Hava Durumu

#Mühimmat

Yeni Marmara Gazetesi - Mühimmat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mühimmat haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BU OKULDA HEM MASKE HEM DE DEZENFEKTAN ÜRETİLİYOR Haber

BU OKULDA HEM MASKE HEM DE DEZENFEKTAN ÜRETİLİYOR

Bursa’daki Yiğitler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bugüne kadar 5 bin litre el ve yüzey dezenfektanı ile 450 bin adet maskeyle korona salgınına savaş açtı. 20 kişilik ekibin hedefi, 1 milyon maske ve 500 bin litre dezenfektan üreterek salgına karşı alınan tedbirlere destek olmak.Türkiye’de korona virüs salgınına karşı Sağlık Bakanlığı gerekli tedbirleri alırken, cezaevleri, gençlik merkezleri ve meslek liselerinde maske, cilt ve yüzey dezenfektanı, siperlik gibi ürünlerin seri üretimi de devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığının talimatıyla başlatılan çalışmalar kapsamında ise Bursa’daki Yiğitler Mesleki ve Anadolu Lisesi de fabrika gibi çalışıyor. 650 kız öğrencinin eğitim gördüğü okulda, 20 kişilik ekip, hem maske hem de dezenfektan üretiyor.Moda tasarımı teknolojileri alanını eğitim gören öğrenciler, şu ana kadar 450 bin maske üretimiyle fabrikayı aratmazken, kimya teknolojisi bölümünde ise el ve yüzey dezenfektanı üretimi yapılıyor. Milli bir seferberlik özverisiyle dezenfektan ve maske üretimi gerçekleştiren öğrenciler, döner sermayeden de harçlıklarını çıkarıyor.Üretilen maskeler, Bursa’da bulunan sağlık kuruluşları, kaymakamlık, kamu kurumları ve belediyelere gönderiliyor. Özel izinle okula gelen 20 yaş altı öğrencilerin gösterdiği çaba ise takdirle karşılanıyor. Dezenfektan ile birlikte 20 çeşit kimyevi temizlik ürünü de üretebilen okul talep olduğu takdirde Türkiye’nin her yerine ürün göndermeye hazırlanıyor.Yiğitler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Mehmet Akif Bingöl, 'Hedefimiz 1 milyon maske, 500 bin litre dezenfektan üretmektir. Milletçe çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Öğretmen ve öğrencilerimizle Milli Mücadele’de cepheye mühimmat taşıyan Şerife Bacı gibi milli bir ruhla üretim yapıyoruz. Hedefimize ulaşmak için çaba gösteren idareci, öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum' dedi.Büyük bir özveriyle gecesini gündüzüne katan öğrenciler ise, 'Devletimize hizmet vermekten ve vatandaşlarımıza yardımcı olmaktan son derece mutluyuz. Burada hem döner sermaye kapsamında harçlıklarımızı çıkartıyoruz hem de kendimizi mesleğimizde geliştiriyoruz. Okulumuzun sağladığı bu fırsattan dolayı okul müdürümüze ve öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz' ifadelerini kullandı.

