Hava Durumu

#Recep Tayyi̇p Erdoğan

Yeni Marmara Gazetesi - Recep Tayyi̇p Erdoğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Recep Tayyi̇p Erdoğan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sesimizi çıkarmayacak mıyız? Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sesimizi çıkarmayacak mıyız?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Scholz ile ortak basın toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Sayın şansölye kıymetli heyet üyeleri, saygıdeğer basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Şahsıma ve heyetime gösterilen misafirperverlik için başta sayın Cumhnurbaşkanı ve sayın Scholz olmak üzere Alman dostlarıma teşekkür ediyorum. Bu ziyarete büyük önem veriyorum. Biraz sonra kendisiyle Türkiye-Almanya arasında kapsamlı ilişkileri tüm yönüyle ele alacağız. Bu işin ticari, siyasi, askeri ilişkiler boyutu olacak. Özellikle Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeler boyutu olacak. Son olarak da Körfez'deki İsralil Filistin arasındaki gelişmeler olacak. Açık ve net konuşmayı severim. Burada da açık ve net konuşacağım. 7 Ekim tarihi bir başlangıç olarak anlatılıyor. 7 Ekim'den sonraki süreç hiç konuşulmuyor. "FİLİSTİN'İN KENDİSİNE VERİLMESİ GEREKEN DESTEKLER VERİLMİYOR" Şu an itibariyle malum 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı ne yazık ki öldürülmüştür. Bunun yanında artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı. Her tarafı yer ile yeksan oldu. Şu anda yatıyorlar, kalkıyorlar Hamas, Hamas, Hamas. Hamas'ın silah varlığı, gücü ile acaba İsrail'in silah varlığı, gücü mukayese edilebilir mi? İsrail'in nükleer silahı var mı, var. Bunu İsrail'e sorarsanız var demez; çünkü onlar yalanı çok iyi kullanırlar. Şu kadar mali destek verildiğinden bahsediliyor. Peki Hamas'a böyle bir mali destek veriliyor mu? Hayır böyle bir şey yok. Filistin'in kendisine verilmesi gereken destekler verilmiyor. "SESİMİZİ ÇIKARMAYACAK MIYIZ?" Şurası çok önemli; ibadethaneler vuruluyor, kiliseler vuruluyor. Bütün bunlarla beraber hastaneler vuruluyor. Halbuki bütün bunların yanında hastanelerin vurulması, çocukların öldürülmesi Tevrat'ta falan bunlar yoktur, Yapamazsın. İnsan hakları beyannamesinde yapamazsın. Ama burada görüldüğü gibi bu çocuklar nasıl vuruluyor? Hastanelerde nasıl öldürülüyor? Elimiz kolumuz bağlı mu duracağız? Sesimizi çıkarmayacak mıyız? Bunun tarihi hesabını veremeyiz. Bir borçluluk içerisinde İsrail Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir. "BİZİM İSRAİL'E BORCUMUZ YOK" Ben rahat konuşuyorum, bizim İsrail'e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Ama borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar. Biz holokost cenderesinden geçmedik. İnsana saygımız bizim çok çok farklıdır. Başbakanlık dönemimde ilk defa antisemitizm konusunda tavır koymuş liderim. Dünyada hiçbir başbakan koymamıştı. Ben koydum. Bundan dolayı kimseye borcumuz yok. Bizim bu seyahatimizde bunları tabii konuşacağız. Bütün bunların yanında konuşmamız gereken önemli mesele, bunu nasıl çözeceğiz? İnsani ateşkese acaba Türkiye ne kadar, Almanya ne kadar katkıda bulunabilir? Bu adımları beraber nasıl atacağız? Buna var mıyız, yok muyuz? 