Hava Durumu

#Siyaset

Yeni Marmara Gazetesi - Siyaset haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Siyaset haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu Haber

Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul'da bir otelde şehit aileleri ve gazilerle iftar programında buluştu. Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla ilgili gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.  CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Şişli'deki bir otelde düzenlenen iftar programında şehit aileleri ve gazilerle buluştu. İftar yemeği öncesinde konuşan Özel İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla ilgili gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel, "18 Mart Şehitler ve Gaziler Günü'nde, Ekrem İmamoğlu bu akşamki iftar için davette bulunmuş, sözleşmiş, bugün burada, bu masada şehit annelerimizle babalarımızla, gazilerimizle eşleri ile birlikte sohbet etme, gün boyu açın halinden anlamak için tuttuğu orucunu hurmasıyla açma, sizinle birlikte iftarını yapmayı ümit ediyordu. Ancak bu gelişmeden bir gün sonra, 19 Mart tarihinde maalesef kendisine karşı başarısız bir darbe girişimi oldu. Bütün darbeler milletin seçtiklerini, milletin baş tacı ettiklerini, görev verdiklerini hazmetmeyip milletin verdiği yetkiyi onlardan zorla alıp, onu halktan koparıp, onu hizmetten koparıp, onun yerine birilerini geçirmek üzerine yapılırlar" dedi.  Programda iftar sonrası Kuran-ı Kerim tilaveti okundu. Özel'e konuşması sonrası hediye verilirken, Özel hediyeyi cezaevinde bulunan Ekrem İmamoğlu'na iletmeye çalışacağını ifade etti. 

AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan:  "İftira ve yalan siyasetine devam ediyorlar" Haber

AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan: "İftira ve yalan siyasetine devam ediyorlar"

AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu'nun dün meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada ortaya attığı fatura iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Selçuk Türkoğlu'nun Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde, siyasi etik ve dilden uzak söylemlerle ortaya attığı iddiaların tamamı asılsızdır" dedi.   İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu dün TBMM kürsüsünde yaptığı konuşmada eline aldığı yemek faturasını gösterip Bursa HÜDAPAR'ın kongre yemeği masraflarının geçmiş dönemki Bursa Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirket üzerinden ödendiğini iddia etti.  Bu iddialara cevap veren AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan Türkoğlu'nun iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve tamamının asılsız olduğunu söyledi.  Gürkan yaptığı yazılı açıklamada:  "Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi; Türkiye'de nitelikli muhalefet açığı vardır. Bu ihtiyacın, ne yazık ki günden güne daha da büyüdüğünü ibretlik örneklerle görmeye devam ediyoruz. İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun, bugüne kadar olduğu gibi yalan ve iftiralarla gündem oluşturma gayreti, belediyenin yaptığı normal hizmetleri bile amacından saptırarak, temsil ettiği görevin saygınlığına uymayan hezeyanlarına yenilerini eklemesi de bu minvalde bir örnektir" dedi.  Türkoğlu'nun CHP’nin tetikçiliğini yaptığını iddia eden Gürkan sözlerini şu şekilde sürdürdü:  "Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde, siyasi etik ve dilden uzak söylemlerle ortaya attığı iddiaların tamamı asılsızdır. Bu asılsız iddialar, söz konusu zihniyetin Ülkemiz yararına politika üretememe, yerel yönetimlerdeki yetersizlikleri ve yanlışlarını örtbas etme kaygısıyla başvurdukları dezenformasyon siyasetinden başka bir şey değil.  Görev süreleri boyunca, milletimiz adına hayırla anılacak örnek bir eser ortaya koyamayanların, 23 yıldır olduğu gibi ‘Yeni Türkiye Yüzyılı’nın da mimarı olacak AK Kadroların hiçbir ferdine dil uzatmasına asla müsaade edemeyiz. Mesnetsiz ve yakışıksız ifadeleri nedeniyle söz konusu şahsa yüce Türk adaletinin ve aziz milletimizin gereken cevabı en iyi şekilde vereceğine yürekten inanıyorum." 

Bakan Murat Kurum: "Konut fiyatlarını düşürecek devrim niteliğinde adımlar atıyoruz" Haber

