Hava Durumu

#Deprem

Yeni Marmara Gazetesi - Deprem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deprem haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tayland'da çöken gökdelende 101 kişiyi arama çalışmaları sürüyor Haber

Tayland'da çöken gökdelende 101 kişiyi arama çalışmaları sürüyor

 Güney Asya ülkesi Myanmar'da dün meydana gelen iki deprem sonucu can kaybı bin 2'ye, yaralı sayısı 2 bin 376'ya yükseldi. Myanmar'daki depremin merkez üssünden bin kilometre uzaklıkta bulunan Tayland'ın başkenti Bangkok'ta ise 10 kişinin yaşamını yitirdiği inşaat halindeki gökdelenin enkazında arama-kurtarma çalışmaları sürüyor.  Myanmar'da dün meydana gelen 7.7 ve 6.4 büyüklüğündeki depremlerde bilanço ağırlaştı. Ülkeyi yöneten askeri cunta tarafından yapılan açıklamada, hayatını kaybedenlerin sayısının bin 2'ye, 2 bin 376'ya yükseldiği belirtildi. Ölümlerin çoğunun depremin merkez üssüne yakın olan ülkenin ikinci büyük şehri Mandalay'da kayda geçtiği aktarıldı. 1.5 milyonluk nüfuslu şehirde binlerce evin yıkıldığı tespit edildi. Cunta lideri Min Aung Hlaing, depremlerin yol açtığı hasarı incelemek için Mandalay şehrini ziyaret etti.  Uluslararası yardımlar gelmeyebaşladı  Cunta tarafından yapılan uluslararası yardım çağrısının ardından ilk olarak Çin, Hindistan, Malezya ve Rusya destek ekipleri ve erzak yardım çalışmaları başlattı. Birleşmiş Milletler ise Myanmar’a destek amacıyla 5 milyon dolar acil yardım fonu duyurdu. Yeni Zelanda ise 2 milyon Yeni Zelanda doları yardım sağlayacağını açıkladı. Güney Kore ise Myanmar'a ilk etapta 2 milyon dolarlık insani yardım sağlayacağını belirtti.  Bangkok'ta çöken gökdelende 101 kişiyi arama çalışmaları sürüyor  Depremin hissedildiği komşu ülke Tayland'ın başkenti Bangkok'ta ise 2 bin hanede hasar meydana geldiği tespit edildi. Bangkok Valisi Chadchart Sittipunt düzenlenen basın toplantısında, depremin ardından geçen 24 saat içinde başkent genelinde yaklaşık 2 bin hasar raporu alındığını açıkladı. Sittipunt, Bangkok'ta çöken ve şu ana kadar 10 kişinin hayatını kaybettiği tespit edilen gökdelen inşaatı dışında herhangi bir yıkım yaşanmadığını belirtti.  Tayland Afet Birimi tarafından yapılan son açıklamada, gökdelenin enkazından 10 cansız bedenin çıkartıldığı, 16 kişinin yaralandığı, 101 kişiye ise henüz ulaşılamadığı aktarıldı. Ayrıca bölgede son 24 saatte en az 96 artçı deprem kaydedildiği vurgulandı.  Bölgede depremler devam ediyor: son 24 saatte 96 artçı şok  Myanmar'ın Sagaing şehrinde dün ilk olarak yerel saatle 12.50'de 7.7 büyüklüğünde, yaklaşık 12 dakika sonra 6.4 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti.  Depremler çevre ülkeler Tayland, Çin, Hindistan ve Laos'ta da hissedilmişti. 

