Hava Durumu

#Radyasyon

Yeni Marmara Gazetesi - Radyasyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Radyasyon haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ünlü Bilim İnsanları: Bilime Yön Veren Dahiler Haber

Ünlü Bilim İnsanları: Bilime Yön Veren Dahiler

Albert Einstein (1879-1955) Albert Einstein, modern fiziğin temel taşlarından biri olan genel görelilik teorisiyle tanınır. 1905 yılında yayımladığı özel görelilik teorisi, E=mc² formülüyle ünlüdür. Bu formül, enerji ve kütlenin birbirine dönüştürülebileceğini gösterir. Einstein'ın çalışmaları, kuantum mekaniği ve kozmoloji gibi alanlarda da büyük etki yaratmıştır. 1921 yılında, fotoelektrik etki üzerine yaptığı çalışmalarla Nobel Fizik Ödülü'nü kazanmıştır. Isaac Newton (1643-1727) Isaac Newton, klasik fiziğin kurucusu olarak kabul edilir. En önemli eserlerinden biri olan "Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica" (Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri), hareket yasalarını ve evrensel çekim yasasını içerir. Newton’un çalışmaları, matematikte de büyük etki yaratmış ve kalkülüsün temelini atmıştır. Onun yasaları, yüzyıllar boyunca bilimsel araştırmalara yön vermiştir. Marie Curie (1867-1934) Marie Curie, radyasyon alanındaki çalışmalarıyla bilinir ve iki farklı alanda Nobel Ödülü kazanan ilk kişi olarak tarihe geçmiştir. 1903 yılında fizik dalında, 1911 yılında ise kimya dalında Nobel Ödülü kazanmıştır. Eşi Pierre Curie ile birlikte radyoaktiviteyi keşfetmiş ve polonyum ve radyum elementlerini bulmuştur. Curie'nin çalışmaları, radyoterapi gibi modern tıbbi tedavi yöntemlerinin gelişimine katkıda bulunmuştur. Nikola Tesla (1856-1943) Nikola Tesla, elektrik ve manyetizma alanındaki yenilikçi çalışmalarıyla tanınır. Alternatif akım (AC) elektrik sistemi, Tesla’nın en önemli buluşlarından biridir. Bu sistem, günümüzde elektrik dağıtımında kullanılan temel yöntemdir. Tesla ayrıca radyo dalgaları, kablosuz enerji transferi ve elektromanyetik alanlar üzerinde de önemli çalışmalar yapmıştır. O, modern elektrik mühendisliğinin öncülerinden biri olarak kabul edilir. Galileo Galilei (1564-1642) Galileo Galilei, astronomi, fizik ve mühendislik alanlarında yaptığı çığır açıcı çalışmalarla tanınır. Teleskopla yaptığı gözlemler, Jüpiter'in uyduları, Venüs'ün evreleri ve Güneş'in lekeleri gibi önemli keşiflere yol açmıştır. Galileo, aynı zamanda hareket yasaları ve serbest düşme prensipleri üzerine de çalışmalar yapmıştır. Onun çalışmaları, bilimsel devrimde önemli bir rol oynamış ve modern bilimin temellerini atmıştır.

Sigara İçindeki 85 Kimyasal Kesin Kanser Yapıyor Haber

Sigara İçindeki 85 Kimyasal Kesin Kanser Yapıyor

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce, “Sigara, akciğer kanseri ve KOAH gibi ölümcül akciğer hastalıklarının başta gelen sebebidir. Dumanı içerisindeki 7 bin kimyasal maddenin 85’inin kesin kanser yaptığı ispatlanmıştır. Akciğer haricinde kalp ve beyin damar hastalıkları da önde gelen sebeplerindendir” dedi.  'Sigaranın, dünyanın en öldürücü toplumsal zehirlenme sebebi' olduğunu ifade eden Medicana International Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İnce, “Sigara, akciğer kanseri ve KOAH gibi ölümcül akciğer hastıklarının başta gelen sebebidir. Dumanı içerisindeki 7 bin kimyasal maddenin 85’inin kesin kanser yaptığı ispatlanmıştır. Akciğer haricinde kalp ve beyin damar hastalıkları da önde gelen sebeplerindendir. Sigara bırakmak için çeşitli yöntemler vardır. Nikotin replasmanı tedavileri, iki üç çeşit ilaç, akupunktur, hipnoz ve biorezonans yöntemleri kullanılabilmektedir. Sigara bıraktırma kliniğimizde 10 yılı aşkın bir zamandır tüm bu tedavi yöntemleri kullanılmış ve en başarılı yöntem olan biyorezonans terapi (radyofrekans) yöntemi olmuştur. Sigara bağımlılığı kabaca kimyasal (nikotin) bağımlılık ve sosyal-psikojenik bağımlılık olarak 2 kısımdan oluşur. Kimyasal bağımlılığı radyo frekans ile rahatlıkla tedavi edebilmekteyiz. Sosyal bağımlılık için de hastalarımızla yaklaşık 30-40 dakika süren bir eğitim ve bilgilendirme konuşması sayesinde yüzde 92 ye varan bir başarı elde etmekteyiz” ifadelerini kullandı.  Uzm. Dr. Özgür İnce, “Biyorezonans terapinin herhangi bir yan etkisi veya kontrendike durumu yoktur. Genellikle tek seans yeterlidir ancak gerekirse pekiştirmeler yapılabilmektedir. Seans süresi 1 saat kadardır. Seans esnasında eller ve ayak tabanları metal levhalara temas eder, herhangi bir ağrı acı söz konusu değildir. Radyasyon, manyetik alan, kimyasal madde içermez. Radyo dalgaları ile çalışır ve otomobilde radyo dinlemek ne kadar zarar verirse o kadar zarar verebilir. Bunun yanında diğer tüm yöntemlerle kıyaslandığında daha başarılı ve daha az yan etkili bir yöntemdir. Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) sigara bağımlılığını ‘hastalık’ olarak kabul ediyor. Kendi kendine bırakmaya çabalamak çok güzel bir şeydir. Ama onunda istatistiklerine baktığımız zaman yüzde 5'ten daha yukarı bir başarı olmuyor. Mutlaka bir profesyonel destek öneriyoruz” diye konuştu.

