Hava Durumu

#Estetik

Yeni Marmara Gazetesi - Estetik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Estetik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Estetik uzmanından Video Galeri

Estetik uzmanından "aquafilling" çılgınlığı uyarısı

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Emre Kıymık, "aquafilling veya meme ve popoyu doldurmak için kullanılan yüksek miktarda uygulanan dolgu işlemi inanılmaz popüler oldu. Bu tarz ürünler çok ciddi apse odakları, anormal şişkinlik gibi bir sürü kötü duruma ve probleme yol açmaktadır. Günlük hayatımızda artık bu kullanılan ürünlerin sahteleri neredeyse orijinallerinden daha çok piyasada bulunur hale geldi. Başka bir hekim grubu veya güzellik salonu, kuaför ya da benzer türevde olan kurumlarda kimsenin bu işlemleri yapma yetkisi yoktur" dedi.  İnsanların vücutta bölgeleri değiştirme isteğiyle yaptırılan dolgu, botoks gibi estetik işlemler ile bazı kozmetik uygulamalara ilgi giderek artıyor. Bu işlemleri yaptırmak için plastik cerrahlar, dermatologlar ya da Sağlık Bakanlığından özel sertifika alan medikal estetik uzmanları yerine güzellik ve kuaför salonlarını, "merdiven altı" olarak adlandırılan merkezleri tercih edenler çeşitli sağlık sorunlarıyla karşılaşabiliyor. Son zamanlarda bazı ünlü isimlerin popo ve göğüs dolgu işlemi sonrası yaşadıkları sorunları paylaşmaları korkuya neden oldu. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzm. Opr. Dr. Emre Kıymık, botoks ve dolgu işlemleri hakkında bilgi verdi.  "Sadece bulunduğu yere değil, çevre organ ve dokulara da zarar veriyor"  Dolgu tarzı işlemlerde yetkisiz uygulamalar ve sahte ürünler hakkında bilgi veren Opr. Dr. Emre Kıymık, botoks, gençlik aşıları, mezoterapiler gibi işlemlerin merdiven altı diye tabir edilen yerlerde yapıldığına dikkat çekerek, "Piyasada dolgular veya botulinum toksin dediğimiz halk arasında bilinen haliyle botokslar genellikle ecza depolarında satılır ve hekimler tarafından satın alınabilir ürünlerdir. O yüzden bu tarz ürünleri hekim dışında muayenehanelerde veya özel hastanelerde olmadığı takdirde akıllarında bir soru işareti bırakmalılar ve kolay bir şekilde ulaşılabilir ürün olmadıklarının farkında olmalılar. Bir de bu bunların haricinde son zamanlarda popüler hale gelen bir ürünümüz daha var. Halk arasında bilinen ismi ile 'aquafilling' veya meme ve popoyu doldurmak için kullanılan yüksek miktarda uygulanan dolgu işlemleridir. Bu işlemler ameliyatsız yöntem olarak lanse edilip son zamanlarda inanılmaz popüler oldular. Yalnız bu tarz ürünler işlemden sonra kısa dönemde veya