Mudanya’da Bina Envanteri ve Deprem Risk Analizi masaya Yatırıldı Haber

Mudanya’da Bina Envanteri ve Deprem Risk Analizi masaya Yatırıldı

Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya'da gerçekleştirilen riskli bina envanteri çalışmasını kamuoyuyla paylaştı. Beklenen Marmara Depremi öncesi riskli yapıların analiz edilmesi noktasında çalışmaların devam ettiğini kaydeden Başkan Dalgıç, 8 bin 217 binanın incelemesinin tamamlandığını açıkladı.   Uzmanlar tarafından Marmara Bölgesi’nde 7.0 büyüklüğünde beklenen deprem öncesi birçok belediyenin en önemli gündemi yapı stoğu ve deprem risk analizi oldu. Mudanya Belediyesi tarafından bir otelde gerçekleştirilen programda Mudanya’nın riskli bina envanteri çalışması kamuoyuyla paylaşıldı.  Afet riskine göre tematik haritalar hazırlandı  Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç yaptığı açıklamada, yapılan çalışmalar neticesinde 11 mahallede toplam 8 bin 217 binanın incelendiğini kaydetti. Çalışmaların 82 bin 191 kişilik alanda sürdüğünü söyleyen Dalgıç, "Öncelikle Mudanya’daki zeminlere baktık. Riskin ve yoğunluğun sahil kısmındaki 11 mahallemizde ilk olarak çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Altıntaş’dan başlayarak, Burgaz’da devam ettik. Alçak binaların olduğu yerlere gitmedik. Çözümün zor olduğu yerlerde zeminin durumuna ve yapı durumuna baktık. Mudanya’da 8 bin 217 binayı inceledik ve toplam 54 bin 882 bağımsız bölümden oluşuyor. Burada toplam nüfus 82 bin 191 kişilik alanda çalışmamızı yaptık. Zemindeki eğimlere baktık. Yapıların görsel kalitesine baktık. 50 yıl önce Burgaz, insanların ekonomik seviyelerinde bir artma olduğunda herkes bir yazlık ev istedi. 70’li yılların sonlarında çok büyük bir akın oldu buralara. Nüfus çok arttı ama o dönemlerdeki yapılar, dönemin mevcut deprem yönetmeliğine göre yapıldığı için bizim önemli bir verimiz haline geldi. Binaların kullanım durumuna baktık. Yapı nizamını ve kat seviyelerini inceledik. Her bir bina için rapor çıkardık ve Bursa Teknik Üniversitesi ile veri değerlendirmesi gerçekleştirdik. Saha çalışmalarımızda bina performans puanı oluşturduk. 3 veri elde ettik. Yapıların hangi amaçla kullanıldığını, hangi deprem yönetmeliğine göre yapıldığını, afet riskine göre tematik haritalar hazırladık. Kullanım fonksiyonlarını her mahalle için çıkardık" dedi.  "Risk oranı yüzde 71"  Acil eylem planının bir an önce hazırlanması gerekildiğini vurgulayan Dalgıç, "2 bin 730 tane binanın 1975 yönetmeliğine göre yapıldığını gördük. 1975’ten sonra tam 3 yönetmelik revize edildi. Bugünlerde yeni bir revize daha bekliyoruz. İlgili deprem yönetmeliklerinin mahalle bazlı dağılım grafiklerini çıkardık. Performans puanlarına göre binalarımızı ayırdık. Kapalı alan bazında 11 tane mahallenin tümü yüksek ve çok yüksek riskli alanlarda kalıyor. Bağımsız bölüm sayısı olarak baktığımızda ise 52 bin bağımsız bölümün yüzde 64’ü çok riskli ve riskli alanda kalıyor. Bu kadar eski yönetmelikle yapılmış alanlarda bunları bekliyoruz. Dönemin inşaat teknikleri de çok önemli. Bağımsız bölümlere göre performans değerlendirmesinde risk oranı yüzde 71. İnsanlarımızı yaşatmamız için acil çalışmalara başlamamız gerekiyor. Binalar yıkılacak ve can kaybı olacak. Altyapı hasarları oluşurken, kaos ortamı olacak. Enkaz altında kalan insanları kurtarma güçlü çekeceğiz. Yangın riski oluşacak. Ağır yapısal hasarlar ve kullanılamaz hale gelen binalar oluşacak. Uzun süre barınma sorunu oluşurken, büyük ekonomik kaybımız olacak. Yapı stokumuzun yenilenmesi lazım. Güvenli, ekonomik olarak sürdürülebilir ve çevreye duyarlı şehirler oluşturmak kritik bir adım olacak. Eski binaların yenilenmesi kaçınılmaz bir gereklilik. Bursa’da hiçbir belediyenin yapmadığı bir plan notunu belediye meclisinden geçirdik" dedi. 

