Hava Durumu

#Kiş

Yeni Marmara Gazetesi - Kiş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kiş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bahar Yorgunluğundan Korunabilirsiniz  Haber

Bahar Yorgunluğundan Korunabilirsiniz 

Kış aylarında yavaşlayan metabolizmanın baharın gelişine ayak uyduramamasından kaynaklananbaharyorgunluğu, ortalama iki-üç hafta süren halsizlik, yorgunluk ve isteksizlik haliyle kendini gösteriyor. İç Hastalıkları Uzm. Dr. Serdal Baysal, bahar yorgunluğunun birçok kişinin sosyal ve iş hayatını olumsuz etkilediğine dikkat çekerek; halsizlik, yorgunluk gibi durumların iki haftadan uzun sürmesi halinde doktora başvurulması gerektiğini söyledi.   Medicana Bursa Hastanesi İç Hastalıkları Uzm. Dr. Serdal Baysal, bahar yorgunluğunun belirtilerini şöyle anlattı:  "Boyun, sırt, omuz ve yaygın eklem ağrıları, mide bağırsak sisteminde değişikliğe bağlı olarak mide ağrıları, şişlik, gaz, kabızlık ve ishal, iştah değişiklikleri, nöropsikiyatrik değişikliklere bağlı olarak sinirlilik, baş ağrısı, sıkıntı, uyku düzensizlikleri, cilt, kalp, tansiyon ve şeker hastalıklarında artış görülür. Bahar aylarında havadaki ısı, ışık, nem ve havadaki iyon değişikliklerine bağlı olarak insan metabolizmasında da değişiklikler olur. Hormonal değişikliklere bağlı olarak mide şikâyetlerinde artış veya mide hastalıklarının nüksü, tansiyon ve şeker regülasyonunda bozulma görülebilir. Yine bahar aylarındaki hareket ve beslenme alışkanlığındaki değişiklik de bahar yorgunluğunun ortaya çıkmasına neden olabilir."  Bahar yorgunluğundan korunabilirsiniz  Uzm. Dr. Serdal Baysal, açık havada yürüyüş yaparak, günlük duş alarak, bol sıvı tüketerek, az ve sık aralıklarla beslenerek, vitamin ve mineral içeriği zengin içecek ve yiyecekler tüketerek, hobilerle uğraşarak, müzik dinleyerel, sigara, alkol ve kafein içeren gıda tüketimini azaltarak, bahar yorgunluğundan korunmanın mümkün olduğunu kaydetti.  Vücudunuzu susuz bırakmayın  Uzm. Dr. Serdal Baysal, şöyle devam etti;  "Vücudun susuz kalması; susuzluğun düzeyi ile ait olmakla birlikte yorgunluktan komaya kadar değişen ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Düzenli egzersiz olarak sabah veya akşam yürüyüşleri, bisiklet kullanma, jimnastik yapılabilir. Bahar aylarında vücudun vitamin ve mineral ihtiyacı arttığı için bol sebze ve meyve tüketilmeli. Sıcak havalarda artan su ihtiyacı nedeniyle günlük 2-3 litre sıvı alınmalı, alkollü ve kafeinli içecekler mümkün olduğunca az tüketilmeli, karbonhidratlı gıdalar yorgunluk ve dikkatsizliğe neden olduğu için az tüketilmeli. Ağır yemekler yerine sebzeli ve zeytinyağlı gıdalar tercih edilmeli, kavurma ve ızgara etler yerine de haşlama etler tüketilmelidir. Yorgunluk, bir hastalık değil bir şikâyettir. Birçok hastalıkta yorgunluk ilk bulgu olabilir, bu nedenle uzun süren yorgunluklarda mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalı." 