uzun dönemde çok ciddi apse odakları, yara yerlerinde yara yeri akıntısı yapması ve anormal şişkinlik gibi bir sürü kötü duruma ve probleme yol açmaktadır. Tek seferde neredeyse cerrahi tedavi ile birlikte çözümlenmesi çok zor bir durum hale gelmektedir. Bazı hastalarımız bir kez, iki kez ameliyata alıp bunları temizledikten sonra tamamen temizlemiş olsak bile yeniden tekrar edebilmektedir. Bunların haricinde vücutta uygulanan bölgenin haricinde yerçekiminin de etkisi ile başka yerlere de aşağılara doğru da inebilmektedir. Memeye yapılan bir dolgu işlemi karın bölgesine ilerleye bilmektedir. Popoya yapılan bir dolgu işlemi bacaklara doğru ilerleyebilmektedir. Sadece bulunduğu yere zarar vermekte değil etraf ve çevre organ ve dokulara da zarar verebilmektedir. Bu noktada halkımız çok bilinçli olmalıdır. Bu tarz işlemlere hemen karar verecek şekilde atlamamalıdır. İyi düşünerek karar vermelidir. Bazı şeyler cerrahi tedavi ile bile tam neticelenmezken ameliyatsız yöntemlerle muazzam muntazam sonuçlar alınabilmesi imkansızdır. Bunun farkına varmalılar" diye konuştu.  "Sahteleri neredeyse orijinallerinden daha çok piyasada bulunur hale geldi"  Dolgu işlemlerinde kullanılan malzemelerin orijinallerinden daha çok piyasada bulunur hale geldiğini ifade eden Dr. Kıymık şunları söyledi:  "Bu işlemleri yapma yetkisi olan kişiler; plastik cerrahi uzmanları, dermatoloji uzmanları ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış medikal estetik sertifikası olan hekimler yapabilir. Bunların haricinde başka bir hekim grubu veya güzellik salonu, kuaför ya da benzer türevde olan kurumlarda kimsenin bu işlemleri yapma yetkisi yoktur. O yüzden halkımız bu konularda başvurmak istedikleri yerleri çok iyi bir şekilde seçmelilerdir. Hekimin diplomasına, uzmanlık sertifikasına bakmalılar, bunların haricinde kullanılan ürünleri aynı şekilde gözlerinin önünde açıldığına ve uygulama şartlarına çok dikkat etmeliler. Çünkü günlük hayatımızda artık bu kullanılan ürünlerin sahteleri neredeyse orijinallerinden daha çok piyasada bulunur hale geldi. Merdiven altı satışları da çok yüksek miktarlardadır. Bunlara kesinlikle dikkat etmeliyiz. Hastalarımız bir işlem yaptırdıktan sonra uygulanan malzemenin barkodunu muhakkak talep etmelilerdir. Hatta kare kodlarını okutarak bu ürünün gerçekten orijinal bir ürün olup olmadığını kontrol etmelilerdir. Bu işlemlere bağlı bir problem gerçekleştiği zaman ya da bir komplikasyon oluştuğu zaman aldıkları bu barkodlar ile başka bir hekime gittiği zaman ürünün nasıl bir şekilde yapıldığına dair bir bilgisi olacaktır." 

