Hava Durumu

#Elektrikli Araç

Yeni Marmara Gazetesi - Elektrikli Araç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Elektrikli Araç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Elektrikli Otomobil Sayısı Nisan Ayında 105 Bin'i Aştı Haber

Elektrikli Otomobil Sayısı Nisan Ayında 105 Bin'i Aştı

Türkiye’de elektrikli otomobiller yaygınlaşmaya devam ediyor. Elektrikli otomobil sayısında son 2 yılda 7,3 kat artış görüldü. 2011 yılında 24 olan elektrikli otomobil sayısı Nisan ayında 105 bini aştı.   Türkiye’de trafiğe kaydedilmeye başladığı 2011 yılında 24 olan elektrikli otomobil sayısı, yıllar içerisindeki gelişimiyle 2024 Nisan itibarıyla 105 bin 603’e ulaştı. Elektrikli otomobil sayısı 2011 yılından 2022 yılına kadar her yıl birbirini takiben ortalama 2 kat artış gösterirken, altyapı ve şarj istasyonlarının sayısındaki artış ve yerli otomobil TOGG’un yollara çıkmasıyla pik yaptı.  Son 2 yılda elektrikli sayısındaki artış ivme kazandı. 2022 yılında 14 bin 552 olan elektrikli otomobil sayısı Nisan ayında tam olarak 7,3 katına ulaştı.  Her 9 araca bir istasyon düşüyor  Elektrikli araç endüstrisinin ilerlemesinde şarj istasyonu ve altyapı gelişmesi de rol oynuyor. Türkiye genelinde elektrikli araç şarj istasyonu sayısı 2022 yılında 6 bin 500 olarak gerçekleşti. 2023 sonunda ise 2 kata yakın artışla 12 bini aştı. Her 9 elektrikli araca 1 şarj istasyonu düşüyor.  2025'te şarj soketi sayısının 34 bin 278 yükseltilmesi planlanıyor  Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından hazırlanan Elektrikli Araç ve Şarj Altyapısı Projeksiyonu'na göre şarj altyapısına yönelik çalışmaların geliştirilmesiyle şarj istasyon ve soket sayılarında da artış bekleniyor. Şarj soketi sayısı 2025'te düşük senaryoya göre 34 bin 278, orta senaryoya göre 46 bin 70, yüksek senaryoya göre ise 61 bin 897 olarak hesaplanıyor.  Sıfır otomobilde elektriklinin payı yüzde 8,3  Öte yandan ODMD’nin Ocak-Mayıs dönemi otomobil ve hafif ticari araç pazarı raporuna göre, genel otomobil satışları, 2024 yılı Ocak-Mayıs döneminde geçen yıla göre yüzde 10,25 oranında artarak 375 bin 97 adet oldu. Elektrikli otomobil satışları 31 bin 70 adetle yüzde 8,3 pay aldı.

Elektrikli araç sahipleri uzun yola çıkmakta tedirgin! Haber

Elektrikli araç sahipleri uzun yola çıkmakta tedirgin!

Sürücüler ise şarj istasyonlarının büyükşehirler dışında yeterli olmadığını düşünüyor.   Elektrikli araçlara geçiş her geçen gün artıyor. Fosil yakıtlı araçlardan elektrikli araçlara geçiş yapan sürücüler şarj istasyonlarının konumlarını hesap etmek zorunda kalıyor. Özellikle uzun yola çıkacak sürücüler şarj istasyonlarına ulaşım konusunda tedirginlik yaşayabiliyor. Sürücüler İstanbul gibi büyükşehirlerde istasyonlara kolayca ulaşsa da şehirlerarası yolculuk esnasında istasyonların yeterli olmadığını düşünüyor.      Şarj istasyonlarının yaygınlaşması konusunda görüş belirten Semih Özbek isimli elektrikli araç kullanıcısı, "İnsanlar elektrikli araçlara ülkemizde ilgi gösteriyor. Şarj istasyonları İstanbul için yeterli sayılabilir. Şehir dışına çıkıldığında ise her noktada istasyon bulunmuyor. Bazen şehir dışında az olan istasyonlara ulaştığınızda dolu olabiliyor. Uzun yola çıkmadan önce şarj için durulacak noktaların planlanması gerekmektedir. Benzin istasyonları ve daha fazla lokasyonda istasyonların artırılmasını umuyorum" dedi.  Özbek, "Hızlı şarjlar daha çok tercih ediliyor, hızlı olmayan şarjlar ile şarj etmek 4-5 saati bulabiliyor. DC dediğimiz hızlı şarjlarda yarım saat beklediğimizde yeteri kadar şarj edebiliyorum. Elektrikli araçlar maliyet açısından ve çevre temizliği açısından daha uygun. Elektrikli araçlara geçişte vergilendirme gibi konularda kolaylıklar sağlanmasını ve bu sayede dönüşümün yaygınlaşmasını istiyorum" diye konuştu.