Kayısı ağaçlarının fizyolojik yapısı da zarar gördü Haber

Kayısı ağaçlarının fizyolojik yapısı da zarar gördü

Malatya genelinde etkili olan zirai don, başta kayısı olmak üzere birçok meyve türünde büyük zarara neden oldu. Ziraat Mühendisleri Odası Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek, bazı bölgelerde sıcaklıkların eksi 13 dereceye kadar düştüğünü belirterek, donun ağaçların fizyolojik yapısına da zarar verdiğini söyledi.   Birçok ilde etkili olan zirai don kayısı başkenti olan Malatya’da da ciddi hasara yol açtı. 2 milyona yakın kayısı ağacı ile yıllık üretimde dünya kuru kayısı üretim lideri olan Malatya’da 12 Nisan Cumartesi gününü kar yağışı ve sonrası yaşanan zirai don ile birlikte meyvelerin büyük bir bölümü yandı.  Ziraat Mühendisleri Odası Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek, yaşanan zirai don olayının, kayısı ağaçların meyve tutum sürecinde gerçekleştiğine dikkat çekerek, "Fonolojik olarak küçük meyve ya da çiçek sonrası dönemde olan ağaçlar, düşük sıcaklık nedeniyle ciddi hasar gördü. Malatya genelinde verim kaybı büyük. Sadece meyve değil, ağaçların sürgünlerinde ve yapraklarında da yanmalar mevcut. Bu da ilerleyen yıllarda ağaç gelişimini olumsuz etkileyebilir" dedi.  Yaklaşık 950 bin dekarlık kayısı üretim alanının tamamında zararın görüldüğünü belirten Çiçek, hasar tespit çalışmalarının sürdüğünü ve önümüzdeki günlerde net tabloya ulaşılabileceğini ifade etti. Üreticilere çağrıda bulunan Çiçek, tarım sigortası yaptıran çiftçilerin bir an önce başvurularını yaparak hasar tespiti sürecini başlatmaları gerektiğini kaydetti.  "Ağaçların fizyolojik yapısı da etkilendi"  Çiçek, yalnızca kayısı değil, ceviz, kiraz, elma, armut ve üzüm bağlarında da benzer zararların tespit edildiğini belirterek, "Don olayının etki alanı çok geniş. Hasar sadece ürünle sınırlı kalmadı, ağaçların fizyolojik yapısı da etkilendi. Önümüzdeki günlerde zararın boyutu daha net ortaya çıkacak" ifadelerini kullandı.  "74 yaşındayım böyle bir afet görmedim"  Yakınca mahallesinde kayısı yetiştirici olan Abdulkadir Keklik de şuana kadar böylesine büyük bir don afetinin yaşanmadığını belirterek bahçesindeki kayısı dahil tüm meyve ağaçlarının zarar gördüğünü söyledi. Bahçesinde 5 kez ilaçlama yaptığını ve 6’ıncısı içinde hazırlık yaptığı esnada zirai donun meydana geldiğini söyleyen Keklik, "74 yaşındayım böyle bir afet görmedim" diye konuştu. 

Uludağ'a Çıkanın Cebi Yandı Haber

Uludağ'a Çıkanın Cebi Yandı

Türkiye'nin en önemli kış turizm merkezlerinden Uludağ'da tipi şeklinde kar yağışı etkili oldu. Sis ve yoğun kar sebebiyle sürücüler zor anlar yaşarken Uludağ Milli Park girişinden itibaren zincirsiz araç girişi yasaklandı. Hazırlıksız yakalanan tatilciler seyyar zincir satıcılarına akın etti.   Kış turizminin önemli merkezlerinden Uludağ'da kar yağışı etkisini gösterdi. Tipi şeklinde yağan yağış nedeniyle sürücüler zorluk yaşadı. Uludağ Milli Parklar'dan itibaren sürücülerin zincirsiz girişine izin verilmedi. Uludağ'a hazırlıksız çıkan sürücüler yol kenarlarında duran seyyar zincir satıcılarından zincir tedarik etti. 500 ila 600 lira arasında satılan zincirler seyyar satıcılarda bin 500 liradan satışa sunuldu. Yağış sebebiyle kar kalınlığı Kirazlıyayla'da 45 santimetreye ulaşırken hava sıcaklığı ise -8 olarak ölçüldü  Diğer yandan karayolları ekipleri ise kar küreme araçlarıyla yol temizleme çalışmalarına devam ediyor.  Hazırlıksız yakalanan sürücü bin 500 lirayı gözden çıkaracak  Seyyar zincir satıcısı Muharrem Demirci, “Uludağ'a zincirsiz giriş yasak. Bazı tatilciler hazırlıksız yakalandılar. Biz de burada kendilerine geri dönmemeleri için hizmet sunuyoruz. Zincir fiyatlarımız bin 500 liradan başlıyor. Boyuna göre 2 bin 500 liraya kadar çıkıyor. Zincir takma ve sökme işlemini biz yapıyoruz. Maksadımız buraya hazırlıksız gelen tatilcinin eli boş dönmemesi” şeklinde konuştu. 

