Hava Durumu

#Lgs

Yeni Marmara Gazetesi - Lgs haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Lgs haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

LGS'ye Girenler Dikkat! Tercihleriniz Geçersiz Sayılmasın! Haber

LGS'ye Girenler Dikkat! Tercihleriniz Geçersiz Sayılmasın!

Siirt Rehberlik ve Araştırma Merkezi Psikolojik Danışmanı Esra Bulut, LGS tercihleri için uyarıda bulunarak, "17 Temmuz'da saat 17.00’de tercih yapma süreci bitmiş olacak. Bu süreçte tercihlerini yaptıktan sonra ortaokulda bulunan idarelerine giderek bu tercihlerini onaylatmaları çok önemlidir. Onaylatmadıkları takdirde tercihleri geçersiz sayılacak" dedi.  1 milyon 38 bin 192 öğrencinin iyi bir lise için ter döktüğü Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih süreci devam ediyor. Siirt Rehberlik ve Araştırma Merkezi Psikolojik Danışmanı Esra Bulut, 28 Haziran'da sınav sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte bu sürece dahil olmaya başladıklarını söyledi. 28 Haziran-17 Temmuz tarihleri arasında öğrencilerin LGS tercihlerini yapabileceklerini hatırlatan Buluta, özellikle tercih süresinin bitiş tarihine çok dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizdi. 17 Temmuz günü saat 17.00’de tercih yapma süresinin bitmiş olacağını aktaran Bulut, "Bu süreçte tercihlerini yaptıktan sonra ortaokulda bulunan idarelerine giderek bu tercihlerini onaylatmaları çok önemlidir. Onaylatmadıkları takdirde tercihleri geçersiz sayılacak. LGS sürecinde yerel yerleştirme ve merkezi yerleştirme dediğimiz iki tür yerleştirme olmaktadır. Yerel yerleştirme, öğrencilerimizin okul ortalamaları ve okul yılsonu ortalamalarının alınarak yapıldığı bir yerleştirme türü oluyor. Merkezi yerleştirme ise öğrencilerimizin LGS sınavına girdikten sonra aldıkları puanla yapılan bir yerleştirme oluyor. Öğrencilerimiz yerel yerleştirme yaparken, adı üstünde yerel olduğu için daha çok ikametgahlarına yakın okullara yerleştirmeleri yapılıyor. Puanla tercihlerde ise böyle bir zorunluluk yoktur. Puanlarının yettiği, daha doğrusu sonuç kısmında Türkiye geneli yüzdelik dilim dediğimiz dilime göre okullara tercihlerde bulunabiliyorlar. 22 Temmuz'da sonuçlar açıklandığı zaman merkezi yerleştirmeyle puanları doğrultusunda yerleşmeleri yapılan öğrencilerimizin okullarına kayıtları otomatik olarak yapılacak. Puanlarla yerleşmeyen öğrencilerimiz ya da puanla yapılan okullara yerleşmeyen öğrencilerimizin de yerel tercihle ikametgahlarına en yakın okula yerleştirme işlemleri yapılacak. İlçelerden il merkezine ya da farklı bir yerde okul kazanan öğrencilerimiz için de 19 ile 23 Ağustos'ta yatılılık işlemleri yapılacak. Yurtlara başvurularda bulunabilecekler’’ dedi.  Tercih süresi boyunca tarihlerin takip edilmesi gerektiğini ifade eden Bulut, öğrencilerin yüzdelik dilimlerinin farkında olarak, istedikleri okula göre doğru sıralama yapmalarının önemli olduğunu belirtti. Tercih sürecinde en yüksekten en düşüğe doğru okul sıralamaları yapmadıkları takdirde ölü tercih denilen tercih şekline girdiğini ve bunun da öğrencilerin potansiyellerinin daha altında okullara yerleşmesine neden olabileceğini kaydeden Bulut, "Ayrıca giriş yaptıkları zaman bir güvenlik kayıt numaraları oluyor, güvenlik kayıt numarasına da dikkat etmeleri çok önemli. Bir okulun proje okulu olup olmaması da o okulun tercih edilebilirliğini etkilemektedir. Bu yüzden okullara başvurdukları zaman okulun proje okulu olup olmamasına dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü proje okulu olan okullara puanları geçen sene düşük olsa bile bu sene yerleşme imkanları biraz daha düşük olabilir. Çünkü yüksek puanda kapatacaklarını düşünüyoruz’’ şeklinde konuştu. 