Bursa'nın Deprem Senaryosu: 28 Bin Bina Yıkılır Haber

Bursa'nın Deprem Senaryosu: 28 Bin Bina Yıkılır

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa'da 122 bin riskli bina bulunduğunu bunlardan 28 bininin 7 büyüklüğündeki bir depremde yıkılabileceğini söyledi.   Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’nin (BUSİAD) düzenlediği iftara, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan ile Kestel ve Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları katıldı. İftarda ayrıca, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, eski Bakan ve İYİ Parti Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar ile protokol de yer aldı.  "Sanayinin Pilot’u Bursa, Dönüşümün de Pilot’u Olmaya Hazır"  İftar programında konuşan BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, "Biliyoruz ki geçmişi değiştiremeyiz ama geçmişten edindiğimiz deneyimlerle geleceği şekillendirip dönüştürebiliriz" dedi.  Küçükkayalar, "Sanayi, Tarım ve Turizm ile Gelişen Bursa" vizyon belgesini oluşturduklarını, ardından tüm ilçe belediye başkanlarını ziyaret ettiklerini ifade ederek, bu ziyaretler sonunda da "Yaşanabilir bir kent için Plan Şart!" başlığıyla bir rapor hazırlayıp kamuoyu ile paylaştıklarını dile getirdi. Küçükkayalar, şunları söyledi:  "Bugün iftarımıza katılan ve mazeretleri nedeniyle katılamayan tüm belediye başkanlarımıza canı gönülden teşekkür ediyoruz. Hepsinin seçildikleri makamda ilçelerine hizmet için büyük bir özveri ile çalıştıklarına bizzat tanık olduk. Onları yalnız bırakmamak, onların çağrılarına kulak vermek, onlarla bir araya gelmek, onları dinlemek, kısacası onlara destek vermek hepimizin boynunun borcu.  Bu arada vizyon belgemizi geliştirdik ve kendimize yeni bir motto oluşturduk. Bursa’nın Türkiye’de organize sanayinin ilk kurulduğu kent olmasından hareketle, "Sanayinin Pilot’u Bursa, Dönüşümün de Pilot’u Olmaya Hazır" dedik.  Ardından da 2050 Çevre Düzeni Planının bu yıl sonunda şekilleneceğinin açıklanmasıyla yeni bir söylemi benimsedik ve "Bursa’mız için yeni bir hikâyenin vakti geldi" dedik.  İnsanca, doğayla uyumlu, tarım, sanayi ve turizm dengesini korumuş yüzleri gülen ve yaşadığı kenti seven insanların olduğu, dünya ile bütünleşmiş bir Bursa bizim hayalimiz. Biliyoruz ki bizim Bursa olarak her türlü gücümüz, deneyimimiz ve kaynağımız mevcut. Yeter ki birbirimize inanalım, güvenelim, bir ve birlik olalım, konuşalım ve geleceğe hep birlikte umutla bakalım. Burada da görev kentimizin tüm paydaşlarına yani iş insanlarımıza, çalışanlarımıza, yerel yöneticilerimize, meclisteki temsilcilerimize, basınımıza kısacası tüm Bursalılara düşüyor. Artık nasıl bir hikâye yazacağımıza sağlayacağımız mutabakat ile hep beraber karar vermeliyiz."  "Sürdürülebilir ve yeniden yeşil, ekonomisi sağlam, sanayisi rekabetçi, teknolojide öncü bir Bursa için çabalıyoruz"  Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de, "Buğra başkan o kadar güzel konuştu ki, kent yöneticisi olarak hepsinin altına imzamı atarım. Daha önce hazırlanmış raporunuzu da biliyorum. Sanayiye pilot olduk Dönüşümde de neden pilot olmasın? Sermaye ve mühendislik altyapısının olduğu bu şehir bunu da başarır ve 25-30 milyar dolara çıkan ihracatı yakalayabilir. Hem havası korunur hem de yüksek katma değerli ürünler üretilir. Türkiye ve dünyaya örnek bir kent olur. Çalışanı çiftçisi işçisi iş adamı ile toplumun tüm kesimleriyle onu omuza olmak çok önemli. BUSİAD çatısı altında bir araya gelen iş insanlarımızı görüş ve önerileri kentimizin geleceği için çok önemli. El ele Bursa’yı ileriye taşıyacağımıza eminim. Doğruyu bulmaya çabalıyoruz. Sürdürülebilir ve yeniden yeşil Bursa. Ekonomisi sağlam, sanayisi rekabetçi, teknolojide öncü bir Bursa. Bazı değerleri kaybettik ama hep birlikte yeniden kazanabiliriz. Daha güçlü ve daha yeşil Bursa mümkün. Bu elbette kolay bir hedef değil. Planlı olursak ve inanırsak, birlikte başarabiliriz. Yeşil çevre ve sanayi rakip değildir. Mevcut sanayimizi korurken. Yenilikçi, çevreyle barışık üretim modellerinin olabileceğine inanıyoruz. Sizlerin bilgi ve deneyimlerine her zamankinden fazla ihtiyacımız var" dedi.  Bozbey, daha sonra 1/100.000’lik Bursa Çevre Düzeni Planı konusunda yaptıkları çalışmanın sunumunu da gerçekleştirdi. Bozbey, hedeflerinin kent anayasasını oluşturmak olduğunu da ifade ederken, 2026 Ocak ayı sonunda planı bitirmeyi hedeflediklerini de dile getirdi.  Sunumu sırasında deprem riskine de değinen Bozbey, çarpıcı rakamlar verdi. Bozbey, "628 bin binanın, 122 bini riskli bina. 7 büyüklüğündeki bir depremde 28 bin bina yıkılabilir" dedi. Bursa’nın su sorunu olduğunu da ifade eden Bozbey, hava kirliliği ve turizm çalışmalarına da özel bir yer verdi. Konuşmaların sonunda Bozbey’e günün anısına Küçükkayalar tarafından bir de çini tabak hediye edildi. 

