Hava Durumu

#Nilüfer Ilçesi

Yeni Marmara Gazetesi - Nilüfer Ilçesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nilüfer Ilçesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

CHP Nilüfer Belediye Başkan Aday Adayı Bukle Erman:  “NİLÜFER KADIN YÖNETİCİYE HAZIR” Haber

CHP Nilüfer Belediye Başkan Aday Adayı Bukle Erman: “NİLÜFER KADIN YÖNETİCİYE HAZIR”

On Medya ekranlarında yayınlanan Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On’ da Son Nokta Programının konuğu olan CHP Nilüfer Belediye Başkan Aday adayı Bukle Erman, aday adaylığı konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Nilüfer Belediyesinde Belediye Başkan yardımcılığı görevi dâhil pek çok birimdeki çalışmalarının yanı sıra Gemlik Belediyesindeki üç yıllık belediyecilik deneyimlerini masaya yatıran ve belediyelerin bütün birimlerinde aldığı görevleri anımsatan Bukle Erman, bu birikim ve deneyimlerini belediye başkanı olarak da devam ettirmek adına aday adayı olduğunu söyledi. Katılımcı, şeffaf ve ortak akılla yönetim konusunda önemli bilgiler veren Bukle Erman, “Belediye Başkanı olarak ben ne biliyorsam halkta onu bilmek zorunda. Şeffaflığa bu nedenle önem veriyorum. Vatandaşa rağmen bir yatırım, proje hizmet olamaz. Bu nedenle de önce insan odaklı, vatandaş odaklı, katılımcı, halka sorularak projeler üretilmesinden yanayım. Ne yapacaksak, vatandaşla, sivil toplum örgütleriyle, muhtarlarla karar vereceğiz. Nilüfer’in yapısal bir ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Daha çok sosyal projeler ve insan odaklı çalışmalara ihtiyacı var. Bunu da şeffaf, katılımcı, ortak akılla yapacağız” dedi.    Nilüfer’in kontrolsüz yapı stoku ve çarpık kentleşme sorunu nedeniyle sıkıntı yaşadığını savunan Bukle Erman, planlı kent yaratılması için de insan odaklı, kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğunu savundu. Yeni alanlar yaratılarak, okul ve sağlık sorununun çözülebileceğini anlatan Bukle Erman, kentsel dönüşümün sadece bina bazında değil, sosyal yaşam da gözetilerek iyi bir planlamayla yapılabileceğini kaydetti. Rantsal dönüşüme asla izin vermeyeceğini vurgulayan Erman, insan odaklı projeleri yaşama geçirerek, umutsuzluk ve güven problemini de ortadan kaldıracaklarını açıkladı.

