Hava Durumu

#Davul

Yeni Marmara Gazetesi - Davul haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Davul haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bu Köyde Asırlardır Davul Çalmak Yasak Haber

Bu Köyde Asırlardır Davul Çalmak Yasak

Taşlıca köyü, birçok farklı efsaneye ev sahipliği yapıyor. Gelin alayının davulla geçişi sırasında taş kesildiği Gelin Kayası efsanesi de asırlardır kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Köyde bulunan Gelin Kayası, adını sahip olduğu ilginç hikayeden alıyor. Kayanın görünümü, uzaktan bakıldığında at üzerindeki bir gelini anımsatıyor. Efsaneye göre çok eski zamanlarda gelin alayı köyün içinde ilerlerken, bu sırada ibadet eden Oruç Gazi davul ve zurna sesinden rahatsız oluyor. Yapılan uyarılara rağmen düğün alayı yoluna daha sık davul çalarak devam ediyor. Bu sırada orada bulunan herkes taşa dönüşüyor. Efsane nedeniyle köyde düğünlerde asırlardır davul çalınmıyor. Oruç Gazi'nin Alaaddin Keykubat döneminde 1200'lü yıllarda yaşadığını belirten Taşlıca köyü sakinlerinden Ali İhsan Gökmen, “Oruç Gazi, bu bölgelerde dini konuları işlemiştir. O dönemki evliyalarımızın bir kolu olan Oruç Gazi, bizim köyümüze Allah'ın takdiriyle nasip olmuş. Burada tekkesini kurmuştur ve yine burada talebeler yetiştirmiştir. Ondan dolayı bizim çok ilgi ve saygı duyduğumuz, bayramlarda, özel günlerde gelip ziyaret ettiğimiz, dua ettiğimiz büyük bir zattır” dedi. Köyde uzun yıllardır davul çalınmadığını ifade eden Taşlıca Köyü Muhtarı Birol Özdemir ise, “Efsane olarak tüm Türkiye'de biliniyor bu. Fakat bizim bildiğimiz şu şekilde; burada yaşamış Oruç Gazi adında biri var, bir de annesi Kırmızı Ebe var. Oruç Gazimiz ibadet halindeyken buradan gelin alayı geçiyor. Gelin alayı geçerken Oruç Gazi yaptığı ibadeti huşu içerisinde yapamıyor ve çok rahatsız oluyor. Bu arada da gelin alayı bu eğlencenin dozajını arttırıyor. Bunun üzerine Allah vasıtasıyla bu insanlar üç defa uyarılıyor. Gelin alayı da yine bu uyarılara uymuyor, ardından gelin alayının burada taş olduğuna inanılıyor” ifadelerini kullandı. Gelin Kayası efsanesi anlatılırken yanlış anlaşılan noktalar olduğunu belirten Özdemir, “Oruç Gazi'nin gelin alayını uyardığını ve daha sonra da bu uyarıların ardından eğlenceye devam edilmesi üzerine ‘Allah sizi taş etsin' gibi bir beddua ettiği söyleniyor. Bu yanlış, çünkü ermiş insanlar beddua etmezler. Burada rahatsız olunduğu için Allah tarafından gelin alayına ikaz geliyor. Oruç Gazi'nin bedduası yoktur” şeklinde konuştu. “Burada düğünlerde asla davul çalınmaz” Bu efsanenin Taşlıca köyünün bir kültürü haline geldiğini ifade eden Özdemir, “Biz burada davul çalmıyoruz. Mesela ben aracımla gelirken köyün girişine geldiğim zaman aracımın teybini kapatırım. Oruç Gazi'nin türbesine giderken veya Kırmızı Ebe türbesine giderken müzik sesini kısarız ve burada davul asla çalınmaz. Düğünlerde asla davul çalınmaz, eski Türk geleneğinden gelen sinsin oyunu oynanır, türlü eğlenceler yapılır düğün sahipleri arasında ama kesinlikle davul çalınmaz. Geçmişte de ‘Bu köyde davul nasıl çalınmaz, ben davul çalacağım' diyenlerin başına rivayete göre farklı musibetler gelmiş. Biz bunu yüzyıllardır, yaklaşık olarak 1200'lü yıllardan 2024'e kadar davul çalmama geleneğimizi devam ettiriyoruz” diye konuştu. "Geçmişte inanmayıp davul çalanlar felç oldu" Geçmişte köyde davul çalmaya çalışanların başlarına türlü musibetlerin geldiğini söyleyen Hikmet Gökmen ise, “Davul zurna çalan bir komşumuz vardı. Davul ekibiyle bizim köyden geçerken bizim köyde davuluna vuruyor. ‘Siz burada çok abartıyorsunuz böyle bir şey olmaz' diyerek davul çaldığını biliyoruz. Davulu çalıp ardından kendi köyüne gittiğinde adam rahatsız olup felç oldu ve o sürede hiç kalkmadan vefat ettiğini biliyoruz. Bizim yaşadığımız bir olay bu. Ben 1950 doğumluyum ve 10 ile 12 yaşlarımdayken bu mevzu meydana geldi. Sadece o adam çalmış, o da rahatsız olmuş, felç kalmış ve vefat ettiğini biliyoruz. Bu duyum değil, bizim yaşlarımızdakilerin yaşadığı bir şey” dedi.