Bakan Murat Kurum: "Konut fiyatlarını düşürecek devrim niteliğinde adımlar atıyoruz"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep'te bin 427 sosyal konut ile iş yerinin temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Bakan Murat Kurum, yıl sonuna kadar 251 bin konut/köy evi ve iş yerini teslim edeceklerini vurgulayarak, "CHP’nin hayal dahi edemeyeceği bu eserleri yapmaya devam edeceğiz, deprem bölgesinden asla ayrılmayacağız" dedi.  Bir dizi programa katılmak üzere Gaziantep'te bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazikonut destekleriyle yapılacak olan bin 427 konutun temel atma törenine katıldı. Güneyşehir'deki temel atma törenine Bakan Kurum'un yanı sıra AK Parti Grup Başkanvekili Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, AK Parti Gaziantep Milletvekili Bünyamin Bozgeyik, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, kent protokolü ve vatandaşlar katıldı.  "Bin 427 yeni yuva ve iş yerimizin hayırlı olmasını diliyorum"  Törende konuşan ve Gaziantep’te bin 427 konut ile iş yerinin temellerini attıklarını söyleyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Bugün güzel insanların, yiğit kadınların, mert gençlerin şehri Gaziantep’teyiz. Hatırlayın, iki ay önce, yine burada, Güneyşehir’de buluşmuştuk. 5 bin 113 yeni yuvamızın anahtarlarını sizlere sunmuş, mutluluğunuza şahit olmuştuk. Bugün de Cenab-ı Allah bize bir kez daha, Antep’imize verdiğimiz sözü yerine getirmenin, ‘Güneyşehir Sosyal Konutlarımızın’ temellerini hep birlikte atmanın heyecanını yaşatıyor. Birazdan dualarla harcını karacağımız bin 427 yeni yuva ve iş yerimizin Gaziantep’imiz için, tüm deprem bölgesi için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.  "11 ilimizde, 4 bin 333 köyümüzde, 174 ayrı alanda, 3 bin 481 şantiyemizde çalışmalar devam ediyor"  Deprem bölgesinde ilk günden beri çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirten Bakan Murat Kurum, "Kimsenin altından kalkamayacağı bu ürkütücü tablo karşısında asla ümitsizliğe kapılanlardan olmadık. ‘Umut yolcusu yorulmaz’ dedik. Tam 650 bin personel ve gönüllü kardeşimizle yılmadan yorulmadan çalıştık. Milletimize o en karanlık anda verdiğimiz sözleri tek tek yerine getirdik, getiriyoruz. Ne mutlu bize ki yüzbinlerce yeni yuva kurduk; yepyeni şehirler inşa ettik. Gündüz iş makinelerimiz hummalı bir şekilde çalıştı. Gece olunca kule vinçlerin ışıkları yandı, çalışmalar devam etti. Yani bize, bu devlete, bu millete ne gecenin karanlığı engel olabildi, ne de kışın ayazı bu gayreti durdurabildi. Şu anda halen 11 ilimizde, 4 bin 333 köyümüzdeyiz. Tam 174 ayrı alanda, 3 bin 481 şantiyemizdeyiz" ifadelerini kullandı.  "Kalan 251 bin konut/köy evi ve iş yerini Allah’ın izniyle bitireceğiz, evine kavuşmayan tek bir kardeşimizi bırakmayacağız"  Yıl sonuna kadar 251 bin konut/köy evi ve iş yerini teslim etmiş olacaklarını da ifade eden Bakan Kurum, şöyle konuştu:  "Bu kararlılıkla teslim ettiğimiz yuva sayısını Eylül’de 100 bine çıkardık. Ekim’de 130 bine, Kasım’da 155 bine ulaştırdık. Ve nihayet Ocak’ta 201 bin sayısına eriştik. Bunların 22 bin 475’ini Gaziantep’imizde inşa ettik. Tabi hep söylediğimiz gibi; 'bizde çalışmanın sınırı yoktur, biz de başarının hududu yoktur.' Daha çok çalışacağız. Yıl sonuna kadar 29 bin 500 ev ve iş yerimizi Gaziantep’imize sunacağız. Tüm deprem bölgesinde kalan 251 bin konut/köy evi ve iş yerini Allah’ın izniyle bitireceğiz. Afet bölgesinde evine kavuşmayan tek bir kardeşimizi bırakmayacağız. Hep dua ediyoruz. Bize bu sözleri verdiren, sonra da başımızı yere eğdirmeyen, bizi sizlere mahcup etmeyen Allah’a şükürler olsun. Bir ülke büyüklüğü alanın her yerinde, alnımızdaki son tere kadar çalıştık. Yarım milyon sıcak yuvayı tamamlayıp bu milletin yüzünü güldürdük. Bundan daha büyük bir mutluluk olamaz. Bundan daha büyük bir şeref olamaz. Bundan daha büyük bir huzur olamaz."  "Konut fiyatlarını düşürecek devrim niteliğinde adımlar atıyoruz"  Ülke genelinde konut fiyatlarını düşürmek için devrim niteliğinde kararlar aldıklarını ve sosyal konut projeleri hayata geçirdiklerini söyleyen Bakan Kurum, "Şu anda önünde durduğumuz bu alanda yapılacak tüm yuvalar, sosyal konuttur. Sosyal konut, ev almakta güçlük çeken her bir kardeşimize uzanan şefkat elidir, kardeşlik elidir. Cumhur İttifakı olarak cumhura, milletin adamları olarak sizlere bir söz verdik. ‘Türkiye’de ev sahibi olmayan tek bir kardeşimiz kalmayıncaya kadar çalışacağız’ dedik. Dile kolay, 1 milyon 481 bin sosyal konut inşa ettik. 5 milyon dar gelirli vatandaşımıza yeni yuva sunduk. 