Hava Durumu

#Einstein

Yeni Marmara Gazetesi - Einstein haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Einstein haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Güneş ışığına ihtiyaç duymayan tarım cihazı geliştirdi Haber

Güneş ışığına ihtiyaç duymayan tarım cihazı geliştirdi

Einstein'in 119 yıllık teorisini ispatlayan Prof. Dr. Fahrettin Yakuphanoğlu, son olarak yeni nesil fotosentez aktif flaks cihazı ve sistemi geliştirdi. Bu yenilikçi sistem sayesinde, güneş ışığına ihtiyaç duymadan yapay fotonlarla bitki yetiştirme süreçlerini hızlandırmak ve verimliliği artırmak mümkün hale geliyor.   Fırat Teknokent'te kurduğu yüksek teknoloji şirketinde teknolojik ürünler geliştiren Fırat Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Yakuphanoğlu, Nobel ödüllü Alman fizikçi Einstein'ın 1905 yılında ortaya attığı foton teorisini ispatlamak adına 'kuantum parçacık algılayıcı' adını verdiği nanoteknolojik bir sistem üretmişti. Çalışmalarına devam eden Prof. Dr. Yakuphanoğlu, gelecek yüzyılın teknolojisinin fotonik teknolojisi olduğunu kaydetti. Fytronix teknolojisi ile yerli ve milli ürünler üretip, 15 farklı ülkeye ihraç eden FÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve Fytronix'in CEO'su Prof. Dr. Yakuphanoğlu, son olarak fotonik sistem olan fotosentez aktif flaks cihazını üretti. Yerli ve milli olarak geliştirilen bu cihaz ve sistem ile güneş ışınlarına gerek kalmadan yapay fotonlar ile modern tarım yapılabilecek. İleri teknoloji kullanılarak kırsal alanlar dışında kentlerde de kullanılabilecek bu sistem ile bitki yetiştirme sürecine ve hızına etki edilebiliyor.  ''Bu sistem ile tarım artık şehirde rahatlıkla yapılabilir''  Geliştirmiş olduğu ürünün isminin fotonik sistem olduğunu belirten Prof. Dr. Yakuphanoğlu, ''Bu fotonik sistem ile tarım artık şehirde kolaylıkla yapılabilir. Özellikle son zamanlarda tarımın önemi giderek arttı. Dolayısıyla biz tarımı yerli ve milli imkanlarla ve yüksek teknolojiyi kullanarak artık tarım yapmalıyız. Tarım iki çeşittir. Birinci tarım şekli yataydır. Topraklarda yatay zeminde ve alanda üretilen bitkilerle yapılandır. Dikey tarım ise şehirde özellikle belirli alanlarda yapılan tarıma diyoruz. Dikey tarımı şehirde yapıldığınızda bitki yetiştirme sürecinde kullanılacak olanın verimli ürünün olması gerekmektedir. Geliştirmiş olduğumuz sistem fotosentez aktif flaks , bu da akışı ayarlayan bir sistem” dedi.  Sistem hakkında bilgi veren Yakuphanoğlu, ''Bu sistemde güneşten gelen fotonlar yerine yapay fotonlar üreterek bunu da bitki üretiminde kullanabilirsiniz. Buradaki fotosentez aktif bölge 400 nanometre ile 700 nanometre arasında bir bölge. Bu bölgedeki fotonları verimli bir şekilde kullanılarak yani ışık enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürerek bir bitkinin büyümesi sağlanabiliyor. Fotosentez işleminde gerekli olan şeyler ise fotonik (fotonlar), besin ve sudur. Modern bir tarım alanını şehirde yapıp bitki üretmek istiyorsanız, fotonik sistem dediğimiz sistemi kullanarak bitkilerin yetişme hızını, büyüme hızını kolaylıkla değiştirebiliyorsunuz. Yüksek teknolojiyi tarımda kullanmak istiyorsak, böyle bir sistemde artık fotonu kullanarak bitki üretimini tarımsal alanları da şehre taşıyarak ya da modern bir tarımsal alan dizayn ederek üretimimizi yerli ve milli imkanlarla dışa bağımlı olmadan kendi ürünlerimizi yetiştirebiliriz” diye konuştu. 

Einstein'in Nobel ödülü aldığı teoriyi ispatlayan Türk profesör 'online savaşa' dikkat çekti Haber

Einstein'in Nobel ödülü aldığı teoriyi ispatlayan Türk profesör 'online savaşa' dikkat çekti

