Hava Durumu

#Şiddet

Yeni Marmara Gazetesi - Şiddet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Şiddet haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Popüler Fenomen Şok Saldırı: Eğlence Mekanında Topuklu Ayakkabıyla Darp Edildi Haber

Popüler Fenomen Şok Saldırı: Eğlence Mekanında Topuklu Ayakkabıyla Darp Edildi

Olay, önceki gün saat 04.45 sıralarında Şişli Harbiye'deki bir eğlence mekanında meydana gelmişti. Edinilen bilgiye göre, gece saatlerinde arkadaşı Nisa Nur Taşkıran ile eğlence mekanına gelen Eslem Sena Nur (21), gecenin ilerleyen saatlerinde evine gitmek için taksi çağırmıştı. Beklediği esnada tuvalete giren genç fenomen kabindeyken iki kadın kapıyı zorlamaya başlamıştı. Yaşanan sözlü tartışma sonrasında genç fenomeni kabinden çıkartan iki kadın, onu darp etmişti. Tuvalette yere yatırılarak öldüresiye dövülen genç fenomenin başına topuklu ayakkabıyla vurulmuştu. Can havliyle saldırganların elinden kurtulan Eslem Sena Nur, çıktığı dışarıda tekrardan saldırıya uğramıştı. Mekanın çalışanlarının araya girmesiyle kurtarılan genç fenomen, hastanede tedavi altına alınmıştı. Eslem Sena Nur'un üstü kanlar içerisinde kalırken, başına 12 dikiş atıldığı öğrenilmişti. Genç fenomen Eslem Sena Nur uğradığı saldırı hakkında konuştu. “Saldırıya uğradım” Şiddete maruz kaldığını ifade eden fenomen Eslem Sena Nur, “Ben lavaboya girdikten sonra arkamdan gelerek lavabonun kapısını kapatmışlar. Bana sataşmak için geldikleri aşikardı. İçeride tartıştıktan sonra bu kavgaya dönüştü. Şiddete maruz kaldım, saldırıya uğradım. Kendimi bir şekilde kameranın olduğu bölüme atıp en azından hakkımı savunabileyim dedim. Can havliyle bunları düşünmeye çalıştım. Videoya almamın sebebi buydu. Videoyu az önce izledim. Kameranın orda korkar, bir şey yapmaz dedim. Omzundan tuttum, 'Ben sana ne yaptım?' diye sordum. Sonra saldırıya geçiyorlar. Yerde tekmelendiğimi izledim. Diğer kız beni tekmelerken koşarak bir yere gitti, eline bir şey aldı yerden ve kafama vurdu. Ben bunları izliyorum” şeklinde konuştu.

Down Sendromlu Çocuğun Öğretmeni Tarafından Darp Edildiği İddiasında Yeni Gelişme Haber

Down Sendromlu Çocuğun Öğretmeni Tarafından Darp Edildiği İddiasında Yeni Gelişme

