Hava Durumu

#Panayır

Yeni Marmara Gazetesi - Panayır haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Panayır haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çekmeköy'de Renkli Kiraz Festivali Coşkusu Başladı! Haber

Çekmeköy'de Renkli Kiraz Festivali Coşkusu Başladı!

Çekmeköy'de kiraz festivali heyecanı yıllar sonra yeniden yaşandı. Çekmeköy Belediyesi'nin düzenlediği Reşadiye Kiraz Festivali binlerce vatandaşın katılımı ile gerçekleşti. Festivalde vatandaşlar birbirinden renkli etkinlikler doyasıya eğlendi. Çekmeköy'ün sevilen organizasyonu ‘Reşadiye Kiraz Festivali' 13 yılın ardından yeniden düzenlendi. Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez'in ilçenin unutulan değerlerini gün yüzüne çıkartmak için başlattığı çalışmalar kapsamında yeniden düzenlenen festivalde vatandaşlara 2 ton kiraz ikram edildi. Reşadiye Mesire Alanı'nda düzenlenen kiraz festivali; Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez, Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Hülya Özdemir, meclis üyeleri, muhtarlar, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaşın katılımı ile gerçekleşti. Festivalde doyasıya eğlence 7'den 70'e binlerce Çekmeköylü'nün katıldığı festivalde aileler piknik yaparken çocuklarda palyaço ve sihirbaz gösteri ile doyasıya eğlendi. Ayrıca festivalde, kiraz temalı; tişört boyama atölyesi, ahşap biblo yapımı atölyesi, kupa boyama atölyesi, çerçeve boyama atölyesi, şapka boyama atölyesi, mozaik atölyesi ve ahşap sepet yapım atölyesi ile vatandaşlar kiraz tadından bir hafta sonu geçirdi. Pop sanatçısı Ferat Şimşek ve Türk halk müziği sanatçısı Lütfü Güner'de festivalde sevilen şarkılarını seslendirdi. Gün boyu süren etkinlikler ile vatandaşlar özlemlerini duydukları kiraz festivalinin doyasıya tadını çıkarttı. "Reşadiye'miz de kirazla anılan bir mahallemiz" Reşadiye Kiraz Festivali'nde konuşan Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez, "Bazı mahalleler, bazı yöreler kendi ürünleriyle, şahsiyetleriyle, coğrafyalarının güzelliğiyle anılıyor. Reşadiye'miz de kirazıyla anılan bir mahallemiz. En son 13 yıl önce yapılmış ama unutulmuş bir festival. Yapmak bize nasip oldu. Mühim olan yörenin, toplumun ihtiyaçlarını gidermek. Onun arz ve isteklerine cevap vermek. Yani halkın yanında durup halka hizmet etmek. Halktan gelen talepler vardı bu etkinlikle ilgili. Biz de bu etkinliği düzenledik. Toplumun örf ve adetlerinin üzerinde daha fazla sosyalleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Geleceğin dizayn edilmesi açısından büyük bir yararı olacağına inanıyorum" dedi. “Gelecek yıl kiraz festivali yapacağız" Başkan Orhan Çerkez, "Burada herkesin bahçesinde bir kiraz ağacı var. Komşularımızın bahçelerinden toplamış olduğu kirazlar ile burada jüri üyeleri huzurunda, bir yarışma yapacağız. Tabii ödülde vereceğiz. Böyle programlarla geleneğimizi sürdürmek istiyoruz" dedi. Festivale katılan Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, "Çekmeköy bizim canımız, ciğerimiz, komşumuz. Çekmeköy'ün bizim için özel bir yeri var Reşadiye'ye daha evvel gelip gidiyorduk. Reşadiye kirazları ile meşhur bir yer. Her zaman Reşadiye'nin havasından suyundan bizlerde faydalandık. Başkanımıza yapmış olduğu bu etkinlikten dolayı teşekkür ediyoruz. Orhan Başkanımızın yıllardan beri tecrübelerinden bizde faydalanıyoruz. Kendisi çok değerli bir yöneticimiz” dedi. Reşadiye Mahalle Muhtarı Erkan Akyılmaz, “Reşadiye'nin sembolü haline gelmiş kirazı daha önceki yıllarda yapılan bir festival ile kutlanıyordu. Birkaç yıldan beri buna ara verilmişti. Başkanımız Orhan Çerkez eşliğinde buna tekrar başladık. Festival süresince çeşitli atölyeler de burada eğlenceli gösteriler olacak. Bu değerimizin gençlerimize aktarılması açısından güzel bir etkinlik oldu. Festivalin gerçekleşmesinde bize desteklerini veren Orhan Çerkez Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Bugün burada unutulmaz anılar biriktireceğimize inanıyorum” dedi. Kiraz festivaline ailesiyle katılan vatandaşlardan Cansu Güvercin, "Güzel bir anı olarak kalacak. Değişik bir eğlence oldu. İlk defa katılıyoruz. İnsanlarla birlikte vakit geçirmekte güzel oldu" dedi. Kiraz festivaline katılan Ahmet Çiftçi, "yıllardır duyuyorduk bunu, bu yıl yapılmadı çok mutlu etti. Kalabalığa bakılırsa halk bayağı mutlu olmuş" dedi.

