Hava Durumu

#Münevver Karabulut

Yeni Marmara Gazetesi - Münevver Karabulut haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Münevver Karabulut haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Fatih Altaylı, Haber

Fatih Altaylı, "Cem Garipoğlu'nun mezarı şüphe bulutu oluşturdu"

Fatih Altaylı kendi YouTube kanalında yine gündemi yorumladı. Gündeme bomba gibi düşen Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasıyla ilgili de yorum yaptı. Spiker ile Altaylı'nın arasında geçen konuşma şu şekilde; S: "Geçtiğimiz günlerde Cem Garipoğlu’nun mezarı açılacak diye bir şey çıktı. Çok beklentim yoktu açıkçası." Fatih Altaylı: "Kimsenin yoktu, mezar açılıncaya kadar." dedi. S: "Rezan Epözdemir’in açıklamalarından sonra o spekülasyonlara inanmıyordum ama şimdi ilginç şeyler oldu. Rezan Epözdemir dedi ki “Mezardan kefen çıkmadı, kafatası ve kemikler dağınıktı, ceset bütünlüğü yoktu, Garipoğlu ailesinden kimse gelmedi bunlar tutanağı geçildi.” dedi ve bir de bir poşet gibi bir şey." Fatih Altaylı: "Evet Rezan'la konuştum mezar açılmasından sonra. Şimdi ilk ilgimi çeken şu oldu, Cem Garipoğlu’nun mezarında açılmadan önce fotoğrafları geldi. Mezbelelik, mezartaşı silinmiş, otlar büyümüş ve sanırsın ki 100 sene önce ölmüş ailesinden de artık kimse kalmamış unutulmuş birinin mezarı. Allah göstermesin kimsenin çocuğu ölmesin ama böyle bir durumda insan şöyle düşünür ya evladini kaybetmiş bir aile o mezara en azından annesi falan sık sık gider tertemiz yapar çiçekler olur güller olur. Yazısı mazısı düzgün olur. Pırıl pırıl bakarsın dimi mezara. Allah kimseye göstermesin. Mezar bir mezbelelik yani kimsesizler mezarına gömülmüş birinin mezarı gibi. O zaten baştan çok şaşırtıcı geldi bana. Dedim ki ne biçim bir aile bunlar. Gerçi ne biçim bir aile olduklarını tahmin edebiliyoruz yaptıklarından. Kanlı koltuğun üstünde, üstünde bir kızın katledildiği koltuğu evde tutup onun üstünde ellerinde içkiyle poz verenden zaten bir normallik beklemezsin ama bu da çok acayip diye düşündüm. Mezar açılınca garabetin kat sayısı arttı. Rezan’a ne oldu mezarda dedim. Biliyorsun bu dava benim Rezan Epözdemir’le tanışma davamdır. Çünkü Cem Garipoğlu‘nun cinayet işlendikten sonra kaçmasının üzerine biz o zaman Habertürk Gazetesi yeni bir gazete ve benimde böyle konuları takip etmek bir meseleye yapışmak gibi bir huyum vardır. Biz o zaman haftalarca aylarca bunu takip ettik ve yakalanıncaya kadar sürdük bu takibatı. En sonunda o zaman İstanbul’a İzmir’den Hüseyin Çapkın adında bir emniyet müdürü atanmıştı, bu konularda da iyi olduğu söyleniyordu ve Hüseyin Çapkın ve ekibi yakaladılar ya da yakalanmasını sağladılar Cem Garipoğlu’nun ve Rezan Epözdemir’de o zaman bu ailenin bila bedel avukatı oldu, genç yetenekli bir avukattı. Bugünki kadar meşhur falan değildi kimse de tanımazdı. O zamanlar Rezan Epözdemir’i ben ilk defa televizyona çıkardım. Bizde öyle tanıştık Rezan’la. Rezan’ı aradım dedim ki ‘Ne çıktı mezardan?’ O da şaşkın. Rezan’da aslında orada yatanın Cem Garipoğlu olduğunu düşünüyordu. Fakat içeride şöyle bir durumla karşılaşmışlar, içerdeki ceset, yatan gömülen kişi, parçalanmış yani vücut bütünlüğü yok. Yatırırsın birini sanki 200 yıl geçer de yer kaymıştır hayır öyle değil nispeten yeni sayılır bir şey. Kafası parçalanmış bir yerde, kolları, bacakları ayrı bir yerde, vücudunun her bir parçası ayrı bir yerde içeride ve kefen yok. Kefen elbette ki çürür ama bir bez kalıntısı bulursun. Kefen yok kefensiz mi gömmüşler acaba diye düşünüyorsun. İçerde bir naylon poşet var, poşette ne olduğunu şimdilik bilmiyoruz. O da yakında ortaya çıkar. Bir poşet ve içinde bir şeyler var poşetin orada o da mezarın içinde duruyor. Kim gömmüş, nasıl gömmüş acaba oraya başka biri mi gömülmüş falan. Birden bire  müthiş bir şüphe bulutu oluştu herkesin aklında bu mezarın içinden çıkanla ilgili olarak ve daha garibi şu aileden kimse yok ne anne ne baba ne kimse hiç kimse gelmemiş hani yüreğim kaldırmaz falan diye düşünürsün belki ama yine de acayip oradan her şey olabilir bu saatten sonra. Gerçekten her şey olabilir. Ben de içeride yatanın Cem Garipoğlu olduğunu düşünüyordum anlatılanlara falan bakarak. Şu anda ben de bile şüphe bulutu oluştu yani. O nasıl bir şey o ne biçim bir gömme ne biçim bir mezarlık." ifadelerini kullandı. S: Açıkçası ben de hiç beklemiyordum böyle bir şey.  Fatih Altaylı: "Ama bu aileyle ilgili her şey garip biliyorsun. Garipoğlu ailesi zannedersin korku filmlerinde bir garip aileler yani başka bir yerden gelmiş falan veyahut da hani böyle dişleri çıkar falan ya öyle bir aile falan, 300 yıldır 1000 yıldır yaşıyorlar böyle garip ilişkileri var. Vallaha öyle bir korku filmi içersindeyim gibi geliyor bana bu aileye baktıkça." diyerek konuyu bitirdi.

