Hava Durumu

#Hasar

Yeni Marmara Gazetesi - Hasar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hasar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Rektör Yılmaz, Yangının Bıraktığı Hasar İle İlgili Bilgi Verdi Haber

Rektör Yılmaz, Yangının Bıraktığı Hasar İle İlgili Bilgi Verdi

Bursa Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsü içindeki ormanlık alanda çıkan yangının hasarı ortaya çıktı. 766 dekar orman zarar görürken, 131 dekar biçilmiş alan yandı. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise yangınla alakalı son durumu aktararak, '131 dekar biçilmiş alan yandı. Arıcılık Geliştirme ve Uygulama Merkezi'nde (AGAM) 30 adet arı kovanı küle döndü. Veterinerlik Fakültesi'nde 10 ton buğday, 20 ton kuru yonca, 30 ton saman, 1 traktör yanarken, hayvan barınakları hasar aldı. Çiftlikte yaşayan hayvanların tamamı da kurtarıldı' dedi.  Dün 14.30 civarında Uludağ Üniversitesi kampüs içindeki orman yangınının hasarı ortaya çıktı. 40'tan fazla kara aracı 4 helikopter ve 2 uçakla birlikte binden fazla personel yangını kontrol altına almayı başardı. Soğutma çalışmalarının hala devam ettiği yangının boyutları da gün yüzüne çıktı. Kampüs içerinde 766 dekar orman alanı zarar gördü. 131 dekar biçilmiş alan yandı. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise yangınla alakalı son durumu aktardı.  Şehrin ciğerlerinin yandığını ifade eden Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz sözlerine şöyle başladı; "Öncelikle üniversitemize, Bursa'mıza ve ülkemize geçmiş olsun diyorum. Bu yangının bu şekilde en az zararla atlatılmasında katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Bursa Uludağ Üniversitesi'nin yaklaşık 7 bin 500 dönüm civarında bir ormanı var. Bursa'nın aynı zamanda akciğerlerini ifade ediyor. Dün yoğun bir rüzgar vardı, sahada olanlar biliyorlar. Kampüsümüzün dışında, Yolçatı mevkiinde başladı ve hızlı bir biçimde sınırlarımıza geldi ve bizim çam ormanlarımıza sıçardı. Hızlı bir biçimde bütün yetkililer başta üniversitemizin personeli olmak üzere valiliğimiz, belediyelerimiz, itfaiye, AFAD, AKOM hep birlikte hızlı bir biçimde müdahaleye başladı. Öğleden sonra 14.30 civarında başladı. Bizim kampüsümüze 5-10 dakikada ulaştı. 50 yıllık çam ağaçlarında oluşan ormanda hızla büyümeye devam etti. Hava araçları kampüs içindeki göletten su alarak müdahale ederken, karadan ekipler de çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Bu gölet zamanında BUSKİ tarafından yapılmış ve bu durumda ne kadar işlevsel olduğunu gördük" dedi.  766 dekar alan zarar gördü  766 dekarlık bir alanın zarar gördüğünü ifade eden Yılmaz, "Valiliğimizin koordinasyonunda AKOM, AFAD, itfaiyemiz, Büyükşehir Belediyemiz, ilçe belediyelerimiz başta olmak üzere İstanbul, Balıkesir, Yalova belediyelerinden takviyeler geldi. Kendi personelimiz her an zaten sahanın içerisindeydi. Alanlar açarak yangının kampüsün merkezine doğru ilerlemesini durdurdu. Gece boyu da soğutma faaliyetleri devam etti. Bugün de etraftaki araçlardan görüyorsunuz. Sahada, ormanın içinde, her yerde soğutma çalışmaları devam ediyor. Şu an rüzgar yok ama rüzgar çıktığında bugünü de tetikte geçireceğiz. Yeniden bir alevlenme olmasını istemeyiz. Kabaca bir tespit yaptığımızda ne tür bir hasar olduğunu size şu şekilde ifade edebilirim; 7 bin 500 dönüm civarında bizim ormanımız var. Bunun 766 dekarı zarar görmüş durumda. 