Türkiye'de Einstein'e Nobel getiren meşhur teorisini ispat edip, bu teoriyi baz alarak fotonik ürün üreten ve dünya devleri ile yarışan Fırat Üniversitesi (FÜ) Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve Fytronix'in CEO'su Prof. Dr. Fahrettin Yakuphanoğlu, dünya vizyonunun değiştiğine, savaşlarda artık teknolojinin ön plana çıktığına dikkat çekerek, yerli ve milli yüksek teknolojinin ülkelerin geleceğini belirleyeceğine vurgu yaptı.  Fytronix teknolojisi ile yerli ve milli ürünler üretip, 15 farklı ülkeye ihraç eden FÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve Fytronix'in CEO'su Fahrettin Yakuphanoğlu, ürettiği ürünler ile ülke ihracatına önemli katkılar sağlıyor. AR-GE ve ÜR-GE çalışmalarını başarıyla sürdürerek yüksek teknoloji ürünler üreten Prof. Dr. Yakuphanoğlu, Fytronik teknolojisinin fizik kullanılan temel förmüleri ürüne dönüştüren bir teknoloji olduğunu, artık yerli ürün ve yerli marka üretmenin ülke için son derece önemli olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Yakuphanoğlu, özellikle üretilen cihaz veya uygulamaların donanımsal ve yazımsal bileşenlerinin yerli ve milli olarak üretilmesi gerektiğini kaydetti. Yüksek teknoloji üretimi için gerekli olan teorik ve pratik bilgileri yan yana getirerek, teknolojik seviyesi yüksek olan ürünlerin üretilebileceğini ifade eden Yakuphanoğlu, dünyanın yeni bir vizyona kavuşarak stratejisinin değiştiğine, savaşların artık online yapıldığına dikkat çekti.  ''Bir ürün ürettiğimizde özellikle yazılımımızın yerli ve milli olmasına dikkat etmemiz gerekmektedir''  Geliştirilen cihazların yazılım ve donanımsal özelliklerinin önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yakuphanoğlu, ''Bizlerin amacı, bir teoriyi geliştirip daha sonra bunu uygulamaya dökerek teknolojik bir ürün geliştirmektir. Özellikle hedefimiz üretmiş olduğumuz cihazları yerli ve milli imkanlarla üreterek ülke hizmetine sunmaktır. Bilindiği üzere bir ürünü donanımsal ve yazılımsal olarak üretirsiniz. Donanımsal olarak ürettiğinizde cihazın teknik özelliklerini, mekanik özelliklerini çok kolaylıkla geliştirip koruyabilirsiniz fakat cihazı yazılımsal olarak ürettiğinizde bunun güvenliğini sağlayamazsınız. Biz cihazlarımızı ürettiğimizde özellikle cihazların yazılımlarını bilgisayar ve mobil uygulama ortamında hazırlarız. Bunu da kişinin kullanımına sunarız. Dolayısıyla ikisi arasındaki fark, yazılımı mobil uygulamalarda kullanıldığında bunun açıkları olabilir ve bu yazılımlara dışarıdan bir etki çok kolaylıkla yapılabilir. Yani bu da amacı dışında kontrol edilebilir. Biz bir ürün ürettiğimizde özellikle yazılımımızın yerli ve milli olmasına dikkat etmemiz gerekmektedir. Cihazın yazılımında özellikle konum bilgileri, cihazın teknik özellikleri veya barkodlar kullanarak, bütün bilgilerini bu yazılıma aktararak ve bunlara kolaylıkla erişilebiliyor. Çünkü bilindiği gibi mobil uygulamalarda şu anda biz GPS ve wifi ile diğer teknolojiyi kullanıyoruz. Bunları basit bir uygulama olarak görüp, kullandığımızda bize olumsuz sonuçlar verebiliyor. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken bu cihazları yerli ve milli olarak üretirken bizim bütün bileşenlerini yüzde yüz yerli ve milli imkanlarla üretmemiz gerekir ve bunun bütün bilgi ve detaylarının bizde olması gerekir” dedi.  “Konum bilgisini bir telefonda açmak bir insanın güvenliği için en tehlikeli durumdur”  Özellikle akıllı telefonlarda kullanılan mobil uygulamaların kullanımında zorunlu olarak istenen konum bilgisinin açılmasının yol açtığı zararlara değinen Yakuphanoğlu, ''Cihazlarımızı üretip yurtdışına, farklı bir ülkeye gönderdiğimizde bu cihazlara dışarıdan bir müdahalenin olmaması için özellikle cihazın yazılımsal kısmını güvenlik altına almamız lazım. Yazılımda da cihazın içerisinde gömülü sistemler atarak dışarıdan gelen etkiler yok edilebilir. Biz bütün ürünlerimizde buna dikkat etmekteyiz. Yazılımlarımızı lisanslayarak, dışarıdan bir etki olmayacak şekilde ihraç ediyoruz. Şu anda bütün akıllı telefonların en büyük problemi, kullanıldığında telefonun konum bilgisinin açılmasına zorlar. Konum bilgisini bir telefonda açmak bir insanın güvenliği için en tehlikeli durumdur. Konumu açtırmaya çalışıyor ancak konumun kullanacağınız yazılımla bir ilgisinin olup olmadığının farkında olamıyorsunuz. Konum açtırıldığında dünyanın herhangi bir yerinde başkaları tarafından çok kolaylıkla yeriniz tespit edilebilir. Bu da sizin hem iş yeriniz hem de kendiniz için bir tehlike oluşturur” diye konuştu.  “Artık teknolojinin de, savaşların da şekli değişti”  Yerli ve milli yazılımın şart olduğunu dile getiren Yakuphanoğlu, ''Artık dünyada savaşın şekli de değişti. Savaşta artık eskisi gibi fiziki olarak savaşmaya, silah kullanmaya gerek yok. Şu anda teknoloji kullanılarak yazılımsal ve uzaktan erişim sistemi kullanılıyor. Örneğin GPS dediğimiz yazılım ile bir nesnenin herhangi yerini çok kolaylıkla tespit edebiliyorsunuz. İki ülke savaş halindeyken diğer ülkedeki cephanenin konumunu, teknolojik alanlarının konumunu, stratejik mekanların konumu bir yazılım ile kolaylıkla tespit edilebiliyor. Dolayısıyla artık teknolojinin de, savaşların da şekli değişti. Şu anda online savaşlar yapılmakta. Ülke olarak artık üretim yapmak istiyorsak, üretimde iki şeye dikkat etmeliyiz. Birincisi fiziki, mekanik ve donanımsal olarak üretilen cihazlar olması gerekmekte, ikincisi ise bu cihazların yazılımlarının kesinlikle yerli ve milli imkanlarla üretilmesi gerekir. Artık kesinlikle bütün alanlarda yerli ve milli imkanlarla üreteceğimiz ürün olmalı. Artık dünya yeni bir vizyona kavuştu ve dünyanın stratejisi değişti. Dünyada insan ilişkileri online, devlette yapılan işler online, savaşlar online, yani artık her şeyde yazılım var. Bizim gençlerimizi ana işlere yönlendirmemiz lazım. Ana işlerden en önemli mesleklerin başında gelen biri elektrik-elektronik olmak üzere yazılım, makina ve bunları içeren mekatronik olabilir” şeklinde konuştu.  Fırat Teknokent'te kurduğu Yüksek Teknoloji şirketinde teknolojik ürün geliştiren Yakuphanoğlu, Nobel ödüllü Alman fizikçi Albert Einstein'ın 1905 yılında ortaya attığı foton teorisini ispatlamak adına 'kuantum parçacık algılayıcı' adını verdiği nanoteknolojik bir sistem üretmişti. 