Depreme 1 Yaşında Yoğun Bakımda Yakalanmıştı... Haber

Depreme 1 Yaşında Yoğun Bakımda Yakalanmıştı...

Hatay'da 6 Şubat depremlerine yoğun bakımda 1 yaşındayken yakalanan ve kayıtlara "öldü" olarak geçilen anne ve babasının 2 hafta aradığı Asiye Beren Kızıldağ, Eskişehir Şehir Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Asiye bebeğe yapılan işlemle solunum yolu güvenliği ve besleme kolaylığı sağlandı.   Hataylı İrem ve Alihan Kızıldağ çifti 2 Şubat 2022 tarihinde Asiye Beren ismini verdiği bebeklerini kucaklarını aldı. Fakat Asiye Kızıldağ daha 2 günlük iken topuktan kan alındığı nöbet geçirdi. Yoğun bakıma alınan Asiye Beren'e detaylı sağlık taraması sonrası dravet sendromu dirençli epilepsi teşhisi konuldu.  Kayıtlara 'öldü' olarak geçen çift 2 hafta kızlarını aradı  Asiye bebek, Mustafa Kemal Üniversitesi Araştırma Ve Uygulama Hastanesi'nde tedavi edildiği esnada 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 ilde büyük yıkıma neden olan depreme yakalandı. Asiye Kızıldağ, depremde hasar alan hastanede yaralandı. Depreme evlerinde yakalanan İrem ve Alihan Kızıldağ çifti kayıtlara "öldü" olarak geçince, 1 yaşındaki Asiye Kızıldağ Adana'ya sevk edilerek tedavisine burada devam edildi. Depremin şokunu ve yaralarını bir nebze saran Alihan ve İrem Kızıldağ çifti 1 yaşındaki kızlarını armaya başladı. 2 hafta boyunca kızlarını arayan çift, minik Asiye'yi Adana'da bir doğum hastanesinin yoğun bakım ünitesinde yatarken buldu.  Eskişehir'de tedavisine devam ediliyor  Daha sonra Adana'dan Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilen minik Asiye buradaki tedavisinin ardından Eskişehir Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Epilepsi hastası ve yutma disfonksiyonu olan Asiye Beren Kızıldağ'a, Eskişehir'de yarım saatlik bir operasyon ile solunum yolu güvenliği ve besleme kolaylığı sağlandı. Şu anda durumu stabil olan Asiye Beren'in anne ve babası Eskişehir Şehir Hastanesi doktor ve personeline teşekkür etti. Aileden anne İrem Kızıldağ'ın kızlarının tedavisi için geçici olarak Eskişehir'e yerleştiği, baba Alihan Kızıldağ'ın ise Hatay'a gidip geldiği öğrenildi.   "Nöbetin nerede, ne zaman geleceği belli olmuyor"  Hatay'daki hastanede kızlarını kaybeden ve 2 hafta sonra bulan İrem Kızıldağ, "Kızım epilepsi hastası, doğduktan bir gün sonra ilk nöbetini geçirdi. Biz Hataylıyız. Depremden sonra elektrikler kesilince kızım oksijensiz kaldı ve beyni oldukça hasar gördü. Burada trakeostomi ameliyatı gerçekleştirildi. Hocamız sağ olsun, çok başarılı bir ameliyat gerçekleştirdi. Hastaneden çok memnunuz. Epilepsi nöbetiyle yaşamak çok zor oluyor. Nöbetin nerede, ne zaman geleceği belli olmuyor. Dışarı çıktığınızda ne olacağını bilmiyorsunuz. Sürekli endişeliydik, epilepsi zor bir hastalık. Burnunda nazogastrik bir sonda vardı, riskleri oldukça fazlaydı. Seviye artması sonucunda mamanın akciğere kaçma ihtimali vardı. Duygu hocamız sağ olsun, bu gibi durumlar yaşanmasın diye karın bölgesinden bir PEG (Perkütan Endoskopik Gastrostomi) açıldı ve memnun kaldık. Herhangi bir komplikasyon gelişmedi, şu an gayet iyi gidiyoruz" dedi.  