Hava Durumu

#Savaş

Yeni Marmara Gazetesi - Savaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Savaş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Minik Yürekler Filistin İçin Gökyüzüne Karnelerini Bıraktı Haber

Minik Yürekler Filistin İçin Gökyüzüne Karnelerini Bıraktı

Millî Eğitim Bakanlığı tarafından bu yıl eğitim ve öğretimin tüm kademelerinde yılın son haftası öğrencilerin keyifli ve öğretici bir hafta ile yaz tatiline başlamasını sağlamak amacıyla "Yıl Sonu Faaliyet Haftası” olarak planlandı.   Bursa’da da yıl sonu etkinlikleri kapsamında Meral Muammer Ağım Ortaokulundan 120 öğrenci, 10 öğretmeni ile birlikte “Filistinli Kardeşlerimizin Karne Heyecanını Paylaşıyoruz” ismiyle Uludağ Sarıalan’da bir etkinlik düzenledi.  Öğrencilerden her biri Filistin bayrağının renklerinden oluşan helyum balonlar ve balonların ucuna birer sembolik karne takarak hazırlık yaptılar. Öğrenciler ellerindeki balonları ve karneleri gökyüzüne uçurmadan önce iyi niyet ve temennilerini belirtiler. Ardından Filistin’in bayrak renklerinden oluşan 480 balon ve karne Bursa’nın en yüksek noktasından gökyüzüne uçuruldu.  Etkinlikte çocukların uçurduğu karnelerin not bölümüne Filistinli kardeşlerine hitaben şu not bırakıldı: “Filistinli kardeşlerimiz, savaşın gölgesinde öngörülemez zorluklarla ve temel hak ihlalleriyle karşı karşıya kalmanıza rağmen önemli bir hayat mücadelesi verdiğinizi biliyoruz. Ülkeniz, şehirleriniz ve evleriniz işgal edilirken eğitim alma, yeterli barınma ve yeterli sağlık hizmetlerine erişim sağlamakta zorlandığınızı ve temel insani haklarından mahrum bırakıldığınızı biliyoruz. İşte bu sebeple Türkiye’nin çocukları olarak geçmişte olduğu gibi gelecekte de zulme maruz kalan tüm dünya çocuklarının yanında olacağız. Filistinli kardeşlerimiz, biz bugün karne alıyoruz. Savaşın gölgesinde karnenizi alıp alamayacağınızı bilmiyoruz. Fakat bilmenizi isteriz ki Türkiye çocukları olarak size Bursa’mızın en yüksek noktası olan Uludağ’dan karne heyecanınızı canı gönülden paylaşmak için bayrağınızın renklerinden balonların ucuna karnelerimizi ve bu notu ekleyerek gökyüzüne uçuruyoruz. Yalnız değilsiniz. Sizi seviyoruz.” 

TBMM’DE OLAY YARATAN TARTIŞMA! Haber

TBMM’DE OLAY YARATAN TARTIŞMA!

