Hava Durumu

#İnönü Üniversitesi

Yeni Marmara Gazetesi - İnönü Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İnönü Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Lazer Silahlarına Karşı Dev Çözüm: Hava Araçları İçin Geliştirilen Kompozit Madde! Haber

Lazer Silahlarına Karşı Dev Çözüm: Hava Araçları İçin Geliştirilen Kompozit Madde!

Malatya İnönü Üniversitesinde görev yapan akademisyen çift tarafından, insanlı ve insansız hava araçları ile füze ve roket gövdelerini lazer silahlarına karşı koruyacak kompozit malzeme geliştirildi. Geliştirilen ileri fonksiyonel malzeme sudan iki kat hafif, 2 bin 600 derece ve üzerindeki sıcaklıklarda uzun süre koruma kalkanı sağlayacak. Yaklaşık 1 yıl süren çalışmalar sonrasında Kimya Mühendisi Doktor Yeliz Toptaş ile İnönü Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Murat Toptaş, Türkiye'de lazer silahlarına karşı uçakları, insansız hava araçlarını koruyacak kompozit bir madde geliştirdi. Patent için Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuru yapılması beklenen nano partiküller, metal oksitler, bor katkılı birtakım minerallerin bulunduğu kompozit madde, lazer ışınları şeklinde hava aracına ulaşan yüksek ısı enerjisinin malzeme tarafından emilerek tüm yüzeye yayıp hızlı bir şekilde soğutarak hava araçlarını koruyabilecek. “2 bin 600 derece üzerindeki sıcaklıklara kadar dayanabiliyor” Kompozit malzemenin kimyasal erozyona ve korozyona karşı da oldukça dayanıklı bir malzeme olduğunu kaydeden Dr. Yeliz Toptaş,” Lazer silahlarına karşı hava araçlarını koruyacak kompozit malzeme geliştirdik. Ürettiğimiz malzeme oldukça hafif bir malzeme bu kadar hafif olmasının yanı sıra 2 bin 600 derece üzerindeki sıcaklıklara kadar dayanabilmektedir. Kompozit malzeme lazer silahlarından gelen ısıyı noktasal olarak tutmayarak tüm yüzeye yaymaktadır. Bu sayede hava araçların zarar görmesi minimum seviye indirilmektedir. Su da iki kat daha hafif olan malzememiz neme ise oldukça da dayanaklı olup ilk üretim aşamasında sıvı şeklinde olan malzeme daha sonra hava ile kürlendikçe katı forma geçmektedir. Bu sayede istediğimiz şekilde kalıplaya bilir ve tüm hava araçlarına uyarlanabilir. Ürettiğimiz malzeme havacılık standartlarını oldukça karşılayan bir malzemedir. Havacılık sektöründe kullanılan başka malzemelerde mevcuttur, örneğin aerojel gibi fakat bu aerojeller oldukça kırılgandırlar ve havacılıkta kullanım alanları oldukça kısıtlıdır. Ancak bizim üretmiş olduğumuz malzeme oldukça dayanıklı bir malzemedir ve bu şekilde bu malzemenin kimyasal içeriği havacılık endüstrisindeki güvenlik dayanıklılık ve performans gibi kriterleri oldukça iyileştirme özelliğindedir” dedi. Türkiye'de ilk kez üretiliyor Türkiye'de ilk kez üretilen kompozit malzemenin makro ve mikro gözeneklerden oluştuğunu gözenekli yapıların lazer silahlarından gelen ısıyı tüm yüzeye yayıp noktasal olarak hava araçlarında aşırı ısınma sonucunda oluşacak tahribatı engelleyecek şekilde tasarlandığını da aktaran Toptaş, “Havacılık sektörü göz önüne alındığında üretilen malzemeler oldukça pahalı ve yurtdışından temin edilen ürünler oluyor. Üretmiş olduğumuz yüksek sıcaklığa dayanıklı yanmaz kompozit malzeme tamamen yerli ve üretim maliyeti de diğer havacılık malzemelerine göre oldukça düşük. Bu durum malzemeyi ekonomik kılıyor. Ayrıca yapısına kattığımız bor bileşikli malzeme sayesinde malzemeye 2 bin 600 derecenin üzerinde bir ısı uygulamamıza rağmen malzeme çok hızlı bir şekilde soğuyor bu da bor bileşenlerinin sayesinde oluyor” ifadelerini kullandı. “Bir yıl gibi bir sürede üretimi gerçekleştirdik” İnönü Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Murat Toptaş ise ABD'nin Wichita State Üniversitesi'nde görevli, aynı zamanda Boeing Havacılığa da danışmanlık yapan hocaları Prof. Dr. Ramazan Asmatülü'nün savunma sanayisinde ihtiyaç olunacak fikri ve yönlendirmesi ile hava araçlarını lazer silahlarına karşı koruyabilecek bir malzeme için çalışmalara başladıklarını ve 1 yıl gibi bir sürede başarılı olduklarını ifade ederek, “Mevcut hava araçlarımız roket sistemleri ve füzeler içerisinde yüksek sıcaklık üreten elemanlara sahipler. Bu yüksek sıcaklığın üst sistemlere geçmesini engelleyecek bazı malzemelere ihtiyaç var. Bu malzemelerin büyük bir kısmı ithal edilmekte özellikle bu sıcaklıklara dayanacak bir malzemenin üretimi ise kendi literatür araştırmamızda yok genelde seramikler kullanılmakta ancak bu malzeme bir seramik değil yani toprak ürünü herhangi bir şey ihtiva etmiyor kompozit bir malzeme. Malzeme su dan iki kat daha hafif bir malzeme. Bu malzeme hava araçlarında kullanıldığında araçlara ek yük getirmeden lazer silahları benzeri araçlara karşı koruyarak sıcaklıkların iç sistemlere aktarılmasına engel olacak. Malzemenin hammaddesi ve üretimi tamamen yerli ve milli olup bizi dış bağımlıktan kurtaracak bir malzeme. Daha önce benzer çalışmalar yapılmış ama böylesi yapılmamış dünyada tek olan bir çalışma” diye konuştu.

