Hava Durumu

#Haciz

Yeni Marmara Gazetesi - Haciz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Haciz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hacizli Araçlarda 'Şüpheli Araç' Kurnazlığı Haber

Hacizli Araçlarda 'Şüpheli Araç' Kurnazlığı

Antalya'da haciz yoluyla bağlanan bazı araçların sahipleri tarafından ilginç bir yöntemle almaya çalıştığı ortaya çıktı. Koltuklarını ve değerli parçalarını söken borçlu araç sahiplerinin kendi araçlarını polise ‘şüpheli araç' ihbarında bulunduğu, ardından yediemin ihalesine girerek aracını ucuza aldığı belirlendi. Bu yöntemlerden en ilginci ise koltukları söktükten sonra aracı bir yere park etmek için şoför koltuğu yerine plastik bidonun kullanıldığı araç oldu. Oluşan görüntü, yediemin otoparkının sahibi v çalışanlarını da hem şaşırttı hem güldürdü.   Antalya'da haciz yoluyla bağlanan araçlarda artış yaşanırken, bazı vatandaşların yediemin otoparkına kaldırılan araçlarını ihalede geri alabilmek için ilginç ve bir o kadar da kurnaz davrandığı yöntem ortaya çıktı. Bazı borçlu araç sahipleri, yakalamalı haciz bulunan araçlarının motor, iç elektrik aksamı, tekerlekler ve koltuklarını söktüğü, ardından aracını park edip şüpheli araç ihbarında bulunuyor. Polis ihbarın belirtildiği adrese gelip yaptığı incelemede aracın yakalama hacizli olduğunu belirleyince araç yediemin otoparkına kaldırılıyor. Burada park edilen araç, düzenlenen ihalede yine sahibi ya da araya soktuğu kişiler tarafından değerinin altında tekrar geri alınıyor.  Yediemin otopark sahibini de güldürdü  Bu yöntemlerden en ilginci ise koltukları söktükten sonra aracı bir yere park etmek için şoför koltuğu yerine plastik bidonun kullanıldığı araç oldu. Yediemine kaldırılan aracın içinde bir parçasıymış gibi duran bidon, yediemin otoparkının sahibini de çalışanların da hem şaşırttı hem güldürdü.  "Bidonu koltuk yapmışlar"  Antalya Otoparkçılar ve Oto Yıkamacılar Derneği Başkanı Hakan Topçu, bu tarz kurnazlık peşinde olanların yaptıklarını şu sözlerle anlattı:  "Araç üzerinde yakalamalı haciz bulununca borçlu araç sahipleri, motor aksamını ve içindeki koltukları sökerek emniyet güçlerini arıyor ve ‘sahipsiz ve şüpheli araç' ihbarında bulunuyor. Ardından araç hacizli olduğu için yediemin otoparkına alınıyor. Buradaki amaç, ihaleye kendileri girerken parça eksik olduğu için daha düşük fiyata alıyor ya da diğer katılımcıların teklif vermesini engelliyor. Gördüğümüz bu araçta ise bidon koltuk olarak kullanılmış. Demek ki sanayiden gelirken ya da sağa sola park ederken bu bidonu kullanmışlar.  "Hurda olarak satılması ve trafiğe çıkışı yasaklanmalı"  Bu durumun önüne geçilmesinin oldukça basit olacağını belirten Topçu, "Bu şekilde gelip icradan satılığa çıkan araçları hurda olarak satılması ve tekrar trafiğe çıkmaması gerekir. Bu bir caydırıcı önlem olabilir. Ruhsat sahibi ile alakalı ciddi ceza ve soruşturma uygulanmalı. Neticede bu da bir milli servet. Nasıl Türk parasını yırtmak, yakmak suçsa bu da aynı şey" diye konuştu. 

