Hava Durumu

#Mansur Yavaş

Yeni Marmara Gazetesi - Mansur Yavaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mansur Yavaş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: "Bina cephelerinde ucuz olduğu için kolay yanan maddeler kullanılıyor" Haber

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: "Bina cephelerinde ucuz olduğu için kolay yanan maddeler kullanılıyor"

Ankara'da yatak fabrikasında çıkan yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altına alındı. Olayla ilgili açıklamalarda bulunan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kullanılan ucuz maliyetli yalıtım malzemelerinden dolayı yangının büyüdüğünü söyledi.  Akyurt ilçesi Büğdüz Mahallesi'nde yer alan bir yatak fabrikasında saat 11.15 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın fabrika binasının tamamına yayılırken çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, polis, sağlık ve arama kurtarma ekibi sevk edildi. Hafta sonu tatili nedeniyle aralarında az sayıda işçinin olduğu 15'e yakın kişinin fabrikadan tahliyesi sağlanırken, itfaiye ekiplerinin 3 saatlik müdahalesiyle yangın kontrol altına alındı. Hasar oluşan fabrika kullanılamaz hale gelirken olayda can kaybı veya yaralanma durumlarının olmadığı öğrenildi. Soğutma çalışmalarının devam ettiği yangınla ilgili inceleme başlatıldığı aktarıldı.  "Cephelerde ucuz olduğu için kolay yanan bu maddeler kullanılıyor"  Yanan fabrikadaki incelemelerden ve çalışmalardan bilgi almasının ardından açıklamalarda bulunan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Can kaybımız yok. Cephelerde ucuz olduğu için kolay yanan bu maddeler kullanılıyor. Eğer yasaklanırsa bu kadar hızlı yayılmaz yangın. Ben de yeni öğrendim bunu. Can kaybının olmaması sevindirici. Zaten 7 personel çalışıyormuş burada. Bizler de 11.24'te ihbarı aldık, itfaiyemiz 11.28'e yetişti. Diğer istasyonlarımızdan da gelen ekipler oldu. 100'e yakın personelimiz burada çalışıyor" dedi.  "Yanıcı maddeler nedeniyle fabrika bu hale geldi"  Fabrika Sorumlusu Erhan Üşenmez, "Yangından hızlı bir şekilde ilerlerdi. Yangının büyümesinin nedeni cephelerde ve tavanda kullanılan paneller. Bu malzemelerin kesinlikle yasaklanması gerekiyor. İçerisindeki yanıcı maddeler nedeniyle fabrika bu hale geldi" ifadelerini kullandı.  "Alevler çok büyüktü"  Olayın tanıklarından Mert Yılmaz ise "Dumanı görüp geldik. İşçiler bugün çalışmıyormuş, cumartesi olduğu için. Birkaç eleman raf değişimi için gelmiş. Büyük ihtimalle yatak fabrikası olduğu için süngerlerden dolayı çıktı yangın. Alevler çok büyüktü. Söndürülmüş hali bu şu an. Bildiğiniz hava kararmıştı. İtfaiye ekipleri müdahale etti" şeklinde konuştu. 

ABB Başkanı Yavaş: "Hukuk herkese eşit uygulanmalı" Haber

ABB Başkanı Yavaş: "Hukuk herkese eşit uygulanmalı"