312 bin sosyal konutumuzu da hızla yapıyoruz. Şunun da altını çiziyorum. Bu çalışmalarla sadece sizlere yuva sunmuyor, vatandaşımızı sıkıntıya sokan konut/kira problemine de neşter vuruyoruz. Milli Emlak Genel Müdürlüğümüzle arsa maliyetlerini düşürecek çalışmalar yürütüyor, konut fiyatlarını düşürecek devrim niteliğinde adımlar atıyoruz. Bir yandan Emlak Konut’la başlattığımız yeni konut kampanyasıyla; orta gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapıyor, diğer yandan hazırlığını sürdürdüğümüz yeni sosyal konut kampanyamızla dar gelirli vatandaşlarımıza yuva imkânları sağlıyoruz. İşte Güneyşehir’deki Gazi Konut Projemizle üreteceğimiz bin 427 bağımsız bölüm de bu gayretin bir sonucudur. Projemiz annelerimizin huzurla yaşayacağı, büyüklerimizin bereketli bir ömür süreceği, yavrularımızın neşe içinde büyüyeceği, parkları, dinlenme alanları, yeşil alanları, peyzajı ve yollarıyla hakikaten muhteşem bir eser olacak. Ve inşallah bu eserimiz, 12 ay içerisinde tamamlanacak. Ben tekrar Gaziantep Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyor, hayırlı, uğurlu olsun diyorum" şeklinde konuştu.  "Biz, depremin tüm acı izlerini silmeye çalışırken, birileri de yalanla, dolanla gayreti gölgelemeye çalışıyor"  Deprem bölgesindeki acıların izlerini silmeye çalışırken muhalefetin yalan dolanla yollarına taş koymaya çalıştığını da belirten Bakan Murat Kurum, "Şunu asla unutmayalım. Biz, insanımızın yarınları için 'daimi bir seferberlik' şuuruyla çalışıyoruz. Seferberlik demek birlik demek, dirlik demek, beraber yol yürümek demek. Biz, devlet-millet el ele çocuklarımızın gözlerinden depremin tüm acı izlerini silmeye çalışırken, birileri de her zamanki gibi yalanla, dolanla buradaki gayreti gölgelemeye, birliğimizi bozmaya çalışıyor. Ne yazık, ne acı bir durum. Depremin ilk günlerinde bile siyasi menfaat peşinde koştular. 'İlk iş olarak, devlet nerede korosu' kurdular. Ve hala yalanla, dolanla, hakaretle dolu bestelerini yapmaya, aynı türküleri çağırmaya devam ediyorlar. Allah’ınızı severseniz, siz, bunların ayakkabılarında hiç şantiye çamuru gördünüz mü? Siz, şu deprem bölgesinde bunların tek bir eserini, tek bir hizmetini gördünüz mü? Şimdi bunlara sorsanız 'en sosyal demokrat, en emekçi' bunlar değil mi. Ama inanın, bunlarda ne alın terine, ne de emeğe zerre kadar saygı yoktur. Sorsanız 'gelecek bizde' derler. Ama bunlarda afetzede kardeşlerimizin hayallerine, umutlarına, ümitlerine zerre kadar katkı yoktur. Onlar sanıyorlar ki biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Biz evelallah ne susarız, ne de bunların çürümüş zihniyetinin hizasında dururuz. Bizi hiç kimse bu çok konuşanların, bu boş konuşanların yanında bulamaz. Çünkü biz tüm benliğimizle, kurulan yuvaların temellerindeyiz. Bizi hiç kimse bu her işe kulp takanların, her güzele çirkin diyenlerin kıyısında bulamaz. Çünkü biz tüm ruhumuzla, kurduğumuz ekmek teknelerinin eşiğindeyiz. Bizi hiç kimse millete verdiği söze ihanet edenlerin, millete sırtını dönenlerin, devletine parmak sallayanların safında bulamaz. Çünkü biz yeni odasında ilk adımlarını atan Antepli Betül bebeğin yanındayız. Çünkü biz, yeni okuluna masmavi çantasıyla koşan Hataylı Ali’nin yanındayız. Çünkü biz, yeni yaptığımız dükkânında helal ekmeğini kazanan Maraşlı Ayşe ablanın, Adıyamanlı Ahmet abinin yanındayız" dedi.  "CHP’nin hayal dahi edemeyeceği bu eserleri yapmaya devam edeceğiz, deprem bölgesinden asla ayrılmayacağız"  Deprem bölgesindeki çalışmalara devam edeceklerini söyleyen Bakan Kurum, "Deprem bölgesinin tüm Alilerine, Ayşelerine, Ahmetlerine sözüm olsun, ahdim olsun. CHP’nin hayal dahi edemeyeceği bu eserleri yapmaya devam edeceğiz. Deprem bölgesinden asla ayrılmayacağız. Sizin elinizi bir an bile bırakmayacağız. Bu annelerin vefalı evlatları olmaya, bu gençlerin gayretli kardeşleri olmaya devam edeceğiz. Ne mutlu, güzel günlere inananlara. Ne mutlu Antep’e hizmet edenlere. Ne mutlu, deprem bölgesine eser verenlere. Ne mutlu, size kardeş, size yoldaş, size evlat olanlara. İyi ki varsınız, iyi ki Antep'imiz var. Ben hepinize teşekkür ediyorum. Bu eserleri inşa edecek Gaziantep Büyükşehir Belediye’mize ve mesai arkadaşlarıma başarılar diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyor, Allah’a emanet ediyorum" diye konuştu.  Konuşmaların ve okunan duaların ardından Güneyşehir bölgesinde yapılacak olan bin 427 sosyal konut ile iş yerinin temel atma töreni gerçekleştirildi. 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı ziyaret etti Haber