1 hafta sonra Almanya Cumhnurbaşkanı İsrail'e gidiyor. Kendisine ricada bulundum siz bir taraftan biz bir taraftan tutalım, ateşkesi sağlayalım. Bu adamı atar, insani ateşkesi birlikte Almanya, Türkiye diğerleri sağlayabilirsek ateş çemberinden bölgeyi kurtarma imkanını sağlarız. REHİNELERİN TAKASI Rehinelerin takası deniyor, eyvallah buna da varız. Rehine sayısı itibariyle İsrail'deki rehinelerin sayısı nedir öbür tarafta Hamas'taki rehinelerin sayısı nedir? Buna baktığımızda kat be kat fazlasıyla İsrail'in elinde rehine var. Bunu da görmemiz lazım. Bunu görmezsek haksızlık olur. Bütün bunlara varız. Biz nasıl Karadeniz'den tahıl koridorunda çalışma ortaya koyduysak, bu çalışmayı ortaya koyarken Avrupa, Afrika ayrımı yapmadık. Şu anda 4 veya 5 ülkeye Rusya böyle bir koridordan tahıl göndermeyi planladı. Biz de ikinci safhası olan bunların una dönüştürülmesinde bu adımı atarız. Daha önce de Rusya, Türkiye, Katar olarak adım atmıştık. Bütün bu adımın atılması için özellikle Almanya-Türkiye arasında böyle bir adımın atılmasının yanında NATO müttefikimiz Almanya ile kararlı adımlar atmanın görüşmelerini de aramızda yapmamız lazım. "ALMANYA İLE DAHA YAKIN OLMAMIZ LAZIM" Savunma sanayi işbirliğimizin engelsiz yürütülmesi müşterek menfaatimizedir. Terörle mücadelede Almanya ile daha yakın olmamız lazım. Nüfusu 3,5 milyona ulaşan Almanya'daki Türk toplumunun huzur içinde yaşaması en önemli beklentimizdir. Burada görev yapan din adamlarımızın yetişmesiyle ilgili ortak çalışma yürütüyoruz. Ortak çalışma grubumuz göç konusunda çalışmalarına devam ediyor. Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci görüşmelerimizin en önemli gündemlerinden birini oluşturmaktadır. Gümrük Birliği güncellenmesi, vize serbestisi gibi konularda haklı beklentilere sahibiz. AB'nin lokomotif ülkelerinden olan Almanya'nın vereceği katkıları önemsiyoruz. 52 senedir Türkiye AB kapasında bekletilmektedir. VİZE SERBESTİSİ Vize serbestisi sağlanıncaya kadar vatandaşlarımızın vize işlemlerin hızlandırılmasını ele alacağız. Tabii ki Gazze'de yaşananları yukarıda daha farklı şekilde ele alacağız. Türkiye olarak sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmediğimiz ifade ettik. Hepimizin önceliği ateşkesin sağlanması, insani yardımların engelsiz akışının sağlanması. Şu ana kadar 10 uçak dolusu insani yardımı Mısır'a gönderdik. En son yine gemiyle 666 ton gıda, sahra hastanesi vs. gibi oraya gönderdiklerimiz oldu. Bütün dert akan kanın durmasında. Şimdi en sona 27 kanserli hasta bunun yanında refakatçileri olmak üzere onları Elariş'ten Türkiye'ye aldık. Dün de kendilerini hastanede ziyaret ettim. Temennimiz daha fazla hastayı ülkemize almak. Onların tedavilerini yapmak. İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM Yaşananlar 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğunu bir kez daha bizlere göstermektir. Türkiye olarak amacımız İsrail ve Filistinlilerin yanyana barış içinde yaşadığı iklimin tesisidir. Ortadoğu'da adil ve kalıcı barışın temini için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum. Ziyaretimin ülkelerimiz arasında dayanışmaya, farklı sürecin başlamasına vesile olmasını diliyorum. Almanya Başbakanı Scholz'un açıklamaları şöyle: Türkiye Cumhurbaşkanını Berlin'de selamlıyorum. Doğrudan görüşme imkanımızın olması çok iyi. İkimiz de dünyadaki krizlerle uğraşıyoruz. Ukrayna saldırısı bütün dünyada hissedildi. İkimiz de Rusya'nın saldırganlığını sona erdirmesi konusunda mutabıkız. Türkiye'nin tahıl ihracatı alanında çok önemli rol oynadığını