Hava Durumu

#Tanı

Yeni Marmara Gazetesi - Tanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tanı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cildiye profesörü Özden'den Çarpıcı Açıklamalar Haber

Cildiye profesörü Özden'den Çarpıcı Açıklamalar

Dermatoloji (Cildiye) Uzmanı Prof. Dr. Müge Güler Özden, tırnak dibinde görülen siyah lekenin bir cilt kanseri öncüsü olabileceğini ve geç kalındığında çok hızlıca ölümcül olabilecek bir tümöre dönüşebileceğini söyledi.  3 gün sürecek olan 6. Karadeniz Dermatolojide Yenilikler Sempozyumu, Samsun’da başladı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müge Güler Özden’in kongre başkanlığını yaptığı sempozyumda cilt kanserleri ve hastalıklarıyla alakalı yenilikler, tedavi yöntemleri, tanı ve bu hastalıklarla mücadele yöntemleri masaya yatırıldı.  Sempozyum sayesinde birçok yeniliğin kamuoyuna duyurulduğunu ifade eden Prof. Dr. Müge Güler Özden, “6. Karadeniz Dermatolojik Yenilikler Sempozyumu'nda yeniden bütün Türkiye'den gelen öğretim üyeleri, akademisyenler, uzmanlar ve asistanlarla bir arada olmaktan çok mutluyuz. Bu açıdan gerçekten gurur duyuyoruz. Toplantımızın bölgemize çok büyük bir katkısı oluyor. Üstelik bölgeden katılan uzmanlara ücretsiz burs sağlayan bir toplantı olmanın onurunu yaşıyoruz. Bu yıl gerçekten çok önemli konular, çok önemli yenilikler tartışılacak. Sedef hastalığının yanı sıra başka hastalıklarda da çok önemli gelişmeler oldu. Alerjik egzamalı hastalar için, vitiligo için yani halk arasında ‘ala’ olarak bilinen hastalıklar için de yeni gelişmeler, yeni tedaviler tartışılıyor bu toplantıda” dedi.  “Tırnak dibinde görülen siyah leke, cilt kanseri öncüsü olabilir”  Tırnak diplerinde görülen lekelere de değinen Prof. Dr. Özden, “Sempozyumumuzun en ana konularımızdan ilkinde çıban ya da ‘köpek memesi’ hastalığı olarak bilinen hastalıkların tedavisindeki büyük gelişmelerden bahsettik. Bu da yeniliklerin bir tanesiydi. Tırnaklarda lekeler, daha doğrusu siyah çizgilenmeler cilt altı kanserinin bir bulgusu olabilir. Aynı cildin herhangi bir yerinde cilt kanseri görülebileceği ve bir ben gördüğümüzde bunun bir dermatolog tarafından bilgisayar desteğinde muayene edilmesi gerektiği gibi tırnak dibinde de bu gelişebilir ve tırnak dibinde görülen bir siyah leke gerçekten ciddi anlamda bilgisayarla muayene edilmesi gereken bir cilt kanseri öncüsü olabilir. Cilt kanseri erken müdahale edilirse hayat kurtaracak, yüzde 90 şifa sağlanacak, iyi huylu bir tedavi ile düzelebilecek tümörken, geç kalındığında çok hızlıca ölümcül olabilecek, şiddetli ve agresif bir tümördür. Bu nedenle erken teşhis çok önemlidir” diye konuştu.  Cilt ve cilt altı kanserlerinde uygulanan tedavi ve tanı yöntemlerinde çok büyük yenilikler yaşandığına dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Özden, “Tekrar bir kez daha bu sene bu vesileyle sedef hastalarının ve alerjik egzaması olan hastaların tedavilerinde çok büyük gelişmeler olduğunu bilmelerini, bu konuda uzman merkezlere mutlaka başvurmaları konusunu tekrar hatırlatmak istiyorum” şeklinde konuştu.  Hekimler tedavi ve tanı yöntemlerindeki yenilikleri aktaracak  120’den fazla katılımcının yer aldığı sempozyumda 58 uzman hekim sunum yapacak. Uzman hekimler tarafından tırnak biyopsi teknikleri, tırnak dermatokopisi, flep teknikleri, hidradenitis suppurativa cerrahisi, skyrizi, rinvoq, psoriasis patogenezinde, çocuk psoriasis tedavisi, komorbidite, androgenetik alopeside, CO2 ve Qswitch lazerlerin kullanım alanları, botulinum toksinin kozmetik dışı endikasyonlarda kullanımı, biyostimulan dolgular, onabotulinumtoksin etkinlik süresi, psoriasisde hastalık modifikasyonu, tremfya ile erken tedavinin avantajı, atopik dermatit tedavisi, angioödem, ürtiker hastasına yaklaşım, anaflaksı, deri hastalıklarında alerji testlerinin yeri, vitiligoda yeni tedaviler, kutanöz lupusta yeni tedaviler, HPV aşılarında-tedavilerinde güncel gelişmeler, HA vasküler komplikasyon yönetimi, muayenehane ortamında acil müdahale, tırnak hastalıklarında alternatif tedaviler, PCLA uygulama endikasyon, hidradenitis suppurativada biyolojiklerin-jak inhibitörlerinin rolü, erken evre mikozis fungoides tedavisi, psoriasis tedavisinde küçük moleküller, akne-demodex-rosaceada tedavi kozmetik bakım önerileri, dudak dolgusu uygulama teknikleri, ameliyatsız yağ yakma teknikleri, pemfigusta güncel tedavi, demodeks tanı-tedavisi, eritrodermi tanı-tedavisi ve liken tedavisi gibi birçok konuda sunum gerçekleştirilecek. 