Yıldırım Belediyesi LGS Tercih Döneminde Öğrencileri Yalnız Bırakmadı Haber

Yıldırım Belediyesi LGS Tercih Döneminde Öğrencileri Yalnız Bırakmadı

 Yıldırım Belediyesi’nin gençlere ve eğitime desteği sürüyor.   İlçeye kazandırdığı kütüphaneler ve çalışma salonlarının yanı sıra; ücretsiz deneme sınavları ve motivasyon seminerleri ile öğrencilerin yanında olan Yıldırım Belediyesi, Liselere Geçiş Sistemi(LGS) sonrasında tercih danışmanlığı merkezi ile gençlere yol gösteriyor. Mümine Şeremet Uyumayan Kütüphanesi’nde hizmet veren Tercih Danışmanlığı Merkezi’ne başvuran öğrenciler, 4 Temmuz mesai bitimine kadar ücretsiz rehberlik desteği alarak lise tercihlerini yapabilecek.  Yıldırım Belediyesi olarak gençleri her zaman desteklediklerini vurgulayan Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Bizim belediyecilik anlayışımızda hizmet önceliği gençler ve çocuklarındır. Onlara yapılan her türlü yatırım geleceğe dikilmiş birer fidandır. Bu anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gençlerimiz için Bursa’nın en güzel kütüphanelerini ilçemize kazandırdık. bursaDüzenlediğimiz programlarla gençlerimizin eğitimlerine destek olduk. Yıl boyunca alın teri döken gençlerimizin lise tercih sürecinde de yanlarındayız. Bu süreçte en doğru kararı verebilmeleri için gençlerimize danışmanlık hizmeti sağlıyoruz. İnşallah gençlerimiz, kendilerine en faydalı olacak ve mutlu hissedecekleri liselere gidebilir. Onları mutlu görmek bizlerin en büyük motivasyon kaynağı” diye konuştu. 

LGS birincisi İçal: ''Başarılı olmak isteyen kim varsa, ilk önce kendine inansın Haber

LGS birincisi İçal: ''Başarılı olmak isteyen kim varsa, ilk önce kendine inansın"

 Liselere Geçiş Sisteminde (LGS), tüm soruları doğru cevaplayan Şahinkaya öğrencisi Birsen Naz İçal, 500 tam puanla Türkiye birincisi oldu.  Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 2 Haziran'da düzenlen Liselere Geçiş Sistemi (LGS) çerçevesindeki merkezi sınavın sonuçlarına göre Türkiye'deki 1 milyon 38 bin 544 öğrencinin arasından 352 aday tüm sorulara doğru cevap verdi. 2024 yılı LGS sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından Şahinkaya Eğitim Kurumları'nda büyük sevinç yaşandı. 14 yaşındaki 8'inci sınıf öğrencisi Birsen Naz İçal, tam puanla, Türkiye birincilerinin arasına ismini yazdırdı. Hazırlık sürecine geçtiğimiz yaz tatilinden itibaren başladığını belirten İçal, "Planlı olarak çalıştığım 1 sene boyunca çok fazla soru çözdüm. Çok fazla soru tipi gördüm. Dereme sınavlarına girdim. Bu süreçte öğretmenlerim yanımda oldu. Psikolojik ve akademik olarak bana destek verdiler. Sonuçların açıklanmasıyla büyük gurur yaşadım. Çünkü çok emek vermiştim. Hedefim, İstanbul Erkek Lisesi'nde okumak. 10-15 yıl sonra Türkiye'ye faydalı biri olmak. Adımın her zaman insanlara yararlı bir şeyler yapmış olarak anılmasını istiyorum. Ben başarımı kendime koyduğum hedefin peşinde pes etmeden koşmakta buluyorum. Bu konuda sonuna kadar herkes çabalamalı. Okulun haricinde ders çalışırken, kendimi yorgun hissedene kadar kendimi test ettim. Başarının en önemli adımı ise, kendime olduğum inancım oldu. Başarılı olmak isteyen kim varsa, ilk önce kendine inansın" dedi.  Şahinkaya Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dilay Şahinkaya ise "Birsen ile birlikte bu yolda yürümekten çok gururluyuz. Birsen her alanda örnek bir öğrenci oldu. Çok iyi bir insan, öğrenci ve bizim iyim bir evladımız oldu. Biz onunla gurur duyduk. Onun bu başarısının ince ince işlendiğinin farkındaydık. O yüzden bugün beklenen bir başarıyı elde ettiğine inanıyoruz. Bundan dolayı da onun adına çok mutluyuz" diye konuştu.  Baba Hüseyin ve anne Nurcan İçal ise "Kızımıza inanmıştık. Başarabileceğini biliyorduk. Başarması adına biz elimizden gelen her desteği verdik. o Kendi çabası ve okulun desteğiyle bugüne geldiğine inanıyoruz. Çocukluğundan beri aynı tempoda çalışan biri olduğunu yine gösterdi. Bugün kendisine olan inancını göstermiş oldu. Onun mutluluğu bizleri gururlandırdı" şeklinde konuştu.  Bu yıl Türkiye genelinde 2 bin 525 liseye merkezi sınav puanına göre öğrenci yerleştirilecek. Bu okulların kontenjanı da 203 bin 638 öğrenci olarak belirlendi. Öğrencilerin yüzde 85.85'i yerel, 16.15'i ise merkezi yerleştirme sınav puanıyla kayıt yaptıracak. 17 Temmuz'a kadar sürecek yerleştirme sürecinin sonuçları ise 22 Temmuz'da açıklanacak. 

