Taş Haberleri - Son Dakika Taş Haber Güncel Gelişmeler

Sözlü Tartışma Taşlı, Sopalı Kavgaya Dönüştü

Van'ın Tuşba ilçesinde iki grup arasında çıkan taşlı ve sopalı kavgada 3 kişi yaralandı. Alınan bilgilere göre, olay, ilçeye bağlı Şemsibey Mahallesi'nde meydana geldi. İki grup arasında bilinmeyen bir nedenden dolayı yaşanan sözlü tartışma taşlı, sopalı kavgaya dönüştü. Birbirilerine taş ve sopalarla saldıran gruptaki 3 kişi yaralanarak hastanelere kaldırıldı. Sokakta yaşanan kavga ise cep telefonuyla anbean kaydedildi.

İznik Gölü'nde tarihi taş kalıntısı bulundu

Önceki günlerde çıkan lahitlerle bir kez daha gündeme gelen tarihi kent İznik’ten tarihi eser fışkırıyor. İznik Gölü'nde gezintiye çıkan Samet Korkmaz, gölün kıyısında farklı bir taş fark etti. Gölün içinden taşı çıkartan Korkmaz, üzerinde kabartmalı figürler ve yazıtlar bulunan taşın tarihi olduğunu fark etti. İddiaya göre taş kalıntısının İznik’e adını veren ve yıllarca aranmasına rağmen bulunmayan Kraliçe Nicaea’nın mezarına ait bir yazıta ait olduğu düşünülüyor. Samet Korkmaz taşı müzeye teslim edeceğini ifade etti.

76 yaşındaki hastanın safra kesesinden bin 284 taş çıktı

Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde yaşayan 76 yaşındaki Ayşe Durmaz, şiddetli karın ağrısı şikâyeti başlayınca kızının yaşadığı Bursa’ya geldi. Gemlik Devlet Hastanesi’nde tetkikler yaptıran Durmaz’ın, safra kesesinde taş olduğu tespit edildi. Laparoskopik kapalı yöntemle ameliyata alınan Durmaz’ın safra kesesinden 1284 adet taş çıkarıldı. Durmaz’ın operasyonunu başarıyla gerçekleştiren Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Karakaya, “Hastamız, Polikliniğimize karın ağrısı bulantı kusma şikâyetleriyle geldi. Hastaya ultrason çektik. Ultrasonda safra kesesinde çok sayıda taş tespit ettik. Daha sonra hastayla görüşüp, ameliyata karar verdik. Ameliyatı da laparoskopik dediğimiz kapalı yöntemle gerçekleştirdik. Operasyon sonrası safra kesesini açtığımızda 1284 tane taş gördük. Bu çok nadir görülen bir vakadaydı ve biz de ilk kez karşılaşıyoruz. Ancak operasyon çok başarılı geçti. Operasyondan bir gün sonra da hastamızı taburcu ettik” dedi. Safra taşlarının bazı durumlarda safra kesesini tıkayıp, sarılığa sebebiyet verdiğini dile getiren Op. Dr. Karakaya, erken tedavi ile hastanın sağlığına kavuşabileceğini vurguladı. Sağlığıma kavuştum Safra kesesinden 1284 taş çıkarılan hasta Ayşe Durmaz ise “3 ay önce rahatsızlığım başladı. Bilecik'in Pazaryeri hastanesine başvurdum. 3 ay sonra tekrar yeniden ağrılarım oldu. Bursa'ya geldik. Burada ameliyat oldum. 1284 tane taş çıktı. Doktorumuzdan çok memnum oldum. Şimdi iyiyim, hiçbir şikâyetim yok” ifadelerini kullandı. Op. Dr. Ahmet Karakaya tarafından son muayenesi yapılan hasta Durmaz, hastaneden taburcu edildi.

Pazarcı tohumluk soğan aldı, neredeyse yarısı taş çıktı

Reyhan Pazarı'nda uzun yıllardır pazarcılık yapan Ekrem Çalık, üreticilerden pazarda satmak için tohumluk soğan aldı. Çuvalları satmak için tezgaha koyan pazarcı, çuvalların soğanla birlikte taş dolu olduğunu gördü. Soğanların içindeki taşları tek tek ayıklayan Ekrem Çalık, 10 kilo soğan çuvalından 3,5 kilo taş çıkınca isyan etti. Soğan çuvallarından soğan yerine taş çıktığını ifade eden Ekrem Çalık, "Tezgahımda satmak için arpacık soğan aldım. Soğan çuvallarını tezgaha dökünce içinin taş dolu olduğunu gördüm. Taşları çuvallardan ayıkladım. 10 kilo soğanın içinden 3,5 kilo taş çıktı. Bu işi yapanlar çok profesyoneller. Müşterilerime taş satmamak için soğanların içindeki taşları ayıklıyorum. Bu soğan tohumluk olduğu için kilosunu 15 liradan satıyoruz. Ayıkladığım taşları satabilirsem soğanlardan kâr edeceğim" dedi.

BURSA'DA 85 YAŞINDA GENÇLERE TAŞ ÇIKARTIYOR!