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı ziyaret etti

Cumhuriyet Genel Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı ziyaret etti. Özel, iki adayla seçime gidileceği iddialarına ilişkin, "Bizim öyle bir senaryomuz yok. Benim iki belediye başkanım da, ismi geçen iki değerli arkadaşımız da 'partim bir görev verirse oradayım, partimin verdiği kararlara saygılıyım' dedikten sonra bu gereksiz tartışmalara cevap vermeyi doğru bulmuyoruz" dedi.  CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı parti genel merkezinde ziyaret etti. CHP ve DEVA Partisi kurmaylarının da yer aldığı görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. Özgür Özel'in CHP Genel Başkanlığı görevine seçildikten sonra DEVA Partisi Genel Merkezi'ne gerçekleştirdiği ilk ziyaret olduğuna dikkati çeken Babacan, "Geçtiğimiz temmuz ayında kurultayları sonrasında sayın Özel'in genel başkan seçilmesinden sonra ben bir hayırlı olsun ziyaretine gelmiştim. Bugün de bizim ekim ayında gerçekleştirdiğimiz büyük kongremizden sonra bir iade-i ziyaret hem de bize hayırlı olsun ziyareti oldu" diye konuştu.  Görüşme sonrası Özel, bir gazetecinin "Üçlü görüşmede adaylık başlığı açıldığında Mansur Yavaş'ın ‘Bu saatten sonra aday olup olmamak sadece benim kararım olamaz, toplum bu işi satın aldı. Anketler böyle çıkmaya devam ederse aday olacağımı bilin' ifadeleri basına yansıdı. Böyle bir senaryoda Ekrem İmamoğlu'nun da ön seçimden çıktığını varsayarsak iki adaylı bir seçime gidilme durumu var mı? Mansur Bey nasıl bu şekilde aday olacak? CHP'deki üyeliği devam edecek mi? Ya da 100 bin imzayla bağımsız mı aday olacak? Bu tabloda senaryonuz nasıl işleyecek?" sorusuna şu cevabı verdi:  "Biraz önce okuduğunuz ifadeleri ben de duydum ama pazar akşamı değil, pazartesi ve salı sabahı bir Ankara temsilcisinin canlı yayındaki ifadelerinden duydum. Bunlar pazar akşamı duyduğumuz ifadeler olmadığı için gazeteciler siyaseti yorumlar ama siyasetçilerin gazetecileri yorumlama gibi bir yükümlülüğü yok. Pazar akşamına ilişkin benim söyleyebileceğim şudur; Sayın Mansur Yavaş da, Sayın Ekrem İmamoğlu da bu derin sorunlar içinde olan ülkenin tek çaresinin erken seçim olduğunu ve bunun sağlanabilmesi için yetkili kurulların verdiği karara saygılı oldukları ve temel hedefin CHP'yi iktidar yapmak olduğu, bunun için fedakarlıksa fedakarlık, sorumluluksa sorumluluk makamlarına hazır olduklarını hep birlikte konuştuk. O toplantıdan dışarıya yansıyan o perde arkaları değil, hepimizin Türkiye'ye umut olduğu söylenen o fotoğraf karesi toplantının özetidir."  "Öyle bir senaryomuz yok"  Özel, iki adayla seçime gidileceği iddialarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:  "Bizim öyle bir senaryomuz yok. Benim iki belediye başkanım da, ismi geçen iki değerli arkadaşımız da 'partim bir görev verirse oradayım, partimin verdiği kararlara saygılıyım' dedikten sonra bu gereksiz tartışmalara cevap vermeyi doğru bulmuyoruz." 