Yorgun mermiyle bir kadını öldürdü! Muhtarın cezası belli oldu Haber

Yorgun mermiyle bir kadını öldürdü! Muhtarın cezası belli oldu

Vicdan azabı çektiğini belirten Özkan, "Çok üzgününüm. Silahla ateş ettiğim alan boş bir yerdi. Düğün heyecanı sebebiyle ateş ettim. Olaydan dolayı pişmanım. Keşke ben ölseydim de böyle olmasaydı" diye kendini savundu. Mahkeme heyeti, sanık muhtar Ali Özkan’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek ‘bilinçli taksirle öldürmek’ suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Bursa'da 22 Nisan 2023 tarihinde Ramazan Bayramı'nın 2. günü yaşanan akıllara durgunluk veren olay, silahla eğlence olmayacağını bir kez daha gözler önüne serdi. Merkez Nilüfer ilçesi Görükle Mahallesi'nde meydana gelen olayda, Zekiye Demiralay (47), 8 yaşındaki kızı ile çiçek toplamak için evden çıktı. Bir süre sonra Demiralay, Ergüvan Sokak üzerinde yürüdüğü sırada nereden geldiği belli olmayan merminin isabet etmesi sonrası kanlar içerisinde yerde kaldı. Kızının çığlıkları sonrası çevredekiler durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Zekiye Demiralay'ı yaptıkları ilk müdahalenin ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırdı. Olay sonrası harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri çevrede bulunan tüm caddeleri ve sokakları tarayarak yaklaşık 480 güvenlik kamerasını incelemeye aldı. Soruşturmayı derinleştiren Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, kadının vurulduğu yerden 2 kilometre uzaklıktaki gelin alma merasiminde havaya sıkılan tabancadan gelen yorgun mermi sebebiyle vurulduğunu tespit etti. Soruşturmayı daha da derinleştiren ekipler, Görükle Mahallesi Bahriye Üçok Caddesi üzerinde Ali Özkan (62) isimli şüphelinin gelin alma merasiminde tabanca ile havaya ateş açtığını tespit etti. Ardından harekete geçen Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Ali Özkan'ı evinde gözaltına aldı. Omzundan yorgun mermi ile vurularak yaralanan Zekiye Demiralay ise, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 13 gün boyunca verdiği hayat mücadelesini kaybetti. Mermi çekirdeği riskli bölgede olduğu için çıkartılamazken, Zekiye Demiralay'ın hayatını kaybetmesinin ardından çekirdek alınarak Ali Özkan'a ait ruhsatlı tabanca ile alınan kriminal raporu yapıldı. Çıkan raporda, mermi çekirdeğinin Ali Özkan'a ait silahtan çıktığı tespit edildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan zanlı Ali Özkan, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklu sanık Ali Özkan'ın ise ifadesinde, böyle bir olayın yaşanacağını hiç tahmin etmediğini, pişman olduğunu belirterek, "Düğün için İstanbul'dan geldim. Gelin evinin yanında horon oynayanların sağ tarafında kalacak şekilde pozisyon alarak, havaya doğru tabancamla birkaç el ateş ettim. 23 Mayıs 2023 tarihinde saat 01.00 sıralarında polisler gelerek bayan bir şahsın tabanca ile yaralandığını söylediler. Öleni tanımıyorum. Nasıl ve ne şekilde yaralandığını bilmiyorum. Silahla ateş ettiğim alan boş bir yerdi. Düğün heyecanı sebebiyle ateş ettim. Olaydan dolayı pişmanım" dedi. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca şüphelinin ruhsatlı silah sahibi ve muhtar olmasına dikkat çekilirken, soruşturmayı tamamladı. Cumhuriyet savcısı iddianamede, şüphelinin, icra ettiği kamu görevi vasfı dikkate alındığında, gerçekleştirmiş olduğu düğün organizasyonunda tabanca ile havaya ateş etme eyleminin sonuçlarını öngördüğü ve kabullendiği, buna rağmen, 'ne olursa olsun' düşüncesiyle ruhsatlı tabancası ile yaklaşık 15 kez havaya ateş edip, maktul Zekiye Demiralay'ın ölümüne neden olduğu belirtilerek, 'muhtemel' kasıtla öldürme' ve 'korku, kaygı veya panik oluşturabilecek tarzda ateş etme' suçlarından müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesinde kendini savunan Ali Özkan, “Çok üzgününüm vicdan azabı çekiyorum. Keşke ben ölseydim de böyle olmasaydı” dedi. Mahkeme heyeti, sanık muhtar Ali Özkan’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek ‘bilinçli taksirle öldürmek’ suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Nilüfer Kütüphane Günleri başladı Haber