HOCALI KATLİÂMI ŞEHİTLERİ OSMANGAZİ’DE ANILDI Haber

HOCALI KATLİÂMI ŞEHİTLERİ OSMANGAZİ’DE ANILDI

Osmangazi Belediyesi, Azerbaycan’ın Hocalı şehrinde 1992 yılında Ermeniler tarafından yapılan katliâmda öldürülen 613 masum sivil vatandaşı andı.Osmangazi Belediyesi, Ermenistan birliklerince 1992 yılında Yukarı Karabağ’ın Hocalı kasabasında 613 masumun öldürüldüğü katliâmın 28. yıldönümünde anma programı düzenledi. Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde düzenlenen ‘Hocalı Olaylarının Tahlili ve Etkileri’ konulu konferansta konuşmacı olarak Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Özdal yer aldı. Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Halil Döner’in de katıldığı konferansa özellikle öğrenciler büyük ilgi gösterdi.Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Halil Döner, yaptığı konuşmada, Hocalı katliâmının tarihî bir olay değil, günümüzün acı bir gerçeği olduğuna vurgu yaptı. Katliâmı kınayan Döner, 'İnsanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biri olan bu vahşî saldırıyı her zaman kalbimizin en derinlerinde hissediyor, bu acıyı en içten duygularımızla paylaşıyoruz' dedi.Konferansın konuşmacısı olan Prof. Dr. Barış Özdal, slayt gösterisi eşliğinde Hocalı olaylarının çıkış sebebini, nasıl tırmandığını, Hocalı’nın önemini ve katliâm için neden Hocalı’nın seçildiğini anlattı. Hocalı olaylarının çıkışının en büyük sebebinin Ermenilerin ‘Büyük Ermenistan Devleti’ kurma hayâli olduğuna dikkat çeken Özdal, 'Ermenilerin iddiası sadece Dağlık Karabağ bölgesine yönelik değil. Sınırlarını, Akdeniz, Hazar ve Karadeniz’e kadar büyütme hayâli var. Hocalı olaylarının da bu hayalin doğrultusunda yapılmış bir katliâm olduğunu söyleyebiliriz' dedi.'Ermeniler Rus askerlerini paralı asker olarak kullandı'Hocalı olaylarının soğuk savaş döneminin sonlarına doğru tırmandığına dikkat çeken Özdal, '1988 yılında soğuk savaş döneminin sonlarına doğru Azerî Türkleri bölgeden göç etmeye zorlanırken, Karabağ Ermenileri, Ermenistan Devleti tarafından silahlandırılma başlandı. 1991 yılında Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi uluslararası hukuka aykırı olarak tek taraflı şekilde bağımsızlığını ilân etti. Bu bağımsızlığı Ermenistan dâhil hiçbir devlet tanımadı. Bu tarihten itibaren bölgede şiddet ve çatışmalar arttı. Bölgenin kaderini değiştiren en önemli unsurlardan bir tanesi de Sovyetler Birliği’nin dağılması ve bölgede bulunan Rus askerlerinin kontrolsüz kalması oldu. Rus askerlerinin çekilmesi, bölgede otorite boşluğunu doğururken, Ermeniler, otorite boşluğunda kalan bazı Rus askerlerini paralı asker olarak kullanmaya başladı' diye konuştu.Ermenilerin saldırı için Hocalı’yı seçmelerinin sebepleri üzerine de konuşan Özdal, 'Hocalı, Dağlık Karabağ bölgesinde tek havaalanının olduğu yer. Bu yüzden stratejik bir öneme sahip. Ermeniler, saldırı öncesinde ilk olarak karayolunu kapattı. Daha sonra şehrin elektriğini kesti. Top ve ağır makineli silahlar ile bölgeyi abluka altına aldılar. Bölgede hafif silahlı 150 Azerbaycan askeri bulunuyordu. Otoritesiz kalan Rus askerleri de gerek mühimmat gerekse askerî olarak Ermenileri destekledi. Şehirden çıkış için sadece dar bir koridor bırakıldı. O dar koridorun hemen ucunda da Ermeni askerler ve Ermeni çeteleri bölgeden çıkmak isteyen Hocalılı sivilleri katlettiler. Bütün bunlar yapılan vahşetin bir askeri strateji ile yapıldığını gösteriyor' ifadelerini kullandı.'Ermeniler, Sumgayıt’ın öcünü almak istedi'Ermenistan Devleti’nin, Hocalı katliâmını, 1988 yılında Sumgayıt şehrinde yaşanan olayların 4. yıldönümüne denk getirerek âdetâ öç alma politikası izlediğine vurgu yapan Özdal, 'Hocalı’da, çocuk, kadın, yaşlı, genç ayırt edilmeksizin 613 kişi katledildi. Bu ölenlerden 83’ü çocuk, 166’sı ise kadındı. 1275 kişi ise rehin alındı. 487 kişi ağır yaralandı. 150 kişi de kayboldu. Ölenlerin na’şları bile uzun süre alınamadı. Uluslararası kamuoyu da yaşanan bu olayı katliâm ve insanî kıyım olarak görmüştür' dedi.

