Hava Durumu

#İlaç

Yeni Marmara Gazetesi - İlaç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İlaç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kalp Hastalarına Uyarı: Aşırı Sıcaklara Dikkat! Haber

Kalp Hastalarına Uyarı: Aşırı Sıcaklara Dikkat!

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte sıcaklıkların artması kalp krizi riskini artırıyor. Özellikle yaşlıların, kronik hastalığı olanların ve kalp hastalarının yüksek sıcaklıklardan daha fazla etkileneceğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mahmut Özdemir, dikkat edilmesi gereken konularda bilinçlenmenin hayati önem taşıdığının altını çizdi. Özdemir, kalp hastalarını ve kronik hastaları sıcak havalarda ilaç kullanımı konusunda da uyardı.   Yaz sıcaklarıyla beraber kalp krizi riski de arttı. BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mahmut Özdemir, “Yüksek sıcaklıklar, vücudun ısı düzenleme mekanizmalarını zorlar ve kalbin daha fazla çalışmasına neden olur. Vücut ısısını dengelemek için kalp daha hızlı atar ve bu durum kalp üzerindeki stresi artırır. Ayrıca aşırı sıcaklar vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesini bozarak, kalp krizi riskini artıran faktörlerden biri olan kan pıhtılaşma eğilimini artırabilir” dedi.  Doç. Dr. Özdemir, kalp krizi belirtilerini şöyle sıraladı:  “Göğüs ağrısı veya rahatsızlık, kol, sırt, boyun, çene veya mideye yayılan ağrı, nefes darlığı, soğuk terleme, mide bulantısı veya baş dönmesi, yoğun yorgunluk veya halsizlik hissi kalp krizi belirtisi olabilir.”  Alınması gereken önlemler  Doç. Dr. Özdemir, “Sıcak havalarda mümkün olduğunca serin ve klimalı ortamlarda vakit geçirin. Eğer evde klima yoksa, alışveriş merkezleri veya kamu binaları gibi serin yerlerde zaman geçirmeyi tercih edin. Susuz kalmamak için su tüketimini artırın. Alkol, kafein ve şekerli içeceklerden kaçının. Çünkü bu tür içecekler vücuttan daha fazla su kaybına neden olabilir. Özellikle günün en sıcak saatlerinde (10.00-16.00) ağır fiziksel aktivitelerden kaçının. Egzersiz yapacaksanız sabah erken saatlerde veya akşam serinliğinde yapmayı tercih edin. Pamuklu, hafif ve bol giysiler giyerek vücudunuzun nefes almasını sağlayın. Şapka ve güneş gözlüğü kullanarak doğrudan güneş ışığından korunun” tavsiyelerinde bulundu.  Bazı ilaçlar vücudun sıcaklığa verdiği tepkiyi değiştirebilir  Kalp hastalığı veya başka kronik rahatsızlığı olanların sıcak havalarda bu ilaçları nasıl kullanacakları yönünde doktorlarıyla konuşmaları gerektiğini söyleyen Özdemir, bazı ilaçların vücudun sıcaklığa verdiği tepkiyi değiştirebildiğini belirtti. Ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini, taze meyve, sebze ve su oranı yüksek gıdalar tüketerek vücudunu serin kalmasına yardımcı olunmasını, düzenli olarak kalp sağlığının kontrol ettirilmesi ve hastaların doktorlarının önerilerini takip etmesi gerektiğini söyleyen Özdemir, özellikle yaz aylarında herhangi bir göğüs ağrısı veya rahatsızlık hissi durumunda hemen tıbbi yardım alınmasını önerdi. Özdemir, sözlerini şöyle noktaladı:  “Yaz aylarında yüksek sıcaklıkların kalp krizi riskini artırabileceği unutulmamalıdır. Kalp sağlığınızı korumak için yukarıdaki önlemleri alarak sıcak havaların olumsuz etkilerinden kaçınabilirsiniz. Eğer kalp krizi belirtilerinden herhangi birini yaşarsanız derhal bir sağlık profesyoneline başvurmanız hayati önem taşır.” 