131 dekar biçilmiş alanımız vardı. Bir tür anız gibi düşünün. Orası zarar gördü. Arıcılık Geliştirme ve Uygulama Enstitüsü'nde 30 adet arı kovanını kaybettik. Ormanın içerisinde bir yapısı var. Yerli arı ırkı üretimi de dahil olmak üzere önemli bilimsel çalışmalar yapılıyor. Şükürler olsun ki orayı kurtardık. İki fakültemiz ve bir meslek yüksekokulumuz oldukça etkilendi. Veteriner Fakültesi, Ziraat Fakültesi ve Mennan Pasinli Aşçılık Meslek Yüksekokulumuz etkilendi" diye konuştu.  Bütün hayvanlar kurtarıldı  Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların hepsini kurtardıklarını belirten Rektör Yılmaz, "Sosyal medyada farklı iddialar yayıldı. Veteriner Fakültesi çiftliklerinde hem de Ziraat Fakültesi çiftliklerindeki büyükbaş ve küçükbaş hayvanların tamamını kurtardık. Burada gayretlerinden dolayı başta Veteriner Fakültesi Dekanı ve ekibine, Ziraat Fakültesi Dekanı ve ekibine ayrıca teşekkür ediyorum. Canları pahasına mücadele ettiler. Ahırlardaki hayvanları hızla güvenli bölgelere sevk ettiler. Tek bir hayvan kaybımız bile olmadı. Veteriner Fakültesinin uğradığı zararlar şöyle; 10 ton buğday, 20 ton kuru yonca, 30 ton saman, bir adet traktörümüz yandı. Hayvan barınaklarında bir miktar hasar meydana geldi. Çiftlik hayvanlarında kaybımız yok. Personel ya da öğrenci can kaybımız şükürler olsun ki yok. En büyük tesellimiz zaten can kaybının yaşanmamasıdır. Ziraat Fakültesinin 80 dekarlık biçilmemiş buğday tarlası yandı. Elma, armut, ayva, şeftali, fındık, zeytin gibi, muhtelif meyve ağaçlarından oluşan 2 bin ağaçlık Ziraat Fakültemizin eğitim amaçlı da kullandığı ağaçlar kül oldu. Kampüs dışından önce oraya sıçradı. Orada 2 bin ağaç büyük ölçüde zarar gördü. Hemen hepsi yanmadı ama fiilen büyük ölçüde zarar gördü. Ziraat Fakültesi'nde bir eğitim uygulama binamız vardı. Onun çatısı zarar gördü. Onun yanından sıyırarak yangın devam etti. Mennan Pasinli Meslek Yüksek Okulu (Atçılık) koruma demirleri ve bin balyalık da yonca kaybımız var. Yangın şu anda kontrol altına alındı. Ama birkaç gün daha tetikte olacağız. Daha önceki yıllarda da kampüs dışından başlayıp kampüsümüzü tehdit eden yangın riskleri ortaya çıkmıştı. Kampüs alanına girmeden söndürülmesi başarılmıştı. Ama bu sefer maalesef korkulan oldu, alanımıza sirayet etti. Ama sağ olsun bütün yetkililerimiz şu anda sahada. Ormanın iç yollarını genişletme yönünde büyük gayret gösteriliyor. Kontrol altına aldık. Toplam alanımızın yaklaşık yüzde 10'luk kısmını etkilemiş oldu" dedi.  Hızlıca ağaçlandırma çalışması yapılacak  Yapılan protokol ile birlikte hızlıca ağaçlandırma çalışması yapacaklarının altını çizen Yılmaz, "Dün Bakan yardımcımız ona da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Kendisi de dün burada sahadaydı ve kendisiyle görüştük. Tarım ve Orman Bakanlığı ile bir protokol imzalayacağız ve ekim ayı gelmesiyle birlikte ağaçlandırma çalışmalarına başlayacağız. Hızlı ağaçlandırma kampanyalarımıza öğrencilerimiz zaten güçlü destek vereceklerdir. Kamuoyunun da desteğiyle hızla kaybettiğimiz ağaçlarımızı yeniden hayata, kampüsümüze kazandıracağız. Üstelik bu sefer yeni, yangına karşı daha dayanıklı ağaçları seçeceğiz. Ormanların bakımı, ıslahı meselesinde de bakanlığımız tam destek vereceklerini söylediler" şeklinde konuştu.  "Öğrenciler bu akşam yurtlarına davet edilecek"  "Yurtların çevresinde bulunan ormanlar öğrenci yerleşimi açısından son derece güzel. Fakat yangın hızla orayı tehdit etmeye başlamasıyla ara yollarla kestik" diyen Yılmaz, "Alevlerin yurtlara varmasını engellemiş olduk. Ama alevler öylesine süratli gidiyordu ki, öğrencilerimiz zarar görmesin diye bir geceliğine öğrencilerimizi tahliye ettik. O tahliyede İl Gençlik Spor Müdürümüz başta olmak üzere yine bakanlığımız büyük destek verdi. YÖK Başkanımız da anbean krizi yakinen takip etti ve yoğun desteğini kendisinden gördük. İl Gençlik Spor Müdürümüz şehirdeki ve Görükle'de ki yurtları hemen devreye soktular. Ve ortada tek bir öğrencimizi bırakmadan onları yerleştirdik. Bugünü de rahat atlatırsak, ki sahaya hakimiz öyle görünüyor, hayırlısıyla bu akşam öğrencilerimizi tekrar yurtlara davet edeceğiz" dedi.  "Hastanenin boşaltılması söz konusu olmadı"  Yılmaz sözlerini şöyle tamamladı; "Hastane konusunda yine bir yaygın haber ortada dolaştı. Hastanenin tahliyesi diye bir şey söz konusu olmadı. Yine yangının gidişatı hastane yönüne doğruydu ama hastane orman alanımızın bir hayli dışında kalıyordu. Kampüsün oldukça merkezinde yer alıyor. Öyle bir risk kendini göstermedi. Ama yine de hastanemiz kendi eylem planı var. Kriz eylem planı var. Bu konuda son derece tecrübeli. Hazırlıklı bir biçimde beklediler. Olabilecek buradaki yaralanmalar, kazalar vesaireye karşı acillerini hazır tutmanın yanında temel bir sıçrama, yangının oraya gelmesine karşı da tedbirler aldılar. Ayakta olan hastaların bir kısmını tedbiren taburcu ettiler. Onun dışında herhangi bir biçimde hastanede bir tahliye söz konusu olmadı. Tehlike oraya kadar varmadı" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan Adıyaman’da kalıcı konutların temelini attı Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan Adıyaman’da kalıcı konutların temelini attı

Adıyaman’da kalıcı deprem konutlarının temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla atıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem konutlarını verilen desteklerde göz önüne alınırsa vatandaşımıza hibe seviyesinde veriyoruz” dedi.   Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük depremde en ciddi hasarı alan illerden olan Adıyaman’da 4 bin 431 kalıcı deprem konutu için temel atma töreni düzenlendi. Demokrasi Meydanı’ndaki törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Öncelikle bugün 5. gününe ulaştığımız Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum. Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 50 binden fazla insanımızın acısı hala tazedir. Adıyaman ile birlikte bazı illerimizi depremle birlikte bir de sel felaketi izledi. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ansızın hayatımızdan kopup giden sevdiklerimizin hatıraları yüreklerimizde hep yaşayacak. Depremin milyonlarca insanımızın yüreğinde yaptığı yaraları sarmak için gece gündüz çalışıyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Bey ilk günden beri burada koordinasyonu yürütüyor. AFAD'dan karayollarımıza, güvenlik güçlerimizden sağlıkçılarımıza kadar belediye başkanlarımız hep birlikte Adıyaman’da koordinasyon içerisinde görev aldılar ve burada çalışıyorlar. Sivil toplum kuruluşlarımızın gayretlerini yakinen takip ediyorum. Hepsinden Allah razı olasın. İlk günlerde önceliğimiz olan arama kurtarma yerini zamanla enkaz kaldırma faaliyetleri aldı. Bir yandan geçici barınma alanlarını kuruyor, diğer yandan kalıcı konutların inşasına başlıyoruz. Acil ihtiyaçları karşılamak için çadırdan konteynere kadar tüm barınma imkanlarını seferber ettik. Bölge genelinde geçici barınma merkezlerinde 2,5 milyon insanımızı misafir ediyoruz. Adıyaman başta olmak üzere depremde hasar alan şehirlerimizin tamamında kurulumu hızla süren konteyner evlerin sayısını kısa sürede 100 bine çıkaracağız. Ayrıca diğer barınma alternatiflerini de hızla devreye alıyoruz. Hasarsız ve az hasarlı evler yavaş yavaş kullanılmaya başlandı” dedi.  “İlk bir yıl içerisinde de 319 bin konut ve köy evi inşa edeceğiz”  Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu depremde Adıyaman’da yıkık, yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olarak 37 binin üzerinde binada 95 bine yakın bağımsız bölüm tespit edildi. Deprem bölgesinin tamamında bu sayı 312 bin binada 900 bin bağımsız bölüme kadar çıkıyor. Yaptığımız planlamaya göre deprem bölgesinde toplamda 650 bin, ilk bir yıl içerisinde de 319 bin konut ve köy evi inşa edeceğiz. Adıyaman’da inşa edeceğimiz yaklaşık 50 bin köy evi ise, 23 bin 640’ı bulacak. İster il ve ilçe merkezlerinde, ister köylerde olsun evi yıkılan veya kullanılamaz hale gelen hiçbir Adıyamanlı kardeşimizi mağdur etmeyeceğiz. Her kardeşimizi yeni yuvasına mutlaka kavuşturacağız. Kentsel dönüşüm projeleriyle diğer alanları güvenli hale getireceğiz. Geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraş ve Hatay’da deprem konutlarının temellerini attık. Bugün de 4 bin 431’i Adıyaman’da olmak üzere 22 bin 467 kalıcı deprem konutumuzun daha temelini atıyoruz. Böylece yapım sürecini başlattığımız konut ve köy evi sayısı 56 bin 323’e ulaştı. Bu arada 500 bin konut ve 1 milyon alt yapılı arsa projemizin deprem şehirlerimize isabet eden bölümleriyle ilgili çalışmaları da sürdürüyoruz. Adıyaman’da İlk Evim için 2 bin 650 konutun, İlk Arsam için de 6 bin 250 arsanın hak sahiplerini kura çekilişleriyle belirledik. Deprem gününden beri vatandaşlarımıza çeşitli kalemlerde yaptığımız ödemelerle destek oluyoruz. Her depremzede aileye 10’ar bin lira ödeme yaptık. Yakınları vefat edenlere acil ihtiyaçları için 100 bin lira veriyoruz. Taşınma desteği olarak kiracı ev sahibi ayırımı yapmadan 15 bin lira ödüyoruz. Kira desteği olarakta aylık 3 bin ila 5 bin lira olarak ödeme yapıyoruz. Üretimi desteklemek, çarkları yeniden döndürmek için sanayicilerimize, esnaflarımıza sunduğumuz ilave imkanlar var. Mazot, gübre, hayvancılık, yem bitkileri ve su ürünleri gibi desteklerle çiftçilerimizin zararlarını telafi ediyoruz” şeklinde konuştu.  “Yapılan yardımlar göz önüne alındığında vatandaşlara konutları hibe seviyesinde veriyoruz”  Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer afetlerde konutları yarı fiyatı bedelle 2 yıl ödemesiz 20 yıl vade ile verdik. Mesela bir önceki Elazığ depreminin ardından inşa ettiğimiz 2+1 evlerin aylık ödemesi 510 liradan, 3+1 evlerin ödemesi ise 730 liradan başlıyor. Toplam borçta 214 bin liraya ancak çıkıyor. Köy evlerini de benzer rakamlarla hak sahiplerine veriyoruz. Vade süresi olan 20 yılın sonunda aylık ödeme miktarı sabit kalıyor. Verilen destekler göz önüne alındığında devlet deprem konutlarını vatandaşlarına hibe seviyesinde bir usulle teslim ediyor” ifadelerini kullandı.  “Bunlar bol keseden atıyor, gelirsem ‘Her şey bedava olacak’ diyor”  Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birilerinin milletin ne yaşadığından devletin ne yaptığından ve insanımıza hangi imkanı sunduğundan habersiz oldukları anlaşılıyor. Bunlar her hususta olduğu gibi yalan yanlış beyanlarla ortalığı karıştırmaya çalışıyor. Bay Kemal'i biliyorsunuz. Bir şey anlatmaya gerek var mı. Yalan yanlış haberlerle 'Biz geleceğiz, her şey bedava olacak.' 11 tane büyükşehir belediyen var. Senin bu belediyelerin acaba Adıyaman’a ulaştılar mı. Ama AK Partili belediyeler buradalar. Yıllardır afet bölgesinde çalışan bakanlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, gönüllülerimizin emeklerini hiçe sayan bu zihniyeti ben milletime havale ediyorum. 14 Mayıs'ta bunun hesabını sormaya var mısınız. Bizim bu safsatalarla kaybedecek vaktimiz yok. Kalıcı konutların inşasını inanılması zor bir hızla başlatıyoruz. Bir yıl içerisinde 319 bin konutu ve köy evini alt yapısı, kamu binaları, sosyal tesisleri, ticari alanlarıyla birlikte teslim etmekte kararlıyız. Dünyada bu kadar kısa sürede böylesine büyük bir konut inşası ancak bizim birikimimiz, azmimiz, tecrübelerimiz ve kararlılığımızla mümkündür. Van, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerini yaşayan vatandaşlarım bunun şahididir. Bugüne kadar milletimize verdiğimiz sözlerin tamamını tuttuk. Allah’ın izniyle deprem bölgelerine de verdiğimiz sözümüzü de Allah’ın izniyle yerine getireceğiz. Afet yaralarını sarmadan biz rahat, huzur bulmayacağız. Adıyaman’ın önünde yaptığımız atılımlarla diğer şehirlerle birlikte yepyeni bir dönem açılmıştı. Deprem yol açtığı yıkımla Adıyaman’ın canını yakmış olabilir. Ama bu şehrin geleceğini ve umutlarını yıkmaya ne 7.7 ne de 7.6 büyüklüğündeki sarsıntı yetmez” diye konuştu.  “Bay Kemal terörün parlamentodaki uzantılarıyla kol kola seçime giriyor”  Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nice sınamalara maruz kaldık. Terörle mücadeleyi başardık mı, şu anda teröristler var mı, şu anda PKK nerede. Evelallah bu iktidar bu terör örgütlerini gömdü ve gömmeye devam edecek. Ama şu anda Bay Kemal PKK terör örgütünün parlamentodaki uzantılarıyla el ele, kol kola dolaşıyor mu. Onlarla beraber bu seçime hazırlanıyor mu. Bunlara cevabı en güzel şekilde sandıkta vereceğiz” diye konuştu.  Temel atma törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve diğer protokol üyeleri ile vatandaşlar katıldı.

