Hava Durumu

#Nursa

Yeni Marmara Gazetesi - Nursa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nursa haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sigara İçindeki 85 Kimyasal Kesin Kanser Yapıyor Haber

Sigara İçindeki 85 Kimyasal Kesin Kanser Yapıyor

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce, “Sigara, akciğer kanseri ve KOAH gibi ölümcül akciğer hastalıklarının başta gelen sebebidir. Dumanı içerisindeki 7 bin kimyasal maddenin 85’inin kesin kanser yaptığı ispatlanmıştır. Akciğer haricinde kalp ve beyin damar hastalıkları da önde gelen sebeplerindendir” dedi.  'Sigaranın, dünyanın en öldürücü toplumsal zehirlenme sebebi' olduğunu ifade eden Medicana International Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İnce, “Sigara, akciğer kanseri ve KOAH gibi ölümcül akciğer hastıklarının başta gelen sebebidir. Dumanı içerisindeki 7 bin kimyasal maddenin 85’inin kesin kanser yaptığı ispatlanmıştır. Akciğer haricinde kalp ve beyin damar hastalıkları da önde gelen sebeplerindendir. Sigara bırakmak için çeşitli yöntemler vardır. Nikotin replasmanı tedavileri, iki üç çeşit ilaç, akupunktur, hipnoz ve biorezonans yöntemleri kullanılabilmektedir. Sigara bıraktırma kliniğimizde 10 yılı aşkın bir zamandır tüm bu tedavi yöntemleri kullanılmış ve en başarılı yöntem olan biyorezonans terapi (radyofrekans) yöntemi olmuştur. Sigara bağımlılığı kabaca kimyasal (nikotin) bağımlılık ve sosyal-psikojenik bağımlılık olarak 2 kısımdan oluşur. Kimyasal bağımlılığı radyo frekans ile rahatlıkla tedavi edebilmekteyiz. Sosyal bağımlılık için de hastalarımızla yaklaşık 30-40 dakika süren bir eğitim ve bilgilendirme konuşması sayesinde yüzde 92 ye varan bir başarı elde etmekteyiz” ifadelerini kullandı.  Uzm. Dr. Özgür İnce, “Biyorezonans terapinin herhangi bir yan etkisi veya kontrendike durumu yoktur. Genellikle tek seans yeterlidir ancak gerekirse pekiştirmeler yapılabilmektedir. Seans süresi 1 saat kadardır. Seans esnasında eller ve ayak tabanları metal levhalara temas eder, herhangi bir ağrı acı söz konusu değildir. Radyasyon, manyetik alan, kimyasal madde içermez. Radyo dalgaları ile çalışır ve otomobilde radyo dinlemek ne kadar zarar verirse o kadar zarar verebilir. Bunun yanında diğer tüm yöntemlerle kıyaslandığında daha başarılı ve daha az yan etkili bir yöntemdir. Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) sigara bağımlılığını ‘hastalık’ olarak kabul ediyor. Kendi kendine bırakmaya çabalamak çok güzel bir şeydir. Ama onunda istatistiklerine baktığımız zaman yüzde 5'ten daha yukarı bir başarı olmuyor. Mutlaka bir profesyonel destek öneriyoruz” diye konuştu.

Bursalı iki kardeş omuz omuza verdi, ucuz etin formülünü buldu! Haber

Bursalı iki kardeş omuz omuza verdi, ucuz etin formülünü buldu!

