Hava Durumu

#Kahvaltı

Yeni Marmara Gazetesi - Kahvaltı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kahvaltı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

HEM SAĞLIKLI HEM LEZETLİ! EVDE HAZIRLANAN KAHVALTILIK ÇIKOLATA Haber

HEM SAĞLIKLI HEM LEZETLİ! EVDE HAZIRLANAN KAHVALTILIK ÇIKOLATA

Kahvaltıların vazgeçilmezi olan çikolata, evde kolaylıkla hazırlanabilecek lezzetli ve sağlıklı biralternatif sunuyor. Marketlerde satılan hazır çikolataların aksine, evde hazırlanan çikolatalarıniçeriğini tamamen kontrol edebilir ve doğal malzemeler kullanarak daha sağlıklı bir seçenek eldeedebilirsiniz. İşte evde kahvaltılık çikolata yapımının püf noktaları ve farklı tarifler. Evde Kahvaltılık Çikolata Yapmanın Avantajları: • Sağlıklı Malzemeler: Evde hazırlanan çikolatalarda, şeker miktarını ve kullanılan yağtürünü kontrol edebilirsiniz. Kakao yağı, hindistan cevizi yağı gibi sağlıklı yağlarkullanarak daha besleyici bir çikolata elde edebilirsiniz. • Farklı Lezzetler: Çikolata içerisine fındık, badem, ceviz gibi kuruyemişler, kuru üzüm, tarçın, vanilya gibi aromalar ekleyerek farklı lezzetler yaratabilirsiniz. • Ekonomik: Evde hazırlanan çikolata, marketlerden satın alınan çikolatalara göre dahaekonomik bir seçenektir. Evde Kahvaltılık Çikolata Tarifleri: 1. Klasik Kahvaltılık Çikolata: Malzemeler: 1 su bardağı süt, 1 su bardağı sıvı yağ, 3 yemek kaşığı toz şeker, 2 dolu yemekkaşığı kakao, 1 çay kaşığı vanilya, tavada kavrulmuş çiğ fındık Yapılışı: Tüm malzemeleri blenderda pürüzsüz olana kadar karıştırın. Hazırladığınız karışımıbuzdolabında en az 1 saat soğutun. İpuçları: Süt yerine badem sütü veya hindistan cevizi sütü kullanarak vegan bir tarif eldeedebilirsiniz. Şeker yerine bal veya agave şurubu kullanabilirsiniz. 2. Sürülebilir Çikolata: Malzemeler: 2,5 çay bardağı süt, 1 yemek kaşığı kakao, 1 tatlı kaşığı toz şeker, 20 grambitter çikolata Yapılışı: Bitter çikolatayı küçük parçalar halinde eritin. Diğer malzemeleri ekleyerekkarıştırın. Buzdolabında soğuttuktan sonra kullanın. 3. Fındıklı Kahvaltılık Çikolata: • Malzemeler: 1 su bardağı süt, 1 su bardağı fındık ezmesi, 2 yemek kaşığı kakao, 1 tatlıkaşığı bal, bir tutam tuz • Yapılışı: Tüm malzemeleri blenderda pürüzsüz olana kadar karıştırın. Buzdolabındasoğuttuktan sonra kullanın. Püf Noktalar! • Taze Malzemeler: Kullanacağınız süt, yağ ve kakao tozu taze olmalıdır. • Hijyen: Tüm malzeme ve araçların temiz olmasına özen gösterin. • Saklama: Hazırladığınız çikolatayı buzdolabında hava geçirmez bir kapta saklayın. • Deneyimleme: Farklı tarifler ve malzemeler deneyerek kendi damak zevkinize uygunçikolatayı bulabilirsiniz. Kahvaltılık Çikolatayı Daha Besleyici Hale Getirmek İçin Bunları Deneyin: • Kuruyemişler: Çikolata içerisine fındık, badem, ceviz gibi kuruyemişler ekleyerek hem lezzetini artırabilir hem de protein ve lif alımınızı sağlayabilirsiniz. • Tohumlar: Chia tohumu, keten tohumu gibi tohumlar, çikolata içerisine eklendiğinde besindeğerini artırır. • Meyveler: Kuru üzüm, kuru incir gibi meyveler, çikolataya farklı bir tat ve aroma katar.

