Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu
ANA GÜNDEM: KORONAVİRÜS
Bilim Kurulu toplantısı sonrası yapılan yazılı açıklamada, virüsün yayılmasını önleyici somut tedbirlerin hayata geçirilmesi yönünde tavsiye kararı alındığı vurgulanmıştı.
Açıklamada, "Vaka artışında birincil etkenin insan hareketliliği ve toplu mekanlarda bulunma olduğuna dikkat çekilerek alınması gereken kısıtlayıcı tedbirler tüm detaylarıyla masaya yatırıldı. Hastalığın yayılmasını önleyici somut tedbirlerin hayata geçirilmesinin tavsiye edilmesi yönünde karar alındı" denilmişti.
Bugün toplanacak Kabine Toplantısı'nda da bu konunun ele alınarak yeni tedbirler getirilmesi de gündeme gelecek. Bu kapsamda okulların açılışının ertelenmesi, toplu mekanlarla ilgili kısıtlamalar gibi bir dizi tedbirin uygulamaya geçmesi gündemde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başlıkları;
KKTC ZİYARETİ
Pazar günü Kıbrıs Türkünün hukuk eşitlik ve varoluş mücadelesinin en kıymetli meselesi olan KKTC'nin ilanının 37'nci yıl dönümü vesilesiyle adaya bir ziyaret gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yaptığımız ziyaretin önemli mesajlar içerdiğine inanıyorum. Ziyaretimizde sayın Devlet Bahçeli, bakanlarımız, milletvekillerimiz ve muharip gazilerimiz eşlik etti. Adada ilk olarak 15 Kasım, Cumhuriyet bayramlarına iştirak ederek Kıbrıs Türk'ünün sevincine ortak olduk. Ardından Kapalı Maraş bölgesine geçtik. Bu iyi niyet jesti Rum tarafında hiçbir zaman karşılık bulmadı.
KKTC, Kapalı Maraş'ın sahil şeridini halka açtı, bu cesur adımı destekliyoruz. Bu yolu 15 gün içinde asfaltladık. Heyetimiz ve Kıbrıs halkıyla birlikte Maraş'ta gerçekleştirdiğimiz program bölgedeki gelişmeyi hızla yapacağımızın kararlılığın bir adımıdır. Bizim oraya yaptığımız ziyareti anlamayanların piknik gözüyle bakması pek tabidir. Hamdolsun milletimiz orada yaptığımız işin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Buradaki törenin ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'la bir görüşme gerçekleştirdik. Sayın Tatar Cumhurbaşkanı seçilmesinin arından Ankara'yı ziyaret etmişti. KKTC gerçeğini bölgede ve dünyada kabul ettirecek bir döneme girdiğimize inanıyorum.
İZMİR DEPREMİ
İzmir depremi ülkemize hem doğal afetler gerçeğini bir kez daha hatırlatmış hem de afet önce ve sonrası hazırlıklarımızı gözden geçirmemize vesile olmuştur. Depremde iyi bir sınav verdiğimize inanıyorum. Türkiye afet müdahale planı depremin gerçekleşmesinden itibaren işlemeye başlamıştır. AFAD ekipleri hemen harekete geçmiş, çevre illerdeki ekipler yola çıkmıştır.
AFAD, itfaiye birimleri, arama kurtarma ekipleri, ulusal medikal kurtarma ekipleri, sahada çalışmaya başlamıştır. İlk dakikalardan itibaren emniyet, jandarma ve TSK birimleri hem personelleriyle hem helikopter ve insansız hava araçlarıyla afet bölgesinde yerlerini almışlardır.
Depremin 6. saatinde diğer bölgelerden kara ve hava yoluyla 2 binin üzerinde arama kurtarma personeli, 15 arama kurtarma köpeği yola çıkmıştır. Depremin 10. saatinde 7 temel ihtiyacın karşılanması için binlerce personel sahada bilfiil çalışmalarda görev almış durumdaydı. Depremin 12. saatinde 100 psikososyal destek için görüşmelere başlamıştır.
Depremin 48 saatinde binin üzerinde çadırın kurulumu tamamlanmış, depremzedelerin kullanımına sunulmuştur. 72 saatinde arama kurtarma kapsamında 8 binin üzerinde personel, 1200 araç sahada faaliyet halindeydi. Kızılayımız tüm imkan, personeli, gönüllüleri ile ilk andan itibaren İzmirlilerin yanındaydı.
'HEDEF BÜYÜTEREK İLERLİYORUZ'
Dünyada ve bölgede tarihi yapılanmanın sancıları yaşanıyor. Salgın bu süreci hızlandırmıştır. Türkiye'yi son 18 yılda tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma reformlarıyla tanıştırmış bir hükümet olarak ülkemizi yeni döneme hazırlanmanın en başta gelen görevimiz olduğuna inanıyoruz. Adı üzerinde değişim, dinamik bir süreçtir. Ortaya çıkan şartlara ve ihtiyaçlara göre yeni adımlar gerekir. Bunun için biz reform gündeminde hiç kopmadık. Dünyadaki gelişmelere uygun şekilde hep hedef büyüterek ilerliyoruz. Hukuk devletinden anladığımız mevzuat devleti değildir. Biz daima özgürlük eşitlik ve insan haklarına dayanan bir normlar sisteminin inşasının yanında olduk. Bizim anladığımız ve inandığımız adalet kavramı bir manaya ve bir işleve sahiptir. Medeniyetimizde adalet kavramı özellikle üstünde çokça durulmasının nedeni derin ve güçlü anlamdır. Eğimde fırsat eşitliğinin sağlanması, iş ve çalışma hayatında her türlü ayrımcılığın önüne geçilmesi adaletin gereğidir. Son 18 yılda adaletin tam anlamıyla tesisi ve yaşatılması konusunda çok büyük değişimleri hayata geçirdik.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN YENİ KORONAVİRÜS TEDBİRLERİNİ AÇIKLADI
Koruyucu tedbirler kapsamında yürütülen aşı çalışmalarında umut verici gelişmeler yaşanırken, tehdit sürüyor. Sonbaharla birlikte yeniden tırmanışa geçen ölüm sayıları, Avrupa ve dünyanın pek çok yerinde tedbirlerin sıkılaştırmasına sebep oldu. Salgının seyri tırmanışını sürdürürse, hepimiz için can acıtıcı tedbirlerin tekrar gündeme gelmesi kaçınılmaz hale gelir. Türkiye olarak salgınla mücadeleyi ekonomimizi ayakta tutarak çalışmaları sürdürme görevimiz var. Milletimizden bu fedakarlıkların boşa gitmemesi için salgınla mücadelede kurallara uyması ve daha fazla katkı sağlamasını bekliyoruz. Amacımız bir an önce ülkemizi bu salgın illetinden kurtararak hedeflerimize ulaşmaktır. Kabine toplantımızda yeni tedbirleri hayata geçirmeye karar verdik. Hafta sonları tedarik ve üretim zincirleri aksamayacak şekilde saat 10 ve 20 arası dışında sokak kısıtlaması uygulanacak. 65 yaş üstü için uygulanan sokak kısıtlaması 20 yaş altına da teşbih edilecek. Restoran, berber gibi işletmelerin çalışma süreleri saat 10 ve 20:00 arasında olacak. Restoran ve kafelerde paket sistemine geçilecek. Tüm spor müsabakaları seyircisiz oynanmayacak devam edilecek. Şehirlerdeki sigara içme yasağı sürecek.