Hava Durumu

#Hasat

Yeni Marmara Gazetesi - Hasat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hasat haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Coğrafi İşaret Belgeli 'Ordu Kivisi'nde Hasat Devam Ediyor Haber

Coğrafi İşaret Belgeli 'Ordu Kivisi'nde Hasat Devam Ediyor

Türkiye'nin ‘coğrafi işaret belgeli' ilk kivisi olan 'Ordu kivisi'nde hasat devam ediyor. Bu yıl 6 bin tondan fazla rekolte beklenen kivinin Ordu iline yaklaşık 300 milyon TL ekonomik katkı sağlaması hedefleniyor.   Ordu'da 1993 yılında fındığın yanında ek gelir sağlaması amacıyla dikilen kivi üretimi yaygınlaşıyor. 30 yıl önce hobi amaçlı başlanan kivi, 2019 yılında coğrafi işaret belgesi aldı. Geçen yıllarda il genelinde yaklaşık 9 bin ton kivi üretimi yapılırken, hava şartları, hastalıklar ve zararlılar nedeniyle bu yıl rekolte 5-6 bin tona geriledi. Buna rağmen, büyük kısmı yurt dışına ihraç edilen kivinin Ordu ili ekonomisine yaklaşık 300 milyon TL katkı sunması hedefleniyor.  “Fiyatlar geçen yıla göre yüzde 100 arttı”  Ordu Kivi Üreticileri Birliği Başkanı Yusuf Uzunlar, “Ordu'da ürün güzel, kalitede de sıkıntı yok. Türkiye'de ilk defa coğrafi işaret belgesi alan Ordu Kivisi. Geçen yıl fiyatımız birinci sınıf kivide 20 liraydı, bu yıl 40 lira, yüzde 100 artış var. Bu üretici ve bizim adımıza sevindirici bir durum. Rekolte olarak tam tahmini rekolte elimizde yok ancak 5-6 bin ton rekolte olacaktır diye tahmin ediyoruz. Bu da ilimize 250-300 milyon TL girdi sağlayacaktır. Kivinin güzel yanı peşin para satılması, işçiliği yok, 10 ton kiviyi 10 kişi bir günde toplayabiliyor. Kivide şuan sorun yok ancak ilerleyen günlerde kuraklıkla ilgili sorun olabilir diye düşünüyorum” dedi.  “Raf ömrü uzun, aroması güzel”  Ordu Kivisi'nin raf ömrü uzun olduğu gibi tadının da güzel olduğunu kaydeden Uzunlar, “Aroması da iyi bu nedenle tercih ediliyor. Düzgün bir yerde muhafaza edildiği takdirde nisan ayına kadar bekletilebilir. Toplama yapılırken de dikkat edilmesi lazım, kasada bir kivi bile ezildiği zaman diğer kivileri de olgunlaştırıyor. Alıcının sıkıntıya düşmemesi adına dikkatli toplamamız lazım” şeklinde konuştu.  "Fındık hasadından daha kolay"  Kivi hasadında çalışan işçiler ise fındık hasadına göre daha kolay olduğunu, eğlenceli bir şekilde hasat yaptıklarını söyledi. Ordu Kivisi'nin kalite ve aroma olarak güzel olduğunu söyleyen işçiler, hasattan memnun olduklarını belirttiler. 

“Adana muz üretiminde 3'üncü sırada” Haber

“Adana muz üretiminde 3'üncü sırada”

