Hava Durumu

#Mehmet Nuri Ersoy

Yeni Marmara Gazetesi - Mehmet Nuri Ersoy haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Nuri Ersoy haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye Kültür Yolu Festivali Programı Haber

Türkiye Kültür Yolu Festivali Programı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin 2024 yılı programını açıkladı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy açıklamasında, “Türkiye'nin 7 bölgesinde, 16 şehrimizde düzenlenecek yaygınlığa ulaşmış ve büyümeye devam eden bir Türkiye Kültür Yolu Festivali başarı hikayesi yazılmıştır" dedi.   Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin 2024 yılı takvimini açıkladı. Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı başta olmak üzere sanat dünyasından da isimler katıldı. İstanbul Devlet Bale ve Opera sanatçılarının gösterisinin ardından programı açıklamak için kürsüye gelen Bakan Ersoy, Kültür Yolu Festivali'nin Türkiye'nin en büyük ve en zengin marka projelerinden biri olduğuna dikkati çekerek, "2021 yılında 'olmazcıları, yapılamazcıları, ne gerek varcıları' aşıp, İstanbul'da o ilk adımı attığımız günün üzerinden geçen bu dört yılda, Avrupa'nın en seçkin kültür sanat festivallerini bünyesinde barındıran Avrupa Festivaller Birliği üyeliğine kabul edilmiş, Türkiye'nin 7 bölgesinde, 16 şehrimizde düzenlenecek yaygınlığa ulaşmış ve büyümeye devam eden bir Türkiye Kültür Yolu Festivali başarı hikayesi yazılmıştır" diye konuştu.  Turizmde ürün çeşitliliği ve markalaşmanın, Bakanlığın en önemli hedeflerinden biri olduğuna vurgu yapan Ersoy, şunları söyledi:  "Aslında söz konusu hedefe ulaşmamızı sağlayacak her şeyi, yaşadığımız bu muazzam coğrafya ve medeniyetimizin binlerce yıllık birikimini barındıran kültürel değerlerimiz bize sunuyor. Mesele bunları doğru şekilde kullanmayı bilmekte yatıyor. Türkiye Kültür Yolu Festivali bu doğrulardan biridir. Eğer öyle olmasaydı yaşayarak tecrübe ettiğimiz büyüme ve ilgi artışı kesinlikle mümkün olmazdı. Zira hiçbir başarı tesadüf değildir. Geldiğimiz bu nokta, 'Kültür ve sanatla bütünleşmiş turizm' vizyonuyla her adımını ince ince hesapladığımız kültür politikalarımızın sonucudur. Hep söylüyoruz; sürdürülebilirliği gözeterek, turizm ile kültür sanatın birbirini beslediği bir ekosistem bina ettik. Bunu sadece kültür sanat etkinliklerinin ve sebep oldukları turizm hareketinin birbirlerine karşılıklı fayda sağlaması ile sınırlandırmayın. Festival güzergahında restore edilen ve yeniden işlev kazanarak hayata dahil olan tarihi eserleri düşünün. Görünür ve bilinir hale gelen kültür sanat kurumlarını, parçası ve varisi olduğu kültür sanat mirasını yaşayarak öğrenen çocuklarımızı, hem milli hem evrensel değerlerin etrafında sağlanan sosyal birliktelik ve bütünleşmeyi düşünün."  Mehmet Ersoy, kültür ve sanat temelinde bireysel ve toplumsal fayda sunan bir etkinlik silsilesini, uluslararası bir markayı Türkiye'ye kazandırdıklarının altını çizdi.  "2024'te hedef 40 bin sanatçı"  Festivalin kapsamını bu yıl daha da genişletmeyi planladıklarını aktaran Ersoy, "2021'de 2 binden fazla sanatçının katılımıyla başladığımız festivalimize her geçen dönem Türkiye ve dünyadan farklı sanatçıları ve sanat kurumlarını dahil etmeyi sürdürdük. 2023'e geldiğimizde festivale katılan sanatçı sayımız 34 bine ulaştı. Bu yılki hedefimiz ise 40 bin sanatçı" dedi.  