Dr. Börta Alerjik Rahatsızlıklarla İlgili Tavsiyelerde Bulundu Haber

Dr. Börta Alerjik Rahatsızlıklarla İlgili Tavsiyelerde Bulundu

Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye ve Acil Tıp Uzmanı Dr. Tayfun Börta, alerjik hastalıklara dikkat çekerek, sık sık hapşırma, gözde sulanma ve kaşıntı, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı olan hastaların tedavisinin ilk adımı alerjenlerden uzak durulması ve alerjenin ortadan kaldırılması olduğunu söyledi.   Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp ve Dahiliye Uzmanı Dr. Tayfun Börta, bahar alerjilerinde dikkat edilmesi gerekenleri sıralayarak, alerji testlerinin negatif çıkmasının alerji olmadığını göstermeyeceğini vurguladı.  Alerjik maddenin hangi tip olduğu mutlaka bulunması gerektiğini hatırlatan Börta, "Alerjik rinit kendini sık hapşırma, burun akıntısı, kaşıntı ve burun tıkanıklığı şikayetleriyle gösterir. Hastalığın tanısında hasta öyküsü ve muayene büyük önem taşır. Tekrarlayan şikayetler olması, muayenede de alerjik riniti destekleyen izlerin bulunması tanıyı güçlendirir. Tanıyı desteklemek için belli testler yapılabilir. Bunlar cilt ve kan testleridir. Çevremizde çok sayıda alerjen bulunduğundan yapılan testler, bu maddelerin en sık karşılaşılanlarının bulunmasını sağlar. Dolayısıyla testlerin negatif çıkması alerji olmadığını göstermez. Ancak mümkün oldukça alerjik maddenin bulunması tedavide yol gösterici olabilir. Polenler, solunum yoluyla vücuda girdiğinde, vücutta salınan "Histamin" etkisiyle alerjik nezle veya rinit tablosuna neden olabilir. Burunda akıntı ve kaşınma başlayıp, hapşırık nöbetleri, burun tıkanıklığı ve geniz akıntısı ile devam edebilir. Ayrıca bronşlar etkilenerek, öksürük, nefes darlığı ve hırıltıyla kendini gösteren alerjik astım krizleri de ortaya çıkabilir. Gözlerde sulanma, şişme ve kaşıntıya, ciltteki kızarıklık ile kaşıntının eşlik edebilir, vücutta genel olarak yorgunluk, halsizlik, sinirlilik ve konsantrasyon bozukluğu da görülebilir. Hastanın alerjik reaksiyon verdiği maddelerin tespit edilmesi alınacak önlemleri ve uygulanacak tedaviyi belirlemeye yardımcı olur. Alerjen ev tozu yani ‘’Mite’’ denilen gözle görülemeyen böcekler ise, evde bunları yok etmek amacıyla ortamdaki pamuk ve yünlü eşyaların azaltılması, kıyafetlerin 60 dereceden yüksek ısıda yıkanması, peluş oyuncakların, halı ve benzeri ortam sağlayan eşyaların kaldırılması, ıslak temizlik yapılması, özel filtreli elektrik süpürgeleri kullanılması gerekir. Bunların yanında "mite" öldüren ilaçlar da kullanılabilir. Polen alerjisi tespit edilmesi durumunda bahar aylarında sabah dışarı çıkılmaması, pencereler açıkken uyunmaması ve küf alerjisi halinde de rutubetli ortamların azaltılması gibi önlemler almak gerekir. Doktor kontrolünde antihistaminik denilen alerji önleyici ilaçlar ve kortizonlu burun spreyleriyle medikal tedavi olarak uygulanabilir. Bir başka korunma yöntemi de aşıdır. Ancak aşının başarılı olmama durumu vardır. Polenlerin en yoğun olduğu sabah saatlerinde açık havaya çıkılmamalı, bu saatlerde ev havalandırılmamalı. Bu dönemde açık havada spor yapılmamalı. Polenler saçlar ve giysiler yoluyla iç mekanlara taşınabileceğinden, dışarıda giyilen giysiler eve gelince değiştirilmeli. Saçlar her akşam yıkanmalı. Klima kullanılıyorsa mutlaka polen filtresi kullanılmalı. Polen mevsiminde açık havaya çıkarken şapka ve gözlük kullanılmalı. Havalandırılmayan, sigara içilen ortamlarda durulmamalı” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.