Mudanya'da yıllarca fırıncılık yaparak ekmek üreten eller, şimdi sanatla uğraşıyor. Fırıncılıktan emekli olan 85 yaşındaki Nuri Doyuran, evde oturmak yerine kendini ağaç işlemeciliğine verdi. Akranlarının hareket etmekte güçlük çektiği yaşta elinde çekici ve iskarpelaları ile hat sanatında oluşan oymaları ile ayet ve hadislerden oluşan panolar imal ediyor. Ayrıca el işçiliğinden oluşan sehpalar ve diğer ağaç ürünlerine de çalışan Doyuran'ın yaptığı bir çok pano, Mudanya'nın çeşitli camilerinde duvarları süslüyor. İmal etiği ağaç işleme eserlerini arzu edenlere makul bir ücret karşılığında satabileceğini söyleyen Doyuran, "Bugünkü sağlığımı boş zamanlarda atölyemde çalışmama borçluyum, çalışırken her şeyi unutuyorum, günün dertlerini sıkıntıları aklımdan çıkıyor. Atölyemi gezenler ortaya çıkardığım eserleri görünce şaşkınlıklarını gizleyemiyor, sağ olsunlar takdir ediyorlar" diyerek, yaşlanmanın engelli olmak değil, aksine olgunluk çağında daha güzel şeyler üretmek olduğunu ifade etti. Komşuları tarafından çok sevilen Doyuran, mütevazi atölyesinde çalışırken gelen misafirlerini boş çevirmiyor, kendilerine ikramda bulunmayı ihmal etmiyor. Beş vakit namazını camide kılmaya özen gösteren Doyuran, sağlığı el verdikçe çalışmalarına yenilerini ekleyeceğini söyledi. Yaptıklarını görmek isteyenlerin atölyesine gelerek misafiri olabileceklerini, üstelik ille de satın almak zorunda olmadıklarını sözlerine ekledi.

TAŞ DEĞİRMEN HELVASINA BÜYÜK RAĞBET!

Tarihî Çukur Han’da 1935 yılında açılan dükkânlarında taş değirmende susam öğüterek sıcak tahin imal eden işletme, 84 yıl önceki usullü devam ettiriyor. Taş değirmende, teknolojik gelişmelere yenik düşmeden üretilen tahine Bursalı vatandaşlar büyük rağbet gösteriyor. 85 yıldır susamı taş değirmende öğüterek tahin elde ettiklerini belirten Hakan Helvacı, '4 kuşaktır aynı yöntemi kullanıyoruz. Biz kurulduğumuz tarihten itibaren üretim şeklimizi değiştirmedik. Bizim taş değirmende ürettiğimiz tahinler doğal, diğerleri gibi zımpara ile öğütülmüyor. Kanserojen değil, yüzde yüz doğal. O yüzden lezzetli ve sağlıklı. Vatandaşlar bunu bildiği için bizi tercih ediyor. Burada yapmış olduğumuz ürünler yüzde yüz naturel, tamamen güvenilerek alınabilecek gıdalar. Tahinde, helvada, susamda hiç bir katkı maddesi yoktur. Özellikle helvamızda glikoz, mısır şurubu gibi katkı maddeleri kullanmıyoruz. Yüzde 100 pancar şekerinden mamûl hâle getiriyoruz' dedi. Tahin ve helvanın kış aylarının vazgeçilmezleri arasında olduğunu belirten Hakan Helvacı, 'Hele şu korona virüs döneminde bağışıklık sistemini en güçlü tutan gıda tahindir. Tahinin faydaları saymakla bitmez. Mide kanserine, cildin yenilenmesine, beynin gelişmesine, saçların güçlenmesine kadar birçok faydası vardır. Bizim ürünlerimiz katkısız ve el emeğidir. Bizim ürünlerimizin hiçbiri marketlerde bulunmaz. Sadece Çukur Han’da ve üretim alanındaki yerde satışımız vardır. Marketlerde görülen helvalara benzemez. En geç 1 hafta zarfında tüketilmelidir. Marketlere girdiğimiz zaman koruyucu madde, glikoz şurubu gibi katkı maddelerini kullanmak gerekiyor. İyi bir helva boğazı yakmaz. Ayrıca bizim helvayı kullananlar bilir. Belli bir süre sonra helvanın yağı dışına çıkar. Bu helvanın iyi olduğu anlamına gelir. Vatandaşlarımız yağı akan ve boğazı yakmayan helvadan korkmasın' diye konuştu.

3 KUŞAKTIR TAŞ DEĞİRMENDE DOĞAL UN ÖĞÜTÜYOR

Bursa’da taş değirmende 150 yıl önceki lezzette un öğütülüyor.Keles ilçesinin Baraklı köyünde bulunan tarihî taş değirmen, köylülerin tarlalarında dededen kalma tohumlarla yetiştirdikleri buğday ve mısırları öğüterek un haline getiriyor. Bölgenin tek taş değirmenine köylüler mısır ve buğdaylarını getirerek öğüttürüyor. Taş değirmende öğütülen unlarla yapılan ekmekler ise çok lezzetli oluyor. Bu değirmenden çıkan unların lezzetini bilen köylüler, buğday ve mısır unu elde etmek için günler öncesinden sıraya giriyor.Dedesinden kalan taş değirmeni 3 kuşaktır işleten Sait Çaylar, 'Civar köylüler tarlarında yetiştirdikleri mısır ve buğdayları bana getiriyorlar. Ben de taş değirmende öğütüyorum. Taş değirmende öğütülen buğday ve mısır unu çok leziz oluyor. Biz buğdayın tamamını öğütüyoruz. Bizim taş değirmenden çıkan unlar tam buğday oluyor. Buradan çıkan unun lezzetini bilen ununu burada öğüttürüyor. Biz kendimizde buğday ve mısır alıp öğütüp ununu gelen misafirlere satmaktayız' dedi.

#Taş