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, "Bilime inanmazsak akıllanmayız. Deprem öldürmez, bina öldürür. Japonya’da benzer şiddette depremler yaşanırken can kaybı olmuyor çünkü tedbir alıyorlar" dedi.   Ankara Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Daire Başkanlığı ve Ankara Kent Konseyi, 6 Şubat Depremlerinin 2. Yıl dönümü dolayısıyla "Olası Bir Deprem’e Hazır mıyız?" etkinliği düzenledi.  Dirençli kentler ve olası bir depremin zararlarının en aza indirilebilmesi amacıyla düzenlenen ve konuşmacı olarak Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, İTÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, AKUT Ankara Sorumlusu Günal Mahir Yatağan, Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Başkanı Nazmi Şahin ve Sismolog-Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Süleyman Basa gibi isimlerin yer aldığı etkinliğe Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, ABB Afet İşleri Daire Başkanı Özkan Erel ve İtfaiye Daire Başkanı Levent Çeri katıldı. "Deprem öldürmez, bina öldürür"  Konuşmasında Türkiye’de afet yönetimi ve deprem tedbirlerine yönelik eksikliklere dikkati çeken ABB Başkanı Yavaş, Türkiye’de afet yönetimine yönelik zihniyet değişiminin şart olduğunu belirterek, "Bilime inanmazsak akıllanmayız. Deprem öldürmez, bina öldürür. Japonya’da benzer şiddette depremler yaşanırken can kaybı olmuyor çünkü tedbir alıyorlar" dedi.  Afet sonrası koordinasyonsuzluk nedeniyle yardımların ulaşmasında yaşanan aksaklıklara da değinen Yavaş, "Deprem bölgesinde kamyonlar dolusu yardım malzemesi israf oldu, çünkü planlama yoktu. Oysa teknolojiyi etkin kullanarak yıkım alanlarını tespit edip yardım ekiplerini yönlendirebiliriz" ifadelerini kullandı.  "İki saat içinde yola çıkmaya hazır afet ekibimiz var"  Ankara’nın az riskli bölgeler arasında yer aldığını ama yine de önlemlerin alındığını belirten Yavaş, "Anında afete müdahale edecek bir alan oluşturduk. İki saat içinde yola çıkmaya hazır bir afet müdahale ekibimiz var. Allah göstermesin, deprem olmasın, afet olmasın ama olursa da biz hazır bir şekilde bekliyoruz. En hazır olmamız gereken konu da değerli arkadaşlarımızla beraber olmak" ifadesini kullandı.  Yavaş, gönüllü arama kurtarma grupları ile beraber çalışmalar yaparken iş birliği taleplerinde de bulunduklarını dile getirerek, şöyle konuştu:  "Kurs vermek istiyoruz ya da birlikte çalışmak istiyoruz. Çünkü deprem anında en iyi şekilde, en usta şekilde betonun altındaki insana zarar vermeden çıkarabilecek insanlar onlardır dedik. Maalesef çağrımız da sonuçsuz kalmıştı. İnşallah akıllanırlar, diyecek başka bir şeyim yok. Vebali onlara ait, biz üstümüze düşeni yapacağız. İnşallah olmasın ama olabilecek afetlere ve depremlere karşı hep birlikte el ele vererek, hiç kimseyi ayırmadan herkesle beraber olarak bu çalışmalara katılmaya sürdürmeye de gönüllüyüz."  "Hukuk herkese eşit uygulanmalı"  17 Ağustos ve 6 Şubat Depremlerinden ders çıkarılması gerektiğini ifade eden Yavaş, cezasızlık algısının afet yönetiminde büyük bir sorun olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:  "Hukuk gerçekten eşit uygulanmalı. İhmali olanlar cezalandırılmalı ki bir daha aynı hatalar yapılmasın. Bakıyoruz bazı müteahhitler siyasi kimliğine göre çok kısa süre yatıyor ve çıkıyor, cezalandırılmıyor algısı var. Oysa her zaman bahsettiğimiz hukuk gerçekten hukuk olarak uygulansa, herkes bu hukuka tabi olsa, bu toplumda bazıları hukuka karşı sorumlu olduklarını anlasa ve soruşturulmayan hiç kimsenin olmayacağını ve hukukun hiç kimseyi siyasi görüşünü ya da bir başka nedenden dolayı soruşturmamazlık yapmayacağını anlasa Herhalde önce oradan başlamamız lazım."  "Biz insan canı için gidiyoruz"  6 Şubat depreminde karşılaşılan zihniyetten de bahseden Yavaş, Ankara’dan giden yardımların engellenmeye çalışıldığı bir zihniyetle karşı karşıya olduklarını söyleyerek, "Oradaki insanların çile çekmesini öyle seyrediyorlar. Ya da araç gönderiyorsunuz, iş makinesi gönderiyorsunuz. Orada görünmesin diye hadi şuradan gel hemen siz bir geri dönün anlayışı var. Sayın Cumhurbaşkanı gelecek diye Kahramanmaraş hava yolu üzerinde bizim çadırlarımızı kaldırıp AFAD’ın çadırlarının konması gibi Böyle komik mi desem ucuz mu desem ne dersem diye bir sürü şeylerle karşılaşıyoruz. Halbuki gittiğimiz yerde kim olursa olsun biz insan canı için gidiyoruz" şeklinde konuştu.  "30 büyükşehir belediyesi hazır olmalı"  Türkiye’de kamu kurumlarının afetlere hazırlık açısından eksiklik yaşadığını belirten Yavaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:  "Büyükşehir yasası çıktıktan sonra kamuda hemen hemen hiçbir kurumun aracı yok. Allah korusun bir afet esnasında 30 tane Büyükşehir Belediyesine anında aynı akşam hadi yürüyün dendiği zaman biz büyük bir ekipmanla oraya yeni bir belediye kuracak güçteyiz. Hepimiz, 30'u da. Dolayısıyla şu belediye gelsin, şu belediye gelmesin demenin anlamı var mı? Yok işte, aracı yok devletin. Karayolları tamamını ihaleyle yapıyor. Sadece Devlet Su İşlerinin bir de Orman Genel Müdürlüğünün araçları var. Dolayısıyla biz burada ayırmak yerine veya kıskanmak yerine bunu siyaset konusu yapmak yerine şimdiden 30 büyükşehir belediyesinin bütün illere bölmek suretiyle, en yakın illerine bölmek suretiyle böyle bir afetle karşılaşıldığı zaman emir almadan, talimat bile almadan bu bizim görevimiz deyip koşarak önce oraya gitmesini sağlamak çok da zor değil. İnanın ki çok daha erken müdahale edeceklerdir. Biz bunu bizzat yaşayarak gördük."  Afet yönetiminde koordinasyon eksikliğinden de bahseden Yavaş, "Deprem gönderilen yardımların bir kısmı ihtiyaç sahiplerine ulaşmadan ziyan oldu. Bazı bölgelerde ekmek ve su bulunamazken, kavşaklarda yığılan malzemeler lojistik düzensizlik nedeniyle boşa gitti. Aynı durum arama-kurtarma çalışmalarında da yaşandı; iş makineleri müdahale edemeden beklerken, enkaz altında hayat mücadelesi veren insanlar vardı" ifadelerini kullandı.  "Afet yönetiminin dijitalleşmesi gerekiyor"  Afet yönetiminin dijitalleşmesi gerektiğini vurgulayan Yavaş, şöyle konuştu:  "Bu tür krizlerin önüne geçebilmek için coğrafi bilgi sistemlerinin devreye alınması gerekiyor. Deprem anında havadan görüntüleme yapan dronelar ile yıkımın boyutu hızla tespit edilebilir, algoritmalar sayesinde ekipler en kritik bölgelere yönlendirilebilir. Ancak bırakın dijital çözümleri, deprem bölgesinde temel iletişim altyapısı bile çökmüş durumdaydı. İnternetin kesilmesi nedeniyle akaryakıt istasyonları araçlara yakıt veremedi. Çünkü akaryakıt satış sistemleri, anlık olarak merkeze veri göndermek zorunda. İnternet bağlantısı kesildiğinde, sistem çalışamaz hâle geldi ve istasyonlar depremzedelere yakıt sağlayamadı. Bu durum, ancak siyasi müdahalelerle çözülebildi. Yaşananlar, afet yönetiminde ciddi bir zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Dijital altyapının güçlendirilmesi, yapı denetiminde belediyelere daha geniş yetkiler verilmesi ve kesilen taşıyıcı kolonlara karşı daha sıkı denetimler uygulanması gerekiyor. Son olarak, Japonya ve Tayvan gibi ülkelerde yaşanan büyük depremlere rağmen can kaybının minimum seviyede olması, Türkiye’nin de afetlere karşı daha bilinçli ve hazırlıklı olması gerektiğini ortaya koyuyor. 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği bu felaket, artık bir milat olmalı. ‘Daha ne olmalı?’ sorusunu sormak yerine, bir an önce harekete geçilmeli." 