“Radyasyon maruziyeti, lösemi vakalarını artırabilir” Haber

“Radyasyon maruziyeti, lösemi vakalarını artırabilir”

Kanser alanındaki çalışmalarıyla tanınan Emory Üniversitesi’nden Prof. Dr. Deniz Peker Barclift, İstanbul Atlas Üniversitesi’nde düzenlenen Kan Hastalıkları Sempozyumu’nda önemli bilgiler verdi. Prof. Dr. Deniz Peker Barclift radyasyon maruziyetinin artması nedeniyle gelecekte lösemide artış görüleceği uyarısında bulundu.   İstanbul Atlas Üniversitesi Dr. Ralph A. Defronzo Oditoryumu’nda düzenlenen Kan Hastalıkları Sempozyumu’nda alanında uzman hekimler, akademisyenler ve öğrencilerle bir araya geldi. Akut Miyeloid Lösemi (AML) tanı yöntemleri ve risk faktörleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Deniz Peker Barclift, genetik anomalilere işaret ederek “Lösemi tanısı alındığında tüm genetik bozukluklara bakmak gerekiyor” dedi.  Prof. Dr. Deniz Peker Barclift, epigenetik değişikliklerin tedavi için önemli olduğunu belirterek akıllı ilaç tedavilerinin ve genetik testlerin önemine işaret etti.  Pediatrik lösemide yüzde 95 kür şansı var  Çocukluk lösemisinin en korkulan türlerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Deniz Peker Barclift, “Pediatrik lösemide yüzde 90-95 kür şansı var. Bizim için çocukluk lösemisi korkunç bir şey ama aslında değil. Yüzde 95 kür şansları var” dedi.  Toksik ortamlar DNA hasarına yol açabilir  Epigenetiğin bir adaptasyon mekanizması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Peker Barclift, “Diyelim Karadeniz dağlarında yaşamaya karar verdiniz. Orada kırmızı hücrelerinizin artması gerekiyor. Siz epigenetik değişiklikleri toksik ortamlarda yaptığınız zaman yani çevre kirliliği, hava kirliliği olduğu zaman DNA hasarını da beraberinde yapıyor. Yani epigenetik kötü ya da iyi değil sadece bir adaptasyon mekanizması” diye konuştu.  Radyasyon uyarısı  Radyasyon maruziyetine karşı önlem alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Deniz Peker Barclift, “Lösemi gelecekte daha da artacak çünkü radyasyona maruziyet arttı. Özellikle son 40-50 yılda çok arttı. Şu an her yerde nükleer santraller yapılıyor. Amerika’da da öyle. Bunların mutlaka negatif etkileri olacak. Her seferinde DNA’lardaki kırılımlardan bahsediyoruz. Radyasyon verildiğinde regresyon artıyor. Bir şekilde vücut ona adapte olmaya çalışıyor. Teknoloji komplike olduğu sürece vücudumuz ona adapte olmaya çalışacak” dedi.  Radyasyondan mutlaka korunulmalı  Lösemilerde genetik faktörlerin dışında en büyük etkenin radyasyon olduğunu belirten Prof. Dr. Deniz Peker Barclift, radyasyondan korunulması gerektiğinin altını çizdi.  Prof. Dr. Deniz Peker Barclift, ayrıca öğrencilere “Gastrointestinal Hastalıklar veya Ileum Hastalıkları” ve “Hekimlik ve İnsanlık”, “Dünyada/Amerika’da Tıp Eğitiminin Farklılıkları” ve “Gelecekte Tıp” başlıklı dersler verdi. 30 Kasım 2023 tarihinde ise Atlas Üniversitesi Medicine Hastanesi Konferans Salonu’nda “Vakalarla Periferik Yayılma” başlıklı bir konferans verecek.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.