CHP Lideri Özel:  "Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin yüz akı bir iş yaptı" Haber

CHP Lideri Özel: "Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin yüz akı bir iş yaptı"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Cumhurbaşkanı adayımızı 23 Mart'ta belirleyeceğiz" dedi.   Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kalp kapakçığı operasyonu geçiren MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye geçmiş olsun dileğinde bulunan Özel, "Kendisinin sağlık durumu ile ilgili belli aralıklarla bilgi alıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün siyasi çelişkilerimize, rekabetimize, bize yapılan bütün haksızlıklara rağmen bu süreçte Sayın Bahçeli ve MHP ile ilgili olumsuz, herhangi bir siyasi eleştiri, herhangi bir yaklaşımımız olmadı ve olmayacak. Sözüme değer veren herkese de şunu söylüyorum. Ne olursa olsun, hastalık ve ölüm durumlarında asla ve asla, hele hele sosyal medyadan, olmadık eleştirileri parti üyelerimiz asla yapmıyorlar, yapmamalılar. Ama bu konuda bizim doğru hattı doğru yere koymamız lazım. Allah şifa versin, iyileşsin, görevinin başına gelsin. Devlet Bey ile rekabet de ederiz, seçime de gireriz, onları da yeneriz, iktidara da geliriz. Ama bugün sağlık dilemenin ve iyi duyguları ifade etmenin günüdür" ifadelerini kullandı.  "Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin yüz akı bir iş yaptı"  CHP'nin 38. Olağan Kurultayı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan inceleme hakkında konuşan Özel, "Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin yüz akı bir iş yapmıştır. Seçmenin kendisine en kızgın olduğu zamanda, 'Bu seçimi nasıl kaybettiniz arkadaş' dediğinde, hepimizin yüzü öndeyken, seçmen duygusal olarak bu partiden kopmuşken, Cumhuriyet Halk Partisi özeleştiri vermiştir. Özeleştiri, siyasette kurultayla olur. Bunu mahallede, ilde, ilçede ve kurultayında sandık kurarak bırakın Ankara'da, mahalleden başlayarak demokrasiyle bütün Türkiye'nin gözünün önünde olmuştur. Sonra da kurultayına gelmiş, kurultayında Meclis'teki partiler içinde genel başkanını çoklu yarışta seçebilen, genel başkanına rakip çıkabilen bir parti olarak MHP'de denendi, içinden İYİ Parti çıkmak zorunda kaldı. Attılar hepsini. AK Parti'de kimsenin aklından geçmiyor. Cumhuriyet Halk Partisi geldi ve Cumhuriyet tarihinde ilk kez demokratik yollardan genel başkan değişimi gerçekleşti. Bu hepimizin ve Türkiye'nin gurur duyduğu, bu 'Türkiye'de siyasi partilerin birinde gerçekten demokrasi var' diye yurt dışında da savunabildiğimiz bir durum" değerlendirmesinde bulundu.  "Cumhurbaşkanı adayımızı 23 Mart'ta belirleyeceğiz"  Konuşmasının devamında ön seçim takvimini açıklayan Özel, "Dün Parti Meclisimizde, ardından Merkez Yönetim Kurulumuzda ön seçim süreci ile ilgili nihai kararı vermiş durumdayız. Belirlenen seçim takvimine göre 11 Şubat 2025 bugün, kararın alınması ve ilanıyla birlikte takvimin birinci günüdür. Takvimin tüm detaylarını Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız kamuoyuyla bir özel basın toplantısıyla paylaşacaktır. Ancak ben iki kritik tarihe dikkat çekmek isterim. Bunlardan birincisi 28 Şubat Cuma günü saat 17.00'ye kadar Türkiye'yi yönetecek bir sonraki cumhurbaşkanının belirleneceği ön seçimi seçicisi, seçmeni olmak isteyen Türkiye'nin başta bütün gençlerini, harıl harıl partiye online kayıt olan bütün gençlerini ve Türkiye'nin bütün demokratlarını, büyük Türkiye İttifakı'nın Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayını belirlemekte görev almak üzere baba evine gelmeye, kaydolmaya ve yapılacak seçimde oy kullanmaya davet ediyorum. Aldığımız karar gereğince cumhurbaşkanı adayımızı 23 Mart Pazar günü yapılacak ön seçimle belirleyeceğiz, hayırlı uğurlu olsun" dedi. 

Bakan Işıkhan: "Şehirlerimiz eskisinden daha güçlü hale geliyor" Haber

Bakan Işıkhan: "Şehirlerimiz eskisinden daha güçlü hale geliyor"

Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlerin ikinci yıldönümünde Azerbaycan Mahallesi'nde açıklamalarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Deprem bölgesinin her köşesinde hayat yeniden canlanıyor, istihdam artıyor, şehirlerimiz eskisinden daha güçlü hale geliyor" dedi.   'Asrın felaketi'nin ikinci yıldönümünde Kahramanmaraş'taki programlara katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, inşası devam eden Azerbaycan Mahallesi'nde açıklamalarda bulundu. "Bu büyük acının içinde bizi ayakta tutan en önemli şey, milletimizin eşsiz dayanışması oldu. Adeta yüzyılın dayanışması haline geldi" diyen Bakan Işıkhan, "Devletimiz cumhurbaşkanımızın liderliğinde ilk andan itibaren tüm imkanlarını seferber etti. Türk milleti, tek yürek oldu; bakanlıklarımız ve ilgili kurumların yanı sıra belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, gönüllülerimiz, devletimizin tüm kurumları büyük bir seferberlik başlattı. O kara günde millet olarak nasıl tek vücut olduysak, bugün de aynı birlik ve beraberlik ruhuyla şehirlerimizi ve hayatı yeniden inşa etmek üzere yolumuza devam ediyoruz. Deprem bölgesi hükümetimizin öncelikli gündemlerinden biri oldu, olmaya devam edecek. Bizler, şehirlerimizi sadece binalarla değil, ekonomisiyle, istihdamıyla, sosyal yaşamıyla eskisinden daha güçlü bir şekilde ayağa kaldırmak için hep burada olduk. Her bakanlığımız, her kurumumuz gibi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak deprem bölgesi için önemli çalışmalar yaptık, önemli adımlar attık" dedi.  Deprem bölgesinde yapılan çalışmaları aktaran Bakan Işıkhan, "TYP kapsamında depremden etkilenen illerde 77 binden fazla kişiye iş imkânı sağlandı ve bu programlara toplam 15 milyar lira kaynak ayrıldı. Deprem nedeniyle başka illere taşınan vatandaşlarımızın TYP’den öncelikli yararlanması sağlandı. Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) ile 111 binden fazla çalışanımıza toplam 1 milyar TL ödeme yapıldı. Nakdi Ücret Desteği kapsamında 82 bin kişiye yaklaşık 700 milyon TL destek sağlandı. İstihdama Dönüş Programı hayata geçirildi ve 33 bin vatandaşımıza işbaşı eğitim ve mesleki eğitim kursları verildi. Tüm bu çalışmaların neticesinde depremden en çok etkilenen 11 ilde toplam işçi sigortalı sayısı, deprem öncesi ile karşılaştırıldığında 2022 yılı Aralık ayında 1 milyon 888 bin 625 iken 2024 yılı Kasım verilerine göre 1 milyon 936 bin 412 olarak gerçekleşti. İşçi sayısının, deprem öncesi işçi sigortalı sayısının da üstüne çıkıldığı görülmektedir" dedi.  Çalışma hayatı boyutunun dışında sosyal güvenlikte de önemli adımlar atıldığını kaydeden Bakan Işıkhan, "Depremzede vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanması sağlandı. Genel sağlık sigortası kapsamında ilaç ve muayene katılım payları kaldırıldı. Depremden etkilenen vatandaşlarımızın tıbbi malzeme katkı payları alınmadan sağlık hizmetlerine erişimi sağlandı. Deprem bölgelerinde mücbir sebep hali uzatılarak, işverenler ve sigortalılar için ek kolaylıklar sağlandı. Deprem bölgesindeki işverenlerin ve sigortalı çalışanların SGK borçları ertelendi, faizsiz olarak 24 aya kadar taksitlendirildi. Yapılandırma başvuruları 1 Eylül 2025 tarihine, ilk taksit ödemesi ise 30 Eylül 2025 tarihine kadar uzatıldı. Deprem bölgesi için mücbir sebep hali zor durumdaki işverenlerimiz ve sigortalılarımız için 31 Mayıs 2025 tarihine kadar uzatıldı. Deprem bölgesinin her köşesinde hayat yeniden canlanıyor, istihdam artıyor, şehirlerimiz eskisinden daha güçlü hale geliyor" ifadelerini kullandı.  "Güvenli şehirler bırakmak hepimizin görevi"  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde deprem bölgesinin geleceğe taşındığını belirten Bakan Işıkhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:  "Ancak bu acıyı umuda dönüştürmek, yaşadıklarımızdan ders almak; gelecek nesillere daha sağlam bir toplum ve güvenli şehirler bırakmak hepimizin görevi. Bugün bir anma günü olmasının yanı sıra, ayağa kalkışımızı ve birlikteliğimizi gösterme günüdür. Hiçbir vatandaşımız sahipsiz değildir. Hiçbir depremzede kardeşimiz unutulmamıştır. Bu zor günleri birlikte atlattık, birbirimize omuz vererek yeniden ayağa kalktık. Bugün geldiğimiz nokta, devlet-millet birlikteliğinin, dayanışmanın ve azmin bir göstergesidir. Devletimiz, kısa bir süreliğine değil, hayat tamamen normale dönene kadar bu bölgede olmaya devam edecektir. Allah, bir daha böyle felaketleri ülkemize, milletimize yaşatmasın."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi Açılışına Katıldı Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi Açılışına Katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan engelli öğretmen adaylarına müjde vererek, "2025 yılında bin 381 engelli öğretmenimizin atamasını yapıyoruz. Bakanlığımız yakın zamanda duyuruya çıkacak. Tüm engelli öğretmenlerimiz için hayırlı uğurlu olsun diyor, sınava girecek adaylara şimdiden başarılar diliyorum" dedi.   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin en büyük lise eğitim yerleşkesi olan Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi açılışına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan törendeki konuşmasına şehit öğretmenleri anarak başladı.  Açılışı yapılan külliye ile ilgili bilgiler paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Liselerin, uygulama okullarının ve Bilim Sanat Merkezlerinin yer aldığı külliyede toplam 345 derslik, 88 laboratuvar, 33 eğitim destek odası, 33 zümre odası, 11 iş sağlığı güvenliği odası ile 11 revir bulunuyor. Bin kişi kapasiteli iki konferans salonumuz, 500 kişilik kütüphanemiz, 2 kapalı spor salonu, 8 basketbol sahamız, suni çimli 2 futbol sahamız eğitim külliyemizde öğrencilerimizin hizmetine sunuluyor. Külliyemizde Bilim Sanat Merkezi bünyesinde 350 metrekare oturum alanına ve uzay gözlem kulesine sahip Türkiye’nin en büyük planetaryumunu bugün hizmete açıyoruz. Böylelikle eğitimden bilime, sanattan spora, kültürden teknolojiye tam tekmil bir eğitim öğrenim üssünü İstanbul’umuza kazandırmış oluyoruz. 20 Ocak 2023’te temelini attığımız, inşa sürecini takip ettiğimiz böyle bir kampüsün bugün açılışını yapmak benim için ayrı bir gurur kaynağıdır. Unutmayın her eser sahibini anlatır. Bizlere de ülkemize ve gençlerimize böyle eserler kazandırma imkanı veren rabbimize sonsuz hamd, desteklerini bizden esirgemeyen necip milletimize kalpten teşekkür ediyorum. Allah ömür verdikçe milletimizin desteği ve duası da izimle olduğu müddetçe inşallah eserlerimize yenilerini eklemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.  Aydınlık yarınların güvencesi olan gençlerin nitelikli ve çağın ötesinde bir eğitim almalarının büyük önem taşıdığını söyleyen Erdoğan, son 22 yılda eğitim alanında atılan adımlara dikkat çekerek "22 yılı aşan iktidarlarımız boyunca eğitim ve öğretim üzerinde titizlikle durduğumuz alanların hep en başında gelmiştir. 2002 yılında eğitime ayrılan bütçe yalnızca 7.5 milyar lira idi. Bugün bu tutar yüksek öğrenim dahil toplam 2 trilyon 186 milyarı geçti. 22 yıl önce derslik sayısı 367 bindi. Biz bu sayıyı 735 bine çıkardık. 80 yılda yapılan dersliklerden çok daha fazlasını son 20 yılda inşa ettik. Bu dönemde 820 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Mevcut öğretmenlerimizin yüzde 80’ini biz göreve başlattık. 