Hava Durumu

#Tatlı

Yeni Marmara Gazetesi - Tatlı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tatlı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uzman Diyetisyen Uç: "Sıcak havalarda ağır besinler tüketmek halsizliğe yol açabilir" Haber

Uzman Diyetisyen Uç: "Sıcak havalarda ağır besinler tüketmek halsizliğe yol açabilir"

Elazığ Medilines Hastanesinde görevli uzman diyetisyen Gülben Uç, Ramazan ayının sona ermesiyle birlikte vatandaşların bayramda aşırı tüketimden uzak durarak dengeli ve sağlıklı beslenmeleri gerektiğini söyledi.   Elazığ’da Medilines Hastanesinde görevli uzman diyetisyen Gülben Uç, vatandaşların bayramda yapmaları gerekenler hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Ramazan ayından çıktıktan sonra vatandaşların daha çok hafif ürünlere yönelmesi gerektiğini aktaran Uç, bol su tüketimi ve sağlıklı beslenmenin çok önemli olduğunu ifade etti. Dengeli ve sağlıklı beslenme hakkında bilgilendirmelerde bulunan uzman diyetisyen Gülben Uç, "Uzun bir zamandan sonra ailecek kahvaltı sofrasına oturulduğu için, herkeste şundan bundan yesem diyerek sınırsız besin tüketeceği düşüncesi gelir. Ancak, aşırı tüketimden uzak durarak dengeli ve sağlıklı bir kahvaltıyla güne başlamak gerekir. Bayramda misafirliklere çok sık gidilmektedir. Gittiğimiz yerlerde de baklava başta olmak üzere birçok tatlı, yanında sarma ve dolma gibi besinler ve hamur işleri ikram edilmektedir. Her gittiğimiz yerde tadımlık alsak bile gün içinde bu besinlerden çok fazla tüketmiş oluruz. Bu yüzden, gittiğimiz yerlere tok karnına gitmeye özen gösterelim. Eğer evde ana öğünümüzü tüketip gidersek, kendimizi frenlememiz daha rahat olacaktır. Eğer, siz misafirlerinize daha sağlıklı şeyler ikram ederseniz onlarda sizden görüp ikrama başlayabilirler. Örneğin, baklava gibi şerbetli tatlılar yerine, sütlü irmik tatlıları, sütlaç ve meyveli kek gibi daha sağlıklı alternatifler veya hafif meyve tabağı hazırlayıp ikramlarda bulunabilirsiniz. Böylece, misafirleriniz antioksidan, mineral, vitamin almış olur. Özellikle, sıcak havalarda ağır besinler tüketmek, halsizliğe yol açabilir. Gittiğiniz yerlerde kola gibi asitli içecekler yerine su tüketebiliriz. Özellikle, sıcak havalarda su ihtiyacımız artmaktadır. Gün içerisinde dışarıda olduğumuz için, su tüketmeyi unutabiliyoruz. Gittiğimiz misafirliklerde, tercihimizi sudan yana kullanırsak, günlük su tüketimimizi arttırmış oluruz. Kahvaltı da ise, hafif sebzeli omlet yanında ise peynir çeşitleri tüketebiliriz. Gün içerisinde, misafirlikte olacağımız için gittiğimiz yerde hafif ve sağlıklı tercihler yapıp akşam geldiğimizde ise, çok ağır et yemekleri yerine sebze yemekleri ve yoğurt tüketerek gün içerisinde aldığımız fazla yağı ve enerjiyi de dengeleyebiliriz. Ayrıca, mesafe olarak yakın olan misafirliklerde, yürümeyi ve asansör yerine yürüyerek çıkmayı tercih ederek, aktifliğimizi arttırabiliriz" dedi. 

Bayramda Su Tüketimine Dikkat! Haber

Bayramda Su Tüketimine Dikkat!