Nilüfer Kütüphane Günleri başladı

Cumhuriyet’in 100. yılını bir dizi etkinlikle kutlayan Nilüfer Belediyesi’nin bu kapsamda “Cumhuriyet ve” başlığı altında organize ettiği Kütüphane Günleri başladı. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün Cumhuriyet teması ile organize ettiği etkinliklerin açılışı Nazım Hikmet Kültürevi’nde yapıldı. Program danışmanlığını Murat Sevinç’in yaptığı etkinliğin açılışına; Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, eşi Zeynep Terzioğlu Erdem, CHP Bursa Milletvekilleri Prof. Dr. Kayıhan Pala, Orhan Sarıbal ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu da katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan Başkan Turgay Erdem, Nilüfer’de Cumhuriyetin 100. yılını, iki aya yayılan bir dizi etkinlikle kutladıklarını ifade etti. Program hakkında detaylara değinen Başkan Erdem, “Bir hafta boyunca, her gün farklı kütüphanelerde çeşitli söyleşi ve atölyeler yapılacak. Ve bu etkinliklerde birbirinden değerli konukların katılımıyla, her yönüyle Cumhuriyet ele alınacak. Bunun çok değerli bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Çünkü bugün ülkemizin geldiği duruma bakınca, ekonomik durum, refah seviyemiz, sosyal durum ve gelişmişlik düzeyimize bakınca, toplum olarak Atatürk’ün önümüze koyduğu hedeflere ulaşamadığımızı üzülerek görüyorum.10. yıl nutkunda Atatürk şu sözleri söylemiş; ‘Az zamanda büyük işler yaptık fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz. Yurdumuzu dünyanın en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah kaynaklarına sahip kılacağız.’ 100 yıl sonra bugün bu hedeflere ulaştığımızı söylemek çok zor. Hedefler büyük, yapılacak çok şey var ve bu süreçte kendimizi gözden geçirmeye ve Cumhuriyet değerlerini de hatırlamaya ihtiyacımız var” dedi. Buluşmaların önemine değinen Başkan Erdem, “100 yıldır nice badireler atlatarak ayakta kalan Cumhuriyetimizi her yönüyle ele alacağımız bu etkinliklere katkıda bulunan ve bilgi birikimlerini bizlerle paylaşacak olan tüm katılımcılara şimdiden teşekkür ediyorum. Çok güzel bir program hazırlanmış, çok değerli katılımcılar var.Program Danışmanı Sayın Murat Sevinç'e, Kütüphane Müdürlüğü’müze ve emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu buluşmaların hepimiz için ufuk açıcı olacağından kuşkum yok. Bizim için Cumhuriyet; demokratikleşme demek, yaşam biçimi demek, zihniyet devrimi demek, aydınlanma demek, umut demek, özgürlük demek, nefes almak demek” diye konuştu. Gecede CHP Bursa Milletvekilleri, Orhan Sarıbal, Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Prof. Dr. Kayıhan Pala da söz alarak Cumhuriyetin önemine vurgu yaptı. Etkinliğin içeriği hakkında bilgi veren Program Danışmanı Murat Sevinç ise, Cumhuriyete farklı noktalardan bakılmasının önemine dikkat çekerek, “Cumhuriyeti iki biçimde ele almak gerekir. Devlet başkanının seçimle belirlendiği yönetim biçiminin adı cumhuriyettir. Bu kadar basit. Hukukçular bu yönünü benimserler. İkinci tanımı ise aynı zamanda yönetme biçimi tercihidir. Ülkemize Cumhuriyet gökten inmedi. Öncesinde 100 yıllık bir dönem var. Cumhuriyet yalnızca Atatürk ve çevresindeki insanlardan ibaret değil. Değerli isimlerin düşüncelerini de kapsar. Hukuksal gelişmeler, laikleşme, sanayileşme gibi olgular süreci vardır. 