Dr. Günsel'den Kalp Hastalarına Önerilerde Bulundu Haber

Dr. Günsel'den Kalp Hastalarına Önerilerde Bulundu

Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları, en çok kalp hastaları için risk oluşturuyor. Kardiyoloji uzmanı Dr. Aziz Günsel, kalp hastaları için aşırı sıcaklarda hayat kurtaracak önerilerde bulundu.   Haziran ayında hava sıcaklıkları, sadece Türkiye ve Kıbrıs’ta değil neredeyse bütün Avrupa’da mevsim normallerinin çok üzerinde seyretmeye devam ediyor. Üstelik Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün tahminleri bu yıl, yaz mevsiminde sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde kalmaya devam edeceğini gösteriyor.  Aşırı sıcaklar ise birçok hasta grubu için risk oluşturuyor. Kalp hastaları ise sıcak havalardan en çok etkilenen risk gruplarının başında yer alıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji uzmanı Dr. Aziz Günsel, hava sıcaklığının artması nedeniyle kalp hastalarının karşı karşıya kalabileceği risklerle ilgili uyarılarda bulunarak alınması gereken önlemleri sıraladı.  Sıcaklıkların artmasıyla birlikte terlemeye bağlı olarak yaşanan su ve tuz kaybının kalp hızında artışa neden olduğunu vurgulayan Dr. Aziz Günsel, bu durumun kalbin iş yükünü artırdığını söyledi. Dr. Günsel, bu nedenle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, kalp damarlarında tıkanıklık veya stent bulunan ya da bypass hikayesi olan hastaların sıcak havalarda özellikle dikkatli olmaları gerektiğini belirtti.  Sıcak havalarda beslenme çok daha önemli  Dr. Aziz Günsel, kalp hastalarının sıcak havalarda alabileceği önlemlerle ilgili de açıklamalarda bulundu. Yaz aylarında beslenme ve uygulanacak diyetin çok daha önemli bir hale geldiğini söyleyen Dr. Günsel, “Kalp hastaları yaz aylarında yağlı, kızartma türü ağır ve sindirimi zor gıdalar yerine sebze ağırlıklı, bol posalı, haşlama veya ızgara türü gıdalar almalıdır. Öğünler sık ve alınan gıdaların da az miktarlarda olması faydalı olacaktır” ifadesini kullandı.  Gününüzü sıcaklığa göre ayarlayın  Dr. Günsel’in dikkat çektiği konulardan biri de günlük aktivitelerin zamanlamasının iyi ayarlanması. “Gündüz güneş ışınlarının dik olarak yansıdığı saatlerde dışarı çıkılmaması, denize girilmemesi, bu saatlerde aşırı efor gerektiren aktivitelerden kaçınılması ve sıcak saatlerde alkol alınmaması gerekmektedir” diyen Dr. Günsel, “Tok karnına denize girmek kalp hastaları için tehlikeli olabilir” dedi. Efor sarf ettirecek aktiviteler için doğru zamansa, sabah erken ve akşam serin saatleri. “Bu saatlerde kalp hastalarının kendilerini aşırı yormayacak şekilde yürüyüş yapması veya yüzmesi yararlı olacaktır” diyen Dr. Günsel, “Göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, baygınlık hissi gibi şikayetler oluştuğunda en yakın sağlık merkezine başvurarak kontrolden geçilmelidir” uyarısında da bulundu.  İlaç kullanımı doktor denetiminde yaza uygun planlanmalı  Düzenli ilaç kullanan kalp hastalarının, ilaç dozlarının hava sıcaklığı ve vücutta neden olduğu değişimler göz önünde bulundurularak doktor denetiminde yeniden düzenlenebileceğini söyleyen Dr. Aziz Günsel, özellikle idrar söktürücü ilaç kullanan hastaların dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. “İdrar söktürücü ilaç kullanan kalp yetmezliği veya yüksek tansiyon hastalarında aşırı sıvı kaybına maruziyet, halsizlik, yorgunluk veya ritim bozuklukları görülebilir” diyen Dr. Aziz Günsel, bu tip ilaç kullanan hastaların doktor takibinde ilaç dozlarının yeniden düzenlenmesini öneriyor. 