biliyoruz. Cumhurbaşkanına bu konudaki kişisel katkılarından ötürü özellikle teşekkür etmek istiyorum. Rusya bu şekilde savaş yürüterek uzun yıllardır mevcut olan bir anlaşmayı ihlal ediyor. Sınırların zorla değiştirilmemesi gerekiyor. Avrupa'nın güvenliği burada tehlike altında. Aynı zamanda İsveç'in NATO üyeliğinin TBMM'de görüşüldüğünü biliyoruz. Umarız yakında karar alınacaktır. "NELER YAPABİLECEĞİMİZİ KONUŞACAĞIZ" 7 Ekim'de Hamas İsrail'e hunharca saldırı düzenledi. Biz bu terör eylemini keskin bir şekilde kınamaktayız. Biraz sonra gerilimin tırmanmaması için neler yapabileceğimizi konuşacağız. Almanya'yı bilen gayet iyi bilir, bizim İsrail'le olan dayanışmamız hiçbir şekilde tartışmaya açık değildir. İsrail'in kendisini savunma hakkı vardır. Filistinli sivil halkın acıları bizi de üzüyor. Onlarca yıldır Almanya bu alanda insani yardım sunmaktadır. Bu sene 160 milyon Avroluk yardım sağlıyoruz. İnsani yardım alanında en büyük donörlerden biriyiz. Ekonomik işbirliği açısından büyük potansiyel var. Önümüzde birçok iş var. Çok teşekkür ediyorum. Dolu bir programımız var bugün. GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLANDIRDILAR Almanya Başbakanı Scholz: İsrail'in kendisini savunma hakkı vardır. Son derece feci ve hunharca saldırıydı. Gazze şeridindeki insanlar arasında barış isteyen, kutlama yapan gençlere hunharca terör saldırısıydı. Kesinlikle İsrail'in kendini savunma hakkı bulunmaktadır. Sivil mağdurların sayısını azaltmak gerekiyor. Bu nedenden ötürü bizim için şu anda gerekli olan için mücadele ediyoruz. İnsani yardımın Gazze Şeridi'ne gidebilmesi. Başarılı olması için katkılarımızı sürdürüyoruz. Almanya bu tarz insani yardımlar konusunda en önde gelen ülkelerden biridir. Elbette Hamas'ın rehineleri ve genel olarak Gazze Şeridi'nin rehin almış durumda. O insanları kalkan olarak istismar ediyor. Barışı destekliyoruz, katkıya hazırız. Kesinlikle yabancı ülke vatandaşların Gazze'den çıkması için mücadele ediyoruz. Hamas'ın aldığı rehinelerin kayıtsız şartsız serbest bırakılmasını istiyor. Türkiye Cumhuriyeti, Katar ve Mısır devlet başkanları ile bu konuları görüşüyoruz. AB zirvesinde çatışmaya ara verilmesi konusunu görüştük. Bunun olması gerekiyor. Özellikle bu aralarda insani yardımların erişiminin sağlanması, yabancı ülke vatandaşlarının ülkeyi terk etmesi gerekiyor. Bu İsrail'in savunma hakkını tartışmaya açmadan yapılabilecek şeylerdir. "TÜRKİYE NATO'DA SIRADAN BİR ÜLKE DEĞİL" Cumhurbaşkanı Erdoğan "Öncelikle NATO'nun önde gelen ülkelerinden bir tanesi, ilk 5'in içerisinde yer alan bir ülkeyiz Türkiye olarak. Türkiye NATO'da sıradan bir ülke değil, ilk 5'in içinde. Şu anda NATO'nun içinde düşüncesi, kanaati ne olursa olsun, Rusya Ukrayna arasında herkes kimin yanında yer alıyor? Ukrayna'nın yanında yer alıyor. Türkiye olarak Ukrayna ile de Rusya ile de görüşüyoruz. Ama 33 milyon ton tahıl koridorundan bütün tahılı Avrupa'ya Afrikaya'ya götüren biz olduk. Şu anda diyorsunuz ki, yüzlerce. "SAVAŞ UÇAKLARINI ALMANYA VERİR YA DA VERMEZ" Ben sana yüzlerce demiylorum, binlerce Filistinli'yi şu anda İsrail öldürdü mü? Öldürdü. Hastaneleri yok etti mi, etti, ibadethaneleri, kiliseleri vuruyor mu, vuruyor. Ben bir müslüman olarak bundan rahatsızım. Sen bir hristiyan olarak bu kiliselerin vurulmasından rahatsız olmuyor musun? Bunlara karşı niye tavır koymuyorsunuz. Bizim için