İDLİB GAZİSİ TÜRKİYE’Yİ YASA BOĞAN SALDIRIYI ANLATTI Haber

İDLİB GAZİSİ TÜRKİYE’Yİ YASA BOĞAN SALDIRIYI ANLATTI

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İdlib Gazisi 3 yıllık uzman Zekeriya Demir’i ziyaret edip, gazinin hastaneye gidiş gelişleri ve gerekli ihtiyaçlarının sağlanması için talimat verdi.Suriye İdlib’te rejim unsurlarının Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına yönelik yoğun toplu ateşi sonucu 7’si asker toplam 8 kişi olurken, olaydan yaralı olarak kurtulan ve Hatay Devlet Hastanesi’nde tedavi gören Zekeriya Demir (28), annesinin kalp ve şeker hastası olması ve durumuna çok üzülmesi nedeniyle önceki gün Bursa’daki evine geldi. Bursa’nın Şirinevler Mahallesi’nde oturan evli ve 3 babası Demir, saldırıda yakınına düşen hava topundan gelen şarapnelle sırtındaki çelik yeleğin parçalandığını ve iç organlarının büyük zarar gördüğünü söyledi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ağrıları yüzünden kımıldamadan yüz üstü yatmak zorunda kalan Demir’i evinde ziyaret etti.Saldırıyı anlattıBaşkan Aktaş’a saldırıyı anlatan Demir, 'Biz 12 saatlik bir yolculuk yaptık ve kirpilerle varacağımız noktaya vardık. Arabalardan daha inmeden 100 metre yanımıza havan topu düştü. Sonra 50 metre yanımıza bir havan daha düştü. Sonra, bizim mühimmat taşıyan tırlarının üstüne düştü. Tır yanmaya başladı. Hepimiz bir noktaydık, büyük bir tepenin yanında zırhlı aracın içindeydik. Her araçta 12’şer kişi vardı. Sonra bir daha attılar ve tank yanmaya başladı. Artık havan topu muydu, roket miydi onu anlayamadım. Ya da uçak mermisi gibi bir şeydi. Tank alev topu gibi yanmaya başladı. Bir tane de bizim aracın üstüne geldi. Araç yanmaya başladığında biz içindeydik. Arkadaşlarımla kapıyı açtık en son çıkacak kişi bendim. Arkadaşlarım kapıyı açtı ve çıktı. Bende en son çıkarken sağıma soluma baktım. Yerde yaralılar, şehitler yatıyordu. Yanlarına gittim, bir hafif yaralı varsa çekeyim dedim. Çünkü 3’er, 4’er dakika arayla havan atıyorlardı. Havan düşeli 1 dakika falan olmuştu. Daha 2-3 dakika zamanım vardı. Gittim bir yaralının yanına çok ağır bir yarası vardı. Onu bırakıp başka yaralıyı kurtarayım dedim. Sonra bir havan topu daha düştü. Orada 3-4 arkadaşım daha şehit oldu. Benim de sırtımda çelik yelek vardı. Yeleğe şarapnel geldi. O basınç beni 4-5 metre geriye attı. Orada bayılmışım. Artık ne kadar zaman geçti bilmiyorum gözümü açtığımda şehitler, gaziler yerde yatıyordu. Her şey yarım saat 1 saat içinde gerçekleşti. Sonra ayağa kalktım, koşmaya başladım. Güvenli bir noktaya gittiğimde tırın altına girdim. O arada saat 1 gibiydi. Sabah 5’e kadar orada bekledim. O saate kadar üzerimize sürekli top attılar. Sonra sabah 6 gibi ilk çıkan ekiple şehitleri, gazileri ve beni Hatay Devlet Hastanesi’ne getirdiler. Ben Zeytin Dalı ve Barış Pınarında da görev yaptım. Çok havan topu gördüm, yakınlarımızda çok patlamıştı. Ama böylesi yoktu' diye konuştu.Annesinin şeker ve kalp hastası olduğunu ve kendisine çok üzüldüğünü belirten Demir, 'Hatay Devlet Hastanesi’nde tedavim devam ediyordu. Annemi görmek için hastaneden çıkmak istedim. Yetkililer annemi Hatay’a getirmek istedi ama uzun yola dayanamaz diye kabul etmedim ve önceki gece Bursa’ya geldim' dedi.Sağlık desteğiAldığı darbe nedeniyle iç organlarının zarar gördüğünü, kımıldamadan yüz üstü yatmak zorunda olduğunu belirten Demir, ağrıları arttığında hastaneye gitmek zorunda kaldığını kaydedip, hastaneye gidişlerinde ambulans ayarlanması için Başkan Aktaş’tan destek istedi. Başkan Aktaş da hemen cep telefonundan Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Mehmet Fidan’ı arayarak, hem hastaneye ambulansla ulaşım hem de ihtiyaç halinde gerekli evde bakım hizmetlerinin sağlanması için talimat verdi. Başkan Aktaş, İdlib Gazisi Demir’e acil şifalar dilerek, 'Allah milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın' dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.