Psikolog Ekici'nin Öğrencilere Sınav Öncesi Tavsiyeleri Haber

Psikolog Ekici'nin Öğrencilere Sınav Öncesi Tavsiyeleri

Türkiye’de bu hafta sonu yapılacak Liselere Geçiş Sınavı ve 8-9 Haziran tarihlerinde yapılacak olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesinde uzmanlar öğrencilere bir dizi önerilerde bulundu.   Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Özel İmperial Hastanesi’nde görevli Uzman Klinik Psikolog Seden Celep Ekici, sınav tarihinin yaklaşmış olmasıyla birlikte öğrencilerin sınav kaygı düzeylerinde artışlar yaşanabildiğini hatırlattı.  Ekici “Kaygı düzeyini yoğun yaşayan öğrencilerimizde yoğun dikkat dağınıklığı, ders çalışma isteğinde isteksizlik, okuduğunu algılayamama, iştahsızlık, uykusuzluk, unutkanlık mide bulantısı, baş dönmesi, kalp atışında hızlanma gibi düşünsel ve bedensel birçok belirtiler görülmektedir. Öğrencilerimizin bu kaygıyı yaşamalarının nedenleri arasında sınava yüklediği anlam, sınav sonucunu olumsuz değerlendirme, sınavın sürecinden çok sınavın sonucuna odaklanma, sınava ilişkin bilgi ve becerisine karşı güvensizlik, bilgisinin değil de kişiliğinin değerlendirildiği düşüncesi ,ailelerine karşı aşırı sorumluluk hissetme ve sınavın sonucunu felaketleştirme düşüncesi oluşturmaktadır. Bu belirtiler sınavla ilgili hazırlıklarını güçleştirmekte ve başarılarını olumsuz yönde etkilemektedir. Öğrencilerin sınavda başarılı olabilmek için olumsuz düşüncelerini kontrol altına almayı öğrenmeleri sınavda bildiklerini ortaya koymalarını kolaylaştıracaktır. Sınavlarda ölçülenen kişilik değeri değil bilgi düzeyi olduğunu kabullenmek çok önemlidir. Sınavı gelecekteki mutluluk ve başarının tek ölçütü olarak görülmemelidir. Sınavı eğitim hayatının bir parçası olduğunu kabul edip ona göre yol izlemeleri gerekiyor. Sınavı geçilmesi gereken bir aşama olarak bakmaları ve sürece odaklanmaları gerekmektedir. Aileler çocuklarına destek olmalı ve kendi kaygılarını çocuklarına yansıtmamalı bu süreçte özenli davranmalıdırlar. Ailelerin çocuklarını çok iyi tanımaları, gerçekçi beklentiler içinde olmaları ailelerin çocuğu ile ilgili ilişki biçimini sınava dayandırmamaları gerekmektedir” dedi.  “Belirli düzeyde heyecan duygusu yaşamaktan öğrencilerimiz endişelenmemelidir”  “Öğrencilerimiz zihinlerine kaygının normal bir duygu olduğunu kodlaması gerekiyor” diyen Ekici “Çünkü kaygı doğal ve olması gereken bir duygudur. Belirli düzeyde yaşanan kaygı bizi kendimize getirir ve olası durumlara karşı uyanık kalmamızı sağlar. Örneğin bir macera filmi izliyorsunuz filmde gerilim artıkça filme daha iyi odaklanırsınız ve çevrenizde olup bitenlerden hiç haberiniz olmaz ve tüm dikkatinizi ekrana yoğunlaştırırsınız. Gördüğünüz gibi belirli düzeyde yaşanan heyecan dışarıdan gelen uyaranlara zihnimizi kapatıyor. Bu yüzden belirli düzeyde heyecan duygusu yaşamaktan öğrencilerimiz endişelenmemelidirler. Öğrencileri sürekli sınavı kazanamazsam ne olacak sorusunu kendilerine sorup zihinlerinde bu sorunun cevapsız kalması kendilerini daha huzursuz hissetmelerine neden olacaktır. Eğer bu soruya uygun bir cevap bulunursa soru artık kabus olmaktan çıkar ve cevabı belli olduğu için büyüsünü kaybedecektir. Her zaman bir A planınız olduğu gibi bir B planınızda olmalıdır. Alternatiflerin olması kişide yaşanacak yoğun kaygıyı azaltır” ifadelerini kullandı.  “Beklentilerinizin gerçekçi olmasına dikkat etmelisiniz”  Uzman Klinik Psikolog Seden Celep Ekici, yaşanan yoğun kaygıların performansı olumsuz etkilediğini belirterek şunları söyledi:  “Çünkü ulaşılmak istenilen hedefin dışında başka planın olması beklenemeyen bir durumla karşılaşınca yaşanacak olan hayal kırıklığının hafiflemesine neden olacaktır ve böylelikle kendilerini daha rahat hissedecektir. Beklentilerinizin gerçekçi olmasına dikkat etmelisiniz. Sınav gecesi kötü sonuçlara düşünerek kendinizi yormayın, olumsuz düşünceler aklınıza geldiğinde dikkatinizi başka alana kaydırın. Uyku düzeninize ve beslenmenize dikkat edin. Sınavda süreyi en iyi şekilde değerlendirmeye çalışın. Sınavın sonucuna değil sınav süresine ve performansınızı en iyi şekilde kullanabilmek için sorulara odaklanın. Dikkatinizi diğer adaylara çevredeki herhangi bir ses veya gürültüye değil sınav kitapçığınıza sorulara ve cevap kağıdınıza verin. Sınav kaygılarını azaltacak teknikleri sınav öncesinde öğrenin. Baş edemediğiniz durumlarda uzmandan yardım alın. Sınav hiçbir şeyin sonu değil birçok şeyin başlangıcıdır. Olumsuz düşünceleriniz fark edip onları değiştirmek ve belli sınav taktikleriyle bu süreci daha sağlıklı hale getirmek mümkün. Sınav sizin değerinizi ölçen bir sınav değildir. Kişinin kendini değerli hissetmesi için tek şeyin kişinin kendini koşulsuz sevmek olduğunu her ne durumla karşılaşırsanız karşılaşın kendinizi sevmeyi unutmayın. Sizi etkileyecek olumsuzluklara kulağınızı tıkayın. Her bireyin sınavla baş etme yöntemi bireye özgü olmalı bunun için uygun yöntem ve teknikleri edinebilmek için uzmana başvurun.”