musevi, hristiyan, müslüman ayrımının olmaması gerekir. Antisemitizme karşı mücadeleyi ilk veren lider ben oldum. Şu anda Almanya İsrail'e şu kadar maddi destek verdiğinden bahsediyor. Savaş uçaklarını Almanya verir ya da vermez. Dünyada savaş uçaklarını üreten sadece Almanya mı? Birçok yerde bunun çalışması yapıyor. Şu anda insansız hava uçaklarında Türkiye önde gelen ülkelerden biridir. Bir basın mensubu olarak bizi bununla tehdit etmeyin. Bize insani, vicdani sorular sorun, cevaplarını biz size o şekilde verelim. Almanya Başbakanı Scholz: İsrail'in kendisini savunması gerekiyor. Bu bölgede hakim olan terör örgütünün bu bölgeden inanılmaz askeri şiddetlerle bu tarz eylemlerini sürdürmesine son verilmesi gerekiyor. Aynı zamanda sivil kurbanların sayısını mümkün olduğu kadar aza indirmek gerekiyor. Bu bütün insanlar için geçerlidir. Sivil olan ölüler arasında bir ayırım yapılmaz. Ölen insanların savaştan ötürü bu şekilde insani yardıma ihtiyacı vardır ve bunun sağlanması gerekiyor. Rehinelerin de serbest bırakılması gerekiyor. Bizim açımızdan uzun vadeli barışçıl perspektif için Hamas'ın 7 Ekim tarihinde gördüğümüz eylemleri yapamaz halde olması gerekiyor. Biz herşeye rağmen farklı görüşlere sahibiz. Doğru olanı da budur. Buna rağmen İsrail için bir Filistinli bir devlet için, iki devletli çözüm doğrultusunda geleceğin perspektifi olacak durumu desteklemektedirler. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier'ın açıklamaları şöyle: Türkiye Cumhurbaşkanını Berlin'de selamlıyorum. Doğrudan görüşme imkanımızın olması çok iyi. İkimiz de dünyadaki krizlerle uğraşıyoruz. Ukrayna saldırısı bütün dünyada hissedildi. İkimiz de Rusya'nın saldırganlığını sona erdirmesi konusunda mutabıkız. Türkiye'nin tahıl ihracatı alanında çok önemli rol oynadığını biliyoruz. Cumhurbaşkanına bu konudaki kişisel katkılarından ötürü özellikle teşekkür etmek istiyorum. Rusya bu şekilde savaş yürüterek uzun yıllardır mevcut olan bir anlaşmayı ihlal ediyor. Sınırların zorla değiştirilmemesi gerekiyor. Avrupa'nın güvenliği burada tehlike altında. Aynı zamanda İsveç'in NATO üyeliğinin TBMM'de görüşüldüğünü biliyoruz. Umarız yakında karar alınacaktır. "NELER YAPABİLECEĞİMİZİ KONUŞACAĞIZ" 7 Ekim'de Hamas İsrail'e hunharca saldırı düzenledi. Biz bu terör eylemini keskin bir şekilde kınamaktayız. Biraz sonra gerilimin tırmanmaması için neler yapabileceğimizi konuşacağız. Almanya'yı bilen gayet iyi bilir, bizim İsrail'le olan dayanışmamız hiçbir şekilde tartışmaya açık değildir. İsrail'in kendisini savunma hakkı vardır. Filistinli sivil halkın acıları bizi de üzüyor. Onlarca yıldır Almanya bu alanda insani yardım sunmaktadır. Bu sene 160 milyon Avroluk yardım sağlıyoruz. İnsani yardım alanında en büyük donörlerden biriyiz. Ekonomik işbirliği açısından büyük potansiyel var. Önümüzde birçok iş var. Çok teşekkür ediyorum. Dolu bir programımız var bugün.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad liderler düzeyinde İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği'nin ortaklaşa düzenlediği 8. Olağanüstü İslam Zirvesi'ne ev sahipliği yapıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirve kapsamında açıklamalarda bulundu.  Erdoğan'ın açıklamaları: "Verdiğimiz dayanışma mesajını alacağımız ve uygulamaya koyacağımız kararlarla perçinleyeceğiz. 