Oruç sonrası beslenme ilgili önemli hatırlatmalar yapan Diyetisyen Gamze Söylemez, su tüketimine dikkat çekti.   Ramazan Bayramı'nda yavaşlamış olan metabolizmanın hızlandırması için öncelikle dikkat edilmesi gereken belli başlı hususların olduğunu belirten Diyetisyen Gamze Söylemez, "Bunlardan birincisi Ramazan Bayramı'nda mutlaka iki ana öğün, iki ara öğün şeklinde beslenmeniz gerekmektedir. Burada özellikle her öğün arasında 2-3 saat kadar fark olursa bu da yavaşlamış olan metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olacaktır. Bununla birlikte Ramazan Bayramı'nın kahvaltısında özellikle daha protein ağırlıklı ancak daha bitkisel proteinler tercih edilmeli. Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzelerin çok yoğunlukta olduğu yine yavaşlayan metabolizmaları hızlandırması adına; yumurta, peynir, zeytinin olduğu güzel bir kahvaltı tabağı bizim için yeterli olacaktır." dedi.  "Günlük 12 bardağa kadar sıvı tüketimi"  Özellikle doğu kültüründe daha çok et ağırlıklı besinler tüketildiği için sabah kahvaltısında kırmızı et tüketiminin özellikle durdurulmasında fayda olacağını vurgulayan Söylemez, "Daha protein artı sağlıklı besinler tüketilebilir. Yine yavaşlamış olan metabolizmanızı hızlandırmanızın diğer avantajı da spor aktivite durumu. Özellikle Ramazanda metabolizma yavaşladığı için kabızlık şikayetini çok faza duyuyoruz. Biliyorsunuz kabızlık şikâyetinin önüne geçebilmek için öncelikle düzenli beslenme, ardından doğru bir sıvı tüketimi ve mutlaka egzersiz rutini gerekmektedir. Kişilerin günde 20-30 dakika kadar spor yapması hem kilo vermeleri açısından hem de yavaşlamış olan metabolizmalarını hızlandırmaları açısından önemlidir. Ramazanda sıvı tüketimi ayrıca çok önemli. Yine metabolizmanın çalışabilmesi adına günlük 6-8 bardak, bayram sonrası için de günlük 12 bardağa kadar sıvı tüketimi bireylerin metabolizmasını, bağırsak sisteminin çalışmasına yardımcı olacaktır." şeklinde konuştu. 

Bayramda Tatlıya Dikkat! Haber

Bayramda Tatlıya Dikkat!

Ramazan Bayramı'nda çocukların fazla şeker tüketiminin sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten Dr. Özge Yurtseven, aileleri porsiyon kontrolü konusunda uyardı.  Bayramın vazgeçilmezleri arasında yer alan tatlılar ve şekerler, özellikle çocukların ilgisini çekiyor. Kapı kapı dolaşıp şeker toplayan çocukların fazla tüketim yapması ise sağlık açısından risk oluşturabiliyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Özge Yurtseven, ailelere önemli uyarılarda bulundu.  "Sağlıklı alternatifler sunarak çocukların ilgisini bu ürünlere çekebiliriz"  Dr. Yurtseven, tatlıyı tamamen yasaklamanın doğru bir yaklaşım olmadığını belirterek, "Bayram geldi. Tatlıyı tamamen kaldırmak veya yasaklamak mümkün değil, zaten doğru da değil. Burada önemli olan, aşırı tüketimi önlemek. Çocukları hazır gıdalar yerine doğal şeker içeren besinlere yönlendirmek daha sağlıklı olacaktır. Kuru incir, kuru meyve, ceviz, badem gibi sağlıklı alternatifler sunarak çocukların ilgisini bu ürünlere çekebiliriz. Ayrıca tabakları renklendirerek, kuru üzüm ve muzdan gülen surat figürleri yapabilir ya da meyveleri kurabiye kalıplarıyla keserek daha cazip hale getirebiliriz. Eğer dışarıda tatlı tüketilecekse, şerbetli tatlılar yerine sütlü veya daha hafif tatlılar tercih edilmeli" dedi.  "Çocuklar en fazla 1-2 dilim baklava tüketmeli"  Tatlı tüketiminin sınırlandırılması gerektiğini vurgulayan Dr. Yurtseven, sağlıklı bir çocuk için günlük önerilen şeker miktarının 5 küp şekeri geçmemesi gerektiğini ifade etti. Yurtseven, "Bunu baklava üzerinden düşünecek olursak, çocuklar en fazla 1-2 dilim baklava tüketmeli. Porsiyonları küçük tutmak önemli. Sağlıklı çocuklar için bir gün fazla yemek büyük bir sorun oluşturmaz ancak uzun vadede olumsuz etkileri olabilir" diye konuştu.  Özellikle diyabet, obezite, tansiyon veya kronik hastalığı olan çocukların tatlı tüketimi konusunda daha dikkatli olması gerektiğini belirten Yurtseven, "Diyabet hastası çocuklar tatlı tüketirse, kan şekerlerinin mutlaka ölçülmesi gerekir. Aileler bu konuda ekstra dikkatli olmalı" şeklinde konuştu. 