Avukata Yönelik Korkunç Saldırı: Dizi Parçalandı Haber

Avukata Yönelik Korkunç Saldırı: Dizi Parçalandı

Bu üzücü olay, Türkiye'deki hukuk camiasında büyük bir infiale neden oldu. Stajyer avukat Teksöğüt, işi gereği Suruç'a giderek haciz işlemlerini gerçekleştirdikten sonra, Şanlıurfa şehir merkezine dönüş yolunda bir minibüs içinde bulunuyordu. Ancak, ne yazık ki, bu yolculuk kısa sürede kabusa dönüştü. Minibüsün aynı araçta bulunan ve haciz işlemi yapılan kişinin yakını olduğu tahmin edilen Ahmet Eroğlu, Büşra Teksöğüt'ü hedef aldı. Eroğlu'nun saldırısı son derece şiddetliydi; avukat Teksöğüt'ü darp edip yere sürükledi. Çevredekilerin araya girmesiyle Teksöğüt kurtarıldı ve hemen bir ambulans çağrıldı. Teksöğüt'ün yaşadığı bu dehşet verici saldırının ardından, saldırgan hızla olay yerinden kaçtı. Şanlıurfa'da tedavi edildikten sonra, avukat Teksöğüt, yaşadıklarını anlattı. Teksöğüt, haciz işlemlerinin tamamlandığını ve Suruç'a dönüş yolunda minibüsün içindeyken, kendisini takip eden kişinin, bir anda onu minibüsten dışarıya çektiğini ve ardından vahşice saldırdığını ifade etti. Saldırganın vurduğu yerlerin başında Teksöğüt'ün dizi geldi, sonucunda dizisi parçalandı ve telefonu kırıldı. Bu olayın, planlı ve önceden tasarlanmış bir saldırı olduğunu vurgulayan Teksöğüt, yaşadığı korkunç anları anlattı. Olayın ardından harekete geçen emniyet güçleri, saldırgan Ahmet Eroğlu'nu gözaltına aldı. Eroğlu, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi ve çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. Bu korkunç saldırı, Türkiye Barolar Birliği'nden de büyük bir tepki aldı. Birliğin yaptığı açıklamada, avukat Büşra Teksöğüt'ün tehdit edilip fiziki şiddete maruz kaldığına dikkat çekilerek, "Meslektaşımızın saldırı sonucunda ayağı kırılmış ve telefonu parçalanmıştır. Saldırgan, Şanlıurfa Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştır. Avukatı dosyanın tarafı olarak gören ve değişmeyen bu zihniyetle mücadele, caydırıcı cezalandırma ve Birliğimizin ilgili kurumlara sunduğu önerilerin hayata geçmesi ile mümkündür. Gerekli düzenlemeler ivedi bir şekilde yapılmadıkça, işledikleri suçların karşılığında yeterli cezaları almayan failler kendilerinde şiddete başvurma hakkını görmeye devam edeceklerdir" denildi.

Yargıtay'dan öğretmenlerin ek ders ücretine haciz kararı Haber

Yargıtay'dan öğretmenlerin ek ders ücretine haciz kararı

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki bir devlet okulunda görev yapan öğretmen, ek ders ücretinin haczedilmesi üzerine İcra Mahkemesi'nin yolunu tuttu. Borcundan dolayı hakkında başlatılan icra takibinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden aldığı maaşının 1/4'ü ile ek ders ücretinin tamamına konulan haczin kaldırılmasına dair talebinin İcra Müdürlüğü tarafından reddedildiğini bildirdi. Maaşıyla zor geçindiğini, eşinin hamile olması nedeniyle doktor kontrolleri ve takviye gıdalar sebebiyle ek masrafları olduğunu, ikâmetgâhı başka bir ilçede olduğundan görev yaptığı ilçedeki okula gidiş-dönüş her gün toplam 110 kilometre yol kattetiğini ileri sürerek maaşının 1/4'ünü aşan kısım olarak ek ders ücretine uygulanan haczin kaldırılmasını talep etti. MAHKEMENİN KARARINI İSTİNAFA GÖTÜRDÜLER Mahkeme; şikâyetin kabulüne, borçlunun ek ders ücretinin tamamına konulan haczin kaldırılmasına hükmetti. Alacaklı firma avukatı kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi, istinaf isteminin kısmen kabulü ile İcra Mahkemesinin kararının kaldırılarak şikâyetin kısmen kabulü ile borçlunun maaş ve ek ders ücreti toplamının 1/4'ü oranında hesap edilen 1.262,62 TL üzerinden haczin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verdi. Davalı kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, kararı bozdu. Bölge Adliye Mahkemesi, ilk kararında direndi. Kararın yeniden temyiz edilmesiyle dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun gündemine geldi. "HER NEVİ ÜCRET" Kararda, 2004 sayılı Kanun'un 83. maddesinde ifade edilen ücret kavramına her türlü ücretin dahil olduğuna dikkat çekildi. Kararda şöyle denildi: "Gerek bedeni gerekse fikri çalışma sonucu elde edilen her türlü ücret bu kapsamdadır. Bu itibarla, ek ders ücretinin de madde metninde yer alan "her nevi ücret" kapsamına girdiği açıktır. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, 2004 sayılı Kanun'un 83 üncü maddesine göre ek ders ücretinin maaş kapsamında olmadığının açık olduğu, haczedilemezliğe ilişkin hususların kanun ile düzenlenmesi gerektiği, istikrarlı uygulamanın ek ders ücretinin maaş kapsamında olmadığı ve tamamının haczedilebileceği yönünde olduğu, direnme kararının bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. Hâl böyle olunca Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda açıklanan hususlara değinilerek verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup yerindedir. Ne var ki, alacaklı vekilinin sair temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden bu konuda inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmelidir."