Alaşehir İlçe Sağlık Müdürü Bozkurt'tan Önemli Uyarı Haber

Alaşehir İlçe Sağlık Müdürü Bozkurt'tan Önemli Uyarı

 Son günlerde yaşanan aşırı sıcaklara karşı dikkatli olunması için Alaşehir İlçe Sağlık Müdürü Dr. Süleyman Çağrı Bozkurt uyarılarda bulundu.   Aşırı sıcakların etkili olduğu son günlerde Alaşehir İlçe Sağlık Müdürü Dr. Süleyman Çağrı Bozkurt, basın açıklaması yaparak vatandaşları uyardı. Dr. Süleyman Çağrı Bozkurt açıklamasında, aşırı sıcakların çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirdiğini belirterek, "Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artar ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışır. Ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısını dengelemek mümkün olmayabilir. Özellikle yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olan kişiler bu durumdan daha fazla etkilenir. Terleme mekanizması bu gruplarda her zaman etkili olamayabilir. Ayrıca, şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı, kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalıkları, alkol ve uyuşturucu kullanımı, tansiyon düşürücüler ve idrar söktürücüler gibi ilaçların kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu durumlar, beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir." dedi.  Kimler Risk Altında?  Aşırı sıcak havalardaki risk altında bulunan grupları da açıklayan Dr. Bozkurt, "Aşırı sıcaklardan en çok etkilenen gruplar arasında yalnız yaşayan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, dört yaşından küçük çocuklar, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, açık alanda çalışanlar, aşırı kilolular ve kronik hastalığı olanlar bulunmaktadır. Özellikle kronik hastalığı bulunan ve yalnız yaşayan yaşlılar en yüksek risk grubunu oluşturur. Sürekli ilaç kullanan kişiler, sokak çocukları ve evsizler de bu durumdan büyük ölçüde etkilenirler." diye konuştu.  Korunma yöntemleri  Sıcak havalarda korunma yöntemlerini de açıklayan Dr. Bozkurt şunları söyledi: "Günün en sıcak saatleri olan 10.00-16.00 arasında dışarı çıkmaktan kaçınmak, aşırı sıcakların olumsuz etkilerinden korunmada önemli bir adımdır. Dışarıda bulunmak zorunda kalanlar, açık renkli, hafif ve bol giysiler giymeli, geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapkalar kullanmalıdır. Güneşin dik geldiği saatlerde denize girmekten ve güneşlenmekten kaçınılmalı, bu saatler dışında denize girerken güneş koruyucu krem, şapka ve güneş gözlüğü gibi koruyucu önlemler alınmalıdır. Fiziksel aktiviteler ve spor için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, aşırı sıcaklarda ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır. Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmelidir. Bebekler, çocuklar ve hayvanlar asla kapalı ve park etmiş araçlarda bırakılmamalıdır. Kapalı alanların iyi havalandırılması ve güneş gören pencerelerin perdelerle gölgelenmesi de sıcakların olumsuz etkilerini azaltmada önemlidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı, bu mümkün olmadığında ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalıdır. Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler tercih edilmeli, yağlı besinler ve kızartmalardan kaçınılmalıdır. Sağlıklı pişirme yöntemleri kullanılarak yemekler hazırlanmalı ve bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Dışarıda satılan yiyeceklerden kaçınılmalı ve hijyen kurallarına özen gösterilmelidir. Bu önlemlerle aşırı sıcakların olumsuz etkilerinden korunmak mümkündür." 