Op. Dr. Dal: “Göz Kapağı Estetiği Tekrarlanabilir” Haber

Op. Dr. Dal: “Göz Kapağı Estetiği Tekrarlanabilir”

Medicana Sağlık Grubu Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Ahmet Demirhan Dal, yaşlanma ile beraber göz kapağı sarkmasının ilerleyebildiğini ve bu cerrahinin tekrarlanabileceğini söyledi.   Uzmanlar, genetik faktörlerin yanı sıra yaşlanma ile birlikte sarkan göz kapaklarının kişiye yorgun ve yaşlı bir yüz ifadesi kazandırabildiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, bireyin görüş alanının da daralmasına neden olan bu durumun aynı zamanda kişinin özgüveninin azalmasına sebep olabileceğini ifade ediyor. Medicana International Ankara Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Demirhan Dal, daha genç ve dinamik bir görüntü elde etmek isteyenler için göz kapağı estetiğinin etkili bir çözüm sunduğunu vurgulayarak, göz kapağı estetiği ile ilgili merak edilen soruların cevabını verdi.  Yaşlanma ve genetik geçiş en önemli nedenler  Göz kapağı sarkmasının birçok nedeninin bulunduğunu ve yaşlanmanın en yaygın nedenlerden biri olduğunu ifade eden Op. Dr. Dal, “Zamanla cilt elastikiyetini kaybeder ve yerçekiminin etkisiyle sarkar. Bunun yanı sıra genetik faktörler, yaşam tarzı (sigara içmek, aşırı güneş maruziyeti), stres ve yorgunluk gibi çevresel etkenler de göz kapağı sarkmasına yol açabilir” dedi.  Genetik faktörler ameliyatı daha genç yaşlara çekebilir  Göz kapağı estetiğinin genellikle 35 yaş ve üzerindeki bireylere uygulandığını kaydeden Op. Dr. Dal, “Genetik faktörlere bağlı olarak daha genç yaşlarda da bu operasyona ihtiyaç duyulabilir. Ameliyat için en uygun adaylar; genel sağlık durumu iyi olan, ciddi göz rahatsızlıkları bulunmayan ve gerçekçi beklentilere sahip kişilerdir. Hem kadınlar hem de erkekler bu operasyondan faydalanabilir” diye konuştu.  “İzler minimal ve zor fark edilir”  Göz kapağı estetiği sonrası hastada minimal izler kalabildiğini aktaran Op. Dr. Dal, konuşmasına şöyle devam etti:  “Ancak, cerrahlar genellikle kesileri doğal göz çizgileri ve kıvrımlarına denk gelecek şekilde yaparlar. Bu nedenle izler zamanla belirginliğini kaybeder ve zor fark edilir hale gelir. İyi bir cerrahın ve uygun bir bakımın izlerin azalmasında önemli rolü vardır.”  “Alt ve üst göz kapağına uygulanabilir”  “Göz kapağı estetiği, üst ve alt göz kapaklarına uygulanabilir” diyen Op. Dr. Ahmet Demirhan Dal, “Üst göz kapağı estetiğinde fazla deri ve yağ dokusu çıkarılır ve kas dokusu güçlendirilir. Alt göz kapağı estetiğinde ise göz altındaki torbalar alınır ve cilt sıkılaştırılır. Ameliyat genellikle lokal anestezi altında yapılır ve yaklaşık 1-2 saat sürer. Hastalar aynı gün taburcu edilebilir” açıklamasında bulundu.  Tütün ürünlerinin azaltılması veya bırakılması iyileşmeyi hızlandırır  Ameliyat öncesinde ve sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar olduğunun altını çizen Op. Dr. Dal, “Ameliyat öncesi kan sulandırıcı ilaçların kesilmesi, sigara kullanımının azaltılması veya bırakılması ve cerrahın verdiği tüm talimatlara uyulması önemlidir. Ameliyat sonrasında ise şişlik ve morlukları azaltmak için soğuk kompres uygulanmalı, baş yüksekte tutulmalı, ağır egzersizlerden kaçınılmalı ve doktorun verdiği ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır. Ayrıca göz hijyenine dikkat edilmeli ve enfeksiyon riskine karşı önlemler alınmalıdır” diye konuştu.  “Göz kapağı estetiği tekrarlanabilir”  Göz kapağı estetiğinin kalıcı sonuçlar sağladığını aktaran Dal, yaşlanma sürecinin devam ettiğini ve yıllar içinde yeni sarkmalar oluşabileceğini söyledi. Op. Dr. Dal, bu sebeplerden dolayı gerekirse göz kapağı estetiği ameliyatının tekrarlanabileceğini, ikinci operasyona genellikle ilk ameliyattan 10-15 yıl sonra yeniden ihtiyaç duyulabileceğini vurguladı.  Göz kapağı estetiğinin faydaları  Op. Dr. Ahmet Demirhan Dal, göz kapağı estetiğinin hastalara sağlayacağı faydaları şu şekilde sıraladı:  “Göz kapağı estetiği, yüzünüzün genel görünümünü gençleştirir ve taze bir ifade kazandırır. Sarkmış göz kapakları, görüş alanını daraltabilir. Bu estetik ameliyat, görüşünüzü iyileştirir. Daha canlı ve genç bir görünüm özgüveninizi artırabilir. İyi bir cerrah tarafından yapılan operasyon, doğal ve estetik bir görünüm sağlar. Uzun yıllar süren kalıcı sonuçlar elde edebilirsiniz. Ameliyat sonrası iyileşme süreci genellikle rahattır ve hastalar kısa sürede normal yaşamlarına dönebilir.”

Burun Estetiği Olanlar Dikkat! Haber

Burun Estetiği Olanlar Dikkat!