LGS 2024 Sınav Giriş Yerleri ve Belge Alımı Haber

LGS 2024 Sınav Giriş Yerleri ve Belge Alımı

Öğrenciler, sınava girecekleri okul, salon ve sıra bilgilerini Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) e-Okul Veli Bilgilendirme Sistemi üzerinden öğrenebilecekler. Sınav giriş belgeleri, okul müdürlükleri tarafından mühürlenip onaylanarak öğrencilere teslim edilecek. Lgs Sınav Giriş Yerlerini Nasıl Öğrenebilirsiniz? e-Okul Veli Bilgilendirme Sistemi: Sınav giriş yerleri ve diğer gerekli bilgiler, e-Okul üzerinden erişilebilir olacak. Öğrenciler, e-Okul sistemine giriş yaparak sınav yerlerini ve belgelerini görüntüleyebilirler. Okul Müdürlükleri: Okul müdürlükleri, öğrencilerin sınav giriş belgelerini alıp mühürleyerek onaylayacak ve öğrencilere teslim edecek.Sınav Giriş Belgesinde Neler Bulunur? Öğrencinin sınav yeri, salonu ve sıra numarası Öğrencinin fotoğrafıSınav tedbir hizmetleri ile ilgili bilgiler LGS Sınav Tarihi ve Oturum Detayları 2024 LGS sınavı, 2 Haziran 2024 tarihinde yapılacak. Sınav iki oturum halinde gerçekleştirilecek: Birinci Oturum: 09.30'da başlayacak ve Türkçe, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile Yabancı Dil derslerinden toplam 50 soru sorulacak. Öğrencilere bu oturum için 75 dakika süre verilecek. İkinci Oturum: 11.30'da başlayacak ve Matematik ile Fen Bilimleri derslerinden toplam 40 soru sorulacak. Bu oturum için ise 80 dakika süre tanınacak. Öğrenciler, sınav günü yanında fotoğraflı sınav giriş belgesini ve kimliklerini bulundurmak zorundadır. Daha fazla bilgi ve sınav giriş belgesi sorgulaması için e-Okul Veli Bilgilendirme Sistemine buradan ulaşabilirsiniz