Adana'da hasadına başlanan muzun kilogram fiyatı serada 27 liradan alıcı bulurken çiftçinin yüzü gülüyor.   Mersin ve Antalya'dan sonra en fazla muz üretilen il olma özelliğini taşıyan Adana'da, üreticilerin yeni gözdesi muzun yetiştirildiği sera sayısı günden güne artıyor. Adanalı çiftçiler, 2017 yılından bu yana verilen devlet destekleri sayesinde muz ekim alanını 5 yılda 75 dönümden 7 bin 558 dönüme çıkardı. Ülke genelinde üretilen 850 bin ton muzdan, yaklaşık 45 bin tonu Adana'da hasat ediliyor.  Muz ekim alanlarının artması ve yüzde 145.8'lik gümrük vergisi sayesinde ithalatın da önüne geçildi.  Öte yandan kentte 7 bin 558 dönüm alanda ekim yapılan ve hasadı başlayan muzdan yaklaşık 45 bin ton rekolte hedefleniyor. Muz hasadı sırasında İhlas Haber Ajansı'na konuşan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, son yıllarda ise özellikle Akdeniz'e kıyısı bulunan illerde muz üretiminin oldukça arttığını ve ülke ihtiyacının büyük bölümünün yerli üretimle karşılanmaya başlandığını söyledi.  “Muzun kilogram maliyeti 20 lira”  Doğan, “Devlet teşvikleri muz üretiminin artmasına çok katkı sağladı. 2024 1 Ocak itibariyle muz üretimine kota konuldu. Biz şu anda ülkemizde muzda kendi kendine yeten ülkelerden biriyiz ve ihtiyacımızın tamamını karşılıyoruz. Eğer gümrük vergisi konulmasaydı muz üretimi bu kadar artmayacaktı. Fiyatlar 10 gün önce 35-36 lirayken şu anda muzun kilogram fiyatı 27 liradan alıcı buluyor. Maliyet 20 lira ve bazı muz seralarında 5 ton, bazılarında 6-8 ton verim alıyoruz” dedi.  “Adana muz üretiminde 3'üncü sırada”  Tarımsal planlama kapsamında artık muz serası kurulmadığını anlatan Doğan, “Adana'da 7 bin 558 dönüm alanda muz üretimi var. Adana ili olarak muz üretiminde 3'üncü sıradayız. Üretim planlaması yapıldığı için ve şu anda Türkiye'de üretilen muzun ülke ihtiyacını karşıladığı için muz üretimi yasaklandı. Devletimizin de desteğiyle Adana'yı yerli muz üretiminde marka ve lider bir kent haline getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı. 

Zeytin Sezonu Açıldı Haber

Zeytin Sezonu Açıldı

Zeytinde önemli üretim merkezlerinden biri olan Kilis'te, hem sofralık hem de yağlık olarak değerlendirilen zeytinin hasadına başlandı.   Türkiye'nin zeytin ve zeytinyağı üretim merkezlerinden olan Kilis'te asırlık ağaçlardan toplanan zeytinlerin yağa ve sofralara dönüşmesinin zahmetli yolculuğu başladı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte zeytin tarlalarının yolunu tutan çiftçiler tarım işçileriyle birlikte asırlık ağaçlardan olgunlaşmış zeytinleri tek tek topluyor. 300 bin dekar alanda 4 milyon zeytin ağacında hasadın başladığını söyleyen Kilis Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Güven Özdemir, ‘‘Oylum Hüyük'te yapılan kazı çalışmalarında 4 bin 500 yıllık zeytin çekirdeğinin bulunduğu Kilis'te hasat başladı. Almanya'da düzenlenen Uluslararası zeytinyağı yarışmasında Kilis yağı altın madalya almıştı. Kilis'in zeytinyağı tadı ve aroması diğer yağlara göre polifenol oranının yüksek, asit oranının düşük olması kaliteli olmasını öne çıkartıyor. Bu sezon kent genelinde hasadına başlanılan zeytinde 10 bin ton zeytinyağı bekliyoruz'' dedi.  3 kuşaktır zeytin üreterek hem yağlık hem de sofralık olarak ürettiği ürünleri dünyanın dört bir tarafına gönderdiğini söyleyen genç girişimci Enes Kaplan, ‘‘ Büyüklerimizden bizlere kalan 3 kuşaklık tarlalarda geçimimizi sağlıyoruz. Devletimizden destek alarak hem üretim yapıyoruz hem de yağa dönüştürerek dünyanın dört bir tarafına gönderiyoruz. Hasadını yaptığımız bahçelerde 3 kuşaktır geçimimizi sağlıyor. Sabahın ilk ışıklarından tarım işçileriyle birlikte topladığımız zeytinleri fabrikamıza götürüp kendimiz sıkmaktayız. Geleneksel yöntemlerle sıkılan ve son aşamasına başında beklediğimiz zeytinyağını paketleyip alıcısına gönderiyoruz'' diye konuştu. 