Geliştirilen yeni tekniklerle burun estetiği yaptırmak, eski yöntemlere göre çok daha kolay olduğunu belirten Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Menekşe Kastamoni, ancak operasyon sonrası dikkat edilmesi gereken pek çok noktanın olduğunu söyledi.   Burun estetiği ameliyatlarında, operasyondan burun şeklinin oturmasına kadar geçen süre kritik öneme sahip olduğunu ifade eden Medicana Bursa Hastanesi Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Menekşe Kastamoni, burun estetiğinin günümüzde en çok talep edilen estetik ameliyatlarından biri olduğuna dikkat çekti. Kastamoni, “Burun, yüzün tam ortasında yer alan bir organ olduğu için görünümde önemli bir yer tutuyor. Rinoplasti denilen burun estetiği operasyonu, görselliğin yanı sıra nefes alma sorunu olan hastalara da uygulanıyor. Burun estetiği sonrası yüzde büyük değişimler görülebilir. Operasyondan sonra dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Genel olarak burun estetiği ameliyatı sonrasında, ağır egzersiz ve spordan kaçınmak gerekir. 1 hafta sonra basit yürüyüş gibi egzersizler yapılabilir. 1-2 ay kadar ağır sporlardan kaçınılmalıdır. Sigara iyileşme sürecini olumsuz etkileyeceğinden ameliyat sonrası sigara içilmemelidir. Ameliyat sonrası en az 2 hafta alkol alınmamalıdır. Yaklaşık 7-10 gün süreyle baş 45 derece açıyla kalacak şekilde yatılmalıdır. Ameliyat sonrası burun bakımı ve yıkanması için verilen sprey ve ilaçlar düzenli, doktorunuzun anlattığı şekilde kullanılmalıdır. Ameliyat sonrası kan sulandırıcı özellikteki ilaç, yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Ameliyat sonrası göz çevresinde şişlik (ödem) ve morarmalar olması normaldir. Bunlar ilerleyen günlerde azalıp kaybolacaktır. Daha hızlı düzelme için baş yukarıda yatabilir, özellikle ilk 24 saat buruna bası olmayacak şekilde buz uygulanabilir” diye uyardı.  Ameliyat sonrası burnu koruyan alçı, bant ya da atellerin ıslanmamasına özen gösterilmesi gerektiğini belirten Kastamoni, "Ameliyat sonrası en az 1-2 ay gözlük kullanılmamalıdır. Bu süreç doktorunuzun tavsiyesi ile daha uzun ya da daha kısa olabilir. Buruna darbe almaktan kaçınılmalı, sauna gibi yüze kan akışını artıracak ortamlardan en az 1-2 ay uzak durulmalıdır. Ameliyat sonrası ilk 1-2 hafta biriken kan, akıntı ve kabuklar nedeniyle burun tıkanıklığı yaşanabilir. İyileşme sürecinde bu tıkanıklık azalacak ve zamanla burnunuz açılacaktır. Bu süreçte doktorunuzun gösterdiği şekilde burun içini yıkamak fayda sağlayacaktır. Ameliyat sonrası burun cildi en az 3 ay güneşten korunmalıdır. Ameliyattan 1 ay sonra derine dalmadan, baş suyun dışında kalacak şekilde yüzülebilir" diye konuştku.

Sokağa terk edilen kedi, estetik operasyonuyla gözlerine kavuştu Haber

Sokağa terk edilen kedi, estetik operasyonuyla gözlerine kavuştu

Bursa’da gözlerinde akıntı ve görme bozukluğu olması sebebiyle sahibi tarafından sokağa terk edilen kediye, Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü sahip çıktı. Cins ırk olan kedi, geçirdiği başarılı estetik operasyonu sonucu sağlığına kavuştu. Gözlerindeki akıntının kesildiğini, göze batan kirpiklerinin de estetik operasyonuyla giderildiğini belirten Nilüfer Belediyesi Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi’nde Veteriner Hekim Ayşe Yazıcı, bir hevesle alıp sonra sokağa bırakan vatandaşlara sitem etti. Daha ismini bile belirlemedikleri kedinin gereken tüm bakımlarının yapıldığını ifade eden Veteriner Hekim Ayşe Yazıcı, “Sokakta bulunarak hayvansever kişiler tarafından kedi bizlere getirildi. Irk olan kedimizi, tıraş ettik. Biraz ağzı yüzü kendine geldi. Gözünde çok çapaklanma ve akıntı olduğu için sahibi tarafından sokağa terk edilmiş. Ameliyatını gerçekleştirdik. Dünyayı daha güzel gördüğüne eminim. Estetik ameliyatta, kirpiklerdeki içe dönüklüğü giderdik. Artık gözünde oluşacak bir sıkıntı yok. Erkekler de estetik olabiliyormuş. Kedi olması bir şeyi değiştirmiyor” dedi. Cins ırk hayvanların da sokağa bırakılmasını sık sık yaşadıklarını belirten Yazıcı, “Bakımını sağlayamayan kişiler ne olur evlerine hayvan almasın. Sonra bu hayvanlar sokaklarda ziyan oluyor. Bu hayvanlar sokaklarda yaşayamaz. Ev hayatına uyumlu olan bir hayvanı sokağa bıraktığınızda bu gibi sorunlar yaşanır” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.