Ünlü Bilim İnsanları: Bilime Yön Veren Dahiler Haber

Ünlü Bilim İnsanları: Bilime Yön Veren Dahiler

Albert Einstein (1879-1955) Albert Einstein, modern fiziğin temel taşlarından biri olan genel görelilik teorisiyle tanınır. 1905 yılında yayımladığı özel görelilik teorisi, E=mc² formülüyle ünlüdür. Bu formül, enerji ve kütlenin birbirine dönüştürülebileceğini gösterir. Einstein'ın çalışmaları, kuantum mekaniği ve kozmoloji gibi alanlarda da büyük etki yaratmıştır. 1921 yılında, fotoelektrik etki üzerine yaptığı çalışmalarla Nobel Fizik Ödülü'nü kazanmıştır. Isaac Newton (1643-1727) Isaac Newton, klasik fiziğin kurucusu olarak kabul edilir. En önemli eserlerinden biri olan "Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica" (Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri), hareket yasalarını ve evrensel çekim yasasını içerir. Newton’un çalışmaları, matematikte de büyük etki yaratmış ve kalkülüsün temelini atmıştır. Onun yasaları, yüzyıllar boyunca bilimsel araştırmalara yön vermiştir. Marie Curie (1867-1934) Marie Curie, radyasyon alanındaki çalışmalarıyla bilinir ve iki farklı alanda Nobel Ödülü kazanan ilk kişi olarak tarihe geçmiştir. 1903 yılında fizik dalında, 1911 yılında ise kimya dalında Nobel Ödülü kazanmıştır. Eşi Pierre Curie ile birlikte radyoaktiviteyi keşfetmiş ve polonyum ve radyum elementlerini bulmuştur. Curie'nin çalışmaları, radyoterapi gibi modern tıbbi tedavi yöntemlerinin gelişimine katkıda bulunmuştur. Nikola Tesla (1856-1943) Nikola Tesla, elektrik ve manyetizma alanındaki yenilikçi çalışmalarıyla tanınır. Alternatif akım (AC) elektrik sistemi, Tesla’nın en önemli buluşlarından biridir. Bu sistem, günümüzde elektrik dağıtımında kullanılan temel yöntemdir. Tesla ayrıca radyo dalgaları, kablosuz enerji transferi ve elektromanyetik alanlar üzerinde de önemli çalışmalar yapmıştır. O, modern elektrik mühendisliğinin öncülerinden biri olarak kabul edilir. Galileo Galilei (1564-1642) Galileo Galilei, astronomi, fizik ve mühendislik alanlarında yaptığı çığır açıcı çalışmalarla tanınır. Teleskopla yaptığı gözlemler, Jüpiter'in uyduları, Venüs'ün evreleri ve Güneş'in lekeleri gibi önemli keşiflere yol açmıştır. Galileo, aynı zamanda hareket yasaları ve serbest düşme prensipleri üzerine de çalışmalar yapmıştır. Onun çalışmaları, bilimsel devrimde önemli bir rol oynamış ve modern bilimin temellerini atmıştır.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.