Adana'da Mandalina Hasadı Başladı Haber

Adana'da Mandalina Hasadı Başladı

Türkiye’nin en önemli tarım üretim merkezlerinden Adana’da mandalina hasadı başladı. Sıcak havanın verimi etkilediği ve kent genelinde 379 bin dönüm alanda ekilen mandalinadan 500 bin ton rekolte bekleniyor.   Türkiye’de üretilen mandalinanın büyük bir oranını karşılayan Adana’da erkenci Primasol, Eary-N, Okitsu Wase ve Miho Wase cinsi mandalinalarda hasat başladı. Kentte yaklaşık 379 bin dönüm alanda üretimi yapılan mandalinayı bahçelere giren işçiler el emeğiyle toplanıp kamyon ve tırlara yüklüyor. İç ve dış pazara gönderilen erkenci mandalinalar bahçede 15-18 liradan alıcı buluyor.  Sıcak hava verimi etkiledi  Öte yandan, sıcak havanın etkisini gösterdiği Adana’da bu sene birçok ürün gibi mandalina da etkilendi. Geçen sene 1 milyon tonun üzerinde verim alınan mandalinadan bu sene 500 bin ton rekolte bekleniyor.  “Çiftçinin yüzü gülmüyor”  Hasat sırasında İhlas Haber Ajansı’na konuşan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Adana’da iklim şartları nedeniyle narenciyenin tamamında verim kaybı var. Geçen yıl 3 milyon 200 bin ton narenciye rekoltesi varken bu sene 1 milyon ton civarı narenciye bekliyoruz. Şuanda fiyatlar iyi ama verim alamadığımız için çiftçinin yüzü gülmüyor” dedi.  “500 bin rekolte bekliyoruz”  Fiyatların bahçede 15-18 lira arasında olduğunu belirten Doğan, “İlerleyen günlerde fiyatlar 20 lirayı da geçer ama yine çiftçimiz para kazanamayacak. Geçen yılın 3’te 1’i oranında anca verim var. Geçen sene kent genelinde 1 milyon 350 bin ton mandalina verimi alırken bu sene 500 bin ton mandalina rekoltesi bekliyoruz” ifadelerini kullandı.  Mandalina üreticisi Uğur Özgiray ise fiyatların iyi ancak verimin çok düşük olduğunu söyledi. 