Bursa Karacabey’de Panayır Sevinci Haber

Bursa Karacabey’de Panayır Sevinci

Karacabey’de yıllardır özlemi duyulan panayır, geçtiğimiz hafta sonu ilçede yeniden gerçekleştirildi. Katılan esnaf ve vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği panayırın ardından Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, “Halkımızın özlediği bir aktiviteydi. Ailelerin yoğun ilgisi memnuniyet vericiydi. Uzun bir aradan sonra ilk kez yapıldı. Eksiklerimizi gidererek ve talepleri göze alarak daha geniş bir panayırı önümüzdeki yıllarda sağlayacağız” dedi.   Etkinliğe çocuklarıyla katılan aileler genel olarak, eski hatıralarını çocuklarıyla yaşamak istediklerini ve bu organizasyonla eski günlerdeki gibi renkli bir atmosfere tanık olduklarını belirterek Karacabey Belediyesi’ ne teşekkürlerini iletti.  Cuma günü başlayıp 3 gün boyunca devam eden panayırda tarım ürünlerinden lunaparka, geleneksel panayır oyunlarından, yiyecek içecek stantlarına birçok alanda esnafta faydalandı. Panayır süresi boyunca vatandaşların genel olarak yoğun ilgisi dikkat çekerken, gece geç saatlerde de aynı yoğunluğun devam ettiği görüldü.  “Panayır coşkusunu yıllar boyunca yaşatmak ve bizden sonraki nesillere de aktarmak istiyoruz”  Panayırı ziyaret eden Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı esnaf vevatandaşlarla bir araya geldi. Etkinlikte gözlemlerde bulunmak ve vatandaşların yorumunu yerinde incelemek için panayır alanında esnaf ve halkla buluşan Karabatı, yoğun ilgisile karşılaştı. Karabatı yaptığı incelemelerin ardından panayırın genel manada her kesimden insanın tercih ettiği bir aktiviteye dönüştüğünü gözlemlediğini belirterek ‘İlçemizde bir dönemin en meşhur ve adeta beklenen etkinliğiydi. Karacabey Panayırı zaman içerisinde maalesef yok olmaya yüz tutmuştu ve son yıllarda yapılamaz hale gelmişti. Bizler, seçim sürecinde vatandaşlarımızın talepleri arasında sıkça duyuyorduk ve nihayetinde görevi devraldıktan sonra bahar ayı da olması münasebetiyle yeniden vatandaşlarımızla buluşturduk. Burada hem alışverişimizi yapıp hem de eğlenceli etkinliklerle keyifli vakit geçirerek katılımcılara unutulmaz anlar yaşatmayı hedefledik. Elbette eksiklerimiz olacaktır, olmuştur. Bizler ve çalışma arkadaşlarımız süreci tüm yönleriyle değerlendirerek bundan sonraki senelerde tüm bu olumsuzlukları sıfıra indirip herkesi kucaklayan bir organizasyona dönüştüreceğiz. Panayır coşkusunu yıllar boyunca yaşatmak ve bizden sonraki nesillere de aktarmak istiyoruz. Bu konuda bizlere destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. Tüm esnafımıza ve vatandaşlarımıza katılımlarından dolayı çok teşekkür ediyorum’ dedi.