Milli servetler otoparkta çürümemeli! Yediemincilerden yeni teklif Haber

Milli servetler otoparkta çürümemeli! Yediemincilerden yeni teklif

Toplamda 1.5 milyon araçtan 700 bini hacizli olduğu için ihaleye çıkmayı beklerken, trafikten başka nedenlerle çekilen 800 bin araç için Tüm Yediemin Otoparkı Derneği Genel Sekreteri Onur Özdemir, belirli süre çerçevesinde bu araçların da milli sermayeye kazandırılmasını istedi. Hacizli 700 bin aracı kapsayan düzenlemeyle ilgili detaylar gündemde yer alırken, araçların satışına ilişkin tebliğ 18 Ekim'de Resmi Gazete'de yayımlanmış ve bu doğrultuda uygulama sürecinin 1 Kasım'da yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştı. Milyonlarca vatandaşı ilgilendiren uygulamaya dair Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan açıklama gelmişti. Hacizli mallara ilişkin detayları paylaşan Bakan Tunç, "Hacizli malların yedieminlerde çürümesinin önüne geçecek uygulamayı 1 Kasım'da başlatıyoruz" ifadelerini kullanmıştı. Bu çerçevede, haciz kararı kalkmış olup halen yedieminlerde muhafaza edilen mallar kanuni istisnalar hariç öncelikle mülkiyet sahibi borçlu tarafından teslim alınabilecek. Öte yandan, ihaleye çıkacak olan 700 bin aracın, ekspertiz ve bilirkişi raporlarından sonra yılbaşından itibaren satışa sunulması öngörülüyor. Bu sayede ikinci el piyasanın nasıl etkileneceği merakla bekleniyor. “TRAFİK NEDENİYLE ÇEKİLEN ARAÇLARIN DA MİLLİ SERMAYEYE KAZANDIRILMASINI İSTİYORUZ” Yediemin otoparklarında bulunan 1.5 milyon aracın yaklaşık 700 bin tanesinin haciz nedeniyle ihaleye sunulmasının ardından, otoparklarda bulunan 1,5 milyon araçtan bir kısmı ise yıllardır bekliyor. Çürümeye yüz tutan kalan araçların milli sermayeye kazandırılması isteyen Tüm Yediemin Otoparkı Derneği Genel Sekreteri Onur Özdemir, "Biz daha öncede bu konuyu ifade etmiştik. Şu aşamada sadece Adalet Bakanlığı icralık araçlarla ilgili bir start verdi. İcra nedeniyle çekilen tüm araçların, tasfiyesi gerçekleştirilmekte. Kanun çerçevesinde yönetmelik yayınlandı. Bu sürecin dışarısında başkaca nedenler ile çekilen araçlar söz konusu. Çok sayıda haciz dışında çekilen araçlarımız mevcut. Bu araçlarla ilgili de bir çalışma bekliyoruz. Bu konuda Maliye Bakanlığının bir çalışma yapmasını istiyoruz. Çünkü çok sayıda otomobil, yıllardır bu otoparklarda alınmadan kalıyor. Bu araçların kamu yararı çerçevesinde milli sermayeye kazandırmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. Öte yandan, bilirkişi raporunun ardından, ekspertiz raporlarıyla birlikte E-UYAP üzerinden açık arttırmayla satılacak otomobillerin, ikinci el piyasasını etkileyeceği öngörülürken, bakıma ihtiyaç duyan araçlar hem motor ustası, hem de kaportacıları hareketlendirecek.

