini dağladı. PKK'lı teröristlerin kurduğu hain tuzak sonucu şehit düşen 16 askerin arasında bulunan Yarbay İlker Çelikcan da şehadet şerbeti içti. Çelikcan'ın şehadetinden 40 gün sonra Dağlıca yine şehit haberleriyle Türkiye'nin gündemine geldi. Dağlıca bölgesinde yürütülen operasyon sırasında yaşanan çatışmada, Yarbay İhsan Ejdar da şehit düştü. Şimdiye kadar 32 askerin şehit verildiği Dağlıca bölgesi, hudut kartallarının kahramanlık destanıyla adım adım teröristlerden temizlendi. Dik yamaçlı dağları ve derin vadileriyle coğrafi şartların zorluklarına meydan okuyan kahramanlar, Dağlıca'nın huzura kavuşmasını sağladı.  "Şehitlerin hatıraları yaşatılıyor"  Yeniden dizayn edilerek ‘kalekola' dönüştürülen Dağlıca Tabur Komutanlığı binasına şehit Yarbay İlker Çelikcan'ın ismi verilerek hatırası yaşatılıyor. 17 Ekim 2015'te şehit düşen Yarbay İhsan Ejdar da şehadetinin yıl dönümünde silah arkadaşları tarafından anılırken, değişik rütbelerdeki diğer şehitlerin isimleri ise Türkiye'nin değişik illerinde yaşatılıyor. Şehitlerin kanını yerde bırakmayan kahraman hudut kartalları, yürüttükleri operasyonlarla da elleri tetikte görev yapıyor.  İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Tabur Komutanı, Dağlıca Taburu'nun “Ölürsem şehit kalırsam gazi” anlayışıyla milletin emrinde olduğunu ve 2004 yılından itibaren bölgede konuşlu olarak görev yaptığını belirterek, “Şanlı taburumun aziz şehitleri hakkında kısa bir bilgi vermek gerekirse, taburumuz 2007-2017 yılları arasında toplam 32 personelini şehit vermiştir. 21 Ekim 2007 tarihinde Dağlıca Ana Üs Bölgesinin güney istikametinde bölücü terör örgütü mensupları sızmaya çalışmış ancak başarılı olamamıştır. Ana üs bölgesine sızma girişimleriyle eş zamanla olarak birliğimizin sorumluluğunda bulunan diğer üs bölgelerine de saldırı gerçekleştirmiş, bunun sonucunda üs bölgelerinde 12 personelimiz şehit verilmiştir. Bu olaydan yaklaşık 8 sene sonra 6 Eylül 2015 tarihinde Tabur Komutanı Piyade Kurmay Yarbay İlker Çelikcan komutasında iki kobra araç içerisinde bulunan, kendisi de dahil 16 askerimiz Gürkavak mevkiinde arazide yaşanan saldırı, akabinde meydana gelen el yapımı patlayıcıların infilak etmesi sonucunda şehit olmuştur. Yine bu iki olay haricinde farklı zamanlarda dört personelimiz daha el yapım patlayıcı ve çatışmalar sonucunda şehit olmuşlardır. Bahsetmiş olduğum bu iki olay haricinde farklı zamanlarda 4 personelimiz daha el yapımı patlayıcı infilakı ve çatışmalar sonucunda şehit olmuşlar. Taburumdan ayrı olarak bölgemizi emniyete almak ve birliğimizi takviye etmek maksadıyla gelen çeşitli birliklerden farklı zamanlarda Tank Yarbay İhsan Ejdar'ın da dahil olduğu 32 personelimiz daha bölgemizde şehadet mertebesine ulaşmıştır” dedi. 