Uzmanından Kurban Bayramı Öncesi  Uyarı Haber

Uzmanından Kurban Bayramı Öncesi Uyarı

Kurban Bayramı’nda kesilecek kurbanların etinin muhafazası ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, kesimden sonra etin bir süre dışarıda bekletilmesi gerektiğini belirterek, "Kesilmiş eti 24 saati dondurursak et, ölüm sertliği aşamasında donmuş olacak ve çözündürdüğümüz zaman en sert halinde olacak" dedi.  Kurban Bayramı'na hazırlanırken binlerce vatandaş kurban vazifesini yerine getirecek. Uzmanlar ise kesilen etlerin heba olmaması, hijyenik şartlarda saklanması için önemli uyarılarda bulundu. Konu ile ilgili konuşan Çankırı Karatekin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, etin kesimden sonra bir süre dondurulmadan bekletilmesi gerektiğini söyledi. Kesimden sonra bekletilmeden dondurulan etin sertleşeceğini belirten Ercoşkun, etin dinlendirilmesinin önemine değindi.  “Yeni kesilmiş kurban etini buzdolabına koymadan önce birkaç saat dinlenmelidir”  Kesimden sonra etin en yumuşak halde olduğunu belirten Ercoşkun, “Yeni kesilmiş kurban eti, buzdolabına koymadan önce birkaç saat dinlenmelidir. Kesilmiş eti, 24 saat dondurursak ölüm sertliği aşamasında donmuş olacak ve çözündürdüğümüz zaman en sert halinde olacak. Yeni kesilen et en yumuşak haldedir. Yavaş, yavaş sertleşir ve daha sonra tekrardan gevşemeye başlar. O esnada damardaki kanlar süzülerek laktik asit oluşur. Mikrobiyal olarak daha güvenilebilir bir et olarak karşımıza çıkar" dedi.  "Kahvaltıda et tüketmek yerine sindirimi kolay besinler yemeliyiz”  Kahvaltıda et tüketilmemesi gerektiğini kaydeden Ercoşkun, "Kesilen kurban etlerini 15 gün buzdolabı şartlarında saklayabiliriz. Dondurmak istiyorsak en az 24 saat bekletmemiz gerekiyor. Et, sindirilmesi zor bir besindir. Kahvaltıda et tüketmek yerine sindirimi kolay besinler yemeliyiz” diye konuştu.