Cem Garipoğlu’nun açılan mezarında son gelişme Haber

Cem Garipoğlu’nun açılan mezarında son gelişme

İstanbul'da 15 yıl önce Münevver Karabulut’u canice öldüren Cem Garipoğlu’nun mezarı açıldı. Mezardan çıkarılan ceset, tabuta konularak Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.   Bahçeşehir’de 2009 tarihinde lise öğrencisi Münevver Karabulut’u vahşice öldüren Cem Garipoğlu’nun mezarının açılma işlemi tamamlandı. Sabah saatlerinden itibaren polis ekipleri mezarlık çevresinde geniş güvenlik önlemi alırken, görevlendirilen cumhuriyet savcısı, polis ve olay yeri inceleme ekipleri, Adli Tıp Kurumu görevlileri ile Münevver Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir mezarlıkta hazır bulundu. Garipoğlu’nun mezarından çıkarılan ceset, tabuta konularak cenaze aracı ile Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Garipoğlu'ndan alınan DNA örnekleri ailesiyle eşleştirilecek ve mezardaki kişinin Garipoğlu olup olmadığı netlik kazanacak.  Münevver Karabulut, 2009 yılında Bahçeşehir’de bir villada Cem Garipoğlu tarafından öldürülmüştü. Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde kaldığı hücrede ölü bulunmuştu. Ölen kişinin Cem Garipoğlu olmadığı iddiaları üzerine Karabulut ailesi, avukatları aracılığıyla fethi kabir işlemi yapılmasını talep etmişti. Talebi kabul eden Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazmıştı. Savcılık, Üsküdar’da bulunan Karacaahmet Mezarlığı'ndaki kabrin 3 Ekim Perşembe günü saat 11.00’de açılmasına karar vermişti. 