Polikistik Overdan Muzdarip Kadınlara Uzmanından Öneriler Haber

Polikistik Overdan Muzdarip Kadınlara Uzmanından Öneriler

Kadınların çocuk sahibi olmasını zorlaştıran polikistik over sendromunun tedavisinde ana hedefin hastanın sağlığının iyileştirilmesi ve doğurganlığının korunması olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Erdal Özmen, "Yaşam tarzı değişiklikleri tedavide ilk sırada yer alır. Egzersiz, sağlıklı beslenme ve ideal kiloya ulaşma şikayetlerin çoğunu azaltabilir" dedi.   Polikistik over sendromunun (PKOS) kadınlarda en sık görülen hormonal bozuklukların başında yer aldığını ifade eden VM Medical Park Mersin Hastanesi'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Erdal Özmen, hastalık hakkında bilgilendirme yaptı.  "Tanı sadece ultrasonla konulamaz"  Günümüzde polikistik over sendromunun ailesel yatkınlık gösteren ve özellikle üreme çağındaki kadınlarda birçok sistemi etkileyen metabolik bir hastalık olarak tanımlandığını dile getiren Özmen, tanının önemli olduğunun altını çizerek, "Klinik pratikte en sık görülen yanlışlardan biri, sadece ultrason bulgularına dayanarak hastalara PKOS tanısının eksik veya yanlış konulmasıdır" diye konuştu. PKOS tanısında en çok kullanılan kriterlerin 'Rotterdam Kriterleri' olarak bilinen kriterler olduğunu vurgulayan Özmen, buna göre teşhis için "Overlerin fonksiyon bozukluğu (yumurtlamanın az olması veya hiç olmaması), laboratuvar ile veya klinik sonuçlarına bakarak kanda androjen hormon yüksekliğinin gösterilmesi ve ultrasonda polikistik overlerin gösterilmesi" parametrelerinden en az ikisinin hastada bulunması gerektiğini kaydetti.  "Tiroit hastalıkları ve ilaç kullanımları tanıda ekarte edilmeli"  Tanıda en önemli faktörün ilişkili hastalıkların ekarte edilmesi olduğunun altını çizen Özmen, "İyi bir hikaye, detaylı muayene ve ultrasondan sonra ve gerekirse laboratuvar testleriyle androjen salgılayan yumurtalık tümörleri, böbrek üstü bezi tümörleri, adet düzensizliği yapan tiroit hastalıkları, prolaktin (süt hormonu) yüksekliği ve ilaç kullanımları ekarte edilmelidir" dedi.  "Yumurtlama bozukluğu adet görememe şeklinde ortaya çıkabilir"  Hastalığın belirtilerine de değinen Özmen, "Polikistik over sendromu yumurtlama bozukluğu ve kanda androjen seviyesinin artışıyla belirtilerini verir. Özellikle yumurtlama bozukluğu sonucunda adet görememe veya uzun aralıklarla adet görme şeklinde kendini gösterebilir" şeklinde konuştu. Polikistik over sendromunun diğer sık rastlanan belirtilerini, "İnsüline karşı direnç, kiloda artış, saç dökülmesi, tüylenme, sivilce, yüz bölgesinde yağlanma, iltihap, düzensiz adet, cildin kararması, baş ağrısı, kısırlık, depresyon" şeklinde sıralayan Özmen, teşhis için bu bulguların hepsinin aynı anda bulunmak zorunda olmayabileceği gibi özellikle adet düzensizliği ile başvuran her genç kızda da polikistik over sendromu olmayabileceğinin altını çizdi.  "Tedavi hastanın yaşı ve şikayetlerine göre düzenlenir"  Tedavi yaklaşımlarından da bahseden Özmen, "PKOS tedavisi, hastanın yaşı, beklentileri ve şikayetlerine yönelik olarak düzenlenir. Ana hedef hastanın sağlığının iyileştirilmesi ve doğurganlığının korunmasıdır. Yaşam tarzı değişiklikleri ilk sırada yer alır. Egzersiz, sağlıklı beslenme ve ideal kiloya ulaşma şikayetlerin çoğunu azaltabilir" dedi.  "Tedavide ilaçlar sıklıkla kullanılır"  İlaçların PKOS tedavisinde sıklıkla kullanıldığını sözlerine ekleyen Özmen, "Hormon dengesinin sağlanması ve adet düzensizlikleri için doğum kontrol hapları, insülin direncinin düşürülmesi için Metformin, çocuk tedavisi için yumurta uyarıcı tedaviler uygulanmaktadır. Cerrahi müdahaleler doğurganlık sorunlarına sebep olabilecekleri için pek tercih edilmemektedir. Sonuç olarak, amaç kistlerin ortadan kaldırılması değil, hastalığın sebep olduğu düzensizliklerin ve sorunların çözümüne yönelik olmalıdır" diye konuştu.