7 Ekim'den bu yana Gazze ve Ramallah'ta yaşananları ifade etmeye kelimeler kifayet etmiyor. İsrail yönetimi, birçoğumuzun doğru bulmadığı 7 Ekim hadisesinin intikamını Gazzeli bebeklerden, masum çocuklar ve kadınlardan çıkarmaktadır. Vatanlarını savunan Hamas direnişçileri ile işgalcileri aynı kefeye koymamız mümkün değildir. Saldırılardan Batı Şeria'daki kardeşlerimiz de olumsuz etkileniyor.  Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 121 evet oyu ile kabul edilen karar İsrail ve destekçilerinin ne kadar yalnız olduklarını göstermiştir. İsrail'in katliamlarına karşı yükselen sesleri insanlık açısından ümitvar buluyoruz. İnsani yardımların bölgeye ulaştırılması için gayret gösteren bizim gibi diğer ülkeleri tebrik ediyorum. 10 uçak dolusu insani yardım malzemesini havalimanına sevk ettik. Dün toplam 666 ton insani yardım malzemesi taşıyan sivil gemimiz yola çıktı, bugün El Ariş Havalimanı'na varmış olacak. Birinci önceliğimiz ateşkesin sağlanması ve insani yardımların kesintisiz ulaştırılmasıdır. Acil olan birkaç saatlik fasıla değil, kalıcı ateşkestir.  "NÜKLEER SİLAH" VE "FİLİSTİN İÇİN FON" MESAJLARI Nükleer silahlar meselesi araştırılmalı, Atom Enerjisi Ajansı'nın denetiminden kaçırılan nükleer bombalar varsa bunlar mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Böyle bir konunun geçiştirilmesine izin verilmemelidir. Bir diğer kritik mesele tazminat konusudur. İsrail'i her seferinde daha da pervasızlaştıran faktör, topraklarını işgal ettiği insanlara verdiği zararı tazmin etmemesidir. Batı'nın şımarık çocuğu gibi davranan İsrail, yol açtığı tahribatı tazmin etmek mecburiyetindedir. Filistinli kardeşlerimiz yalnız değildir. İİT kapsamında bir fon kurulması gerektiğine inanıyoruz.  "VADEDİLMİŞ TOPRAKLAR HEZAYANLARI..." Tesis edilecek barışın korunması için garantörlük dahil gayret göstermeye hazırız. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'nın da yer aldığı Harem-i Şerif'in kutsiyetinin ihlali karşısında da müteyakkız olmalıyız. İsrail'in emrivakiler yapması kuvvetle muhtemeldir. Bölgedeki birçok ülkenin toprak bütünlüğünü tehdit eden vadedilmiş topraklar hezeyanlarının dillendirilmesi bunun en açık ispatıdır. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs'ün ve tüm Filistin topraklarının eski günlerine kavuşması hepimizin dileğidir. Filistinli kardeşlerimizin de aralarındaki ayrılıkları geride bırakıp birlik içinde haklarını savunmalarını temenni ediyoruz." GÜNDEM MADDELERİ İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerin liderlerinin yanı sıra Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın da katıldığı zirvede İsrail'in, Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarına ve Filistin halkına yönelik saldırılarını ele alınıyor.  Suriye'nin Arap Birliği üyeliği, ülkede 2011 yılında başlayan iç savaşta Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yönetim karşıtı eylemcilere yönelik baskı ve şiddetli müdahale emri vermesinin ardından askıya alınmıştı. Arap Birliği üyesi 22 ülkenin dışişleri bakanlarının 7 Mayıs'ta Mısır'ın başkenti Kahire'de düzenlediği toplantıda Suriye'nin birliğe dönmesi yönünde aldıkları kararın ardından Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz El Suud, 10 Mayıs'ta Esad'ı zirveye davet etmişti. Esad, Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde Mayıs ayında gerçekleştirilen Arap Birliği Zirvesi'ne 12 yıl sonra ilk kez katılmıştı.