Kızının tedavisi hakkında konuşan Alihan Kızıldağ ise, "Kazım hocamız da her zaman bizimle ilgilendi. Bize her konuda destek oluyorlar, sağ olsunlar. Kızımızın hastalığından dolayı buradayız. Hatay'da çalışıyorum, Eskişehir'e gidip geliyorum. Bazı şeyler düzelene kadar burada tedaviye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.  "Solunum yolu güvenliği ve besleme kolaylığı sağlıyor"  Eskişehir Şehir Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Duygu İskender Mazman, "3 yaşındaki hastamız dirençli epilepsisi serebral parsi olan bir hasta. Ağızdan alması gereken gıdaları yutma disfonksiyonu olduğu için yeterince alamıyor. Beslediği zaman solunum yoluna kaçırma ihtimali nedeniyle de hayatı tehlikesi oluyor. O yüzden bu tarz hastalarda tüplü besleme öneriyoruz. Tüplü besleme de aslında en yaygın yol burundan, mideye bir kateter göndererek yapılan nazogastrik tüplü beslemedir. Fakat bunu çok uzun süre kullanamıyoruz. Hem konfor hem de güvenlik açısından nazogastrik sondayla uzun süre beslemeyi artık eskisi kadar kullanmıyoruz. Çünkü 90'lı yıllarda yurt dışında başlayıp sonra ülkemize olan ve çocuklarda da giderek yaygın şekilde yapılmaya başlayan perkütan endoskopik gastrostomi yöntemi ile beraber mideyi cilde bir tüp yoluyla ağızlaştırıyoruz. Yaklaşık yarım saat süren bir işlem ve genel anestezi ile yapılıyor. Bu hem hastaya hem de bakım verene çok ciddi bir konfor, solunum yolu güvenliği ve besleme kolaylığı sağlıyor. Hastamızda da bunu uyguladık. Gayet de güzel, yara yerinde hiçbir problem olmadı. Genellikle insanların özellikle yara yeri enfeksiyonu ya da bu tüpe bakabilir miyiz, besleyebilir miyiz gibi bir kaygıları oluyor ama hiçbir problem olmadı. Daha önce bu şekilde birçok hastamızı açmış bulunduk. Eskişehir'de de yaygınlaştırmak istiyoruz. Özellikle ihtiyacı olan, yutma disfonksiyonu, sinir sistemi, baş ve boyunu etkileyen kronik hastalarda veya kas hastalığı gibi ağızdan beslenmesi mümkün olmayan hastalarda uzun vadeli gastrostomi hayat kurtarıcı ve ciddi konfor sağlayan bir yöntem. 8 aydır burada çalışıyorum ve gözlemlediğim kadarıyla gastrostomiye karşı bir önyargı var. Özellikle biz hastalarımıza bunu anlatıyoruz. Yara yeri enfeksiyonu ve tüp bakımı açısından korktukları kadar yüksek komplikasyonlar yok. Güvenli bir şekilde bu tüpü açıyoruz. Anestezi ile ilgili problemler ve sorunlar oluyor. Onları özellikle dikkate alıyorlar. Fakat aslında bu hastalara başka anestezi ile olan bir işlem uygulandığından farklı bir risk veya komplikasyon barındırmıyor" dedi. 