Yaş Çay Hasadında Sona Yaklaşıldı, Çay Tohumu Toplama Dönemi Başladı Haber

Yaş Çay Hasadında Sona Yaklaşıldı, Çay Tohumu Toplama Dönemi Başladı

Rize'de çay sezonunda sona yaklaşılınca müstahsillerin yeni gelir kapısı çay tohumu toplamak oldu.   Çay bitkisinin yaprağından beyaz çay, yeşil çay, matcha, oolong çayı, siyah çay üretilirken yemekler, tatlı atıştırmalıklar ve dondurma için çay pudrası üretiliyordu. Bunun yanı sıra Rize Belediyesi'nin kurduğu mangal kömürü fabrikası da çayın çöpünü değerlendirdi. Hizmete giren fabrika sayesinde çayın işlendikten sonra kalan çöpünden de pelet ve mangal kömürü üretimi başladı. Son olarak çay müstahsilleri çayın en eski bilinen kısmı, tohumu için çay bahçesine girmeye başladı.  Trabzon, Ordu, Giresun gibi çay bitkisinin az olduğu bölgelere gönderildiği bilinen çay tohumları sayesinde yeni alanlarda çay bitkisinin ekimi bu tohumlar ile gerçekleşiyor. Ayrıca Rize Ziraat Odası önceliğinde yapımı devam eden çay tohumu fabrikası faaliyete girdiğinde çay tohumu yağı ve bu yağdan sabun üretimi gerçekleşecek. Çay tohumunda kilogram fiyatının belirlenmesini bekleyen çay müstahsilleri topladıkları tohumlar için kilogram başına 12-14 TL bandında bir fiyat bekliyor.  3. sürgün yaş çay kampanyasının bitmesi ile çay tohumu toplamak için bahçeye girdiklerini dile getiren Fatma Akyar “Çay tohumu topluyoruz. Çay bitti şimdi çay tohumu başladı. Allah rızkımızı verdi topluyoruz bizde. Bin kere şükürler olsun” derken, komşularıyla birlikte çay bahçesine girerek imece usulü çay tohumu topladıklarını kaydeden Binnaz Köksal ise “Allah bize bir rızık verdi, çayımızı verdi. Çay sezonu bitti şimdide çay tohumunu verdi. Komşularla imece usulü topluyoruz. Çayımızı kahvemizi içiyoruz. Sonra giriyoruz çay bahçesine. Çok mutlu oluyoruz. Tabi toplaması biraz zor oluyor. Biraz güzel fiyat verirseler çok mutlu oluruz” şeklinde konuştu.  Topladıkları çay tohumlarını iyi bir fiyata satmak istediklerini dile getiren çay müstahsili Neriman Çomoğlu ise “Çayı bitirdik, hayırlısıyla kampanyayı kapattık. 3. sürgünü kapattık. Boş durmak yok. Eylül ayı memleketimizin en güzel zamanı. Bu güzel günleri çay tohumu ile değerlendirmeye çalışıyoruz. İyi bir fiyat verirseler bize çok memnun oluruz. Bu çay tohumları yeni çay bahçelerinin ekiminde kullanılacak. Ayrıca yeni fabrika yapılıyor, gıdada, boya sanayide kullanacak" ifadelerini kullandı. 

Çiftçilerden Halaylı Kutlama Haber

Çiftçilerden Halaylı Kutlama

Yozgat’ta hububat ekili arazisini 6 yıl önce badem bahçesine çeviren Seyit Erol isimli çiftçi, 10 dönüm alandan 2 tonu geçkin ürün elde edince hasadı halay çekerek kutladı.   Yozgat'ın Çekerek ilçesine bağlı Arpaç köyünde çiftçilik yapan Seyit Erol, daha önce hububat ekimi yaptığı 10 dönümlük kıraç arazisini 6 yıl önce badem bahçesine çevirdi. Arazinin kıraç olmasının yanı sıra sulama maliyetinin de yüksek olması nedeniyle hububattan beklediği verimi alamayan Erol, 2017 yılında 10 dönüm arazisini 600 badem fidanı ile buluşturarak ilk verimini 2020 yılında 300 kilograma yakın ürün elde ederek aldı. Verimin her yıl artarak devam ettiği badem bahçesinden Erol, bu yıl 2 tonun üzerinde ürün elde edince mutluluğunu badem hasadında halay çekerek gösterdi. "Badem hasadı bu yıl umduğumuzdan da daha bereketli oldu"  Bademin kabuklu fiyatının kilogramının bu yıl 200 lira olduğunu belirten Erol, verimin geçen seneye oranla bu sene yüksek olduğunu ifade etti. Erol, “Badem hasadı bu yıl umduğumuzdan da daha bereketli oldu. Bahçemizde 10 dönüm alandan 2 tonu geçkin ürün elde ettik. Şu an burada 600 ağaç var ve bu yıl verim çok iyi oldu” dedi.  "Diğer ürünlere nazaran zahmetli olsa da verimi çok iyi"  Daha önce 10 dönümlük alanda hububat ekimi yaptığını ancak badem kadar verim alamadığını da aktaran Erol, “Buraya daha önceleri arpa, buğday ekiyorduk ancak kuraklıktan dolayı fazla verim alamıyorduk. Ben de araştırma yaptım ve buraya badem dikmeye karar verdim. Şimdi de rabbimin izni ile iyi ürün almaya başladık. 6 yıl önce bu badem ağaçlarını diktim ve 4 yıldır da verim alıyorum. Diğer ürünlere nazaran zahmetli olsa da verimi çok iyi. İmece usulü gelip badem hasadımızı yaptık, gerek elimizle gerekse makine yardımıyla bademleri çırpıyoruz. Bizim gibi çiftçileri desteklemek için vatandaşlara günlük badem tüketmelerini tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.  Badem hasadına katılan Arpaç köylülerinden Galip Aydan ise bu yıl bademde yüksek verim elde ettiklerini söyledi. 