Cem Garipoğlu'nun fethi kabir işleminin detayı Haber

Cem Garipoğlu'nun fethi kabir işleminin detayı

Henüz 17 yaşındayken 15 yıl önce cinayete kurban giden Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu'nun fethi kabir işleminin detayını konunun uzmanı anlattı.   Münevver Karabulut'u 3 Mart 2009 tarihinde canavarca hisle öldüren Cem Garipoğlu, 2014 yılında Silivri Cezaevi'ndeki koğuşunda intihar etmişti. Garipoğlu'nun ölümünün ardından, ölen kişinin gerçekten Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi, avukatları aracılığıyla fethi kabir talebinde bulunmuştu. Ailenin avukatları tarafından yapılan talep, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edildi. Bu kabul kapsamında Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat yazıldı.  Avukat Buket Nurşah Tekışık, fethi kabir işleminin nasıl yapılacağı konusunda detayları anlattı.  "Söz konusu cinayetin aile tarafından gerçekleştirilen bir ayin olduğu iddia edildi"  Münevver Karabulut'un vahşice öldürüldüğünü dile getiren Avukat Buket Nurşah Tekışık, "Katil zanlısı Cem Garipoğlu, 197 gün boyunca saklandı ve ardından teslim oldu. Cinayetle ilgili soruşturma devam ederken Adli Tıp Kurumunun hazırladığı otopsi raporunun hatalı olduğu ortaya çıktı. Otopsi sırasında başka cenazelerin DNA örneklerinin karıştırıldığı anlaşıldı ve ikinci kez otopsi raporu hazırlandı. Söz konusu cinayetin aile tarafından gerçekleştirilen bir ayin olduğu iddia edildi ve Türkiye kamuoyunda fazlaca dikkat çekerek büyük tepki topladı" diye konuştu.  "Garipoğlu'nun ailesinin maddi gücü ve olay sonrasındaki firari durumu akıllarda şüphe bıraktı"  Garipoğlu'nun intihar iddiası konusunda konuşan Avukat Tekışık, "Garipoğlu'nun, 10 Ekim 2014 tarihinde Silivri'de cezasını çektiği 5 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde ip ve poşet kullanarak intihar ettiği iddia edildi. 17 Aralık 2022 tarihinde Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut'un Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intihar etmediği, kaçtığı veya kaçırıldığı iddiası ile Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuru için takipsizlik kararı verildi. Garipoğlu'nun ailesinin maddi gücü ve olay sonrasındaki firari durumu akıllarda şüphe bıraktı" şeklinde konuştu.  "Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması ile ilgili ailenin başvurusu kabul edildi"  Olay tarihinde Garipoğlu'nun Interpol tarafından kırmızı bültenle aranmış olmasına rağmen 197 gün boyunca bulunamadığını dile getiren Tekışık, "Cem Garipoğlu'nun yurtdışına kaçtığı hatta öncesinde cezaevinde dil öğrenmek için kitaplar istediği iddia edildi. Tüm bu şüpheler neticesinde Türk halkının kafasında soru işareti bıraktı. Başsavcılık, Silivri 5 No'lu Cezaevi'nde intihar eden Cem Garipoğlu'nun ölümüne ilişkin yeni karar aldı ve Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması ile ilgili ailenin başvurusunu kabul etti. 15 yıl önce Münevver Karabulut’u öldürmesinin ardından cezaevinde intihar eden Cem Garipoğlu’nun ölümüne ilişkin şüpheleri gidermek maksadıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, fethi kabir işlemlerinin yapılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat yazısı gönderdi" ifadelerini kullandı.  "Açılan mezardaki cesetten parça alınır ve inceleme yapılır"  Fethi kabir işlemi ile ilgili bilgi veren Buket Nurşah Tekışık, "Fethi kabir işleminin yapılmasına kimin karar vereceği Ceza Muhakemesi Kanunu olup m. 87/4’de düzenlenmiştir. Fethi kabir kararı resen verilir. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde ise mahkeme karar verir. Ancak ilgililerin talebi halinde de verilebilmektedir. Talepte, fethi kabir işleminin neden yapılması gerektiği, hangi delillerin elde edilebileceği ve bunların suçu ispatlanmasına nasıl katkı sağılacağı açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Talebin kabul edilmesi halinde bu karar, mezarı açılacak kişinin bir yakınına bildirilir. Açılan mezardaki cesetten parça alınır ve inceleme yapılır" dedi.  "Fethi kabir işlemi mecbur kalınmadığı sürece seçenek olarak görülmemektedir"  Fethi kabir işlemi Türkiye'de çok tercih edilen işlem olmadığını ifade eden Tekışık, "Mecbur kalınmadığı sürece seçenek olarak görülmemektedir. Bu işlemin yapılabilmesi için mezarın açılması durumunda işe yarayacak delillerin olması gerekmektedir. Örneğin ölen kişinin kimliğine veya ölüm nedenine ilişkin bir şüphe varsa, sigorta veya yanlış tedavi iddiaları mevcutsa, önceki otopsilere ilişkin kuşku varsa, cesedin mermi gibi çıkarılmamış olan ve delil teşkil edebilecek bir yabancı cisimle gömülmesi halinde, ölenin kimliğine ilişkin belirsizlik mevcutsa, mirasçılar arasında anlaşmazlık varsa veya yeni deliller ortaya çıkması gibi sebeplerle yapılabilir. Öncelikle mezar açma kararı alınır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi dosyanın hangi aşamada olduğuna göre kararı alacak kişi Cumhuriyet savcısı veya mahkeme olabildiği gibi talep üzerine de açılabilir" diye konuştu.  "Yapılacak fethi kabir işlem sonucunda Türkiye'yi derinden etkileyen cinayet için son derece önemli gelişme yaşanmış olacaktır"  "Alınan karar müteveffanın yakınına bildirilir" diyen Tekışık, "Mezar açma işlemi için gerekli araç ve gereçler hazırlanır. Mezar uzun süredir kapalı olduğu ve içerisinde ceset olduğu göz önünde bulundurularak zehirli gazların olabilme ihtimaline rağmen açılır açılmaz içine girilmez. Havalandırma işlemi sonrasında ceset çıkartılır. Ceset yeni ise cesetten parça alınır. Ceset çürümeye başlamış ise sadece gerekli organ ve kemik üzerinde inceleme yapılır. Cesedin fotoğraf ve video kayıtları alınır, otopsi ve diğer incelemeler yapılır. Fethi kabir işleminin ne kadar süreceği konusunda kesin bir süre belirtmek mümkün değildir. Söz konusu işlem için çeşitli aşamalar gerekmektedir. Bu aşamaların dışında; mezarın yeri, durumu, uzman sayısı gibi bir çok faktör süreyi etkileyecektir. Fethi kabir işlemine karar veren Cumhuriyet savcısı, mahkeme heyeti, adli tıp uzmanları, adli kolluk personeli, bilgi veya delil sunabilecek tanıklar, ölünün yakınları veya vekilleri katılabilir. Yapılacak fethi kabir işlem sonucunda yaklaşık 15 yıldır tüm Türkiye'yi derinden etkileyen cinayet için son derece önemli gelişme yaşanmış olacaktır" şeklinde konuştu. 

