Hava Durumu

#Kötü

Yeni Marmara Gazetesi - Kötü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kötü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

SAMİMİYETSİZ PATRON VE İŞÇİYE YÜKSEK YARGIDAN KÖTÜ HABER Haber

SAMİMİYETSİZ PATRON VE İŞÇİYE YÜKSEK YARGIDAN KÖTÜ HABER

İşe iade davalarıyla alakalı emsal nitelikte bir karara imza atan Bölge Adliye Mahkemesi, işçinin işe iade yönündeki başvurusunun samimi olması gerektiğihne hükmetti. Mahkeme; işverenin de işe davette ciddi ve samimi davranmasının mecburi olduğuna dikkat çekti.İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilmedi.Haksız yere kovulduğunu öne süren işçi, İş Mahekmesi’nin yolunu tuttu. Davacı, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı işveren işçcinin samimiyetsiz olduğunu, işe başlamakta naz ettiğini öne sürdü. Mahkeme, işçinin işe iadesine karar verdi.Hükmü, davalı işveren istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, kararı onadı. İşe iade kararına rağmen işe başlatılmayan davacı işçi, işveren aleyhine icra takibi başlattı. İşe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin tahsili için icra takibi başlatıldı. Davalı patron takibe itiraz ederek durdurdu. Mahkeme’nin kapısını çalan davacı, İcra Müdürlüğü’nün icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve yüzde 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etti.Davalı şirket davanın reddini talep etti. Mahkeme; işverenin işçiyi işe davetinin fesih tarihindeki işyeri ve görevine uygun olmadığı, bu suretle işçinin usulünce işe başlatılmayarak iş sözleşmesinin feshinin netleştiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verdi. Davalı şirket avukatı kararı istinafa götürdü.Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. İşe iade davalarında hem patronların hem de işçilerin samimi olması gerektiğinin vurgulandığı kararda şu ifadelere yer verildi: 'İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlanmamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve şartlar oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, hizmet alım sözleşmeleri, işyeri tescil belgeleri temin edilerek araştırılmalı ve sonucuna göre davalı şirketin işe davetinde ciddi ve samimi olup olmadığı belirlenmelidir. Davacının eski coğrafi işyerinde işe davet edilmemesinin zaruri olarak yapılıp yapılmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu araştırmalardan sonra davacı ve davalının işe iade konusunda samimi olup olmadığı değerlendirilmelidir. Sonucuna göre, feshe bağlı hakların miktarı ile işe başlatmama tazminatına hak kazanıp kazanmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine oy birliği ile karar verilmiştir.'

Kapı önüne ayakkabı bırakana Yargıtay'dan kötü haber Haber

Kapı önüne ayakkabı bırakana Yargıtay'dan kötü haber

Apartmanlarda ve sitelerde ortak kullanım alanı olarak sayılmasa da binada kapı önleri ortak geçiş alanı olarak değerlendiriliyor. Daire kapısı önüne kat malikleri ve kiracıların ayakkabı ya da herhangi bir eşya koyması mahkemelik olabiliyor. Apartmanlarda kapı önlerinde ayakkabı bırakmak kat maliklerinin ortak kararı ile yasaklanabiliyor. Bu yasaklama hükmü yönetim planına da işlenerek genel bir kural haline dönüştürüyor. Bu yönde karar alındıktan sonra kat malikleri ve kiracılar kapı önlerinde ayakkabı bırakamıyor. Bu karar alındıktan sonra kapı önüne ayakkabı bırakmak kanunen yasaklanmış bir hale geliyor. Daire kapısı önüne ayakkabısını koyan komşu hakkında diğer kat malikleri müdahalenin önlenmesi talebiyle Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açıyor. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yolunu tutan bir apartman yöneticisi, binada kiracı olarak oturan kişinin, merdiven boşluğuna ayakkabılık koymasından şikayetçi oldu. Davacı apartman yöneticisi; kiracının merdiven boşluğuna koymuş olduğu ayakkabılığın ve ana yapının teras betonuna dikmiş olduğu çanak antenin kaldırmasına, bağımsız bölümdeki balkon tamiratının yaptırılmasına, bodrum katta sığınağa koymuş olduğu odun kömür ve yanıcı maddelerin kaldırılmasına karar verilmesini dava etti. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından merdiven boşluğuna konulan ayakkabılığın kaldırılmasına, bodrum katta bulunan sığınağa konulan eşyaların kaldırılmasına, ana yapının teras betonuna konulan anten direğinin kaldırılmasına hükmetti. Kararı davalı kiracı temyiz edince devreye Yargıtay girdi. Yüksek Mahkeme kararında şöyle denildi: "Mahkemece dava konusu taşınmazdaki projeye aykırılıklar bilirkişi raporu ile belirlenip ortak alan olduğu anlaşılan yerlere davalı tarafından yapılan müdahale tespit edilerek müdahalenin önlenmesine ve tayin edilen süre içerisinde eski hale dönüştürülmesine karar verildiğine göre, yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Mahkeme hükmünün onanmasına oy birliği ile karar verilmiştir."