'Suratsız doktor' davası! Yargıtay o kararı bozdu Haber

'Suratsız doktor' davası! Yargıtay o kararı bozdu

Yüksek Mahkeme kararında; sanığın, doktora söylediği 'İlla yüzüne mi hapşırmam lazım, suratsız doktor, bu ne biçim doktor'' biçimindeki sözlerin hakaret suçunu oluşturmayacağına vurgu yapıldı. Ayağındaki rahatsızlık sebebiyle aile hekimine giden B.L., iddiaya göre, doktordan grip için de ilaç yazmasını istedi. Bunun üzerine aile hekimi, muayene etmeden ilaç yazamayınca olanlar oldu. Öfkelenen hasta B.L., "İlla yüzüne mi hapşırmam lazım, suratsız doktor." dedi. Sinirlerine hakim olamayan hasta, koridora çıkarak "Bu ne biçim doktor.’" şeklinde sözler sarf etti. Doktorun şikayeti üzerine B.L. hakkında Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Hakaret' suçlamasıyla dava açıldı. Mahkeme; sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, anılan maddenin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 7 bin TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Kararı sanık avukatı temyiz edince devreye Yargıtay 4. Ceza Dairesi girdi. Oy birliği ile alınan kararda; sanığın 'suratsız doktor' ifadesinin hakaret olmadığı vurgulandı. Kararda şu ifadelere yer verildi: "Sanığın katılan doktora ayağındaki rahatsızlık nedeniyle muayene olduğu muayene sonucunda katılanın kendisine reçetesini yazdığı ortadadır. Ancak sanığın daha sonradan doktordan grip ilaçlarını yazmasını da istediği, bunun üzerine doktorun kendisini muayene etmesi gerektiğini söylemesine rağmen 'İlla yüzüne mi hapşırmam lazım, suratsız doktor.' dediği ardından da koridora çıkarak 'Bu ne biçim doktor.' şeklinde sözlerine devam ettiği böylece üzerine atılı suçu işlediği mahkemece kabul edilmiştir. Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın, katılana söylediği kabul edilen sözlerinin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve dolayısıyla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, hukuka aykırıdır."