Patlamada bir çocuğu ölen diğer çocuğu ile birlikte yaralanan babaya haciz şoku Haber

Patlamada bir çocuğu ölen diğer çocuğu ile birlikte yaralanan babaya haciz şoku

Talihsiz baba, kaybettiği manevi tazminat davasında karşı tarafın avukatının talep ettiği 25 bin liralık avukatlık ücreti için maaşına haciz gelince hayatının şokunu yaşadı. Edinilen bilgiye göre, 5 yıl önce Gürsu ilçesinde bir fabrikada buhar kazanı patlaması sonucu , 5 işçi hayatını kaybetmiş, 16 işçi de yaralanmıştı. Bu patlamada hayatını kaybedenlerden biri de 18 yaşındaki Yasin Saraç’tı. Hayatını kaybeden gencin babası Ramazan Saraç, patlamanın ardından fabrikaya maddi ve manevi tazminat davası açtı. 200 bin liralık maddi ve manevi tazminat almaya hak kazandı. Patlamadan sonra fabrika sahibinin malları üzerinden devretmesi üzerine baba bu parayı alamadı. Baba Ramazan Saraç çocuğu Yasir Saraç’ın hayatını kaybettiği patlamayla alakalı fabrikaya küçük çocuğu Tesnim Saraç, (6) için de maddi ve manevi tazminat davası açtı. Küçük çocuğu için açtığı davadan 20 bin lira maddi tazminat kazanan aile bu parayı fabrika sahibinin üzerine mal olmadığı için temin edemedi. Baba Tesnim Saraç için açtığı manevi tazminat davasını ise kaybetti. Bu davayı kaybedince karşı tarafın avukatı faiziyle birlikte 25 bin liralık avukatlık ücretini küçük çocuktan talep etti. Çocuğun varisi babası olduğu için borç babaya kaldı. Durumu olmadığı için bu parayı ödeyemeyen babanın maaşına haciz geldi. Hayatını kaybeden çocuğunun acısıyla yaşayan baba; kazandığı davalardan tazminatlarını alamadığı gibi ayrıca kendisine çıkan avukatlık ücreti sebebiyle ne yapacağını şaşırdı. Başından geçenleri anlatan Ramazan Saraç, "Çocuğum Yasir Saraç 2017 yılında Gürsu ilçesinde gerçekleşen fabrikadaki kazan patlamasından hayatını kaybetti. Ben bu olaydan sonra fabrikaya kendim ve çocuğum adına maddi ve manevi tazminat davası açtım. Kendi adıma açtığım maddi ve manevi tazminat davalarından 200 bin lira kazandım ama patlamadan sonra fabrika sahibi üzerindeki malları devretmesi üzerine parayı hala alamadım. Ayrıca 6 yaşındaki çocuğum Tesnim Saraç için de karşı tarafa maddi ve manevi tazminat davası açtım. Bu davada da maddi olarak 20 bin lira kazandım. Manevi olarak açtığım davayı kaybettim. Bu davayı kaybettiğim için karşı tarafın avukatı avukatlık ücretini çocuğumdan talep etti. 25 bin liralık ödeme çıktı. Bu parayı durumumuz olmadığı için ödeyemedik. Çocuğun velisi ben olduğum için maaşıma haciz geldi. Hem çocuğum patlamada öldü; onun acısını yaşarken paramızı alamadığımız gibi birde başımıza bu haciz çıktı ne yapacağımızı şaşırdık. Yardım bekliyoruz" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.