NİLÜFER’DE BALKAN PANAYIRI COŞKUSU Haber

NİLÜFER’DE BALKAN PANAYIRI COŞKUSU

Nilüfer Belediyesi’nin Nilüfer Belediyespor ve BAL-GÖÇ iş birliğiyle düzenlediği 10. Nilüfer Görükle Balkan Panayırı’nda büyük coşku yaşandı. Balkanlar’ın sevilen sanatçıları ve Hüsnü Şenlendirici’nin sahne aldığı panayırda Balkan lezzetleri ilgi gördü.Balkan göçmeni vatandaşların ağırlıklı olarak yaşadığı bölge olan Görükle Göçmen Konutlar pazar alanında gerçekleştirilen panayıra Nilüfer dışından da büyük ilgi oldu. Festivalin açılışına Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Bursa Milletvekilli Yüksel Özkan, geçmiş dönem Nilüfer Belediyesi Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Ardino Belediye Başkanı İzzet Şaban, Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi Milletvekili adayları Adlen Şevket ile Pavlin Krıstev, Bursa Bulgaristan Konsolosluğu Ticari Ateşesi Lübomir Lübomirov, Nilüfer Belediye Meclisi Üyeleri, balkan dernekleri temsilcileri katıldı. Yemek stantları ve oyun alanlarını gezerek panayır keyfine ortak olan Başkan Erdem, akşam saatlerinde de panayırın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. İki yıldır pandemi dolayısıyla keyifli organizasyonu gerçekleştiremediklerini vurgulayan Başkan Erdem, 'İki yıllık aranın ardından kaldığımız yerden devam ediyoruz. Burada sizlerle buluşmayı özlemiştik. Bu panayırda herkesin biraz olsun hayatın keşmekeşinden stresinden uzaklaşarak müziğin, eğlencenin, bir arada olmanın tadını çıkaracağını umuyorum. Bugün biz burada dayanışma kültürünün, birliğin beraberliğin, sporun, kültür-sanatla dopdolu bir yaşamın en güzel örneğini yaşıyoruz. Önümüzdeki yıllarda buna benzer panayırların ülkemizin dört bir yanında gerçekleştirilmesi en büyük temennimiz' dedi.Müzik, sanatla güzel anlarda bir arada buluşmayı dilediklerini ifade eden Başkan Erdem, 'Birbirinden değerli sanatçılarımıza ve emeği geçenlere de bizi burada buluşturdukları için teşekkür ediyorum' diye konuştu.Açılış töreninde konuşan geçmiş dönem Nilüfer Belediye Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey de yaşanan coşkuya dikkat çekti. 2010 yılında başlayan yolculuğun artarak coşkuya dönüştüğünü ifade eden Mustafa Bozbey, 'Balkan kültürünü yansıtan bu şenlik aracılığıyla kültürel varlığımızı gelecek kuşaklara aktarmak gibi bir sorumluluğumuz var. Bunu yapmak için yöneticilere ve adaylara sahip çıkacaksınız. 2 Ekim’de Bulgaristan’da seçimler var. Orada oy kullanarak demokratik hakkınızı kullanın. Bu güzelliklerimizin sonsuza dek sürmesini arzu ediyorum' diye konuştu.BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan ise, panayırın Nilüfer’de düzenlenmesiyle ayrı bir çerçeve kazandığını ifade ederek, Bursa’daki Balkan topluluklarının önemine değindi. Balkan, Bulgaristan’da yapılacak seçimlerin önemine de değinerek seçmenleri sandığa gitmeleri için çağrıda bulundu.Bulgaristan Ardino Belediye Başkanı İzzet Şaban da, Balkan kökenli insanların bir araya geldiklerinde çok güzel çalışmalara imza attıklarını ifade ederek, 'Nilüfer Belediyesi ile uzun yıllara dayanan kardeşliğimiz var. Yapacağımız projelerle iki taraftaki insanları kaynaştırmak istiyoruz. Parlamento seçimlerinde de gereken sorumluluğunuzu yerine getireceğinize inanıyoruz' şeklinde konuştu.Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi Milletvekili Adayı Pavlin Krıstev de 2 Ekim’de yapılacak Bulgaristan seçimlerine değinerek, katılımın önemine dikkat çekti. Konuşmaların ardından Başkan Turgay Erdem ile protokol üyeleri Nuri Turgut Adalı ve dava arkadaşları adına düzenlenen tenis, ve atletizm yarışlarında dereceye giren 48 sporcuya kupa ve madalyalarını verdi.Panayırın ilk gününde çok sayıda sanatçı konser verdi. DJ’ler Murat Mutlu, Samet Kurtuluş’un yanı sıra Elvan Demir, Tülay Özkahraman ile Fitdans Show, sahne aldı. Nilüfer Belediyesi Roman Orkestrası ve Nilüfer Halk Dansları gösterileri etkinliğe renk katarken, finalde ünlü klarnet virtüözü Hüsnü Şenlendirici performansını sergiledi. Sevilen eserleri seslendiren Şenlendirici katılanlara müzik ziyafeti sundu. Hayranları ünlü sanatçıya hareketli şarkılarda oyunlarla eşlik ederek gecenin tadını çıkardı. İzleyenlerin coşkusundan duyduğu memnuniyeti dile getiren Şenlendirici’ye gecede Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zafer Yıldız plaket vererek teşekkür etti.