Karabulut ailesinin avukatından açıklama Haber

Karabulut ailesinin avukatından açıklama

Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasına ilişkin Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, adliye önünde açıklamada bulundu. Epözdemir, “Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın dahi mezarı adli bir soruşturma üzerine, şüphe üzerine açılabiliyorsa, Cem Garipoğlu açısından bu çok gecikmiş bir karardır. Dolayısıyla ben gecikmiş bir karar olarak görüyorum” dedi.   Münevver Karabulut 2009 yılında Bahçeşehir'de bulunan bir villada Cem Garipoğlu tarafından öldürülmüştü. Garipoğlu 10 Ekim 2014 tarihinde ise kaldığı hücrede ölü bulunmuştu. Ölen kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi avukatları aracılığıyla fethi kabir işlemi yapılmasını talep etmişti. Talebi kabul eden Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat yazdı.  “Ailesine ‘Beni buradan çıkarın. Ben kalamıyorum artık burada' demiş”  Konuya ilişkin Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, “Biliyorsunuz 3 Mart 2019'da 15 sene önce Münevver Karabulut hayatının baharında ailesinden ve sevdiklerinden koparıldı. Ölmeden önce testere kullanıldı. Hunharca ve vahşice bir cinayet işlendi. Tabiri caizse insan olma vasfına aykırı bir cinayet işlendi. Canavarca cinsel eziyet çektirerek katledildi ve faili yaklaşık 6 ay boyunca, 187 gün boyunca kaçtı. Teslim olmadı. Yargıya teslim olduktan sonra da ak sakallı dedenin eksik olduğu bir hikaye anlattı. O dönem tabi ki takipte farkındalık süreçlerinin yaşanması açısından emsal bir cinayet oldu. Tabii süreç devam ederken bir dava, on bir dava oldu. Adli tıpta, yargıda ve kollukta ihmaller yaşandı. Bunları takip ettik. Bizi tehdit ettiler, kurşun yolladılar. Mektup gönderdiler, manipüle etmeye çalıştılar. Başsavcılığa bildirdik. Alınabilecek en ağır ceza 24 yıllık hapis cezası alındı. Bu arada Cem Garipoğlu basına kamuoyuna demeçler veriyor. Cezaevi psikoloğu raporu var dosyada. Yani psikolog intihara meyilli değil, intihar gerekçesi yok diyor. Son derece sağlıklı biri, antidepresan bile kullanmayı bırakmıştı diyor. Bir intihar notu yok. Yani intihar eden iradenin dış dünyaya yansıyan, kamuoyuna yansıyan bir açıklaması olmalı. Bir intihar notu. Tarihe not düşmesi gerekiyor, o da yok. Bir gün ailesiyle görüşmüş ‘Beni buradan çıkarın. Ben kalamıyorum artık burada' demiş. Çince öğreniyor. Beş dil biliyor ve bir sabah Cem Garipoğlu'nun öldüğüne ilişkin kamuoyunda haberler yayınlanmaya başladı” ifadelerini kullandı.  “Cesedi tamamen çıkarılacak, ATK'ya gönderilecek”  Mezarın açılmasına ilişkin konuşan Epözdemir, “Mezar 3-4 gün içerisinde açılacaktır. Bugün ben başsavcılık makamıyla görüştüm. Başsavcı Vekiline de özellikle tedbir ve önlemlerin alınmasını talep ettim. Şu an itibariyle mezarlıkta tedbir ve önlemler alınıyor. Çünkü orada deliller kaybolabilir. Tedbir ve önlemlerin alınması konusundaki hassasiyeti özellikle rica ettim. Cem Garipoğlu'nun cesedi tamamen çıkarılacak Adli Tıp Kurumu'na gönderilecek. Orada Adli Tıp Kurumu bu incelemeyi yapacak. Verilen talimat tam da bu doğrultuda fethi kabir işlemi böyle yapılacak. Ölenin yakınlarından birine kararın bildirilmesi ve bildirimin yapıldığına dair tutanak tanzimi bildirim yapılacak ve tutanak tanzim edilecek” şeklinde konuştu.  “İşlemin delil kaybı olmaksızın gerçekleştirilmesi ve işlem boyunca adli heyetin güvenliğinin sağlanması için yeteri kadar kolluk kuvvetinin mezarlıkta hazır edilmesi gerek” diyen avukat Epözdemir, “Bütün kolluk bu işlemin güvenliğinin temini için saygınlığı, objektifliği ve şeffaflığının zemini için mezarlıkta hazır kimlik keşfinde kullanılmak üzere ölenin yakınlarından veya komşularından birinin mezarlıkta hazır edilmesi gerek. Karacaahmet Mezarlığı'ndan Cem Garipoğlu'na ait olduğu iddia edilen ceset çıkarılacak. İncelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na getirilecek ve cesedin tamamı üzerinde bir DNA başta olmak üzere DNA'lar, genotipler incelenecek ve ölenin Cem Garipoğlu olup olmadığını dair bilimsel akademik incelemeler yapılacak. Cesedin kendisi alınarak. Bir örnekle bunu yapmak yerine kendisi üzerinden bunu yapmayı başsavcılık daha uygun görmüş” dedi.  “Gecikmiş bir karar olarak görüyorum”  Epözdemir, “Bir yıl önce Cem Garipoğlu'nun babası bir dilekçe sundu. ‘Biz de mezarın açılmasını istiyoruz' dedi ama işlemin ortaya çıkış şekli Garipoğlu ailesinin bir başvurusu üzerine yapılmış değil. Bu işlem bizim başsavcılığa yaptığımız müracaat bizim müteakibimiz ve taleplerimiz neticesinde soruşturma kapsamında yapıldı. Dolayısıyla bu işlem yapılırken taraf vekili olarak bizim de hazır bulunmamız lazım. Aksi halde biz olmadan yapılan bir işlemin objektifliği, şeffaflığı, bilimselliği tartışılır hale gelir. Talebimizi de Sayın Başsavcılık makamına sunduk. Kuvvetle muhtemel o da kabul edileceği diye düşünüyorum. Merhum Sayın Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın dahi mezarı adli bir soruşturma üzerine, şüphe üzerine açılabiliyorsa, Cem Garipoğlu açısından bu çok gecikmiş bir karardır. Dolayısıyla ben gecikmiş bir karar olarak görüyorum ama Başsavcılığa çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. 

Cem Garipoğlu davasında şok gelişme! Haber

Cem Garipoğlu davasında şok gelişme!