Post covid sendromu göz ardı edilmemeli Haber

Post covid sendromu göz ardı edilmemeli

VM Medical Park Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Serap Ket Alkan, "Covid-19 enfeksiyonu sonrası halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, geçmeyen öksürük, eklem ve kas ağrıları, uyku bozuklukları, hafıza ve yoğunlaşma bozuklukları, baş ağrısı, tat ve koku kaybı, depresyon ve anksiyete gibi belirtilerin 12 haftadan uzun sürmesi, bu durumu açıklayacak başka sebeplerin hastada dışlanması olarak tanımlanır. Bu süreç 20 haftaya kadar uzayabilmektedir. Covid geçiren hastayı düzenli takip ve değerlendirme önem arz eder. Hiperinflamatuar sürecin devamı ile konak viral rezervinde devam eden virüs aktivitesi süreçten sorumlu tutulmaktadır. Hastalık esnasında servis ve yoğun bakım yatışı gerektiren ağır seyirli covid, 50 yaş üstü olmak, kadın cinsiyeti (risk 2 kat fazla), diyabet, KOAH, koroner arter hastalığı gibi hastalıklara sahip olanlarda sık görülür” şeklinde konuştu. Post Covid sendromunda akciğerlerde meydana gelen değişikleri anlatan Uzm. Dr. Alkan, şu bilgileri paylaştı: “Nefes darlığı ve öksürük en sık görülen keşiflerdir. Yapılan çalışmalarda hafif-orta dereceli covid de yüzde 30-40, ağır covitte yüzde 65 oranında nefes darlığı tespit edilmiştir. Pulmoner fibrozis, post viral reaktif hava yolu disfonksiyonu, organize pnömoni, bronşektazi, küçük hava yolu hastalığı, tromboemboli, pulmoner hipertansiyon, cilt altı amfizem, pnömotoraks, pnömomediastinum covidin sebep olduğu akciğer hastalıklarıdır. Bu sebeple hastalar göğüs hastalıkları uzmanı tarafından takip edilmelidir. Uygun değerlendirme amacıyla solunum fonksiyon testi için önerilen süre 3 aydır. Takiplerde klinik iyileşme radyolojik iyileşmeye göre erkendir. Tedavi sonunda akciğer görüntülemesinde lezyon varlığı aktif hastalığı göstermez. Hafif hastalıkta dâhi 4. ayda klinik iyileşmesi tam olan vakalarda tomografi sonuçları görülebilmektedir. Nefes darlığı olan post covid hastalarında evde oksijen takibi, oksijen düşüklüğü olanlarda ise göğüs hastalıkları uzmanı kontrolü ile kortizon tedavisi ve oksijen tedavisi, pulmoner iyileştirme önerilmektedir. Covid enfeksiyonu olan kişide PCR pozitif iken akciğer kanseri operasyonun ölümcül riski yüzde 26’dır. Semptomları gerileyen kişilerde 7 hafta beklenme ile oluşan risk, covid geçirmeyenlere göre aynı bulunmuştur. Dolayısıyla 7 hafta beklenmesi tavsiye edilir." Çarpıntı, göğüs ağrısı ve baskı hissinin; nefes darlığının da sık belirtilerden olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Alkan, “Covid kalpte miyokardit, perikardit, aritmi, post taşikardi disotonomi ve kalp yetmezliğine neden olabilir. Obezite, diyabet, hipertansiyon ve ileri yaşın kalpte etkilenme riskini artırdığı bilinmektedir. Yapılan çalışmalarda ABD’de kalp tutulumu oranı yüzde 50, Almanya’ da ise yüzde 70 oranında bildirilmektedir. Virüs direkt damar yapısına nüfuz ederek hasar yapar, aterom plaklarını bozarak plak rüptürü ile kalp krizi, damar endotel hasarı ile pıhtı (emboli) ,direkt miyokard hasarı ile ölümcül ritm bozukluğu oluşturur. Hastaların yüzde 27’sinde venöz tromboz, yüzde 3,7’sinde arteriyel - atar damar- trombozu tespit edilmiştir. Akut hastalık sonrası 90 gün venöz trombo