Bursa'da Aronya Hasatı Zamanı Haber

Bursa'da Aronya Hasatı Zamanı

Bursa'nın İnegöl ilçesinde bin dekar alanda yetiştirilen aronya hasadı başladı. İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, genç çiftçiler Samet Özcan ve Emircan Baydur'un yetiştirdiği Bahçekaya Mahallesi'nde aronya bahçesini ziyaret etti.   Ziyaretin ardından hasadın başladığını belirten Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, "İnegöl'de aronya hasadımız başlamış durumda. Şu anda Bahçekaya mahallesindeyiz. İnegöl'ümüzde bin dekar alanda aronya üretilmekte ve gitgide çoğalacağını biliyoruz. Fakat aronyanın tanıtımıyla ilgili bir sıkıntımız var. Bunu daha önce aronya fideleri dağıtırken de söylemiştik. Bu kadar yararlı bir meyve kendisine henüz bir pazar bulamadı. Ancak ona rağmen şu an buradaki bahçedeki ürünlerin hepsi satılmış durumda. Ben bunu daha önceden bir önceki belediye başkanıma ifade etmiştir. Şu an Mustafa Bozbey'in yanına gittiğim zaman bunu açıkladım. Hatta kendisini aronya hasadına davet ettim. Bizim sıkıntımız Pazar sorunu. Aronya genelde eğilimli yerlerde ekiliyor. Ovada ekilen bir ürün değil. Daha çok orman bölgelerindeki toprakların değerlenmesi anlamında çiftçiye daha çok gelir sağlıyor ve yaban mersini gibi toprak seçmiyor. Aronyadan her yerde verim alabiliyorsunuz. Bu anlamda bizim için önemli bir meyve. Sadece pazarla ilgili sorun hallettiğimiz zaman İnegöl'ümüzde hatrı sayılır üretimi yapılacaktır. Dönümünde 1 ton alınıyor. Fiyatta şu an toptanda 100 lira civarı satılıyor. Tabi perakende değerlendirdiğin zaman 250-300 civarında satış yapabiliyorsunuz" dedi.  Genç çiftçi Samet Özcan ise, "Gençler olarak çiftçilikten uzaklaştırdılar. Biz kuzenimle beraber bir tarım işine girelim dedik. Allah'a şükür güzel yetiştirdik. Kendimizi buraya adadık. Yapacağız diye düşünüyoruz. Baya bir şeyler becerdik. Daha da yapacağız İnşallah. Aronyanın çok faydası var. Bütün doktorlar yüzyılın meyvesi diyor. Şeker hastalığına, tansiyona, kansere bile iyi geliyor. Öyle duyduk. Orasını Rabbim bilir, biz yetiştiriyoruz. Millete de şifa olmasını diliyoruz. Talep şu an çok iyi değil. Yeni yeni piyasaya girmeye çalışıyoruz. Birkaç yerden müşteri bulduk. Onlarla devam etmeyi düşünüyoruz. Önümüzdeki zamanda daha güzel olur diye ümidimiz var" dedi. 