Ankara'da özel eğitim öğretmeninin down sendromlu öğrencisini darp ettiği iddia edildi. Avukat Çiğdem Tan, “Öğretmen şiddetle eğitimi birbirine karıştırmış. Biz bu saldırının ilk olduğunu da düşünmüyoruz. Çocuk, eve 3 ay önce gözü mor şekilde gelmiş” dedi.   Olay, Kahramankazan ilçesinde yer alan özel bir eğitim okulunda meydana geldi. İddiaya göre, özel eğitim öğretmeni Mücahit Mert H. (28), down sendromlu öğrencisi Berat Ü.'yü (16) okulda agresif tavırlar sergilediğini ileri sürerek darp etti. Oğlunun vücudunda morluklar gören anne Seray C., durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine harekete geçen ekipler, öğretmeni gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen Mücahit Mert H., tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüpheli öğretmen, 24 Haziran'da hakim karşısına çıkacak.  “Öğretmen evime kadar gelip şikayetçi olmamamı istedi"  Anne Seray C., İHA muhabirine telefonda yaptığı açıklamada, “Çok büyük üzüntü içerisindeyim. Sorumlunun en ağır şekilde yargılanmasını istiyorum. Öğretmenden şüphelerimiz vardı. Çocuğum eve bazen vücudunda moruklarla geliyordu. Son olayda anneannesi darp izlerini görmüş. Ardından da olayın nasıl olduğunu öğrendik. Ben de okula gidip yöneticilerle görüştüm. Oğlumun işkenceye maruz kaldığını gördüm. Öğretmen durumu inkar ediyor. Sadece ‘Kolundan tuttum, büyütülecek bir şey yok' dedi. Kendisi beni aradı, evime kadar geldi. Şikayetçi olursam hayatlarının biteceğini söyleyerek yargı yoluna gitmememi istediler. Çocuğum ve biz büyük bir travma geçiriyoruz. Acım çok derin, ruh sağlığımdan endişe ediyorum” diye konuştu.  “Biz bu saldırının ilk olduğunu düşünmüyoruz, çocuğun üzerine çıkıp defalarca darp etmiş”  Olayla ilgili konuşan davanın avukatı Çiğdem Tan ise, “Çocuğumuz down sendromlu. Öğretmeninin şiddetine maruz kalmış. Bu özel ve savunmasız çocuklar herkesten daha iyi muameleyi hak ediyor. Çocuğun üzerine sandalye atmış. Üzerine çıkıp defalarca darp etmiş. Çocuğun herhangi bir suçu da yok. Omuzlarında morarmalar var. Sürtünmeden dolayı omuzları kabuk bağlamış. Öğretmeni, öğrencisinin sağ bacağında tümör olduğunu bildiği halde bacağını da darp etmiş” dedi.  “Öğretmen şiddetle eğitimi birbirine karıştırmış”  Saldırının ilk olmadığını belirten avukat Tan, “Biz kendisini adalete teslim ettik ve tutuklandı. Bundan dolayı mutluyuz, ailemizin içine bir nebze de olsa su serpildi. Çocuğumuz şu an depresyonda. Agresif tutumlar sergiliyor. Kendisini psikiyatriye yönlendirdik. Saldırgan öğretmen ifadesinde, çocuğun agresif davranışlarda bulunduğunu, bundan dolayı da eğitim amaçlı bazı hareketlerde bulunduğunu söyledi. Öğretmen şiddetle eğitimi birbirine karıştırmış. Biz bu saldırının ilk olduğunu da düşünmüyoruz. Çocuk, eve 3 ay önce gözü mor şekilde gelmiş. Ertesi gün de gözü kapanmış. Okul da durumun burada olmadığını söylemiş. Aile de çocuğun arkadaşlarının yaptığını düşünmüş ve üzerinde durmamış” ifadelerini kullandı.  “Çocuğun annesinin psikolojisi kötü durumda”  Ailenin zor durumda olduğunu dile getiren Tan, “Talebimiz, davanın basit yaralamadan çıkarılıp kasten yaralamaya sokulup, canavarca histen ceza verilmesi. Biz inanıyoruz ki adaletimiz bu olayın basit değil, kasten olduğuna karar verecektir. Çocuğun annesinin psikolojisi kötü durumda. Sürekli ağlıyor. Çok üzgün. Ben de bir anne olarak çok üzülüyorum, kahroluyorum. Kimseyi ayrıt etmeden şiddete son verilmeli” şeklinde konuştu.  “Beni öğretmen dövdü”  Öğretmeni tarafından darp edildiği okulun güvenlik kamerasına yansıyan Berat Ü.'nün vücudundaki morluklar anneannesi tarafından da kayda alındı. Görüntülerde Berat Ü.'nün “Beni öğretmen dövdü” dediği duyuldu.  Öğretmenin eşinin de darp ettiği ortaya çıktı  Güvenlik kamerası görüntülerinde darpçı öğretmenin eşi Zeynep Sine H.'nin de Berat Ü.'ye tekme attığı görüldü. Okul yönetimi ise iddialarla ilgili görüşmek isteyen gazetecilerin taleplerini reddederek, açıklama yapmadı.