1923’te Atatürk ve çevresindeki kadro Cumhuriyeti ilan etti. Bizlere düşen de iyi yurttaşlar olarak Cumhuriyete sahip çıkmaktır” dedi. 28 Ekim’e kadar sürecek etkinliğin açılış konuşmasını “Günümüzün Bazı Sosyal Politika Sorunlarını Düşünerek Erken Cumhuriyet Dönemine Bakmak” konu başlığıyla akademisyen Ayşe Buğra yaptı. Cumhuriyet ve sosyal politikalara değinerek sözlerine başlayan Ayşe Buğra, “Sosyal politikalarda yaklaşımlar farklılık gösterir ve belirli bir adalet anlayışı vardır. Bazı yaklaşımlarda işçiler ve sermaye sahipleri, kadınlar ve erkekler arasında sınıfsal farklılıklar vardır. Eşitsizlikleri bariz şekilde görürüz. Bazı yaklaşımlar da eşitliği önemserler. Örneğin gelir eşitliğini önemseler ama gelir boyutunun ötesinde sosyal haklarla ilgilenirler. Yani eşit yurttaşlık kavramını merkeze alırlar. 1960 sonrası Türkiye’de sendikal hareketler gelişmiş. 1990’larda Sosyal Güvenlik Sistemi Reformu bazı hakları baltalamaya başladı ve tepkilere yol açtı. Şuan ki Sosyal Güvenlik Sistemi adil bir duruş sergilemiyor. Aksine bu sistem sosyal dışlanma dinamiklerini ortaya çıkardı. Çalışma hayatı ve eğitimi derinden etkiledi. Bugün ülkemizde atıl nüfus sorunuyla karşı karşıyayız. Nüfusun yüzde 40’ı çalışma hayatı dışında. Kadınlara bakıldığında çalışma hayatı yaşındakilerin yüzde 59’u atıl vaziyette. Bu ciddi bir sorun. Kadın işsizliği erkeklere göre daha çok. Çalışma hayatını sorunları yalnız Türkiye’ye özgü değil. Yapay zeka ve teknolojik gelişmelerin, insan gücünün istihdamına negatif yansıdığı görüyoruz. Böyle giderse atıl işgücü oranı artacak. Çalışmak sadece maddi gelir değil, sosyalleşme, topluma katılım unsuru olarak da önemli. İşsiz nüfusun artması sadece ekonomik değil siyasi ve sosyal bir sorun. Eşitsizlikler karşısında nasıl bir arada yaşayacağımız sorusu, bundan sonra bizi bekleyen en önemli soru olacaktır” diye konuştu. Açılış konuşmasını ardından düzenlenen söyleşide öğretim üyesi Fikret Adaman, hukukçu-yazar Fikret İlkiz ve tarihçi-akademisyen Mehmet Ö. Alkan, Cumhuriyet’in tarihi, iktisadı ve hukukunu konuştu. Cumhuriyet sürecinde ekonomik kalkınma hamlelerine değinen ve Türkiye ekonomisinin 100 yılda nereden nereye geldiğini özetleyen Fikret Adaman, “Türkiye’de ekonomik büyüme, kalkınma ve refah düzeyi olarak ele alınıyor. Eğitim, sağlık, yaşam biçimi, insan ömrü, yaşam kalitesi kalkınma başarısıyla bütünsel olarak ele alınmalıdır. Tarih boyunca medeniyetler ve ülkelerin ekonomik kalkınma modelleri farklı şekli bakış açılarına sahiptir” şeklinde konuştu. Cumhuriyetin arka planına geniş bir pencere açan ve Cumhuriyetin ilanı sürecindeki siyasal krizlere dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan da, “Demokrasi ve Cumhuriyet iki ayrı önemli kavramdır. Her demokrasi Cumhuriyet değildir. Her Cumhuriyet de demokrasi değildir. Cumhuriyetin tanımı çok basittir. Devlet başkanının seçimle belirlendiği yönetim biçimidir. Türkiye dünyada 33. cumhuriyet ülkesidir. Cumhuriyetin ilanı bu ülkede çok kolay olmadı. Aradan geçen 100 yılda biçim ve yönetim farklılıkları oluştu. Atatürk ve kurucu kadronun hedef ve hayallerini iyi anlamalı ve sahip çıkmaya devam edilmeli. 100. yılda yani bir ülke için çok önemli bir eşikteyiz. Farklılıklarımızla ama bir arada yola devam etmek istiyorsak daha fazla demokrasiye ihtiyacımız var” dedi. Söyleşide son olarak yazar ve hukukçu Fikret İlkiz söz aldı. Cumhuriyet hukuksal süreçlere değinen İlkiz, “Türkiye’de hukuk vardır ve sonuna kadar sorgulanmalı, münazara edilmelidir. Hukuk vardır ve her zaman olmalıdır. Bugün Cumhuriyet kazanımlarının reddiyatı söz konusu. Bugün kadın erkek eşitliği hukuk içerisindeki bazı bireyler tarafından da münazara ediliyor. İnsan Hakları Mahkemesi kararları sorgulanıyor” dedi.