Münevver Karabulut’u canice katleden ve cezaevindeyken intihar eden Cem Garipoğlu’nun mezarı açılacak. Kararı duyuran Karabulut ailesinin Avukatı Rezan Epözdemir sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı talebimizi kabul ederek, Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasına ve fethi kabir işleminin yapılmasına karar verdi ve bu konuda Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına talimat yazıldı" ifadelerini kullandı.   Münevver Karabulut’u 3 Mart 2009 tarihinde canavarca hisle ve hunharca öldüren Cem Garipoğlu, 2014 yılında Silivri’de kaldığı koğuşta intihar etmişti. Ölen kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi avukatları aracılığıyla fethi kabir işlemi yapılmasını talep etmişti. Ailenin avukatları aracılığı ile yaptığı fethi kabir talebi Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edildi. Kabul edilen talep kapsamında Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat yazıldı.  Yaşanan süreci ve kararı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile açıklayan Rezan Epözdemir, “Malumunuz olduğu üzere; yaklaşık 15 yıldır Münevver Karabulut'un hunharca ve vahşice katledilmesi ile ilgili dosyayı mağdur aile vekili olarak takip ediyoruz. Münevver Karabulut cinayeti, Türkiye'de kadına şiddet ve kadın cinayetleri bakımından toplumsal farkındalık ve fikri takip oluşması açısından son derece önemli ve emsal mahiyette bir cinayettir. Bu kapsamda son olarak Cem Garipoğlu'nun mezarının açılarak C.M.K m. 87/4 uyarınca fethi kabir işleminin yapılmasını talep etmiştik. Müvekkil Süreyya Karabulut'un talebi üzerine özellikle son iki yıldır bu konuda etkili bir hukuki süreci hayata geçirdik. Geldiğimiz noktada, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı talebimizi kabul ederek, Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasına ve fethi kabir işleminin yapılmasına karar verdi ve bu konuda Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat yazıldı. Yıllardır gittiğimiz her yerde, üniversitelerde, panel ve seminerlerde, yazılı ve görsel basında, sosyal medyada en fazla sorulan ve halkımızın önemli ölçüde ikna olmadığı bu muamma bu suretle giderilmiş olacak. Yıllardır devam eden hukuki mücadelemiz neticesinde, Sayın Başsavcılığın vermiş olduğu bu karar son derece önemli önemli ve sevindiricidir. Sayın Başsavcılığa müvekkil aile adına teşekkür ediyorum. Kamu vicdanının rahatlaması ve maddi gerçeğin ortaya çıkması için fethi kabir işlemi ve hukuki süreç tarafımızca etkili bir şekilde takip edilecektir” ifadelerini kullandı. 

Münevver Karabulut cinayetinde yeni gelişme! Haber

Münevver Karabulut cinayetinde yeni gelişme!

Türkiye'nin unutamadığı ve yıllar geçse de acısı dinmeyen bir cinayet dosyası yeniden gündemde. Lise öğrencisi Münevver Karabulut'un trajik ölümünden yıllar sonra, katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması talebi, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı. Karabulut ailesinin hukuki mücadelesinin yanı sıra, bu kez Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu tarafından da mezarın açılması yönünde bir talep geldi. 2009 yılında işlenen ve Türkiye'nin kanayan yarası haline gelen Münevver Karabulut cinayeti, hem adli tıpta yaşanan skandallar hem de yargı sürecindeki olaylarla kamu vicdanını derinden rahatsız etti. Karabulut ailesinin avukatı Dr. RezanEpözdemir, yapılan açıklamada toplumun önemli bir kesiminin Cem Garipoğlu'nun intihar etmediğine ve cezaevinden kaçırıldığına dair inancının altını çizdi. Adalete olan inancın sarsıldığı bu dönemde, avukat Epözdemir'in yaptığı detaylı açıklamalar ve sıraladığı skandallar, hukuki süreçte yaşanan mağduriyetleri net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu noktada, hem Süreyya Karabulut hem de Nida Garipoğlu'nun mezarın açılmasına yönelik ortak noktada buluşmaları, olayın üzerindeki sis perdesinin aralanmasında kritik bir adım olarak görülüyor. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan resmi başvuru ve kamuoyunun rahatsızlığı, adalet mekanizmasının harekete geçirilmesi yönünde güçlü bir çağrı niteliğinde. Bu olay, hukuk devleti ilkesinin işlerliğinin test edildiği ve adaletin tecellisi için mücadelenin sürdüğü bir döneme işaret ediyor. HABER:FATMA ÖZTÜRK

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.