Elektrikli araçlar neden yanıyor? Haber

Elektrikli araçlar neden yanıyor?

MMO Kayseri Şube Başkanı Süleyman Varol, elektrikli araçlarda harici darbeler ve aşırı çalışma koşullarının bataryaların olumsuz durumlara yol açtığını söyleyerek, “Elektrikli araçlarda kullanılacak bataryalardan beklenen özellikler mümkün olduğu kadar az ağırlıkta ve kompakt bir yapıda çok miktarda enerji depolayabilme, uygun maliyetli ve dayanıklı olabilme, toksik olmayan bileşenlerden oluşabilme ve sürdürülebilir kaynaklardan üretilebilme yeteneği ile birlikte yeterli güvenlik seviyesine sahip olabilme özelliklerini içermelidir. Lityum iyon (Li-ion) piller en yaygın pil türüdür. Bu bataryaların yaygın olmasının en büyük nedeni, yüksek enerji yoğunluğuna ve düşük bakım gereksinimlerine sahip olmasıdır. Ancak bu yüksek enerjili bataryaların yangın riski ve güvenlik endişesi, elektrikli araçlar için önemli bir konu olarak öne çıkmaktadır. Harici darbeler veya aşırı çalışma koşulları, Li-ion bataryalarının olumsuz durumlara yol açmasına neden olabilir. Bu durumlar kıvılcımlar, yanıcı gazlar ve zehirli dumanlar gibi sonuçlar doğurabilir. Bu etkiler daha da şiddetlenebilir ve sürekli yanma, jet alevleri veya gaz patlamalarına yol açabilir” dedi. “Eksi 15’in altı ile 40 derece üzerinde şarj etmeye çalışmak yangına sebep olabilir” Bataryaların eksi 15 derecenin altında ve 40 derece üstünde şarj edilmeye çalışılmasının potansiyel yangın riski oluşturduğunu söyleyen Varol, “Normal bir batarya sistemi, kendiliğinden yanma olasılığı düşük olsa da aşırı çalışma koşulları veya beklenmeyen olaylar sırasında dışsal termal, mekanik ve elektriksel etkilere karşı savunmasızdır. Li-ion bataryalar eksi 15’in altındaki veya 40 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda performans düşüklüğünün yanı sıra şarj edilmeye çalışıldığında potansiyel yangın riskini arttırmaktadır. Elbette bu tip kazaları önlemek için yeni nesil araçlarda ‘BMS’ diye adlandırılan batarya yönetim sistemi mevcuttur. Bu sistem doğru çalışıyor ve batarya hücrelerinin muhafazası sağlıklı ise risk en aza indirgenmiş olacaktır. Bataryanın termal kaçağı ve koruma stratejileri üzerine yapılan çok sayıda çalışma bulunmasına rağmen batarya yangını bastırma ve söndürme teknolojileri üzerine yapılan çalışma sayısı oldukça sınırlıdır. Ancak bu kısıtlı çalışmalar Li-ion batarya yangınlarının söndürülmesinin zor olduğunu, büyük miktarda söndürücü madde gerektirdiğini ve yeniden alev alabilme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı. “Yangını söndürmenin en etkili yolu D tipi kimyasal kuru toz” Elektrikli araç yangınlarının söndürülmesinde en etkili yolun D tipi kimyasal kuru toz olduğunu söyleyen Süleyman Varol, “Li-ion bataryası yangınlarını söndürmenin en etkili yolu D tipi kimyasal kuru toz ile söndürmektir. Yangın söndürüldükten sonra da lityum-iyon pilleri soğutmak için su kullanılabilir. Soğuk su kullanarak pillerin aşırı ısınması engellenebilir. Eğer yanan bir elektrikli araçsa ve durum müsaitse acilen ilk olarak güç kesilmelidir. Bu durum yangının büyümesini de engelleyecektir. Sonrasında standart bir araç yangınında izlenen prosedür izlenebileceği gibi başlangıç durumunda kuru kimyevi köpükle, ilerleyen yangınlarda ise basınçlandırılmış kuru köpükle müdahale edilmesi gerekmektedir. Basınçlandırılmış kuru köpük yüzeye yapışarak hava ile teması kesmekte ve malzemeleri de soğutmaktadır. Eğer yangın batarya bölgesinde ise yine D tipi kimyasal kuru toz kullanımı tavsiye edilmektedir” dedi.