Bursa'da 'Santa Maria' Hasatı Haber

Bursa'da 'Santa Maria' Hasatı

Türkiye'nin armut bahçesi olan Bursa'nın Gürsu ilçesinde 'Santa Maria' cinsi armudun hasadı başladı. 50 bin tonun üzerinde rekolte beklenen ilçede işçiler 40 derece sıcaklıkta hasat yaptı.   Dünyanın en verimli ovalarından birisi olan Gürsu Ovası'nda Santa Maria armudu için hasat başladı. Gürsu'da 50 bin Bursa genelinde ise 100 bin tonun üzerinde rekolte beklenirken, işçi bulmakta zorlanan üreticiler çareyi üniversite öğrencilerinde buldu. 40 dereceleri bulan sıcaklıklara rağmen yaz tatilinde tarlada çalışan öğrenciler hem ev ekonomisine destek oldu hem de haçlıklarını çıkardı. Geçtiğimiz yıla göre yüzde 30 daha fazla verim aldıklarını söyleyen üreticiler, Santa Maria armudunun tarlada 35 liradan satıldığını ifade etti.  Santa Maria'nın raf ömrü uzun oluyor  Santa Maria armudunun ince kabuklu ve şekerlenmesinden dolayı uzun süre çürümeden kalabildiğini söyleyen armut üreticisi Enes Uğur, "Armut hasadımız çok iyi geçti. Armut Bursa için çok güzel bir ürün, fiyatı da çok güzel. Bu sene güzel bir kar elde etmek istiyoruz. Hastalıksız ve dolusuz çok güzel bir sezon olmasını ümit ediyoruz. Bu armut İtalya'dan geldiği için Santa Maria diyoruz. Santa Maria armudunun özelliği ise ince kabuklu olması ve şekerlenmesi. Bu topraklarda yetiştiği için raf ömrü uzun oluyor. Santa Maria armudu başka bölgede buradaki gibi ince kabuklu ve raf ömrü uzun olmuyor" dedi.  Rekolte yüzde 30 arttı  Geçtiğimiz yıla göre yüzde 30 daha fazla verim aldıklarını ifade eden Uğur, "Rekolte bu sene geçen seneye göre yüzde 30 daha fazla. 10 ton meyve beklenen bahçelerden 13-14 ton meyve toplanıyor. İsrail pazarı Filistin'deki zulümden dolayı kapalı ama Rusya, Suudi Arabistan, Irak gibi yerlere ihracat devam ediyor. Araplar daha çok küçük armutları, Ruslar ise büyük armutları seviyorlar. Armutlarımızın yüzde 60-70'i Rusya'ya gidiyor" şeklinde konuştu.  Üniversite öğrencileri sıcak havalara rağmen destek veriyor  İşçi bulmanın zor olduğunu kaydeden Uğur, 40 dereceleri bulan sıcaklıklara rağmen üniversite öğrencilerinin tarlada hasada destek verdiklerini söyleyerek, "Normalde çalıma saatlerimiz 8.00-17.00 ama biz 6.00-15.00 arasında çalışıyoruz. Yapılan anlaşmaya göre farklı saatlerde de çalışan var. Armudun budaması eylül ayında başlayıp nisan ve mayıs ayına kadar devam ediyor. Şubat ayında da ilaçlaması başlıyor. Armudun bu zamana kadar gelmesi çok zorlu bir süreçten geçiyor. Armut ağacının yetişmesi aşağı yukarı 30 yıl sürüyor. 100 dönüm kadar Santa Maria hasadı yapılıyor. 20'şer kişiden oluşan 3 grup halinde çalışıyoruz. 5-6 kişi günde 20 ton mal topluyor. İşçi bulmak biraz zor. Daha doğrusu işini iyi yapan yok. Üniversite öğrencileri bize destek oluyor. İşçilerin aldığı para çalışma saatine göre değişiyor. 900 liraya da çalışan da var, bin liraya da çalışan var. Armudun kilosunun fiyatı tarladan çıkma büyük boy 35 lira, küçük boyları ise 17-18 lira arası" diye konuştu.  50-55 bin ton arası rekolte bekleniyor  Armut hasadında bu yıl çiftçinin yüzünün güldüğünü ifade eden Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez, "2024 yılı Santa Maria hasadına yaklaşık 3-4 gün önce başladık. Rekoltemizde bu sene kayıp yok. 50-55 bin civarında rekoltemiz var. Hasat yoğun bir şekilde devam ediyor. Bereketli bir sezon yaşıyoruz. Bizdeki satış fiyatı ya erken dalda satış fiyatı olur. 18-20 kilogram civarında bir satış oldu. Ayrıca ürünü kendileri toplayıp depoya teslim eden çiftçi arkadaşlarımız, 30-35 lira bandında ürünü depoya teslim ediyorlar. Gürsu olarak 50-55 bin ton civarında bir Santa Mariamız var. Bursa'ya baktığımız zamanda toplam 100 bin ton Santa Maria var. 20 gün hasat yapıp piyasaya sokarsanız, her yer armut sirkesi, armut çürüğü olur. Bunun böyle olması mümkün değil. Bunun için ürünler depoya girmek zorunda. Ürünü periyotlar halinde 6-7 ay içinde depodan pazara çıkarmak zorundasınız. 100 bin ton armudu 20 günde pazara çıkardığınızda ne satabilirsiniz, ne tüketebilirsiniz" dedi. 