Depremde Hayatını Kaybedenler Osmangazi’de Anıldı Haber

Depremde Hayatını Kaybedenler Osmangazi’de Anıldı

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerde 7 üyesini kaybeden Antakya Medeniyetler Korosu, Osmangazi Belediyesi tarafından depremin ikinci yılı dolayısıyla düzenlenen anma gecesinde konser verdi. 'Depreme Ağıt, Geleceğe Umut' temasıyla gerçekleşen konserde, depremde hayatını kaybeden binlerce kişi yad edildi.   Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konsere Bursalılar büyük ilgi gösterdi. Yarına Şans Ver Derneği ve Bir Kitap Biletin Olsun Topluluğu’nun destekleriyle gerçekleşen konsere girişler bilet yerine kitap bağışı ile yapıldı. Konserde toplanan yüzlerce kitap, deprem bölgesindeki okullara ve Hatay’da yapılacak olan kütüphaneye bağışlanacak. Salonda tek bir koltuğun dahi boş kalmadığı konserin başında, depremde hayatını kaybeden binlerce kişi için saygı duruşunda bulunuldu. Antakya Medeniyetler Korosu sahneye çıktığında, depremin gerçekleştiği dakikalar sahneye yansıtıldı. Kronometre, depremin yaşandığı 04.17’de sembolik olarak durduruldu. Koro o anlarda ‘Maraş’tan bir haber geldi’ türküsünü seslendirdi.  Konserde, Adıyaman’da yıkılan İsias Otel’in enkazında hayatını kaybeden, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Gazimağusa Türk Maarif Koleji kız ve erkek voleybol takımı öğrencileri anıldı. Koro, ‘Mağusa Limanı’ adlı Kıbrıs türküsünü seslendirirken, depremde yaşamını yitiren öğrencilerin fotoğrafları sinevizyon eşliğinde sahneye yansıtıldı. Depremzedelere adanan ‘Derdin Ne Hatay’ adlı eser seslendirildi. Esere, eşlik eden görüntüler, depremle özdeşleşen sahneleri izleyicilere aktardı.  "Yitirdiğimiz canları hiçbir zaman unutmayacağız"  Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, konserde yaptığı konuşmada, "İki yıl önce yaşadığımız depremde hayatını kaybeden 53 bin vatandaşımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve ülkemize başsağlığı diliyorum. Umarım böyle afetleri bir daha yaşamayız. Ancak unutmamamız gereken bir şey var ki o da Bursa’nın da deprem kuşağı üzerinde yer aldığıdır. Hem genelde hem de yerelde yöneticiler üzerine düşeni yapması gerekir ki bu acılar bir daha yaşanmasın. Konser boyunca hüzünlendik, ağladık. O anları bir kez daha hissettik. Ben, depremin ertesi günü Elbistan’a gittim ve 21 gün orada kaldım. Maalesef birçok acıya tanıklık ettik. Yitirdiğimiz canları unutmayacağız. Onları her zaman anacağız. Ancak hayatın da devam etmesi için bizlere de umut lazım. Geleceğe iyi bakmak gerekiyor. Umutla, iyilikle, mutlulukla, Atatürk’ün ışığında çağdaş bir Türkiye’de, Antakya Medeniyetler Korosu ile unutulmaz bir gece geçirdik. Bu gecenin bileti yok. Konsere girişler kitap bağışı ile oldu. Bu kitaplar da Hatay ve Antakya’da yıkılan okullara, kitaba ulaşamayan öğrencilere ulaştırılacak. Tüm koro üyelerine teşekkür ediyorum" dedi.  "Saat 04.16’da her şeyimiz vardı 04.17’de hiçbir şeyimiz kalmadı"  Koro Şefi Şef Yılmaz Özfırat ise yaptığı konuşmada, "6 Şubat 2023 gecesi saat 04.16’da her şeyimiz vardı, saat 04.17’de hiçbir şeyimiz kalmadı. Bir depremzede görürseniz ona acımayın, sahip çıkın. Oturup birlikte bir çay için. Hatırını sorun. Biz hiç kimseden bir şey istemiyoruz. Bize en acı gelen şey unutulmak. Bu akşam burada olmamıza vesile olan kişi Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’dır. Allah kendisinden bin kere razı olsun. Bugün bizler kendimizi evimizde hissettik. Bu gecenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz" diye konuştu.  Gecenin sonunda, eşi Nadire Aydın ile birlikte sahneye çıkan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, tüm koro üyeleri adına Şef Yılmaz Özfırat’a hediye takdim etti. Başkan Aydın ve eşi Nadire Aydın, daha sonra koro üyeleri ile birlikte ‘Bir Başkadır Benim Memleketim’ şarkısını seslendirdi. 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: "Depremden nüfusun yüzde 16'sı doğrudan etkilendi, 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti" Haber

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: "Depremden nüfusun yüzde 16'sı doğrudan etkilendi, 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti"