Ersoy, festival mekanlarının da her yıl arttığına dikkat çekerek, 2024'te mekan sayısını 600'ün üzerine çıkarmayı geçen yıl 5 bin etkinlik düzenlendiğini, bu yıl etkinlik sayısını 6 bine çıkarmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.  Festival Adana'da başlayacak  Ersoy, bu yıl 8 aya yayılacak festival programının 13-21 Nisan'da Adana'daki Portakal Çiçeği Karnavalı ile başlayacağını söyledi.  Festivalin 25 Mayıs-2 Haziran Şanlıurfa, 1-9 Haziran Bursa, 8-16 Haziran Samsun, 22-30 Haziran Trabzon, 29 Haziran-7 Temmuz Van, 3-11 Ağustos Nevşehir, 17-25 Ağustos Erzurum, 31 Ağustos-8 Eylül'de Çanakkale'de yapılacağını vurgulayan Ersoy, Gaziantep Uluslararası Gastronomi Festivalini (Gastroantep) de kapsayan Gaziantep Kültür Yolu Festivali'nin ise 14-22 Eylül'de gerçekleştirileceğini aktardı. Bakan Ersoy, 21 Eylül'de başlayacak Ankara ayağı ile programa dahil olan Konya Mistik Müzik Festivali'nin 29 Eylül'de sona ereceğini dile getirdi.  İstanbul Kültür Yolu Festivali'nin 28 Eylül-6 Ekim'de yapılacağını sözlerine ekleyen Ersoy, 12-20 Ekim'de Diyarbakır, 26 Ekim-3 Kasım'da İzmir, 2-10 Kasım'da ise Antalya'da festivalin gerçekleşeceğini aktardı.  Picasso’nun eserleri sergilenecek  Pablo Picasso'nun ölümünün 50. yılı dolayısıyla, ünlü ressamın 80'den fazla orijinal eserinin yer aldığı serginin 3 ay boyunca farklı şehirlerde sanatseverlerin beğenisine sunulacağını söyleyen Bakan Ersoy, bu kapsamda Sebastiao Salgado, Güvenç Özel, Refik Anadol ve Frida Kahlo gibi sanatçıların eserlerine de yer verileceğini ifade etti.  Ersoy, yapay zeka algoritması kullanarak üretilen "Atatürk Kültür Yolunda" dijital yerleştirmesiyle, "Atatürk bugün hayatta olsaydı, festivalin hangi duraklarından kareler verirdi?" sorusuna yanıt veren dijital bir sergi açılacağını da aktardı.  Festivale konuk olacak topluluklarla sanatçılara da değinen Ersoy, konuklarla ilgili, "Uluslararası iş birliklerimiz ve büyükelçiliklerimizle yapılan görüşmeler neticesinde Avrupa, Latin Amerika, Asya ve Afrika ülkeleriyle hem görsel sanatlar hem de sahne sanatları alanlarında iş birlikleri gerçekleştirmekteyiz. Deutsches Senfoni-Orkestra Berlin, Estonya Orkestrası ve Korosu, Çin Sahne Performansları ve daha birçok uluslararası sürpriz ekibi ve orkestrayı sahnelerimizde ağırlayacağız. Caz müziğinin en büyük isimlerinden, Grammy ödüllü trompet sanatçısı Chris Botti, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) ile sanatseverlere muazzam dinletiler sunacak. Başta CSO olmak üzere, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüze bağlı orkestralarımız ile koro ve topluluklarımız, sanatın evrensel dilini müzik ve dansla sahneye taşıyacak." diye konuştu.  Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, festivalin bu yıl yeni logoyla tanıtılacağını belirterek, "Kültür ve sanatın bunca zenginliğini bünyesinde buluşturan Türkiye Kültür Yolu Festivalinin yeni logosu 7 farklı renk içeriyor. Renk, sanatın varoluşsal bir parçasıdır. Tuvalde, seste, sözde, sahnede ya da nesnede renk sanatçının düşün dünyasından süzülüp eserine geçer. Sanatın kendisi zaten hayatın bir rengidir. Belki herkes için farklıdır ama biliyoruz ki kimin gözünden bakarsak bakalım sanat hep göz alıcıdır. O yüzden biz de renkleri kullandık" dedi.

