Hava Durumu

#Doğum

Yeni Marmara Gazetesi - Doğum haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Doğum haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Normal Doğumun Önemi Haber

Normal Doğumun Önemi

Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Dr. Emine Sevilay Çiftçi, normal doğumun doğanın sunduğu en sağlıklı ve doğal doğum yöntemi olduğunu belirterek, "Normal doğumun, hem anne hem de bebek için pek çok fayda sunuyor" dedi.  Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Dr. Emine Sevilay Çiftçi, anne adaylarını normal doğumun faydaları ve gebe okullarının sağladığı avantajlar hakkında bilgilendirdi. Dr. Çiftçi, normal doğumun doğanın sunduğu en sağlıklı ve doğal doğum yöntemi olduğunu belirterek, "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından tanımlanan normal doğum, 37-42 hafta arasında, başlangıcından sonuna kadar düşük riskli bir şekilde kendiliğinden başlayan ve bebek baş gelişiyle doğan doğum olarak tanımlanıyor. Normal doğumun, hem anne hem de bebek için pek çok fayda sunarken, bu sürecin, anne ve bebek arasında güçlü bir bağ kurulmasına imkan tanıyor" dedi.  "Normal doğumun bebeğin solunum problemleri yaşama riskini de azaltır"  Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Dr. Emine Sevilay Çiftçi, normal doğumun bir diğer önemli avantajı ise, doğum sonrası iyileşme sürecinin daha hızlı olması olduğunu söyledi. Dr. Çiftçi, normal doğum yapan annelerin daha kısa süre içinde günlük yaşamlarına dönebildiğini, enfeksiyon riskinin daha düşük olduğunu ve kanama oranlarının sezaryene göre daha az olduğunu belirterek, "Normal doğumun bebeğin solunum problemleri yaşama riskini de azaltır" dedi.  "Anne adayları, doğum sürecine dair kaygılarını ve korkularını aşarak, daha özgüvenli bir şekilde doğuma hazırlanabiliyor"  Normal doğuma hazırlık konusunda gebe okullarının büyük bir rolü olduğunu söyleyen Dr. Çiftçi, bu okulların, anne adaylarına gebelik, doğum ve doğum sonrası süreçlerle ilgili kapsamlı eğitimler sunduğunu belirtti. Dr. Çiftçi, "Gebe okulları, anne adaylarını doğru beslenme, egzersiz, doğumun evreleri ve doğum sonrası bakım konusunda bilgilendiriyor. Ayrıca, doğru nefes teknikleri ve rahatlama yöntemleri gibi konularla doğum sürecinin daha rahat geçmesini sağlıyor. Gebe okullarının bir diğer önemli faydası ise psikolojik destek sunmaları. Anne adayları, doğum sürecine dair kaygılarını ve korkularını aşarak, daha özgüvenli bir şekilde doğuma hazırlanabiliyor. Ayrıca, eşlerin de bu süreçte yer alarak aile içi iletişim ve destek mekanizmalarının güçlenmesine yardımcı oluyor" dedi.  "Bu sürece bilinçli bir şekilde yaklaşmak, doğum deneyimini olumlu ve sağlıklı kılacaktır"  Dr. Çiftçi son olarak bilinçli bir şekilde hazırlanan anne adaylarının daha sağlıklı ve güvenli bir doğum deneyimi yaşayacaklarını vurguladı. Gebe okullarına katılarak anne adaylarının hem kendileri hem de bebekleri için en iyi başlangıcı yapabileceklerini söyleyen Dr. Çiftçi, "Sonuç olarak, normal doğum, anne ve bebek için sayısız fayda sunan doğal bir süreçtir. Bu sürece bilinçli bir şekilde yaklaşmak, doğum deneyimini olumlu ve sağlıklı kılacaktır. Gebe okulları ise bu süreci en iyi şekilde atlatabilmek için anne adaylarına gerekli bilgi ve desteği sunmaktadır" ifadelerine yer verdi. 