33 madalyayla Hakkari'ye dönen sporculara davul zurnalı karşılama Haber

33 madalyayla Hakkari'ye dönen sporculara davul zurnalı karşılama

Bolu'nun Gerede ilçesinde 17-19 Mart tarihleri arasında düzenlenen Kayaklı Koşu Türkiye Şampiyonası'na 19 ilden 187 sporcu katıldı. Yarışmaya katılan Yüksekovalı sporcular, gösterdikleri üstün performansla 15 altın, 7 gümüş, 8 bronz ve 3 tane de dördüncülük olmak üzere toplam 33 madalya ile Türkiye şampiyonu oldular. Yüksekova Gençlik ve Spor Müdürlüğü'nün önünde davul zurnayla karşılanan sporcular, tebrikleri kabul etti. 14 yaşındaki Erdem Geylani, ilk etapta Erzurum'da yapılan yarışmada birinci olduklarını hatırlatarak, "Daha sonra Türkiye şampiyonası için Bolu'ya gittik. Burada da il adına yarıştık ve 15 tane birincilik aldık. Çok sevinçliyiz ve mutluyuz. Türkiye şampiyonası olduk. İlçede bizi davulla zurnayla karşıladılar. Gelecek sene de inşallah dünya şampiyonası için mücadele edeceğiz" dedi. Sporcu Elif Özer ise Bolu'da yapılan yarışmada birinci olduklarını söyleyerek, "Bu heyecanla devam edeceğiz. İnşallah dünya şampiyonasına kadar gideriz" ifadelerini kullandı. Ecrin Şirin Canan da birinciliği Yüksekova'ya getirdiklerini ifade ederek, "Bunun için çok mutluyum. Her şeye rağmen biz kazanmayı başardık. Tek hedefimiz dünya şampiyonasıdır" şeklinde konuştu. Karşılamaya Yüksekova Kaymakamı Ömer Çimşit, Esendere Belde Belediyesi Başkanı Dırbaz Büyüksu, Yüksekova Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Sami Keskin, Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Özdemir, Yüksekova Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Vedat Çoğaç da katıldı.

Bu mahallede yüzyıllardır davul çalınmıyor Haber

Bu mahallede yüzyıllardır davul çalınmıyor

Merkez Yıldırım ilçesinde bulunan Emirsultan Hazretleri’nin türbesinin yanında camisinin olduğu ve kendi adının da verildiği Emirsultan Mahallesi'nde yıllardır vatandaşların sahura kalkması için davul çalınmıyor. Bir rivayete göre önceleri davul çalan bir kişinin gece aynı mahalledeki evinde yatmasına rağmen sabah 10 kilometre uzaklıkta bulunan Atıcılar Mahallesi'ndeki bir mezarlıkta kalktığı söyleniyor. Bunları duyan davulcular, Emirsultan Mahallesi'nde sahur vakti davul çalmıyor. Nüfusu yaklaşık 15 bin olan Emirsultan Mahallesi'nde oturan vatandaşların ’Pilava pilava’ diye seslenerek sahura uyandırıldığını belirten Emirsultan Mahallesi Muhtarı Yusuf Ziya Aydınlı, ''Ramazan ayında Emirsultan Mahallesi'nde kesinlikle davul çalınmıyor. Emirsultan Hazretleri'ne saygıdan dolayı ve peygamber torunu olduğu için mahallemizde kesinlikle davul çalınmamakta. Mahalle sakinlerimizi davulcularımız sahura ''pilava pilava' diyerek zile basarak kaldırmaktadır. Vatandaşımız da Emirsultan Hazretleri'ne saygıdan dolayı bu durumu memnuniyetle karşılıyor. Bu yüzyıllardır böyle giden bir olay. Bir sonraki nesillerimizde saygıdan dolayı bu geleneği devam ettireceklerine inanıyorum'' dedi. Mahalle sakinlerinden Şerafettin Torun, ''Yüzyıllardan beri olan bu gelenek atalarımızdan dedelerimizden gelen bir gelenek. Burada davul çalınmaz, vatandaşlar 'pilava pilava' diyerek zillerine basarak uyandırılır. Peygamber efendimizin torunu yatıyor burada, ona saygıdan dolayı davul çalınmaz. Eskilerden beri bu gelenek sürüyor. Mahallemize yeni taşınanlar için de bu durumun esprisi var. Davulcularımız pilava pilava dediği zaman yeni taşınanlar tencerelerini alarak aşağıya iniyorlar. Sonradan 'pilava pilava' denmesinin gerçeğini öğreniyorlar'' diye konuştu.