Uludağ'da Otopark Çilesi Haber

Uludağ'da Otopark Çilesi

Türkiye'nin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Uludağ'da otopark çilesi yaşanıyor. Alan Başkanlığı tarafından yapılan yeni düzenleme sonrası otopark konusunda yaşanan sorunlar, hafta sonu adeta kaosa dönüştü. Ziyaretçileri zirveye çıkaran tur otobüsleri, otoparklarda kar temizliği yapılmadığı için yolda kaldı. Yaşanan kriz kameralara da yansırken devreye Bursa Büyükşehir Belediyesi'nce işletilen otobüs otoparkı girdi.   Uludağ'da mevcut 7 otoparktan 3'ünü Büyükşehir Belediyesi işletirken 4 otopark ise Alan Başkanlığı tarafından ihale edildi. Alan Başkanlığı tarafından yapılan yeni düzenlemesi sonrası tur otobüslerinin park alanının da değiştirilmesi ile artan sorunlar, hafta sonunu Uludağ'da geçirmek isteyen tatilcileri canından bezdirdi. Binlerce tatilciyi taşıyan çok sayıda tur otobüsü, özel bir firma tarafından işletilen otoparkların kullanıma müsait olmaması nedeniyle yolcularını yolda indirmek zorunda kaldı. Oluşan uzun kuyruklar kameralara da yansırken yaya güvenliğinin de riske atılması nedeniyle tatilciler duruma tepki gösterdi.  Tur otobüsleri önceki yıllarda 1. Bölge'deki otoparkları kullanabiliyordu. Uludağ Alan Başkanlığı tarafından yapılan yeni düzenleme ile sadece 2. Bölge'de parklanmalarına karar verildi. Otobüsler yeni düzenleme ile tatilcileri 1. Bölge'de indirip 2. Bölge'ye dönmeye başladı. Yoğunluk nedeniyle oluşan uzun kuyruklar ve kargaşa dikkat çekerken tatilcilerin dönüş için de yol kenarında kalabalıklar halinde saatlerce beklemesi ile oluşan tablo, yaya güvenliğini tehdit eder boyuta geldi. Bir süredir yaşanan sorunlar, bu hafta sonu sabah saatlerinde zirve yaptı. Tatilcilerin yoğun tepki gösterdiği saatler süren kaosun ardından otobüslerin 1. Bölge'de parklanmalarına müsaade edildi. Ancak bu kez de Alan Başkanlığı'nca ihale ile özel bir firmaya verilen otoparkların gerekli kar temizliği yapılmaması nedeniyle kullanım dışı kalması ile kriz daha da derinleşti. Devreye Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden BURBAK tarafından işletilen otobüs otoparkı girdi. Güvenli bir şekilde park edebilen tur otobüsleri, yolcularını da yine güvenli bir şekilde indirdi.  Tatilciler, yaklaşan sömestr öncesi Alan Başkanlığı'nın soruna çözüm bulmasını, yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve kullanılamayan 4 otopark ile ilgili de adım atılmasını bekliyor.  Öte yandan Uludağ'da belediyeye ait noktada otopark ücreti 250, özel işletmede ise 350 lira olarak tatilcilerden talep ediliyor.  Bursa şehir merkezindeki yol kenarı otoparklarda ise bir saat ücretsiz hizmet verilirken sonrası bir saat için 150 lira isteniyor