Bayram Tatili, Sınava Girecek Öğrenciler İçin Fırsat Olabilir Haber

Bayram Tatili, Sınava Girecek Öğrenciler İçin Fırsat Olabilir

Ramazan Bayramı ile beraber eğitim ve öğretimin 9 günlük tatili için öğrencilere çeşitli önerilerde bulunan uzmanlar, tatilin lise ve üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler açısından iyi bir fırsat olduğunun altını çizdi.   2023-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı'nın ikinci dönem ara tatili, Ramazan Bayramı'na denk geldi. Hafta sonunun da dahil edilmesiyle toplam 9 gün tatil yapacak olan öğrencilere zamanı iyi değerlendirmesi konusunda uzmanlardan uyarı geldi. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine ayrı ayrı önerilerde bulunan Rehberlik Uzmanı Özcan Aladağ, öğrencilerin bu tatili fırsata çevirmeleri gerektiğinin vurguladı.  “Eksikleri gidermek için bir fırsat olarak değerlendirecekler”  Özellikle YKS ve LGS sınavına hazırlanan öğrenciler için bu 9 günlük bayram tatilinin bulunmaz bir fırsat olduğunu kaydeden Rehberlik Uzmanı Özcan Aladağ, “Bu nedenle öğrencilerin bu tatil süresini fırsata çevirmelerini öneriyoruz. Kazanmış, başarılı olmuş öğrencilere baktığımız zaman bu ara tatilleri, uzun tatilleri çok iyi değerlendirdiklerini ve eksiklerini kapattıklarını söyleyebiliriz. Peki, öğrenciler bu dönemde neler yapacaklar, neler yapmalılar dersek sınava hazırlanan öğrenciler konuların büyük bir çoğunluğunu bitirdiler. Çok az da olsa eksik konuları kaldı veya henüz hiç bilmedikleri konular var. Bu konuları tekrar edip üzerine yoğunlaşmaları gerekiyor ve kesinlikle tüm branşlarla ilgili bolca tarama sınavları çözülmeli. Bu tarama sınavları üzerinde iyi analizler yaparak bu analiz etmiş olduğu eksik konular üzerinde tekrarlara girmek durumundalar ve bolca hem TYT hem de LGS denemesi çözecekler ve bu denemedeki eksikleri gidermek için bir fırsat olarak değerlendirecekler” dedi.  “Bayram kampına girerek bolca soru çözmelerini tavsiye ediyoruz”  Soru çözerken öğrencilerin dikkat etmesi gereken noktalara değinen Aladağ, “Öğrencilerin yaptığı en büyük hata çok iyi bildiği dersleri, çok iyi bildiği konuları bolca çözüp bu konularla ilgili tekrar sorular çözmek istiyorlar. Ama bu son derece yanlıştır. Yapılan analizler sonunda ortaya çıkan eksik konular, eksik dersler nelerse öğrencilerin bu tatil süresince bu konular üzerine yoğunlaşmaları gerekiyor. Artık Mayıs ve Haziran ayında sınavların olduğunu düşünürsek bu öğrencilerin böyle uzun bir tatili görmeleri mümkün olmayacaktır. Bu nedenle öğrencilerin bu 9 günlük tatili bolca soru çözümü yaparak, bolca test çözerek tabiri caizse bir bayram kampına girerek bolca soru çözmelerini tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.  Son olarak anne ve babalara seslenen Rehberlik Uzmanı Aladağ, “Aileler sınava hazırlanan öğrenciler kadar heyecanlılar. Belki öğrencilerinden daha fazla başarılı olmasını istiyorlar öğrencilerin. Tabii kültürümüzde, dinimizde bir bayram geleneği var. Ama öğrencilerimizin bu bayram tatilini çok fazla uzun tutmadan anne ve babalarla yakın akraba çevresiyle bayram merasimiyle geçirip daha sonrasında derse yoğunlaşmaları gerekiyor. Anne ve babaların da bayram gezmelerinde ve eve gelen misafirlerde özellikle sınava hazırlanan öğrencilerine baskı yapmamaları konusunda tavsiyelerde bulunuyoruz. Çünkü bir bayramın düşündüğümüz zaman öğrenci için 3-4 günlük süre büyük bir süredir. Bu sürenin belki 1 gününü öğrenciler bayram merasimine ayıracaklar ama kalan sürede bolca soru çözeceklerdir. Bu nedenle hem anne ve babaların hem de öğrencilerin akrabalarının bu anlamda anlayışlı olmalarını bekliyoruz. Çünkü öğrencilerin sınav yılıdır, onlar için bayram tatili, bayram izni 1 gündür” diye konuştu.