Mansur Yavaş, "Engelsiz Spor ve Oyun Merkezi" ile "Engelliler Hizmet Birimleri"nin Açılışını Gerçekleştirdi Haber

Mansur Yavaş, "Engelsiz Spor ve Oyun Merkezi" ile "Engelliler Hizmet Birimleri"nin Açılışını Gerçekleştirdi

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, "Türkiye'nin ilk görme engelliler müzesini hayata geçireceğiz. Yaklaşık bin metrekarelik bir salon üzerinde inşaatımız devam ediyor" dedi.   Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Çankaya'nın Öveçler semtindeki "Engelsiz Spor ve Oyun Merkezi" ile "Engelliler Hizmet Birimleri"nin açılışını gerçekleştirdi.  "Hep birlikte bir dayanışma örneği veriyoruz"  ABB Başkanı Yavaş, programda yaptığı konuşmada, açılışı yapılan merkezin toplumsal dayanışma açısından çok önemli olduğunu belirterek, “Bugün burada sadece bir merkezin açılışını yapmakla kalmıyoruz. Aynı zamanda toplum olarak hep birlikte bir dayanışma örneği veriyoruz. Engelli bireylerin daha mutlu daha özgür, daha güçlü bir yaşam sürdürebilmesi için bir umut kapısını hep birlikte tekrar aralıyoruz” ifadesini kullandı.  “Onların karşılaştığı zorlukları kaldırmak hepimizin sorumluluğudur”  Şehirler için yollar ve binaların önemli olmadığını söyleyen Yavaş, önemli olanın şehirde yaşayan insanların mutluluğu olduğunu dile getirdi. Açılışı yapılan "Engelsiz Spor ve Oyun Merkezi"nin Ankara’yı daha yaşanılabilir bir şehir haline getireceğini bildiren Yavaş, “Bugün Ankara'mızın eşit, kapsayıcı ve daha yaşanabilir bir şehir haline getirmek yolundan anlamlı bir adım atıyoruz. Engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve eşit katılımını sağlamak yalnızca onların değil, hepimizin hayatını zenginleştiriyor. Onların karşılaştığı zorlukları kaldırmak için elimizden geleni yapmak hepimizin sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.  “Engelli bireylerimiz ve aileler için yeni fırsatlar oluşturmaya devam ediyoruz”  Engelli bireyler ve aileleri için yeni fırsatlar oluşturduklarını anlatan ABB Başkanı Yavaş, “Engelli bireylerimiz ve aileler için yeni fırsatlar oluşturmaya ve yaşamlarını kolaylaştırmaya yönelik projelerimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz engelsiz spor ve oyun merkezi ve mola evi bu çabalarımızın önemli bir parçasıdır” şeklinde konuştu.  "Engelli bireylerimizin rahat bir nefes alabilecekleri bir yaşam alanıdır"  Engelli yaşam merkezinin sadece bir bina olmadığını, aynı zamanda bir yaşam alanı olduğuna dikkati çeken Yavaş, “Zihinsel engelliler merkezi ve engelsiz spor ve oyun merkezi sadece birer bina değil. Engelli bireylerimizin yeteneklerini geliştirebileceklerini, ailelerin rahat bir nefes alabilecekleri bir yaşam alanıdır. Burada sunulacak hizmetlerle çocuklarımızın Fiziksel zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlayacak ailelerimize ise rehberlik desteği sunacağız” ifadesini kullandı.  “Ailelerimize nefes alacakları bir zaman dilimi sunacağız”  Merkezde engelli çocuklara sunulacak hizmetleri anlatan ABB Başkanı Yavaş, bu hizmetlerin sadece engelli bireylere olmadığını, ailelerinde sunulacak hizmetlerden yararlanabileceğini belirterek, şunları kaydetti:  “Burada sunulacak hizmetlerle çocuklarımızın fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlayacak. Ailelerimize ise rehberlik desteği sunacağız. Merkezimizde sunulan bazı hizmetleri sizlere aktarmak istiyorum. Burada bir mola evimiz var. 3-6 yaş arası engelli çocuğu olan aileler için saatlik bakım hizmeti sunarak ailelerin ihtiyaç duyduğu zaman da destek sağlayacak psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmetlerimiz var. Ailelerimiz ve çocuklarımızın ihtiyaçlarına yönelik bireysel ve grup destekleri sunulacak. Bunlar da çocuklarımızın fiziksel gelişimlerine destek olacak sosyokültürel alanlar var. Burada oyun odaları resim ve el sanatları atölyeleri, kütüphane sinema ve konferans salonu gibi alanlar çocuklarımızın becerilerini geliştirecek, onların sosyal hayatta bağlarını güçlendirecektir. Bunun yanı sıra engelsiz spor ve oyun merkezi sayesinde çocuklarımız özel olarak tasarlanmış spor ve oyun alanlarında hem eğlenecek hem de fiziksel sağlıklarını ve öz güvenlerini arttıracak. Ailelerine yönelik hizmetlerimiz de var. Saatlik bakım hizmetiyle ailelerimize nefes alacakları bir zaman dilimi sunacağız. Kişisel gelişim seminerleri ve eğitimler düzenleyeceğiz. Sosyal ve kültürel etkinliklerle ailelerimize yalnız olmadıklarını hissettirecek güçlü bir dayanışma ağıyla buluşturacağız.”  “Türkiye'nin ilk görme engelliler müzesini hayata geçireceğiz”  Türkiye'nin ilk görme engelliler müzesini yakın zamanda hayata geçireceklerini aktaran Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Biz başka tür yani buranın dışında yaptığımız çalışmalardan da bazı bilgiler vermek istiyorum. Türkiye'nin ilk görme engelliler müzesini hayata geçireceğiz. Yaklaşık bin metrekarelik bir salon üzerinde inşaatımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.  Hayata geçirecekleri diğer projelerden bahseden Yavaş, “Otizm yaşam merkezi kuruyoruz. Ergazi Otizm Yaşam Merkezi, 10 bin metrekarelik bir alanda 14 bin 200 metrekarelik inşaat alanıyla Başkentte otizimli çocuklarımız için eğitim ve sosyal yaşamı bir araya getirmek üzere tasarlanmıştır, projesi hazır ihale çıkmak üzereyiz” diye konuştu.  Törenin ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Engelsiz Spor ve Oyun Merkezi" ile "Engelliler Hizmet Birimi"ni gezdi. 