Kış Çayının Kilosu 500 Lira Haber

Kış Çayının Kilosu 500 Lira

Havaların soğumasıyla kış çaylarına talep arttı. Soğuk algınlığından korunmak isteyen vatandaşlar aktarların yolunu tuttu. Aktarlarda kış çayının kilosu 500 liradan tezgahlarda alıcı buluyor.   Soğuk havaların gelmesiyle vatandaşlar soğuk algınlığından korunmak için aktarların yolunu tuttu. Grip, nezle, soğuk algınlığından korunmak isteyenler kış çaylarına talebi arttırdı. Vatandaşlar aktarlardan en çok ıhlamur, zencefil, tarçın, ve adaçayı satın alıyor. Aktarlar ise kış çayının taze olmasına dikkat çekti. Kış mevsiminin vazgeçilmezi kış çayının kilosu 500 liradan satılıyor.  Kış çayının doğru miktarda kullanımını belirten aktar Cihan Özdemir, "Bu sene kış çayının kilosu 500 liradan satılıyor. 2 sene önce 300-350 lira, geçtiğimiz sene 400 liradan satılıyordu. Kış çaylarında olmazsa olmaz 7-8 adet bitki var. Bunların üzerine aktarlar kendi tercihlerine göre farklı kombinasyonlar yapabilir. Kış çayının içerisinde ıhlamur, ada çayı, zencefil, tarçın, karanfil ve zerdeçal bulunur. Hatmi çiçeği, papatya, meyan kökü ve ebegümeci gibi bitkiler de kış çaylarının olmazsa olmazlarından. Tüketirken doğru miktarda kullanılmalı. Çünkü doğru dozda kullanmanın iyileştirici etkisi varken, yanlış doz kullanıldığında zehirleyici etki de gösterebilir. 1 çorba kaşığı kış çayını, 2-3 bardak su ile 5-6 dakika kaynatıp, 10 dakika dinlendirdikten sonra gün içerisinde 2-3 bardak içmelerini tavsiye ediyorum. 2-3 bardaktan fazlası kişilerde alerjik reaksiyon gösterebilir. 150-200 gram paketlerde satılıyor. Bir aile günde en fazla 2 kaşık kullanabilir. Hazır alınan kış çayı, bir ailenin 2 haftalık ihtiyacını giderir. Ayda 2 paket, kış ayları boyunca toplamda 6-7 paket ile bütün kışı rahatça geçirebilir. Kış çayının içerisinde böbrek, karaciğer fonksiyonlarını yorabilecek, yan etki bırakacak bir bileşen yoksa her gün düzenli içmelerini tavsiye ederiz. Ihlamur doğal antibiyotik görevi gördüğü ve üst solunum yolu enfeksiyonu ile öksürüğü kısa sürede çözebildiği için vatandaşlar düzenli olarak günlük 1 bardak kış çayı ve 1 bardak ıhlamur içerek sezonu geçirebilir" dedi.  Kış çaylarını alırken tazeliğine dikkat çeken Özdemir, "Bazı bitkilerde gözle görülür şekilde bitkinin renginde solukluk, nemlenme, kararma, tüylenme ve böceklenme varsa alırken dikkat edilmeli. Çünkü hazırlayan esnafın bile dikkatinden kaçmış olabilir. Raf ömrü 2-3 seneyi geçmiş bir ürün, kış çayının içerisine konulmuş olabilir. Vatandaşlar gözleri ile kontrol etsin. İnternetten ürün görsellerine bakarak karşılaştırma yapsınlar. Ancak bu şekilde ayırt edebilirler" şeklinde konuştu. 