emboli riski devam etmektedir. Bu süreçte antikoagulan tedavi açısından hasta değerlendirilmelidir” açıklamasında bulundu. Uzm. Dr. Alkan, Post Covid sendromunda beyinde meydana gelen değişikleri şöyle anlattı: “Nöronların direkt virüs tarafından tutulum ve hasarı, otoimmünite, kan beyin bariyeri hasarı, kan pıhtılaşması nedeniyle nörolojik etkiler oluşmaktadır. Covid nedenli hastaneye yatanların yüzde 80’inde nörolojik etkilenme tespit edilmiştir. Asemtomatik hastalarda dahi beyin damarlarında enflamasyon belirlenmiştir. İnme(felç) , epilepsi, baş ağrısı, uyku bozuklukları, nöropati, miyopati, koku ve tat kaybı keşifleri klinik olarak kendini gösterebilir. Kişide kas ağrıları, genel güçsüzlük, parestezi, duyu kaybı söz konusu ise nöroloji uzmanı tarafından görüntüleme ve elektro fizyolojik inceleme önerilir. Ayrıca Covid geçirenlerin yüzde 10’unda, ağır hastalık geçirenlerin yüzde 30’unda ‘beyin sisi’ adı verilen özel bir klinik tablo görülebilir. Baş ağrısı, yoğunlaşma bozukluğu, kelimeleri unutma, zihinsel bulanıklık, sinirlilik atakları, anksiyete, konuşma güçlüğü, baş dönmesi, karar verme zorluğu, çoklu iş yapamama, tat ve koku kaybı ile kendini gösteren bir tablo olup Alzheimer ve demansa yatkınlık oluşur. Fransa verilerine göre covid geçirenlerin yüzde 30’unda hafıza kaybı ve yoğunlaşma bozukluğu tespit edilmiştir. ABD’de 4 milyon kişilik anket çalışmasında ise hastalığın ikinci ayında 20 kişiden 1’inde beyin sisi tespit edilmiş olup covid hastalığı ne kadar şiddetli seyretmişse beyin sisi sıklığı o kadar fazla görülmüştür. Tedavide multidisipliner yaklaşım önemlidir. Oksijen seviyesi düzeltilmeli, düzenli uyku, beslenme, egzersiz, açık havada 20 dakikalık yürüyüşler önerilmektedir. Anksiyete halinde psikolog desteği alınmalıdır. Beslenmeye dikkat edilmeli özellikle glutatyon, aminoasitler selenyum, vitamin ve mineraller (b ve c vitaminleri, magnezyum) omega 3 alınması önerilmektedir.”

Bursa’nın envanterini çıkartacak ekipler eğitiliyor Haber

Bursa’nın envanterini çıkartacak ekipler eğitiliyor

Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem felaketlerinin ardından Bursa’da da başlayan deprem afetine hazırlık çalışmaları için Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin koordinasyonuyla, ilgili Akademik Odalar, Yıldırım Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi arasında ‘Hızlı Tarama Yöntemi’ ile bina risk değerlendirmesi yapmak üzere Teknik İşbirliği Protokolü, Nilüfer Belediyesi, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi ve Mimarlar Odası Bursa Şubesi arasında da Ticari Alanlarda Taşıyıcı Sistem Kontrolü Protokolü imzalanmıştı. İmzalanan protokollerin ardından İMO Bursa Şubesi, duyuru yaparak başvuruda bulunan üyelerine eğitimler düzenleyecek. İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi tarafından verilen ilk eğitime Mimarlar Odası Bursa Şubesi üyeleri ve ilgili Belediyelerin çalışanları da katıldı. İMO Bursa Şube Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen eğitimin açılışında konuşan İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Gonca Hüyüklü, süreci şu şekilde aktardı; “6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin ardından ülkemizin 4’üncü büyük kenti olan Bursa’da yapı stoklarının ve