Bayram baklavasından ağzınızın tadı kaçmasın Haber

Bayram baklavasından ağzınızın tadı kaçmasın

Ramazan Bayramı'na sayılı günler kala, baklavacıları da tatlı bir telaş sardı. Bayrama ikramlık baklava düşünenlerin tepsi tepsi siparişleri gelirken, baklava ustaları ise merdiven altı diye tabir edilen ucuz baklavadaki ıspanak, yer fıstığı ve bezelye oyununa dikkat çekti.   Ramazan ayının sonlarına geldiğimiz şu günlerde baklavacılar da tatlı bir koşuşturmacanın içerisine girdi. Ramazan Bayramı'nda ziyaretlerde sofraların vazgeçilmezi baklava ikram etmek isteyenler, tepsi tepsi tatlı siparişlerini vermeye başladı. Bir tepsi fıstıklı baklava 3 kilo 300 gram gelirken, 1 kilosu bin 200 liradan satışa sunuluyor. Cevizli bir tepsi baklavanın kilosu ise 800 liradan tezgahta yerini alıyor.  Şerbetiyle birlikte fokurdayan baklavalar insanın iştahını kabartırken, merdiven altı diye tabir edilen ucuz baklavalardaki ıspanak, bezelye ve yer fıstığı gibi bir çok farklı hileler ise ustalar tarafından tek tek gün yüzüne çıkarıldı. Cevizli ve fıstıklı baklavadaki oyunların insanın cebine hitap ettiğini ancak ağız tadını ve insan sağlığını da olumsuz etkilediğini söyleyen 55 yıllık geçmişe sahip Hacı Hasan Oğulları Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Aktaş, "Bayram için verilen siparişlere yetişmeye çalışıyoruz. Yaklaşık 200 çeşit baklava var. Fıstıklı baklavadan dilber dudağına, ballı kadayıftan gelin bohçasına kadar binbir çeşit ürünlerimizle tezgahlardaki yerimizi alıyoruz. Ancak bunların başını fıstıklı ile cevizli baklava çekmektedir. 3,5-4 kiloluk tepsiye 600 gram fıstık gidiyor. Bizim üretmiş olduğumuz baklava çeşitlerinin kilosu 800 liradan başlamaktadır. Türkiye'de kaliteli baklava dendiği zaman, 800'den başlayıp bin 800 liraya kadar özel üretim baklava fiyatları vardır. Kaliteli deyip de, 300-450 liraya satıyorsan, bunun içerisine 100 gram fıstık koyup tereyağı koymazsın ancak maliyetini karşılarsın. Baklava, baklavacıdan alınır. Her yerden baklava alınmaz. İnsanlarımız artık alacakları yeri iyi biliyor. Biz kaliteden ödün vermeden gerçek cevizli baklavayı 800'den, fıstıklı baklavayı bin 200 TL'den başlayan fiyatlara satabiliyoruz. Bunun altında baklava olmaz" dedi.  "Baklavada oyuna gelmeyin"  Arge laboratuvarı, 2 adet dev soğuk hava deposu, çalışanlara ayrılan odalarıyla dikkat çeken 10 bin metrekare kapalı alana sahip baklava fabrikasında tamamen steril ortamda yapılan baklava üretimini ve baklava çeşitlerini anlatan Yüksel Aktaş, merdiven altı üretim yapanların bayram üzeri yaptığı hileleri anlattı. Aktaş, "Fıstıklı baklava yapmak için yola çıkan, ancak fıstık yerine bezelye, ıspanak veya yer fıstığı boyayıp fıstığa benzetip baklavanın içine koyuyor. Fıstığın kilosu bin 500 lira, yer fıstığının kilosunu ise 50 liraya bulabilirsin. Yer fıstığına boya katıp, bir çuval fıstıkla bir çok baklavayı yaparsın. Ispanağı öğütüp içine bir tutam fıstık koyduğun zaman görüntüsü, fıstıklı baklava gibi olur. Ancak yediğin zaman ne yediğini bilemezsin. Fıstıklı baklavada olduğu gibi cevizli baklavada da hileler yapılıyor. İrmik, ekmek kırıntısı ve yeşil mercimeğe kadar hileye başvuruluyor. Vatandaşlarımız ağız tadı ile baklava yemek veya sipariş etmek istiyorsa, fiyatı kadar aldığı yerin markasına da önem göstersin" diye konuştu.  "Laboratuvar gibi üretim tesisi"  Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Bölümü Başkanı Prof. Dr. Utku Çopur ile bu fabrikayı inşa etmek için gerekli Ar-Ge çalışması yaptıklarını ifade eden Aktaş, "Yaklaşık 2 yılda bu tesisi inşa ettik. Türkiye'de hatta dünyada böyle baklava tesisinin olduğunu düşünmüyorum. Biz yüreğimizi koyduk. Bu işte birinci olmak istedik. Türkiye'de baklava denince akla Gaziantep geliyor. Ancak biz bunu kırarak Bursa'nın adını duyurmak istiyoruz. Bütün yağından hamuruna, süslemesinden fırınlanmasına, şerbetlenmesinden paketlenmesine kadar her şey otomasyonla otomatik olarak ilerliyor. Bütün her şey gramajı gramajına, kaliteli bir şekilde insanların damağına hitap ediyor. Herkesin bu fabrikayı gezmesini istiyoruz. Yatırımlarımızın karlığında da bu güzelim tatlılarımızı çıkarmış oluyoruz" dedi.  "5 kıta 100 ülkeye ihracat yapıyoruz"  Sadece Bursa'ya değil, Türkiye'ye ve dünyaya baklava çeşitlerini gönderdiklerini belirten Aktaş, "Üretimimizin yüzde 95'ini dünyanın dört bir yanına gönderiyoruz. Orta Doğu ve Avrupa olmak üzere 5 kıta 100 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2025 yılında Amerika, Almanya, Dubai, Fransa, İngiltere, Rusya ve Çin gibi ülkelerde şube açmayı düşünüyoruz. Bursa'nın ve Türkiye'nin tadını oradaki insanlara ulaştıracağız" diye konuştu.  Orta Doğu'ya Suriye tatlılarını ihraç ediyor  Yapılan çalışmaların sadece Bursa'ya veya Türkiye'ye özgü olmadığını belirten Aktaş, "Yaptığımız araştırmalarla, Suriye tatlılarının aldığımız ustalarla üreterek bir çok ülkeye ihraç etmeye başladık. Çünkü bizim ürünlerimizle aynı malzemelerle yapılıyor. Bugün yaptığımız çalışmaların karşılığında, Suriye tatlılarını, Umman, Dubai, Sudi Arabistan, Katar gibi bir çok Orta Doğu ülkesine ihraç ediyoruz. Gerçekten de o bölgenin insanlarının ilaç gibi tükettiği tatlılar" şeklinde konuştu. 