Hem işçiye hem patrona kötü haber Haber

Hem işçiye hem patrona kötü haber

Tam dört sene boyunca çalıştığı şirketten kovulan işçi, İş Mahkemesi'nin kapısını çaldı. Davacı işçi, mağaza müdürü olarak çalıştığını, çalıştığı sürece fazla mesai yapmasına rağmen, fazla mesai ücreti alacaklarının ödenmediğini, haksız olarak iş akdine son verildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti. Davalı şirket iddiaları reddetti. Mahkeme; davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı davalı şirket avukatı temyiz etti. Yargıtay 9. Hukuk dairesi, emeklilik, askerlik ve evlilik gibi durumlarda işverenin işçiden tazminat talep edemeyeceğine dikkat çekti. Kararda şu ifadelere yer verildi: "İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 4857 sayılı Kanun'un 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. İhbar tazminatı iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu için, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Yine, işçinin 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi sebeplerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir."

Haftalık tatil parasını vermeyen patrona kötü haber Haber

Haftalık tatil parasını vermeyen patrona kötü haber

Bir akaryakıt istasyonunda pompacı olarak çalışan genç, fazla mesai ücretini alamadığı gerekçesiyle noter kanalıyla istifa etti. Tüm görüşmelerine rağmen alacağını alamayan işçi, soluğu İş Mahkemesi'nde aldı. Davalı iş yerinde pompacı olarak çalıştığını, işe alınırken davacıya boş senet imzalatıldığını, fazla mesai alacaklarını talep etmesi üzerinde hakarete uğradığını öne sürdü. Fazla mesai alacaklarının ödenmesi için ihtarname gönderdiğini ve müvekkilinin iş akdini haklı nedenle sonlandırdığını beyanla kıdem tazminatı, yol ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti taleplerinin davalıdan tahsilini talep etti. Mahkeme, davanın reddine karar verdi. Davacı kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, itirazı reddetti. Davacı bu kararı da temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikteki kararda; işçilerin herhangi bir alacaklarının alamamasının haklı fesih sayılacağı vurgulandı. Kararda; "4857 sayılı İş Kanunu 24/II-e maddesi uyarınca işveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. 4857 sayılı Kanun'un 24/II-e bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların da ödenmemesi işçiye haklı fesih imkanı verir. Yukarıda açıklandığı üzere davacının fazla mesai ücreti alacağı bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip etmediği konusunda değerlendirme yapılmalıdır. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir"