Yerli ilaçla dünya sahnesinde Türkiye  olacak Haber

Yerli ilaçla dünya sahnesinde Türkiye olacak

Pek çok alanda yerli ve milli üretim hamlesi başlatan Türkiye’de ilaç, medikal ve takviye edici gıda maddeleri alanında Türk Malı ürünler ön plana çıkmaya başladı. Önümüzdeki günlerde Ankara ve Antalya'ya 2 ayrı ilaç deposu açmaya hazırlanan Özünteks Yönetim Kurulu Başkanı ve Özünteks İlaç Itriyat Medikal Ticaret Limited Şirketi’nin kurucusu Emre Öztüzün, çalışanları ile bir araya geldiği yemekte Türkiye’nin ilaç, tıbbi medikal ve destekleyici sağlık ürünleri alanlarında son yıllarda ciddi manada mesafe aldığını söyledi. Pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların önemli bir kısmının muadilinin artık Türk firmalar tarafından da üretildiğini ifade eden Öztüzün, bu sayede ilaç ile takviye gıda maddeleri alanlarındaki dış ticaret dengesinin Türkiye lehine dönmeye başladığını belirtti. Türk firmalarının, hem iç piyasaya ürün verdiğini hem de ihracat gerçekleştirdiğini vurgulayan Öztüzün, Türk bilim insanlarınca geliştirilen ilaçların da dünyada öncelikle talep edilenler arasında yer aldığını ifade etti. Yerli ilaç üretiminin sadece dış ticaret dengesi açısından önemli olmadığına işaret eden Öztüzün, “Özellikle ölümcül hastalıklarda ilaç tedariki çok önemli. İhraç ürünlerin ülkeye gelişinde zaman zaman gecikme yaşanıyor. O nedenle yerli ilaçlara ulaşmak daha kolay. Burada yerli ve milli ilaçların önemi daha da iyi anlaşılıyor” dedi. Öztüzün, yerli ilaç ve destekleyici takviye ürünlerin öneminin pandemi sürecinde daha da net gördüklerinin altını çizerek, "Covid-19 ile mücadele için kullanılan ilaçlar yanında vitamin ve diğer takviye ürünlerin de önemi bu süreçte daha iyi anlaşıldı.” diye konuştu. Öztüzün, "Kanuni Sultan Süleyman’ın Halk içinde Muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözün hatırlatarak, O nedenle bizim şirket olarak sloganımız, özünde sağlık var. Bu slogan aynı zamanda misyonumuz ve genel çalışma prensibimiz” ifadelerini kullandı. Firma bünyesindeki Özün Ecza Deposu ile Türkiye’nin pek çok noktasına ilaç ve Itriyat ürünler gönderdiklerini anlatan Öztüzün,“Türkiye’nin ilaç, ıtriyat ve tıbbi araç gereçler konusunda son yıllardaki gelişimini büyük bir memnuniyetle takip ediyoruz. Ülkemizdeki doktorlar da Türk bilim insanlarınca geliştirilen ilaçlara daha fazla yöneliyorlar. Firma olarak destekleyici gıda takviyesi ürün imalatında da faaliyet gösteriyoruz. Şimdilik 18 farklı takviye gıda üretimi gerçekleştiriyoruz. Ar-ge ekibimiz çalışmalarını sürdürüyor. Amacımız bu alanda yakın gelecekte ihracat gerçekleştirmek.” diye konuştu. FİRMA ÇALIŞANLARI YEMEKTE MORAL BULDU Özünteks firması, bünyesinde bulunan Özün Ecza deposunun açılışlarını gerçekleştireceği yeni depoları için çalışanları ile birlikte moral ve motivasyon kutlaması gerçekleştirdi. Firma tarafından Podyum Park'ta düzenlenen yemeğe başta yöneticiler olmak üzere firma çalışanları katıldı. Yemekte firma yetkilileri ve çalışanlar bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.

Yerli ilaçla dünya sahnesinde Türkiye  olacak Haber

Yerli ilaçla dünya sahnesinde Türkiye olacak

Pek çok alanda yerli ve milli üretim hamlesi başlatan Türkiye’de ilaç, medikal ve takviye edici gıda maddeleri alanında Türk Malı ürünler ön plana çıkmaya başladı. Önümüzdeki günlerde Ankara ve Antalya'ya 2 ayrı ilaç deposu açmaya hazırlanan Özünteks Yönetim Kurulu Başkanı ve Özünteks İlaç Itriyat Medikal Ticaret Limited Şirketi’nin kurucusu Emre Öztüzün, çalışanları ile bir araya geldiği yemekte Türkiye’nin ilaç, tıbbi medikal ve destekleyici sağlık ürünleri alanlarında son yıllarda ciddi manada mesafe aldığını söyledi. Pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların önemli bir kısmının muadilinin artık Türk firmalar tarafından da üretildiğini ifade eden Öztüzün, bu sayede ilaç ile takviye gıda maddeleri alanlarındaki dış ticaret dengesinin Türkiye lehine dönmeye başladığını belirtti. Türk firmalarının, hem iç piyasaya ürün verdiğini hem de ihracat gerçekleştirdiğini vurgulayan Öztüzün, Türk bilim insanlarınca geliştirilen ilaçların da dünyada öncelikle talep edilenler arasında yer aldığını ifade etti. Yerli ilaç üretiminin sadece dış ticaret dengesi açısından önemli olmadığına işaret eden Öztüzün, “Özellikle ölümcül hastalıklarda ilaç tedariki çok önemli. İhraç ürünlerin ülkeye gelişinde zaman zaman gecikme yaşanıyor. O nedenle yerli ilaçlara ulaşmak daha kolay. Burada yerli ve milli ilaçların önemi daha da iyi anlaşılıyor” dedi. Öztüzün, yerli ilaç ve destekleyici takviye ürünlerin öneminin pandemi sürecinde daha da net gördüklerinin altını çizerek, "Covid-19 ile mücadele için kullanılan ilaçlar yanında vitamin ve diğer takviye ürünlerin de önemi bu süreçte daha iyi anlaşıldı.” diye konuştu. Öztüzün, "Kanuni Sultan Süleyman’ın Halk içinde Muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözün hatırlatarak, O nedenle bizim şirket olarak sloganımız, özünde sağlık var. Bu slogan aynı zamanda misyonumuz ve genel çalışma prensibimiz” ifadelerini kullandı. Firma bünyesindeki Özün Ecza Deposu ile Türkiye’nin pek çok noktasına ilaç ve Itriyat ürünler gönderdiklerini anlatan Öztüzün,“Türkiye’nin ilaç, ıtriyat ve tıbbi araç gereçler konusunda son yıllardaki gelişimini büyük bir memnuniyetle takip ediyoruz. Ülkemizdeki doktorlar da Türk bilim insanlarınca geliştirilen ilaçlara daha fazla yöneliyorlar. Firma olarak destekleyici gıda takviyesi ürün imalatında da faaliyet gösteriyoruz. Şimdilik 18 farklı takviye gıda üretimi gerçekleştiriyoruz. Ar-ge ekibimiz çalışmalarını sürdürüyor. Amacımız bu alanda yakın gelecekte ihracat gerçekleştirmek.” diye konuştu. FİRMA ÇALIŞANLARI YEMEKTE MORAL BULDU Özünteks firması, bünyesinde bulunan Özün Ecza deposunun açılışlarını gerçekleştireceği yeni depoları için çalışanları ile birlikte moral ve motivasyon kutlaması gerçekleştirdi. Firma tarafından Podyum Park'ta düzenlenen yemeğe başta yöneticiler olmak üzere firma çalışanları katıldı. Yemekte firma yetkilileri ve çalışanlar bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.