60-70 kişinin aynı anda ders işlediği kalabalık sınıflar tarih oldu. Bizim okuduğumuz dönemde İstanbul’da 80, Anadolu’da yüzü aşkın öğrencilerin olduğu sınıflar vardı. Şimdi neredeyiz. Derslik başına öğrenci sayısını ilköğretimde 23’e ortaöğretimde 22’ye indirdik. Öğretmen başına öğrenci sayısını ilkokulda 18’e, ortaokulda 14’e, ortaöğretimde 12’ye çekerek gelişmiş ülke standartlarını yakaladık. Öğrencilerimizin yemek, ulaşım, barınma, eğitim bursları gibi temel ihtiyaçlarını içeren kapsamlı destek mekanizmalarını oluşturduk. Ders kitapları en önemli sorunlardan biriydi. Bir hafta sonraya kırtasiyeciden randevu alır, gider kitabımızı defterimizi alırdık. Şimdi son 22 yılda yaklaşık 4 milyar ders kitabını ücretsiz dağıtarak bu yükü de ailelerimizin sırtından aldık. Öğretmenlerimizin mesleki gelişimini desteklemek, özlük haklarını iyileştirmek amacıyla anayasa mahkemesinin iptali sonrası öğretmenlik meslek kanunu tekrar çıkardık. Eğitim programını tamamlayan 66 bin 658 öğretmenimiz uzman öğretmen, 249 bin 198 öğretmenimiz de baş öğretmen unvanını alarak eğitim öğretim tazminatından yararlanmaya başladı. Uzman ve baş öğretmenlerimize her unvan için ayrı ayrı olmak üzere bir derece verdik. Öğretmenlerimize karşı işlenen kasten yaralama, tehdit, hakaret gibi suçlarda cezaların artmasını ve caydırıcılığın sağlanmasını teyit ettik" dedi.  "Bizim kültürümüzde öğretmene el kalkmaz, öğretmenin eli öpülür"  Konuşmasında öğretmenlere yönelik şiddet olaylarına da değinen Erdoğan, "Bizim kültürümüzde öğretmene asla el kalkmaz, öğretmenin eli öpülür. İster veli, ister öğretmenlerimizin ayrı tutmadığı öğrencisi olsun bu durum fark etmez. Hükümet olarak şiddetle mücadele konusunda çok hassasız. İnternetin, sosyal medyanın, şiddet içerikli dizilerin ve bize yabancı popüler kültürün yaygınlaşması ile beraber artış gösteren olumsuz hadiselerin üzerine kararlılıkla gidiyoruz" şeklinde konuştu.  "Gençlerimizin hayatını karartan zehir tacirlerinin tepelerine bineceğiz"  Salonu dolduran öğrencilere seslenerek alkol, sigara ve uyuşturucu gibi bağımlılıklara karşı uyaran Erdoğan, şunları söyledi:  "Evlatlarımızı tütün, sigara, alkol, uyuşturucu başta olmak üzere bağımlılık yapan her türlü kötü alışkanlıklara kaşı korumakta kararlıyız. Gençler, bir Cumhurbaşkanı olarak değil, bir baba olarak değil, bir büyüğünüz olarak özellikle sizlere rica ediyorum. Adeta yalvarıyorum. Sakın ha bu kötü alışkanlıklardan sıyrılın. Bunlara asla prim vermeyin. Gençlerimizin hayatını karartan zehir tacirlerine enfes aldırmayacak, hepsinin tepelerine binecek, bu alçakların yakalarına yapışacağız."  "Paylaşım platformlarının kullanımına yaş sınırı getirilmesi dahil çeşitli düzenlemeleri değerlendiriyoruz"  Dijital bağımlılıkla mücadele konusunda da adımlar atacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Toplumda veba gibi yayılan dijital ve ekran bağımlılığı da gündemimizin en üst sırasındadır. Paylaşım platformlarının daha sıkı denetlenmesi ve kullanımına yaş sınırı getirilmesi dahil çeşitli düzenlemeleri değerlendiriyoruz. Hayatımda sigara yok. Alkol yok. Bu tür bağımlılıklar asla yok. Evlatlarıma, torunlarıma nasıl bunlardan sakınmalarını tavsiye ediyorsam sizlere de aynı şekilde bunlardan sakınmanızı tavsiye ediyorum. Dijital mecraların kontrolsüz, başıbozuk ve tehditlerle dolu ikliminde evlatlarımızı yalnız bırakamayız. Kim ne derse desin özgürlük bahanesiyle körpe dimağların işgal ve iğdiş edilmesine seyirci kalamayız. 2025 aile yılında dijital mecra, oyun ve paylaşım platformu kaynaklı sorunlarla mücadelede yeni tedbirleri devreye alacağız" dedi.  "Bin 381 engelli öğretmenimizin atamasını yapıyoruz"  Konuşmasında engelli öğretmen adaylarına müjde veren Erdoğan, "Eğitim dünyadaki değişimlerden en fazla etkilenen alanların başında yer almaktadır. Eğitim alanında yeni trendleri yakından takip ediyor, gerekli adımları atıyoruz. Öğretmen yetiştirme modellerini inceleyerek eğitim standartlarımızı en iyi seviyeye ulaştırmak üzere milli eğitim akademisini kurduk. Akademiye kabuller ÖSYM tarafından ilki 13 Temmuz’da düzenlenecek akademi giriş sınavları ile gerçekleşecek. Öğretmen adaylarımızı mesleğe tam olarak hazırlayacak bu akademinin 14 ay sürmesini planlıyoruz. Mevcut öğretmen ve yöneticilerimizi de 5 yıllık periyotlarla akademide yapılacak alan bazlı mesleki gelişim eğitimleri ile destekleyeceğiz. Eğitimde fırsat eşitliğini yalnızca öğrencilerimiz için değil öğretmenlerimiz için de en temel ilke olarak benimsedik. Engelli öğretmenlerimizin istihdamı noktasında tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. 2025 yılında bin 381 engelli öğretmenimizin atamasını yapıyoruz. Bakanlığımız yakın zamanda duyuruya çıkacak. Tüm engelli öğretmenlerimiz için hayırlı uğurlu olsun diyor sınava girecek adaylara şimdiden başarılar diliyorum" açıklamalarında bulundu.  "Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında 4’üncü sınıf düzeyinde fen bilimleri alanında 1’inci, matematik alanında 2’nci sırada yer alıyor"  Eğitimde yapılan yatırımların meyvelerinin toplanmaya başlandığının altını çizen Erdoğan, "Aralık 2023 PİSA raporuna göre Türkiye son 20 yılda matematik ve fen bilimleri alanındaki performansın istikrarlı bir şeklide arttıran 4 ülkeden biri oldu. Öte yandan geçtiğimiz yılın son ayında açıklanan TIMSS 2023 raporunda ülkemizin hem kısa hem uzun vadede eğitim performansını yükselttiği göze çarpıyor. Bu raporda bilhassa 4’üncü ve 8’inci sınıf düzeyindeki sonuçlar Türkiye’nin başarı grafiğinin yukarı yönlü seyrettiğin ortaya kokuyor. Buna göre Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında 4’üncü sınıf düzeyinde fen bilimleri alanında 1’inci, matematik alanında 2’nci sırada yer alıyor. OECD ülkeleri de dahil araştırmaya katılan tüm ülkeler arasında puanının en fazla arttıran ülke olduk. Aynı rapora göre 8’inci sınıf düzeyine OECD ülkeleri içinde puanını en fazla arttıran birinci ülke olan Türkiye 44 ülke arasında matematikte 13’üncü, fen bilimlerinde 7’nci sıraya yerleşti. Tüm alanlarda ve tüm sınıf düzeylerinde bugüne kadarki en yüksek başarı sırasını elde etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu başarılar eğitim politikamızın ve çalışma yöntemlerimizin ne kadar isabetli olduğunu da açıkça gösteriyor. Son dönemde eğitim felsefemizde adeta bir paradigma revizyonuna giderek Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini geliştirdik. Bu modeli çağın ihtiyaçları ve bilimsel gelişmeler doğrultusunda yenilikçi ve derinlikli bir anlayışla şekillendirdik. Merhum Nurettin Topçu bir yazsında şöyle diyordu. ‘Alem 3 şeyin mecmuundan ibarettir. Varlık, düşünce ve hareket. Bunların hepsini kendinde toplayan insan 3 şeyin peşinde olmak için yaratılmıştır. Hakikatin, hayrın ve güzelliğin.’ Biz de yeni öğretim programımızla bir yandan öğrencilerimizi akademik olarak en donanımla şeklide hayata hazırlarken, diğer yandan okuyan, düşünen, sorgulayan, hakkın, hakikatin ve güzelliğin peşinde olan nesiller yetiştirmeyi hedefliyoruz. Tüm kesimlerle istişare içinde bilimsel ve pedagojik ilkeler esası alacak şekilde hazırladığı bu model ilkokul 1’inci sınıf, ortaokul 5’inci sınıf, orta öğrenim hazırlık ve 9’uncu sınıf düzeylerinde uygulamaya başladı. Mesleğini özveri ile yapan öğretmenlerimizin desteği ile inşallah bilgili karakterli şuurlu bir gençliği yarınların Türkiye’sine kazandırmış olacağız" dedi. 