Yaban Mersininde Hasat Zamanı Haber

Yaban Mersininde Hasat Zamanı

 İnegöl’ün gözde tarım değerlerinden biri olan yaban mersininde hasat başladı. İnegöl’de 20 köyde toplam bin 500 dekarda üretimi yapılan mavi yemişin Tuzla Mahallesindeki hasat etkinliğine katılan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, “Yaban mersini İnegöl için yeni ve kıymetli bir ürün. Bu yıl 100 ton rekolte bekliyoruz” dedi.   Güçlü bir sanayi şehri olma özelliğinin yanında tarımsal değerleri ve bereketli topraklarıyla da adından söz ettiren İnegöl’de yeni trend, 10 yıl önce keşfedilen yaban mersini. Son yıllarda ülkemizde de yurt dışında da talebin oldukça arttığı yaban mersini meyvesi, İnegöl’ün yeni marka değerleri arasında yerini aldı. İlk olarak 10 yıl önce önder çiftçilerin Tuzla Kırsal Mahallesinde deneme ekilişleri yaparak başladığı yaban mersini serüveni, her geçen gün yeni mavi yemiş tarlaları oluşmasıyla katlanarak gelişiyor. Bugün İnegöl’de 20 kırsal mahallede toplam bin 500 dekar alanda üretimi yapılan mavi yemiş üreticiler için önemli bir gelir kapısı oldu.  Protokolden hasada destek  Sağlık anlamında ciddi faydaları olmasıyla birlikte ihracatta da güçlü bir ürün olan yaban mersininde Temmuz ayıyla birlikte hasat başladı. İnegöl Kaymakamı Eren Arslan, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Bursa İl Tarım Müdürü İbrahim Acar, AK Parti İnegöl İlçe Başkanı Mustafa Durmuş, İnegöl İlçe Tarım Müdürü Kamil Oruç ve meclis üyelerinin katılımıyla yapılan hasat etkinliğinde protokol üyeleri yaban mersini tarlalarında ürün topladı.  Her geçen yıl ekiliş ve üretim artıyor  Yaban mersini tarlalarında açıklamalarda bulunan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, “Yaban mersini İnegöl için yeni ve kıymetli bir ürün. Şehrimizde bir 10 yıllık geçmişi var Yaban mersininin. Şu an Tuzla köyümüzdeyiz, burası İnegöl’ümüzün 1100 rakımlı bir köyü. Burada tamamen organik tarım yapılıyor. Daha önce Yaban mersini şehrimizde yetiştirilen bir ürün değildi. Mavi Yemiş olarak aslında bunu ifade etmemiz lazım. Çünkü tescili de bu yönde. Önder çiftçilerimizin denemeleriyle burada ilk ekilişler başladı. Sonrasında bizler de tüm paydaşlarımızla; belediyelerimiz, Tarım Müdürlüklerimiz, Ziraat Odalarımız, üniversitelerimizin destek ve katkılarıyla bu alanlara katkı sağlamaya çalıştık. Her geçen yıl da artık üretim artmaya devam ediyor. Tabi çiftçilerimiz gerçekten bu ürünlerimizin bakımlarını yapıyor, ilaç verilmiyor. Yaban mersini yüksek rakımlı yerlerde ve ph değeri yüksek alanlarda yetiştiriliyor. Bugün gerçekten çok büyük katma değer oluşturmaya başladı. Geçmiş yıllarda 6 ton, 30 ton gibi rakamlar konuşulurken bu yıl artık 100 ton verim bekliyoruz. Tarlalarda fidanlarımızın gelişimi ve büyümesiyle rekolte de artıyor” dedi.  