Doğum Korkusunu Bu Okulda Yendiler Haber

Doğum Korkusunu Bu Okulda Yendiler

Anne adaylarının gebelik sürecini bilinçli bir şekilde takip etmelerini sağlamak ve doğum sürecini daha rahat planlamalarına yardımcı olmak amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Gebe Okulu projesi, Düzce'de büyük ilgi görüyor.  Ülke genelinde birçok şehirde uygulanan Gebe Okulu, Düzce’de de anne adaylarının uğrak noktası haline geldi. Gebelik öncesi, doğuma hazırlık, doğum, doğum sonrası ve emzirme konularında detaylı eğitimlerin verildiği merkez, anne adaylarına hem teorik hem de pratik destek sağlıyor.  Düzce'de Gebe Okulu sayesinde sağlıklı bir doğum süreci geçirdiğini belirten 37 yaşındaki Öznur Alioğlu, ilk çocuğunu dünyaya getirmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi. Alioğlu, "37 yaşında ilk doğumumu gerçekleştirdim. Oğlum Asım Erdem. Gebe Okulu ile bir tanıdığım sayesinde tanıştım. Hamileliğimin 36. haftasında geldim buraya. Bu, devletin yürüttüğü çok güzel bir proje. Bunu geldiğimde daha iyi anladım. Gebelik Okulu sadece gebelik zamanı değil, öncesi ve sonrası olmak üzere aslında bir kadının hayatının yüzde 50'sini kapsayan bir dönemi oluşturuyor. Sadece teorik olarak değil insanları güzel geliştiriyorlar. Ben çok faydasını gördüm. Annelikten önce de alınması gereken bir eğitim. Bu okulun reklamı çok az yapılıyor bence. Aslında daha iyi duyurulabilse aileler burayı tercih edebilir. Gebelikten önce anne adayları hatta babalar bile buraya katılabilir" dedi.  "Normal doğumdan çok korkuyordum"  Normal doğumdan korktuğu için Gebe Okulu'na katıldığını ve burada aldığı eğitim sayesinde sağlıklı bir doğum gerçekleştirdiğini söyleyen 23 yaşındaki Nefise Acar ise "20 haftalık hamileyken Sağlık Ocağı’ndan aldığım bilgiyle Gebe Okulu'na katıldım. Burada gebelik süreciyle ilgili geniş kapsamlı bilgilendirmeler yapıldı. Normal doğumdan çok korkuyordum, fakat burada bana büyük bir cesaret verdiler. Doğum sonrasında da destek oldular. Nefes egzersizlerinden doğum sürecinin devamına kadar birçok konuda eğitim aldım. Emzirmenin doğru yapılıp yapılmadığını bile burada öğrendim. Bebeğim şu an 18 aylık ve hala emziriyorum. İlk zamanlarda yanımda olmasalardı bunu bu kadar sağlıklı sürdüremezdim. Gebe Okulu’nun çok faydasını gördüm ve tüm anne adaylarına burayı tercih etmelerini öneriyorum" ifadelerini kullandı. 