CHP Genel Başkanı Özel'den 'Ankara Büyükşehir Belediyesine kayyum atanacağı' İddiasına Sert Cevap Haber

CHP Genel Başkanı Özel'den 'Ankara Büyükşehir Belediyesine kayyum atanacağı' İddiasına Sert Cevap

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan hakkında başlatılan soruşturma ile ilgili, “Sayın Bakırhan'ın ifade ettiği görüşlere katılmıyorum. En sert şekilde de bu görüşlere karşı çıkıyorum. Fakat bir söz söyledi ve sözün cevabının söz ile verilmesi gerekir" dedi.  CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yayıncı İlhan Erdost'un kabri başında düzenlenen anma programına katıldı. Erdost'un ailesi ve sevenlerinin katıldığı programda Erdost'un mezarına güller bırakılarak, şiirler okundu. Anma etkinliği sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan hakkında başlatılan soruşturma ile ilgili soru üzerine, “Sayın Bakırhan'ın ifade ettiği görüşlere katılmıyorum. En sert şekilde de bu görüşlere karşı çıkıyorum. Fakat bir söz söyledi ve sözün cevabının söz ile verilmesi gerekir. Bir siyasi partinin genel başkanına kullanmış olduğu ifadelerden dolayı soruşturma başlatalım, onu yollayalım, sonra dokunulmazlık tartışması başlatalım gibi ülkeyi bu tip yönetme pratiğinin Türkiye'yi ne hale getirdiği ortada. Tuncer Bakırhan'ın söylediği o cümlelerin, o tartışılan cümlelerin herhangi bir yeriyle bir mutabakatım olmadığı gibi en sert şekilde karşı çıkıyorum” ifadelerini kullandı.  'Ankara Büyükşehir Belediyesine kayyum atanacağı' iddiası  Esenyurt Belediyesi ile başlayan kayyum atamalarının diğer belediyelerle devam edeceği, bunlardan birisinin de Ankara Büyükşehir Belediyesi olacağı iddiaları ile ilgili soru üzerine Özel, “Esenyurt meselesindeki tavrımız, tutumumuz; hangi partinin belediyesi olursa olsun halkın seçtiği halka hesap verir. Suç işlediyse de mahkemeye hesap verir. Mahkeme sonuçlanıp kesinleşince halk adına, Türk milleti adına kararını ilan eder. O güne kadar soruşturmanın başladığı gün kayyum atamak mahkemeyi de tanımamaktır, halkı da tanımamaktır ve son derece yanlış bir iştir. Melih Gökçek'in trol orduları, birtakım operasyon adamları ve hesapları şimdi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız, geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız üzerine yoğunlaşan bir ateş vardı. Şimdi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız hakkında geçmişte olmuş ve soruşturmaya dahi gerek duyulmamış hususlara ilişkin birtakım soruşturmalar yürütülüyor gibi duyuyorum. Bir taraftan da şunları duyuyorum; Milli İstihbarat Teşkilat'ına (MİT) verilen bir talimat ile 'eşeleyin, deşeleyin aman bir şeyler bulun, işte bir türlü ilişkilendirmeler yapalım' filan. Hiç bunlara kalkışmasınlar. Gözümüz üzerlerinde, her şeyden haberimiz var” diye konuştu.  Süleyman Soylu'nun açıklamaları  Özel, Süleyman Soylu'nun bir röportajda "Bahçeli'nin ortaya koyduğu son çıkış, Türkiye'nin önüne konulmuş büyük bir fırsattır. Samimidir, önümüzdeki yarım asrın ne olacağına yönelik bir anlayışın bütün dünyaya ve Türkiye'ye sorusudur" şeklindeki sözlerini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine şöyle konuştu:  “Süleyman Soylu tam da budur. Süleyman Soylu, siyasi bukalemundur. Süleyman Soylu geçmişte Erdoğan'a neler diyordu. Yanına çağırdı, koşarak gitti. Erdoğan'ı en çok savunan oydu. Geçmişte çözüm süreci konusunda önce olumlamaları vardı, sonra çözüm süreci terk edildikten sonraki en sert ve hak ihlalleriyle dolu, demokrasiyi ayaklar altına alan süreci de en çok savunan, o sürecin cellatlarından biriydi. Seçimlerde de meydan meydan gezip, ‘Ankara'yı Mansur Yavaş kazanırsa su faturalarını DHKP-C militanları dağıtacak' diyordu. 'İstanbul'u Ekrem İmamoğlu kazanırsa İSPARK'ı PKK'ye verecekler' diyordu. En son seçimde de 'Eğer CHP iktidar olursa, Apo'yu salma planları var' diyordu. ‘Bunun sözünü verdiler' diyordu. Bugün kimin ne söz verdiğini görüyoruz. Sayın Bahçeli'nin ifadelerini bu sefer de Süleyman Soylu söylüyor. Soylu, siyasi bukalemundur. Bunda şaşıracak bir şey yok. Hayvanat bahçesini gezerken atın renk değiştirdiğini görürseniz şaşırırsınız. Bukalemunun renk değiştirmesine kim niye şaşırsın.'' 