BUSAT Başkanvekili Prof. Dr. Sedat Demir: “Türkiye sağlık turizmi açısından cazip hale geldi” Haber

BUSAT Başkanvekili Prof. Dr. Sedat Demir: “Türkiye sağlık turizmi açısından cazip hale geldi”

ÖZEL HABER/Ravşan ALİOĞLU Sağlık turizminin Türkiye’de son on yılda fark edilen bir değer olduğunun altını çizen BUSAT Başkanvekili Prof. Dr. Sedat Demir “Türkiye’nin eski dönemlere göre artık dünyanın en ileri ülkeleriyle rekabet edebilir bir sağlık sistemine ait olduğunu görüyoruz. 2005’li yıllardan itibaren yurtdışından insanların Türkiye’ye gelip tedavi olabileceği düşüncesi hakim olmaya başladı. Bursa Sağlık Turizmi Derneği’nin on yıl önce kurduk. O zamanlar sağlık turizmi Türkiye’de yapılabilir mi düşüncesi içerisindeydik. Yerel yöneticilere, paydaşlara, turizm firmalarına sağlık turizmini anlattık ve giderek artan sayıda bir hasta akışı başladı. Pandemi dönemine kadar Türkiye’nin yıllık 600 bin sağlık turisti sayısı vardı. Pandemi dönemi her şeyin alt üst olduğu bir dönem. Yeniden sağlık turizmini canlandırmak için yoğun gayret içerisindeyiz. BUSAT olarak on yıl içerisinde çok sayıda çalışma yaptık ve sağlık turizminde gelişme oldu” dedi. “Medikal turizmde dünyada ilk beşteyiz” Sağlık ve turizmde neredeyiz ve neler yapabiliriz çalışmasını doğru yapılması gerektiğine değinen prof. dr. Sedat Demir “İnsanların yurtdışında tedaviye gitmesinin çeşitli nedenleri vardır. Öncelikle tedavi maliyetlerinin uygun olmasıdır. Kendi ülkelerinde bu tedaviyi karşılayacak altyapının olmamasıdır. Biz birçok tetkiki Türkiye’de gününde yapıyoruz. Bizim birkaç gün içerisinde randevu verdiğimiz ve çok büyük kalitede yaptığımız tetkik veya tedavi Avrupa’da haftalar, aylar süren randevularla yapılabiliyor. Bunlar sağlık turizminde neden yurtdışına çıkıldığının göstergeleri. Bunun sebeplerinden biri de insanların kendi ülkelerinde yaptırmak istediği birtakım tedavilerin yasal olmaması. Türkiye’de tedavi maliyetleri Avrupa’nın dörtte biri fiyatına. Hizmete ulaşmada hiçbir sıkıntı yok. Teknolojik anlamda dünyanın hiçbir ülkesinden geride değiliz. Türkiye sağlık turizmi açısından cazip hale geldi. Fakat bizim maalesef Türkiye ve Bursa’da hala yeterince farkına varamadığımız çok ciddi termal alan, yaşlı turizmi, engelli turizmi gibi potansiyel alanlar da var sağlık  turizminde. Medikal turizmde dünyada ilk beşteyiz. Yirmi yılda kat edilen noktayı gördüğümüz zaman gurur duyuyoruz ama diğer taraftan hala kat edilecek alanlarımız da var. İleri yaş bakımı dünyada çok maliyetli işler ama Türkiye’de biz bunu çok daha uygun maliyette yapabiliriz. Bursa bu açıdan çok şanslı bir şehir. Çok ciddi termal kaynakları var, çok güzel bir doğası var. Bugün için Türkiye’de daha çok medikal