Tartışma, Sakık'ın Pençe-Kilit operasyonu sonucu hayatını kaybeden askerlerle ilgili konuşmasına, Soylu'nun tepki göstermesiyle başladı. Sakık, Soylu'ya "Haddini bil, terbiyesiz adam" diyerek tepki gösterirken, Soylu ise Sakık'a "Hadi oradan! Hadi oradan!" şeklinde karşılık verdi. Sakık, TBMM'nin sorunları çözme görevine dikkat çekerek, "Savaşmayana savaş güzeldir" ifadeleriyle askerlerin durumuna vurgu yaptı. Soylu ise Sakık'a PKK'ya laf söylemesini istedi ve "Senin kim olduğunu biliyorum" dedi. Tartışma sonrasında TBMM Başkanı oturuma 20 dakika ara verdi. Sakık, Türkiye'nin bu tür şiddet üzerinden prim yapan kişilere değil, vicdan sahibi olanların sesine ihtiyaç duyduğunu belirtti ve barışın inşa edilmesi için çağrıda bulundu. İŞTE  OLAY YARATAN O TARTIŞMA DİYALOGLARI; "SAVAŞ, SAVAŞMAYANA GÜZELDİR" Sakık, Ankaralı teğmen Alperen Emir’in hayatını kaybetmeden bir hafta önce sosyal medyada yaptığı paylaşımı da Meclis kürsüsünde okuyarak, “Ne diyor biliyor musunuz, sizlere sesleniyor, diyor ki: ‘Savaş, savaşmayana güzeldir’ Asıl burada sizleri kastediyor, sizleri; bu savaşta yaşamını yitiren birisi” dedi. Gazete Duvar'ın aktardığına göre ikili arasındaki tartışmada şunlar söylendi: Sırrı Sakık: Bugün bu Parlamentoyu, hepinizi, 600 milletvekilini, bütün siyasi parti liderlerini göreve davet ediyoruz. Böylesi günlerde çıkıpf sokakları tetiklemek yerine çözümü ortaya koyma… Ya, orada, eksilerde, bir metre karın içinde o askerler niye orada? Yok mu, oturup konuşamayız mı? Oturup çözemeyiz mi? (AKP sıralarından gürültüler) Lütfen laf atmayınız. Ben yürekten sizleri göreve davet ediyorum. Ben bu topraklarda barışın inşa olmasını hayat bulmasını istiyorum. Süleyman Soylu: Ya, ne göreve davet ediyorsun? Sırrı Sakık: Bırak, orada sabahtan beri… Süleyman Soylu: Savaş devletler arasında olur. Sırrı Sakık: Bak, bağırma, bağırma, bağırma, haddini bil! Haddini bil! Terbiyesiz adam! Terbiyesiz adam! Süleyman Soylu: Hadi oradan! Hadi oradan! Sırrı Sakık: Sabahtan beri insanlar konuşuyor, sen orada hamaset yapıyorsun. Terbiyesiz adam! Başkan: Sayın Sakık, kaba bir dille konuşmayın, siz yaralayıcı bir dil kullanıyorsunuz, yapmayın. Sırrı Sakık: Kendisi laf atıyor, ona söyleyeceksin. Alışmışsın değil mi, alışmışsın? Başkan: Sayın Sakık, Genel Kural'a hitap edin. Sırrı Sakık: Ben Genel Kural'a hitap ediyorum, kendi sabahtan… Bu Parlamentoda bir yaylacılar var, otururlar oraya, etraflarına toplarlar milletvekillerin ve sonrası hamaset yapalar. İşte, asıl Türkiye'nin bundan… Bakın, ben Erdoğan'ı, ben Bahçeli’yi göreve davet ediyorum. Süleyman Soylu: Kimseyi göreve davet etme, sen PKK’ya laf söyle. Senin kim olduğunu biliyorum. Sırrı Sakık: Bana parmak sallama. Süleyman Soylu: Hadi oradan! Sırrı Sakık: Haddini bil! Sen haddini bileceksin. Meral Danış Beştaş: Sırrı Bey, lütfen konuşmanıza döner misiniz? Süleyman Soylu: Sen haddini bil! Sırrı Sakık: Sen haddini bileceksin, terbiyesiz adam. Başkan: Sayın Sakık… Sayın Soylu.. Sırrı Sakık: Başka hiçbir şey bildiğin yok. Bu sokakları, şu masayı tetiklemekten başka hiçbir şey bilmiyorsun. Terbiyesiz adam! Süleyman Soylu: Hikaye anlatma. Sırrı Sakık: Şimdi, son sözümdür arkadaşlar, bunu zaten tanırız, biliriz; tükenmiş, bizim üzerimizden var olmaya çalışıyor. Ben, buradan, bakın, 2012 yılında evladımı kaybettim. Sayın Cumhurbaşkanı o dönem Başbakandı, yurt dışındaydı, beni aradı; taziyelerini bildirdi, kendisine şunu söyledim: “Ben, acılardan süzülerek geldim, evlat acısının ne olduğunu biliyorum. Sizden tek bir ricam var, bu topraklarda barışı sağlayın. Gelin, bu toprakların azizi olun” dedim. Bugün de bunu yeniden seslendiriyorum: Bu toprakların, bu tür, sadece şiddet üzerinden prim yapanlara değil… Gerçekten vicdan sahibi olanların sesi dinlenmelidir. Ve bunlarla birlikte, biz, hayatı gelin, birlikte inşa edelim. Gelin, bu topraklarda kanı ve şiddeti birlikte durduralım. Biz, gerçekten bu konuda samimiyiz. Samimiyetimizle ilgili ne istiyorsanız hodri meydan, gelin… Sürekli kavga ve şiddeti değil, müzakereyi masaya yatıralım diyor hepinize saygılar sunuyorum. TBMM'de tansiyonun gerilmesi üzerine oturuma 20 dakika ara verildi.  HABER:FATMA ÖZTÜRK

İsrailli ekipten insanlık dışı davranış!  6 Şubat depreminde ekipmanları çalmış Haber