Tescilli Kadayıf Kentinde 'Dubai çikolatasına' Yoğun Talep Haber

Tescilli Kadayıf Kentinde 'Dubai çikolatasına' Yoğun Talep

Tescilli kadayıfıyla bilinen Diyarbakır’da üretilen “Dubai çikolatası”, Türkiye’nin birçok kentine gönderiliyor.   Türkiye’de her geçen gün Dubai çikolatasına talep artarken, tescilli kadayıfı ve soğuk baklavasıyla bilinen Diyarbakır’da da üretimi yapılmaya başlandı. Günde ortalama 300 tablet sipariş alınan yerde, 200 gramı 400 liradan satılıyor.  Türkiye’nin birçok kentinden sipariş alınıp gönderilen çikolatanın yapılış aşamaları, ustası tarafından tek tek gösterilip anlatıldı. Tatlı ustası Emre Gülbudak, Dubai çikolatası sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada patlak vermiş durumda olduğunu söyledi. Yüksek talep olduğuna değinen Gülbudak, insanların çok beğendiğini ifade etti.  'Kadayıfın çıtırlığı, tereyağının verdiği tat ve fıstığının yoğunluğuyla' Dubai çikolatasının insanları kendine çektiğini belirten Gülbudak, talebin çok yüksek olduğunu ve çoğu zaman siparişlere yetişemediklerini kaydetti.  Diyarbakır’da daha çok soğuk baklava, kadayıf ve şerbetli tatlılar tercih edildiğini hatırlatan Gülbudak, "Dubai çikolatasını da bunların entegre olduğu bir çikolata olarak düşünebiliriz. Hem çikolatası hem iç harcı yiyenlere kadayıfın çikolatalı halini anımsatıyor. Diyarbakır’da Duba Çikolatasına talep çok yüksek. En kaliteli malzemeler kullanılıyor. Çikolatamız Belçika markasıdır. Fıstık ezmemiz yüzde 80 oranındadır. Tereyağımız, tel kadayıfımız olarak kalite farkında birçok firmayı geçmiş durumdayız. En yüksek tablet gramajı da aynı şekilde bizde bulunuyor" dedi.  Ortalama 250-300 tablete yakın Dubai çikolatasının buradan günlük olarak çıkışı yapıldığını aktaran Gülbudak, konuşmasına şöyle devam etti:  "Sadece kendimize değil, farklı firmalar da kendilerine alıp satışa sunuyorlar. Sadece burada satışımız yok, birçok firma tarafından da talep görüyor. Kendi firmaları adı altında satışa sunuyorlar. Tüm dünyanın merak sardığı bir şey bu. Sosyal medyada çok büyük bir tufana yol açtı. Ardı arkası kesilmiyor. Şu an zaten Diyarbakır’da da değil Türkiye’nin 81 ilinde patlamış durumdadır. Herkes bu çikolatanın üretimine başladı. Başlangıç olarak her yerde bulunmasa bile şu an adım attığınız her markette dahi Dubai çikolatası bulabiliyorsunuz. Tercih edilmesi gereken yerler aslında üretimini bizzat yapan firmalardır.”  “Çikolatanın birçok hilesi vardır”  Hazır market ürünlerinin kalitesinin oldukça düşük olduğuna değinen Gülbudak, “Fiyat düşürme amaçlı üretim sağlanır. Piyasaya olabildiğince ‘ucuz satalım, çok satalım’ tarzında üretim yaparlar. Ama eğer ki üreticisini tanıdığınız kaliteli yerler varsa oradan tercih edin. Çünkü çikolatanın birçok hilesi vardır. Kimi çikolata vardır 2 yıl bozulmaz, kimi çikolata vardır reyonda 1 ay dayanmaz. Bu tarz yerleri tercih etmeye çalışın. Reyon ömrü az olsun. Bir şeyin ömrü ne kadar uzarsa onun içine o kadar fazla katkı maddesi katılmıştır. Bu; insanlara, çocuklara zararlıdır. Çikolatayı en fazla çocuklar tüketir. En çok çocuklar etkilenir” diye konuştu.  “Tüm ürünler gibi elbet bu da bir noktadan sonra sakinleşecektir”  Ellerinde iki çeşit Dubai çikolatası bulunmakta olduğunu söyleyen Gülbudak, “Çocuklar genelde sütlü Dubai çikolatasını tercih etse de yetişkinler bitterli Dubai çikolatasına daha çok rağbet göstermektedir. Hem şekeri dengeliyor hem de bitterin ağızda bıraktığı acılığıyla beraber Dubai’nin tadını daha fazla üst tarafa çıkartıyor. Tüm ürünler gibi elbet bu da bir noktadan sonra sakinleşecektir. Ama şu anda oluşan talep çok yüksek. Fiyatımızda, 200 gram tabletlerimiz 400 TL’den satıştadır. Bir de bizim ufak porsiyonluklarımız vardır, onlar da 25 TL’den satıştadır” ifadelerini kullandı. 