Cumhuriyet'in 100. yılı etkinlikleri duyuruldu Haber

Cumhuriyet'in 100. yılı etkinlikleri duyuruldu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, etkinliklerde "Türkiye Yüzyılı" vurgusuyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana geçen bir asır boyunca hayata geçirilen devrim niteliğindeki atılımlara yer verilecek. Türkiye'nin sağlıktan eğitime, teknolojiden savunma sanayine, dış politikadan kültür ve sanata kadar birçok alanda ivmelenen başarısı duyurulacak. Etkinlikler kapsamında, Türkiye'nin 100 yıldaki kazanımları teknolojinin son imkanlarının kullanıldığı çeşitli dijital sergiler ve üç boyutlu gösterilerle anlatılacak. İstanbul Boğazı'nda 2023 drone ve havai fişek gösterisi ile görsel şov gerçekleştirilecek. Özel ışık gösterilerin yapılacağı tarihi mekanlarda 100. Yıl Marşı yankılanacak.  İstanbul Taksim Meydanı'nda Atatürk Kültür Merkezi'nin önüne kurulacak "Maziden Atiye Türkiye Yüzyılı" gösterim alanında, su perdesi, su şovu ve üç boyutlu içeriklerin yayınlandığı ekranlarla geçmişten bugüne Türkiye Yüzyılı vizyonu interaktif ve teknolojik bir deneyimle vatandaşların beğenisine sunulacak. Ayrıca, Taksim Meydanı'nın İstiklal Caddesi girişinde de Türkiye Yüzyılı resmi logosundan esinlenerek hazırlanan "Türkiye Yüzyılı Enstalasyonu" ile 100. yıl içerikleri dev ekrandan seyircilerle buluşacak. Bu alanda Cumhuriyet'in 100. yılının kutlanacağı 29 Ekim'de canlı yayın aktarımıyla etkinlik yerinde izlenebilecek. İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı'na, Ankara'da 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı'na ve İzmir'de Konak Meydanı'na da anıtsal görünümlü monolitler kurulacak. Söz konusu meydanlarda Cumhuriyet'in 100. yılına özel videolar, görsel ve içerikler bu dijital alanlarda vatandaşla buluşacak. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÖZEL SERGİSİ AÇILACAK İstanbul Üsküdar Meydanı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Hayallerim vardı. Bu hayalleri tek tek gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum." sözlerinden yola çıkılarak hazırlanan Recep Tayyip Erdoğan Özel Sergisi'nde ise son 20 yılda Erdoğan'ın liderliğinde hayallerden gerçeğe dönüşen projeler dijital deneyim alanında sergilenecek. Dijital son teknolojinin kullanıldığı sergide 360 gösterim alanları olacak. "Cumhuriyetin Sesi, Cumhuriyetin Rengi" etkinliği ile de Galata Kulesi, Haydarpaşa Tren Garı, Cumhuriyet Müzesi (II. TBMM Binası), Etnografya Müzesi, Saat Kulesi, Dolmabahçe Sarayı gibi tarihi mekanlar ile Efes Antik Şehri, Kapadokya gibi turistik mekanlar özel ışık gösterileriyle renklendirilecek. Bu mekanlarda, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından Cumhuriyet'in kuruluşunun 100. yılına özel bestelenen "100. Yıl Marşı" ile yankılanacak. 2023 DRONE İLE HAVADA GÖRSEL ŞOV Cumhuriyet'in 100. yılı kutlamaları kapsamında 29 Ekim'de ayrıca İstanbul Boğazı'nda özel havai fişek gösterileri de yapılacak. 