Hava Durumu

#Dermatoloji

Yeni Marmara Gazetesi - Dermatoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dermatoloji haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Saç Dökülmesi İçin Etkili Çözümler! Uzman Dr. Elçin Akdaş'tan Tavsiyeler! Haber

Saç Dökülmesi İçin Etkili Çözümler! Uzman Dr. Elçin Akdaş'tan Tavsiyeler!

Saç Dökülmesinin Nedenleri: Dr. Elçin Akdaş, saç dökülmesinin çeşitli nedenlerden kaynaklanabileceğini belirtti. Vitamin eksiklikleri, hormonal sorunlar ve stres gibi faktörlerin saç dökülmesine neden olabileceğini ifade etti. Ayrıca, genetik ve hormonal faktörlerin de saç dökülmesinde önemli bir rol oynadığını ekledi. Özellikle erkek tipi dökülmenin kadınlarda da görülebileceğini ve bunun polikistik over sendromuyla ilişkili olabileceğini söyledi. Doğru Tedavi Yöntemleri: Saç dökülmesi durumunda bir dermatoloji uzmanına başvurmanın önemine dikkat çeken Akdaş, tedavi sürecinde doğru yöntemlerin uygulanması gerektiğini vurguladı. "Saç dökülmesinin sebeplerini belirleyerek doğru tedavi yöntemini seçmek çok önemlidir," diyen Akdaş, tedavi seçenekleri arasında saç ekimi gibi yöntemlerin de yer aldığını belirtti. Uzman Tavsiyeleri: Saç dökülmesiyle karşı karşıya kalan kişilerin öncelikle bir dermatoloji uzmanına danışması gerektiğini belirten Dr. Elçin Akdaş, doğru tedavi yöntemlerinin uygulanmasının saç sağlığını korumada büyük rol oynadığını ifade etti. "Saç dökülmesi, birçok kişi için ciddi bir sorundur ve psikolojik etkileri de göz ardı edilmemelidir," dedi. Saç dökülmesi sorunu yaşıyorsanız, nedenlerini anlamak ve doğru tedavi yöntemlerini uygulamak için bir uzmana başvurmanız önemlidir. Sağlıklı saçlar için gerekli vitamin ve mineralleri almayı ihmal etmeyin ve stres yönetimine özen gösterin.