Mansur Yavaş'tan Flaş Kayyum Açıklaması! Haber

Mansur Yavaş'tan Flaş Kayyum Açıklaması!

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, sosyal medya hesabı üzerinden kayyum atamalarına tepki gösterdi. Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Halfeti Belediyesi'ne sabah saatlerinde kayyım atandı. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, her üç başkanın 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçunda aldığı cezalar ve süren davalar kayyım kararına gerekçe gösterildi.  Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı. İşte o açıklama: ''Bugün yine kayyum atamalarıyla güne başladık. Öncelikle burada savunulması gereken kişilerden bağımsız olarak hukuk ve demokrasidir. Demokrasilerde bazen seçim kazanılır, bazen seçim kaybedilir. Hiç istemediğiniz birisini halk seçebilir. Önemli olan bunun içe sindirilmesidir. Bir yandan hakkında hüküm olanlar kayyum atanacağını bile bile aday yapılırken (en azından geçmiş yılların öngörüsü ile) diğer yandan idare-seçim-YSK bu adayların adaylıklarına neden izin verdiği sorgulanmalıdır. Milletin iradesinin bu şekilde yok sayılması artık seçmenin sandıktan iyice uzaklaşması sonucunu doğuracaktır. Bırakın belediye başkanlarını halk yaptıklarını ve yapamadıkları hizmetlerle değerlendirsin. Partiler de adaylarını buna göre belirleyip adeta meydan okur gibi aday tespit etmesin. Hukukçu olarak görüşüm; TBMM’nin acilen ilk toplantıda yasa değişikliği yaparak görevden alınan başkanın yerine belediye meclisinden birinin seçilmesini sağlayıp seçmen iradesinin belediyeye yansımasını sağlamasıdır. Unutulmamalı Hukuk, hava ile su kadar insanların olmazsa olmaz ihtiyacıdır.'2

Ankara Büyükşehir’in okul kıyafeti desteği 13 bin 765 aileye ulaştı Haber

Ankara Büyükşehir’in okul kıyafeti desteği 13 bin 765 aileye ulaştı

Sosyal belediyecilik anlayışıyla eğitime desteklerini sürdüren Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), sosyal yardımlardan faydalanan ailelerin ilkokul birinci sınıfa başlayan çocuklarına yönelik başlattığı ‘okul kıyafeti desteği projesi’ kapsamında 13 bin 764 aileye ulaştı. Ailelerin Başkent Kartlarına toplamda 13 milyon 979 bin liralık ödeme yapıldı.   Sosyal yardım alan ailelerin çocuklarına eğitimde fırsat eşitliği sağlamaya yönelik desteklerini sürdüren Ankara Büyükşehir Belediyesi, ilkokul birinci sınıfa başlayan çocuklar için okul kıyafeti desteği projesini başlattı. Ankara’da, Başkent Kart sahibi ailelerin çocuklarının eğitim hayatına katkı sağlamak amacıyla yeni bir uygulamaya daha imza atıldı. 10 bin ailenin Başkent Kart’ına, ilkokul birinci sınıfa başlayan 10 bin 166 çocuk için okul giysisi alımlarında kullanılabilecek 1000 lira destek ödemesi yatırıldı.  Toplam 13 bin 979 çocuk faydalandı  Ailelerin eğitim masraflarını hafifleten proje kapsamında, 10 milyon 166 bin lira ödeme yapan Büyükşehir Belediyesi ayrıca 3 bin 764 ailenin 3 bin 813 çocuğu için ek olarak 3 milyon 813 bin lira daha ödeme gerçekleştirdi. Böylece bugüne kadar 13 bin 764 ailenin 13 bin 979 çocuğuna Başkent Kart aracılığıyla toplamda 13 milyon 979 bin lira giysi desteği sağlanmış oldu. Büyükşehir Belediyesi ayrıca 101 bin 40 ailenin ilk ve ortaokul öğrencisi 119 bin 428 çocuğu için de 108 milyon 412 bin 750 lira kırtasiye desteği sağladı. 

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.