Yakın Doğu Üniversitesi, İnönü ve Bingöl Üniversitesi ile Protokol İmzaladı Haber

Yakın Doğu Üniversitesi, İnönü ve Bingöl Üniversitesi ile Protokol İmzaladı

Yakın Doğu Üniversitesi, Türkiye’nin köklü yükseköğretim kurumlarından İnönü Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesi ile protokol imzaladı. İmzalanan protokoller kapsamında; üniversiteler arasında öğrenci ve öğretim üyesi değişim programları, ortak araştırma projeleri ve akademik etkinliklerin yapılması hedefleniyor.   Yakın Doğu Üniversitesi, İnönü Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesi ile protokol imzaladı. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak ve Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ’ın katılımıyla düzenlenen protokol töreninde, Yakın Doğu Üniversitesi ve İnönü Üniversitesi arasında akademik iş birliği protokolü imzalanırken Bingöl Üniversitesi ile devam eden protokol yenilendi.  Kültürel ve sosyal etkileşim arttırılacak, ortak eğitim programları oluşturulacak  Üniversiteler arası bilgi ve deneyim paylaşımını çeşitli projelerle artıracak olan protokoller, kurumlar arası iş birliği ve entegrasyonu güçlendirecek. Protokoller kapsamında, üniversiteler arasında öğrenci ve öğretim üyesi değişim programları, ortak araştırma projeleri ve akademik etkinliklerin yapılması hedefleniyor. Aynı zamanda kültürel ve sosyal etkileşimi artırmak, ortak eğitim programları oluşturmak da protokollerin önemli hedefleri arasında yer alıyor.  Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: Bu iş birliklerine imza atmaktan büyük bir onur ve gurur duyuyoruz  Protokol imza töreninde konuşan Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, üniversiteler arasında geliştirilen iş birliklerinin bilimsel üretimde önemli bir katalizör görevi gördüğünü vurgulayarak “Bu iş birlikleri, farklı disiplinlerden ve coğrafyalardan gelen akademisyenleri bir araya getirerek farklı bakış açılarını, deneyimleri ve uzmanlıkları birleştirme fırsatı sunuyor. Diğer yandan, araştırma projelerinin kapsamını genişleterek daha derinlemesine, kapsamlı sonuçlar elde etmeye de imkan sağlıyor” ifadesini kullandı.  “Üniversiteler arası uluslararası iş birlikleri, bilimsel gelişmeyi hızlandırır, yenilikleri teşvik eder” diyen Prof. Dr. Şanlıdağ, “Türkiye’nin köklü üniversitelerinden İstanbul Üniversitesi, İnönü Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesi ile yaptığımız iş birlikleri de bilimsel üretimimizi güçlendirerek Türkiye ve KKTC yükseköğretimi arasındaki dayanışmaya da güç katacak. Aynı vizyonu ve bakışı paylaşan değerli mevkidaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.  Prof. Dr. Şanlıdağ, “İstanbul Üniversitesi ile nadir hastalıkların tanısında kullanılacak yeni bir kit geliştirme projemiz devam ediyor. Aynı şekilde Manisa Celal Bayar Üniversitesi ile de kit geliştirme projemizin sonuna yaklaştık. Diğer yandan, Ankara Üniversitesi ve Ege Üniversitesi ile de geçtiğimiz haftalarda protokol imzaladık. Bugün, İnönü Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesi ile de iş birliği için imza atmaktan büyük bir onur duyuyoruz” şeklinde konuştu.  Prof. Dr. Ahmet Kızılay: Çok güzel çalışmalara imza atacağımıza inanıyoruz  İmza töreninde Yakın Doğu Üniversitesi’nin eğitim ve bilimsel çalışmalarıyla hem KKTC hem de Türkiye ve dünyada çok önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, “Yakın Doğu Üniversitesi; uluslararası başarıları, öğrenci sayısı, kapasitesi, verdiği uluslararası eğitim, mezun sayısı ve çok yönlü fakülteleri ile örnek gösterilecek bir üniversitedir” dedi. 1975 yılında kurulan ve Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden biri olan İnönü Üniversitesi’nin yarım asırlık tarihi olduğunu da hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Kızılay, “Yakın Doğu Üniversitesi ile bundan sonraki çalışmalarımızda çok güzel başarılara imza atacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.  İnönü Üniversitesi’nin sağlık alanında başarılı çalışmalara imza attığını belirten Prof. Dr. Ahmet Kızılay, “Güçlü olduğumuz alanlarda her zaman Yakın Doğu Üniversitesi’ne destek vermek, Yakın Doğu Üniversitesi’nin de güçlü olduğu alanlarda her zaman destek almak isteriz. Bu iş birliği bizim için önemli bir başlangıç. Yakın Doğu Üniversitesi ile öğrenci ve öğretim üyesi değişiminin yanı sıra ortak birçok proje geliştirebileceğimize inanıyorum” dedi.  Prof. Dr. İbrahim Çapak: Üniversitemiz arı kompleksi ile de dikkat çekiyor  İmzalanan protokole kurumu adına imza koyan Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak ise Yakın Doğu Üniversitesi ile olan iş birliklerinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek  “Bingöl Üniversitesi; tarım, havza, arı ve endemik bitkiler konularında öncü bir üniversite olarak Türkiye’de önemli bir yere sahip. Arıcılık alanında yüksek lisans ve doktora programları ile öne çıkan Türkiye’de benzersiz bir konuma sahip olan üniversitemiz, arı kompleksi ile de dikkat çekiyor. Tecrübelerimizi paylaşmak ve iş birliklerimizi daha da güçlendirmek adına, Yakın Doğu Üniversitesi ile olan iş birliklerimizin devam etmesinden memnuniyet duyuyoruz.” dedi. Kendisinin de bir dönem Yakın Doğu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığını yürüttüğünü de hatırlatan Prof. Dr. İbrahim Çapak, “Yakın Doğu Üniversitesi kampüsüne geldiğimde kendimi evimde gibi hissediyorum. Gönül bağlarımız hiçbir zaman kopmadı” dedi.