NE DESTEK VAR NE SAHİPLENME NE DE SAMİMİYET Haber

NE DESTEK VAR NE SAHİPLENME NE DE SAMİMİYET

ÜLKEMİZDE yaşanan şiddet olayları ve suç vakalarındaki artışın geldiği vahim noktayı her fırsatta dile getiren ve bu noktada bilimsel çalışmalar yapan, somut çözüm projeleri üreten Şiddetle Mücadele Vakfı (HEGEM) Kurucu Genel Başkanı Adem Solak isyan etti. Onca makale ve yazı, yüzlerce kitap, binlerce saha araştırması ve son olarak da şiddetle mücadele noktasında bilim insanları ile birlikte proje ortaya koyduklarını belirten Solak “Sanki havaya konuşuyoruz. Boşa kürek çekiyoruz. Yazıktır, günahtır. Bizi yok saymayın” diyerek tepkisini dile getirdi. 27 devlet üniversitesi, Adalet Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) ve daha onlarca kurumla birlikte yürütmeye çalıştıkları “İnsan Hakları ve Şiddetle Sivil Mücadele Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirilmesi Projesi’nin önemine değinen Adem Solak şunları dile getirdi: “Şiddet kültürü diye başladım çünkü ‘şiddet’ 21. yüzyılda tam dünyada /ülkemizde bir kültüre dönüştü. Şiddetin her türü (fiziksel, sözel, psikolojik, cinsel, ekonomik, sosyal, siyasal…) bütün geçmiş zamanlara göre büyük bir artış trendi içinde. Şiddet zor ve kompleks bir konu olduğu için ülke yöneticileri anlamayı, önlemeyi daha çok sonraya (kendinden sonra geleceklere) bırakma eğilimi içinde olurlar. Bugün ülkenin şiddet yönünden mayın tarlasına dönüşmesinin en önemli nedeni de budur. ‘HER BEŞ SANİYEDE BİR ÇOCUK ŞİDDETE MARUZ KALIYOR’ Artan şiddet türleriyle sarmaş-dolaş yaşamanın zorlukları ve bedelleri vardır. Yurttaşlar kendini güvende hissetmezler, korku kaygı içinde yaşamak iş verimlerini düşürür, hayat kalitelerini yerle bir eder ve daha da önemlisi bir bireysel silahlanma yarışı başlar. Dünden beri tüm medya ‘sporda şiddeti’ konuşuyor, yazıyor, çiziyor, tartışıyor. Dünden önce şiddet konusu yok muydu? Ülkemizde Her 5 saniyede bir çocuk şiddetin en az bir türüyle karşılaşıyor. Her 5 dakikada bir çocuk cinsel saldırıya maruz kalıyor. 5 MİLYON AÇIK DOSYA VAR Cumhuriyet Başsavcılıklarında şiddet nitelikli açık dosya sayısı 10 milyon, şüpheli sayısı 15 milyonun üzerine çıkmış durumda. Okullar dahil hizmet kurum ve kuruluşlarımızda açık idari dosya sayısı milyonlarla ifade ediliyor.  Kalkınma Planları, İnsan Hakları Eylem Planları gibi üst belgeler aslında şiddet üzerine onlarca görev vazediyor. Cumhurbaşkanlığı şiddetin anlaşılması ve önlenmesi üzerine genelge yayınlıyor. En son 2023/16 sayılı Genelge var.  NE DESTEK VAR NE SAHİPLENME NE DE SAMİMİYET Şiddetle Mücadele Vakfı bu üst belgeler gereği Adalet Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, 27 devlet üniversitesi ve daha onlarca kurumla 10’ar yıllık protokoller imzalıyor, çözüm modelleri ortaya koyuyor. Ancak, sahada şiddetin önlenmesiyle ilgili sahip yok, inanç yok, destek yok… 17 bakanlık ekseninde 36 genel müdürlüğe, Diyanet İşleri Başkanlığı’na, YÖK Başkanlığı’na ve böylece yaklaşık 6 milyon kamu çalışanına, devletin resmi üst belgeleri hükümleri gereği olarak ‘şiddet önleme sertifika programlarına, sosyal arabuluculuk sertifika programlarına katılmaları yönünde’ Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü üzerinden resmi davet yazıları yazılıyor. ‘BU İNSANLIĞA İHANETTİR’ Sonuç olarak başvurusu sayısı 95. Bu sonucun anlamı, ‘Şiddete evet’, ‘yaralanmaya evet’, ‘ ölmeye evet’, ‘çocuk taciz ve tecavüzlerine evet’ midir? Bu böyle devam ederse elbette ‘Evet’. Çünkü, sayılar öyle diyor. Bütün bakanlıkların ve akıl sorumluluğu olan herkesin şiddetle mücadelede aktif olarak işin içinde olma zamanı geldi, geçiyor. Şiddet önlemede kayıtsızlık ya da ertelemek insana, insanlığa ihanettir”.

BADV üyelerininin ilk adresi  ''Yeşim Grup'' Haber

BADV üyelerininin ilk adresi ''Yeşim Grup''