Ihlamur Birçok Hastalığa Karşı Etkili Destek Sağlıyor Haber

Ihlamur Birçok Hastalığa Karşı Etkili Destek Sağlıyor

Kış aylarının vazgeçilmez doğal şifa kaynağı olan ıhlamur, birçok hastalığa karşı etkili destek sağlıyor.   Soğuk kış günleriyle birlikte bitki çaylarına olan ilgi artarken, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve soğuk algınlığına iyi geldiği bilinen ıhlamur, vatandaşların en çok tercih ettiği doğal ürünlerin başında geliyor. İçeriğinde bulunan antioksidan ve rahatlatıcı bileşenler sayesinde ıhlamur, hem hastalıklara karşı koruma sağlıyor hem de stresi azaltıyor. Kış mevsiminin etkilerini hissettirdiği bugünlerde, soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı vatandaşlar doğal şifa kaynağı ıhlamura yöneliyor.  “Çocuk, yetişkin, yaşlı herkesin kullanımına uygun bir bitki”  Kış ve soğuk denilince akla gelen ilk bitkinin ıhlamur olduğunu belirten Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri Ayşen Çebiç, “Bizim kış ayında en çok sattığımız bitkilerden bir tanesi. Kış denilince akla ıhlamur gelmesinin en önemli nedenlerinden bir tanesi, ıhlamurun içerisinde bulunan ekstraktlardan dolayı yoğun kokusu ve faydasıdır. Ihlamur, kış aylarında soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara çok iyi gelmektedir. Çocuk, yetişkin, yaşlı herkesin kullanımına uygun bir bitki olduğu için en fazla tercih edilmesinin sebeplerinden biri de budur. Ihlamur iki çeşide ayrılır; yaprak ıhlamur ve çiçek ıhlamur. Çiçek ıhlamurun içeriğinde daha fazla ekstraktlı yağlar olduğu için daha fazla tercih edilmesini öneriyoruz. Ihlamur içerken de günde 3 bardağı geçmemesi özellikle önemlidir. 3 bardağı geçen ıhlamur, kişide su kaybına yol açarak ishale sebep olabilir. Hamile ve yeni doğum yapmış kadınların doktor kontrolünde kullanmasını öneriyoruz. Bunun dışında, 7 yaşından 70 yaşına kadar herkesin güvenle içebileceği bir bitkidir” dedi.  “Sıcak tüketilen ıhlamur, vücuttan toksin ve ağır kimyasalları attığı için sıcak tüketilmesini özellikle öneriyoruz”  Ihlamur demleme yönteminden de bahseden Çebiç, “Ihlamur 5 dakika demlenip süzüldükten sonra ılık ya da sıcak şekilde tüketilebilir. Sıcak tüketilen ıhlamur, vücuttan toksin ve ağır kimyasalları attığı için sıcak tüketilmesini özellikle öneriyoruz. Bununla birlikte, ılık tüketen kişiler bal ile içebilir. Ihlamuru sade içemeyenler şeker ile tüketmek istiyorlarsa, şeker bitkinin özünü kaçıracağından dolayı faydasını minimal seviyeye indirir. Bu nedenle balla kullanılmasını öneriyoruz. Bütün bitki çaylarında balın tercih edilmesini özellikle vurguluyoruz. Bal, bitkinin özünü kaçırmadığı gibi ılık tüketilen ıhlamur ile birlikte mide hassasiyetine, reflüye ve şeker hastalarının insülin direncine de iyi gelmektedir. Bal tercih ederken de doğal bal kullanılmasını öneriyoruz” şeklinde konuştu.  “Defalarca kaynatılan ıhlamurun vücuda hiçbir faydası olmaz”  Ihlamuru kaynatırken yalnızca tek seferlik bir kaynatma önerdiklerini ifade eden Ayşen Çebiç, “Defalarca kaynatılan ıhlamurun vücuda hiçbir faydası olmaz. Demleme yöntemi olarak iki farklı yöntem öneriyorum. Bunlardan birincisi, kaynamış suyun içerisine bir tutam ıhlamur atılarak 10 dakika demlenip içilmesidir. İkincisi ise, ıhlamurun 5 dakika kaynatılarak sıcak bir şekilde içilmesidir. Böylece vücuttaki toksinler ve ağır kimyasallar atılabilir. Ancak defalarca ıhlamuru kaynatarak içenlere bunun kesinlikle zararlı olduğunu söylüyoruz. Çünkü defalarca kaynatılan ıhlamur faydadan çok zarar sağlar” diye konuştu.