Doğum Sırasında Fark Edilen Tümör, 6 Saatlik Süren Ameliyatla Alındı Haber

Doğum Sırasında Fark Edilen Tümör, 6 Saatlik Süren Ameliyatla Alındı

Mardin'de doğum yaptığı sırada sağ leğen kemiğinde tümör tespit edilen ve doktorların ‘Ya bacağın kesilir ya da ölürsün' diyerek ameliyat etmekten çekindiği kadın, Adana'da 6 saat süren ‘Pelvik rezeksiyon' ameliyatıyla yeniden sağlığına kavuştu.   Mardin'de yaşayan 35 yaşındaki Tayyibet Aldemir'e, 3 sene önce 3. çocuğunun doğumu sırasında sağ leğen kemiğinde tümör teşhisi konuldu. Bunun üzerine doğumdan sonra Diyarbakır'a yönlendirilen Aldemir, orada da ameliyat edilemeyince İstanbul'a sevk edildi. İstanbul'da da doktorların ‘Ya bacağın kesilir ya da ölürsün' demesi üzerine genç kadın ameliyat olmaktan vazgeçti.  Yürüyememeye başladı  Gün geçtikçe yürüme kabiliyetini de kaybeden Aldemir, hem yeni doğan bebeğine hem de diğer çocuklarına artık bakamamaya başladı. 1.5 yıl boyunca acı çeken Aldemir, kızının tedavisi için Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne geldi.  Ameliyat olmaya karar verdi  Burada Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği'nde görevli Prof. Dr. Ahmet Kapukaya'ya başvuran Aldemir, yapılan tetkikler sonucu doktorunun da yönlendirmesiyle ameliyat olmaya karar verdi. Türkiye'de nadir yapılan ve 6 saat süren ‘Pelvik rezeksiyon' ameliyatıyla genç kadının leğen kemiğindeki tümör temizlendi.  Artık evlatlarına bakabiliyor  Ameliyattan sonra sağlığına kavuşan Tayyibet Aldemir artık kimseden yardım almadan hem 3 çocuğuna hem de evine bakabiliyor.  “Hastanemizin alt yapısı ameliyatlar için müsait”  İhlas Haber Ajansı'na konuşan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kapukaya, “Hastamız bize geldiğinde tümörü çok ilerlemişti. Ameliyat olması halinde yüzde 98 bacak kaybı, yüzde 95'de ölüm riski var denilmişti. Ancak Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanemizin alt yapısı bu tür ameliyatları yapmaya çok müsait. Bizde hastamıza riskleri anlattık ve ekip halinde bu ameliyatı gerçekleştirdik. Leğen kemiğini bölgeden çıkarttık, tümörü temizledik ve vücuttan alınan diğer kemiklerle o bölgede yeni bir leğen kemiği oluşması için kaynamaya bıraktık” diye konuştu.  “Sağlığıma kavuştum”  Ameliyattan önce çok zor günler geçirdiğini anlatan Tayyibet Aldemir, “Çocuklarıma dahi bakamıyordum, komşular, akrabalar evlatlarıma bakıyordu. Ameliyattan sonra çok rahatladım. Şuanda çok iyiyim. Türkiye'de birçok özel ve devlet hastanesine gittim ancak bir türlü ameliyat olamadım. Adana'da ameliyat oldum ve sağlığıma kavuştum” dedi. 

Doğum Yapacaklara Dikkat! Haber

Doğum Yapacaklara Dikkat!

Normal doğum sırasında anne tarafından salgılanan oksitosin hormonunun rahim kasılmalarını kolaylaştırarak doğumu hızlandırdığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Sevgi Şenol, aynı zamanda anne ve bebek arasında çok daha kuvvetli bir bağ kurulmasını sağladığına da dikkat çekti.   Bursa Şehir Hastanesi’nde görevli Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Sevgi Şenol, “Normal Doğum Haftası” kapsamında normal doğumun; anne, bebek ve toplum sağlığı üstüne etkileri hakkında açıklamalarda bulundu. Normal doğumun, bebeğin anne rahmindeki sürecini tamamlamasının ardından vajinal yolla dünyaya geldiği doğum şekli olduğunu dile getiren Op. Dr. Şenol, “Genellikle gebeliğin 37. haftasının tamamlanmasının ardından rahim kasılmaları ile birlikte başlayarak müdahale gerektirmeksizin doğal sürecinde gerçekleşir” dedi.  Tıbbi bir endikasyon olmaması halinde ilk tercih edilen normal doğumun, anne vücudu için pek çok avantaj sunduğunun altını çizen Şenol, “Sezaryen doğuma kıyasla normal doğuran anne; doğumdan hemen sonra ayağa kalkabilir, günlük yaşantısına geri dönebilir, doğumdan hemen sonra ameliyat yaşanmadığı için bebeğini emzirebilir, hemen ten tene temas sağlanabilir. Dolayısıyla normal doğum sırasında anneden salgılanan hormonlar, annenin doğumunun daha rahat geçmesini sağlar” şeklinde konuştu.  Bebeğin bağışıklığı güçleniyor  Halk arasında “Sevgi hormonu” olarak da bilinen oksitosin hormonunun normal doğum sırasında salgılandığını vurgulayan Şenol, “Bu hormon rahim kasılmalarını kolaylaştırarak doğumu hızlandırır. Aynı zamanda da anne ve bebek arasında çok daha kuvvetli bir bağ kurulmasını sağlar. Bunun yanı sıra normal doğum sırasında vajinal kanaldan geçen bebek, doğum kanalından geçtiği sırada akciğerindeki amniyon sıvısını daha etkin bir şekilde dışarı atar. Bu sayede doğumdan sonra bebeğin solunum sistemi olumlu etkilenir. Bebek doğum kanalından geçerken annenin vajinal florasıyla karşılaşır ve vajinal flora ile temas bebeğin bağışıklığını güçlendirir. Bununla birlikte bebeğin vücudundaki faydalı bakteriler dediğimiz mikrobiyomu zenginleşir ve ileriki yaşlarda bebeğimiz daha sağlıklı bir birey haline gelir” diye konuştu.  Annelerin kendine güveni artıyor  Normal doğumda tıbbi kaynakların daha az tüketildiğini ve annenin en kısa sürede iyileşerek toplum hayatına katıldığını ifade eden Şenol, sözlerini şu şekilde sürdürdü:  “Normal doğum sırasında anne, doğum eylemine aktif olarak katılır ve doğumda aktif olarak rol alır. Bu da annenin kendine güvenin artmasına neden olur. Anne doğum sonrası daha pozitif bir bilinç durumu geliştirir ve kendini daha iyi hisseder. Birçok kadın normal doğum deneyiminin kendini güçlendirdiğini ve doğum sonrası annelik süreci ile ilgili daha pozitif duygular yaşadığı konusunda hemfikirdir.”  Op. Dr. Sevgi Şenol son olarak, “Doğum şekli tıbbi endikasyonlar dâhilinde her zaman sağlık profesyonelleri tarafından belirlenir. Bizim önceliğimiz hem annenin hem bebeğin sağlığıdır. Normal doğum tamamen doğal bir süreçtir. Anne, bebek ve toplum için pek çok faydası vardır” ifadelerini kullandı. 