Rüya şehirde tarih ayağa kalkıyor! Bu aşk Bursa’yı saracak Haber

Rüya şehirde tarih ayağa kalkıyor! Bu aşk Bursa’yı saracak

Osmanlı Sultanı 1. Ahmed’in emriyle 1615 yılında Cünûnî Ahmed Dede tarafından kurulan, 1925 yılında yasayla kapatıldıktan sonra bir süre farklı amaçlarla kullanıp, atıl hale gelen ve türbe dışındaki bölümleri yok olan Bursa Mevlevihanesi, Büyükşehir Belediyesi tarafından ilk günkü özgün kimliğiyle yeniden ayağa kaldırıldı. ‘Semahane’, ‘Türbe', 'Meydan-ı Şerif', 'Matbah-ı Şerif’ ve ‘Dedegan Hücreleri' ve 'Selamlık’ olmak üzere 3 bölümden oluşan yapı, özgün kimliğiyle Bursa’ya değer kattı. Mevlevihane’nin özellikle Semahane bölümündeki tavan işlemeleri ve ahşap oymaları göz kamaştırırken, Matbah-ı Şerif bölümü Mevlevilik kültürünün tüm yönleriyle anlatıldığı bir müzeye dönüştürüldü. Bursa Mevlevihanesi'nin kubbe yazıları, orijinalinin aynısı olarak talik tarzda hattat Mahmut Şahin tarafından kaleme alındı. Dedegan Hücreleri ve Selamlık bölümünde Uludağ Üniversitesi iş birliğiyle uzmanlık seviyesinde musiki ve hat derslerinin verileceği Mevlevihane, haftalık sohbet programları, sema gösterileri, musiki ve hat dersleri ile Mevlevi kültürünün tüm yönleri ile yaşatılacağı bir merkez oldu. Bursa’nın tarihi ziynetlerine yeni bir halka olarak eklenen Bursa Mevlevihanesi’nin resmi açılışı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katıldığı törenle yapıldı. BURSA BİR RÜYA ŞEHİRDİR Bursa Mevlevihanesi’nin açılış töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Bursa’nın gecesi ayrı güzel, gündüzü ayrı; yazı ayrı güzel, kışı ayrı. Baktığınız her noktada binlerce yıllık yaşanmışlık adeta canlanıyor. Sokaklarında gezinirken bir yanda Orhan Gazi’nin kuruluş günlerinde gök kubbeye yükselen nevbetlerini dinliyorsunuz, bir yanda Evliya Çelebi’nin hayranlıkla bakan gözlerine denk geliyorsunuz, bir yanda Osman Hamdi Bey’in tablosuna yansıttığı resmi temaşa ediyorsunuz, bir yanda da Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Bursa’yı metheden satırlarını ve mısralarını okuyorsunuz. Velhasıl Bursa güzel şehir. Tarihî mirasımıza sahip çıkmak, korumak ve geleceğe aktarmak da bizim asli vazifemizdir” dedi. TARİH AYAĞA KALKIYOR Ecdada ve tarihe hürmet kapsamında yaptıkları çalışmalardan örnekler veren Başkan Aktaş, Tarihî Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nde 40 yıllık bir hayali gerçekleştirdiklerini, Zindan Kapı, Tophane Meydanı, Saat kulesi, İznik surları gibi pek çok restorasyon projesini hayata geçirdiklerini vurguladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da destekleriyle İznik’in 2024 yılında UNESCO Daimi Listesi’ne girdiğine şahit olmak istediklerini kaydeden Başkan Aktaş, Bursa’nın 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesindeki destekleri nedeniyle Bakan Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkür etti. BU AŞK BURSA’YI SARACAK Açılışı yapılan 400 yıllık Bursa Mevlevihanesi’nin 98 yıl önce sırlanmasının ardından mescit, karakol, askeri depo ve son olarak su deposu gibi farklı işlevler için kullanıldığını ifade eden Başkan Aktaş, “Bu sevgi, aşk ve muhabbet Bursa sokaklarına dalga dalga yayılacak. Bursa Mevlevihanesi’nin yeniden