Cildiye profesörü Özden'den Çarpıcı Açıklamalar Haber

Cildiye profesörü Özden'den Çarpıcı Açıklamalar

Dermatoloji (Cildiye) Uzmanı Prof. Dr. Müge Güler Özden, tırnak dibinde görülen siyah lekenin bir cilt kanseri öncüsü olabileceğini ve geç kalındığında çok hızlıca ölümcül olabilecek bir tümöre dönüşebileceğini söyledi.  3 gün sürecek olan 6. Karadeniz Dermatolojide Yenilikler Sempozyumu, Samsun’da başladı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müge Güler Özden’in kongre başkanlığını yaptığı sempozyumda cilt kanserleri ve hastalıklarıyla alakalı yenilikler, tedavi yöntemleri, tanı ve bu hastalıklarla mücadele yöntemleri masaya yatırıldı.  Sempozyum sayesinde birçok yeniliğin kamuoyuna duyurulduğunu ifade eden Prof. Dr. Müge Güler Özden, “6. Karadeniz Dermatolojik Yenilikler Sempozyumu'nda yeniden bütün Türkiye'den gelen öğretim üyeleri, akademisyenler, uzmanlar ve asistanlarla bir arada olmaktan çok mutluyuz. Bu açıdan gerçekten gurur duyuyoruz. Toplantımızın bölgemize çok büyük bir katkısı oluyor. Üstelik bölgeden katılan uzmanlara ücretsiz burs sağlayan bir toplantı olmanın onurunu yaşıyoruz. Bu yıl gerçekten çok önemli konular, çok önemli yenilikler tartışılacak. Sedef hastalığının yanı sıra başka hastalıklarda da çok önemli gelişmeler oldu. Alerjik egzamalı hastalar için, vitiligo için yani halk arasında ‘ala’ olarak bilinen hastalıklar için de yeni gelişmeler, yeni tedaviler tartışılıyor bu toplantıda” dedi.  “Tırnak dibinde görülen siyah leke, cilt kanseri öncüsü olabilir”  Tırnak diplerinde görülen lekelere de değinen Prof. Dr. Özden, “Sempozyumumuzun en ana konularımızdan ilkinde çıban ya da ‘köpek memesi’ hastalığı olarak bilinen hastalıkların tedavisindeki büyük gelişmelerden bahsettik. Bu da yeniliklerin bir tanesiydi. Tırnaklarda lekeler, daha doğrusu siyah çizgilenmeler cilt altı kanserinin bir bulgusu olabilir. Aynı cildin herhangi bir yerinde cilt kanseri görülebileceği ve bir ben gördüğümüzde bunun bir dermatolog tarafından bilgisayar desteğinde muayene edilmesi gerektiği gibi tırnak dibinde de bu gelişebilir ve tırnak dibinde görülen bir siyah leke gerçekten ciddi anlamda bilgisayarla muayene edilmesi gereken bir cilt kanseri öncüsü olabilir. Cilt kanseri erken müdahale edilirse hayat kurtaracak, yüzde 90 şifa sağlanacak, iyi huylu bir tedavi ile düzelebilecek tümörken, geç kalındığında çok hızlıca ölümcül olabilecek, şiddetli ve agresif bir tümördür. Bu nedenle erken teşhis çok önemlidir” diye konuştu.  Cilt ve cilt altı kanserlerinde uygulanan tedavi ve tanı yöntemlerinde çok büyük yenilikler yaşandığına dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Özden, “Tekrar bir kez daha bu sene bu vesileyle sedef hastalarının ve alerjik egzaması olan hastaların tedavilerinde çok büyük gelişmeler olduğunu bilmelerini, bu konuda uzman merkezlere mutlaka başvurmaları konusunu tekrar hatırlatmak istiyorum” şeklinde konuştu.  Hekimler tedavi ve tanı yöntemlerindeki yenilikleri aktaracak  120’den fazla katılımcının yer aldığı sempozyumda 58 uzman hekim sunum yapacak. Uzman hekimler tarafından tırnak biyopsi teknikleri, tırnak dermatokopisi, flep teknikleri, hidradenitis suppurativa cerrahisi, skyrizi, rinvoq, psoriasis patogenezinde, çocuk psoriasis tedavisi, komorbidite, androgenetik alopeside, CO2 ve Qswitch lazerlerin kullanım alanları, botulinum toksinin kozmetik dışı endikasyonlarda kullanımı, biyostimulan dolgular, onabotulinumtoksin etkinlik süresi, psoriasisde hastalık modifikasyonu, tremfya ile erken tedavinin avantajı, atopik dermatit tedavisi, angioödem, ürtiker hastasına yaklaşım, anaflaksı, deri hastalıklarında alerji testlerinin yeri, vitiligoda yeni tedaviler, kutanöz lupusta yeni tedaviler, HPV aşılarında-tedavilerinde güncel gelişmeler, HA vasküler komplikasyon yönetimi, muayenehane ortamında acil müdahale, tırnak hastalıklarında alternatif tedaviler, PCLA uygulama endikasyon, hidradenitis suppurativada biyolojiklerin-jak inhibitörlerinin rolü, erken evre mikozis fungoides tedavisi, psoriasis tedavisinde küçük moleküller, akne-demodex-rosaceada tedavi kozmetik bakım önerileri, dudak dolgusu uygulama teknikleri, ameliyatsız yağ yakma teknikleri, pemfigusta güncel tedavi, demodeks tanı-tedavisi, eritrodermi tanı-tedavisi ve liken tedavisi gibi birçok konuda sunum gerçekleştirilecek. 

“Güneş ışınları bazı hastalıkları alevlendiriyor”  Haber

“Güneş ışınları bazı hastalıkları alevlendiriyor” 