Tahin Helvasına Yeni Yorum Haber

Tahin Helvasına Yeni Yorum

Sivas'ta, lezzet mirasına yeni bir dokunuş yapıldı. Geleneksel tahin helvasında şeker yerine hurma suyu kullanılmaya başlanıldı.   Türkiye'nin geleneksel tatlarından tahin helvası kahvaltı sofralarında başrolde yer alıyor. Hem besleyici hem de enerji veren yapısı sayesinde özellikle kış aylarında tercih edilen tahin helvası, bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve tok tutmasıyla da bir hayli dikkat çekiyor. Tahin ve pekmezle hazırlanan bu lezzet, yüzyıllardır Anadolu mutfağının vazgeçilmezlerinden biri olmayı sürdürürken Sivas'ta bir gıda firması bu geleneksel lezzete farklı bir dokunuş yaptı. Şeker yerine hurma suyu kullanarak tatlandırılan helvalar oldukça rağbet görüyor.  Hurma suyunun birçok faydası olduğunu belirten firmanın Gıda Mühendisi Hiranur Aktaş, “İçerdiği vitaminler neticesinde sindirime yararlı oluyor. Özellikle çocuklar ve şeker hastaları için oldukça faydalı” ifadelerine yer verdi. Helvalarını halen geleneksel şekilde ürettiklerinin de vurgusunu yapan Aktaş, “Helvanın daha çok telli olması için geleneksel yöntemi bırakmıyoruz. Aynı şekilde kutulara dolum işlemlerini de yine kendimiz yapıyoruz. Bu lezzeti de tamamen eski usul yapmamıza bağlıyoruz” şeklinde konuştu.  “Çocuklar ve şeker hastaları için oldukça faydalı”  Helva yapımında şeker yerine hurma suyu tercih ettiklerini belirten Aktaş, “Helva üretimi yapıyoruz. Bu helvalarımızın tahinli, kakaolu, fıstıklı ve hurma suyuyla tatlandırdığımız çeşitleri var. Hurma suyuyla tatlandırılmış helva çeşitleri son günlerin trendi. Helva yapımında hurma suyunu şeker yerine kullanıyoruz. Aynı zamanda hurma suyunun birçok faydası var. İçerdiği vitaminler neticesinde sindirime yararlı oluyor. Özellikle çocuklar ve şeker hastaları için oldukça faydalı. Biz makinelerle değil tamamen geleneksel usulde üretiyoruz. Helvanın daha çok telli olması için geleneksel yöntemi bırakmıyoruz. Aynı şekilde kutulara dolum işlemlerini de yine kendimiz yapıyoruz. Bu lezzeti de tamamen eski usul yapmamıza bağlıyoruz. Yaz aylarında gurbetçilerin gelmesiyle talep de artıyor. Günde ortalama beş kazan üretiyoruz bu da bir tona tekabül ediyor. Hem şehir dışı hem de yurtdışından oldukça rağbet görüyor” dedi. 