İsrailli ekipten insanlık dışı davranış! 6 Şubat depreminde ekipmanları çalmış

İsrail'in arama kurtarma çalışmalarına yardım amaçlı gönderdiği ekibin, Türk ekibin ekipmanlarını çaldığı ortaya çıktı. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye'ye arama kurtarma çalışmalarına yardım etme amacıyla gelen İsrailli ekip, Kahramanmaraş'ta görevli Doğal Afet ve Sağlık Arama Kurtarma (DASKUT) ekibinin enkazdan can kurtarmak için kullandığı hilti ve jeneratörünü çaldı. Filistin ile girdiği savaştan bu yana insani değerleri hiçe sayan İsrail'in Türk halkına yaptıklarını bilmesini istediğini dile getiren DASKUT Genel Başkanı Tuncay Meriçli, Kahramanmaraş'ta yaşadığı olayı anlatarak, “Bunların niyeti insan kurtarmak değil, kendi çıkarları doğrultusunda faaliyet yürütmekmiş” dedi. Depremin ardından AFAD tarafından görevlendirildiği bölgede yaşadıklarını anlatan Meriçli, “6 Şubat'ta meydana gelen depremden hemen sonra Bursa AFAD İl Müdürlüğü bize görev bölgesi olarak Kahramanmaraş'ı gösterdi. 90 kişilik ekibimiz ile beraber Kahramanmaraş'ta bize gösterilen görev bölgesinde yerimizi aldık. Görev bölgemiz Trabzon Caddesi ile Zübeyde Hanım Caddesi'nin kesiştiği nokta. Oradaki binalarda biz arama kurtarma faaliyetlerine başladık. Depremden 3 gün sonra bir vatandaş geldi ve yakınlarından ses aldığını söyledi. Öncülerimiz risk analizi yapmak için gittiler, içeride 4 kişilik yabancı bir ekibin olduğunu gördüler. Ekibi dışarı çağırdık ama aldırış etmeden çalışmalarına devam ettiler. Ellerinde mağara röntgen cihazı denilen bir aletle içeride röntgen çekiyorlardı. Biz irtibat kurmaya çalıştık, İbranice konuştuklarını fark ettik. Aralarından İngilizce bilen biri olduğunu fark ettik, rehberleri olduğunu söyledi. İsrail ekibi olduklarını ve yardıma geldiklerini söylediler. Fakat yanlarında kazma kürek dahil hiçbir şey yoktu. Biz de ‘bu bölge bizim sorumluluğumuz altında, izinsiz çalışma yapamazsınız. Çalışmak istiyorsanız bizimle birlikte hareket etmeniz lazım' dedik, kabul etmediler. Bizim de tabi can kurtarmamız lazım, yan taraftaki göçükte ses aldı ekibimiz, oraya yöneldik. Kurtarma çalışmalarını yaparken bir ara İsrail ekibi bizden hilti ve jeneratörü istediler. Kabul etmedik, ‘Bize katılırsanız tabii ki yardımcı oluruz bu konuda' dedik, dolayısıyla çalışmalarımıza devam ettik. Gece saat 01.00-02.00 sıralarında enkazdan çıkınca bir baktık ki hilti ve jeneratörü bu ekip çalmışlar. Enkazdan yakınlarını bekleyenler ise çalan kişileri tarif ettiğinde İsrailli ekibin olduğunu anladık” şeklinde konuştu. EKİPMANLAR BAĞIŞLARLA ALINMIŞ İsrailli ekip tarafından çalınan ekipmanların derneğe bağışlarla alındığını belirten Tuncay Meriçli, “Çok üzüldük, böyle zor bir durumda yardıma geliyoruz diye ülkemize gelen ve kesinlikle uyum sağlamayan ve her şeyi reddeden, ellerinde röntgen cihazıyla bir şeyler aradığına kesin gözüyle baktığımız bu ekip bize emanet olan ekipmanları çaldı. Bizim derneğimizin alet edevatlarının hepsi bağışlarla elde ediliyor. İnsanlar bize bu ekipmanları bağışlıyorlar ki hayat kurtaralım. Bir çiviye dahi ihtiyaç olduğumuz bir dönemde bu aletleri çalmaları bizim çok gücümüze gitti. O zamanlar çok büyütmek istemedik ama şimdi bu bebekleri öldürmeleri, hastaneleri bombalamaları, sivilleri öldürmeleri daha da bizi perçinledi ve tüm halkımız İsrail'in ne olduğunu görsün istedik. Bunlar bizim zor günümüzde bizim ihtiyacımız olan malzemeleri çalabilecek seviyedeler” dedi. DİĞER ARAMA KURTARMA EKİPLERİ DE BENZER OLAYLAR YAŞAMIŞ Bölgedeki diğer arama kurtarma ekiplerinin de deprem bölgesinde benzer olaylar yaşadığını aktaran Meriçli, “Arama kurtarma faaliyetlerinden sonra bölgede farklı arama kurtarma dernekleri ile de irtibatlarımız oldu. Onlarla da bu olayı paylaştığımızda da buna benzer olaylar yaşadıklarını söylediler. Örnek verecek olursak bir İsrail ekibinin tarihi eser çaldığını, ülkesine götürdüğü iddiasını duyduk. Bizim yaşadığımız olayla bu duyduğumuz olayları bağdaştırdığımızda anlıyoruz ki bunların niyeti insan kurtarmak değil, kendi çıkarları doğrultusunda faaliyet yürütmekmiş” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.