Medical Point Gaziantep Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehmet Uzun, “Güneş ışınları bazı hastalıkları alevlendiriyor” dedi.   Medical Point Gaziantep Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehmet Uzun, yazın oluşan güneş lekeleri ve hastalıkları hakkında bilgi verdi.  “11.00 - 16.00 arasında dışarı çıkılmamalı”  Yaz aylarında belli saatlerde dışarı çıkmanın çok tehlikeli olduğunu söyleyen Dermatoloji Uzmanı Mehmet Uzun, “Yaz aylarının geldiğini güneşin etkili olduğu bölgelerde çok hissediyoruz. Bu dönemde güneş için bizim en önemli kriterimiz belli saatlerde mümkün olduğunca dışarı çok çıkmamak. Özellikle 11.00 - 16.00 arasında ultraviyole ışınları en yoğun geldiği zamanlardır. Mümkünse bu dönemde çok dışarı çıkmamak gerekiyor. Bunun dışında hem güneş koruyucular hem de fiziksel güneş koruma önlemleri çok kıymetli. Güneş koruyucu hem ultraviyole A - B içermelidir. Ultraviyole A koruma olup olmamasına çok dikkat etmemiz gerekiyor. En iyi güneş koruyucuda olsa sabah sürüp bir daha tekrar edilmeyen güneş koruyucunun bize faydası yoktur. 3 - 4 saatte bir yenilemek gerekiyor. Fiziksel korumada gözlük, uzun kollu kıyafetler giyinilmesi ve de mümkünse açık ton giyesileri tercih etmek gerek” ifadelerini kullandı.  “Güneş ışınları bazı hastalıkları alevlendiriyor”  Güneş ışınlarının bazı hastalıkları daha da arttırdığını belirten Uzman Mehmet Uzun, “Güneşin bazı hastalıkları alevlendirdiğini bilmemiz gerekiyor. Örneğin lupus hastaları, gül hastalığı, güneş alerjisi olanlar ve güneşle tetiklenen bizim bazı dermatolojik hastalıklarımız. Vitiligo hastalığı olanların çok daha dikkat etmesi gerekiyor. Biz onları uyarıyoruz zaten. Bunlar için daha farklı önlemlerde alabiliyoruz. Bu hastaları, hastalıklarında artma hissettiklerinde hemen dermatolojiye başvurmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.  “Güneş koruma sadece yüze değil tüm vücuda sürülmeli”  Güneş koruyucunun sadece yüze değil tüm vücuda sürülmesi gerektiğini aktaran Uzman Mehmet Uzun, “Kuru ciltlerde güneşin bazı zararlı etkileri daha rahat ortaya çıkabilir. O yüzden de bol su tüketimi cildin nemlenmesi için çok önemlidir. Güneş korumanın sadece yüze değil tüm vücuda sürülmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Uzmanından bu uyarıya dikkat! Kış aylarında sağlıklı bir cilt için... Haber

Uzmanından bu uyarıya dikkat! Kış aylarında sağlıklı bir cilt için...

Yaz aylarına göre kışın cildimizle ilgili daha çok sıkıntı yaşıyor ve tedavi için daha çok ürüne başvurulduğunu ifade eden Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Ümit Bostancı, kış aylarında soğuk hava ve rüzgârın derinin kuruluğunu artırması, güneş ışınlarının azalması sonucu artan melankolik ruh hâli ve buna bağlı stresi ortaya çıkarabileceğini belirterek şöyle konuştu; "Kışın genellikle, deri kuruluğu ve ciltte yaygın kaşıntı, yağlı egzama, sedef hastalığı, tahriş egzaması, kurdeşen ve pernio sorunlarıyla karşılaşılabilir. Sonbahar aylarında havaların soğumasıyla beraber daha çok orta yaş ve üzeri kişilerde kollarda, bacaklarda, karın çevresi ve sırt bölgesinde deri kuruluğunda artış ve geceleri artan şiddetli kaşıntı başlar. Deri kuruluğu giderilmediği sürece verilen kaşıntı kesici ilâçlar pek işe yaramaz. Deri kuruluğunu gidermenin tek yolu kuruyan bölgeleri kremlerle düzenli olarak nemlendirmektir. Sıcak suyla banyo yapılmamalı, cilt fazla keselenmemeli ve banyodan sonra bütün vücut mutlaka kremlerle nemlendirilmelidir. Saçlı deri, yüz, dış kulak yolu, kulak arkası gibi bölgeleri tutan, ilgili bölgelerde kızarıklık, kabuklanma, kaşıntı yapabilen bir egzama türüdür. Kış aylarında soğuk hava etkisi, güneş ışınlarının azalması ve artan stres ile beraber belirgin alevlenmeler görülebilir. Soğuk rüzgârdan korunmalı, dermatologlar tarafından önerilen fazla yağlı olmayan nemlendiriciler ve tedavi kremleri düzenli kullanılmalıdır." Sedef hastalığı ömür boyu devam eden süreğen bir deri hastalığı olduğunu belirten Bostancı, "Vücudumuzun herhangi bir bölgesinde veya çok yaygın şekilde kuraklık ve üzerinde kabuklanmalarla seyreder. Yaz aylarında yoğun güneş ışınlarının etkisiyle iyileşme eğiliminde olan hastalık kış aylarında azalan güneş ışınları, artan stres seviyesi, yine artan üst solunum yolu enfeksiyonları sebebiyle alevlenmeler ve artışlar gösterebilir. Kış aylarında güneşli havalarda güneş ışınlarından mümkün olduğunca faydalanmak gerekir. Stres seviyesini azaltmak için açık güneşli havada yürüyüş, spor yapmak faydalı olacaktır. Hastalık belirtilerinin arttığı durumlarda bir dermatolog tarafından muayene edilmekte fayda vardır. Havaların soğumasıyla beraber hem soğuk rüzgârlı hava, hem soğuk sular elde tahriş egzamasını tetikleyebilir. Ellerde kuruluk, kaşıntı, kızarıklık, çatlama gibi belirtiler ortaya çıkar. Eller soğuk hava ve sudan korunmalı, soğuk suyla eller yıkanmamalı, bulaşık yıkarken pamuk astarlı eldiven takılarak deterjan ve soğuk sudan korunmalıdır. Su temasından sonra mutlaka ellere nemlendirici kremler uygulanmalıdır. Elleri yıkarken gliserinli sabunlar veya sabun içermeyen yıkama jelleri veya köpükler kullanılabilir" diye konuştu. Soğuğa bağlı kurdeşen özellikle soğuk su, soğuk hava, buz gibi maddelerle temas sonucu deride ortaya çıkan kaşıntılı kızarıklar ve kabarıklıklar ile seyrettiğini ifade eden Bostancı, "Tedavide soğuktan korunma ve bazı alerji ilaçları kullanılır. Kış aylarında soğuğa maruz kalma sonucu el, ayak, burun, kulak kepçesi gibi uç bölgelerde kaşıntılı, ağrılı kızarıklık kabarıklıklar görülür. Bilhassa kış boyunca devam eder. Kış aylarında soğuk havalarda eller, ayaklar, burun ve kulaklar soğuktan çok iyi korunmalıdır. Tedavi için mutlaka bir dermatologla temasa geçilmelidir" dedi.