Asrın felaketinin 2. yıldönümünde Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde temaslarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, deprem sırasında ve sonrasında yapılan yatırımlar ile deprem davaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Yılmaz Tunç, "Deprem sonrası 3 bin 522 dosyada 248 kişi tutuklandı, bin 36 kişi hakkında adli kontrol uygulandı. Bin 491 kovuşturma dosyasından 149'unda da karar verilmiş ve 118 kişi çeşitli sürelerde hapis cezaları almıştır" dedi.  Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kahramanmaraş merkezli depremlerin 2. yıldönümünde afetten en çok etkilenen noktalardan biri olan Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde temaslarda bulundu. İlk olarak kalıcı konutlara yerleşen depremzedeleri ziyaret eden Bakan Yılmaz Tunç, daha sonrasında ise ilçe merkezinde bulunan deprem şehitliğinde hayatını kaybedenlerin mezarına karanfil bırakarak okunan dualara eşlik etti. Bakan Yılmaz Tunç, Nurdağı temaslarının son kısmında ise devam eden ve sonuçlanan deprem davaları ile ilgili verileri paylaştı.  "Rabbim bir daha ülkemize, milletimize böyle acılar yaşatmasın"  Yaşanan afette hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyen ve geride kalanlara da sabır ve başsağlığı dileğinde bulunan Bakan Yılmaz Tunç, "11 vilayetimizde depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Rabbim bir daha ülkemize, milletimize böyle acılar yaşatmasın" dedi.  "Depremden nüfusun yüzde 16'sı doğrudan etkilendi, 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti"  Depremin bilançosu ile ilgili verileri tekrar hatırlatan ve nüfusun yüzde 16'sının afetten doğrudan etkilendiğini belirten Bakan Yılmaz Tunç, "6 Şubat depremlerinde 11 ilimizde yaşayan 14 milyon vatandaşımız, yani nüfusumuzun yaklaşık yüzde 16'sı bu yıkımdan doğrudan etkilendi. 11 ilimiz, 124 ilçemiz, 6 bin 929 köy ve mahallemiz depreme maruz kaldı. Toplam 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti. Adalet teşkilatımız içinde de 113 vatandaşımızı depremde kaybettik" ifadelerini kullandı.  "Bölgenin yeniden ayağa kaldırılması için 75 milyar dolar yani 2.6 trilyon lirayı aşan dev bir yatırım gerçekleştirdik"  Deprem sonrası yapılan yatırımların bilançosu ile ilgili rakamları da paylaşan Bakan Tunç, "Deprem bölgesinde yaklaşık 1 milyon bağımsız birim hasar gördü. Bölgedeki yapı stokunun altıda biri yıkılmış ya da ağır hasarlı durumdaydı. Depremin ilk anından itibaren bir seferberlik ruhuyla gece gündüz demeden çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz. Şu ana kadar bölgenin yeniden ayağa kaldırılması için 75 milyar doları yani 2.6 trilyon lirayı aşan dev bir yatırımı gerçekleştirdik. Gaziantep'in yeniden inşa ve ihyası için de 5 Milyar 563 milyon liralık kaynak sağlandı. 2025 yılı bütçemizde de yine 584 milyar liralık yatırımı, kaynağı deprem bölgesinin ihyası için tahsis ettik" şeklinde konuştu.  "Ocak ayı itibarıyla 201 bin 580 konut ve iş yerinin teslimi yapıldı"  Deprem bölgesinde 201 bin 580 konut teslimi yapıldığını vurgulayan Tunç, "Deprem bölgesinde yürütülen çalışmalar kapsamında 2025 Ocak ayı itibarıyla 201 bin 580 konut ve iş yerinin teslimi yapıldı. 2025 yılı sonunda 452 bin 983 konut ve iş yerinin teslimini tamamlayacağız. Hak sahibi olan bütün vatandaşlarımızın konutlarını ve iş yerlerini teslim edeceğiz. Nitekim Gaziantep'te de 22 bin 475 konut teslim edildi. Yıl sonuna kadar toplamda 29 bin 500 konut ve iş yeri teslim edilmiş olacak" ifadelerine yer verdi.  "Tarihi camiler ve yapıları medeniyetimize yakışır bir şekilde imar ve inşa ediyoruz"  Depremin etkilediği tarihi yapılara ilişkin konuşan ve pek çok yapının yeniden ihya ve inşa edildiğini aktaran Bakan Tunç, "Sadece konut ve iş yerlerini değil şehirleri de yeniden imar ediyoruz. Bu doğrultuda Kahramanmaraş'ta Ulu Cami, Taş Köprü ve Maraş Kalemizi, Malatya'mızda ecdat yadigarı Söğütlü Camimizi, tarihi Bakırcılar Çarşımızı, Kent Meydanımızı, Hatay'da tarihi Meclis Binamızı, Uzun Çarşımızı, Dünyada ilk aydınlatılmış cadde olan Kurtuluş Caddemizi, Anadolunun ilk camisi Habibi Neccar'ı, İskenderun sahilini, Kahramanmaraş'ta Toptancılar Sitesini, Kapalı Çarşıyı, Adıyaman'da mazisi 500 yıla dayanan Ulu camimizi, tarihi Meydan projemizi, Gaziantep Kalemizi ve tarihi camilerimizi medeniyetimize yakışır bir şekilde imar ve inşa ediyoruz" dedi.  