Bursa'nın kırsal Karacabey ilçesinde yaşayan iki kardeş, sırt sırta verip kurdukları 15 dönümlük çiftlikte ucuz ve doğal et üretiyor. Çiftlik içerisinde bir ekosistem oluşturan kardeşler, hayvanların gübreleri ile 300 dönüm arazide yetiştirdikleri mısır, ot ve samanlarla hayvanları besleyerek hem maliyeti azaltıyor hem de doğal ürün elde ediyor. Kendi kendine yeten çiftlikte üretilen hiçbir ürün israf olmazken, maliyet en aza indirilerek ucuz et elde ediliyor. Çiftlikteki hayvanların gübreleriyle yetiştirdikleri ürünlere, hiçbir katkı maddesi eklemeden tekrar hayvan yemi olarak kullanan çiftçiler, sürdürülebilir sistemleriyle diğer çiftçilere örnek oluyor. Hayvanların yeminden, sütüne kadar tamamen doğal bir üretim yaptıklarını belirten ağabey kardeş, bu sayede toplum sağlığını koruyor. Yerli hayvan kullandıklarını söyleyen kardeşler çiftliklerine dışarıdan herhangi bir ürün sokmadıklarını söyleyerek milli servete katkı sağlıyor.   "Et fiyatlarına hükmedemediğimiz için elimizdeki tek done üretim maliyetlerini düşürmek" Et ve süt ürünlerindeki yüksek fiyattan vatandaşlar kadar besicilerin de etkilendiğini dile getiren 37 yaşındaki Fatih Eren, "Sokaktaki vatandaşın en büyük derdi malum fiyatlardaki artış, herkesin gözü kulağı et ve süt fiyatları ne zaman düşecek bunlarda. Maalesef biz besicilerin en büyük derdi ise fiyatların düşmesi ve et fiyatlarının ne zaman artacağı. Et fiyatlarına hükmedemediğimiz için elimizdeki tek done üretim maliyetlerini düşürmek. Sağlık bir şekilde halka et vermek bizim maksadımız, bunun için ise işletmemizde öncelikli olarak yerli ırk hayvanları kullanıyoruz. Çiftliğimizde 300 dönüm arazi işliyoruz, bu işlediğimiz arazileri hayvanlarımızın bakımında kullanıyoruz. Dışarıdan ürün almıyoruz, tamamen doğal ve sürdürülebilir bir politika ile hayvan besliyoruz. Ürettiğimiz gübreyi tarlalarımızda değerlendiriyoruz, dışarıdan suni gübre almıyoruz" ifadelerini kullandı.   "Mutlu olan bir hayvan bize istediğimiz verimi veriyor" Sürdürülebilir sistemle çiftlikte yetiştirilen hayvanların tüm ihtiyaçlarını karşılayabildiklerini ifade eden 31 yaşındaki Tuna Eren, "Bizim için hayvanların mutluluğu çok önemli, çünkü mutlu olan bir hayvan bize istediğimiz verimi veriyor. Hayvanların ne ihtiyacı varsa biz onları karşılamak zorundayız ve burada zamlardan etkilenmemek için biz hayvanları saman, ot, tahıl gibi birçok yem ham maddesi ile besliyoruz. Zamlardan etkilenmemek için bu ürünleri zamanında çiftliğimizde depoluyoruz ve 1 senelik beslenme planımızı bunlara göre planlıyoruz. Yem işleme teknolojisi kullanıyoruz, mısır silajı, yüksek nemli dane mısır bu teknolojilerden faydalanıyoruz. Hayvanların mutluluğu bizler için çok önemli onların padoklarına, sırt kaşıma fırçası koyuyoruz, fazla gübreden etkilenmemeleri için sıyırma sistemi ile günde iki kere altlarını sıyırıyoruz. Hayvanlara sessiz, huzurlu bir ortam sağlamak burada hedefimiz, biz onlara ne kadar iyi bakarsak onlarda bize istediğimiz verimde et veriyorlar. Bir hayvan bizim çiftliğimizde mutluysa, huzurluysa onun yem tüketimi artıyor. Yem tüketimi arttıkça, hayvanın verimliliği de artıyor ve daha sağlıklı bir üretim modeli oluşturmuş oluyoruz. Hayvanların ihtiyacını tam olarak karşılamamız gerekiyor, onların önüne yalama taşları koyarak tuz ihtiyaçlarını karşılamış oluyoruz. Değişken piyasalarda, ülkemizdeki dalgalanmalarda kendimize üretim maliyetlerini düşürmek ve dengelemek için birçok strateji uyguluyoruz. Tarımından, üretiminden, gübrelemeye kadar kendimizi her geçen gün geliştiriyoruz ve geliştirmeye devam edeceğiz" dedi.   "Çiftliğin sisteminde israf olan hiçbir şey yok" Artan yemleri dahi değerlendirerek israfın önüne geçtiklerini söyleyen Eren, "Aslında biz bu çiftlikte et üretiyoruz ama bunun yanında bir de gübre üretiyoruz. Bizim bin tonluk sıvı gübre depomuzda biriktirdiğimiz gübreleri, tarlalarımızda kullanarak verimi yüksek, ekonomik bir yem üretiyoruz, bu yemleri de hayvanlarımıza yedirerek verimli bir hayvancılık yapıyoruz. Çiftliğin sisteminde israf olan hiç bir şey yok, amacımız et üretmek ama hayvanlara verdiğimiz yemlerden artanları koyunlarda değerlendiriyoruz hatta onlardan da artan yemleri tavşan ve diğer çiftlik hayvanlarına vererek çiftlik içerisinde israfı önlüyoruz. Ucuz et üretmek için en önemli nokta yem maliyetlerini düşürmek, bunu çiftlikte sağlamanın yolu da hasat zamanı ihtiyacımız olan ham maddeleri çiftliğimize temin etmek" şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.