Doğum Sonrası Depresyonla Baş Etme Önerileri Haber

Doğum Sonrası Depresyonla Baş Etme Önerileri

Uzman Klinik Psikolog Enise Öziç, “Doğum sonrası süreçte hormonlardaki hızlı düşüş annede kimyasal değişikliklere neden olur. Bu kimyasal değişikliklere ek olarak bebek sahibi olmak ile ilişkili soysal ve psikolojik değişiklikler anneyi olumsuz etkileyebilmektedir. Dolayısıyla bu belirtileri kişi uzun süre yaşadığını düşünüyorsa psikolog veya psikiyatrist tarafından uzman desteği almaya çalışmalıdır” dedi.  Annelik duygusu şüphesiz kadınlar için tarif edilemeyen bir duygu olsa da, yeni anneler bazı psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalabiliyor. Yeni doğum yapan annelerin sırasıyla annelik hüznü, doğum sonrası depresyon ve doğum sonrası psikoz gibi duygusal, psikolojik süreçlerden geçebildiklerini vurgulayan Liv Sağlıklı Yaşam Merkezi Psikoloji Kliniği’nden Uzm. Klinik Psikolog Enise Öziç, bunları şöyle anlattı:  “Annelik hüznü; doğumdan sonra ortalama 3-4 gün içinde ortaya çıkar, ortalama 10-15 gün içinde kendiliğinden geçer. Belirtileri çoğu zaman sık ağlama, huzursuzluk, dikkati toplayamama, uykusuzluk, keder, sinirlilik hali şeklinde olabilir. Bu duygular çoğu annede olur ve geçicidir. Bu nedenle annelik hüznü yaşayan anneler paniğe kapılmadan sakin kalmaya çalışarak bu durumun geçeceğini kendilerine telkin etmelidir. Yetersizlikle ilgili olumsuz düşüncelere aldırış etmemeye dikkat etmelidirler.”  Doğum sonrası depresyonun doğumdan bir ay sonra kendisini gösterebileceğini dile getiren Uzm. Klinik Psikolog Enise Öziç, “Her annede yaşanmamakla birlikte doğum sonrası depresyonun bazı belirtileri annelerde bebeklerini sevemedikleri düşüncesi, bebek bakımı ile ilgili yoğun endişeler, yetersizlik kaygıları, bebeğe zarar vermeye yönelik obsesif düşünceler, iştahsızlık, uykusuzluk, anksiyete, bebekle ilgilenememe şeklinde sıralanabilir. Doğum sonrası süreçte hormonlardaki hızlı düşüş annede kimyasal değişikliklere neden olur. Bu kimyasal değişikliklere ek olarak bebek sahibi olmak ile ilişkili soysal ve psikolojik değişiklikler anneyi olumsuz etkileyebilmektedir. Dolayısıyla bu belirtileri kişi uzun süre yaşadığını düşünüyorsa psikolog veya psikiyatrist tarafından uzman desteği almaya çalışmalıdır” diye konuştu.  Duygu değişimi ile mücadele etmenin şifreleri  Jill Churchill'in “Mükemmel bir anne olmak imkânsızdır, ancak iyi bir anne olmanın milyonlarca yolu vardır” sözünü hatırlatan Uzm. Klinik Psikolog Enise Öziç, doğum sonrası duygu değişimiyle baş etmek için 11 öneride bulundu:  - Bazı günler iyi bazı günler kötü olabileceğinizin farkında olun.  -Yakınlarınızdan yardım isteyin ve diğerlerine size nasıl yardımcı olabileceklerini iletin.  - Kendiniz ve bebeğiniz için beklentilerinizde gerçekçi olun.  - Kendinizi izole etmeyin, aile ve arkadaşlarınızla iletişimde olun.  - Eşinizle birbirinize az ama öz vakit ayırmaya çalışın.  - Eskiden size iyi gelen şeyleri zamanınızı planlayarak yeniden uygulamaya çalışın.  - Bebeğiniz uyuduğunda siz de uyuyun ve dinlenmeye çalışın.  - Muhakkak beslenmenize dikkat edin.  - Kafeinden ve alkolden uzak durun.  - Dışarıya çıkıp yürüyüşler yapın, hava alın ve egzersizler yapın.  - Geçmişte ya da gelecekte olmayın; ‘şimdi ve burada’ olun. Yani o an neler yapıyorsanız, sadece ona odaklanın.” 