Türkiye’nin dört bir yanından antikacı Bursa’da buluştu Haber

Türkiye’nin dört bir yanından antikacı Bursa’da buluştu

Bursa'nın Nilüfer ilçesi İhsaniye Mahallesi'nde bulunan İhsaniye Kapalı Pazaryeri’nde farklı şehirlerden gelen 400'e yakın esnaf, binlerce antika ürününü sergiledi. Her ayın 3. haftasının pazar günü kurulan antika pazarına esnaf kadar vatandaşlar da Türkiye'nin farklı şehirlerden günübirlik gelerek antikaların arasında geçmişe gitti. Plaktan saate, tüfekten telefona, oyuncaktan kıyafete kadar binlerce ürün, meraklıları tarafından dikkatlice incelendi. Kimi kullanmak için kimi ise baş köşesine koymak için sıkı pazarlık yaptığı tezgahlar arasında en çok dikkati ise, 10 yaşındaki Eren Şahin’in oldu. Evde artık kullanmadığı oyuncakları satışa çıkaran Şahin, antika olmasa da bir çok çocuğun almak isteyeceği ürünleri 15 lira ile 200 lira arasında tezgahında sergiliyor. Şahin, “Ailemle birlikte gezerken bizde kurmak istedik. Kuzenimle birlikte satmaya başladık. Oyuncaklarımın haricinde limonata da satıyoruz” diye konuştu. Bursa Antikacılar ve Antika Sevenler Derneği Başkanı Erdal Sadıç, "Pazarımız 7 seneyi aşkın bir süredir devam ediyor. Türkiye'nin birçok şehri ve ilçelerinden pazarımıza gelen antikacı esnaflarımız var. Ve ayrıca koleksiyonerler de var. Pazarımızdaki satıcılar bu kalabalıktan gayet memnunlar. Bu pazara antika satmaya gelende memnun, antika almaya gelende memnun. Bir sonraki antika pazarımız ise 19 Kasım pazar günü olacak. Biz elimizden geldiği kadar esnafımıza ve ziyaretçilerimize yardımcı oluyoruz. Şu an 400’e yakın esnafın burada tezgahı var. Daha fazla talep oluyor. Ancak bizler her şeyin bir tadı olmasını istedik. Aynı üründen fazla tezgahın olmasını istemedik" dedi. Her ayın 3’üncü pazarını iple çektiklerini belirten Mehmet Alp ise, “1980’li yıllara gidiyoruz. Pazar günümün en az 5 saatini burada geçiriyorum. Ben daha çok objeler bakıyorum. Ananemin, babaannemin, halamın evinde eskiden gördüğüm ürünleri almaya çalışıyorum. Kurandan ve vesile olandan Allah razı olsun. Esnafta, vatandaşta burada olmaktan çok memnun” şeklinde konuştu. İzmir’den gelen çakmak ve saat satan Volkan ise, “Evimizdeki veya iş yerlerimizdeki antika ürünleri, buraya getirip bir birimizin arasında değerlendirmeye çalışıyoruz. Bir laf vardır. ‘Kiminin çöpü, kiminin hazinesidir.’ Eskiye rağbet her geçen gün artıyor. İnsanlar geçmişlerini hatırlıyorlar” dedi. El yapımı gemi üreten 57 yaşındaki 3 çocuk babası Ahmet Sevik, “Bir gemi boyutuna göre imalat süresi değişiyor. Ahşap bir sandalın 3 ay zamanımı alıyor. En ince detayına kadar yapıyorum. Savaş toplarından içindeki fıçılara kadar hepsi el işçiliğiyle yapıyorum. Fiyatlar 8-10 bin liradan başlıyor. Modeline veya büyüklüğüne göre fiyatı değişiyor. Yurt dışına da gönderdiğim oldu” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.