Elektrikli araç dönüşümünde büyük rol oynuyor Haber

Elektrikli araç dönüşümünde büyük rol oynuyor

Elektrikli otomobil dönüşümünün tahminlerden çok daha hızlı gerçekleştiğini vurgulayan Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, "Bir yanda fosil yakıt kaynaklarının hızla azalması, diğer yanda küresel ısınmanın gitgide daha vahim hale gelen sonuçları endüstride ve özellikle de ulaşımda yeni nesil elektrikli araçlara olan yönelimin hız kazanması gerektiğini gösteriyor. Gerek Avrupa Birliği çerçevesinde gerek kıtada yer alan ülkelerin ulusal stratejileri doğrultusunda, elektrikli araç kullanımının yaygınlaşması için hem tüketicilere hem de otomobil üreticilerine pek çok teşvik sunulması, bilhassa Avrupa Komisyonu’nun bu konuda yaptığı makro boyutlu çalışmalar, tüm dünyaya örnek olacak nitelikte. Komisyonun özellikle de sürdürülebilir ve akıllı ulaşım stratejisi adlı çalışması, elektrikli otomobillerin üretimi ve kullanımına yönelik kayda değer hedefler içeriyor" dedi. "Renault ve Dacia, bu küresel çapta yaşanan elektrikli araç dönüşümünde erken adımlar atarak, ar-ge çalışmalarına büyük yatırımlar yaparak sektörün öncülerinden biri olmuş durumda" diyen Aras, "Renault’un 2030’a gelindiğinde Avrupa’da sadece elektrikli otomobil satacak olmasına yönelik alınan karar ve bu güne kadar üretmiş olduğu elektrikli araçların yüksek başarıya ulaşmış olması, markanın bu konuda ne kadar ciddi olduğunun açık bir göstergesi olmuş durumda. Aynı zamanda 2025 yılına kadar 10 yeni elektrikli aracı piyasaya sunma ve 2030 yılına kadar modellerinin yüzde 90’ını tamamen elektrikli araçların oluşturacağına dair hedefler, iki firmanın elektrikli otomobil piyasasında daha köklü bir yer edineceğinin göstergeleri arasındadır" şeklinde konuştu. Koçaslanlar Motorlu Araçlar'ın müşterilerine sunmuş olduğu iki markanın yapmış olduğu ar-ge yatırımları ve geliştirmelerinin sonuçlarını, şu anda satışta olan modellerinde gözlemlemenin mümkün olduğunu ifade eden Aras, "Tüm bu gelişmiş teknolojiler ve kullanıcı dostu donanımlarla kullanıcısına geniş bir araç yelpazesi sunan iki firma elektrikli otomobil sektöründeki yerini her geçen gün daha da sağlamlaştırmaya devam ediyor" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.