Ihlamur Birçok Hastalığa Karşı Etkili Destek Sağlıyor Haber

Ihlamur Birçok Hastalığa Karşı Etkili Destek Sağlıyor

Kış aylarının vazgeçilmez doğal şifa kaynağı olan ıhlamur, birçok hastalığa karşı etkili destek sağlıyor.   Soğuk kış günleriyle birlikte bitki çaylarına olan ilgi artarken, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve soğuk algınlığına iyi geldiği bilinen ıhlamur, vatandaşların en çok tercih ettiği doğal ürünlerin başında geliyor. İçeriğinde bulunan antioksidan ve rahatlatıcı bileşenler sayesinde ıhlamur, hem hastalıklara karşı koruma sağlıyor hem de stresi azaltıyor. Kış mevsiminin etkilerini hissettirdiği bugünlerde, soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı vatandaşlar doğal şifa kaynağı ıhlamura yöneliyor.  “Çocuk, yetişkin, yaşlı herkesin kullanımına uygun bir bitki”  Kış ve soğuk denilince akla gelen ilk bitkinin ıhlamur olduğunu belirten Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri Ayşen Çebiç, “Bizim kış ayında en çok sattığımız bitkilerden bir tanesi. Kış denilince akla ıhlamur gelmesinin en önemli nedenlerinden bir tanesi, ıhlamurun içerisinde bulunan ekstraktlardan dolayı yoğun kokusu ve faydasıdır. Ihlamur, kış aylarında soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara çok iyi gelmektedir. Çocuk, yetişkin, yaşlı herkesin kullanımına uygun bir bitki olduğu için en fazla tercih edilmesinin sebeplerinden biri de budur. Ihlamur iki çeşide ayrılır; yaprak ıhlamur ve çiçek ıhlamur. Çiçek ıhlamurun içeriğinde daha fazla ekstraktlı yağlar olduğu için daha fazla tercih edilmesini öneriyoruz. Ihlamur içerken de günde 3 bardağı geçmemesi özellikle önemlidir. 3 bardağı geçen ıhlamur, kişide su kaybına yol açarak ishale sebep olabilir. Hamile ve yeni doğum yapmış kadınların doktor kontrolünde kullanmasını öneriyoruz. Bunun dışında, 7 yaşından 70 yaşına kadar herkesin güvenle içebileceği bir bitkidir” dedi.  “Sıcak tüketilen ıhlamur, vücuttan toksin ve ağır kimyasalları attığı için sıcak tüketilmesini özellikle öneriyoruz”  Ihlamur demleme yönteminden de bahseden Çebiç, “Ihlamur 5 dakika demlenip süzüldükten sonra ılık ya da sıcak şekilde tüketilebilir. Sıcak tüketilen ıhlamur, vücuttan toksin ve ağır kimyasalları attığı için sıcak tüketilmesini özellikle öneriyoruz. Bununla birlikte, ılık tüketen kişiler bal ile içebilir. Ihlamuru sade içemeyenler şeker ile tüketmek istiyorlarsa, şeker bitkinin özünü kaçıracağından dolayı faydasını minimal seviyeye indirir. Bu nedenle balla kullanılmasını öneriyoruz. Bütün bitki çaylarında balın tercih edilmesini özellikle vurguluyoruz. Bal, bitkinin özünü kaçırmadığı gibi ılık tüketilen ıhlamur ile birlikte mide hassasiyetine, reflüye ve şeker hastalarının insülin direncine de iyi gelmektedir. Bal tercih ederken de doğal bal kullanılmasını öneriyoruz” şeklinde konuştu.  “Defalarca kaynatılan ıhlamurun vücuda hiçbir faydası olmaz”  Ihlamuru kaynatırken yalnızca tek seferlik bir kaynatma önerdiklerini ifade eden Ayşen Çebiç, “Defalarca kaynatılan ıhlamurun vücuda hiçbir faydası olmaz. Demleme yöntemi olarak iki farklı yöntem öneriyorum. Bunlardan birincisi, kaynamış suyun içerisine bir tutam ıhlamur atılarak 10 dakika demlenip içilmesidir. İkincisi ise, ıhlamurun 5 dakika kaynatılarak sıcak bir şekilde içilmesidir. Böylece vücuttaki toksinler ve ağır kimyasallar atılabilir. Ancak defalarca ıhlamuru kaynatarak içenlere bunun kesinlikle zararlı olduğunu söylüyoruz. Çünkü defalarca kaynatılan ıhlamur faydadan çok zarar sağlar” diye konuştu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.