Adalet Bakanı Tunç: “Bu yüzyıl, terörsüz Türkiye'nin yüzyılı olacak” Haber

Adalet Bakanı Tunç: “Bu yüzyıl, terörsüz Türkiye'nin yüzyılı olacak”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Millet olarak 2025 yılında birlik beraberliğimizi, dayanışmamızı daha da güçlendirerek birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz. Türkiye yüzyılı huzurun yüzyılı olacaktır. Bu yüzyıl adaletin yüzyılı olacaktır. Bu yüzyıl terörsüz Türkiye'nin yüzyılı olacaktır" dedi.  PKK'lı teröristlerin 5 Ocak 2017'de İzmir Adliyesi'ne yönelik saldırısını tek başına engelleyen kahraman polis memuru Fethi Sekin ve mübaşir Musa Can, şehadetlerinin 8'nci yıl dönümünde İzmir Adliyesi'nde düzenlenen törenle anıldı. Hafta sonuna denk gelmesi sebebiyle iki gün öne çekilen anma programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından şehitleri anlatan şiir okunarak, İzmir Adliyesi çalışanlarınca hazırlanan ‘Sözümüz olsun unutmayacağız' isimli barkovizyon sunumu yapıldı.  “Adlarını ve aziz hatırlarını hiçbir zaman unutmayacağız”  Törende konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Kahraman polis memurumuzu ve adalet teşkilatımızın kıymetli mensubunu bizden koparan bu menfur terör saldırısını gerçekleştirenleri bir kez daha nefretle telin ediyorum. Şehitlerimizin ailelerine, sevenlerine, emniyet ve yargı teşkilatımıza, aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Şehitlerimiz, Rabbimiz katında çok yüksek bir mertebeye ulaştılar. Gönüllerimizde çok müstesna bir yer edindiler. Millet olarak onların emanetine sahip çıkmanın gayretinde olacağız. Onların adlarını ve aziz hatıralarını hiçbir zaman unutmayacağız” dedi.  “Yüzlerce masum can onun sayesinde kurtarıldı”  “Bundan 8 yıl önce hain teröristler, bomba yüklü araçla İzmir Adliyemizin C Blok girişine gelerek alçakça bir saldırı girişiminde bulundular” diyen Bakan Tunç, şunları söyledi:  “Adliyemizi, teşkilatımızın mensuplarını ve o esnada adliyede bulunan vatandaşlarımızı hedef alarak büyük bir katliam gerçekleştirmek niyetindeydiler. Bu alçak niyeti gerçekleştirmek üzere harekete geçtiklerinde karşılarında kahraman polisimiz Fethi Sekin'i buldular. Fethi Sekin, Trafik Denetleme Şubesine bağlı bir polisti ve adliye önünde görevliydi. Asli sorumluluğu terörle mücadele olmamasına rağmen teröristlerin niyetini anlar anlamaz hemen silahına sarıldı, kurşunu bitene kadar hainlerle kahramanca çarpıştı ve terörün adliyemizi teslim almasını canı pahasına önledi. Fethi Sekin, gösterdiği bu büyük kahramanlıkla İzmir Adliyemizde çok büyük bir facianın yaşanmasını önledi, belki yüzlerce masum can onun sayesinde kurtarıldı. O cesareti ve kararlılığıyla, vatanına ve mesleğine bağlılığıyla hepimizin sevgisini ve saygısını kazanmış, kalbimizde çok güzel bir yer edinmiştir. Elazığ'ın yiğit bir evladı olarak ülkesine, milletine hizmet etmek için giydiği polislik üniformasının hakkını layıkıyla vermiş, tüm Türkiye'nin gururu olmuştur. Bu gurur hem polis teşkilatımızın şanlı tarihine altın harflerle yazılmış hem de milletimizin teröre karşı gösterdiği destansı mücadelesine unutulmaz bir kahramanlık tablosu olarak eklenmiştir. Bu tablo ülkemizin İstanbul'dan Hakkari'ye, Elazığ'dan İzmir'e 81 vilayetiyle, bütün vatandaşlarıyla teröre karşı tek bilek olduğunun bütün dünyaya ilanıdır, bölünmez bütünlüğümüzün teminatıdır.”  “Türkiye'nin kahramanı olarak anacağız”  Bu ülkenin evlatlarının terör karşısında asla yılmayacağını, geri adım atmayacağını gösteren bu iftihar tablosunu her zaman kalplerinde yaşatacaklarını ifade eden Bakan Tunç, “Gelecek nesillere aktaracağız. Adliyede görevi başındayken hainlerin kurşunuyla şehit olan Musa Can ağabeyimizi, mübaşirimizi de asla unutmayacağız. Bizler bütün kahramanlarımıza, Mehmet Selim Kirazlara, Ömer Halis Demirlere, Fethi Sekinlere minnet ve şükran borçluyuz. Aziz şehitlerimizi her zaman terörsüz Türkiye'nin kahramanları olarak anacağız” diye konuştu.  “Terör olayları haklı bir hareket olarak görülemez”  Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi sebeple vuku bulursa bulsun terörün bir insanlık suçu olduğuna dikkat çeken Bakan Tunç, terörün aynı zamanda yaşam hakkının alçakça gasp edilmesi olduğunu söyleyerek, “Masum bir cana kıymanın hiçbir meşru sebebi olamaz, terör olayları asla haklı bir hareket eylem olarak görülemez. Ülkemiz neredeyse yarım asırdır terörün her türlüsüyle mücadele etmektedir. Bu uzun süre zarfında ülkemiz birçok zorluk ve engelle karşılaşmış, nice bedeller ödemiş, şehitler vermiştir. Mehmet Selim Kiraz gibi cesur savcılarımızı, tek başına onlarca darbeciyi bozguna uğratan Ömer Halis Demir gibi kahraman askerlerimizi, Fethi Sekin gibi kahraman polislerimizi, Musa Can gibi kıymetli memurlarımızı, birçok sivil vatandaşımızı bu mücadelede kaybettik. Onları öldürdük, yok ettik sanan alçaklar çok iyi bilsin ki şehitlerimiz diridir. Onları asla öldü saymıyoruz. Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Aksine onlar diridirler. Biz bu kahramanlarımızın mücadelelerini kararlı ve cesur bir şekilde devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.  “Terör örgütler bitme, tükenme noktasına gelmiştir”  Ülkenin birlik ve beraberliğini, milletin huzurunu, refahını ve kardeşliğini hedef alan hain terör örgütleriyle mücadelelerin kararlılıkla sürdürüleceğini belirten Tunç, “İç cephemizi daha da kuvvetlendirerek Türkiye yüzyılında ülkemizi, milletimizi, çocuklarımızı, gençlerimizi terörün olmadığı huzurlu bir geleceğe hep birlikte taşıyacağız. Ülkemiz üzerinde hain emeller besleyenlerin heveslerini kursaklarında bırakacak adımları her zaman kararlılıkla attık ve bundan sonra da atmaya devam edeceğiz. Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Devletimizin kararlı politikaları, cesur adımlarının yanında Suriye'nin özgürleşmesiyle birlikte küresel güçlerin bölgemizde kullanışlı birer maşa olarak kullandıkları terör örgütleri bitme, tükenme noktasına gelmiştir. İnşallah çok yakın zamanda bölgemizin, ülkemizin, milletimizin ve masumların yakasından düşecekler ve tamamen yok olacaklardır. Allah'ın izniyle terörsüz Türkiye'nin şafağındayız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizi terörün her türlüsünden arındırarak daha huzurlu bir geleceğe kavuşturmanın gayreti içerisinde durmadan çalışacağız. Millet olarak 2025 yılında birlik beraberliğimizi, dayanışmamızı daha da güçlendirerek birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz. Türkiye yüzyılı huzurun yüzyılı olacaktır. Bu yüzyıl adaletin yüzyılı olacaktır. Bu yüzyıl terörsüz Türkiye'nin yüzyılı olacaktır” şeklinde konuştu.  İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ve İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Sel ise kahraman şehitlere Allah'tan rahmet diledi.  Törene Fethi Sekin'in eşi Rabia Sekin, Musa Can'ın eşi Mecbure Can ile ailesi, İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Sel, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral İrfan Özsert, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, AK Parti milletvekilleri, siyasi partilerin başkanları, ilçe belediye başkanları, askeri erkan, yargı camiasından önemli isimler ve adliye çalışanları katıldı. Yapılan duaların ardından Fethi Sekin'in şehit düştüğü yere karanfil bırakılmasıyla tören sona erdi. 

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.