Dağlıca'da şehit edilen 16 askerin acısı dinmiyor Haber

Dağlıca'da şehit edilen 16 askerin acısı dinmiyor

Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde 2015 yılında şehit edilen Konyalı Sözleşmeli Er Resul Coşkun'un anne ve babası, çocukları ile gurur duyduklarını ifade ederek, “Evlat nasıl olsa olur ama vatanımız olmaz. Evlatsız yaşanır, vatansız yaşanmaz” dedi.   6 Eylül 2015 günü Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde PKK'lı teröristlerin düzenlediği hain saldırı sonucu 16 asker şehit oldu. Konyalı 23 yaşındaki Sözleşmeli Er Resul Coşkun da Dağlıca'da şehit olurken, şehit olmasından günler sonra baba ocağı Konya'ya getirilen naaşı, düzenlenen törenle Konya Şehitliğine defnedildi.  Yıllar geçmesine rağmen acıları ilk günkü gibi olan Şehit Resul Coşkun'un babası Zeki Coşkun, oğlunun biraz hareketli ve duygusal olduğunu anlattı. Baba Coşkun, “Okula başlayana kadar da epey hareketliydi. Kendi başına olmayı severdi. Güzel bir çocukluğu geçti. İnsanları severdi, sevgi dolu biriydi. Bazı huyları vardı aklımıza geldikçe hala güleriz. Allah rahmet eylesin, bizim çocuğumuz şehit oldu. Biz bununla gurur duyuyoruz. Küçük bir ateş ama bize göre büyük bir ateş. Bu ateş hiç sönmüyor, ufalıyor ama hala duruyor. Her tarafta bir anısı, kokusu ve özlemi var” şeklinde konuştu.  “Huzurluyuz, Allah'a şükür oğlumuz vatan için şehit oldu”  Asker olma isteğini belirttiğinde korktuklarını ama zamanla alıştıklarını ifade eden baba Zeki Coşkun, “Asker olmak isteyince ilk başta korktuk. O dönemlerde çoğu insan çocuklarını askere göndermek istemiyordu. Oğlum kendi askerliğini, vatan görevini yaptı geldi ama sözleşmeli yapmak istedi. ‘Özlüyorum ben askerliği, kendimi askerlik yaptım saymıyorum' dedi. Benden fazla da annesi ikna etmek için uğraştı. Anne kalbidir, babanın yüreği biraz serttir ama anne yüreği dayanamaz. Dedesi felç geçirmişti. Babam küçük kardeşimin evinde kalıyordu. Kardeşimin evi de şehitliğin karşısındaydı. Dedesini ziyaret ettik. Tam şehitliğin karşısında ‘oğlum süren doluyor, bir daha sözleşme yapma' dedim. ‘Baba, burası şehitlik, şurası da mezarlık' dedi. ‘Musalla Mezarlığına insanlar hayatını kaybediyor, buraya defnediliyor. Geldiler mezarlarına dua ettiler, gittiler' dedi. Şehitliği göstererek de ‘burası benim yerim, ben öldüğümde her geçen insan dua okur' dedi. Biz evladımızın ölmesini istemezdik tabii. Kim evladının ölmesini ister ki? Huzurluyuz, Allah'a şükür oğlumuz vatan için şehit oldu” diye konuştu.  “Arabadan indiğimi hatırlıyorum hepsi o kadar”  Oğlunun şehit olduğu günü anlatan baba Coşkun, “Şehadet gününün bir gün öncesinde Türkiye maçı vardı. Biz o maçı seyrederken Hakkari Dağlıca terör örgütü saldırısı ile ilgili bir alt yazı geçti. Biz o ara içimize ateş düştü. Daha sonra hemen telefona sarıldım. Telefon ettiğim zaman mutlaka görüşürdük. O gün kimseye ulaşamadık. Bizi telaş sardı, o gün sabaha kadar uyku uyuyamadık zaten. Daha sonraki gün biz biraderin evindeyken komşumuz aradı eve bizi çağırdı. Çağırdığında anladım, zaten aklımıza gelen başımıza geldi. Eve geldiğimizde o kalabalığı görünce arabadan indiğimi hatırlıyorum hepsi o kadar. Daha sonrasında da cenazesini beklemek zorunda kaldık” ifadelerini kullandı.  “Vatanı gönül ile sevmek önemlidir”  Gençlere de tavsiye veren Zeki Coşkun, “Gençlere vereceğim tavsiye de vatan millet sevgisi görülecek bir şey değildir, vatanı gönül ile sevmek önemlidir. Ben vatanımı seviyorum, herkes sever ama vatanı seviyorum derken de vatana hizmet bambaşka bir şeydir” dedi.  “Tek duam daha fazla anneler ağlamasın”  Oğlu şehit olduktan sonra havalimanında şehidini asker selamı ile karşılayan anne Sıdıka Coşkun, “Ateş düştüğü yeri yakar. Gururluyum, üzülmek istemiyorum. Ağlamak istemiyorum. İçimizde bir özlem elbette ki oluyor. Bir koku geliyor acaba Resul'üm mü geldi diyorum. Hemen aklına evladın geliyor. Oğlum şehit oldu, vatan sağolsun dedim. Evlat nasıl olsa olur ama vatanımız olmaz. Evlatsız yaşanır, vatansız yaşanmaz. O yüzden biz de şehidimiz ile gururluyuz. Gözyaşı dökeriz ama o da özlemdendir. Tek duam daha fazla anneler ağlamasın” şeklinde konuştu. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.