Yeşim Grup yöneticileri ziyarette, BADV Şirketler Ağı üyelerine, ev içi şiddetin önlenmesi ve cinsiyet eşitliğinin sağlanması için şirket bünyesinde atılan adımları, geliştirdikleri politikaları ve stratejilerini aktardı. Yeşim Grup, aile içi şiddete karşı iş yerlerinde destek mekanizmaları oluşturup, kadına uygulanan şiddeti daha görünür hale getirmek hedefiyle faaliyet gösteren BADV Şirketler Ağı üyelerini ağırladı. Ülke genelinde 100’e yakın üyesi bulunan BADV Şirketler Ağı, üye şirketlerinin ev içi şiddetle mücadele ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularındaki örnek politika ve iyi uygulamalarını yerinde görmek amacıyla planladığı ziyaretlerin ilk adresi Yeşim Grup’un Bursa fabrikası oldu. Ziyarette Yeşim Grup İnsan Kaynakları ve Organizasyonel Gelişim VP Behiç Gülşen, İnsan Kaynakları Müdürü Hande Kurter ile Kurumsal İletişim Direktörü Dilek Cesur, BADV Şirketler Ağı heyeti ile bir araya geldi. Programda Yeşim Grup yöneticileri ev içi şiddetin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için şirket bünyesinde attıkları adımları, geliştirdikleri politikaları ve stratejileri BADV Şirketler Ağı üyelerine aktardı. Yeşim Grup bünyesinde 35 yıldır faaliyet gösteren Yeşim Kreşi de ziyaret eden BADV Şirketler Ağı heyeti, bu alandaki iyi uygulama örneklerinden birini de yerinde görme fırsatı yakaladı. Ziyarette kreşin varlığının kurum içerisindeki cinsiyet eşitliğini sağlamaya ve kadın çalışanları güçlendirmeye olan katkısı masaya yatırılırken, benzeri uygulamaların nasıl yaygınlaşabileceği üzerine fikir alışverişi yapıldı. Ziyaret çerçevesinde BADV Şirketler Ağı üyeleri, Üzümcüler Global’den Eğitmen ve Danışman Burcu Üzümcüler yürütücülüğünde gerçekleşen “Şiddete Sıfır Tolerans” Vaka Atölyesi’nde şiddete maruz kalan çalışanlarla nasıl bir iletişim kurulacağına dair bilgiler aldılar, örnek bir uygulama çalışmasını hep birlikte yaptılar.

HEGEM’den KGK’ya ‘Şiddetle mücadele’ teşekkürü  Haber

HEGEM’den KGK’ya ‘Şiddetle mücadele’ teşekkürü 

ÜLKEMİZDE son bir hafta içinde yüzlerce vakanın meydana geldiğini söyleyen HEGEM Vakfı Kurucu Başkanı Solak, “Konya’da bir ilahiyat profesörünün aynı fakültede başka bir profesörü silahla vurarak öldürmesi, akabinde Kahramanmaraş’ta bir savcı ile emniyet müdürü arasında darp olayının yaşanması toplumda şiddet vakalarının boyutlarını gözler önüne seriyor” dedi.   ‘HEPİMİZ POTANSİYEL TEHLİKE ALTINDAYIZ’ Adem Solak açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Şiddet meselesi artık toplumun her kesimini adeta kafese almış durumda. Pozisyonu, yaşı, konumu, cinsiyeti ne olursa olsun hepimiz potansiyel tehlike altındayız. En eğitimlisinden en cahiline toplum şiddet şokunu yaşamakta. ‘ŞİDDETLE MÜCADELEDE SAHADAYIZ VE KARARLIYIZ’ HEGEM olarak KGK ortaklığında yürüttüğümüz “İnsan Hakları ve Şiddetle Sivil Mücadele Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirilmesi” projesi kapsamında Adalet Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıklar ve devlet üniversiteleriyle protokol ve iş birliği anlaşmaları yaptık.  Biz ekip olarak bu projenin toplumsal karşılığı olması noktasında yıllardır emek verdik, çalışmalar yaptık ve kitaplar hazırladık. Hep beraber sahadayız ve şiddetle mücadelede kararlıyız.” ‘MEDYA BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAMALI’ Küresel Gazeteciler Konseyi’nin (KGK) İnsan Hakları ve Şiddetle Sivil Mücadele Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirilmesi projesinin ortağı olduğunu yineleyen Adem Solak “Medya bu işin peşini bırakmamalı. Şiddet konusu sadece gazete sayfalarına ve ekranlara haber olarak düşmemeli. Toplumu eğitecek, bilinçlendirecek yayınlarda yapmalı. Küresel Gazeteciler Konseyi Başkanımız Mehmet Ali Dim ile birlikte Projeler Kurulu Başkanı Ahmet Külekçi ve tüm KGK ailesine emeklerinden ve gayretlerin dolayı teşekkür ediyorum“ diye konuştu. ‘DEVLETİN İLGİLİ KURUMLARI DAHA HASSAS VE SAMİMİ OLMALI’ Solak sözlerini şu şekilde tamamladı:  “Rakamlar ve istatistikler vererek kafaları karıştırmak istemiyorum. Benim derdim kötümser ve karamsar bir tablo çizmek değil. Ben bir bilim insanı olarak topluma hem sorunu hem de çözümü sunuyorum. HEGEM bünyesinde görev alan onlarca bilim insanı da aynı kararlıkta. Artık devletimizin ilgili kurumları daha samimi daha hassasiyet göstermeli ve şiddetle mücadele projemiz kitlelere ulaşarak hedefine ulaşmalı.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.