Yengeç Kabuğundan Üretilen Radyasyon Kalkanı Haber

Yengeç Kabuğundan Üretilen Radyasyon Kalkanı

İnönü Üniversitesi'nden bir akademisyen çift, tatlı su yengeçlerinin kabuklarından elde edilen özel bir malzeme sayesinde radyasyona karşı koruyucu bir kalkan geliştirdi. Bu yenilikçi buluş, astronotları, nükleer santral çalışanlarını ve hastanelerde radyasyona maruz kalan sağlık personelini zararlı ışınlardan koruma potansiyeline sahip. Kimya Mühendisliği Bölümü'nden Dr. Öğretim Üyesi Yeliz Toptaş ve Makine Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Murat Toptaş tarafından yürütülen çalışma, alfa, beta, gama ve x ışınları gibi radyasyon türlerine karşı önemli bir koruma sağlıyor. Elastik yapısı ve hafifliği ile dikkat çeken bu radyasyon kalkanı, giyilebilir teknoloji alanında da kullanılabilecek bir potansiyele sahip. Patent Başvurusu Yapıldı: Akademisyen çift, bu önemli buluşun patentini almak için Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuruda bulundu. Geliştirilen malzeme, Türkiye'nin uzay faaliyetleri göz önünde bulundurularak, astronotların uzaydaki radyasyon tehlikesine karşı korunması amacıyla tasarlandı. Uygulama Alanları: Geliştirilen radyasyon kalkanı, mevcut astronot kıyafetlerinin ağır ve hareket kısıtlayıcı yapısına alternatif olarak esnek bir çözüm sunuyor. Ayrıca nükleer santrallerde çalışanlar ve hastanelerde radyasyon cihazlarını kullanırken korunmaya ihtiyaç duyan sağlık çalışanları için de yeni nesil koruyucu kıyafetlerin üretiminde kullanılması planlanıyor. Esnek ve Hafif: Üretilen malzemenin esnekliği, giyilebilir teknoloji ürünlerinde, özellikle de uzay kıyafetlerinde kullanılabilmesi için büyük bir avantaj sağlıyor. Dr. Yeliz Toptaş, geliştirdikleri malzemenin kurşun gibi ağır malzemelerin yerini alabilecek, hareket özgürlüğü sağlayacak ve tam koruma sunacak bir alternatif olduğunu belirtiyor. Bu buluş, radyasyon koruma teknolojilerinde önemli bir ilerleme olarak görülüyor ve gelecekte hem uzay misyonlarının güvenliğini artırabilir hem de nükleer enerji sektöründe çalışanların sağlığını korumak için yeni çözümler sunabilir. Akademik ve sanayi iş birliği ile geliştirilen bu proje, Türkiye'nin bilimsel araştırma ve yenilikçi teknolojiler alanındaki yeteneklerini sergiliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.