turizm yapıyoruz. İnşallah ilerleyen süreçte sağlık turizminin diğer bileşenleri olan termal turizm, yaşlılık turizm, engelli turizmi gibi alanlarda da ülkemizin önünün çok açık olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. “Türkiye büyük bir sınav verdi” Pandemiden sonra yeni normal düzenin yavaş yavaş oluştuğunu belirten prof. dr. Sedat Demir  “Pandemiyi yaşayana kadar biz sağlık sistemimizin gücünü biliyorduk. Bu ciddi bir test oldu. Bu testi yaparken biz de diğer Avrupa ülkeleri gibi yolda kalabilirdik. İspanya, İtalya, Fransa gibi Avrupa ülkeleri sınıfta kaldılar. İnsanlar huzurevlerinde kaderlerine terk edildiler, tedavi ulaşamadı. Türkiye’de bu kadar ağır sayılara rağmen bir buçuk yıldır tedaviye ulaşamadığı için kaybedilmiş hastamız yok. Sağlık Bakanlığı tek tek bütün hastaları takip etti. Hiçbir hastamızı solunum cihazına bağlayamadığımız için kaybetmedik. Türkiye büyük bir sınav verdi. Türkiye, pandemi döneminde sağlık alanında gücünü gösterdiği için sağlık turizminde çok daha popüler hale geldi. Pandemi bittikten sonra Türkiye’nin daha önce aldığı hasta sayılarının birkaç katını alacağına eminim. Pandemi sonrasına hazırlıklı olmamız lazım. İl Turizm Kurulumuz ile pandemi sonrası neler yapılabileceğine dair bir rapor hazırladık. Bakanlıklarımız güzel uygulamalar yapıyorlar. Sağlık Bakanlığı uygulamaları ile pandemi güvenli hastaneleri ve pandemi güvenli uygulamaları oluşturuldu. Turizm Bakanlığı, turizm tesislerine pandemi güvenli tesis diye belgeler vermeye başladı. Oradaki kriterlerin yüzde yüz uygulanabildiğini iddia etmek doğru değil ama insan faktörü ister istemez bir yerde ayağınızı kesiyor. Şu anda Bursa’da da güvenli turizm belgesi alan çok sayıda otel var. Diğerleri de belgelerini almak için çalışmalarını bitirmek üzereler. Bu çalışmalar bittiğinde Türkiye’de de Bursa’da da çok ciddi bir turizm potansiyeli bizi bekliyor. Pandeminin şekli çok karışık. Bu virüsün karakteri bildiğimiz virüslere benzemiyor. Yine de bu işin çok da uzun sürmeyeceğini ümit ediyoruz” şeklinde konuştu. “Bursa’da şehirleşme sorunu var” Turstlerin hangi beklentilerle başka yerlere gittiğine dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen prof. dr. Sedat Demir “Değişik platformlarda Bursa’da turizmin neden gelişmediğini konuşuyoruz. Dünyanın başka yerlerine giderken oraları görmek için gidiyorsunuz. Bursa maalesef Türkiye’nin birçok şehrinde olduğu gibi doğru şehirleşmeyi yapamadı ve son dönem belediye başkanlarımızın yoğun gayretlerine rağmen hala yapamıyoruz. Bir şey yanlış inşa edildiği zaman onu yıkıp yeniden yapmak çok zor. Zamanında yöneticilerimizin vizyonu olsaydı Bursa şehirleşirken bu şehre ne oluyor diye bakarlardı. Venedik, Paris, Roma