100. yıla özel görsellerin 2023 drone ile aktarılacağı etkinlikte de gökyüzünde bir şölen izleyicilerle buluşacak. 29 Ekim'de İstanbul Boğazı'nda hareket edecek yüzer iskelede de LED ekranlarda gün boyu 100. yılın önemli projeleri, eserleri sergilenecek. Bu etkinlikler, İstanbul'un önemli merkezlerine kurulacak seyir alanlarından da vatandaşlar tarafından takip edilebilecek. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının koordinasyonunda diğer illerde de meydanlarda 100. yıl kutlamaları gerçekleştirilecek. Yurt dışında da büyükelçiliklerce çeşitli kutlamalar yapılacak. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca yabancı misyonlarda 100. yıl sergileri düzenlenecek ve özel videolar gösterilecek. Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından kurulan ve tüm kamu kurum ve kuruluşları ile vatandaşlar için önemli bir içerik havuzu niteliği taşıyan "yuzuncuyil.gov.tr" adresli internet sitesinde de 100. yıla ilişkin tüm içerikler yer alıyor. "100. YILA ERİŞMENİN GURUR VE MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ" Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da başkanlık olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı dolayısıyla çok kapsamlı etkinlikler hazırladıklarını, Türkiye Yüzyılı'na yakışır şekilde Cumhuriyet'in 100. yılının kutlanacağını belirtti. Cumhuriyet'in 100. yılına erişmenin haklı gurur ve mutluluğunun yaşadıklarını kaydeden Altun, "Aziz milletimiz, geçmişten bu yana nice badireler atlatarak, nice büyük engelleri tek tek aşarak Cumhuriyetimizi 100'üncü yılına gururla taşıdı. Şimdi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizi her alanda üst liglere taşımak, ecdadımızın emaneti bu aziz vatanı ilelebet payidar kılmak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz." ifadesini kullandı. 100. yıl kutlamalarını daha önce eşi benzeri görülmemiş coşkuyla gerçekleştirmek istediklerini ve bu amaçla tüm kurum ve kuruluşlarla uyum ve koordinasyon içerisinde birçok proje ve etkinlik hayata geçirdiklerini vurgulayan Altun, Türkiye Yüzyılı'nın başladığını tüm dünyaya ilan edeceklerini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "ÜNİVERSİTELERİMİZİN BİR DAHA YASAKLA, BASKIYLA ANILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı. Erdoğan, "27 Mayıs darbesi öncesinde üniversitelerin vesayet planlarının parçası olarak kullanıldıklarını gördük. 12 Mart ve 12 Eylül öncesinde de üniversiteler ideolojik çatışmaların merkezi haline gelmiştir. 28 Şubat'ta ise hafızamıza utanç verici sahneler kazınmıştır. Başörtüsünden dolayı ikna odalarına alınan kızlarımızın yaşadığı zulmü asla unutamayız. Özgürlüğün simgesi olan üniversitelerde, üstelik bizzat hocalar kullanılarak başlatılan cadı avını dün gibi hatırlıyoruz" dedi.  Erdoğan'ın açıklamaları:  Yeni akademik yılın hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Üniversiteler bireylere mesleki formasyon kazandırmanın ötesinde rollere sahiptir. Öğrencilerin entelektüel gelişmelerine katkı sunan, yeteneklerini keşfetmelerini sağlayan, kendi gelenekleri olan evrensel kurumlardır. Üniversite toplumun ve hayatın tam merkezinde yer alan bir müessesedir.  