Bu ürün İnegöl için bir kıymet ifade ediyor  Yaban mersininin üreticiler için yeni bir geçim kaynağı olduğuna da dikkat çeken Taban, “Sağlık yönüyle de çok kıymetli bir ürün. İhracatı yapılan bir ürün. Şu anda da şehrimizde yaklaşık bin 500 dönüm alanda ekiliş var. Bu rakam giderek her geçen yıl artıyor. Çiftçilerimiz ürünün burada yetiştiğini gördükçe Yaban mersini ekenler artıyor. Bizler de İnegöl Belediyesi olarak üreticilerimize ücretsiz toprak analizi desteği sağlıyoruz. Dolayısıyla bu ürün artık İnegöl için bir kıymet ifade ediyor” diye konuştu  Yaban mersininden pek çok ürün yapıldığını belirten Taban, “Ürünün yaşını toplayıp doğrudan pazara satabiliyoruz. İnegöl yaban mersini haricinde de meyve üreten, meyvecilikte iddialı bir şehir. Biz ürünlerimizi daha katma değerli hale getirmek için bir kurutma tesisi kurduk. Yaban mersinini de yine kurutulmuş halde satıyoruz. Aynı zamanda yaban mersiniyle çeşitli lezzetler üreterek bir katma değer sağlamış oluyoruz. Reçeli, tatlıları, içecekleri, lokumu, keki gibi pek çok ürünle daha katma değerli hale geliyor yaban mersini. İnegöl için önemli bir ürün olmaya devam edecek” şeklinde konuştu.  İnegöl Belediyesi'nin üreticiye her zaman destek olacağını ifade eden, “Belediyelerimiz özellikle fidan destekleri noktasında bu gibi yeni ürün ekilişlerine destek sağlıyorlar. Doğru yerde doğru üretimi yapmak için de toprak analizi desteği veriyoruz. Yine Üreten Çiftçiler Kooperatifimizle bu alanda çeşitli katkı ve desteklerimiz var. Tesisler kuruyoruz” dedi.  İnegöl 8.7 milyar lira tarım geliri elde etti  Kaymakam Eren Arslan ise “İnegöl ülkemiz için de katma değer üreten kıymetli bir şehir. İnegöl’ümüz köftesiyle, sanayisi ve mobilyasıyla daha çok bilinse de çok ciddi bir tarım şehri İnegöl. 8,7 milyar TL tarım geliri elde eden bir bölge. Aynı zamanda tarımda çeşitliliğin olduğu, buğdaydan tutun da ayçiçeğine, meyve üretimine, sebze üretimine kadar çok geniş bir deseni var. Son yıllarda da Kaymakamlığımızın, Büyükşehir ve İnegöl Belediyelerimizin, Ziraat Odamızın ve tüm diğer paydaşlarımızın katkılarıyla alternatif ve gelir getirici ürünler üzerinde yapılan çalışmalarla şu an bulunduğumuz Tuzla köyümüzde yaban mersini üretimi yapılmakta. Her yıl üretim hem alan olarak hem rekolte olarak artarak devam ediyor. Şu anda İnegöl’de 20’den fazla mahallemizde mavi yemiş üretimi yapılıyor. Bu ürünler sadece iç piyasaya değil ihracata da gidiyor. Hem yaş hem kuru meyve olarak tüketimi mümkün” diye konuştu. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.