deyince kafanızda bir fotoğraf canlanıyor ama Bursa deyince bu kadar tarihi zenginlik olmasına rağmen fotoğraf canlanmıyor. Turizm anlamında büyük sıkıntı var. Bursa deniziyle, dağıyla, yeşiliyle çok güzel bir şehir. Çok güzel bir termal kaynağımız var, tarihi dokumuz var. Bursa kültür turizminin de bir merkezi olabilir ama burada şehirleşme ile ilgili ciddi bir sorun var. Öncelikle Bursa merkezde Bursa fotoğrafını çıkartmamız lazım. Ulu cami, Kozahan kayboldu gitti. Hanların içerisinde hep lokanta restoranlar var. Bunları bu şekilde yapmak doğru değil. Cumalıkızık’ta her yerde tezgah var. Tarihi yerler panayır alanına dönmüş. Turist çekebilmek için öncelikle turistin görmek isteyeceği alanlar oluşturmamız lazım. Termal turizmle ilgili kaplıca, hamam kültürüne geçemedik. Sağlık turizminin diğer alanlarında yeni yatırımlar geliştiremedikçe elimizdeki imkanları kullanamıyoruz. Bursa’nın tesislerinin çoğu eskidi, yenilerine ihtiyacımız var. Bursa sağlık turizminin başşehri olabilir, bu uzak bir hayal değil. Bazı tarihi güzellikleri olan yerlere gidiyorsunuz, kendinizi üç yüz yıl öncesinde hissediyorsunuz, trafik yok, binalar çok iyi korunmuş biçimde oluyor. Eski şehirlerde bir tane bile çivi çaktırmıyorlar. Ulu caminin dibine üç katlı bir apartmanı kim diktirdi? Ulu caminin manzarasını kim kapattırdı? Ulu caminin o taraflarında neler varsa yıkılsın diyorum. Yıkılsın derken o insanlar zarara uğrasın anlamında söylemiyorum. Onların zararları karşılanacak şekilde yıkılmalı. Tabi bunu yapabilmek için hangi belediyenin maddi gücü ne kadar yetebilir? Bursa’da otel yatırımına ihtiyaç var ve maalesef elimizdekini yeterli olarak kullanamıyoruz. Otellerdeki doluluk oranı bir zamanlar yüzde otuza kadar düşmüştü. Elimizde bir potansiyel var ve bunu ortaya çıkartacağız. Bursa bir sanayi şehri, bir tekstil şehri. Bu nedenle Bursa’nın yerel yatırımcısı başka alanlar arama ihtiyacı hissetmiyor. Bursa’nın geneli sağlık turizmi gibi riskli bir alanda yatırım yapmayı çok istemiyor. Bunun yanında ayağımızı bağlayan çok ciddi mevzuatlar var. Girişimciler bir şeyler yapıyorlar ama çoğu kez yasal boşluklarla yapıyorlar. Sağlık turizmi de böyle oldu. Türkiye’de yıllarca sağlık turizmi yasamız yoktu. Hala yeterli bir sağlık turizmi yasamız yok. Öyle bir düzenleme oluyor ki hiçbir zaman ortayı bulamıyoruz. Yasal mevzuatlarda büyük sıkıntılar var. Sağlık Bakanlığı’nın sağlık mevzuatları bire bir sağlık turizmine uygulanırsa birçok yerde takılıyorsunuz. Elbette birtakım kriterler getireceksiniz ama kendi çapında iş yapan bir işletmeyi kendi çapının beş katı masraf gerektiren bir şeye boğarsanız kimse yapamaz bunu” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.