Üniversiteler ne kadar dinamik, üretken, özgür, gelişmiş olursa toplum da bundan o derece olumlu etkilenir. Tersi durumda ise toplumun önce durağanlaşması, ardından eğitim, kültür, sanat, bilim ve sanayide gerilemesi kaçınılmazdır. Geçtiğimiz 1400 yıla damgasını vuran, geride iz bırakan devletlerin ayırıcı vasfı bilimde yakaladıkları seviyedir. Bu dönemler İslam şehirlerinin giriş kapısına, bilgi ve erdem, kılıç ve silahtan üstündür yazıldığı örnek dönemlerdir. Ne zaman ki önceliklerimiz değişmiş, ilmiye sınıfı topluma rehberlik etme vasfını yitirmiştir, o vakit gerileme ve çöküş de başlamıştır.  İslam dünyası yerinde sayarken veya kan kaybederken üniversitelerin öncülüğünde ABD ve Avrupa yükselen güç haline gelmiştir. Bilgiye sahip olan insanlığa yön verir. Buna karşılık ilim ve akademide geriye düşen diğer alanlarda da geriye düşmekten kurtulamaz. Bizim üniversitelerin üzerine titrememizin arkasında bu anlayış vardır.  "CADI AVINI DÜN GİBİ HATIRLIYORUZ" 27 Mayıs darbesi öncesinde üniversitelerin vesayet planlarının parçası olarak kullanıldıklarını gördük. 12 Mart ve 12 Eylül öncesinde de üniversiteler ideolojik çatışmaların merkezi haline gelmiştir. 28 Şubat'ta ise hafızamıza utanç verici sahneler kazınmıştır. Başörtüsünden dolayı ikna odalarına alınan kızlarımızın yaşadığı zulmü asla unutamayız. Özgürlüğün simgesi olan üniversitelerde, üstelik bizzat hocalar kullanılarak başlatılan cadı avını dün gibi hatırlıyoruz.  Yükseköğretime ulaşmanın kolaylaşması kimi elitleri rahatsız etse de milletimizin takdiri ile karşılandı. Bu kesimler, yollardan tünellere, hastanelerden havalimanlarına, barajlardan köprülere kadar çağ atlatacak her yatırımdan rahatsızlık duydular. Hak ve özgürlükler yolunda attığımız her adımı engellemeye çalıştılar. Biz sadece ülkemizin ve milletimizin ihtiyacı neyse onu hayata geçirmesinin mücadelesini verdik.  Yükseköğretimi herkes için erişilebilir kılarken buna uygun kurumsal altyapıyı da oluşturduk. Türkiye'de yükseköğretimde kız erkek eşitliği oranı 0.98 ile tam eşitlik durumuna çok yakındır. Üniversite öğrencilerimizin yarısını kız öğrencilerimiz teşkil ediyor. 7 milyonun üzerindeki öğrenci sayımızla Avrupa yükseköğretim alanında kayıtlı öğrenci sayısı bakımından ilk sıralarda yer alıyoruz. 340 bine yakın öğrenci ile dünyada en fazla uluslararası öğrencinin bulunduğu ilk 10 devlet arasındayız. Akademisyen sayımızı da artırdık.  "ÜNİVERSİTELERİMİZİN BİR DAHA YASAKLA, BASKIYLA ANILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ" Üniversitelerimizin bir daha asla yasakla, baskıyla, kavgayla ya da ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz. Az sayıdaki hazımsız marjinalin de bu gerçeklerle yüzleşeceklerine inanıyorum. YÖK tarafından bilim diplomasisi alında bugüne kadar atılmış adımlardan memnuniyet duyuyoruz.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.