Sanal dolandırıcılara Yargıtay’dan kötü haber Haber

Sanal dolandırıcılara Yargıtay’dan kötü haber

Yıllardır hayâlini kurduğu otomobili almak için internet başına geçen, tüketici, beğendiği bir otomobili tespit etti. İlan sahibine ulaşan tüketici, kaparo olarak 100 TL verilen hesap numarasına yatırdı. Aradan günler geçmesine rağmen ilan sahibine bir türlü ulaşmayı başaramayan tüketici, dolandırıldığını anlayınca Cumhuriyet Savcılığı’nın yolunu tuttu. Yapılan soruşturmada araç almak isteyen onlarca kişiden 100’er TL kaparo alan dolandırıcının kimliği tespit edildi. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada, sanık ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan hapis cezasına çarptırıldı. Sanık, kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay emsâl bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme kararında şu ifadelere yer verildi: “Kaparo olarak yatırılan paranın sanık tarafından çekildiği ancak sanığın suça konu aracın satışını katılana vermediği ve teslimini de yapmadığı ortadadır. Katılanın da bir daha sanığa ulaşamadığı, sanığın bu şekilde haksız menfaat sağladığı, sanık savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suç vasfında hata yapıldığına ve verilen kararın yasalara aykırı olduğuna dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mahkumiyet hükmünün onanmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”

Yargıtay'dan misafirhane ücretini eksik ödeyen müdüre kötü haber Haber

Yargıtay'dan misafirhane ücretini eksik ödeyen müdüre kötü haber

İlçede bir kurumun müdürlüğünü yapan kişi hakkında, yönetim ve sorumluluğu altında bulunan misafirhanede 4 yıl boyunca muhtelif zamanlarda kalmasına rağmen, misafirhane konaklama ücretini eksik ödediği iddiasıyla soruşturma açıldı. Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanık, ‘Görevi kötüye kullanmak’ suçundan beraat etti. Kurum Genel Müdürlüğü, kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay 9. Ceza Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda, müdürün muhtelif zamanlarda kalmasına rağmen, misafirhane konaklama ücretini eksik ödediğine ilişkin tespitlere vurgu yapıldı. Sanık müdürün, kaldığı odayı kalmadığı günlerde boşaltmadığı, özel eşyalarını bulundurulduğu göz önüne alındığında sanığın ödemesi gereken konaklama ücretinin daha fazla olması gerektiği hatırlatıldı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararında, misafirhanenin amiri ve sorumlusu olması sebebiyle, eksik ödemede bulunmasının hukuki ihtilaf olarak kabul edilemeyeceği anlatıldı. Kararda, “İlçe Müdürü olan sanığın, yönetim ve sorumluluğu altında bulunan misafirhanede muhtelif zamanlarda kalmasına rağmen, misafirhane konaklama ücretini eksik ödediğine ilişkin katılan kurum tespitleri ortadadır. Misafirhane kayıt defteri, bilirkişi raporu ve sorumlu memur beyanı ile sabit olduğu, ayrıca sanığın, kaldığı odayı kalmadığı günlerde boşaltmadığı, özel eşyalarını bulundurulduğu göz önüne alındığında sanığın ödemesi gereken konaklama ücretinin daha fazla olacağı anlaşılmaktadır. Sanığın; misafirhanenin amiri ve sorumlusu olması sebebiyle, eksik ödemede bulunmasının hukuki ihtilaf olarak kabul edilemeyeceği, toplanan deliller ve tüm dosya münderecatı karşısında görevi kötüye kullanma suçunun tüm yasal unsurları ile sübut bulduğunun anlaşılması karşısında; görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır. Katılan kurum avukatının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüştür. Mahkeme kararının bozulmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir” denildi. Karara şerh koyan Yargıtay üyesi ise şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle gerek mahkeme gerek daire bu hukuki uyuşmazlığı bu çerçevede çözmekle yükümlüdür. Yerel mahkeme davada eksik misafirhane ücreti ödememekten kaynaklanan bu eylemi değerlendirmiş ve beraat kararı vermiştir. Dairemiz ise eylemin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı hususunda çoğunluk görüşüne ulaşmıştır. Bu hususta iki ayrı mevzuat unsuruna dikkat çekmek gerekir. Aslında burada bir disiplin suçu oluşmaktadır zira kurumunda kendi personeline düzenli olarak denetleme ve eksiklik varsa bu konuda yaptırım uygulama hak ve yetkisi mevcuttur. Eğer bir görevi kötüye kullanma suçundan bahsedilecekse mahiyeti görevi ihmal olmak üzere müdürü ve ekonomik sistemi denetlemeyen PTT yönetimi bundan sorumludur. Kaldı ki bilirkişi raporunda ve mahkemenin sübuta göre de zaten ne kadar alacak verecek olduğu hususu da şüphelidir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.