Uyuz hastalığından kurtulmak mümkün mü? Haber

Uyuz hastalığından kurtulmak mümkün mü?

Vücudun dayanılamayacak derecede kaşınması, tahriş olan deride yaraların oluşması durumunda uyuz hastalığından şüphelenilmeli ve en kısa zamanda bir dermatoloğa başvurması gerektiğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, "Kadın, erkek ayırımı yapmadan her iki cinste, tüm yaş gruplarında, tüm etnik gruplarda, tüm sosyoekonomik düzeylerde görülebilir. Ciddi salgınlar yapabilmesi sebebiyle özellikle bakım evleri, yurtlar gibi toplu yaşanan yerlerde ve sosyal düzeyi düşük topluluklarda daha sık görülür. Vücut savunma mekanizması iyi olmayan kişilerde ağır seyir gösterebilir. Uyuz genellikle doğrudan fiziksel temas yoluyla bulaştığından, istila aile bireylerine, arkadaşlara ve eşinize kolayca bulaşabilir. El ele tutuşma gibi uzun süreli cilt-deri teması, cinsel ilişki, uyuz enfeksiyonu olan biri tarafından kullanılmış olan giyecekler, yatak örtüleri veya havluları paylaşma başlıca bulaş yollarıdır. Okullar, askeri kışlalar, huzurevleri, spor salonlarının soyunma odaları, hapishaneler gibi toplu yaşanılan yerler en sık bulaşma görülen mekanlardır" diye konuştu. Uyuzun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Küçükçakır, "Tedavide değişik ilaçlar kullanılabilmekle birlikte, hangi ilaç kullanılırsa kullanılsın uyulması gereken bazı kurallar vardır. Yerel tedavi ajanları kullanıldığında ilacın tüm vücut bölgelerine uygulanmasına dikkat edilmelidir. Kullanılan çamaşır ve çarşafların 60 derecede yıkanması ve ütülenmesi gereklidir. Yıkanamayacak eşyaların ağzı bağlı olan bir poşet içerisinde ortalama üç gün saklanması yeterli olacaktır. Başarılı bir tedavi sonrasında dahi hastalık belirtilerinin 2-6 hafta kadar devam edebileceği unutulmamalıdır. Aynı yaşam ortamını paylaşan kişilerin eş zamanlı tedavi edilmeleri çok önemlidir. Tedavi kişinin yaşına, bağışıklık sisteminin durumuna göre değişkenlik gösterir. Aynı yaşam ortamını paylaşan tüm aile bireylerinin, o anda aktif şikayetleri olmasa bile aynı anda tedavi edilmesi gerekliliği unutulmamalıdır. Dermatoloğunuz yaşınıza, şikayetlerinizin durumuna göre size tedavi önerisinde bulunacaktır" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.