inşa ve ihyası için gayret gösteren Prof. Dr. Mustafa Kara hocamıza ve Safiyyüddin Erhan Beyefendiye teşekkür ederim. Bütün bu süreçte yaptığı akademik çalışmalarla bize yol gösteren, yarınlara miras kalması için 'Bursa Mevlevihanesi' adlı eseri hazırlayan Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan’a şükranlarımı sunarım. Bursa Mevlevihanesi son Postnişini Mehmed Şemseddin Efendi'nin dördüncü kuşak torunu Nesibe Günalp Kal hanımefendi, Bursa Mevlevihanesi’ne ve Mehmed Şemseddin Dede'ye ait 133 eseri bağışladı, kendilerine hassaten teşekkür ederim. Ayrıca Bursa Mevlevihanesi için aylardır semazen yetiştirme noktasında büyük katkıları olan Postnişin Fahri Özçakıl’a; mutrib ekibindeki çalışmaları için Doç. Dr. Zinnur Kanık’a teşekkürlerimi sunarım. Mevlânâ Hazretleri’nin vuslatının 750'nci yıl dönümü olan 2023 yılı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından genelgeyle 'Mevlânâ Yılı' ilan edildi. Bursa Mevlevihanesi’nin yeniden inşasının bu önemli yıla denk gelmesi de tarihe not düşmek bakımından ayrıca önemli. Bursa Mevlevihanesi’nin ihyasında emeği geçen değerli isimlere, mesai arkadaşlarıma, kurum ve kuruluşlara ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. 750. vuslat yıl dönümünde Hazreti Mevlânâ’yı da rahmet ve hürmetle yâd ediyorum” diye konuştu. MANEVİ YOL GÖSTERİCİLİK Mevlevîliğin, Mevlana Hazretlerinin manevî yol göstericiliğini, bir merkez etrafında kurumsal hale getirme çabasıyla ortaya çıktığını ifade eden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da Mevlana’nın oğlu Sultan Veled’in tasvibi ve Hüsameddin Çelebi’nin takibiyle Konya’da inşa edilen türbenin, Mevlana Hazretlerinin aziz naaşını saklamasının yanında ilk Mevlevî Dergâhı olma özelliği taşıdığını vurguladı. Mevlevîhaneler tarih boyunca, toplumun her kesiminden insanın manevî hayatına tesir ettiğini dile getiren Bakan Ersoy, “Mevlevîlik tabir-i caizse, hem iç hem de dış güzelliğe odaklanmıştır. Böylece müntesipleri bir yandan kâmil insan olurken, diğer yandan da güzel sanatlara verilen önemle dergâhlardan pek çok sanatkâr yetişmiştir. Özellikle musıki alanında Nutkî, Osman Selâhaddin, Kutbünnâyî Osman, Selim, Abdülbâki Nâsır, Hamâmîzâde İsmâil, Ahmed Celâleddin, Zekâî ve, Fahreddin Dedelerle Itrî, III. Selim ve Rauf Yektâ Bey iz bırakmış isimlerdir. Ancak bu eğilim; Mevlevîliğin, dergâha kapanıp dışarıyla ilgilenmeyen bir yapı olduğu zannı da uyandırmamalıdır. Zira, Hz. Mevlana’dan feyzle devletin dirliği, milletin huzurunu esas alan Mevlevîlik, ülkenin bekası için her zaman hassas olmuştur. Devlet, millet her zora düştüğünde, mesela özellikle 18 ve 19’uncu yüzyıllarda peş peşe savaşlar yaşanırken, Mevlevî dergâhları sosyal dayanışma ve yardımlaşma görevi üstlenmiştir. I. Dünya Savaşı’nda; tren hattına yakın Yenikapı Mevlevîhânesi’nde bir hastane kurulmuş, Galata Mevlevîhânesi’nde yardım toplanmış, Kıbrıs ve Girit gibi adalardaki Mevlevîhâneler, zulüm gören Müslümanlar için bir sığınak, Anadolu’ya bir geçiş noktası olmuş, 'Mücâhidîn-i Mevlevîyye Alayı' adını taşıyan gönüllü alayı Filistin cephesinde çarpışmıştır” diye konuştu. AŞK, MÂRİFET VE HİZMET Mevlevîlik’te tarikat esasının, aşk, mârifet ve hizmet olduğunu kaydeden Bakan Ersoy, “Mevlana Hazretleri’nin nezdinde en kutsî vazife çalışmak olduğundan, dergâhta ilerleyebilmek hizmete endeksliydi. Bir yandan manevî yolculukta derinleşilirken diğer yandan da hem dergâh içi günlük işler görülür hem de bir sanatta ihtisas sahibi olunmaya gayret gösterilirdi. İşte içinde bulunduğumuz Bursa Mevlevîhanesi de bütün bu özellikleri bünyesinde taşıyan bir dergâhtı. 