Bakan Tunç, deprem bölgesinde yapılan adli hizmetlerle ilgili verileri paylaştı  Deprem bölgesinde yapılan adalet hizmetleriyle ilgili de verileri paylaşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Deprem bölgesinde 15 adliyemiz (2'si müstakil, 2'si kiralık) ve 11 cezaevimiz ağır hasar gördü. Depremin ilk anından itibaren adalet hizmetlerinin kesintisiz sürdürülmesi amacıyla çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürdük. Bu kapsamda 120 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında 'Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi' ile hak kayıplarına uğranılmasının önüne geçildi. Adalet Bakanlığı bünyesinde 7/24 görev yapan bir kriz merkezi oluşturduk. Depremden etkilenen her ilimiz için koordinatör başsavcılarımızı görevlendirdik. HSK tarafından bölgede yaklaşık bine yakın hâkim ve Cumhuriyet savcısı, Bakanlığımız tarafından ise yaklaşık 9 bin personel görevlendirildi. Bölgeye mimar, inşaat mühendisi ve jeoloji mühendislerinden oluşan toplam 984 bilirkişi görevlendirildi. Böylece Deprem Bölgesindeki deliller hızlıca toplanarak soruşturmaların titizlikle yürütülmesini sağladık. Adliyelerimizde başsavcılıklarımız bünyesinde deprem soruşturma bürolarını kurduk. Bölgede vefat eden vatandaşlarımızın kimlik tespiti ve DNA işlemleri için toplam 538 adli tıp uzmanımız görevlendirdik. 'Kardeş Adliye' uygulamasıyla deprem felaketine maruz kalan bölgedeki adliyeler ile diğer adliyeler eşleştirilerek karşılıklı yardımlaşmayı ve iletişimi sağladık. 12 bin 638 hükümlü ve tutuklunun ceza infaz kurumlarında nakil işlemlerini yaptık. Ceza infaz kurumu personelimizden oluşan CEKUT 41 vatandaşımızı sağ olarak enkazdan çıkardı. Deprem nedeniyle oluşan iş yükünü karşılamak amacıyla gerekli tedbirleri aldık ve bölgede 654 adli, 28 idari olmak üzere toplam 682 ilk derece mahkemesi kurduk. 10 Bölge Adliye Mahkemesi dairesi ve 5 Bölge İdare Mahkemesi dava dairesi olmak üzere toplam 15 istinaf dairesi kurduk. Deprem bölgesindeki bazı idari davaların daha hızlı sonuçlandırılmasına yönelik yeni ve hızlı bir usul ihdas eden düzenlemeyi hayata geçirdik" şeklinde konuştu.  "Deprem sonrası 3 bin 522 dosyada 248 kişi tutuklandı, bin 36 kişi hakkında adli kontrol uygulandı"  Bakan Yılmaz Tunç, depremde yıkılan binalara ilişkin ihmallere yönelik soruşturmalarla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Yılmaz Tunç, "Deprem bölgesinde yıkılan ya da üzerinde imara aykırı değişiklik yapılan binalarla ilgili yürütülen adli süreçlerde 2 bin 31 soruşturma, bin 491 kovuşturma aşamasında olmak üzere toplam 3 bin 522 dosyada 248 kişi tutuklu bulunmaktadır. Bin 36 kişi hakkında adli kontrol uygulanmıştır" dedi.  "Bin 491 kovuşturma dosyasından 149'unda karar verilmiş ve 118 kişi çeşitli sürelerde hapis cezaları almıştır"  Depremle ilgili kovuşturma dosyalarına ilişkin verileri de paylaşan Bakan Tunç, "Bin 491 kovuşturma dosyasından 149'unda mahkemece karar verilmiştir. Bu davalarda 118 kişi hakkında çeşitli sürelerde hapis cezaları verilmiştir. İdari yargıda ise toplam 105 bin 933 dava açılmış 65 bin 826 dosyada karar verilmiştir" ifadelerini kullandı.  "Deprem bölgesindeki personel sayısını arttırdık"  Depremin ardından bölgeye atanan personel sayıları ile ilgili verileri de paylaşan Bakan Tunç, "Depremden etkilenen 11 ilimizde yargısal süreçlerin aksamadan yürümesini sağlamak amacıyla idari yargı ilk derece ve istinafta 246 hakim görev yapmaktayken yüzde 57 oranında artışla 386'ya çıkardık. Adli yargı ilk derece ve istinafta 2 bin 890 hakim ve savcı görev yapmaktayken yüzde 17 oranında artışla 3 bin 373'e çıkardık. Toplamda deprem öncesi 3 bin 136 hakim ve savcı görev yapmaktayken bu sayıyı yüzde 20 artışla 3 bin 759'a çıkarmış olduk. Bölgeye toplam 3 bin 456 personelin atamasını gerçekleştirdik. Ceza infaz kurumlarında bin 460 infaz personelinin göreve başlamasını sağladık" dedi.  Deprem bölgesine 2025 yılında yapılacak yatırımlar  Bakanlık olarak deprem bölgesine 2025 yılında yapılacak yatırımlarla ilgili program hakkında da konuşan Bakan Tunç, "2025 yılı yatırım programında deprem bölgesinde 21 adliye hizmet binası (8'i inşaat aşamasında, 13'ü inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor), 12 ceza infaz kurumu (2'si inşaat aşamasında, 10'u inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor), 3 adli tıp hizmet binası (2'si inşaat aşamasında, 1'i inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor), 1 personel eğitim merkezi (inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor), 82 mahalde kamu personel konutu (11'i inşaat aşamasında, 71'i inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor) yer almaktadır" diye konuştu.  Bakan Yılmaz Tunç'a AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Gaziantep Milletvekili ve Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, milletvekilleri, belediye başkanları ile kent protokolü eşlik etti. 

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.