Bursa'da Kısır Sandıkları Hayvan Doğurdu Haber

Bursa'da Kısır Sandıkları Hayvan Doğurdu

Bursa'da kısır olduğu sanılan bir dişi at, Bursa'nın Keles ilçesine bağlı Gököz Mahallesi'nde ilk kez doğum yaptı.   Bursa'nın Keles ilçesi Gököz Mahallesi'nde Hürkan isimli 14 yaşındaki damgalı bir Arap atı, kısır olduğu sanıldı. Güneş isimli erkek bir at ile çiftleştirilen Hürkan'ın bir süre sonra karnı şişti. Bakıcılar bu durumu atın güzel beslenmesi ile alakalı olduğuna karar verdi. Bir süre sonra doğum yapan Hürkan, bakıcılarını hayrete uğrattı. Kahverengi yavruya Doğan Güneş adı verildi.  Hürkan'ın doğum yapmasının kendileri için çok büyük bir sürpriz olduğunu belirten at eğiticisi Aydın Şen, “Atımız 14 yaşında. 10 yıldır biz besliyoruz. Kısır diye aldık ama burada hamile kaldı. Tesadüfen buraya geldik, burada doğurdu. Karacabey'den çıkışlı orijinal bir at. Besiye almıştık. Şiştiğini düşündük. Kısır olduğunu bildiğimiz için hiç şüphelenmedik. 2 gün sonra doğum yaptı. Bizim için de sürpriz oldu. Yavrusu oldu. Adını Doğan Güneş koyduk. Güneş daha 14 günlük” dedi.  Hürkan'ın çok iyi huylu bir at olduğunu da belirten Şen, “Atımız damgalı bir Arap atıdır. Damgalı at çok bulunmaz. 14 yaşında gayet olgun bir at. Hiçbir huysuzluğu, ısırma gibi kötü bir alışkanlığı yok. Çocuklar ve kadınlara çok düşkündür. İlk eğitmeni kadın olduğu için böyle olduğunu tahmin ediyoruz” diye konuştu.  At sahibi Arif Doğru ise Hürkan'ın çok yetenekli bir at olduğunu, doğumunda eğitmen Aydın Şen'in de payının olduğunu belirterek, “Bu olay sadece Hürkan'ın mahareti değil. Eğitmenimiz Aydın bey atla ilgili bazı şeyleri bana ilk söylediğinde biraz abartı gelmişti. Hayatında ilk defa ata binen birisi 15 dakikada kendi başına at binmeyi öğretebilme yeteneğine sahip. Ben Aydın beye çok teşekkür ediyorum. Çok keyifli bir sezon geçiriyoruz. Tüm at meraklılarını, at binişi ve at eğitimi için tesisimize davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. 

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.