niteliklerinin belirlenmesi amacıyla yerel yönetimler ile ortak hizmet protokolleri imzalanmıştır. Bunlardan ilki Nilüfer Belediyesi ile yapılan ve Mimarlar Odası Bursa Şubesi ile paydaş olduğumuz protokol olup içeriği ise ilçe sınırları içindeki ticari işletmelerin taşıyıcı sistem kontrollerinin yapılması şeklindedir. Burada yapılacak olan çalışma altında ticari birim bulunan yapının projesi ve yerindeki mevcut durumunun ve taşıyıcı sisteme herhangi bir müdahale yapılıp yapılmadığının kontrolünün sağlanması ayrıca korozyona maruz kalıp kalmadığının gözlemsel olarak tespiti şeklindedir. İkinci protokolümüz ise Bursa Büyükşehir Belediyesi ile imzalan ve Binaların Bölgesel Deprem Risk Dağılımının Belirlenmesi amacıyla yapılacak olan envanter çalışmasıdır. Bursa Büyükşehir Belediyesi ile yapılan bu protokoldeki paydaşlarımız ise ilgili meslek odalarımız, Bursa Teknik Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesidir. Bu protokol çerçevesinde ilk etapta 3 merkez ilçeyi yani Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım’ı kapsayan hızlı tarama testi çalışmasına başlanacaktır. Verilecek eğitimlerden ilki aplikasyon eğitimidir. Eğitimlerimiz devam edecek olup tamamlandıktan sonra sınav gerçekleştirilecek ve sınav sonucunda başarılı olan meslektaşlarımız web sayfasında yayınlanarak duyurulacak ardından bu meslektaşlarımız odamız tarafından istihdam edilecektir.” Eğitimde Bursa Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Deprem Gerçeği ve Bursa sunumunu yaparak, sahada hasar tespiti uygulamalarını anlattı.

Şanlıurfa'da selin izleri siliniyor Haber

Şanlıurfa'da selin izleri siliniyor

Şanlıurfa 1 ayı aşkın süredir doğal afetlerle mücadele ediyor. İlk olarak 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen kentte, büyük yıkımlar ve can kayıpları yaşandı. Ensonhaber'in haberine göre, henüz yaralar sarılmaya devam ederken 14 Mart gecesi ise şiddetli şekilde başlayan sağanak yağmur, sel felaketine yol açtı. Ana erterlerde yaşanan su taşkınlarının ardından cadde ve sokaklar adeta göle döndü, alt geçitleri de su bastı. Birçok otomobil ve vatandaş da sel sularına kapıldı. Şu ana kadar 3 bin 154 kişinin konut, iş yeri, araç ve muhtelif ev eşyasının zarar gördüğü tespit edildi. Su tahliyesi ve çamur temizliği devam ediyor Bölgede 16 kişinin hayatını kaybettiği belirlendi. 5 kişiye mezar olan Abide Köprülü Kavşağı'nda ise ekiplerin çalışması günlerce devam etti. Şimdilerde kentte hasar tespit çalışmaları devam ederken su tahliyesi ve çamur temizliği de sürüyor. Mehmetçik selin izlerini siliyor Bu süreçte en büyük görev bir kez daha kahraman Mehmetçik'e düştü. Deprem nedeniyle bölgede olan jandarma, polis ve asker sel felaketinin ardından teyakkuza geçti. Evlerinde mahsur kalan vatandaşları kurtarmak için köprü kuran Mehmetçik, 8'inci günde ise kentte çamur temizliğini sürdürüyor. 10 bin asker görevde TOMA'ların da kullanıldığı çalışmalarda, 10 bin personel ve bin 687 araç ile selin izleri siliniyor. Aynı zamanda sele kapılarak günlerce kaybolan vatandaşların bulunması için de polis ekiplerince arama-kurtarma çalışmalarına destek verildi. Mehmetçik'in desteği ile kentte hayatın kısa sürede yeniden normale dönmesi amaçlanıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.