Kilo Vermek isteyenlere: Doğru Bilinen Yanlışlar Haber

Kilo Vermek isteyenlere: Doğru Bilinen Yanlışlar

Yaza girmeye hazırlanırken pek çok kişi de kilo verme telaşına kapıldı. Çeşitli kilo verme yöntemlerini denemeden önce mutlaka uzmana başvurulması gerektiğini belirten Diyetisyen Ezginur Aksipahi, “Öğün atlayarak, karbonhidrattan uzak durarak, geceleri aç uyumaya çalışarak kilo verilebileceğini düşünmek yanlıştır” dedi.   Yaza girmeye hazırlanırken çoğu kişiyi kilo verme telaşı sardı. Bu süreçte diyet yapmaya karar verdiyseniz doğru sanılan pek çok yanlış bilgiye rastlayabilirsiniz. Çevrenizde veya internette karşılaştığınız kilo verme yöntemlerini uygulamadan önce, mutlaka bir uzmana danışmanız ve kişiye özel beslenme programını tercih etmeniz gerektiğini vurgulayan Medicana Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Ezginur Aksipahi, beslenme ve diyette doğru sanılan efsaneleri anlattı.  Yanlış: Aç kalırsam kilo veririm  Aç kalırsam kilo veririm düşüncesinin tamamen yanlış olduğuna değinen Dyt. Aksipahi, “Gerçek: Yaşamsal fonksiyonlarımızı devam ettirmek ve yağ yakımını hızlandırmak için günde 3 ana öğün yapmak önemlidir. Ara öğün sayısı ise yaşam standartlarına veya hastalık varlığına göre değişebilir. Örneğin; diyabeti olan bireye, kan şekerini kontrol altında tutabilmek için sık öğünlü bir beslenme planlaması yapılmalıdır. Öğün atlayıp kendilerini aç bırakan bireylerde uzun süreli açlığın getirdiği kontrolsüz yeme isteği ve tek öğünde büyük porsiyonlar tüketilmesi sonucu, yaşam kalitesinde düşüş ve metabolizma dengesizliği meydana gelmektedir. Ayrıca ilk öğün olan kahvaltının, metabolizmamızı uyandırmada rolü büyüktür. Kahvaltının atlanması durumunda metabolizma yavaşlar. Öğün atlamayarak açlığı kontrol altında tutmak sağlıklı ve dengeli beslenmeye ilk adımı atmaktır” açıklamasında bulundu.  “Kahvaltı yapmaya vakit bulamıyorsanız, yaz aylarında hem ferahlatıcı hem de besleyici bir öğün tercih edebilirsiniz” diyen Dyt. Aksipahi, şu öğün önerisinde bulundu.  “4 yemek kaşığı yoğurt  2 yemek kaşığı yulaf  1 tatlı kaşığı keten tohumu  4-5 tane çiğ badem  1 porsiyon yaz meyvesi.”  Yanlış: Ekmek, makarna, pilav yemezsem zayıflarım  Dyt. Aksipahi, “Karbonhidrat tüketimin sınırlandırılması, en çok karşılaşılan yanlışların başında gelmektedir. Karbonhidratlar tek başına kilo alımına sebep olmaz. Karbonhidrat seçimleri ve fazla kalori alımı kilo almaya sebep olur. Karbonhidratlı besinler beslenme programından çıkarıldığında, vücudumuz, temel ihtiyacı olan karbonhidratı önce kandan sonrasında kaslardan almaya çalışır. Bu sebeple kas kayıplarına zemin hazırlanır. Kas kayıpları da su kayıplarına sebep olur. Böylece karbonhidrat alımı olmadığında tartıdaki değişim kişiyi tatmin edebilir ama aslında kayıp kaslardadır. Kas kütlesindeki kayıptan dolayı yavaşlayan metabolizmada yağ yakımı azalır ve verilen kilolar hızlıca geri alınabilir. Sonuç olarak, diyette dengeli ve doğru karbonhidrat tüketimi kas kaybını engeller ve yağ yakımını destekler” dedi ve şu öneride bulundu:  “Beslenmenizde beyaz un, pirinç gibi gıdalar yerine tam tahıllı besinler, kuru baklagiller ve meyveler gibi kompleks karbonhidratları tercih ederseniz, kan şekeriniz dengelenir ve lif alımınız artar.” Yanlış: Yağ tüketirsem vücudum yağlanır  Hangi çeşit yağların seçildiğinin oldukça önemli olduğunun altını çizen Dyt. Aksipahi, “Trans yağlar yerine doğal yağları kullanmak en idealidir. Beslenmemize dahil ettiğimiz bazı doğal yağlar ölçülü bir şekilde alındığında zayıflamaya bile destek olabilir. Özellikle bazı hormonlar ve yağda çözünen vitaminler için yağ alımı gereklidir. Hindistan cevizi yağı, chia tohumu, ceviz, zeytinyağı, zeytin, avakado gibi yağlar ve yağ içeriği olan besinler tercih edilebilir” şeklinde konuştu.  Yanlış: Sağlıklı besinleri istediğim kadar yiyebilirim  Sağlıklı besinleri istediğim kadar yiyebilirim düşüncesinin yanlış olduğuna işaret eden Dyt. Aksipahi,  “Meyveler sağlıklı gözükse de fazla miktarda tüketilmemelidir. Meyvelerde fruktoz adlı meyve şekeri bulunur. Fruktoz karaciğerde, kanda bulunan bir yağ çeşidi olan trigliseride dönüşür. Böylece yağ miktarında artışa sebep olur. Fazla meyve tüketmek, sağlıklı bulduğumuz diğer besinler de dahil olmak üzere alınan kalori miktarını artırır ve kilo artışı meydana gelir. Sadece su sıfır kaloridir ve kalori artışına yol açmaz. Hiçbir besini ihtiyaçtan fazla kullanmamak ve porsiyon kontrolüne özen göstermek gerekir” dedi.  Yanlış: Gece yemek yersem kilo alırım  Gece yemek yersem kilo alırım düşüncesinin de yanlış olduğunu belirten Dyt. Aksipahi, sözlerine son olarak şunları ekledi:  “Gerçek: Öğünleri gece ve gündüz olarak ayırmak yerine, günün tamamında alınan kaloriye bakılması daha doğrudur. Çünkü alınan toplam kalori kadar kilo artışı meydana gelmektedir. Gün boyunca alınan besinlerin porsiyonları ölçülü olduğu sürece, gece yemek yemek gündüzden daha fazla kilo artışına sebep olmaz. 20.30-21.00 saatlerinde akşam yemeği yiyebiliyorsanız bu durum sizi korkutmasın. Ölçü ve porsiyona dikkat etmek sizin kurtarıcınız olacaktır.”  “Öneri: Son ara öğünü uyumadan 2 saat önce yapmak, sabah aç bir şekilde uyanmanıza engel olacak iyi bir seçenektir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.