Hava Durumu

#Değil

Yeni Marmara Gazetesi - Değil haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Değil haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Vertigo bir hastalık değil, bazı hastalıkların belirtisidir Haber

Vertigo bir hastalık değil, bazı hastalıkların belirtisidir

Emsey Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Erdal Uzuner, vertigonun sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğunu dile getirerek, “Kişinin günlük yaşamını olumsuz olarak etkiler ve günlük aktivitelerini yapmasına imkân tanımaz. Genellikle dış, orta ve iç kulak hastalıklarının, merkezi sinir sistemi, kalp ve damar sistemi ya da metabolizma hastalıklarının sonucunda görülebilir” diye konuştu. “TEDAVİ İÇİN ALTTA YATAN SEBEP BULUNMALI” İnsanların çoğunlukla vertigoyu bir hastalık olarak adlandırdıklarını ve kronik olduğunu düşündüklerini anlatan Op. Dr. Uzuner, “Vertigo aslında bir hastalık değil; birçok farklı hastalıkla görülebilen bir belirtidir. İşitme ve denge testi ile saptanabilir ve tedavi edilebilir. Ancak bazı durumlarda vertigonun tedavisinin yapılabilmesi için önce altta yatan sebebi bulmak gerekmektedir” ifadesini kullandı. Vertigonun kendi içerisinde iki gruba ayrıldığını söyleyen Uzuner, sözlerine şöyle devam etti: “Vertigo; santral ve periferik olarak 2’ye ayrılır. Santral vertigo, beyinde tümör, kanama, damarlarda anevrizma gibi rahatsızlıklar sonucu yaşanabilmektedir. Bu gibi durumlarda hastalar Nöroloji bölümüne yönlendirilir. Periferik vertigo ise iç kulak veya orta kulaktaki denge merkezinin etkilenmesiyle ilgili olarak dengenin bozulmasıdır. Halk arasında kristal oynaması olarak bilinir. Meniere hastalığı, denge ve sinir iltihabı (vestibüler nörinit) vakalarında da rastlanılır. Santral vertigoya kıyasla daha sık karşılaşılır. Migrene bağlı baş dönmesi de sıklık olarak üst sıralarda yer alıyor.” “HER BAŞ DÖNMESİ VERTİGO OLMAYABİLİR” Yaşanan her baş dönmesinin vertigo olmadığını ifade eden Op. Dr. Uzuner, “Bazen hastalar kendini kötü hissettiğinde, dengesizlik veya mide bulantısı hissettiğinde bunun vertigodan kaynaklandığını düşünebiliyor. Fakat bu tıbbi anlamda vertigo değildir. Vertigo olarak tanımlanabilmesi için; etraftaki nesnelerin kendine göre dairesel şekilde hareket ettiğinin hissedilmesi gerekir. Vertigo zaten kelimesel olarak da baş dönmesi demek. Dönme hareketi hissedilmeli. Bu nedenle hastanın şikâyetini tam olarak anlamak hastalığın adının konulması için çok önemlidir” dedi. “BU BELİRTİLER VARSA DOKTORA BAŞVURULMALI”   En sık görülen belirtisinin baş dönmesi olduğunu söyleyen Op. Dr. Erdal Uzuner, değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı: “Vertigo şüphesi olan hemen hemen her hasta, baş dönmesi şikâyetiyle gelir. Fakat bazı hastalarda buna ek başka semptomlar görülebilmektedir. Bunlar; kulakta basınç, kulak çınlaması, işitmede azlık, bulantı ve kusma, kol ve bacaklarda güç kaybı, denge bozuklukları, çift görme, anormal göz hareketleri, bilinç kaybı, konuşma güçlüğü ve baş ağrısı gibi belirtiler de vertigo belirtileri arasındadır. Baş dönmesinin yanında bu belirtilerin yaşanması durumunda mutlaka bir doktora başvurulması büyük önem taşır.”

Çolak: “Pop art sanatı eleştirel değil olumlayıcı” Haber

Çolak: “Pop art sanatı eleştirel değil olumlayıcı”

“Etüt: Güncel Sanata Doğru İlk Adımlar” programına bu defa felsefeci ve sanat tarihçisi Pelin Dilara Çolak konuk oldu. Murat Alat’ın programlamasını yaptığı “pop art” başlıklı oturum, çevrim içi gerçekleşti. Bursa’nın haricinde farklı illerden de katılanların olduğu eğitim programında Pelin Dilara Çolak, popüler sanatın kısaltılmış adı olan “pop art” sanatının tanımı, tarihî geçmişi ve öncü isimlerin çalışmalarından bahsetti. Pelin Dilara Çolak, pop artın 1950 yıllarında ABD ve İngiltere’de soyut dışavurumculuğa tepki gösteren genç sanatçıların akım hâline getirdikleri sanat türü olduğunu vurguladı. Pop art sanatının, diğer avangart akımlardan farklı olduğuna işaret eden Çolak, “Pop art dahil olmak üzere sanat karakterini veren bağlam dikkate alınmadığı zaman eserleri kendi mevcudiyetlerinde kavramak yanıltıcı sonuçlar verir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan ekonomik, tarihî, toplumsal ve estetik buhranı hatırlamak gerekir. Bu süreçten sonra tüm sanat türleri, pop art da dahil olmak üzere küreselleşen dünyada kapitalist üretim ve tüketim ilişkilerini sanatın ticarileşmesi etkilerini taşıyacaktır. Pop art sanatında Andy Warhol, Richard Hamilton, Ray Lichtenstein gibi öncü isimler farklı ve etkileyici çalışmalara imza atmışlar. Nesnel dünyanın olumlanmasını görüyoruz eserlerinde. Pop art sanatı da modern sanatın bir parçasıdır, ama onlar gibi eleştirel değil, olumlayıcıdır. Yani dünyayı değiştiren değil de olduğu gibi kabullenen sanatçı bakışı görüyoruz” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.