Bu meyveyi yanlış tüketmek canınızdan edebilir! Anında zehirliyor... Haber

Bu meyveyi yanlış tüketmek canınızdan edebilir! Anında zehirliyor...

Tükettiğimiz besinlerin doğal ya da ev yapımı olması onları sürekli ve dilediğimiz gibi tüketeceğimiz anlamına gelmemeli. Özellikle bazı kronik rahatsızlıklar üzerine ilaç kullanıyorsanız bu durum daha da önemlidir. Bahsedeceğimiz meyveyi özellikle kış aylarında hastalıklara karşı daha dirençli olmak için tüketmeye çalışsak da fazlası ve tüketim sırası önemlidir. En ufak bir yanlış ölüme götüren sonuçlar doğurabilir ve ciddi hasarlar verebilir. Bahsettiğimiz bu meyve kışın en çok tüketilen meyvelerinden biri olan greyfurttur. İlaç kullanırken greyfurt tüketmeyin Greyfurt tıpkı portakal gibi içinde bolca vitamin bulundurur ve fiziksel görünümde değişiklikler yapmak için de en güçlü destek besinlerdendir. Ancak greyfurtun böyle yaralı olması onun zehirleyici etkisini örter mi? Elbette hayır. Greyfurt birçok ilaçla etkileşime girebilen bir meyvedir. Suyunu içmek yemek kadar masum da değildir. Yanlış tüketimi ile organ yetmezliğinden ölüme kadar çok ciddi hasarlar bırakabilir. Peki greyfurt bu kadar tehlikeli yapan nedir diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Greyfurtun içinde furanokumarin isminde bir madde bulunuyor. Bu madde greyfurttan önce alınmış ilaçların vücutta çözünmesini engelliyor. Vücutta enzimler ilaçları parçalayamıyor ve parçalanamayan ilaçlar vücuda bir katkı sağlayamadığı gibi zarar verebilecek bir aşamaya geçiyorlar. Vücuda girdikten sonra bağırsaklarda parçalanması gereken ilaçlar greyfurtun yarattığı etkiden dolayı karaciğeri, böbrekleri ve diğer organları kullanılamaz hale getiriyor. Bu ilaçların hala ne olduğu araştırılmaya devam etse de kolestrol düşürücü ilaçlar, tansiyon, kanser ilaçlarının greyfurt ile etkileşime giren vücuda yarar yerine zarar veren ilaçlar olduğu bilinmektedir. Bu yüzden bu ilaçlar tüketildikten hemen sonra greyfurt tüketmek oldukça tehlikelidir. Sağlıkla kalın!

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.