1615 yılında, Sultan I. Ahmed’in isteğiyle Cünûnî Ahmed Dede tarafından inşa edilen dergâh, gerek Bursa’nın gerekse Bursa dışından gelenlerin manevî hayatını olgunlaştırırken, güzel sanatlar alanında da bir mektep vazifesi gördü. Burada, dört asır boyunca; semâ, meşkler, hat, tehzîp, duvar ve tavan işlemeciliği, ahşap oyma alanlarında incelikli çalışmalar yapıldı. Bursa Mevlevîhânesi’ne gösterdikleri ilgiden, ihtimamdan dolayı Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne, Sayın Başkan Alinur Aktaş ve çalışma ekibine, bu güzide mekâna emek veren işçi, usta ve sanatçı arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Mevlana Hazretlerini bir kez daha rahmetle anıyorum” dedi. Törende söz alan Bursa Valisi Mahmut Demirtaş da 98 yıl aradan sonra Bursa’nın kadim miraslarından Mevlevihanenin yeniden ihyası çalışmalarını gerçekleştiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a teşekkür etti. Bursa’nın tarih boyunca ilim, irfan ve sanat dünyasına kucak açtığını ifade eden Demirtaş, “14. yüzyıl Bursa’sı üretim ve ticaretin olduğu kadar tasavvufun da merkezi haline gelmişti. Tasavvuf terbiyesinin en güzel uygulamaları bu merkezlerde gerçekleştirilmiştir. Bu mekanlarda ihya edilen o gönüllerle şehrin tabii güzelliği taçlandırılmıştır. Bursa Mevlevihanesinde eski günlerde olduğu gibi terbiye ocağı yanmaya devam edecektir. Hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. Hz. Mevlana’nın 22. kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru ise, “Hz. Mevlana’nın dediği gibi ‘madem ki bir ağaç diktin onu sula’. İşte maddi manevi çalışmaların karşılığını bulması gerekir. Bu gönül ve kültür mekanının amacı doğrultusunda, ehil kişilerin ellerinde kültürümüzü yaşatması ve insanımıza faydalı olması en büyük dileğimiz ve duamızdır. Bursa Mevlevihanemizin 400 yıllık tarihinde yeniden vücut bulmasında katkıları bulunan tüm dostlara, adsız kahramanlara çok teşekkür ederim” dedi. Konuşmaların ardından Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bakan Ersoy’a günün anısına ipek tabloya nakşedilmiş Bursa Mevlevihanesi’nin orijinal minyatürünü hediye etti. Daha sonra Bakan Ersoy tarafından Mevlevi geleneği olan çerağ uyandırma ritüeli olarak kandil yakıldı. Kültür Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği ve Bursa Mevlevihanesi Postnişini Fahri Özçakıl, çerağ uyandırma gülbankı okudu. Okunan duaların ardından Prof. Dr. Mustafa Kara ve Sayfiyüddin Erhan tarafından hazırlanan ebcetli kitabe protokol tarafından duvara asıldı. Daha sonra Bakan Ersoy ve protokol tarafından mevlevihanenin ve müzenin açılış kurdelesi kesildi. Ardından Mevlevihane içerisinde sema ayini düzenlendi. Sema mukabelesinin başında postnişin Fahri Özçakıl bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.