Yıldırım'ın davulcuları mani eşliğinde davul çalacak Haber

Yıldırım'ın davulcuları mani eşliğinde davul çalacak

Yıldırım Belediyesi, Muhtarlar Derneği paydaşlığında bir ay boyunca ilçenin sokaklarında dolaşacak 40 davulcuyu Adile Naşit Tiyatrosu’nda eğitime aldı. Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bölümü öğretim üyeleri Doç. Dr. Ersen Varlı ve Doç. Dr. Erdem Özdemir, vatandaşları sahura uyandırmak için mahallelerde dolaşacak 40 davulcuya, nezâket çerçevesinde ve geleneksel usule uygun davranmaları için ‘âdâb-ı muâşeret’, davula vurduklarında kulağa hoş bir seda gelmesi için ‘ritim’ ve kültürel birikimimizde var olan ramazan manilerini öğrenmeleri için dersler veriliyor. 3 gün sürecek eğitimlerini tamamlayan davulculara tanıtıcı kimlik kartları verilecek. Davul çalıp mani söylemenin ramazanın vazgeçilmezi olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ersen Varlı, “Gelenekleri yaşatmak gerekiyor. Teknolojik gelişmeler oldu diye bütün geçmişteki kültürel değerlerimizden ya da buna benzeyen adetlerimizden kopmamızı gerektiren bir durum yok. Bu bir şekilde sürdürülmeye devam ediliyor. Bu eğitimin gayesi, davul çalacak, insanları sahura kaldıracak kişilerle ilgili olarak onların bilgi ve birikimlerine göre neler biliniyor, neler bilinmiyor bunların tespitini yaparak onları bilinçlendirmek. Tabiî bir konservatuar öğrencisine ders anlatır gibi değil, bu konuda alaylı olarak bu işi yapan insanlara onların dilinden örnekler vererek bu eğitimi gerçekleştiriyoruz. Davul çalgısının teknik özellikleri, çalımı, icrâ teknikleri, yöresel farklılıklar, boyutlarından tutun da icrâdaki üslup farklılıklarına kadar ya da yörelerde bilinen davul temaları dediğimiz ritim kalıpları ile ilgili teknik bilgiler aktaracağız. Böyle bir etkinliğin Yıldırım’da yapılması gerçekten çok değerli, bunu düşünmek, bu konuda bir eğitim faaliyeti yürütülmesi gerekliliğini hissetmek bile çok önemli. Bu sebeple başta Yıldırım Belediye Başkanımız Oktay Yılmaz olmak üzere bu konuya öncülük eden herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Doç. Dr. Erdem Özdemir ise, ramazan davulcularının bazı teknik konularda bilgilendirilmesi amacıyla Yıldırım Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu bir eğitim programı gerçekleştirdiklerini belirterek, “Aslında davulcularımız, genelde alaylı olarak tabir ettiğimiz şehrin müzik emekçileridir. Onlara devamlı yaptıkları bu faaliyetin öneminden ve ritmin bazı teknik hususiyetlerinden, hangi bölgelerde, hangi mahallelerde, hangi ritmin çalınması gerektiğinden bahsediyoruz. ramazanda davul çalmak, mani okumak gibi bir geleneğimiz var. Biz bunun ne kadar estetik ve güzel olabilirse gelecek kuşaklara da aynı şekilde yansıyacağını düşünüyoruz” ifadelerini kulandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.