ANTEP BAKLAVASI LEZZETİNİN SIRRI VE YAPILIŞI! Haber

ANTEP BAKLAVASI LEZZETİNİN SIRRI VE YAPILIŞI!

Antep baklavası, Türk mutfağının en özel lezzetlerinden biri olarak kabul edilir ve dünyaca ünlüdür. Peki, Antep baklavasını diğer baklavalardan ayıran nedir ve bu eşsiz lezzet nasıl elde edilir? Gelin, birlikte inceleyelim. Antep Baklavasının Farklılığı Antep baklavasının diğer baklavalardan ayrılan en önemli özellikleri şunlardır: • Yufkası: Antep baklavasının yufkası, özel bir hamurdan elde edilir ve incecik açılır. Bu yufkalar, baklavaya hem çıtır bir doku hem de hafif bir lezzet verir. • İçi: Genellikle ceviz içi kullanılır, ancak fıstık veya badem gibi diğer kuruyemişler de tercih edilebilir. İç harcı bol ve eşit dağılır. • Şerbeti: Antep baklavasının şerbeti, şeker, su ve limon suyu karışımından yapılır. Şerbetin kıvamı ve sıcaklığı, baklavanın lezzetini doğrudan etkiler. • Yağı: Antep baklavasında tereyağı ve sıvı yağın karışımı kullanılır. Bu karışım, baklavaya hem çıtırlık hem de lezzet verir. • Pişirme: Antep baklavası, yüksek sıcaklıkta kısa sürede pişirilir. Bu sayede yufkalar kızarır ve iç harcı tam kıvamında pişer. Antep Baklavası Nasıl Yapılır? Antep baklavasının yapılışı oldukça zahmetli ve sabır isteyen bir süreçtir. İşte genel olarak yapılış aşamaları: 1. Hamur Hazırlama: Un, yumurta, su, sirke ve tuz gibi malzemelerle hamur yoğrulur. 2. Yufka Açma: Yoğrulmuş hamurdan çok ince yufkalar açılır. Bu aşama, baklavanın en önemli ve zor kısmıdır. 3. Baklavanın Hazırlanması: Açılmış yufkalar üzerine eritilmiş yağ sürülarak kat kat dizilir. Her kat arasına bol bol ceviz içi serpiştirilir. 4. Pişirme: Hazırlanan baklava, önceden ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirilir. 5. Şerbetleme: Baklava fırından çıkar çıkmaz sıcak şerbetle ıslatılır. Şerbetin baklavanın içine işlemesi için bir süre bekletilir. Antep Baklavasının Sırrı Nedir? Antep baklavasının bu kadar özel olmasının birçok nedeni var. Bunlardan bazıları: • Malzemelerin Kalitesi: Kullanılan malzemelerin kalitesi, baklavanın lezzetini doğrudan etkiler. Özellikle yufka hamuru ve ceviz içi, baklavanın kalitesini belirleyen en önemli faktörlerdir. • Usta Eller: Antep baklavasını yapan ustaların deneyimi ve maharetleri, baklavanın lezzetini belirler. Yufkaları incecik açmak ve şerbeti doğru kıvamda hazırlamak, ustalık gerektirir. • Geleneksel Tarifler: Antep baklavası, nesilden nesile aktarılan geleneksel tariflerle yapılır. Bu tarifler, baklavanın özgün lezzetini korumasını sağlar. Antep baklavası, sadece bir tatlı değil, aynı zamanda bir kültürel mirasdır. Gaziantep'e özgü bu lezzeti tatmak, Türk mutfağının zenginliğini keşfetmek için harika bir fırsattır. Afiyet olsun!

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.