Eraslan’dan LGS ve YKS açıklaması: Haber

Eraslan’dan LGS ve YKS açıklaması: "Kitlesel sınavlarda değişikliklerin olması ihtimal dahilindedir"

Eğitim Uzmanı Prof. Dr. Levent Eraslan, 2023 yılında eğitim alanında yaşanan değişikliklere ilişkin İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulundu. Bu yıl içerisinde eğitim alanında bir çok değişiklik yaşandığını belirten Prof. Dr. Eraslan, "Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığını devraldıktan sonra önceden yapıldığı muhtemel birçok projeyi hayata geçirdi. Bunlardan bir tanesi de Türkçeyle ilgili olan çalışmalarıydı. İlk dört yılda Türkçe’nin tam oturması ondan sonra beşinci sınıfta seçmeli yabancı dil, çift dilli programlara geçilmesi gibi bir de Türkçe de geçiş notunu 70’e çıkararak baraj koydu. Bunu çok önemsiyoruz. Türkçe’nin korunması, geliştirilmesi, gençlerimizin Türkçe’mizi iyi kullanması bağlamında önemli görüyoruz. Öğretmenlerimize de gerekli hizmet içi eğitimin verilmesinin de altını çiziyoruz. Cep telefonu ve diğer dijital cihazların okullardaki kullanımına dönük uygulamalarda kendisini göstermekte" diye konuştu.  "Öğretmen yetiştiren ve istihdam eden kurumlara iş birliği gerekmekte"  Müfredat değişikliği sonrasında çok farklı bütünsel gelişim modeli temel olan bir program yapısını ilerleyen dönemlerde görülebileceğini söyleyen Eraslan, "Bir, beş ve dokuzuncu sınıflarda öncelik olarak kendisini gösterecek. Programların sadeleştiği ve bireyselleştiği söyleyebiliriz. Yükseköğretim Kurulu ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında bu konuda önemli bir iş birliği tesis edilmesi gerekmekte. Biri öğretmeni yetiştiriyor, diğeri istihdam ediyor. İstihdam edenin program yapısının da yetiştiren kurumun öğretmen adaylığını vermesi oldukça önemli görüyoruz" ifadelerini kullandı.  "Öğretmenlik Meslek Kanununu önemli görüyorum"  Öğretmenler için meslek kanuna dikkat çeken Eraslan, “Seçiminden hizmetçi eğitimine, kariyer basamaklarından aldıkları ders saat ücretine kadar bütün mesleki yapı ve özelliğin içerdiği bir meslek kanunu oldukça gerekli. Bu yüzden de çeşitli çalışmalar yapıldığını görmekteyiz. Diğer meslek yasalarında olduğu gibi geniş sürecin tamamını içeri alan bir meslek yasasının da oldukça önemli olacağını görüyorum" dedi.  "Ölçme ve değerlendirmede paradigma değişimi söz konusu"  Ölçme ve değerlendirme konusunda Milli Eğitim Bakanlığının köklü değişikliklere gittiğini belirten Eraslan, "Sonuç odaklı değil süreç odaklı, öğrenciyi merkeze alan, öğrencinin anlama becerisi, analiz, sentez ve değerlendirme becerisini ölçen sınavlara vurgu yapıldı. Ölçme ve değerlendirmede paradigma değişimi söz konusu. Kitlesel sınavlarda böylesi değişikliklerin olması da ihtimal dahilindedir. Sınav yapma biçiminin değişmesidir" değerlendirmesinde bulundu.  Prof. Dr. Eraslan, afet bilinci eğitiminin de seçmeli dersler içerisinde yer almasını önemsediklerini belirtti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.